İnci (The Pearl), Penguin Books, 1976
Çizimler: José Clemente Orozco
Gazap Üzümleri, Remzi Kitabevi, 4.Baskı, 1968
Resimler: John Groth
Fareler ve İnsanlar (Of Mice And Men)
Heinemann, 1989, Canlandırmalar: Gay John Galsworthy
İnci (The Pearl), Penguin Books, 1976
Çizimler: José Clemente Orozco
Gazap Üzümleri, Remzi Kitabevi, 4.Baskı, 1968
Resimler: John Groth
Fareler ve İnsanlar (Of Mice And Men)
Heinemann, 1989, Canlandırmalar: Gay John Galsworthy
(…) Tertemiz eşarplı kadınlar mutfak penceresine sohbete kulak veriyordu. Sohbet bir süre sonra dış politikaya geldi. Sorular net ve keskindi.
Çiftçilerden biri, “Sovyetler, Meksika’ya kredi vermeye ve askerî yardım yapmaya kalksa, bunu da demokrasinin yayılmasını engellemek için yaptığını açıklasa Amerikan devletinin tepkisi ne olurdu?” diye sordu.
Bir süre düşündükten sonra, “Herhalde savaş ilan ederdi,” dedik.
Çiftçi de, “Peki siz sınır komşumuz Türkiye’ye kredi verdiniz ve bunu sistemimizin yayılmasını engellemek için yaptığınızı söylediniz. Ama biz size savaş açmadık,” dedi.
(…)
John Steinbeck (1948)
“Rusya Günlüğü”, Çev: Deniz Keskin
İletişim Yay., 2022, 1. Baskı, s.108
(…)
Korniyçuk da, Poltarazki de askerlik yapmış oldukları için onlara bölgede yaşanan çatışmalarla ilgili sorular sorduk. Poltarazki bize unutulması güç bir şey anlattı. Almanların ileri karakollarından birine saldırmak üzere görevlendirilmiş bir koldaymış. Karakola ulaşmaları o kadar uzun sürmüş ve kar o kadar çok, soğuk o kadar keskinmiş ki, oraya vardıklarında elleri ayakları kaskatıymış.
“Savaşmak için kullanabileceğimiz tek bir şey kalmıştı,” diyordu. “O da dişlerimizdi. O zamandan beri rüyalarıma giriyor. Çok korkunç bir olaydı.”
(…)
John Steinbeck (1948)
“Rusya Günlüğü”, Çev: Deniz Keskin
İletişim Yay., 2022, 1. Baskı, s.110-111
John Steinbeck
“Rusya Günlüğü”, Çev: Deniz Keskin
İletişim Yay., 1.Baskı, 2022, s.7
Detaylar için bkz:
https://www.kitapyurdu.com/kitap/rusya-gunlugu/632257.html
John Steinbeck, Yukarı Mahalle
Varlık Yayınları, Şubat 1951, 1.Baskı
Çev: Orhan Azizoğlu
(Kapak tasarımının ve çiziminin
kime ait olduğu bilinmiyor)
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “İmzalı” ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/imzali adresinden ulaşabilirsiniz.
“Dünyayı Düzene Koyanlar” adlı hikâye için…
Canlandırma: İhsan İncesu
(Kasımpatları, Çev: Memet Fuat,
Yeditepe Yay., 1.Baskı, 1953)
“Yılan” adlı hikâye için…
Canlandırma: İhsan İncesu
(Kasımpatları, Çev: Memet Fuat,
Yeditepe Yay., 1.Baskı, 1953)
Ayrıca bkz: https://evvel.org/yeni-kitap-kasimda-krizantemler-ya-da-kasimpatlari-john-steinbeck
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “İmzalı” ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/imzali adresinden ulaşabilirsiniz.
John Steinbeck‘in “Gazap Üzümleri” adlı eserinin
1965 tarihli Ankara Başkent Yayınevi baskısı…
(Çeviren: Emel Harunoğlu)
Kapak Tasarımı: Fahri Karagözoğlu & Karabet Boyacı
Çeviri Dizisinin Editörü: Hakkı Bigeç
(…)
John Steinbeck
“Asiler Otobüsü”, Çev: Berrak Göçer, Sel Yay., 2. Baskı, s.66
Ayrıntılar için bkz:
https://subyayin.com/yayin/hasat-cingeneleri/
“Bu kitapta John Steinbeck’in 1936’da “Toz Çanağı” sırasındaki göçmen tarla işçilerinin kötü durumu üzerine yazdığı yedi ayrıntılı rapor bir araya getirilip Dorothea Lange ve diğerlerinin fotoğraflarıyla birlikte sunulmuştur. Steinbeck Kaliforniya’daki gecekonducu kamplarını ve Hoovervilles’i gezerek bir zamanlar güçlü ve bağımsız olan ama perişan bir hale düşürülen çiftçiler hakkında unutulmayacak tasvirler yaratmıştır. Bir araştırmacı gazetecinin merakı ve öfkesi, altın çağındaki bir yazarın anlatım gücüyle birleşip, Gazap Üzümleri’nin gerçek ve dokunaklı köklerini oluşturan ve başlı başına bir Amerikan klasiği olarak uzun zamandır takdir gören Hasat Çingeneleri’ni meydana getirmiştir.” (Tanıtım Metni’nden…)
(…) Siz de benim gibi muhtemelen hiç Amerikalı hobo tanımamışsınızdır, ama Jack London ve John Steinbeck’in kitaplarından çok okumuşsunuzdur hikayelerini. Amerika’nın tarıma dayalı sisteminin endüstriye dönüşmesi esnasında ortaya çıkan göçebe işçiler…
Amerikalı bir hobo tanımamış olmamıza rağmen, aslında biraz gayret edersek geçmişimizde, eski mahalle hayatımızda bazı hobo benzeri insanların varlığına tanıklık ettiğimizi anımsarız. Örneğin çocukluğumun semtindeki bir abimiz vardı ki, o benim için tam bir Türkiş hobo idi. Joe lakaplı bu abinin adı Şevki An idi. Kendisinin kendisine taktığı sıfat ise Tanrının Gizli Şerifi… (…)
Murat Beşer‘in soL gazete kapsamında kaleme aldığı yazının tam metnine https://sol.org.tr/yazar/hey-joe-tanrinin-gizli-serifi-14421 adresinden ulaşabilirsiniz.
Benim için Kasım 2019’un getirdiği en güzel, en anlamlı kitap ‘Krizantemler’ orjinal adıyla yayımlanan John Steinbeck öyküsü olsa gerek… Koleksiyonumda bulunan ve Memet Fuat’ın çevirdiği (1953, 1963, 1985 baskı tarihli) üç nüshadan ‘Kasımpatları’ adıyla bildiğim bu öykünün yeni baskısı İnka Yayınları tarafından yayımlandı. Carmen Bueno’nun ‘pastoral, narin ve armonik’ canlandırmalarıyla (illüstrasyonlarıyla) zenginleşen öykünün yeni çevirisini -sıkı dostumuz- Ayberk Erkay gerçekleştirmiş. Yeni baskının arka kapak yazısından bir bölüm şöyle:
“Adaletsiz bir toplumda yaşama tutunmaya çalışan, haksız düzenle uyuşamayan bireylerin öykülerini anlatan John Steinbeck, Krizantemler adlı öyküsünde de benzer bir mücadeleyi sürdüren insanların hayatlarına ışık tutuyor. Steinbeck edebiyatının bütün özgün çizgilerini yansıtan Krizantemler, birçoklarına göre, yazarın öyküleri arasında zirvede yer alıyor…”
‘Krizantemler’ adlı öykünün gücünü, titiz çevirisini ve armonik çizimleri birlikte düşündüğümde, koleksiyon değeri taşıdığını fark ettiğim bu özel baskıyı mutlaka edinmenizi öneriyorum.
Zafer Yalçınpınar, Kasım 2019
Kasımpatları‘nın (Krizantemler‘in) eski baskıları…
(1985, De Yayınevi / 1963, Yeditepe Yayınları /
1953, Yeditepe Yayınları)
(Zafer Yalçınpınar koleksiyonundan…)
Kasımpatları’nın Memet Fuat tarafından imzalı nüshası…
1953, Yeditepe Yayınları (Zafer Yalçınpınar koleksiyonundan…)
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “İmzalı” ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/imzali adresinden ulaşabilirsiniz. Yeditepe Yayınları’na dair ilgiler ise şu adreste bulunuyor: https://evvel.org/ilgi/yeditepe-dergisi
Sevgili Val (Nelson Valjean)
(…) Annemle babam için anlattıkların çok ilgimi çekti. Kimse anne ve babasından benim gördüğüm bağlılığı görmemiştir. Kasaba halkı yaptığımı çılgınlık ve beğenmezlik olarak görüyordu. Onların bu tutumu anne ve babama acı vermiş olmalı. Bir aydın olarak yaşamımı yazarlıktan kazanma olasılığının milyonda bir olduğunu biliyorlardı. At yarışları bile para kazanmak için daha elverişli bir yol. Birkaç yıl önce babamla ilgili bir olay öğrendim. Seni ilgilendirir sanıyorum. İlk kitabım çıktığı zaman bizim oradan birkaç kişiyi kitaptan almaya zorlamış. Başaramamış. Biliyorsun o zamanlar yılın birkaç ayını Pacific Grove’da geçiriyorduk. Oraya gitmiş. Bay Holman’a dükkânında satması için birkaç kitap almasını önermiş. Kitabın adı “Altın Kupa” demiş. Bay Holman, eğer istek olursa sipariş verebileceğini, satılıp satılmayacağını bilmeden kitapları getirtip dükkânda tutma tehlikesini göze alamayacağını söylemiş. Yıllar sonra Bayan Holman her kitabımı aldı. Hem de herbiri için 78 dolar ödeyerek. Oysa başta kitaplarım 2 ya da 3 sente satılıyordu. Bay Holman’ı kitap beğenisi olmadığı için suçlardı hep. Babamın kitaplarımın satılması için böylesine çalışması beni çok şaşırttı. Başaramaması önemli değil. (…)
John Steinbeck
13 Mart 1953, New York
“Mektuplarda Bir Yaşam”, Çev: Sevim Gündüz
Sel Yayıncılık, Aralık 2018, s. 282
(…)
John Steinbeck
“Çılgın Dünyadan Uzak”, Çev: Öznur Özer
Halk Kitabevi, 1967, s. 20
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “İmzalı” ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/imzali adresinden ulaşabilirsiniz.
Işık Yayınları, 1955
Varlık Yayınları, 1955
Varlık Yayınları, 1961
Sel Yayınları, 2017
(Kapak Tasarımı: Savaş Çekiç)
Bamtam -Panthfinder Edition-, 1963
Penguin Books, 2000
Penguin Books, 2012
The Viking Press, 1.Baskı, 1947
(…)
(…)
John Steinbeck
“Köpeğim Charley ile Amerika Yollarında”, Çev: Aslı Biçen
Sel Yay., 2017, 3. Baskı, ss. 168, 169, 171
Ayrıca bkz: https://evvel.org/kelimelere-acik-kapi-birakmiyor
(…)
(…)
John Steinbeck
“Köpeğim Charley ile Amerika Yollarında”, Çev: Aslı Biçen
Sel Yayıncılık, 3. Baskı, s.53
John Steinbeck’in “Bitmeyen Kavga” adlı romanı James Franco tarafından beyazperdeye uyarlandı. Franco’nun başrolünde de oynadığı filmden ilk fragman yayınlandı.
Sait Faik’in 2014 yılına kadar bazı bölümleri yasaklı olan romanı Medar-ı Maişet Motoru’nun temel alındığı “İkimize Bir Dünya” adlı filmin çekimleri Burgazada’da başladı: https://www.beyazperde.com/haberler/filmler/haberler-69692/
Önemli Not: Türk film tarihinde “İkimize Bir Dünya” adında (Yönetmen: Nevzat Peksen, Yapım Yılı: 1962) John Steinbeck’in “Fareler ve İnsanlar” romanından uyarlanarak çekilmiş bir film daha bulunuyor.
Önemli Not 2: ‘Radikal Kitap’ ve ‘Milliyet Gazetesi’nde yayımlanan haber başlıklarında ‘Medar-ı Maişet Motoru’nun ‘Sait Faik’in tek romanı’ olarak gösterilmesi/sunulması çok tuhaf bir yanlışlıktır: Çünkü, Sait Faik’in “Kayıp Aranıyor” adında 1953 yılında yayımlanmış bir romanı daha vardır.
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Sait Faik” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz.
(…)
Gitti. Ön pencerelerin güneşliklerini kaldırdı. “İçeri gir artık güneş!” diye seslendi, “Sen de gel, Dünya!” diyerek kapıyı açtı. Demir parmaklıklı kanatları geriye itip sürmeledi. Sabah güneşi yumuşak ışıklarıyla kaldırımları yıkıyordu. Geri döndü. Süpürgeyi almak için tuvalete yöneldi.
İşte bitmez tükenmez günlerden biri daha başlamıştı. Gün sadece güneşin doğup batması değil, yapısında, havasında ve anlamında da değişikliklere uğruyordu. Mevsimin binlerce özelliğini, renk, koku, soğukluk ve sıcaklıkların, çimenin, çıplak dalları kapayan yaprakların yapısını içinde taşıyordu.
(…)
John Steinbeck
Acı Hayat (The Winter Of Our Discontent)
Çev: Özay Sunar, Altın Kitaplar, 1963, 2. Baskı, s. 17-18
Sevgili Aliye,
(…)
Ben dün İstanbul Cezaevi’nden Üsküdar Cezaevi’ne nakledildim. Çünkü İstanbul Tevkifhane, cezası katileşenleri buraya gönderiyor. Burası daha sakin, daha rahat ve vukuat da olmuyor. (…)
Cezaevi Karacaahmet’e yakın, üzülecek hiçbir şey yok. Her şey düzelir, hele Filiz hiç üzülmesin. Okullar başlamadan çıkarım. Yeni davalar o kadar ehemmiyetli değil. Siz gelirken bana şunları getirin:
1-Pijama, eski sarı ayakkabılar, mayo, çamaşır.
2-Şu kitaplar:
a)Misafir odasındaki raftan:
Bros: Der Pharao(Firavun)
Ehrenburg: Der Fall von Paris (Paris Düşerken)
b)Oturma odasındaki raftan:
Steinbeck: Früchte das Zorns (Gazap Üzümleri)
Norah Lofts: Hölle der Barmherzigkeit (Merhamet Cehennemi)Bunları muhakkak beraber getirin. Oradaki arkadaşlar ne vaziyette? Cevdetler, Muvaffaklar ne yapıyor? Rebia benim cezanın tasdik edilmiş olduğunu öğrenip daha evvelden bana bildiremez mi idi? Hiç olmazsa ona göre işlerimi tanzim ederdim ve tevkif böyle ani olmazdı.
Ne ise, arkadaşlara, (ama sahiden arkadaş olanlara) selam.
(…)
Sabahattin Ali
“Canım Aliye, Ruhum Filiz” (Mektuplar)
Haz: Sevengül Sönmez, YKY, Kasım 2013, s.141-143
1975 yılında John Steinbeck, “The Paris Review” adlı edebiyat dergisine verdiği bir röportaj kapsamında -edebî yazım sürecine ilişkin- çeşitli tavsiyeler sunmuş. Ayraç Dergisi işbu tavsiyeleri derlemiş…
Bkz: https://www.ayracdergisi.com/?p=7395
1. Kitabı yazmayı tamamlayamayacağınız fikrinden kurtulun. Tek seferde 400 sayfa yazmayı denemeyin, günde 1 sayfa yazın. Bitirdiğiniz zaman şaşıracaksınız.
2. Özgürce ve mümkün olduğunca hızlı yazın. Yazacaklarınızı bitirene kadar asla yazdıklarınızı düzeltmeyin veya değiştirmeyin. İşinizi bitirmeden düzeltme yapmaya kalkışmak genelde yazmayı bırakmak için bir bahane oluyor.
3. Seyircilerinizin varlığını unutun. Başlangıçta isimsiz ve yüzsüz seyirciler sizi korkutacak olsa da daha sonra bunun bir önemi kalmayacak çünkü bu bir tiyatro oyunu değil ve onlar aslında yoklar. Yazıda, seyirci tek bir okuyucudur. Tanıdığım ya da hayal ettiğim birine yazıyormuş gibi yapmanın faydasını gördüğüm olmuştur.
4. Eğer yazının bir bölümü tüm enerjinizi emiyorsa o parçayı atlayın ve yazmaya devam edin. Yazınızın tamamını bitirdiğinizde sizi uğraştıran bölümü tekrar okuyun. O parçanın sizi o kadar uğraştırmasının sebebinin onun yerleştirdiğiniz yere ait olmamasından kaynaklandığını göreceksiniz.
5. Yazdıklarınız içinde en çok dikkat etmeniz gereken bölüm en çok beğendiğiniz bölümdür. O parçanın genele uyum sağlamadığını farketme ihtimaliniz çok yüksek.
6. Diyalog yazıyorsanız, aynı anda yazdıklarınızı yüksek sesle okumayı ihmal etmeyin. Diyaloglar ancak o zaman konuşmanın diline sahip olacaktır.
ayracdergisi.com
Dünyaca ünlü edebiyatçıların eserlerini sansürün bilinçli körlüğüne/karanlığına maruz bırakma olaylarını/girişimlerini esefle kınıyoruz ve ayıplıyoruz:
“Şeker Portakalı” müstehcen oldu!
Bkz: https://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=389916Steinbeck’in “Fareler ve İnsanlar” adlı eserine “sansür” talebi!
Bkz: https://haber.sol.org.tr/kultur-sanat/steinbeckin-klasik-eseri-akpnin-gozunden-kacmadi-fareler-ve-insanlara-sansur-talebi
Tutkusuz ve önyargısız tek eleştirmen, zamandır. İki ayaklı türüne gelince: Yarım santim bile esirgenmeli onlardan. Bir ele geçirmesinler o yarım santimi, tutar kocaman bir kitap icat ederler.
John Steinbeck
Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com