May
10
2025
--
May
10
2025
--
May
10
2025
--

Ali Koç’a ithafen; İyilikle, güzellikle gitmeliydin! (Burcu Kapu’nun Başkanlık Analizi, 25 Mayıs 2025, Milliyet Gazetesi)

“(…)Bir kulüp başkanı ne zaman bırakmalı? Taraftar sırtını döndüğünde mi? Kupa gelmediğinde mi? Yoksa kendi aynasına bakıp artık yolun sonuna geldiğini gördüğünde mi?

Şüphesiz Fenerbahçe taraftarının tepkisi bir gecede olmadı. Bu yönetimin hataları sayfalar doldurur. Yanlış teknik direktör tercihlerinden, yanlış transferlere, karara en çok ihtiyaç duyulan anlarda kararsızlığa ve son olarak başarısızlıklardan kendine pay çıkarıp gelişmek yerine, yapı söylemi ile hiçbir hatanın sorumluluğunu almamaya…

Bugün geldiğimiz noktada Ali Koç artık Fenerbahçe’ye bir vizyon sunamıyor gibi gözüküyor. Rakiplerinin hamlelerini bozmak üzerinden bir başarı tanımı kurmaya çalışmak yapılan en büyük hataydı belki de. Geçen sezon rakibin şampiyonluğunu erteledik diyerek bununla övünmek, Aziz Yıldırım, “Mourinho’yu getireceğim” dediğinde planında yokken koşarak Mourinho ile anlaşmak, bir fikir geliştirmektense, bir başka fikri bozmakla meşgul olan bir yönetim ortaya koyuyor. O zaman bir kez daha sormak lazım, bir başkanın görevi nedir? (…)

Bir başkan kulübü yönetirken sadece profesyonel bir yöneticilik değil, aynı zamanda duygusal bir liderlik de yapmak zorundadır. Çünkü futbol kulüpleri şirket değildir. Taraftar da müşteri değildir. Taraftar başkana sabreder, yeter ki bir yapı, bir yol, bir plan görsün. Ama yıllar geçtikçe bu plan sürekli değiştiğinde ve başarı hala gelmediğinde sabır yerini sorgulamaya, sorgulama da zamanla isyana bırakır. İlk yıllarda “Ali Koç vizyon getiriyor” dendi. Sonraki yıllarda “Yönetimi deneyimsiz ama düzelecek” bugün ise “Gitmeli, bu kadar yeter” deniyor.

Bir kulübün başkanı, pek tabii her hafta sosyal medya trendlerine göre hareket edemez. Ama tribünlerin duygusu ve toplu ruh hali de önemlidir. Taraftarın neye kızdığını, neye inandığını okumak zorundadır. Taraftar, mağlubiyete değil, umutsuzluğa ve tutarsızlığa tepki verir. (…)”

BURCU KAPU‘nun analizinin tam metnine https://www.milliyet.com.tr/skorer/afsin-yakuboglu/altili-ganyanda-bugun-26-mayis-7378244 adresinden ulaşabilirsiniz. (Milliyet Gazetesi, 25 Mayıs 2025)


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Fenerbahçe başlıklı ilgilere https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden ulaşabilirsiniz.

May
10
2025
--

Ali Koç, kendisine karşı imza toplayan derneği bastı, dernek başkanını tehdit etti! (18 Mayıs 2025)

“Ali Koç, istifasını isteyen Fenerbahçe Gönüllüleri Derneği’ne gece yarısı baskın yaptı. Koç’un Dernek Başkanı Emrah Tünay’a yüksek sesle tepki göstererek, “Siz beni indirmeye mi çalışıyorsunuz? Ne yapmaya çalışıyorsunuz?” şeklinde bağırdığı öğrenildi. Dernek Başkanı Emrah Tünay’dan açıklama geldi:

“ALİ KOÇ ŞAHSIMI VE DERNEK ÇALIŞANLARIMIZI TEHDİT ETTİ”

Fenerbahçe Gönüllüleri Derneği Başkanı Emrah Tünay‘ın sosyal medya hesabı üzerinden olayla ilgili gerçekleştirilen açıklamada, “Dün gece saat 22.20 sularında, kulüp demokrasisine, ifade özgürlüğüne ve sivil toplumun en temel haklarına gölge düşüren son derece üzücü bir olay yaşanmıştır. Bilindiği üzere bir süredir Fenerbahçe Gönüllüleri Derneği olarak camiamızın adına eleştiri hakkımızı kullanarak, ‘Geleceğe İmza’ sloganı ile başlatmış olduğumuz bir imza kampanyası bulunmaktadır. Değerli kongre üyelerimizi, tüzüğümüze ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’ndaki mevcut hükümlere uygun bir biçimde, kulübümüzün olağanüstü genel kurul kararı alması için imza vermeye davet ediyoruz. Ancak ne yazık ki; Sayın Başkan Ali Koç, dün akşam yönetici arkadaşları Burak Kızılhan ve Can Gebetaş ile birlikte derneğimize gelerek, şahsımı, dernek çalışanlarımızı alenen tehdit etmiş, son derece demokratik ve tüzüğümüzce belirlenmiş olan haklarımıza açıkça saldırıda bulunmuştur. Sayın Ali Koç, merkezimize girer girmez sinirli bir tavırla, ‘Yarına provokasyon hazırlıkları nasıl gidiyor?’ diyerek, dernek başkanı olarak şahsımı sordu. Kendimi tanıttıktan sonra görüşmek üzere masaya yönlendik. Ardından ‘Topladığınız imzalara inanmıyorum, sahte imza toplanıyor’ söyleminde bulunarak ‘Sizler camiayı karıştırıyorsunuz’ ifadelerini kullandı.

“SAHTE İMZALAR TOPLADIĞIMIZI SÖYLEDİ”

Tünay, Ali Koç’un kendisi ile özel olarak uğraşacağı tehdidini aldığını belirterek “Masaya geldikten sonra, kameranın göremeyeceği bir alana hareket ederek beni davet etmesi üzerine arkasından kendisini takip ederek baş başa görüşmeye başladık. Sayın Ali Koç, baş başa görüşmemizde şahsımla ilgili özel bilgiler paylaşarak, sorular sormaya başlamış; ‘Seninle ilgili her bilgiye sahibim’ imajı çizmeye çalışmıştır. Daha sonra bugün oynanacak maç öncesi ve sırasında büyük olaylar çıkması halinde bunun hesabını şahsımdan soracağını, sahte imzalar topladığımızı söyledi. Maç günü derneğimizde noter bulundurulmasına sert tepki gösterdi. Ardından ‘Dua et, başkanlığım bitmesin. Bitmesi halinde nefes aldığım sürece seninle özel olarak uğraşacağım’ tehdidinde bulundu” dedi.

“FENERBAHÇE CAMİASININ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELMİŞ BİR SALDIRIDIR”

Açıklamanın devamı ise şöyle:

Sayın Ali Koç, yedi yıllık başkanlığı sürecinde hiç derneğimize gelmemiş, birçok kulüp üyesi bulunan derneğimizin hiçbir organizasyonuna katılmamış, DERNEĞİMİZE AKREDİTASYON VERMEMİŞ, bizimle hiçbir şekilde sıcak ilişkiler kurmamıştır. Bu açıdan bakıldığında derneğimizin demokratik haklarını kullanmasını sindiremeyen Sayın Ali Koç’un dün akşamki ani ziyaretinin maksadını kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Yaşanan bu baskı ve tehdit yalnızca şahsıma değil, Fenerbahçe camiasının ifade özgürlüğüne yönelmiş açık bir saldırıdır.
Fenerbahçe SK; tarihi boyunca baskıya boyun eğmeyen, demokratik değerleri savunan bir kulüp olmuştur. Bu değerlere yapılan her türlü müdahalenin karşısında dimdik durmaya devam edeceğiz. Yaşanan olayla ilgili gerekli hukuki süreçleri başlatacağımızı, adaletin önünde bu haksız saldırının hesabının sorulması için tüm kararlığımızla mücadele edeceğimizi kamuoyuna saygıyla bildiririz. Kimsenin bulunduğu makamın gücünü kullanarak gönüllülerin sesini kısmaya çalışılmasına izin vermeyeceğiz. Tüm Fenerbahçelileri sağduyulu ama kararlı bir duruşla, demokrasiden yana tavır almaya ve imza kampanyasına destek vermeye davet ediyorum. (…)

Haberin tam metnine https://www.odatv.com/spor/turkiye-odatvden-ogrendi-ali-koc-dernek-basti-dernek-baskani-konustu-tehdit-etti-120098835 adresinden ulaşabilirsiniz.

(Kamuoyu duyurusunu büyütmek için görsellerin üzerine tıklayınız…)


ULUSAL BASINDA ÇIKAN DİĞER HABERLER:

1/ https://www.sozcu.com.tr/ali-koc-kongre-icin-imza-toplayan-dernegi-basti-p174972

2/ https://www.odatv.com/spor/turkiye-odatvden-ogrendi-ali-koc-dernek-basti-dernek-baskani-konustu-tehdit-etti-120098835

3/ https://www.birgun.net/haber/ali-koc-fenerbahce-dernegini-basti-iddiasi-kulup-yalanladi-dernek-baskani-tehdit-edildim-dedi-623977

4/ https://onedio.com/haber/fenerbahce-gonulluleri-dernegi-baskani-ndan-ali-koc-aciklamasi-1292336

5/ https://t24.com.tr/haber/ali-koc-tan-imza-toplayan-dernege-baskin-fenerbahce-yonetimi-ve-dernek-baskanindan-aciklama,1239700

6/ https://spor.haber7.com/fenerbahce/haber/3531390-ali-koc-dernek-basti-iddiasi-hakkinda-sok-aciklama

7/ https://www.haberler.com/spor/ali-koc-tan-fenerbahce-dernegi-ne-baskin-dernek-18643793-haberi/

8/ https://www.turkiyegazetesi.com.tr/spor/ali-koc-fenerbahceliler-dernegini-mi-basti-iddialar-netlik-kazandi-1116778

May
10
2025
--

EY GERÇEK FENERBAHÇELİ! İMZA VER, ALİ KOÇ’U GÖNDER!


Fenerbahçe Spor Kulübü‘nün kongre üyesiysen aşağıda listesi bulunan noter ve noktalardan imza kampanyası sürecini ücretsiz olarak tamamlayıp kulübümüzü seçime taşıyarak Fenerbahçe’yi başarısız Ali Koç ile başarısız şürekasının işgalinden kurtarabilirsin! Haydi, yüklen! (Son Güncelleme: 2 Haziran 2025, Saat 08.00)



ÜCRETSİZ NOTERLER,
İMZA NOKTALARI VE İLETİŞİM BİLGİLERİ
:
https://goo.gl/maps/u7EifQckA9kFb2ue9



(Büyütmek için görsellerin üzerine tıklayınız…)



Ali Koç’un Fenerbahçe Spor Kulübü’nden gönderilişi!
YÜKLENİYOR! (Temmuz 2025, Temsili Görünüm)


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Fenerbahçe Spor Kulübü ilgilerinin tamamına https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden ulaşabilirsiniz.

May
09
2025
--

FENERBAHÇE’NİN KURTULUŞU İÇİN: BÜYÜK FENERBAHÇE YÜRÜYÜŞÜ! (31 Mayıs 2025, Cumartesi, Saat 13.00, Bağdat Caddesi)


Bağdat Caddesi‘nde, Şaşkınbakkal-Stad rotasında
31 Mayıs 2025 Cumartesi günü, Saat: 13.00‘da gerçekleştirilen
ve yaklaşık 15.000 kişinin katılım sağladığı
BÜYÜK FENERBAHÇE YÜRÜYÜŞÜ‘ne dair arşiv…
(Güncelleme: 1 Haziran 2025)


(Görselleri büyütmek için üzerlerine tıklayınız…)


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Fenerbahçe Spor Kulübü ilgilerinin tamamına https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden ulaşabilirsiniz.

May
09
2025
--

DENİZ RÜYASI

_____________(kıyılar için dua)

gökyüzü
bir
dip
dalga
eller
im
balıklar
hizası
ovalı
yüz
im
göz
im
güneş
doğum
ufuk
çizgisi
önünde
gül
kurusu
rengi
bir sabah

cebimden yelkenler çıkardım
ipleri tırnaklarımla kopardım
rüzgârın peşine takıldım

nerede kaybolacağım belirsiz
kıyılar için dua ediniz

Zafer YALÇINPINAR
9 Mayıs 2025, Kalamış Parkı


Önemli Not: İşbu deneysel şiir/dua Fenerbahçe-Kalamış’a tebelleş olmuş rantçılara karşı durmak için kaleme alınmıştır! (Ayrıntılar şurada: https://evvel.org/rantcilar-fenerbahce-ve-kalamisa-tebelles-oldular-guncelleniyor)


Hamiş: Z. Yalçınpınar’ın tüm şiirlerini ve şiir kitaplarını https://www.zaferyalcinpinar.info adresinden -pdf dosyası olarak- ücretsiz okuyabilir ve arşivleyebilirsiniz.

May
08
2025
--

Duvarda: YABANCI(LAŞMAK)


by YABANCI
Moda, Kadıköy, 2025
(Görseli büyütmek için üzerine tıklayın…)



Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Sokak Sanatı” başlıklı ilgilere https://evvel.org/ilgi/duvarda adresinden ulaşabilirsiniz.

May
07
2025
--

(…) tuzların acısıyla kavrulan anılarımız (…) (Furkan Berber)

(…)
bir sonsuzluk doğururdu gökyüzünden
tuzların acısıyla kavrulan anılarımız
bir güneş yaklaşırdı zümrüt ormanlarıyla
(…)


Furkan BERBER tarafından kaleme alınan ‘Bir Yazın Sonsuzluk Doğuran Anıları’ adlı şiirin tam metnine https://upas.evvel.org/?p=3039 adresinden ulaşabilirsiniz.

Written by in: Usta Beni Öldür! (AKSAK KOLAj) | Etiketler:
May
06
2025
--

BİR CIGARA İÇİMİ (Oktay Rifat, 1980)

“Bir Cıgara İçimi”, Oktay Rifat, Ada Yay., 1.Baskı, 1980
“Orta Oyuncular Tiyatrosu-Ferhan Şensoy” Damgalı
(Z. Yalçınpınar Koleksiyonu’ndan…)

Görselleri büyütmek için üzerlerine tıklayınız…


Hamiş: EVV3L kapsamında yer alan Oktay Rifat arşivine https://evvel.org/ilgi/oktay-rifat adresinden ulaşabilirsiniz.

May
01
2025
--

Meydansız’dan… üç şiir…


Meydansız‘ı tam metin pdf olarak okumak için:
/meydansiz.pdf


Meydansız nedir? Şuradan inceleyiniz:
https://evvel.org/bir-siir-kitabinin-ve-siir-sergisinin
-10-yili-meydansiz-tas-ucak-zafer-yalcinpinar



Hamiş: Yalçınpınar’ın tüm şiirlerini ve edebiyat çalışmalarını https://www.zaferyalcinpinar.info adresinden ücretsiz olarak okuyabilir ve arşivleyebilirsiniz.

Nis
26
2025
0

İSTANBUL GÜNLÜKLERİ 1985 – Ece Ayhan

14 Mart Perşembe 1985

Bugün 16.20 vapuruyla Kadıköy’e gidiyorum. ‘Mektup Nadajlıdır Dom” şiirini “Düşün” dergisine vereceğim. Belki Olcay Anıker de gelecek Vagon Kafe’ye.
1951’de ölmüş Wittgenstein. “Nesneleri dile gelirken görürüz” diyor.
(DÜŞÜNCE YAZARKEN OLUŞUR) gibi.
Tractatus Logico-Philosophicus
‘Dilde ortak bir iz yoktur’ der sonra da.

Enis Batur, Yusuf Atılgan, Sabahattin Kudret Aksal da geldi Vagon Kafe’ye.
Olcay’ı bekledim, gelmedi. (O saatlerde Kızıltoprak’a telefon etmiş.) İlker de vardı.
Yandaki Hatay’a geçtim. 23.05 vapuruyla Heybeli’ye döndüm. Beni en son Bebek’te görmüş.

S.K. Aksal’la biçi ve kalıp sorununu konuşmaya çalıştım. Şunu anlattım ona, şiiri şiir kılmak başka birşey.

Ece AYHAN
Öküz Dergisi
Bkz: https://evvel.org/ece-ayhanin-son-gunceleri-1997-2000


Hamiş: Ece Ayhan başlıklı araştırmalara https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden, Ece Ayhan araştırmalarının indeksine https://evvel.org/eceayhanindeksi.pdf adresinden, Ece Ayhan web sitesine ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden ulaşabilirsiniz. 

Nis
25
2025
--

“Şimdi Sevişme Vakti” (Sait Faik Abasıyanık)

“Şimdi Sevişme Vakti”
Sait Faik Abasıyanık
(Sait Faik’in Şiirlerine dair
Önemli Bulgular’la birlikte…)

İlk Baskı 1953 Replikası
Ocak 2025, 62 Sayfa

okumak ve arşivlemek için: 
https://upas.evvel.org/simdisevismevakti.pdf


Türk Edebiyatı’nın en etkileyici hikâyecisi Sait Faik‘in tek şiir kitabı olan Şimdi Sevişme Vakti’nin 1953 yılında (vefatından önce) yayımlanan ilk baskı orjinal replikasını okurlarımıza sunmaktan gurur duyuyoruz. Zafer Yalçınpınar tarafından 2017 yılında kaleme alınan ‘Sait Faik’in Şiirlerine Dair Önemli Bulgular‘ başlıklı inceleme çalışması da Sait Faik’in ilk ve tek şiir kitabının yayın süreci ile diğer baskılarına ışık tutarak replikaya eşlik ediyor…


Önemli Not: “Sıkı şiire öncelik vermek” ve “imgelemin özgürleşmesini sağlamak” amacıyla dijital yayıncılık serüvenine başlayan UPAS Yayın‘ın tüm kitaplarını upas.evvel.org adresinden ücretsiz olarak okuyabilirsiniz.

Nis
25
2025
--

Uzaklarla Giyinmek’ten… (1) (Fazıl Hüsnü Dağlarca)


Fazıl Hüsnü Dağlarca
Uzaklarla Giyinmek (Sığmazlık Gerçeği)
Tüm Zamanlar Yayıncılık, 1997, 2. Baskı

(Görselleri büyütmek için üzerlerine tıklayınız…)



Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Fazıl Hüsnü Dağlarca başlıklı ilgilere https://evvel.org/ilgi/daglarca adresinden ulaşabilirsiniz.

Nis
18
2025
--

Oktay Rifat’ın Önemi… UPAS’ta…

Oktay Rifat’ın poetikasındaki alan derinliğinin, Garip ve İkinci Yeni şiir akımları arasında hareketlenen bir bağlaç bölgesi oluşturduğunu -ki Cemal Süreya bunu bir tür ters ama yadsınamaz eklemler bütünü olarak görür- sezmemden sonra, Oktay Rifat’in önemi daha da belirginleşti. Zaten bugün, sıkışmış, hem kültürel, hem de imgesel açıdan “hareket alanı daralmış” beylik bir edebiyat ortalığının vasatî havasını -şiir ödülleri, antolojiler, kitap tanıtım dergileri, edebiyat etkinlikleri ve mağaza vitrinleri gibi hileli enstrümanlar aracılığıyla kandırılan- heveskâr bir kitle içine çektikçe, yani edebiyat ortalığı dediğimiz ortalama, işbu “verili vasat” havayı kabul edip hileli bir suhuletin pürüzsüz ezber alanına yerleştikçe, Oktay Rifat gibi poetik açıdan üssel başarılar elde etmiş, yani imgelemin doruklarına temas etmiş şairlerin önemi daha da artıyor. İkinci Yeni’nin de öyle…

Tıpkı İkinci Yeni akımının sürekli genişleyen ve geleceği belirleyen şiirsel bir devinimi daha yukarılara taşıması gibi Oktay Rifat’in şiirleri de “imgesel parlaklık(kontrast)” diyebileceğim üssel bir dil kurarak geleceğe uzanmaktadır.

Oktay Rifat poetikasının bu etkili yürürlüğünün zirve(peak) noktasını “Perçemli Sokak” (Yeditepe Yayınları, 1956) adlı şiir kitabında görüyoruz. İkinci Yeni şairlerinin “ivedilikle, bir gecede” yazıldığını varsaydığı Perçemli Sokak’ta kendisini gösteren “imgesel parlaklık” son derece etkilidir, etkisini hâlen sürdürmektedir. İkinci Yeni taifesi bu aşkın etkiyi bir tür “apansız oluşum, otomatik yazım” sanmışlar ya da öyle olmasını umut etmişlerdir.

Oktay Rifat poetikasının etkili yürürlüğünün başlangıcını ise “Aşaği Yukari” (Yeditepe, 1952) olarak kabul edebiliriz. (Bir not; İkinci Yeni’nin bitmeyecek serüveninin, yani “Sirkeci’de inmedikleri” serüvenin başlangıcı da 50’li yılların tam ortasına tekabül etmektedir.) 1970’li yıllara gelindiğinde bazı konuşma ve söyleşilerinde -kısık sesle ve satır aralarına sıkışsa da- İlhan Berk ve Ece Ayhan, Oktay Rifat’in İkinci Yeni’den olmadığını, daha doğrusu Oktay Rifat’ın İkinci Yeni’den uzak bir gerçeküstü dili benimsediğini kesinlik içeren bir tavırla söylüyorlar. Ama “görünüm” hiç de öyle değildir. Evet, İkinci Yeni, -tüm zamanlarını, hatta bugününü de düşünerek söylüyorum- özellikle de Edip Cansever ve Cemal Süreya şiirlerinde olduğu gibi tanınırlığı yüksek cihetinde, Oktay Rifat’ın Perçemli Sokak’la zirveleşen poetikasından daha konvansiyonel (uzlaşımcı) bir dille yürümüştür. Ancak, Turgut Uyar, İlhan Berk ve Ece Ayhan’ın oluşturduğu diğer cihette -ve bu cihetin özellikle 50’lerdeki eserlerinde- ise uzlaşımcı diyebileceğimiz alanın çok daha dar, yani Oktay Rifat’ın imgelemine -“icat ettiği gerçeğe”-, Perçemli Sokak’a çok yakın olduğunu fark ediyoruz. Bu yakınlık özellikle de İlhan Berk’in yaşamı ve eserleri için geçerlidir. (…) Zafer Yalçınpınar, 2014


Yazının tam metnini https://upas.evvel.org/?p=728 adresinden okuyabilirsiniz.


EVV3L kapsamındaki Oktay Rifat arşivine
aşağıdaki adreslerden ulaşabilirsiniz:
https://evvel.org/ilgi/oktay-rifat
https://evvel.org/ilgi/oktay-rifat/page/2

Nis
12
2025
--

YANKI ODASI // 25. Bölüm // 8 Nisan 2025 // YouTube // Canlı Yayın Tekrarı // Zafer Yalçınpınar

Zafer Yalçınpınar‘ın YANKI ODASI şurada:
https://www.youtube.com/channel/UC9E2wBnQTNSVuDvaFfMuzOQ


Yankı Odası‘nın 25. Bölümü’nde bahar şiirleri okuduk, paylaştık, baharın gelişini irdeledik…


26. Bölüm’ün yayın tarihine/saatine ilişkin bilgiler/güncellemeler/değişiklikler için lütfen sosyal medya hesaplarımızı takip ediniz. (instagram: @evvelfanzin twitter: @calmayan)

ya da Yalçınpınar’ın YouTube Kanalı’na abone olunuz:
https://youtube.com/@zaferyalcinpinar


Hamişler:

1/ Yalçınpınar’ın kendisiyle konuşmalarının tümü şurada: https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar

2/ Yalçınpınar’ın özgeçmişine ve tüm kitaplarına (pdf olarak) şu adresten ulaşabilirsiniz: https://www.zaferyalcinpinar.info

Nis
05
2025
0

(Baharın) Gelişine…


BAHARIN GELİŞİ İÇİN DİĞER ŞİİRLER:

一 茶, Erik, Çiçek, Cehennem ve Van Gogh
https://upas.evvel.org/?p=1579

Meyvesiz Erik Ağacı (Zahrad)
https://evvel.org/meyvesiz-erik-agaci

Gelişine (Yalçınpınar)
https://zaferyalcinpinar.com/s58.html

Mosmor Salkım (Yalçınpınar)
https://evvel.org/mosmorsalkim

Akordiyon ile İlkbahar Şarkısı (Yalçınpınar)
https://zaferyalcinpinar.com/akordiyon2.jpg

12 Telli Şiir İçin Bahar Akordu (Yalçınpınar)
https://evvel.org/12-telli-siir-icin-bahar-akordu-2



Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Oruç Aruoba” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/oruc-aruoba adresinden ulaşabilirsiniz.

Nis
04
2025
0

“Nisan” taifesi ve neşriyatları…


2010 yılından bu yana her Nisan ayında, “Nisan” dergisini ve yayınevini hatırlatmakta “sıkı/sahici edebiyat” kavramını hatırlatmak kadar fayda ve önem buluyorum. Efsanevi “Nisan” dergisi ve yayınevi hakkında aşağıdaki bağlantılar incelenebilir;

Nisan Dergisi/Yayınevi Hakkında
https://evvel.org/nisanda-nisan-dergisi-ve-yayinevi

Nisan Dergisi/Yayınevi’nin Kapak Tasarımları
https://zaferyalcinpinar.com/nisankapaklari.pdf

EVV3L’in “Nisan Dergisi/Yayınevi” İlgileri
https://evvel.org/ilgi/nisan-dergisi


Nis
03
2025
--

herkes kalbinin ekmeğini yer…

Safranbolu, Tarihi Demirciler Çarşısı
31 Mart 2025, Fotoğraf: Zy

Nis
02
2025
--

Çürük Kayaların Güncesi: Mourinho’nun Koç Spor’u bir kupa daha kaybetti!

Gerçek Fenerbahçeli’lerin üzülmesine hiç gerek yok… Ama tabiî, bugün (2 Nisan 2025) çoğunluğu statta bulunan, 1-2’lik yenilgiye tanık olan ve Haziran 2024 kongresinde Ali Koç’a oy veren 16.900 küsur stajyer Koç Spor’lu derinden üzülerek hakikati görmeli artık… Olan biten şey şu: Ali Koç’un ve taifesinin hayalindeki ‘endüstriyel futbol hamlesi’ bugün bir kupa daha kaybetti. Defalarca dile getirdiğimiz “çürük kaya” teorisine bir çentik daha atıldı… Bütün hikâye budur!

Üzülmeyin, yakında Fenerbahçe efsanesinin ruhu Koç Spor’dan kurtulacak ve yeniden -küllerinden- doğacak! Kimse kusura bakmasın: Ali Koç ve taifesinin başarısızlığı zirveden zirveye koşuyor: Mevcut rezalet “Ağrı Dağı” gibi apaçık ortada… Delfi kâhini olmaya gerek yok.

Sahicilikle,
Zafer Yalçınpınar


Hamiş: EVV3L kapsamında yer alan Fenerbahçe başlıklı ilgilere https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden ulaşabilirsiniz.

Mar
26
2025
--

Şiirimiz güncel değildir abiler, dom! (Zafer Yalçınpınar)

Açıkça ifade etmekte fayda var: 1950’ler ve ikinci yeni sonrasındaki girişimlerin yaşamdaki şiirselliği yüceltme veya imgesel alan derinliğini kullanarak dilin sınırlarını genişletme kapsamında başarılı olduğunu düşünmüyorum. Bir ara (90’ların ortasında) postmodern şiir anlayışı belirgin bir çıkış yapar gibi göründü, sonrasında etkili teorilere dayanan avangart çalışmalar da (2000-2010 arasında) icra edildi ve fakat tüm o çıkışlar ve gayretler neoliberal popülizmin içerisinde sönümlendi, yitti gitti, dibe vurdu.

Tüm dünyada sosyoloji ve psikolojinin kilit açıcı rolü 2000’ler öncesindeki gibi etkin değil. Öncelikle bunu kabullenmeliyiz. Günümüz şairleri neoliberal popülizm denen şeyin son derece sinsi işleyen bir fikirsizlik/hayalsizlik alanı olduğunu, onun kapitalizm 2.0 olduğunu anlaması gerek artık… Bireyin kendini performans öznesi olarak sahnelenebilir, sergilenebilir (veya instagramlanabilir) bir konumda görmesi, bireyin kendini -doğuştan- kendi performansıyla sınaması… Müthiş bir karakter deformasyonu, müthiş bir zihin amorflaşması… Popüler aşırılıkların yücelmesi; sınırsız bir erdemsizlik, her alanda ahlaki çöküş… Bunların daha çok işlenmesi gerek bence; çünkü yeni nesil hapishaneler bireylerin zihninde ve gündelik yaşayışında kuruluyor artık; yani duvarlara, tel örgülere gerek yok! Mesela, beyaz yakalı olmanız, maaşa, komisyona veya bordroya bağlanmanız yeterli insanlığınızı kaybetmeniz için… Her şey daha da canavarlaşmak için tıkır tıkır işliyor coğrafyamızda!

Şairlerin varoluş biçimini düşünmeye çalışıyorum kaç zamandır… Bu problematiği tutarlı bir yöntemle -örneğin soyağacı yaklaşımıyla- irdeleyemiyorum, bir akrabalık sınıflaması da yapamıyorum. Fakat, imgelemin özgürleşmesi açısından bir yakınsama-ıraksama durumundan veya konumlanma yaklaşımından söz edebilirim. En azından, benim için, Türkçe’de; Ece Ayhan ve İlhan Berk’in poetikası yakınsadığımı düşündüğüm bir imgesel alan derinliğini ihtiva ediyor. Eh, bu alan derinliğinin sezgisel gücünü bilenler, ıraksadığım şeylerin de neler olduğunu tahmin edebilirler. Birkaç örnek vereyim: Yığışımlardan, popülizmden, mevcut (cukkacı) belediyecilik zihniyetinden ve diğer (arpacı ve uzun) halay takımlarından uzak duruyorum. Rantçılardan, hızlı tüketimsel endüstri kültüründen ve bu kültürün yarattığı satışçı, pazarlamacı, vitrinci ve mağazacı yaklaşımların tamamından nefret ediyorum desem, yeridir. Bana göre kapitalizmin yarattığı en büyük ve iğrenç kötülükler bunlardır. 

İyi şair kim? Bu soruya verilecek cevapların çoğu sığ olacaktır. Ama gene de kendi formülümle cevaplamaya çalışayım: İmgelemin özgürleşmesini sağlayarak dilin sınırlarını genişletebilen, yaşamı şiirleyen (Almancası: Dichten) veya yaşamdaki şiirselliği bulup insanlığa sunan… Bir de sanırım, ‘iyi şair’ gibi doksozofi içeren bir tanımın yerine ‘sıkı şair’ ifadesi daha doğru, benim zihin haritamda…  Sıkı bir şiirle veya dizeyle karşılaştığımda çok heyecanlanıyorum. Ona ‘yaşamsal (İngilizcesi: Vital) bir buluntu’ gözüyle bakıyorum. Onda fark ettiğim şeyi dağlara taşlara yazmak, bulutlara denize yazmak istiyorum. Yüce, kutsal (İngilizcesi: Sacred) bir duygu hissediyorum açıkçası… Çok tuhaf… 

Dünya edebiyatından, dünya dillerinden çeviri eserlerin zihnimdeki yansıması nasıldır, diye düşünüyorum: Enikonu İngilizce biliyorum, İngilizler’de en sevdiğim şey ironi… İroninin tüm türlerini İngiliz Edebiyatı’nda bulabilirsiniz. Felsefede ve dilbilimde Almanca çeviriler çok işime yarıyor. Rusça bence tam ve eksiksiz psikolojik bir kurgu dili… Düzyazı anlatılarda, özellikle -büyülü gerçekçilik akımı nedeniyle- Güney Amerikalı yazarlardan çevirileri çok önemsiyorum. İspanyolca’ya hayranlığım daha az… Fransızlar’ın imgesel gücü yadsınamaz. Yunanca’nın mitolojisi çok etkileyici ve fakat İskandinav mitolojisini daha çok seviyorum. Şiirde Farsça çok kuvvetli… Uzak doğu dillerinde de Japonca. John Steinbeck dışında Kuzey Amerikalılar benim için bir şey ifade etmiyor.   

Ben kendimi bir zümrede konumlandıramıyorum. Bir yerde, birileriyle birlikte yerleşmiş değilim. Belki de yoldayım, yolculuktayım hâlâ… Ya da dışarıdayım, dışlanmış durumdayım… Bilemiyorum. Zaten herhangi bir zümre tarafından ‘içerilmeye’ gerek de yok. Özellikle güncel neoliberal eksenlere göre şiirin zümreleşmesi, statikleşmesi, yerleşim birimlerine veya kamplara, şapellere ayrılması falan iğrenç şeyler…Misal; edebiyat dergileri… zombileştiler! Maalesef edebiyat dergileri tedavülden kalktı ve bir anlamları da kalmadı. Hepsi ‘marka değeri’ kafasıyla çalışıyor ve ‘statüko cukkalama mecrası’ olarak kullanılıyor. Aynı tas aynı hamam, çalan aynı oynayan aynı… Bu tip bir zavallı devamlılığın sahici bir varlığı da yok aslında: Göz alıcı, parlak bir mezarlık düşünün! Çok yazık, çok üzülüyorum…

Peki, şiirin geleceği var mı, gelecekte neler olacak? Bunu kapitalizm sonrası ‘yeni insanlık’ tanımının çerçevesi belirleyecek… O güne kadar neoliberal popülizm -zaman zaman değişik krizlerle beslenerek, otoriterleşme dozu zaman zaman azalarak veya artarak- devam eder. Çünkü, kapitalizmin işe yarar (geçer akçe, çarkı/sistemi döndürür) başka bir formülü yok şu ân gelecek için… Fakat, sosyalizmvari yeni bir zihniyet gelirse, belki her şey topyekûn değişir.

Sonuçlayarak, tarihe bakıp olanı biteni anlayarak -gerçi anlamasak da pek bir şey değişmeyecek- 2025’in Mart ayında hep bir ağızdan şunu söyleyebiliriz: Şiirimiz güncel değildir abiler, dom!

Zafer YALÇINPINAR
2 Mart 2025


Hamiş: Bayram Zıvalı’ya ve gerçekleştirdiği Güncel Türk Şiiri başlıklı araştırmaya/soruşturmaya minnettarım: Bu söylemleri düşünmemde ve bütünlememde bir tür tetikleyici olduğu için…

Mar
24
2025
--

Nerden baksak kendini anlatıyor her şey… (Safranbolu, Tarihi Saat Kulesi ve DURGUN Hakkında…)


Durgun, 2009, tam metin pdf:
https://zaferyalcinpinar.com/durgun.pdf


(Aşağıdaki fotoğrafları büyütmek için üzerlerine tıklayın…)



Hamiş: Yalçınpınar’ın tüm eserlerine -ücretsiz pdf- olarak https://www.zaferyalcinpinar.info adresinden ulaşabilirsiniz.

Mar
23
2025
--

Ece Ayhan, Hilmi Yavuz’u anlatıyor: “Zararsız Belediye Şairi!”

Yankı Odası‘nın 24. Bölümü’nden…
Ece Ayhan, Hilmi Yavuz’u anlatıyor!
21 Mart Dünya Şiir Günü 2025 Özel Yayını!
Bir temellük eylemi! Tamamını izlemek için:
https://www.youtube.com/live/5rzTIAJC3po


Hamiş: “Ece Ayhan” başlıklı araştırmalara https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden, Ece Ayhan araştırmalarının indeksine https://evvel.org/eceayhanindeksi.pdf adresinden, Ece Ayhan web sitesine ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com