Eyl
22
2018
--

Upas Anlatı: “Bir Sayıklama ve Bellekte Kalan Fragmanlar” (Göktürk Yaşar)

 

Bir Sayıklama ve Bellekte Kalan Fragmanlar, Göktürk Yaşar
UPAS Yayın/Şiir, Eylül 2018, 12 Sayfa
Okumak için: bit.ly/birsayiklama


Göktürk Yaşar, yoğunlaşmış bir uzamın görüngülerini kullanarak -güçlü ve dingin burçlarıyla ortaçağ kalelerine benzer- erişilmesi zor bir betik oluşturmuş. Bu betikte, karmaşıklaşan belleğin şaşırtmacaları ile imgelemin sonsuz değişkenliğini heyecanla takip edeceksiniz.”


Önemli Not: “Sıkı şiire öncelik vermek” ve “imgelemin özgürleşmesini sağlamak” amacıyla dijital yayıncılık serüvenine başlayan UPAS Yayın‘ın tüm kitaplarını upas.evvel.org adresinden ücretsiz olarak okuyabilirsiniz.

Eyl
22
2018
--

Upas Şiir: “Sarı Kedinin Günlüğü” (Doğuş Furat)

 

Sarı Kedinin Günlüğü, Doğuş Furat
UPAS Yayın/Şiir, Eylül 2018, 20 Sayfa
Okumak için: bit.ly/sarikedi


Doğuş Furat, toplumsal katmanlar arasındaki tarihsel çelişkileri işaret ederek, coğrafyamızdaki derin çatlakları ve kavuşmazlığı irdelemekten çekinmiyor; Sarı Kedinin Günlüğü‘ndeki şiirler ironik ve çevik bir dille ışıldıyor.”


Önemli Not: “Sıkı şiire öncelik vermek” ve “imgelemin özgürleşmesini sağlamak” amacıyla dijital yayıncılık serüvenine başlayan UPAS Yayın‘ın tüm kitaplarını upas.evvel.org adresinden ücretsiz olarak okuyabilirsiniz.

Eyl
21
2018
--

“Yeni Gelen” Dergi’nin yeni sayısı yayımlandı…


Yeni Gelen‘in Eylül 2018 tarihli 7. sayısı yayımlandı…
Bkz: https://gazetemanifesto.com/2018/
yeni-gelen-dergisi-yedinci-sayisi-cikti-206923/

Kapak: Aptülkadir Elçioğlu


Dergide kötü şiirlerimden biri olan Küresel Sessizlik‘le
yer almaktan onur duydum. (Zy)

Eyl
21
2018
--

Ece Ayhan çağrışımlıdır: “Yort Savul” (Hard Rock Band)


Yort Savul adlı hard rock grubunun Ece Ayhan çağrışımlı “taş” şarkılarına
https://www.youtube.com/user/korsankolins adresinden ulaşabilirsiniz.


Eyl
21
2018
--

Hera Kayalıkları’nda Bir Kancabaş

Hera Kayalıkları’nda(Fenerbahçe Burnu’nda) Kancabaş tipi bir tekne…
Yalçın Özalp Arşivi’nden… (Fotoğrafı büyütmek için tıklayın.)

 


Hamiş: Fotoğrafı EVV3L arşivine ileten H. Can Yücel‘e çok teşekkür ederiz.

Eyl
19
2018
--

Sting’in “Berklee Konuşması”(1994)


Sting’in 1994 yılında Berklee Müzik Okulu’nda gerçekleştirdiği
“Öğrenim Yılı Açılış Konuşması” UPAS Yayın kapsamında yayımlandı.
Okumak için: https://upas.evvel.org/?p=328


Eyl
19
2018
--

Kitap: “Kanını Satan Adam” (Yu Hua)


Yu Hua, “Kanını Satan Adam”
Jaguar Yayınları, Eylül 2018


“Zor bir hayata doğmuştur Xu Sanguan: Babası çocukken ölür, annesiyse başka bir adamla evlenip onu terk eder. Dedesi ve amcasının sahip çıkıp büyüttüğü Xu Sanguan artık şehirdeki ipek fabrikasında çalışan genç bir işçidir. Amcasını ziyaret ettiği bir gün, kan satmaya giden iki arkadaşının yardımıyla o da kanını satar. Eline geçen parayı sadece ailesi için harcaması gerektiğine inandığı için evlenmeye karar verir. Xu Yulan’la evlenir ve üç oğlu olur. Büyük oğlu Yile hakkındaki bir gerçeğin ortaya çıkmasıyla sarsılır. Kültür Devrimi, kıtlık yılları gibi zor ve toplumu altüst eden dönemlerde ne zaman başı sıkışsa bir kuyudan su çeker gibi damarlarından kan çektiren ve mücadeleden asla vazgeçmeyen Xu Sanguan’ın öyküsü, tüm bunların yanında yaşama dair birçok tuhaflığı da barındırır.

Kalbin tek bir atışıyla kanın tüm vücuda yayılması gibi, Yu Hua da basit fakat usta işi cümlelerle kurduğu bu olağanüstü öyküde, âdeta insan ruhunun ve yaşamın kılcal damarlarına ulaşır.

Daha önce Yaşamak adlı romanını yayımladığımız Yu Hua’nın en önemli eserlerinden Kanını Satan Adam’ı Erdem Kurtuldu Çince aslından çevirdi.” (Tanıtım Bülteni’nden…)

Eyl
17
2018
--

UPAS’a gelin… UPAS sizi çok sevecek…

UPAS Yayın‘da -yıllardır üzerinde sürekli düşündüğümüz ve genişletmeye çalıştığımız-  imgesel bir alan derinliğini önceliklendirmeye uğraşacağız. Geçmişte, bu zihinsellik türüne ilişkin birçok inceleme ve araştırma yaptık. İmlemeye çalıştığımız alan derinliğinin çeşitli uçları, çıkıntıları, yapay sınır ağları, ânları, özel konuları, kilometre taşları, tarihselliği, dilbilimsel motifleri ve deneysel yönleri var. İlhan Berk’le ve Ece Ayhan’la başlıyor bizim şiirsel çizgimiz; 1955 şiir hareketiyle… Dikkat ederseniz “ikinci yeni” demiyoruz! “1955 şiir hareketi” diyerek farklı bir konumlandırmaya sahip olan Ece Ayhan ile İlhan Berk’in poetikasını önceliklendiriyoruz! Söz konusu başlangıç çizgilerini, uçları, çıkıntıları ya da imgesel alan derinliğinin o noktadaki sınırlarını zihninizde genişlettiğinizde (geleceğe uzattığınızda) oluşan yeni çizginin, oluşan yeni alanın üzerinde Rafet Arslan’ın imgelemini rahatlıkla görebilirsiniz. Yani, UPAS’ın bir zihinselliği, özel bir bilişsel ve imgesel haritası var. Tabiî ki bu haritada herkesin ismi veya her şeyin kavramsal bir karşılığı olmak zorunda değil. O nedenle “Şiir herkesi sevmek zorunda değil!” diyoruz.

Herkes şiiri kolay sanıyor… Şiir, yüz yüze bakan sonsuz sayıda uçurumun tahayyül edilmesidir. Bu tahayyülün de kelimelere, dizelere sığdırılması, dilin semantik, morfolojik ve dizgesel imkânlarının sınanması -ya da işte Ece Ayhan’ın veya İlhan Berk’in poetikasında olduğu gibi ‘dilin imkânlarının genişletilmesi’- gerekir. Şiir imgesel açıdan yüklüdür ve çok zor bir edebi türdür.

Bir devlet dairesinde, nüfus müdürlüğünde, belediyede ya da üniversitenin öğrenci işlerinde çalışan memurlar değiliz. Bir plazanın kapısındaki özel güvenlik görevlileri, danışma/kayıt görevlileri veya insan kaynakları uzmanları da değiliz. ‘Dosya kabul süreci’ ifadesi insanları yemlemek için piyasanın ve popüler kültürün ezberlettiği söylemlerin bir parçasıdır. ‘Beğeni kriteri’ ifadesi de öyle… Biz böyle ifadeleri önemsemiyoruz. Süreçler ve geyikler icat etmedik, etmeyeceğiz. Eskilerin bir tabiri vardır; “Götüne güvenen borazancıbaşı olur.”

Basılı nüshalarımız olacak mı? Gelecekte… Belki olacak, belki de olmayacak. Şu an, böyle, iyiyiz. Ticari bir oluşum değiliz, hâlimizden memnunuz. Ayrıca, bir şiir kitabı kâğıt olarak basılınca, içindeki şiirler daha doğru, daha kuvvetli, daha sıkı mı yazılmış oluyor? Hayır. Sıkı bir şiir kitabı koleksiyoneri olarak söylüyorum; tarihin ve teknolojinin şu merhalesinde şiir, dijital açıdan yayına en elverişli edebi türdür! Statükocuların icat ettiği söylemlere inanmayın… Yapay ifadeleri ve diğer ezberleri icat edenler gene plaza piyasacılarıdır ve şu an “öğrenilmiş çaresizlik” içindedirler!

Kısacası, UPAS’a gelin…

UPAS sizi çok sevecek; upas.evvel.org

Zafer Yalçınpınar
17 Eylül 2018

Eyl
16
2018
--

Efe Elmastaş irdeliyor: “Şu Fanzin Meselesi”


Efe Elmastaş’ın kaleme aldığı
Şu Fanzin Meselesi
‘nin tam metnini
buradan okuyabilirsiniz.


Ayrıca bkz:
https://fanzinapartmani.com


“Her ülkede ya da her toplumda karşımıza çıkabilecek, okuyan kişi sayısına bağımlı olarak arz/talep eğrilerinin inanılmaz şekilde değişkenlik gösterdiği bir konuya dikkatimizi veriyoruz: Okuma-yazma oranı.

Kimilerine göre okuma oranının binde bir (%0,1) olduğu tespit edilen bir ülkedeyiz ve tabii ki bu oran bize sadece T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na kayıtlı olan eserlerin tüketimi şeklinde sunuluyor. Bu oranın %5 olduğunu bile iddia edebiliriz çünkü arka planda başka şeyler de yürüyor, fanzinler gibi…

İnsan psikolojisinin basit bir yansıması olarak, eğer buna geçiş dönemi adını verirsek, geçiş dönemlerinde bir tepki olarak “üreten insan” olma isteği şahlanıyor. Yazmak, çizmek, fotoğraflandırmak ve en nihayetinde bizde oluşanı paylaşmak gayretine girişiyoruz. İşte tam da bu noktada, eğer üreten insan olma niyetindeki kişi eserlerini paylaşmaya karar verirse karmaşık bir labirente ilk adımı atıyor. Bu karmaşık labirente kılavuzluk etmesi dilekleriyle çıkan ilk fankiti hatırlarsınız; “Yayınevi Rüyası”

Efe Elmastaş tarafından kaleme alınan Yayınevi Rüyası, bizlere “piyasa” hakkında genel bilgileri sunarken tarafsızlığını koruyarak gerekli analizi yapmamız için ipuçlarını bize getirmişti. Peki, üreten insanlar için “labirentten çıktılar” diyebilir miyiz? Pek değil çünkü konu o kadar da kısa değil.

Efe, konunun kısa olmadığını açıkça görmüş ve kalemini tekrar hareketlere boğarak devamını getirmiş; Şu Fanzin Meselesi, bizlere koşuşturmakta olduğumuz labirentin duvarları hakkında yorumlar oluşturuyor. İlk sayıdaki gibi, “Duvarlar buradalar, bu duvarların içerisinde yaşıyoruz, yere değil etrafınıza bakarak ilerleyin.” mesajını iletiyor. Artık bazı şeylere karşı daha sağlam adımlar atmak, kararlar almak ve yol izlemek için şeffaf duvarları kendine has rengine boyuyor.

Şu Fanzin Meselesi, edebiyat dışı türüne dahil olmakla birlikte, elinize denk gelebilecek birçok eserden daha fazla edebiyatla iç içe çünkü edebiyata gönül verenlerin görüşlerini de bizlere getirmekte. Bu işlemi, 2018 yılının başında gerçekleştirilen bir anket aracılığı ile yapmış, oldukça verimli bir çalışma.

Gerçekten de akıcı ve sade olan, değinilmesi gereken yerlere yeterli baskıda parmak basan bu fankiti gördüğünüz yerde kapın, çoğaltın, etrafa yayın ve yorumlarınızı da eksik etmeyin. Kim bilir, belki ileride bizleri içerisinde bulunduğumuz yeni bir fankit karşılar.

Fanzin yürüyor!”

Serkan Üstündağ

Eyl
16
2018
--

Zafer Temoçin yeniden Cumhuriyet Gazetesi’nde…

Sıkı karikatürist -ve iğneli fırça- Zafer Temoçin, 5 sene önce ayrılmak zorunda bırakıldığı Cumhuriyet Gazetesi’ne geri döndü… Temoçin’in yeni dönemdeki ilk karikatürü bugünkü (16 Eylül 2018 tarihli) Cumhuriyet Gazetesi’nde yayımlandı. 5 sene önce Zafer Temoçin’in ayrılışına sonsuz üzülmüştük, bugün ise geri dönüşüne sonsuz seviniyoruz…

 

Eyl
10
2018
--

“Bir Sanatçının Samimi İtirafları ya da Saklı Bir Şiir Olarak Oto-Portresi” (Rafet Arslan)


Rafet Arslan, UPAS Yayın‘dan kitaplaştırılan “Kirli Çıkın” adlı ilk şiir kitabının doğuş sürecini Kalem Kahve Klavye’de anlattı: https://kalemkahveklavye.com/2018/09/bir-sanatcinin-samimi-itiraflari-ya-da-sakli-bir-siir-olarak-oto-portresi-rafet-arslan.html


(…) Şimdi bu satırları tam kırk altı yaşında,  ilk şiir kitabımın (“Kirli Çıkın”, Upas Yayın, Eylül 2018) yayınlanmasının bende yarattığı hislerin otomatizmiyle yazıyorum. On altı yaşımda ilk eleştiri metnimi yazdığımda, 20’li yaşlarda ilk bilimkurgu öykülerime soyunduğumda ya da bitpazarında King Crimson kaseti kovaladığımda dahi tüm bu uğraşlarımın şiirle bir şekilde alakalı olduğunu düşünüyordum, tam o görünmez ve sihirli bağı açıklayamazsam da.

Şiir; benim için aynı zamanda ilk gençliğinde tinimi ele geçiren heyecanların hepsiydi: Underground filmler ve auter sineması,  progressive ve deneysel müzik, bilimkurgu ve post-punk, fanzinler ve ilkin ansiklopedi sayfalarında görüp çarpıldığım büyük ressamlar, break dance ve grafiti, konsol oyunları ve liberter ütopyacıların bende yarattığı arzuların bütünün oluşturduğu dev galaksi. (…)”

Rafet Arslan oto-portresinin tam metnini https://kalemkahveklavye.com/2018/09/bir-sanatcinin-samimi-itiraflari-ya-da-sakli-bir-siir-olarak-oto-portresi-rafet-arslan.html adresinden okuyabilirsiniz.


Önemli Not: “Sıkı şiire öncelik vermek” ve “imgelemin özgürleşmesini sağlamak” amacıyla dijital yayıncılık serüvenine başlayan UPAS Yayın’ın tüm kitaplarını upas.evvel.org adresinden ücretsiz olarak okuyabilirsiniz.

Eyl
10
2018
--

Kitap: Led Zeppelin (by Led Zeppelin)

İngiliz rock efsanesi Led Zeppelin’in 50. yıla özel olarak hazırladıkları “Led Zeppelin by Led Zeppelin” kitabı 2 Ekim’de müzik ve kitapseverlerle buluşacak. Grubun yaşayan üç üyesi Robert Plant, Jimmy Page ve John Paul Jones tarafından hazırlanan kitapta; Led Zeppelin’in bilinmeyen hikâyeleri, gün yüzüne çıkmamış fotoğrafları ve müzik serüvenleri yer alıyor. Ön siparişe çıkan kitap 368 sayfadan oluşuyor.

Bkz: https://www.kulturservisi.com/p/led-zeppelin-by-led-zeppelin-kitabi-cikiyor/

Written by in: Duyurular, Tartışmalar | Etiketler:
Eyl
06
2018
--

“Çeviri Şiirler” (Duygu Gündeş)

 

Çeviri Şiirler, Duygu Gündeş
UPAS Yayın/Şiir, Eylül 2018, 30 Sayfa
Okumak için: bit.ly/cevirisiirler


William Blake, Charles Bukowski,
Leonard Cohen,
Emily Dickinson,
George Eliot, John Milton, Pablo Neruda,

Carl Sandburg, Sappho, Robert Snyder,
Humbert Wolfe,
Andrei Voznesenski,
William Butler Yeats


“Yeni Harman ve Kaçak Yayın gibi edebiyat dergilerinden tanıdığımız Duygu Gündeş‘in 2000’li yılların başından günümüze özenle gerçekleştirdiği şiir çevirileri (13 şairden 21 şiir) bu kitapta bütünleniyor. Çeviri Şiirler, William Blake‘den Charles Bukowski‘ye uzanan geniş bir yelpazede edebiyatın güçlü şairlerinden imgesel kıvılcımlar yansıtıyor.”


Önemli Not: “Sıkı şiire öncelik vermek” ve “imgelemin özgürleşmesini sağlamak” amacıyla dijital yayıncılık serüvenine başlayan UPAS Yayın‘ın tüm kitaplarını upas.evvel.org adresinden ücretsiz olarak okuyabilirsiniz.

Eyl
06
2018
--

“Kayıtsızlık, dili geçersiz kılıyor…”

(…)
Yalnızsın. Yalnız bir adam gibi yürümeyi, aylak aylak dolaşmayı, sürtmeyi, bakmadan görmeyi, görmeden bakmayı öğreniyorsun. Saydamlığı, hareketsizliği, varolmayışı öğreniyorsun. Bir gölge olmayı ve insanlara sanki hepsi birer taşmış gibi bakmayı öğreniyorsun. Oturur durumda, yatar durumda kalmayı, ayakta durmayı öğreniyorsun. Her lokmayı çiğnemeyi, ağzına götürdüğün her parça yiyecekte aynı manasız tadı bulmayı öğreniyorsun. Resim galerilerinde sergilenen tablolara sanki duvar parçalarıymış, tavan parçalarıymış gibi, duvarlara, tavanlara da yağlıboya resimlermiş gibi bakmayı öğreniyorsun, üstlerindeki hep başa dönen onlarca, binlerce yolu, amansız labirentleri, kimsenin çözemeyeceği metni, parçalanmakta olan yüzleri bıkmadan yorulmadan izliyorsun. (s.42-43)
(…)
Kayıtsızlık, dili geçersiz kılıyor, işaretleri anlaşılmaz hale getiriyor. Sabırlısın ama beklemiyorsun, özgürsün ama seçemiyorsun, müsaitsin ama hiçbir şey seni harekete geçirmiyor. Hiçbir şey istemiyor, hiçbir şey talep etmiyor, hiçbir şey dayatmıyorsun. Hiç dinlemeden duyuyor, hiç bakmadan görüyorsun: tavanlardaki çatlakları, parkenin dilimlerini, yer karolarının desenlerini, gözlerinin çevresindeki kırışıklıkları, ağaçları, suyu, taşları, geçen arabaları, gökyüzünde bulut şekilleri çizen bulutları.(s.64)
(…)
Mutsuzluk üzerine atılmadı, üstüne çullanmadı; yavaşça sızdı, neredeyse tatlılıkla sokuldu. Büyük bir dikkatle yaşamına, hareketlerine, saatlerine, odana işledi, uzun süre gizli tutulmuş bir hakikat, reddedilmiş bir gerçeklik gibi; direşken ve sabırlı, incecik, zorlu mutsuzluk, tavandaki çatlakları, çatlak aynadaki yüzünün kırışıklarını, dizilmiş oyun kâğıtlarını ele geçirip sahanlıktaki musluktan damlayan suyun içine girdi. Saint-Roch’un çanı her çeyrek saati vurduğunda onunla birlikte çınladı.(s.78)
(…)

Georges Perec
“Uyuyan Adam”, Çev: Sosi Dolanoğlu, Metis Yay. 4. Baskı, 2016

Eyl
03
2018
--

Yapıştırılmaz…

Şaşkınbakkal, 2018
Foto: Zy


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Sokak Sanatı” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/duvarda adresinden ulaşabilirsiniz.

Eyl
03
2018
--

UPAS Şiir: “Kirli Çıkın” (Rafet Arslan)

 

Kirli Çıkın, Rafet Arslan
UPAS Yayın/Şiir, Eylül 2018, 30 Sayfa
Okumak için: bit.ly/kirlicikin


Rafet Arslan, gerçeküstü kolajlarında ve kadrajlarında imgesel açıdan külyutmaz bir devinim sergiler. Kendisinin “ilk şiir kitabı” olarak tanımladığı Kirli Çıkın, gerçeğin matematiğini yeniden oluşturmak ve sanatı saf şiire kavuşturmak için yazılmış modern bir hiyeroglif (yeni bir alfabe) şeklinde okunmalı… Belli ki Rafet, Kirli Çıkın’ında alev alacak türden bir poetikayı gerçeküstücü sanatın birikimiyle yıllarca kurgulamış.” (Zy)


Önemli Not: “Sıkı şiire öncelik vermek” ve “imgelemin özgürleşmesini sağlamak” amacıyla dijital yayıncılık serüvenine başlayan UPAS Yayın‘ın tüm kitaplarını upas.evvel.org adresinden ücretsiz olarak okuyabilirsiniz.

Eyl
03
2018
--

UPAS Şiir: “Ölü Deve Dikeni” (Eren Burhan)

 

Ölü Deve Dikeni, Eren Burhan
UPAS Yayın/Şiir, Eylül 2018, 16 Sayfa
Okumak için: bit.ly/oludevedikeni


Ölü Deve Dikeni‘ndeki şiirlerde anlam ile imge arasında keskin virajlar inşa edilmiş. Eren Burhan, dikenli imgeler oluşturarak anlama buğu katarken, diğer taraftan da yaşantı parçalarını bir makroyla mercekleyerek imgeler için yılankavi izlekler sunuyor. Ölü Deve Dikeni’nin imgesel açıdan kuvvetli bir şiir kitabı olarak değerlendirileceğini, ateşin önünde keskin ‘yalım’ parçalarının izlenmesine benzer bir ‘duygudurum’la okunacağını düşünüyorum.” (Zy) 


Önemli Not: “Sıkı şiire öncelik vermek” ve “imgelemin özgürleşmesini sağlamak” amacıyla dijital yayıncılık serüvenine başlayan UPAS Yayın‘ın tüm kitaplarını upas.evvel.org adresinden ücretsiz olarak okuyabilirsiniz.

Eyl
03
2018
--

UPAS Şiir: “Kötü” (Zafer Yalçınpınar)

 

Kötü, Zafer Yalçınpınar
UPAS Yayın/Şiir, Eylül 2018, 28 Sayfa
Okumak için: bit.ly/kotusiir


Yalçınpınar’ın poetikasına yeni motiflerle birlikte yeni çıkıntılar sağlayan Kötü Şiirler, sezgisel, tekinsiz ve yadsımacı diyebileceğimiz özel bir üslup bozukluğunu ön-plana alarak imgesel alan derinliğinin sınırlarını genişletmeye çalışıyor…”


Önemli Not: “Sıkı şiire öncelik vermek” ve “imgelemin özgürleşmesini sağlamak” amacıyla dijital yayıncılık serüvenine başlayan UPAS Yayın‘ın tüm kitaplarını upas.evvel.org adresinden ücretsiz olarak okuyabilirsiniz.

Eyl
03
2018
--

UPAS Anlatı: “Varoluş Denemeleri” (Tan Tolga Demirci)

 

Varoluş Denemeleri, Tan Tolga Demirci
UPAS Yayın/Anlatı, Eylül 2018, 20 Sayfa
Okumak için: bit.ly/varolusdenemeleri


“Gerçeküstücü imgelemiyle ve filmleriyle tanıdığımız yönetmen Tan Tolga Demirci, Varoluş Denemeleri adlı metninde sahne katmanlarına gerçektüstücü nüveler ekliyor ve okuyucunun zihninde felsefi bir alan derinliği  yaratmak için ontolojik deneyler uyguluyor.” (Zy)


Önemli Not: “Sıkı şiire öncelik vermek” ve “imgelemin özgürleşmesini sağlamak” amacıyla dijital yayıncılık serüvenine başlayan UPAS Yayın‘ın tüm kitaplarını upas.evvel.org adresinden ücretsiz olarak okuyabilirsiniz.

Eyl
02
2018
--

“İnsanları ait olduğu yerden koparmak”

Sabah gazetesinin bir süredir yapmakta olduğu sanatçı röportajlarıyla neyi amaçladığını Murat Meriç, Naim Dilmener ve Eray Aytimur’la konuştuk. Meriç, “Yapılmak istenen, insanları ait olduğu yerden kopartmak. Kaleleri düşürmek” diyor.

Burak Abatay‘ın hazırladığı sıkı analizin tam metnine https://www.birgun.net/haber-detay/yandas-medyanin-sanatci-roportajlari-insanlari-ait-oldugu-yerden-koparmak-228925.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com