Eyl
15
2024
--

“Şiirin projelendirilecek türden endüstriyel bir varoluşu yoktur.” (Zafer Yalçınpınar, 2014)

(…) Zafer YALÇINPINAR: Şiirin projelendirilecek “pro-eject” türden ‘endüstriyel’ bir varoluşu yok. Bir ideolojiyi, büyük bir mücadeleyi çevreleyen şairler, şiirler için hiçbir zaman da olmamış zaten… Bu şairlerde -kendileri farkında olmasalar da -ve bu ifadeyi ben pek sevmesem de- iktidar ve gaddarlık karşıtlığı ekseninde tarihsel bir ‘konsept’ oluşuyor. Örneğin, Nâzım Hikmet’in “Kurtuluş Savaşı Destanı” veya “Memleketimden İnsan Manzaraları” bir kitap bütünlüğü olmaksızın yayımlansalardı, okuyucu ve kuşaklar üzerinde böylesi süreğen bir etki bırakamazlardı. İşin kökünde dilsel ve çok önemli bir faktör daha var: Şiir, bir üst-dil -aşkın dil- türüdür. Bunun nedeni de düzyazı gibi bütünüyle “t” ânında ‘semantik’ bir duruşu olmamasıdır. İmge yoğunluğu ya da imgesel alan derinliği düzyazıdan fazladır şiirin… Yani sadece “t” ânındaki “t anlamları”na yaslanmaz. Gerçekte, ‘geleceğin dili’ olarak kendini ve yaşamı yeniler. Ya da şöyle diyelim; “t” ânında “t’nin artı eksi x anlamlarının tümüne” yaslanır. Bu nedenle, bugünden o dilin kimyasını, bir şiir kitabının kimyasını okuyucunun ‘konsept’ olarak kafasında oluşturması “t” anında, eşanlı olarak, pek mümkün değil. Bu söylediğim açının da en güzel örneği Ece Ayhan ve kitaplarıdır: “Kınar Hanım’ın Denizleri” ve “Bakışsız Bir Kedi Kara”. Bir 30 sene kadar Ece Ayhan’ın iktidar ve gaddarlık karşıtlığı üzerine kurduğu imgesel alan derinliklerini okuyucu da eleştirmen de editör de anlamamış. Ece Ayhan poetikası “t+30” anında kendini göstermiş. Şimdilerde Ece’nin ‘konsept’i anlaşıldı ve konuşma dilinde -hatta siyasette bile- yerini aldı. Aslında tüm İkinci Yeni şiirinde bu üssel başarı vardır. Bununla birlikte, söylediklerimi hem doğrulayan hem de geçersiz kılan bir İkinci Yeni şairi var: İlhan Berk. Bazı kitapları gerçekten de “kitap projesi” bütünlüğü taşımıyor. Yani aslında bir kitap projeksiyonu yok o bazı şiirlerin… Ama bazı kitaplarında da tam tersidir: “Mısırkalyoniğne”, “Pera”, “Galata”, “Kül”, “İstanbul”… Bir de sanırım, insanlık üzerinde müthiş bir endüstriyel etki, pragmatik baskı var. Yani biliyorsun, bir tür mühendislik ve matematik baskısı. Bu baskıyla ve strateji hastalığıyla insanlar konuları, olayları, tarihi, diğer insanları, kısacası her şeyi unsurlarına ayırmaya ya da birleştirip ele almaya çalışıyorlar. Bir lego oyuncağı gibi, sök tak, uydu uymadı, oldu olmadı vs… Şiir böyle bir şey değil, olmamalı. Buradaki fabrikasyon tehlike görülmeli. (…) Şiirin ve şairin varoluş ya da yok oluş tanımları -veya tüm bu meselelerin tanımlanamazlığı, tanım tutmayışı- en az iki bin yıldır süren ve felsefi boyutta tartışılan ontolojik bir konu… Dilsel, tarihsel, toplumsal olarak çok büyük, çok önemli bir kapsamı, etkisi var. Ama bugünün, yakın tarihimizin şairleri -ideolojik mücadele verenlerden bazılarını özellikle sözlerimin dışında tutarak ifade ederim ki- konuyu iktisadi bir varoluş biçimi haline getirdiler. Yani, kitapları çok okununca, çok satınca, tanıtım dergilerinde, televizyon programlarında, köşe yazarlarının ağzında çeşitli atıflarla boy gösterince şairliklerinin, şiirlerinin hem toplumsal hem de edebi olarak “tescillendiğini” sanıyorlar. Yani bu zevatlar, betiklerine bir iktisadi tanınırlık yüklediklerinde, edebi anlamda bir tescile, başarıya kavuştuklarını düşünüyorlar. Aynı pragmatik iktisadi tavrı, yazar örgütleri ve yayıncı birlikleri de yükleniyor. Yazar örgütü, kendisine üye olan yazar sayısını arttırdıkça varoluşunu anlamlandırdığını, üye yazarlarını ve şairlerini de edebi olarak tescillediğini sanıyor. Yayıncı birlikleri de -üyelik anlamında- yayın sayısını, yayınevi sayısını ve yayınevlerinin kârlarını arttırdıkça, edebiyatın gelişiminde aynı oranda bir katkı oluşacağını düşünüyorlar filan… 19. yüzyıldan beri bir “iktisadi çerçeve” oluşturmaya çalışıyorlar edebiyat ve şiir için… Bu çerçeveyi, aslında, devlet düzeneği de istiyor: Modellenebilir, kontrol edilebilir, denetlenebilir, ödüllendirilebilir ve tabiî ki cezalandırılabilir bir “edebiyat çerçevesi” istiyorlar… Dilin, kültürün, edebiyatın ve tahayyül gücünün sınırlarını belirlemek istiyorlar. Ece Ayhan’ın hayatından biliyorum, sıkı şiirin ve sahici edebiyatın bu topraklarda, bir iktisadı ya da maliyesi yoktur. Mülkiyesi de yoktur! İktisadi kapsamda çok açık söylüyorum ki devletle bir işi de yoktur, olamaz da. Çünkü -dilbilimsel açıdan bakıldığında- yazılı kültürün okuyucusu veya sözlü kültürün dinleyicisi, bir meta tüketicisi türü değildir. Yaşamın tözünü kavramaya ve bu tözün gelecek salınımlarını tahayyül etmeye çalışan insanlardır sadece… Sahici insanlık diyelim buna: İktidarı ve gaddarlığı yok eden bir dilin nasıl örüldüğünü anlamaya, görmeye, zihninde resimlemeye, imlemeye çalışan sahici bir insanlık… Geleceğin dilini, yaşamın tözünü ve hakikati zihninde yerlemlemeye çalışan bir insanlıktır bu…” (…)

Zafer YALÇINPINAR
Kasım 2014


Hamiş: Yukarıdaki metin 13 Kasım 2014 tarihinde, 
Eren İnan Canpolat ile Zafer Yalçınpınar‘ın gerçekleştirdiği
konuşmadan bir alıntıdır. Konuşmanın tam metnini okumak için https://zaferyalcinpinar.com/dilinkemigiyoktur.pdf adresini
ziyaret edebilirsiniz.

Eyl
14
2024
--

R (Emir Alisipahi)

(…)
bilmezdim kaçında başlar saatlerin 
kaçı onu bulmaya atardı sokaklara gölgemi

bakırın önüne yüzlere ve işite

bilmezdim ilkin hangi gelir günlerin
o hangi günün kapısıydı ki zorlamadan geçtiği
(…)


Emir Alisipahi‘nin yeni şiiri “R”nin tam metnini okumak için https://upas.evvel.org/?p=2837 adresini ziyaret edebilirsiniz.

Written by in: Usta Beni Öldür! (AKSAK KOLAj) | Etiketler:
Eyl
12
2024
--

ÜZÜNTÜLÜ BİLGİLENDİRME: Arşivimizde yer alan bazı İLHAN BERK söyleşilerini yayından kaldırmak zorunda kaldık… (12 Eylül 2024)

Okuyucularımıza ve takipçilerimize üzüntüyle duyururuz:

11 Eylül 2024, saat 17:00’da, Yapı Kredi Kültür ve Sanat Yayıncılık Tic. ve San. A.Ş.’nin (YKY’nın) yasal temsilcisi olan Ünal–Kıraner–Aydemir (UKA) Avukatlık Ortaklığı’nın tarafımıza gönderdiği e-postada ‘Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’ gerekçe gösterilerek, sitelerimizde arşiv çalışması olarak yayımlanan bazı İlhan Berk söyleşilerinin sitelerimizden kaldırılması talep/ihtar edilmiştir. İşbu talep/ihtar kapsamında 12 Eylül 2024 saat 02:00’da yayından kaldırılan İlhan Berk söyleşilerinin listesi ve yayından kaldırılan linkler aşağıdadır.


YAYINDAN KALDIRILAN İLHAN BERK SÖYLEŞİLERİ
VE BAĞLANTI ADRESLERİ
(Son Güncelleme: 12/9/2024, 12:01)

1) NTVMSNBC.COM İlhan Berk Söyleşisi (2006)
https://evvel.org/sairlerin-hayati-hep-boyledir-kim-okur-kim-sever-bilmezsiniz-ilhan-berk-2006

2) Yaratım Dergisi, No:6, Mayıs-Haziran-Temmuz 2004, s.2-7
https://evvel.org/soylesi-ya-sizin-sozunu-ettiginiz-umut-mu-onu-da-umutsuzluk-sevgili-umutsuzluk-buyutecek-ilhan-berk-2004

3) Hürriyet Gazetesi Kitap Eki, 25 Ekim 2002, ss. 28-29
https://evvel.org/soylesi-dunyada-benden-gizli-bir-siir-yazilamaz-ilhan-berk-2002

4) Cumhuriyet Gazetesi, 14 Mart 2004
https://evvel.org/soylesi-sairler-sozcuklerin-golgeleriyle-yazarlar-ilhan-berk-2004

5) E Dergisi, Kasım 2002, Sayı: 44, ss. 29-31
https://upas.evvel.org/?p=2794

6) E Dergisi, Kasım 2001, Sayı: 32, ss. 10-16
https://evvel.org/herkes-kendini-sair-sanir-turkiyede-ilhan-berk-2002

7) Gösteri Dergisi, Ekim 1992, Sayı: 143, ss. 14-16
https://evvel.org/wp-content/uploads/2023/12/ilhan-berk-siirinyeri-1.jpg

8) Sesimiz Dergisi, Ekim 1979, Sayı: 123
https://zaferyalcinpinar.com/ilhanberk1979.jpg

9) Meydan Dergisi, Mart 1965, Sayı:8, ss.15-16
https://zaferyalcinpinar.com/ilhanberkmeydan.jpg

10) Kitap-Lık Dergisi, Mart-Nisan 1995, Sayı: 14
https://zaferyalcinpinar.com/iberkmustafairgat.jpg


Hamiş: EVV3L kapsamında yer alan İlhan Berk arşiv çalışmalarımıza http://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.

Eyl
10
2024
--

ECE AYHAN’IN KAYMAKAMLIK GÖREVİ SIRASINDA YAŞADIKLARI HAKKINDA: Denizli’deki Olaylar, Görevden Uzaklaştırma, Emekliye Sevk, İddialar, Açıklamalar, Dava Süreci, Hükümlülük, Resmi Belgeler ve KUMPAS İHTİMALİ! (1966-1968)


Erdoğan Alkan, “Ece Ayhan ve Şiiri”
Varlık Dergisi, Eylül 2002, Sayı: 1140, s. 46-47

Erdoğan Alkan, “Ece Ayhan ve Şiiri”
Varlık Dergisi, Eylül 2002, Sayı: 1140, s. 47-48
(İşbu yazının “Yeniden Birlikte” başlıklı bölümünde Ece Ayhan’ın
Denizli’de yaşanan olaylara ilişkin açıklamaları/son sözü bulunuyor.)
(Görselleri büyüterek okumak/incelemek için üzerlerine tıklayınız.)


Yukarıda, 1966’da Ece Ayhan’ın Tahir Galip Harmancı‘yla birlikte kaymakamlık görevinden uzaklaştırılışına ve Denizli’de yaşanan ilk olaya (vukuata) dair resmi evraklar (Evrak 1,2,3) görünüyor. Bu ilk olay gerçekleştiğinde Tahir Galip Harmancı Denizli’nin Çameli ilçesinde, Ece Ayhan ise Çardak ilçesinde kaymakamdır. Harmancı’nın uzaklaştırılışındaki gerekçe açıklaması (Evrak-1) çok önemlidir çünkü Denizli’de yaşanan bu ilk olayda iki kaymakamın birlikte hareket ettiği düşünülmektedir. Ece Ayhan’ın hüküm giydiği ırza tasaddı olayının ise bu ilk olayın ardından ikinci vukuat olarak geliştiği düşünülmektedir. (Zy) (Evrakları büyüterek okumak için üzerlerine tıklayınız.)


İkinci Olaya Dair Ece Ayhan için Açıklanan Gerekçeli Karar ve Ece Ayhan’ın Hükümlülüğü, 28 Ocak 1968 (Görseli büyüterek okumak/incelemek için üzerlerine tıklayınız.)

İÇİŞLERİ BAKANLIĞINDAN; Çardak Kaymakamı iken, 2/9 1966 tarihinde Bakanlık emriyle alınıp, 6435 sayılı Kanunun 1. Maddesi uyarınca, 5/3 1967 tarihinden itibaren emekliye sevkedilen ve daha sonra açmış olduğu dâvâ sonunda emeklilik işlemi iptal edilen Ece Ayhan Çağlar’ın, Bakanlık emirinde geçen 6 aylık sürenin bitimi olan 1/4/1967 tarihinden itibaren 6435 sayılı Kanunun 1. Maddesinin 3. Bendi gereğince emekliye sevkedildiği, adresi meçhul olduğundan ilanen tebliğ olunur. (Milliyet Gazetesi-İlan)


“Ece Ayhan 1962 yılında Sivas’ın Gürün ilçesinde kaymakamlık görevine başladı. Aynı yıl Deniz Hafize Hanım’la evlendi. Gürün’de kaymakamlık yaptığı sırada, genç bir çocukla ilişkisi olduğu iddia edildi. 1963’te Çorum’un Alaca ilçesi kaymakamlığına atandı. Aynı yerde Belediye Başkanlığı da yapan Ayhan hakkındaki tecavüz söylentileri giderek yoğunlaşınca, buradan da ayrıldı ve Denizli’nin Çardak ilçesi kaymakamlığına tayin edildi. Çardak’ta kısa bir süre görev yapan Ece Ayhan, 1966’da kaymakamlıktan ve devlet memurluğundan ayrıldı. Bu ayrılmanın Ece Ayhan’ın kendi isteğinden mi yoksa bir türlü peşini bırakmayan ‘genç çocuğa tecavüz’ iddiaları nedeniyle İçişleri Bakanlığı’nın Ayhan’a ‘işten el çektirme’ cezası uygulamasından mı kaynaklandığı hiç açıklanmadı. Ece Ayhan’ın eşcinselliğini öne sürenler, bakanlıktaki kişisel dosyasında herhangi bir istifa dilekçesi bulunmadığını, Ece Ayhan’ın Gürün’de karıştığı iddia edilen ‘tecavüz suçlaması’ nedeniyle devlet memurluğundan kovulduğunu söylediler. (…)” Lemi Özgen, K Dergisi, Sayı:100,  29 Ağustos 2008, s.5


Abdurrahim Sercan, “Şair Ece Ayhan’dan Bugüne Tarikatlar”
Üvercinka Dergisi, Sayı: 20, Haziran 2016, s.18


Cezaevinde Ece Ayhan tarafından İlhan Berk’e yazılmış iki mektup… (1969)
Ece Ayhan, “Hoşça Kal -İlhan Berk’e Mektuplar”, 3. Baskı 2019, ss.7-8
(Mektupları büyüterek okumak/incelemek için üzerlerine tıklayınız.)


EVV3L’in Ece Ayhan Arşivi
https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan
https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan/page/2
https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan/page/3
https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan/page/4
https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan/page/5
https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan/page/6
https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan/page/7
https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan/page/8
https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan/page/9
https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan/page/10
https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan/page/11
https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan/page/12
https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan/page/13


EVV3L’in Ece Ayhan İlgileri İndeksi (2007-2024)
https://evvel.org/eceayhanindeksi.pdf


Ece Ayhan Web Sitesi:
https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html

Eyl
10
2024
--

Video: ECE AYHAN ÇAĞLAR kimdir? (Zafer Yalçınpınar anlatıyor…) (18 Temmuz 2024)

Sağolsun, Anıl Yurdakul‘la birlikte Ece Ayhan‘a dair belgesel bir kısa video çalışmasına imza attık:- çokça gevezelik ettik yani… Anıl‘ın çekimini gerçekleştirerek yayına hazırladığı 15 dakikalık bu video kaydında Ece Ayhan’ın poetikası hakkında “doğru kabul edilen yanlışları” düzelterek, yani bu kez “edebiyat tarihini düzünden okuyarak!” 20 yıllık analizlerim sonucunda elde ettiğim çıkarımlarımı anlatmaya çalıştım. Örneğin, Ece Ayhan’ın hangi söylemlerle, kimler tarafından “nasıl ve neden” yanlış tanıtıldığını veya itibarsızlaştırıldığını ya da tersine nasıl yüceltildiğini dile getirdim. Ece Ayhan yaşıyor olsaydı bizim bu video için -yarı şakayla da olsa- “Yeni sesler, çatlak!” yorumunda bulunurdu belki de… Her neyse… Ece Ayhan’ın poetikasındaki gerçekleri merak edenler için, iyi avlar (good hunting!) dilerim.

Zafer Yalçınpınar
20 Temmuz 2024


Ece Ayhan’a dair video arşivine https://youtube.com/playlist?list=PL-xdB10oBNDXU6wkU5PgEecyyg1BePwuh adresinden ulaşabilirsiniz.



Hamiş: “Ece Ayhan” başlıklı araştırmalara https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden, Ece Ayhan araştırmalarının indeksine https://evvel.org/eceayhanindeksi.pdf adresinden, Ece Ayhan web sitesine ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Eyl
08
2024
--

Cezaevinde Ece Ayhan tarafından İlhan Berk’e yazılmış iki mektup… (1969)

Cezaevinde Ece Ayhan tarafından İlhan Berk’e yazılmış iki mektup… (1969)
Ece Ayhan, “Hoşça Kal -İlhan Berk’e Mektuplar”, 3. Baskı 2019, ss.7-8
(Mektupları büyüterek okumak/incelemek için üzerlerine tıklayınız.)


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Ece Ayhan arşivine http://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden, İlhan Berk arşivine ise http://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.

Eyl
07
2024
--

Yeditepe Dergisi’nin Kurucusu Hüsamettin Bozok’tan İlhan Berk’e Mektup (1960)

YENİYAZI’ Kültür ve Edebiyat Dergisi, Sayı:11, Güz 2011, s. 43
(Mektubu büyüterek okumak için görselin üzerine tıklayınız…)


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan İlhan Berk arşiv çalışmalarının tümüne http://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden, Yeditepe Dergisi başlıklı ilgilere ise https://evvel.org/ilgi/yeditepe-dergisi ulaşabilirsiniz.

Eyl
06
2024
--

İlhan Berk’in 2005-2006 tarihli ‘Günlükler’inden….

‘YENİYAZI’ Kültür ve Edebiyat Dergisi
Sayı:11, Güz 2011, ss. 31-37 Hazırlayan: G. Özmen
(Görselleri büyüterek okumak için üzerlerine tıklayınız…)


Hamiş: EVV3L kapsamında yer alan İlhan Berk arşiv çalışmalarına http://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.

Eyl
05
2024
--

ECE AYHAN VE İLHAN BERK İÇİN SAVUNMA (5 Eylül 2024)


ECE AYHAN VE İLHAN BERK İÇİN SAVUNMA

Duyduğuma göre İlhan Berk ve Ece Ayhan’a karşı itibarsızlaştırma/kıskançlık hamleleri varmış ortalıkta gene… Hiç değişmedi, 40 yıldır hep aynı şeyler! Madem öyle, işbu mutat laklakıyat taifesine karşı biz de -her daim- yalın gerçekleri söylemek zorundayız. 90’ların radyolarındaki gibi; bizden gelsin o septik-egosantrik taifeye:

Türkiye’de “poetika tasarımı, şiir dili, şiirsel yük ve imgelemin özgürleşmesi” açısından baktığımızda, İlhan Berk’in veya Ece Ayhan’ın yanına yaklaşabilecek düzeyde bir şiir aurası hâlâ yoktur. 1950 kuşağının kurduğu poetika -şiir sanatının kapsamı gözetildiğinde- hâlâ zirvededir. Teknolojinin yükselişi ve yığışımın (sosyolojik çokluk, sosyal medya, sosyal mühendislik ve bunların yarattığı doksozof kümesinin) niceliksel olarak artmasıyla birlikte kültür endüstrisi yaygınlaştı ama bu yaygınlık etkili bir poetika gelişimine veya niteliğe dönüşmedi. Yani, Türk Şiiri’nde çok uzun soluklu (50 yılı aşkın) bir “nafile ve ıskarta” dönem yaşandı. 2000’lerin başında biraz umut vardı, ve fakat o kabiliyetli gençleri de 2007 yılından itibaren neo-liberalizmin psikopolitik tüketim oyunlarıyla ve diğer palyatif psikolojik yaklaşımlarla zehirleyip -zihnen- öldürdüler! Hatta öyle ki koca bir kuşak doğumundan itibaren iğdiş edildi, zombileştirildi! (Bkz: Gen-Z)

Bunları neden söylüyorum: İtibarsızlaştırma hamlesine katılanlar da bu hamleyi yönetmeye çalışan “kötülük dayanışması” bileşenleri de bırakın tarihin ön sayfalarını/saflarını, tarihin çöplüğünde bile konumlanamayacak derecede garip-gureba ve meczup takımına dönüşmüş durumdadır. Bu tekaüt olmuş ve dolaşımdan çıkarılmış taifeye benim/kişisel tavsiyem; enerjilerini “emeklilerin ekonomik haklarını savunmak” falan gibi eylemlerde harcamaları ya da lümpenleşmiş pembe popolu arkadaşlarıyla birlikte rantçı/beleşçi ortamlara -misal; Anadolu Yakası Ev Sahipleri, Emlâkçılar ve İnşaatçılar Birliği’ne falan- yanlamaları… 

Son sözümüz gayet açık: Türk Şiiri’nin haysiyetine musallat olmayı bırakın artık! 

Zafer Yalçınpınar / 5 Eylül 2024


Hamiş: EVV3L kapsamındaki İlhan Berk ve Ece Ayhan arşiv çalışmalarımızın indeksine http://evvel.org/evvelindeksi.pdf adresinden ulaşabilirsiniz.

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com