21 Eylül 1975’te vefat eden
şair-ressam Bedri Rahmi Eyüboğlu‘nu
saygı ve özlemle anıyoruz…
EVV3L kapsamında yayımlanan Bedri Rahmi İlgileri:
1/ https://evvel.org/ilgi/bedri-rahmi
2/ https://evvel.org/ilgi/bedri-rahmi/page/2
21 Eylül 1975’te vefat eden
şair-ressam Bedri Rahmi Eyüboğlu‘nu
saygı ve özlemle anıyoruz…
EVV3L kapsamında yayımlanan Bedri Rahmi İlgileri:
1/ https://evvel.org/ilgi/bedri-rahmi
2/ https://evvel.org/ilgi/bedri-rahmi/page/2
Yeditepe Dergisi’nin 1 Nisan 1950 tarihli ilk sayısında…
Fazıl Hüsnü Dağlarca, (N.) İlhan Berk ve
Bedri Rahmi Eyüboğlu‘ndan… kupürler…
(Görselleri büyüterek okumak/incelemek için üzerlerine tıklayın…)
Hamiş: EVV3L kapsamındaki Yeditepe Dergisi ilgilerine https://evvel.org/ilgi/yeditepe-dergisi adresinden, Fazıl Hüsnü Dağlarca ilgilerine https://evvel.org/ilgi/daglarca adresinden, İlhan Berk ilgilerine https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden, Bedri Rahmi Eyüboğlu ilgilerine ise https://evvel.org/ilgi/bedri-rahmi adresinden ulaşabilirsiniz.
(Resimleri büyütmek için üzerlerine tıklayın…)
Birinci Mektup İmzacıları: (Ön Sayfa) Oktay Rifat, Dr. Hakkı Balamir, Muvaffak Şeref, Cahit Sıtkı Tarancı, Niyazi Ağırnaslı, Ferit Anlar, Ayhan Anlar, Melih Cevdet Anday, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Cevdet Kudret Esendal, Prof. Dr. Behçet Kamay, Ordinaryüs Profesör Vasfi Raşid Sevig, Doç. Dr. Hüseyin Cahit Özen, Adnan Saygun, Asım Ruacan, Dr. Kemâl Narin, Doç. Dr. Sadun Aren, Ahmet Cevat Emre (Arka Sayfa) Ahmet Evintan, Nazım Kâmil Bayur, Mümtaz Faik Fenik, Ulvi Uraz, Prof. Dr. Behçet Tahsin Ramay, Melek Gün
İkinci Mektup İmzacıları: Halide Edip Adıvar, Adnan Adıvar, Orhan Veli, Sabahattin Eyüboğlu, Fikret Adil, Mina Urgan, Ahmet Hamdi Tanpınar, Abidin Dino, Sait Faik
Nâzım Hikmet, 8 Nisan 1950’de açlık grevine başlamıştı. Avukatının isteği üzerine açlık grevini bir süre durduran şair, 1 Mayıs 1950’de tekrar greve başladı, 13 Mayıs’ta Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Nâzım’ın annesi Celile Hanım, tek başına bir kampanya açmıştı. 9 Mayıs 1950 günü Celile Hanım üzerinde “Haksız yere mahkum edilen oğlum Nâzım Hikmet açlık grevindedir. Ben de ölmek istiyorum gece gündüz oruçluyum. Bizi kurtarmak isteyenler bu deftere adreslerini yazarak imzalasınlar” yazılı bir dövizle Galata Köprüsü’nün üzerine çıktı, kısa bir süre sonra “trafiği engellemek” suçlamasıyla gözaltına alındı. (…)
(…) Üç şair, Orhan Veli, Oktay Rıfat ve Melih Cevdet Anday, Nâzım’a destek için Ankara’da üç günlük açlık grevi yaptılar. (12 Mayıs 1950) (Bkz: https://evvel.org/garipciler-nazim-hikmet-icin-aclik-grevinde-1950)
14 Mayıs 1950’de yapılan seçimleri DP kazanmıştı ve yeni hükümetin kurulması bekleniyordu. Seçimden üç gün sonra, Adnan Adıvar, Halide Edip, Sait Faik, Cahit Sıtkı Tarancı, Cevdet Kudret gibi aydınlar Nâzım’a bir mektup yazarak yeni hükümet kurulana kadar eyleme ara vermesini istediler.
Nâzım Hikmet, 19 Mayıs 1950’de açlık grevine son verdi. 14 Temmuz 1950’de çıkarılan hükümlülerin cezalarında indirim düzenleyen madde Meclis’te kabul edildi. Nâzım, 14 Temmuz 1950’de, tam 13 yıl sonra cezaevinden çıktı.
Kaynak: Nâzım Hikmet’in Açlık Grevi, Haz: Yeşim Bilge Bengü, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2011
21 Eylül 1975’te vefat eden
Bedri Rahmi Eyüboğlu‘nu
saygıyla anıyoruz…
EVV3L kapsamındaki“Bedri Rahmi” ilgilerine
https://evvel.org/ilgi/bedri-rahmi
adresinden ulaşabilirsiniz.
“Han Kahvesi”
Bedri Rahmi Eyüboğlu, 1973
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Bedri Rahmi Eyüboğlu” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/bedri-rahmi adresinden ulaşabilirsiniz.
Geçtiğimiz günlerde -rastlantı sonucu- Beyoğlu-Aslıhan Pasajı‘nın Galatasaray meydanı tarafındaki girişinde, ilk dükkânlar arasında bulunan Martı Sahaf‘la tanıştık. Gani Bey‘in sahaf dükkânında neler var, neler… Bedri Rahmi ve Eren Eyüboğlu desenlerini mi isterseniz, Fenerbahçe Burnu’nun (Fanaraki’nin ve Hera Kayalıkları’nın) 1869 tarihli suluboya tablolarını mı istersiniz, George Orwell’in “1984” adlı meşhur romanının Türkçe’de gerçekleştirilen 1958 tarihli ilk baskısını mı istersiniz… Neler var, neler… Tüm koleksiyonerlere Martı Sahaf’ı ziyaret etmeyi ve Gani Bey’le tanışmayı öneriyorum. (Zy)
Fenerbahçe Burnu (Fanaraki, Hera Kayalıkları)
(1869 tarihli, suluboya, ressam bilinmiyor)
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “İmzalı” ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/imzali adresinden ulaşabilirsiniz.
Bedri Rahmi Eyüboğlu‘nun Yazma Desenleri’nden…
(Fenerbahçe Spor Kulübü, Todori Tesisleri, 2019)
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Bedri Rahmi Eyüboğlu” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/bedri-rahmi adresinden ulaşabilirsiniz.
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Bedri Rahmi” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/bedri-rahmi adresinden ulaşabilirsiniz.
İstanbul Modern, “İplikten Çözülenler” sergisinde, denemelerden hiçbir zaman kaçınmayan ve çeşitli resim teknikleri kendine özgü sanat anlayışı ile yorumlayan Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun (1911-1975) yazmaları ve baskı kalıplarından oluşan bir seçkiye yer veriyor.
Ömer Faruk Şerifoğlu
Bedri Rahmi Eyüboğlu’nu anlatıyor!
İstanbul Modern Sinema
18 Nisan 2019, Perşembe 18.00
Türkiye’den ve dünyadan çeşitli tekstil üretimi, anlatımı ve sanatsal ifade araçlarına yer veren sergi, kaybolmaya yüz tutmuş yazmacılık sanatını, Türkiye sanatında tekstil üretimlerini tuvaline ilk taşıyan Eyüboğlu’nun yorumlarıyla ele alıyor. Yazmacılığı “güzel ve faydalı” düşüncesiyle ile 1950 yılından sonra yeniden ele alan Eyüboğlu’nun geleneksel yazma motiflerini bir sanatçı olarak yorumladığı ve yeniden tasarladığı baskı kalıplarıyla birlikte, bu kalıpları kullanarak ürettiği yazmalarından bir seçki sergileniyor. Yazmacılığa duyduğu ilgiyi resim sanatıyla buluşturan Eyüboğlu’na ayrılan bölümde fotoğraf sanatçısı Ziya Tacir tarafından çekilen atölye-evine ait güncel fotoğraflar da gösteriliyor.
Etkinlikte sanat tarihçisi Ömer Faruk Şerifoğlu, Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun sanat pratiğini, yazma üretiminin arka planını ve baskı kalıplarına ait anekdotları izleyicilerle paylaşıyor.
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Bedri Rahmi Eyüboğlu” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/bedri-rahmi adresinden ulaşabilirsiniz.
2 Ocak 1981’de vefat eden Eflâtun Cem Güney‘i, 1953 yılında Yeditepe Yayınevi kapsamında yayımlanan ‘Halk Türküleri’ adlı kıymetli kitabından -Bedri Rahmi’nin çizimlerini de içeren- çeşitli fragmanlar paylaşarak saygıyla anıyoruz. (Zy)
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “İmzalı” ilgilere https://evvel.org/ilgi/imzali adresinden, “Bedri Rahmi Eyüboğlu” başlıklı ilgilere ise https://evvel.org/ilgi/bedri-rahmi adresinden ulaşabilirsiniz.
evvel.org
“Mavi Kaplumbağa Sanat Evi” tarafından
gerçekleştirilen “yazma atölyesi” reprodüksiyonlarından…
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Bedri Rahmi Eyüboğlu” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/bedri-rahmi adresinden ulaşabilirsiniz.
Bedri Rahmi Eyüboğlu
“BİNBİR BEDROS”, Otoportreler, Ada Yayınları, 1977
Hamiş: EVV3L kapsamında yer alan Bedri Rahmi Eyüboğlu ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/bedri-rahmi adresinden ulaşabilirsiniz.
Zahir Güvemli‘nin çizgileriyle…
Abidin Dino
Fikret Âdil
Nâzım Hikmet
Salah Birsel
Bedri Rahmi Eyüboğlu
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “İmzalı” ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/imzali adresinden ulaşabilirsiniz.
Bedri Rahmi’nin 1977 yılında Ada Yayınları tarafından yayımlanan “Yaşadım” adlı kitabı için “yaşamın ve doğanın tözüne yönelik özel bir şiirsel nakış” diyebiliriz. Bu eser, “duru” bir poetika kurarak yaşamı kutsayan eşsiz değerde bir ifade gücünü sergiler…
Kitapta yer alan özel desenlerin görünümüne https://issuu.com/adabeyi/docs/bedrirahmiyasadim adresinden ulaşabilirsiniz.
Hamiş: EVV3L kapsamında yer alan Bedri Rahmi Eyüboğlu ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/bedri-rahmi adresinden ulaşabilirsiniz.
21 Eylül 1975’te vefat eden Bedri Rahmi’yi saygıyla anıyoruz…
EVV3L kapsamında yayımlanan “Bedri Rahmi” başlıklı ilgilerin tümüne
https://evvel.org/ilgi/bedri-rahmi adresinden ulaşabilirsiniz.
Bedri Rahmi’nin Otoportreleri
Sait Faik’in 1954 yılındaki vefatının ardından, aynı yıl birçok edebiyat, kültür-sanat dergisi ve gazetede Sait Faik’i yâd etmek -malesef bazıları da ‘hesabı, bakiyeyi, olumsuz söylentileri, eleştirileri kapamak’ (misal, Yaşar Nabi)- amacıyla çeşitli yazılar kaleme alındı, özel dosyalar yapıldı. Bu yazıların içerisinde yer alan anılardan en güzelleri Bedri Rahmi’nin kaleminden çıkmış. Bildiğim kadarıyla Bedri Rahmi Eyüboğlu, biri Cumhuriyet Gazetesi’nde diğeri de resmi bayramlarda yayımlanan Bayram Gazetesi’nde olmak üzere iki yazı kaleme aldı. Bedri Rahmi bu yazılarda, Sait Faik’le yaşadığı ilginç olayları (belki de hovardalıkları) Sait Faik’in benzersiz mizacına doğru yakınsayarak, yani Sait Faik’in “sivil insan” diyebileceğimiz özellikleriyle birlikte paylaşmış… 17 Mayıs 1954 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nde Bedri Rahmi’nin kaleme aldığı “Sait için…” adlı yazının tam metniyle Bülent Kale’nin “newalaqasaba” adlı mekânında karşılaştım. (bkz: https://newalaqasaba.wordpress.com/2011/11/18/sait-faik-105-yasinda/) İşbu yazıdan ilginç bir bölüm/hikâye aşağıdadır:
(…)
İçkiyi henüz kesmediği günlerden bir gündü. Beyoğlu’nda buluştuk. Bana,―Sen hiç Ziba mahallesi diye bir yer duydun mu? ―diye sordu.
Böyle bir yerden haberim yoktu. Beyoğlu’nun yan sokaklarından birisine saptık. Kasımpaşa’nın Kurtuluş taraflarına uzayan yollarından geçtik. Vakit gece yarısını geçmişti. Hiç bilmediğim karanlık sokaklardan sonra gayet patırtılı birkaç kahve, birkaç meyhane arasında karar kıldık. Kahvelerden birisinde Sait’in ahbapları seslendiler. Ağır kamyon şoförlerine benziyorlardı. Bütün hallerinde uzun yolların hantal arabaların, belâlı yolculukların izleri vardı. Sait’i uzun zamandan beri tanımamış olsalar onunla bu kadar rahat konuşamazlardı. Masalarına yaklaştık. Bize gayet cömert ikramda bulundular. Sonra yandaki kahvelerden birisine geçtik Sait,
― Bak ―dedi―, ha bu uşaklar senun memleketludurlar…
Kırk beş elli yaşlarında bir adam kemençe çalıyordu. Onun yanıbaşında yedi sekiz yaşlarında bir çocuk aynı gayretle kendi kemençesini işletiyordu.
Bir Karadeniz havası ki sorma gitsin. Bütün mahalle ortasından koca bir testereyle ikiye bölünüyor sanırdınız. Yaşlı kemençeci kahvenin sahibiymiş, o kalktı. Onun kemençeyi kestiğinin farkına bile varmayan küçük habire kemençenin yayına çekiştiriyor, akla, hayale gelmeyecek sesler çıkarıyordu. Meğer küçüğün vazifesi sadece babasının sazına azamî gürültü çıkararak katılmakmış! Sait bir tablo seyreder gibi çocuğu seyrediyor, ikide bir,
― Vay anasını be!… Ulan bu sadece gürültü çıkarıyor, hiç bir şey çaldığı yok! ―diyordu.
Ziba mahallesinden Beyoğlu’na döndüğümüz zaman saat gecenin üçünü geçmişti. Beyoğlu’nda her yer kapalı idi. Yalnız bazı dükkânların kepenkleri altından ışık sızıyordu. Sait bunlardan birisine kabaca bir tekme attı. Kepenk aralandı. Girdik. Gene demin Ziba’da rastladığımız insanlara benzeyen kalender insanlar içki içiyorlardı. Sait bana bunları adlarıyle ve çoğunun adlarının başına, sonuna küfürler katarak tanıştırdı.
Taksim’de ayrılırken şafak söküyordu.
İçki yasağına kadar, yani altı, yedi sene evveline kadar Sait’in hayatı ufak tefek duraklarla bu tempoda işledi sanıyorum.
İstanbul’u, karış karış biliyordu. İstanbul’u turist gibi değil, yerlisi gibi değil; polisi, jandarması, bekçisi gibi değil, babasının evi gibi, cebinin içi gibi biliyordu.
İstanbul yedi tepeye kurulmuş derler, bu tepelerden sekizincisi de Sait’in kurduğu tepe olmalı. İstanbul’u Sait’in dilinden, Sait’in eserinden tatmamış olanlar, istedikleri kadar yerlisiyiz desinler, Sait’i okumadıkça Sait’in dilimize getirdiği ışıkla İstanbul’u kana kana seyretmedikçe, doğup büyüdükleri memlekette birer turist olarak yaşıyorlar demektir.
(…)Bedri Rahmi Eyüboğlu
Cumhuriyet Gazetesi, 1954
Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Sait Faik” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz. Bedri Rahmi başlıklı ilgiler ise şu adreste: https://evvel.org/ilgi/bedri-rahmi
Sait Faik’in vefatının ardından Bedri Rahmi’nin kaleme aldığı yâd yazılarından biri, 4 Haziran 1954 tarihli Bayram Gazetesi’nde (resmi bayramlara mahsus gazetede, ki eskiden bayram günleri sadece “Bayram Gazetesi” yayımlanırdı) yayımlanmıştır. Bu yazıda Bedri Rahmi, Sait Faik’le birlikte giriştiği tehlikeli bir macerayı anlatır. Bu maceranın kısaltılmış bir anlatımıyla 9 Temmuz 2010 tarihli Hürriyet Gazetesi’nin “Seyahat” ekinde karşılaşıyoruz:
SAİT FAİK İLE BEDRİ RAHMİ O AKŞAM ÖLÜMDEN DÖNMÜŞTÜ
Sait Faik ile Bedri Rahmi Eyuboğlu, Sivriada’ya giderler. Fakat motor, Sivriada’ya yanaşır yanaşmaz Sait Faik küfre başlar. Nedeni de kıyıda 4-5 martı ölüsü görmüş olmasıdır. “Dün vurmuş olacaklar. Dün buraya bir sürü yabancı geldi. Tabancalarını tecrübe etmişlerdir” der. Daha sonra balıklar tutulur. Kıyıda güzel bir ateş yakılır. Yanlarında rakı, meze filan da vardır. Ateşin çevresinde rakılarını yudumlayarak muhabbete başlarlar. Fakat bir süre sonra Sait Faik, “Ben sıkıldım, döneceğim” der. Sait Faik ile gelenler bozulmuştur. Dönmeye karar verirler, bu kez de hava patlamıştır. Balıkçılar, “Yapma be Sait Beyciğim. Bak, kırk yıllık balıkçıyız, böyle havada yola çıkılmaz. Üstelik hiçbiriniz doğru dürüst kürek çekmesini bilmiyorsunuz. Başımıza bela çıkaracaksınız. Deniz, sabaha karşı düzelir, o zaman gideriz” derler. Sait Faik’in bütün bunları dinleyecek hali yoktur. Gecenin on birine doğru yola çıkarlar. Sabahın üçüne doğru Burgaz Adası’na varırlar. Sait Faik’in evine ayak bastıklarında annesi Makbule Abasıyanık, hâlâ uyumamıştır. Annesine, “Biz sana geceyi adada geçireceğiz dedik ya!” deyince, annesi şaşkınlığını gizleyemez: “Ben döneceğinizi biliyordum da, bu havada nasıl bunu başardınız, ona şaşıyorum.”Bkz: https://www.hurriyet.com.tr/seyahat/15276304_p.asp
Yukarıdaki paragrafta anlatılan maceranın Bedri Rahmi’nin kaleminden çıkan daha kapsamlı episodu şöyledir:
(…)
Balıkçılar bir ağızdan:-Yapma be Sait Beyciğim. Kırk yıllık balıkçıyız böyle bir havada biz yola çıkmayız. Hiçbiriniz doğru dürüst kürek çekmesini bilmezsiniz. Başınıza bir belâ çıkaracaksınız. Deniz sabaha doğru düzelir, çıkarsınız.
Ne dedilerse para etmedi. Gecenin saat on birine doğru denize açıldık. Bizim motörü bir görseniz bu cesaretimize şaşardınız. Motörümüzün ne mal olduğunu bütün dostlarımız gibi Sait de pekâlâ bilirdi. Bizim motörcülüğümüze gelince buji temizlemekten başka bir tarafından anladığımız yoktu.
On birde çıktık demiştim ya, sabahın üçüne doğru burgaza vardık! Tepeden tırnağa sucuk gibi ıslanmıştık. Hiç unutmam bir ara Sait karanlıkta doğruldu. Müthiş bir telaşla bana döndü:
-Yahu önüne baksana koskoca geminin tam göbeğine gitmekte mana var mı?
Motörü büyük bir gayretle çevirdiğimi hatırlıyorum. Sait’in önümüzdeki gemi dediği şey, tâ Süreyya Paşa plajı dolaylarında parlayan bir ışıktı.
-Vay anam vay. Demek sen buraları böyle bilirsin ha? diyecek oldum.
Sait mahçup:
Uzun etme be birâder. Birdenbire o ışığı burnumuzun dibinde bir gemi ışığı sandım Herkesin başına gelir.
Sabaha doğru Sait’in evine geldiğimiz zaman, annesi uyanıktı. Sait hayretle:
-Biz sana geceyi adada geçireceğiz dedik ya.
Annesi hiç oralı olmadı;
-Ben döneceğinizi pekâlâ biliyordum. Amma bu havada nasıl becerdiniz hâlâ şaşıyorum, diyordu.
(…)
Bedri Rahmi Eyüboğlu
Bayram Gazetesi, 4 Haziran 1954
1. Hamiş: Bedri Rahmi’nin Sait Faik’e ilişkin diğer bir anısı için bkz: https://evvel.org/sait-faikten-bedri-rahmiye-bir-soru-sen-hic-ziba-mahallesi-diye-bir-yer-duydun-mu-1954
2. Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Sait Faik” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz. Bedri Rahmi başlıklı ilgiler ise şu adreste: https://evvel.org/ilgi/bedri-rahmi
Hiçbir zaman eksik olmasın, Adalar Postası taifesi’nden Emine Çiğdem Tugay Hanım, koleksiyonunu bize açarak Bedri Rahmi Eyüboğlu tarafından kaleme alınan iki “şiirsel” mektubu evvel fanzin taifesiyle paylaştı. Bedri Rahmi’nin 1950 ile 1959 yıllarında, annesi Lütfiye Eyüboğlu’na Paris’ten yazdığı bu mektuplarda yer alan özgün desenler, Bedri Rahmi Eyüboğlu arşivi için büyük değer taşıyor. Desenleri aşağıda ilginize sunuyoruz.
Hamişler:
Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Bedri Rahmi Eyüboğlu” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/bedri-rahmi adresinden ulaşabilirsiniz.
Evvel Fanzin kapsamındaki “imzalı” ilgiler ise https://evvel.org/ilgi/imzali adresinde bulunuyor.
Ekin Karaca tarafından hazırlanan ilginç habere şu adresten ulaşabilirsiniz: https://www.bianet.org/bianet/kultur/153046-kasapta-gizli-kalan-bedri-rahmi-mozaikleri
Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Bedri Rahmi Eyüboğlu” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/bedri-rahmi adresinden ulaşabilirsiniz.
Melih Cevdet Anday’ın Mart 1952’de Yeditepe Yayınları’ndan yayımlanan “Telgrafhane” adlı şiir kitabına eşlik eden Bedri Rahmi Eyüboğlu desenlerinden bazıları…
1. Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Bedri Rahmi Eyüboğlu” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/bedri-rahmi adresinden ulaşabilirsiniz.
2. Hamiş: Kitaba ulaşmamızı sağlayan Kuzguncuk Sahaf’a teşekkür ederiz.
Galeri Diani’de açılan Bedri Rahmi Eyüboğlu Sergisi 25 Mayıs’a kadar devam edecek…
Bkz: https://www.radikal.com.tr/kultur/bedri_rahmi_kadikoye_geldi-1133598
*
Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Bedri Rahmi Eyüboğlu” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/bedri-rahmi adresinden ulaşabilirsiniz.
Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Bedri Rahmi Eyüboğlu” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/bedri-rahmi adresinden ulaşabilirsiniz.
Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun, “Karaköy Meydanı”nda
yer alan “Tatlıcılar Rölyefi”nden bir ayrıntı…
*
Bkz: https://bengiozkan.blogspot.com/2012/01
/kent-miras-tatlclar-rolyefi-bedri-rahmi.html
Ayrıca bkz: https://bengiozkan.blogspot.com/2012/07
/kent-miras-bedri-rahmi-eyupoglu-kagn.html
*
Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yer alan “Bedri Rahmi Eyüboğlu” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/bedri-rahmi adresinden ulaşabilirsiniz.
Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com