Haz
10
2013
0

Şiir Sokakta!

by Perşembe

Haziran 2013

*

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Sokak Sanatı” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/duvarda adresinden ulaşabilirsiniz.

May
28
2013
0

eceayhantarihinsancısıdır

“ECEAYHANTARİHİNSANCISIDIR”

Hatırlatan sıkı dost Tekin Deniz‘e teşekkürlerimle… (Zy)

***

Mübeccel Namık
(Bkz: Galata Kantosu)

***

Neyyire Neyir
(Bkz: Neyyire Hanım)

***

Resneli (Ahmet) Niyâzi Bey
(Bkz: Geyikli Resim)

***

Kınar (Sıvacıyan) Dağ
(Bkz: Kınar Hanım’ın Denizleri)

Yeditepe Dergisi Arşivi’nden… (1950)

***

Hâfız Burhan

***

Şair Nigâr Hanım

Bkz: https://evvel.org/sair-nigar-hanim-2

*

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ece Ayhan” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz. Ece Ayhan web sitesi ise şurada: https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html

Ara
24
2012
0

Nilgün Marmara’ya ithafen “Çok Eski Adıyladır”

Ece Ayhan’dan Nilgün Marmara’ya ithafen “Kardeşim Nilgün Marmara’ya, içtenliklerle, sevgilerle, merhabalarla sunulmuştur. Selâm! Ece Ayhan, 26.9.82 , Gümüşlük”  şeklinde imzalı “Çok Eski Adıyladır”Kuzguncuk Sahaf’ın arşivinde yer alan bu eseri, Evvel Fanzin’e haber veren Ümit Bayazoğlu’na ve Kuzguncuk Sahaf’ın sahibi Bahadır Bey’e çok teşekkür ederiz.

Hamişler:

Nilgün Marmara’ya ithafen imzalanmış bir başka Ece Ayhan kitabı için bkz: https://evvel.org/ece-ayhandan-nilgun-marmara-ile-kagan-onala

Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ece Ayhan” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz. “İmzalı” ilgiler ise https://evvel.org/ilgi/imzali adresinde bulunuyor.

 

Ara
16
2012
0

Meydan Larousse’da…

(…)
1960’lı yıllar gözönünde tutulduğunda, Meydan Larousse şüphe yok ki merkezdeydi. Yayın yaşamına 1970 yılında girmekle birlikte, öncesinde geniş bir zaman dilimine yayılan o ansiklopedi ve sözlük çalışması, hemen her okur yazarın evine konuk olmuş, yıllar yılı temel başvuru kaynağı olarak kullanılmıştı. Meydan Larousse, çalışanları ve dışarıdan düzenli katkıda bulunanlarıyla bizim kültür dünyamızda bir “ocak” niteliği üstlenmiş, efsanesi alıp yürümüştü. Demirbaş çalışanlarından Ece Ayhan’dan birebir dinlediklerimle, Birgül Ergev’in yazılı anılarını birleştirdiğimde, ortamın sürekli figürleri arasında “şef” Hakkı Devrim, Nezihe Araz, Vedat Günyol, Selâhattin Hilav, Berke Vardar, Ece Ayhan, Hilmi Yavuz ve “o sıralar kimsenin tanımadığı Oğuz Atay” isimleri öne geçiyor.
(…)

Enis Batur
“Oğuz Atay’ın ‘2.5 Tarafı Denizlerle Çevrili’ Hissiyat Coğrafyası”
NTV Tarih, Sayı: 47, Aralık 2012, s.32

Written by in: Usta Beni Öldür! (AKSAK KOLAj) | Etiketler:
Kas
28
2012
0

Dışlanacağımı biliyordum! (Ece Ayhan, 1992)

90’lı yılların ortasında haftalık olarak yayımlanan Aktüel Dergisi’nin “19-25 Kasım 1992” tarihli 72. sayısında özel bir Ece Ayhan dosyası bulunuyor. Dosyada, Reha Mağden’in Ece Ayhan’la gerçekleştirdiği zehir-zemberek bir söyleşi ve “Ece Ayhan’ın şair defteri’nden…” bazı episodlar var. Ece Ayhan’ın 1993 yılı ve sonrasındaki kitaplarını taradığımızda, Aktüel’deki bu dosyanın YKY tarafından Nisan 1995’te yayımlanan “Aynalı Denemeler” adlı kitaba alındığını görüyoruz. Dosyadaki fotoğraflar çok ilgi çekici… Dosyanın, Aktüel’de yayımlanan tam metnine ve görsel mizanpajına https://zaferyalcinpinar.com/dislanacagimibiliyordum.jpg adresinden ulaşabilirsiniz. (Zy)

Hamişler:

1. Dergiyi Evvel Fanzin’e haber veren Kenan Yücel’e çok teşekkür ederiz.

2. Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin indeksine https://bit.ly/eceindeks adresinden ulaşabilirsiniz.

3. Ece Ayhan web sitesi ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinde bulunuyor…

Kas
21
2012
0

“Bana altı lira fazla verdiniz!” (Ece Ayhan)

*

Ankara’da Hacettepe Üniversitesi’nde okuyan ve Keçiören’de abisi ile birlikte derme çatma bir müştemiletta barınan ve gerçekten de yoksul genç bir öğrenciden sabahleyin ilk karşılaştığı bir arkadaşı hemen borç para ister. Yoksul öğrenci de “Ama” der “sen benim ne kadar parasız olduğumu biliyorsun. Bu üniversitede kendisinden borç para istenmeyecek neredeyse tek öğrenci benim. Nasıl olur?”
Arkadaşı fütursuzca yanıt verir bir çırpıda. “Biliyorum, ama sen benden borç para istemeyesin diye böyle söyledim bir acele. Seni görür görmez sezdim ki sen benden borç para isteyeceksin!”

*
İyice yoksul bir kadın bir işyerinde temizlikçilik gibi bir iş bulur. Aylığını, bir zaman başkası vezneden alarak o kadına veriyordur. Aracı olan adam bir ara izne çıkar. Artık kadın aylığını kendisi alacaktır.
Alır ama altı lira fazla olarak.
Kadın uyarır:
“Bana altı lira fazla verdiniz!”
Veznedar “Hayır” der “bu doğru”.

Ece Ayhan

 

90’lı yılların sonunda (tahminen 1996-1998 döneminde) Ece Ayhan’ın  “final niteliğinde bir anlatı, özel bir minyatür” kaleme aldığını biliyoruz. Önceleri tek -bütünsel- bir kitap olarak düşünülen bu anlatının adı “Melanet” olarak belirlenir… Sonradan, bu “final niteliğindeki anlatı”nın Ece Ayhan tarafından -bilinçli olarak- ikiye bölündüğünü ve bir bölümünün “Morötesi Requiem” adıyla 2001 yılında YKY’den yayımlandığını biliyoruz. Peki diğer bölüme ne oldu?

Diğer bölümün adı “Yaşasın Kötülük ve de Ötesi”dir. Ece Ayhan’ın kaleme aldığı bu yayımlanmamış kitap taslağından bazı “kırıntılara”, Kitap-lık Dergisi’nin Nisan 2001 tarihli “İlk otuz sayıdan seçme yazılar” başlıklı özel sayısında karşılaştık. Orjinali 1997’de (Kitap-Lık sayı: 29-30) yayımlanan bu parçaları Ece Ayhan’a kalben ve vicdanen bağlı dostlarının ilgisine sunuyoruz:

https://zaferyalcinpinar.com/eceayhankotulukotesinden.jpg

Sahicilikle
Zy

 

Hamişler:

Parçaları buluntulayarak Evvel Fanzin’e ulaştıran Kenan Yücel’e çok teşekkür ederiz.

Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz.

Ece Ayhan web sitesi ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinde bulunuyor.

Kas
13
2012
0

Beyoğlu’nda; lise öğrencisi Ece Ayhan…(1952)

1952’de Beyoğlu Atatürk Erkek Lisesi avlusunda…
Soldan Sağa: Ece Ayhan, Arslan Ebiri, Erdoğan Kalyoncu

1952 tarihli bu fotoğrafla, Kitap-lık Dergisi’nin Nisan 2001’de yayımlanan “İlk otuz sayıdan seçme yazılar” başlıklı özel sayısının  141. sayfasında karşılaştık. 1995 yılında Ece Ayhan’ın Enis Batur’a ithafen Arslan Ebiri üzerine yazdığı bir mektupla birlikte yayımlanmış fotoğraf…

Mektubun tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/eceayhanarslanebirimektup.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.

Ayrıca, mektubu ve fotoğrafı bulup Evvel Fanzin’e ulaştıran Kenan Yücel’e çok teşekkür ederiz.

Hamişler:

1. Kitap-Lık’ın 2001 tarihli seçkisinde Ece Ayhan’a yönelik çok ilginç buluntulara ulaştık. Önümüzdeki günlerde bu buluntuları da Evvel Fanzin kapsamında paylaşacağız.

2. Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ece Ayhan” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz.

3. “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesi ise şu adreste; https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html

Eki
12
2012
0

Buluntu: Karşılaştırmalı Tarih ve Şiir (Ece Ayhan)

Kitap-lık Dergisi’nin Ocak-Şubat 2002 tarihli 51. sayısında Ece Ayhan’ın kaleminden çıkmış ilginç bir betikle karşılaştım. Kendimce “Tarihsel Senkronizasyon” olarak gördüğüm, “Karşılaştırmalı Tarih ve Şiir” başlıklı bu betiğin tamamına https://zaferyalcinpinar.com/karsilastirmalitarihvesiir.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.

Not: İşbu betiği, Temmuz 2002 tarihindeki vefatından 6-7 ay önce (kısa bir süre önce) Ece Ayhan tarafından kaleme alınmış olması bağlamında da çok önemsiyorum.

Zy

Hamiş: Evvel fanzin kapsamında yayımlanan “Ece Ayhan” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz.

2. Hamiş: “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesine ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden ulaşılıyor…

Eyl
08
2012
0

Buluntu: “Çok Eski Adıyladır” ve Ece Ayhan’ın Dipnotları, Çağrışımları, Açıklamaları, Tashihleri

Bugün, Ece Ayhan’a ilişkin önemli bir buluntuya erişmenin sevincini yaşıyorum;  archive.org adresinde yer alan “pdf” biçemindeki dosyaların arasında, Adam Yayınları tarafından 1982’de yayımlanan “Çok Eski Adıyladır” başlıklı şiir kitabının ilginç bir nüshasını fark ettim. PDF dosyasının açıklamasında “Ece Ayhan’in kendi elyazısı ile sayfa kenarlarına aldığı notları içerir” ibaresini gördüm ve nüshayı incelemeye karar verdim. Gerçekten de “Çok Eski Adıyladır”da yer alan şiirlerin tarihsel arkaplanına ve Ece Ayhan poetikasının imgesel ya da yaşamsal alan derinliğine dair birçok el yazısı dipnot(açıklama ve tashih) sayfaların üzerinde yer alıyor. El yazısının Ece Ayhan’a ait olup olmadığı noktasında karar vermek için arşivimde yer alan tüm Ece Ayhan el yazılarıyla bu dokümandaki el yazılarını karşılaştırdım. Birçok harfin ve kelimenin yazılışında yüksek oranda örtüşme bulunuyor, ancak şekilsel olarak hâlâ kesin bir şey söyleyemiyorum. Bununla birlikte, alınan notlardaki tarihsel  bilgiler ve çağrışımsal öğeler, Ece Ayhan’ın şiirlerine ilişkin başka kaynaklarda verdiği açıklamalarla son derece uyuşuyor, el yazılarının dilindeki unsurlar da Ece Ayhan’ın söyleyişiyle örtüşüyor. Dipnotlarda açıklanan bazı konuların tarihsel/imgesel çerçevesini daha önceden okumuş/araştırmış biri olarak, dipnotların Ece Ayhan’a ait olduğunu ve tutarlı açıklamalardan oluştuğunu sanıyorum. “Çok Eski Adıyladır” adlı kitabın bu ilginç nüshası şu an https://archive.org/details/CokEskiAdiyladir adresinden indirilebiliyor (38 Mb). Söz konusu nüshayı, kimin bu adrese yüklediğini bilmiyorum, ancak, Ece Ayhan’a ilişkin bu buluntunun çok verimli, aydınlatıcı ve önemli bir paylaşım/araştırma değeri taşıdığı aşikâr…

Sahicilikle
Z. Yalçınpınar

Ece Ayhan’ın “Çok Eski Adıyladır” adlı şiir kitabına ilişkin birkaç özel not:

1-Ece Ayhan bu kitabı için “Çok Eski Adıyla İstanbul” başlığını düşünmüş, sonra vazgeçmiştir.

2-Ece Ayhan “Çok Eski Adıyladır” başlıklı kitabı için şöyle der:  “Çok Eski Adıyladır gerçekten de benim 40’a yakın insan yılını bulan yazı yaşamımda varabileceğim en yetkin ve en sıkı kitabımdır; ve tabii en kasaramsa da!(Karanlık! Da, aynı zamanda.) Alt adı, ‘meclislikler’dir.(Meclislik, bir minyatürde, figürlerin istifidir.) (…) Ben en güzel, en yetkin… filan diyorum ama ‘Çok Eski Adıyladır’ kitabı 6 yıldır Adam Yayınları’nda ancak 300-400 kadar sattı, kalanı da hiç kıpırdamadan olduğu gibi duruyormuş.(…) Yazdıklarım bin yıllık algı ortalamasının çok altında da olabilir bakın, hepten başarısız da. Ama, sorarım; yeni bir sözdizimi ve yeni bir dilbilgisi neden böyle batırılır? Batırılıyor? Kimsenin aklına nedense benim yüzmeyi derin yerde öğrendiğim, ve çırılçıplak yüzdüğümüz gelmiyor!(…) ‘Çok Eski Adıyladır’ için, aynı zamanda karamsardır da dedim, hem de koyusu ve zifiri. Böylesi bir ‘topluluk’ta, uçsuz bucaksız bu ‘kötülük dayanışması’ ortamında karamsar olunmaz da, ne olunur bilemem. Ama benim karanlığımın rengi akkor’dur, o ayrı.” (Şiirin Bir Altın Çağı, Yky, 1993, s.137)

*

Hamiş:

Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz. “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesi de https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinde bulunuyor.

 

Ağu
28
2012
0

“Ece, atılmış durumda. Büyük bir şair, biliyorsun. Buna dayanamıyorum.” (İlhan Berk)

19 Şubat 1982

Sevgili Memet Fuat,

(…)
Şimdi aramızda önemli bir konuya geçiyorum.

Ece’nin iki kitabını Mehmet Taner’e basması için söylemiştim.* Bastı. Ama Ece hâlâ kendine gelemedi, yani üzgün, atılmış buluyor kendini. Beş parasız da. Yalnız bana her gün yazıyor, telefonla konuşuyor. Bir arkadaşım Mülkiyeliler Birliği’nde kalmasını sağladı. (…) Orada kalması için baskı da yapıyorum ona: Başka olanak yok çünkü Şimdi de buralara geleceğim diye tutturdu. Mülkiyeliler Birliği ile ilişkisinin kesilmemesi için baskıyı sürdüreceğim. Bunları bir sana yazabilirdim. Böyle de aramızda kalması gerek. Kitaplarım yankı yapmadı diye öfkeleniyor, umutsuzlanıyor, YAZKO için bir konuşma yaptım onunla, gönderiyorum**  (…)

Ece, atılmış durumda. Büyük bir şair, biliyorsun. Buna dayanamıyorum.
Sana (yine) sığınıyorum anlayacağın.

Konuşmaları hemen basmanı istiyorum. Böyle öte yandan benim giriş yazımdan ikinci paragraftan tek sözcük çıkarmanı istemem.***

Ece de bu şartı koydu kendisi için, ama cümle düşüklüklerini ayarlayabilirsin, ben sana bıraktım.

(…)

İlhan Berk, 1982

lhan Berk’ten Mehmet Fuat’a Mektuplar
“Elin Üstünde Gezsin”, Hazırlayan: Sevengül Sönmez, YKY, 2012, s.102    

* Mehmet Taner’in kurduğu Tan Yayınları’ndan Ece Ayhan’ın üç kitabı yayımlanmıştır. Zambaklı Padişah (Şiir, 1981),Defterler (Günlük, 1981), Yeni Defterler (İsviçre Günlülkeri, 1981)

** İlhan Berk’in Ece ayhan’la söyleşisi, “Lanetlenmiş Bir Şaire Sorular”, YAZKO Edebiyat,(19), Mayıs 1982

*** E V V E L’ in Notu: ‘Lanetlenmiş Bir Şaire Sorular’ başlıklı söyleşi, Ece Ayhan ile yapılan söyleşilerin bulunduğu kitaplarda -Şiirin Bir Altın Çağı (YKY, 1993) ve diğer edisyonlarda- İlhan Berk’in giriş yazısı yer almaksızın yayımlanmıştır. Söyleşinin giriş yazısının bulunduğu orjinalin tam metnine https://evvel.org/ilhan-berkten-lanetlenmis-bir-saire-ece-ayhana-sorular adresinden ulaşabilirsiniz. (Zy)

 

Hamiş:

Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “İlhan Berk” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden, “Ece Ayhan” başlıklı ilgilerin tümüne de https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz.

 

Tem
13
2012
0

2002: Ece Ayhan’ın Ardından… (L. Müldür, İ. Yılmaz, Ü. Oskay)

Bkz: https://birdirbir.org/ece-ayhanin-ardindan/

*

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ece Ayhan” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz.

Tem
12
2012
0

“Takvimler değiştirilirken bir gün yitirilir”

“Erkek ölümden konuşuyoruz yeni ormanlardan”

(…) Yaptıklarımı, ettiklerimi savunmuyorum burada; düşüncemin “iktidar”a geçmesini istemedim hiçbir zaman çünkü. Yalnızca, “şiir”in öyle kitaplarda, kitaplarınızda yazıldığı gibi olmadığı, doğrusu olamayacağıdır (…) “Son biçim”ini alıp almadığını anlamak sorununa gelince, şiirin, buna neden “son öz” denmemiş olduğunu da düşünüyorum, izin verin de bir kömürün bir elmasa dönüşmüş olduğunu artık anlayalım! Bir şiir kıpırdanıyorsa, deviniyorsa sonra ermiş demektir; sözgelimi herhangi bir şey eksikse kıpırdanmaz! Ustalar şunu çok iyi anlayacaklardır; şiir tam bir avadanlıktır, tarihsel bir avadanlıktır! (…)
Tekin değildir şiir pek, iyi gözle bakılmaz ona, taş atar durup durduğu yerde çok dalgalara; çünkü şiir, bir yerde, gerçeğin de yedilmesidir; yani, ortaya konuşuyorum, şiir gerçeği yeder.
İşte böylesi bir olumsuz yeri vardır şiirin toplumlarda. Sonuçlayarak diyebilirim ki, bir toplumda yeri olmayışı onun yeridir. (…)

ECE AYHAN

Ece Ayhan İlgileri İndeksi 2007-2012: https://bit.ly/eceindeks

Ayrıca bkz: 2012 Sularında; Ece Ayhan Çağlar Adası

 

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz. “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesi ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinde bulunuyor.

Tem
10
2012
0

Ece Ayhan İlgileri/Buluntuları İndeksi (2007-2012)

Ece Ayhan İlgileri İndeksi
2007-2012

https://bit.ly/eceindeks

*

Ayrıca bkz: 2012 Sularında; Ece Ayhan Çağlar Adası

*

Tem
10
2012
0

12 Temmuz 2012’de, Ece Ayhan Çağlar Adası’na doğru…

12 Temmuz 2012’de, Ece Ayhan Çağlar Adası‘na doğru…
https://www.facebook.com/events/452352414798275/

“Hay Hak! Ece Ayhan ölmemiş, dom!”

*

2012 Sularında; Ece Ayhan Çağlar Adası:
https://bit.ly/eceayhanadasi

*

Tem
10
2012
0

Türk Dili Dergisi’nde Yayımlanan Ece Ayhan Şiirleri Listesi (1954-1980)

Üç Gencin Kalbi / Islak
Sayı: 29  Şubat 1954  Sayfa: 291

Bakışsız Bir Kedi Kara
Sayı: 109  Ekim 1960  Sayfa: 64

Kılıç  
Sayı: 121  Ekim 1961  Sayfa: 17

Kargabüken
Sayı: 123  Aralık 1961  Sayfa: 161

Tem
09
2012
0

“Ne diyorduk? Jim Jarmusch!” (Ece Ayhan)

1990’ların sonlarına doğru Ece Ayhan’ın Almanya’da kaldığı dönemde, Beyazperde dergisine yazdığı Jarmusch izlenimleri ve Sinematek’te çalıştığı dönemle ilgili kısa bir anısı…

(…) ilk olarak bu ‘çayır’ sinemasında gördüğüm Macar asıllı Amerikan sinema yönetmeni olan Jim Jarmusch’dan söz edeceğim; hem de sevinç ve coşkuyla. Yamuk oluşu ne güzel!

Defterime, tuttuğum Gecece’lerime bakıyorum:
1- Stranger Than Paradaise (Cennetten de Garip). Şu kadar yıllık ömrümde bir sinema yönetmeninin bir filmde ABD’yi ‘böyle’ göstediğini ilk kez görüyorum. Çok hoşuma gitti herşey. Jim Jarmusch, kendisi de bir marjinal mi?
2- Down by Law (Kanunun Canı Cehenneme) gibi bir anlamı da var. Türkiye’de ‘Kanunsuzlar’ adıyla oynadı galiba. İstanbul Sinema Günleri’nde.
3- Ve Jim Jarmusch’un çektiği ilk renkli film: Mystery Train. (İlk ikisini evde televizyonda, işte bunu ise ‘çayır’ sinemasında gördük. Film yeni başlamıştı, yarı karanlıkta önce yavru tavşanlar çimenlere çıkmaya başlamıştı. Sonra daha büyükleri, ablalar, abiler ve en son da anneler, babalar!)

23 Haziran 1990 Cumartesi ise deftere şunları yazmışım:
Arif Çağlar’la Luis Bunuel’in Endülüslü Köpek filmini gördük bugün. Dali ile ortak ve Çölün Simeon’unu. Genellikle Endülüslü Köpek, hep ve her yerde Altın Çağ’la birlikte gösterilir nedense. Kimbilir belki de arka arkayadır diye.

U.F.O. Kinos I-II
Victoria Caddesi.
Girişte, kalabalıkta, sıra beklerken, kısa pantolonlu ihtiyar bir Alman görünce; 1968’de Sinematek’te çalıştığım günler aklıma geldi. 1967-68’de İstanbul Üni. İktisat Fakültesi’nin İşletme Enstitüsü’nde okurken, 2. yarıyılın başlangıcında Sinematek’te çalışmaya başlamıştım. Sovyetler, Sergey Yutkieviç’in 1933’de yaptığı filmi “Türkiye’nin Kalbi: Ankara”yı Sinematek’e, yeni bir kopyası olarak, armağan vermişlerdi. Filmde o zamanın Başvekili (İsmet Paşa, bir yıl sonra da 1934’te İnönü) açıyordu, hem de iyi oynayarak. Ayrıca ve asıl önemlisi Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın ünlü 10. yıl söylevi kendi sesinden çok açık ve pürüzsüzdü. Evet, kısa pantolonlu Alman’ın bana çağrıştırdığı şeye geliyorum. Yutkieviç’in filminin Sinematek’te oynamaya başladığı günler. İstanbul Emniyet Sandığı Genel Müdürü bana telefon etti. “Sinematek’e üye değilim. Ama 1933’te Ankara’da genç bir memurken bu filmde görünüyorum. Karımla birlikte bu filmi görebilir miyiz?” Ben de “Giriş ücretini ödedikten sonra, neden olmasın?” demiştim.

“Bir Büyük Şehrin Senfonisi: Berlin”den çıkarken, sokağa doğru bir panoda “U.F.O. Backerei” yazısını gördüm ‘çayır’ sinemasının tanıtma reklamlarında, sanki bir serginin açılışı varmış gibi güzel süslenmişti her şey. Sordum. Evet U.F.O.da (Eski Film Stüdyoları) şimdi ‘ekmek’ çıkarılıyormuş. ‘Fırın’ varmış burada.

Ne diyorduk? Jim Jarmusch!

ECE AYHAN

* Bu yazı Beyazperde dergisinin 8. sayısında (Eylül-Ekim) yayımlanmıştır.

Ayrıca bkz: https://avrupasinemasi.blogspot.com/2011/09/ece-ayhandan-jarmusch-guzellemesi.html

Hamişler:

Yazıyı bize haber eden Metin Kızılcalıoğlu‘na çok teşekkür ederiz.

Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ece Ayhan” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz. Ayrıca “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesi ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinde… yürüyor…

Tem
08
2012
0

2012 Sularında; “Ece Ayhan Çağlar Adası”

12 Temmuz 2012’de Ece Ayhan Çağlar’ın vefatının üzerinden on sene geçmiş olacak.  Edebiyat ve yayın dünyasında(ortalığında) Ece Ayhan’ı düşünmek, anmak -belki de anlamak ve anlatmak- kapsamında yoğun bir gayretin,  hareketliliğin oluştuğunu görüyorum. 1990’dan bugüne Ece Ayhan hakkında “bütünlenmeye çalışılmış” çeşitli dosyalardan ve atraksiyonlardan bahsetmenin hem okurun zihnindeki algısal öğeleri/aşamaları kıyaslamak hem de bir bibliyografya için ön-hazırlık yapmak açısından faydası olduğunu, olabileceğini düşünüyorum.

Oğlak Yayınları tarafından yayımlanan Ludingirra Dergisi’nin Mart 1997 tarihli 1. sayısı, 1990 sonrasında Ece Ayhan’a odaklanmış özel bir dosyanın yer aldığı ilk dergidir. Ludingirra’daki Ece Ayhan dosyası 94 sayfadan oluşur ve bence 1990-2007 aralığındaki dosyaların içerisinde en önemli, en dengeli, en değerli ve en sahici olan orjin budur. 2000’li yılların başını düşündüğümüzde, edebiyat okurunun zihnindeki Ece Ayhan algısının bütünlenmesi, Ece Ayhan’ın kavranması, anlamlandırılması ve içselleştirilmesi Ludingirra’nın hazırladığı dosyada yer alan inceleme yazıları, söyleşiler ve şiirlerin sayesinde gerçekleşmiştir. Bu dosyada Ece Ayhan şiirinin dilbilimsel salınımları, şiirindeki tarihsel ve siyasal arka-plan vurgulanır; Ece Ayhan şiirinin odaklandığı “toplumsal içerme veya dışlama” konusu aracılığıyla “insan evlâdı” anlatılır. (Benim araştırmalarım ve odağım kapsamında ise Ludingirra’nın ilk sayısında yer alan iki yazı, Ece Ayhan’ın imgelemindeki sezgisel alan derinliğini (büyüklüğü) kavramak yolunda çok önemli: 1-İçkin Bir Ece Ayhan Sözlüğü/Mehmet Rifat, 2-İlhan Usmanbaş’ın bestelediği Bakışsız Bir Kedi Kara’daki atonaliteyi irdeleyen, Usmanbaş’ın atonal sezişiyle ilgili çeşitli ipuçlarını verdiği yazı.) Ludingirra’nın oluşturduğu Ece Ayhan algısı, Ahmet Soysal’ın kaleme aldığı ve Kitap-LIK Dergisi’nin Mart 2003 tarihli 59. sayısıyla birlikte dağıtıma giren “A’dan Z’ye Ece Ayhan” adlı kitapçığa kadar sürer. Ahmet Soysal’ın 50 sayfalık kavramsal ve olgusal kolajı, 2003’e kadar yürüyen Ece Ayhan algısına İkinci Dünya Savaşı ardındaki batı edebiyatı ile Ece Ayhan poetikası arasındaki ilişkilerin/kesişimlerin tutarlı bir haritasını, analizini ekler. Kitapta batı edebiyatı eksenli/haritalı kavramsal temellendirmeler yer almaktadır. Bu haritanın yanı sıra Ahmet Soysal’ın çalışmasında Ece Ayhan’ın yaşamından fragmanlar, anılar, Ece Ayhan’ın yaşamının son 20 yılındaki maddi-manevi zorluklar ve karşılaştığı engeller de çeşitli efemeralar aracılığıyla anlatılır. Siyasal söylemlere pek bulaşmayan bu kitapçığın belirleyici etkisi ve Ahmet Soysal’ın yaklaşımlarıyla artan şiir sanatı (ars poetica) vitesi, 2007 yılına kadar yürür. 2003-2007 aralığını düşünürken Ece Ayhan’ın iç-sesini ve poetikasını daha belirgin ve bir o kadar da genişleyen bir tınıyla (sustain) duymamızı sağlayan “Hoşça Kal” (Ece Ayhan’dan İlhan Berk’e Mektuplar, 188 sayfa, YKY, 2004) ve “Kendi Kendisinin Terzisi Bir Kambur” (Emine Sevgi Özdamar’ın Ece Ayhan Anıları, 108 sayfa, Derleyen: Gültekin Emre, YKY, 2007) adlı kitapları da es geçmemeliyiz. Ece Ayhan’ın zihnindeki karmaşaları, zihninin kavramsal ya da bilişsel haritasını ve yaşamındaki bazı çelişkileri/terslikleri bu kitaplarda bulabiliriz. Özellikle de 1960-1980 yılları arasındaki Ece Ayhan zihni, bu kitaplardaki mektuplarda tınımaktadır.

2007-2011 aralığını, Ece Ayhan hakkındaki söylemlerin, yaklaşımların, poetik yazıların ve analizlerin üssel bir verimle gelişmesi, derinleşmesi dönemi olarak görebiliriz. Bu dönemde, Ece Ayhan üzerine siyasal, düşünsel, sanatsal, şiirsel, yaşamsal ve tarihsel söylemlerde -hem niceliksel, hem de niteliksel- bir artış söz konusudur. Üssel artıştaki en önemli etken isim Eren Barış’tır. Ankara’da, Orta Dünya’dan çıkan ve Eren Barış’ın derleyerek çok büyük zorluklara/engellere rağmen yayımlamayı başardığı “POeLİTİKA” adlı kitap, Ece Ayhan’ın dünya görüşünü ve aradığı “insanlık” tanımını kavramak yolunda yeni bir dönemin bağlangıç fişeği gibidir. 204 sayfalık armağan kitapta 22 yazar, şair ve müzisyen, Ece Ayhan üzerine düşüncelerini kaleme almışlardır, dile getirmişlerdir. Eski kuşağın yanı sıra yeni kuşağın düşüncelerinin ve Ece Ayhan algısının da yansıdığı bu kitapta, Ece Ayhan’ın iktidar ve gaddarlık karşıtı duruşu ile söz konusu duruşun “Zaman” damgası -özellikle de Ahmet Orhan’ın yazısıyla birlikte- ön-plana çıkmaya başlamıştır. Bu yeni perspektifi “kötülük toplumuna karşı haklılığın inadı” olarak ifade edebiliriz. 2007 yılıyla birlikte -tabiri caiz ise- politik açıdan sağda veya solda yer alanlar, gerçek taraflarına geçmeye başlamışlardır ve POeLİTİKA adlı kitap da cesaretin hakikatini imler. Ayrıca, kitapta Ece Ayhan’ın Akif Kurtuluş’a, Doğan Kemancı’ya, Mehmet Taner’e ve E. Emine’ye yazdığı mektuplar ile daha birçok önemli efemera da bulunmaktadır. Bu efemeralar Ece Ayhan’ın yaşamını -neye/kime nasıl/neyle karşı olduğunu- daha derinlikli olarak kavramamızda çok önemlidir. Aynı dönemde yayımlanan “Kadıköy Underground Poetix” adlı sıkı derginin ilk sayısındaki “Ece’mize” bölümü  -göreceli olarak- yeni kuşağın “sivilleşme” arayışını ve “imgelemin özgürleşmesi” üst-başlığını güçlendirici/önceliklendirici niteliktedir. POeLİTİKA sonrasında,  “Lacivert” adlı derginin Ocak-Şubat 2008 tarihli 19. sayısında da bir Ece Ayhan dosyası yayımlanmıştır. 40 sayfalık Lacivert dosyası -80’lerin ıskartası bir kifayetsiz muhterisin yazısını saymazsak- POeLİTİKA’yı, oradaki “yeni” yaklaşımı teyit eder niteliktedir ve Ece Ayhan üzerine “yeni” kavrayışlar ile “yeni”  anlam arayışların yürütülmesi için bir dayanak daha sunmuş gibidir.

2007-2011 döneminde, okurun zihnindeki Ece Ayhan algısını genişleten (Ece Ayhan’ın şiirindeki ve yaşamındaki alan derinliğini imleyen) birçok bağımsız ve samimi atraksiyon gerçekleşmiştir. Çanakkale’de sivil bir insiyatif tarafından “Ece Ayhan Buluşmaları” ile “Ece Ayhan Kültürevi/Arşivi” odaklanmaları 2008’den bu yana düzenleniyor.  Taksim’in göbeğinde, Odakule Sanat Galerisi’nde Ece Ayhan odağının yüküyle birlikte bir “Şiir Sergisi” kuruldu. (Taş Uçak, Şubat 2009)  Ece Ayhan’ın Çanakkale-Yalova köyündeki mezarı Mülkiyeliler Birliği tarafından “Meçhul Öğrenci Anıtı” olarak yenilendi. (Temmuz 2009) Amerika’da “Poetry Scores” adlı bir taife, Ece Ayhan şiirlerinin İngilizce çevirilerini (Blind Cat Black And Orthodoxies , Çeviren: Murat Nemet-Nejat, Sun&Moon Press, 2002) besteleyerek “Blind Cat Black” adında bir albüm oluşturdu. (28 Şarkı, St. Louis, Aralık 2008)  Aynı taifeden Chris King’in “Blind Cat Black” adlı sürrealist filminin Türkiye Gösterimi’ne (12 Temmuz 2010, Kadıköy, KargART) tanık olduk. Birçok fanzin ve özgür neşriyatta Ece Ayhan’a duyulan sevgiyi ve yakınlığı gözlemledik. Erdoğan Kul’un Ece Ayhan ve şiiri üzerine yazdığı doktora tezi, “https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan” adresi kapsamında derlenen özel ilgiler (Ece Ayhan’ın kitaplarına girmeyen bazı şiirlerinin ve yazılarının buluntuları, efemeralar, Çanakkale ve İstanbul Günlükleri’nden parçalar, Ümit Bayazoğlu arşivinden fotoğraflar, gazete arşivi taramaları ve kupürlar, “Öküz” Dergisi alıntıları vb.), Rayzan Başeğmez’in “Yalova Köyü ve Ece Ayhan” belgeseli (Temmuz 2010), Ece Ayhan’a dair ulusal gazetelerde ve radyo programlarında yayımlanan söyleşiler ve haberler, dergilerde yayımlanan birkaç Ece Ayhan mektubu/yazışması, Ece Ayhan’ın kitapları üzerine koleksiyon (imzalı kitap, metruke) araştırmaları, 1982-84 yılları arasında Ece Ayhan’ın Akif Kurtuluş’a yazdığı mektupları kapsayan “Kardeşim Akif” adlı sıkı kitap (Hazırlayan: Eren Barış, Dipnot Yayınları, Haziran 2011, Ankara, 144 Sayfa)… Sonuçta, bu gayretlerin hepsi de son derece ufuk açıcıydı; Ece Ayhan’ın zihninde kurduğu “insanlık” tanımının bilişsel haritasını, bu haritadaki kavramları, nedensellik ilişkilerini, ilişkilerin yönünü ve derecelerini -yeniden- göze alarak (gözlemleyerek), Ece Ayhan şiirinin alan derinliğini hem tarihsel hem de imgesel olarak sürekli genişletiyordu.

2007-2011 döneminin içerdiği münferit hareketlerde (dosya dışı yazılarda) birçok olumsuzluk da yaşanmıştır. Bazı köşe yazarları Ece Ayhan’ın adını, tümcelerini, metaforlarını ve dizelerini “içselleştirmeden”, adeta cımbızlayarak ve şiirsel düzleminden (alan derinliğinden) kopuk bir şekilde sahte korelasyonlarla kullanmış,  birçok mikrofon/masa arkasındaki birçok söyleşide, panelde, seminerde “Ece Ayhan” adı neredeyse konuyla ilişkisizce ve son derece iğreti olarak telaffuz edilmiştir. Bir siyasi görüş diğerine racon kesmek için sürekli “Ece Ayhan”dan bahseder, alıntı yapar olmuştur. Bu yazıları kaleme alanların ve söyleşileri, panelleri, aktiviteleri düzenleyenlerin arasında Ece Ayhan ile poetikasından zerre kadar anlamayan veya tamamıyla ters (haksızlık yanlısı) çıkarımlarda bulunanlar bile olmuştur. Ayrıca, bazı siyasi çevreler, Ece Ayhan’ın dizelerini imgesel ya da tarihsel arka-planınından koparıp, Türk Edebiyatı’nda yıllardır süren şiir ve dilbilim araştırmalarını hiçe sayarak (İkinci Yeni şiir akımının sezgisel alan derinliğini ve gaddarlık karşıtı varoluşunu bir kenara itip, yok sayıp) kendi görüşlerinin “motto”su haline getirmeye çalışmışlardır. Söz konusu hilebaz davranış biçimi hem sağ salınımlarda (çokça) hem de sol salınımlarda (biraz daha az) görülmüştür. (Özellikle de ezoterik ve egosantrik mizaçlı söylemlerde/kişilerde yoğun bir biçimde hissediliyor; Ece Ayhan’ın dizeleriyle “kendine gizemli havası vermek” şeklindeki bir pozculuktur bu durum…)

Tekrardan hatırlatalım; 12 Temmuz 2012’de Ece Ayhan Çağlar’ın vefatının üzerinden on sene geçmiş olacak.  YKY’nin Kitap-LIK Dergisi, Mayıs 2012 tarihli 160. sayısında “Ece Ayhan: On yıl sonra…” başlıklı özel bir bölüm hazırlamış. Ece Ayhan’ın “Etika” avcılığı, poetikasını kurduğu “varoluş zorlanması” (ben buna “varoluş zonklaması” da diyorum), tarihsel/kültürel/şiirsel tezahürlerin arasında yürüttüğü biriktirici, toplayıcı ve W. Benjamin tarzı (belki de F.H. Dağlarca’vari) çocuksu gezinti ile ideolojilere olan mesafesindeki ince ayarlar (hesaplamalar) dosyadaki yazılarda dile getirilmiş. 1990’lardan bugüne kadar baktığımızda tüm bu yaklaşımlar okuyucunun zihninde oluşan -ve şimdi ilk kez- “Ece Ayhan Çağlar Adası” olarak bütünleyebileceğimiz algıyı üç-aşağı, beş-yukarı teyit eder niteliktedir. Kitap-LIK’ın dosyasında bu yaklaşımlardan farklı olarak, geleceğe uzandığını (büyük katkı, büyük bir adım sağladığını) düşündüğüm iki içerik var: 1- Efe Murad’ın Ece Ayhan ile Sait Faik benzeşiminden yola çıkarak temellendirdiği “melami” ve “toplum parodisi”  söylemi, 2- Tunç Tayanç’ın “Seçilmiş Hikâyeler Dergisi”ndeki “E. Ayhan Çağlar” kazıları.

Şimdilerde -2012 yılının Haziran ayının sonunda- birikmiş olan her şeyi ve Ece Ayhan Çağlar Adası’nı şu büyük soruyla birlikte tahayyül etmek gerekiyor: “Üzerinde yaşadığımız toprakların ortodoksi tarihinde sürekli olarak ‘el değiştiren gaddarlıklar’a ve ‘yeni sinsiyet’in muhterislerinin işlediği ‘haksızlık suçları’na karşı Ece Ayhan ne derdi, nasıl giydirirdi acaba?”

Ece Ayhan tüm yaşamı boyunca hangi gaddarlıkların, hangi söylemlerle ve nasıl “el değiştirdiğini” araştırmış, “görmüş” bir adabeyidir. “Adabeyi” kendi adasında oturur ve geleceği düşünür, insanlığı yeniden kur(gul)ar. Onun deyişiyle “Tipolojiyi (bile)bilen kazanır.” Ben, insanlığın -sağın, solun, herkesin- 2012 sularındaki Ece Ayhan Çağlar Adası’nı gördüğünü ancak hâlâ o adaya çıkıp Adabeyi ile tanışamadığını düşünüyorum. Her sabah “iyi bir güneş” bekleyen Adabeyi ile tanışmak için Eren Barış tarafından yayıma hazırlanan “Ece Ayhan Çağlar Anlatıyor” (Dipnot Yayınları, Mayıs 2012, Ankara, 116 Sayfa) adlı kitabın “sahici” bir töz ihtiva ettiği aşikârdır. Özellikle de bu kitabın 69-75 numaralı sayfaları arasındaki olayları “doğru” okuyabilenlerle, birlikte… 2022’de buluşmak üzere…

Sahicilikle/ Zafer Yalçınpınar
23 Haziran 2012

 

Hamişler:

Yazının pdf dosyası biçemine https://bit.ly/eceayhanadasi adresinden ulaşabilirsiniz.

Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ece Ayhan” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz.

Ayrıca bkz, Ece Ayhan Web Sitesi: https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html

Tem
08
2012
0

Metinlerarası İlişkiler Bağlamında Ece Ayhan Şiiri (Dr. Erdoğan Kul)

Bkz: https://www.ussuz.com/2012/06/metinlerarasi-iliskiler-baglaminda-ece-ayhan-siiri/

Dr. Erdoğan Kul’un 25 Haziran 2012’de yayımladığı bu önemli araştırmasının özeti şu şekildedir:

“Yazıda genel olarak “metinlerarasılık” teriminin tanım ve belirli biçimlerinden hareketle Ece Ayhan’ın şiirleri incelenmeye çalışılmıştır. Metinlerarası ilişkilerin yalnızca yazılı metinlerle sınırlı olmadığı, bu terimin çok daha geniş bir ilişkiler ağını imlediği göz önünde tutularak, mevcut kuramsal yaklaşımların yanı sıra, seçilen örneklerin de gerekli/olanaklı kıldığı ölçüde bir sınıflandırmaya gidilmiş; konuya ilişkin terimlerin, yapılmaya çalışılan tanımlar doğrultusunda yeterli sayıda örnekle desteklenerek somutlanması amaçlanmıştır. Konu Ece Ayhan özelinde irdelenmekle birlikte, aynı zamanda “bir şair”in/“şair”in imgelem ve söylem evrenini belirleyen, ona kaynaklık edebilen metinsel arka planın işlevine de dikkat çekilmek istenmiştir.”

Bkz: https://www.ussuz.com/2012/06/metinlerarasi-iliskiler-baglaminda-ece-ayhan-siiri/

Haz
04
2012
0

“Bende yok.”

(…)
“Ece Ayhan Çağlar Anlatıyor”

Haz: Eren Barış, Dipnot Yay., 2012, s.93

 

Ayrıca bkz:
On yıl sonra… Ece Ayhan… Hareketliliği…

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ece Ayhan” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz.

May
28
2012
0

Ece Ayhan’ın Yüksek Öğrenim Tercihleri Hakkında…

(…)
“Ece Ayhan Çağlar Anlatıyor”

Haz: Eren Barış, Dipnot Yay., 2012, ss.86-87

 

Ayrıca bkz:
On yıl sonra… Ece Ayhan… Hareketliliği…

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ece Ayhan” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz.

May
23
2012
0

“Adım Ece Ayhan Çağlar. Başka adım yok.”

(…)
“Ece Ayhan Çağlar Anlatıyor”

Haz: Eren Barış, Dipnot Yay., 2012, ss.22-23

*

Ece Ayhan’ın ortaöğretim diplomasından bir kesit…
(“Ece Ayhan Çağlar Anlatıyor” adlı kitaptan…)

*

“Ece Ayhan Çağlar Anlatıyor”
Hazırlayan: Eren Barış
Dipnot Yayınları, Mayıs 2012

*

Ayrıca bkz:
On yıl sonra… Ece Ayhan… Hareketliliği…

*

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ece Ayhan” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz.

May
19
2012
0

On yıl sonra… Ece Ayhan… Hareketliliği…

“Hay Hak! Ece Ayhan Yaşıyor Dom!”

*

Önümüzdeki Temmuz ayı (2012) itibariyle Ece Ayhan’ın vefatının ardından 10 yıl geçmiş olacak…

Edebiyat ve yayın dünyasında Ece Ayhan’ı düşünmek, anmak -belki de anlamak ve anlatmak- kapsamında yoğun bir gayretin,  hareketliliğin oluştuğunu görüyorum: Örneğin, YKY’nin Kitap-LIK Dergisi Mayıs 2012 tarihli 160. sayısında “Ece Ayhan: On yıl sonra…” başlıklı özel bir bölüm hazırlamış. Bunun dışında, Ankara’dan, Eren Barış, Ece Ayhan hakkındaki araştırmalarını ve buluntularını her geçen yıl daha da sıkı bir şekilde paylaşıyor; geçen sene yayımlanan “Kardeşim Akif” adlı kitabın arkasından “Ece Ayhan Çağlar Anlatıyor” adlı kitap da Eren Barış’ın editörlüğünde Dipnot Yayınevi’nden yayımlandı. Tüm bu gayretleri/yayınları son derece olumlu ve faydalı buluyorum. Nihayetinde bu yayınlar, “Altın Günü” benzeri mikrofon arkası kırıtışlardan ve podyumvari toplaşkalardan/ etkinliklerden filan çok daha geçerli bilgileri ve ilgileri içeriyor. Eren Barış’ın yapıp ettiklerini -en başından, Poelitika’dan beri- çok önemsiyorum. Kitap-LIK’ta yer alan özel bölüm de önemli… Kitap-LIK’ın Mayıs 2012 sayısındaki özel bölümü “genel hatlarıyla” beğendim, ancak, bölümde dikkatimi çeken birkaç “kilit” nokta var. Bunlara itiraz etmek, değinmek zorundayım. (Önümüzdeki günlerde -Haziran ayı içerisinde- bu konuyu ele alan bir yazı için hazırlıklara başladım. “Madem öyle, iki kelâm da ben edeyim…” diye düşünüyorum. )

Ece Ayhan’ın poetikasını doğru bir “sezgisel alan derinliği”nde algılamak ve “İmgelemin Özgürleşmesi” yolunda Ece Ayhan’ın önemini/uzgörüsünü bulmak için birçok gayret var. Beğeniyorum bu gayretleri, arama çalışmalarını, coşkuyla karşılıyorum… Çünkü Ece Ayhan’ın unutturulamayacağı, Yeni Sinsiyet’in kifayetsiz muhterisleri tarafından yürütülen “Ece Ayhan’ı unutturmak, kullanmak veya yanlış anlatmak/tanıtmak” gayesinin gerçekleşemeyeceği gün gibi ortada…  Zamanında, bahsettiğim tehlikeli gayeyi engellemek için elimizden geleni yapmıştık. 2007’de her türlü zorluğa ve imkânsızlığa rağmen Eren Barış’ın var gücüyle derlediği “Poelitika” adlı kitap ilk fişekti. Sonrasında (Kadıköy) Underground Poetix’in ilk sayısındaki “Ece’mize” bölümü, Erdoğan Kul’un doktora tezi, verdiğimiz  söyleşiler, 2008’den bu yana Evvel Fanzin kapsamında biriken Ece Ayhan İlgileri veya “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı sitedeki efemeralar, korkusuz ve yeni çatlak sesler bu mücadelenin kilometre taşlarıydı. Şimdi, mücadele başka kilometre taşlarıyla, başka buluntularla, belki de başka “sahici insanlar”ın sahici gayretleriyle devam ediyor, edecek…

Sonuçta, 2012’de geldiğimiz noktadan, görüntüden -şimdilik- memnunum.

Sahicilikle
Z. Yalçınpınar

 

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerine https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz.

May
11
2012
0

Sıkı Buluntu/Kitap: “Ece Ayhan Çağlar Anlatıyor”

Bkz: https://www.bianet.org/bianet/sanat/138152-ece-ayhan-caglar-anlatiyor

“Ece Ayhan Çağlar Anlatıyor”

Ece Ayhan’ı yakından tanımak isteyenler için önemli bir kitap olan “Ece Ayhan Çağlar Anlatıyor”, şairin yaşamını anlatırken aynı zamanda bir döneme de ışık tutuyor.

İlhan Berk, Özcan Yalım’a gönderdiği “3 Ocak 1982” tarihli mektubunda Ece Ayhan’a çeşitli sorular sorduğunu yazar. Sorular Ece Ayhan’ın yaşamı ve şiiri üzerinedir. Yalım’dan da hazırladığı soruları Ece Ayhan’a sormasını ve kayıt altına aldıktan sonra kendisine göndermesini ister.
Özcan Yalım, İlhan Berk’e cevaben yazdığı 9 Şubat 1982 tarihli mektubunda, Ece Ayhan’la ilgilendiği için kendisine teşekkür eder. Ve “Keşke bütün ozanlar birbirlerine böyle destek olsalar…” diye yazar.
İlhan Berk’in amacı Ece Ayhan’a dair bir kitap yazmaktır. O tarihlerde Özcan Yalım da, Ece Ayhan da Ankara’da yaşamaktadır. Ayhan o dönem işsiz ve parasız olduğu için Mülkiyeliler Birliği’nin Misafirhanesi’nde kalmaktadır. Sık sık Özcan ve Ülkü Yalım’ın evine de gitmektedir ama.
Özcan Yalım, Berk’in isteği üzerine 1982 yılı başlarında Ece Ayhan’la yaşamı ve şiiri üzerine konuşur ve bu konuşmalar üç kaset olarak kayıt altına alır. Fakat Yalım bu kayıtları İlhan Berk’e göndermez. Çünkü Ece Ayhan’la politik bir çatışma içerisindedir.

Yarım kalan çalışma tamamlandı

Yalım yıllar sonra bu kasetleri Eren Barış’la paylaştı ve yarım kalan bu çalışma Barış’ın derlemesiyle, Dipnot yayınevi tarafından “Ece Ayhan Çağlar Anlatıyor” ismiyle kitaplaştırıldı.
Ama ne yazık ki, zaman içinde kasetlerden biri kayıptı. Özcan Yalım kayıp kasetin deşifresini hatırladığı oranda daktiloya geçmiş. Konuşmalar 19 Ocak 1982 ile 11 Mart 1982 tarihleri arasında gerçekleştirilmiş.

Ece Ayhan’ı yakından tanımak isteyenler için önemli bir kitap “Ece Ayhan Çağlar Anlatıyor”

İlhan Berk ve Özcan Yalım’ın birbirlerine yazdıkları mektuplar ilk kez bu kitapla gün ışığına çıkıyor. Kitap şairin yaşamını anlatırken aynı zamanda bir döneme de ışık tutuyor.
Bu kitapta Ece Ayhan’ın çocukluğuna, oyuncaklarına, şehirlerine, arkadaşlarına, okullarına ama sanırım daha da yakıcı olan yalnızlığına tanık olacaksınız.
Mesela, oyuncaklara çok da düşkün olmayan çocukluğuna tanık olacaksınız bu kitapta şairin. En sevdiği oyuncakların el yapımı oyuncaklar olduğunu göreceksiniz. Topaç ve telden tekerliği çok sevdiğini… Bisiklet sürmeyi çok istemesine rağmen bir türlü beceremediğini anlatacak size Ece Ayhan.

Ece Ayhan’a tanık olmak

Sevdiğiniz, öykündüğünüz bir şairin ilk okuduğu kitabı merak etmez misiniz? Okuduğunuz o ilk kitap sizi zamanla “siz” yapmaz mı? Ece Ayhan’ın ilkokul yıllarındayken okuduğu ilk kitabı öğreneceksiniz, aldığı ilk dergileri.

Babasıyla arasındaki ilişkiye tanık olacaksınız? Annesiyle, babasının ayrılmasına… Üvey babasına… Ablasıyla arasının açılmasına… Dinle ilişkisine…
Liseyi bitirdikten sonra İstanbul’u terk edip Ankara’ya, Mülkiye’ye okumaya gelen şairin, üniversite yıllarına tanık olacaksınız.
Örneğin şuan “Mülkiyede” okuyan ben, bir zamanlar, “Mülkiye’de” şiir geceleri yapıldığını ilk kez bu kitapla öğreniyorum.
Bu gecelere Nurullah Ataç, İsmail Hakkı Tunalı gibi isimler katılırmış. Şair, bu gecelerde okunan şiirleri pek beğenmediğini söylüyor, Özcan Yalım’a.
Kendisinden bir üst sınıfta okuyan Sezai Karakoç ile okul kantinindeki tanışıklığına şahit olacaksınız bu kitapta şairin. Karakoç hakkındaki yorumlarına… Üst sınıflarda okuyan Cemal Süreya ile dönem farkından dolayı “organik bağ” kuramamasına. Ki şair yıllar sonra bu isimlerle “İkinci Yeni” akımında yer almıştı.
Mülkiye’de okurken ilk kez Cebeci Sineması’nda film izlemesine… O dönemdeki plak konserlerine sıkça katıldığına tanık olacaksınız bu kitapta.
Diyaloglar orijinal haliyle kitaba aktarıldığı için kimi zaman anlaşılmaz gibi görünse de hem Ece Ayhan’ı hem de o yılları anlamak için okunması gereken kitaplardan birisi “Ece Ayhan Çağlar Anlatıyor” kanımca…
Eren Barış bu kitaptan önce, “Kardeşim Akif” kitabını derlemişti. “Kardeşim Akif” kitabı, Ece Ayhan’ın o dönem genç bir şair olan Akif Kurtuluş’a 1982- 1984 arasında yazdığı mektuplardan ve o döneme ilişkin Kurtuluş’la yapılan söyleşiden oluşuyordu.

SERHAT KORKMAZ / Bianet

 

Hamişler:

Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz.

“Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan Web sitesi ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinde bulunuyor…

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com