“Fikret Mualla’nın Portresi”
Abidin Dino
30
2010
2010 Zafer Yalçınpınar Oto-Almanağı
2010 Zafer Yalçınpınar Oto-Almanağı’na https://zaferyalcinpinar.com/almanak2010.html adresinden ulaşabilirsiniz.
29
2010
“Ece Ayhan ve Yalova Köyü” Belgesel Çekimleri
Çanakkale, Eceabat’ta bulunan Yalova Köyü’nde, Ece Ayhan’ın yaşamının izlerine dair Rayzan Başeğmez’in gerçekleştirdiği belgesel çekimlerine https://www.facebook.com/video/video.php?v=114065488665027 adresinden ulaşabilirsiniz.
Not: Belgesel görüntülerine İlhan Usmanbaş’ın “Violonsel için Müzik” adlı bestesi eşlik etmekte…
29
2010
BKF2010: İnternet Kültür Yayınları Tanıtımı Röportaj Görüntüleri
17-22 Aralık 2010 tarihleri arasında Harbiye-İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen Boğaziçi Kitap Fuarı kapsamında, “İnternet Kültür Yayınları Tanıtımı” projesi için gerçekleştirdiğimiz söyleşilerin video görüntülerine https://vimeo.com/album/1498854 adresinden ulaşabilirsiniz.
Girişimimizi destekleyen herkese teşekkürü bir borç biliyoruz. Biliriz de.
Ve sonuçta, tekrar etmekte fayda var:
“Dünyanın özü kötüdür, net ise güzel!”
İpek TUNA – Zafer YALÇINPINAR
Çekimlere katılan web siteleri:
birdirbir.org / Koray Löker
borgesdefteri.blogspot.com / Hakan İşcen
tramvayduragi.com / Orhan Sümer
altzine.net / Hande O. Aksoy ve Aylin Sökmen
futuristika.org / Barış Yarsel
zaferyalcinpinar.com/blog / Zy
28
2010
(yeni) II: “Kültür Endüstrileri”
Tanıtım metninden;
Kırmızı Yayınları’nın kültür dergisi (yeni) ikinci sayısıyla okurlarının elinde.
Üç ayda bir çıkan (yeni)’nin bu sayısı da (yeni)ye mektuplar, (yeni) dosya, (yeni)ler ve (yeni)den olmak üzere dört bölümden oluşuyor ve dosya konusu ‘Kültür Endüstrileri’.
Kapitalizm, yaşamın her alanında kapladığı yeri ve dayattığı ağırlığı sürdürmek için kültüre de yeni işlevler yükleme çabasını sürdürüyor ve bunun ölçeğini bir kerte daha yukarıya taşıyor. Yaratıcılık kavramını ‘yaratıcı ekonomi’ şablonuna uygulayarak kültürü bir üstyapı olgusu olmaktan çıkarıp alt-yapısal sermayeye dönüştürme çabaları günümüz kitle iletişim teknolojilerinin de katılımıyla ciddiyet kazanıyor. Bu durumda yaratıcılığın hayata geçmesi evresinde odak konum oluşturan sanatçı ve aydınlar da birer kültür bürokratı ve yöneticisine dönüşecek. İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkenti olması konuya daha ilginç boyut katıyor ve üzerinde tartışılabilecek verileri artırıyor. Serhan Ada, İsmail Ertürk, Beral Madra ve Orhan Tekelioğlu’nun katıldığı yuvarlak masa konuşmasında, bu güncel gelişmeye de göndermeler yapılarak kültür ve aydın, kültür ve toplum, kültür ve kapitalizm konularına değiniliyor.
Susan Galloway ile Steward Dunlop’un birlikte yazdığı makalenin başlığı ‘Kamu Politikalarında Kültürel ve Yaratıcı Endüstri Tanımları Üzerine Bir Eleştiri’. Makalede yaratıcılık, zihinsel mülkiyet, sembolik metalar, sembolik anlam, kullanım değeri, ortak meta gibi kavramlara açıklık getirilerek terminolojik karışıklık ve üretim metotları meseleleri tartışılıyor. Ayrıca bilgi ekonomisinin kültürel ve yaratıcı sektörleri nasıl etkilediği, kültürel metaların ayırıcı özellikleri de ele alınıyor ve hükümetlerin bilgi ekonomisine dayalı yaratıcı endüstri kavramı modelini tercih etmesi olgusu da örnekleniyor.
(yeni) dosya bölümünde ayrıca Tony Bennett, Arzu Uraz, Taçlı Yazıcıoğlu, Murat Gülsoy yazıları da yer alıyor. (…)bkz: https://www.kirmiziyayinlari.com/productDetail.asp?id=221&kat_id=39
Ayrıca bkz: (yeni), sıkı ve sağlam…
28
2010
Picabia’dan Breton’a…
(…)
Elle tutulamayan, hayâli boşluğu severim
Retinadan belli bir mesafede; gökyüzünde görüntüler
Görüşüm bir dokunuşa dönüşüyor
Ressamlar beni fazlasıyla sıkıyor
Evren, görüntülerin üzerinde bulunan
İmgelerle dolu geniş bir görüntü.
Müzisyenler beni fazlasıyla sıkıyor
Sadece doğuştan kör olanlar
Müziği görünür bir nesne olarak algılar
Herkes aslında, sizden tiksinen,
Zavallı birer melek.
Francis Picabia
Çeviren: Zy
Hamiş: Francis Picabia’dan André Breton’a provoke üslupla yazılmış bir şiirdir. Picabia ile Breton’un ilişkileri birçok defa karmaşık, zor ve hatta gergin bir haldedir, ama hiçbir zaman birbirlerine saygılarını kaybetmemişlerdir.
25
2010
Adalar
(…)
adalar
her şeyden uzak
adalar
insanlar gibi
adalar
sualtından tutuşmuş elleri(…)
Bülent Ortaçgil
“Sen” adlı yeni albümünden…Ayrıca bkz: Denizaltı Edebiyatı
24
2010
Bir Gemiden… İmzalı…
Ferit Edgü’den Şebnem Kavcar’a
“Hepimizin üzerinde olduğumuz bir gemide’n” ithafıyla imzalı…
24
2010
İnternet Kültür Yayınları Tanıtım Kitapçığı
17-22 Aralık 2010 tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi Harbiye’de ilki gerçekleşen Boğaziçi Kitap Fuarı sona erdi. Fuar kapsamında yer alan “İnternet Kültür Yayınları Tanıtımı” girişimi için icra ettiğimiz bazı söyleşilerin metinlerini içeren PDF biçemindeki dosyaya https://zaferyalcinpinar.com/dirilinternet.pdf adresinden ulaşabilirsiniz. (Ayrıca, gerçekleştirdiğimiz yüzyüze görüşmelere ait video kayıtlarını da önümüzdeki günlerde paylaşacağız.)
Girişimimizi destekleyen herkese teşekkürü bir borç biliyoruz. Biliriz de.
Ve sonuçta, tekrar etmekte fayda var:
“Dünyanın özü kötüdür, net ise güzel!”
İpek TUNA – Zafer YALÇINPINAR
Online söyleşilerimize katılan web siteleri:
birdirbir.org/Koray Löker
borgesdefteri.blogspot.com / Hakan İşcen
dahke.net / Immo
etilenzine.net / Flagg
horaley.com / Erkin Gören
kargamecmua.org / Tayfun Polat
mavimelek.com / Mavi Melek Edebiyat Ekibi
resetmagazine.net / Gökhan Karabıçak
ubormetenga.org / Emrah İnan
undomondo.com+etrafta.com / Mersenne
21
2010
Mitin Yokluğu (Georges Bataille)
(…)
Beyazın içinde, yokluğun sonsuzluğunun aykırılığında, safça canlı ve kördüğüm halinde artık mit olmayan mitler var ve durgunlukları artık kararsızlıklarını açığa vurmaktadır.
(…)
En azından ihtimalin o soluk saydamlığı mükemmel hissin içindeydi: denizdeki nehirler gibi, mitler, süreklilikleri veya geçicilikleriyle, mitin yokluğunda kendilerini kaybettiler: bu onların mahrumiyeti ve gerçeğiydi.
(…)
“Gece aynı zamanda güneştir.” Ve mitin yokluğu aynı zamanda bir mittir: en soğuk, en saf ve tek doğru olan mit.
Georges Bataille
“zygiella notata” Fanzin, Çev: Ayşe Güngör, Sayı:1, s.14
Hamiş: İlk sayısı yayımlanan “zygiella notata” adlı sıkı fanzinle ilgili bazı bilgilere https://zygiellanotata.tumblr.com adresinden ulaşabilirsiniz.
19
2010
“Sadece şiir değil, her şey bir ‘lirik birim’ taşır içinde.” (Turgut Uyar)
(…)
Kendi şiirim üzerine “retorik” geliştirmek zor hatta imkânsız ama şöyle söyleyeyim; şiirin kendi sesi, özgün şairin kendi bulduğu sestir. Bununla birlikte, ne kadar özgün olunursa olunsun, her şiir anlayışı yaygınlaştığında kaçınılmaz bir biçimde kendi retoriğini de alttan alta bile olsa kurar.
(…)
Evet, her kuşak şairaneliği yerer ve kendisi bir şairanelik kurar. Örneğin bizim kuşağımız şairaneliğe karşı olduğu için şairane olmadığını sanıyordu. Oysa şairaneydi ve onun şairaneliği de imgeye çok fazla yaslanmak oldu…
(…)
Sadece şiir değil, her şey bir “lirik birim” taşır içinde. Benim için önemli olan bu lirik birimi coşkunluğa varmadan verebilmek. Ama şiirimi yaparken adını koymuyorum bunun. Ayrıca ben kendi şiirim için bir yöntemi de sözkonusu edemem. Şiir kendini yazdıran bir şeydir. Yazılırken temelindeki imgeleri ya da kavramları alıp başka yerlere götüren bir şey…
(…)
Şiirde hareketlilik birtakım kişiliklerin belirmesine bağlıdır. Eski değerleri sarsan birisi çıkar ya da yeni değerler getiren birisi gelir, ilk hareket belirir. Kişiliğin, tavrın olmadığı yerde durgunluk vardır. Diyelim ki 20 tane yeni şair var; hiçbirinde birşeyi yerinden oynatacak değer konusunda şüpheye düşürecek şiir yok. Böyle bir ortamda şiir üzerine düşünme imkânı kalmıyor.
(…)
Kişilik varolan mükemmellikten kaçınmaktır benim için.
Turgut Uyar
“Sonsuz ve Öbürü”, Haz: Tomris Uyar-Seyyit Nezir, Broy Yay., 1985, s.103-107
19
2010
“Sonuç; anlamsız bir ortalama.” (Turgut Uyar)
Turgut Uyar’ın Şiir Günlüğü’nden kendi elyazısı ile… (19-8-76)
19
2010
Boğaziçi Kitap Fuarı 2010: İnternet Kültür Yayınları Tanıtım Standı’ndan Görüntüler
(T. Günersel, H. İşcen ve C. Mukaddes standımızda…)
Boğaziçi Kitap Fuarı 2010 İnternet Kültür Yayınları Tanıtımı’nın kapsamına https://zaferyalcinpinar.com/blog/?p=4320 adresinden ulaşabilirsiniz.
19
2010
Baykuş (APOLLINAIRE)
Benim mahzun yüreğim bir baykuş
Çivilenen sökülüp çivilenen bir daha.
Kan ateş içre çaresiz yorulmuş
Beni sevenleri överim boyuna.G. APOLLINAIRE
“Orfe’nin İzinde”, Çev: Ergin Ertem, İyi Şeyler Yay., s.26
19
2010
Dünyanın ekseni gıcırdayıp durur. (Zbigniew Herbert)
(…) Bir iskemle görmedim ki ayak değiştirsin, bir yatak görmedim ki şaha kalksın. Masalar, yorulduklarında bile, dizüstü çökmeye kalkışmazlar. (…)
Pek seyrek olur. Dünyanın ekseni gıcırdayıp durur. Her şey kalakalır o anda: Fırtınalar, gemiler, vadilerde otlayan bulutlar. Her şey. Çayırdaki atlar bile, bitmemiş bir satranç oyunu gibi.
Bir süre sonra dünya başlar yeniden dönmeye. Okyanus yutup kusar, vadiler buhar salar, atlar siyah çayırdan beyaz çayıra geçerler. Havanın havaya çarparken çıkardığı sesin yankısı duyulur bu ara.
Zbigniew Herbert
Çev: Erdal Alova
19
2010
Aydınlatabilirdi…
(…)Yürüyorlar
bönlüklerinin
imi altında,
daha çok
yıldırım
daha çok çatlak
körlüklerinin
uzamında
ve binlerce aydınlık sürçme
aydınlatabilirdi onları.
Aydınlatabilirdi…Mario Luzi
Çev: Işıl Saatçıoğlu
15
2010
Boğaziçi Kitap Fuarı: İnternet Kültür Yayınları Tanıtımı
Bkz: https://www.facebook.com/event.php?eid=124960777567563
Dünyanın özü kötüdür, “net” ise güzel!
17-22 Aralık 2010 tarihinde şehrin tam kalbinde yer alacak olan Boğaziçi Kitap Fuarı’nda internet kültür yayınları da yer alıyor! Standımıza uğramayı ihmal etmeyin…
Tanıtım kapsamında;
borgesdefteri.blogspot.com, birdirbir.org, altzine.net, futuristika.org, zaferyalcinpinar.com ve tramvayduragi.com ile yaptığımız online yayıncılık merkezli söyleşi çekimlerini izleyebilir;
online yayıncılık üzerine, undomondo.com/etrafta.com,horaley.com, dahke.net, etilenzine.net, resetmagazine.net, ubormetenga.org, kargamecmua.org ve mavimelek.com ile yaptığımız e-posta söyleşilerinin basılı metinlerini arşivinize katabilir;
internet yayıncılığına soyunmuş; edebiyat, sanat, müzik gibi bölümlerden oluşan bir çerçevede, online ifade biçimlerini kendine misyon edinmiş blog/sitelerinin bir derlemesini standımızdaki dizüstülerde inceleyebilir;
incelerken dahke.net/immo ve etilenzine.net/flagg tarafından hazırlanan tanıtıma özel playlist’leri dinleyebilirsiniz.
Yanında flash disk getirenler kazanıyor; blog/site derlemesini, e-posta söyleşilerin pdf’lerini ve playlist’leri kopyala yapıştırıyor!
Çok yaşa web, diril internet!
Boğaziçi Kitap Fuarı İnternet Kültür Yayınları Tanıtımı
Hazırlayanlar: İpek Tuna – Zafer Yalçınpınar
Afiş ve sticker tasarımları: Yavuz Dürüst
Videolar ve basılı metin tasarımları: İpek Tuna
Çekimler ve fotoğraflar: Peri Kazancı
Proje asistanları: Eda Dürüst, Güher GürmenBoğaziçi Kitap Fuarı
İstanbul Kongre Merkezi Harbiye
17-22 Aralık 2010
Her gün 10:00 – 20:30
Boğaziçi Suare 20 Aralık 2010 10:00 – 23:00BKF 2010
https://www.bogazicikitapfuari.com/
https://www.facebook.com/group.php?gid=223976655188%2F
https://twitter.com/bogazicikitap/Zafer Yalçınpınar
https://zaferyalcinpinar.com/
https://www.facebook.com/profile.php?id=100000252090050%2F
https://www.facebook.com/group.php?gid=157183537464%2F
https://friendfeed.com/evvelfanzin/İpek Tuna
https://www.facebook.com/fituna/
https://twitter.com/ipektuna/
https://friendfeed.com/ituna/*borgesdefteri.blogspot.com, birdirbir.org, altzine.net, tramvayduragi.com, undomondo.com/etrafta.com, horaley.com, dahke.net, etilenzine.net, resetmagazine.net, ubormetenga.org, futuristika.org, mavimelek.com ve kargamecmua.org; teşekkürü bir borç biliriz!
*dahke.net/immo ve etilenzine.net/flagg; bir borç + teşekkürler!
* Söyleşi çekimleri için kanatlarını açan Karga’dan Tayfun Polat ve Karga tayfasına, çekimler sırasında gerçekleşen tüm aksiliklere rağmen güne neşe ve emek katan Peri Kazancı, Güher Gürmen, Eda Dürüst ve Sena Başöz’e, tasarımlarıyla projeye katkıda bulunan Yavuz Dürüst’e özel teşekkürler!
14
2010
“Bir sanat eseriyle karşı karşıya olduğumuzu anlasak, daha doğrusu anlasalar, bize yetecek.” (O. Rifat)
(…) Bir yazının örgüsüne giren kelimelerin bir kavram karşılığı olmaktan başka ayrı bir tarafları daha vardır. Her kelime bir kavramı temsil ettikten başka bir de heyecan verici, dokunaklı bir unsur taşır. Mesela “yuva” kelimesinde, anlamını aşan bir değer, bize dokunan bir taraf bulunduğunu inkâr edebilir miyiz? Kavramlar donmuş kalıplardır. Halbuki bu kavramları karşılayan kelimeler çoğu zaman bu soğuk kalıpların etrafını canlı bir duygu, bir hatıra, bir esrar halesiyle çevirir. (…) Bu gerçeği bilmeyenler hiçbir zaman Mallarmé’nin, Valéry’nin, Gide’in, Proust’un sanatını anlamayacaklardır. (…) Dağlarca, kullandığı kelimeleri yalnız ve sadece biraz önce açıkladığımız değerlerine göre ele almakta, akla dayanarak değil, iç dünyasına uygun düşecek yolda birleştirmektedir. Böylece bize akıl dışı bir bilgi, bir hayat felsefesi, bulutlu ama çekici bir âlem sunmaktadır.
Çakırın Destanı, hayatın destanıdır; akıllı olmaktan değil, canlı olmaktan doğan hazları, korkuları, şüpheleri, sevinçleri anlatmaktadır. Bu kitapta, aklımıza dayanarak tanıdığımızı sandığımız çarşılar, pazarlar, satıcılar, insanlar, potin boyacıları, sabun kalıpları, kumaşlardaki resimler, hepsi bir canlının üzerinde uyandırabilecekleri acayip ve gerçek intibalarla tekrar ele alınmaktadır. (…) Kitabın değeri hakkında bir şey söylemek istemiyorum. İyi veya kötü. Bir sanat eseriyle karşı karşıya olduğumuzu anlasak, daha doğrusu anlasalar, bize yetecek.
Oktay Rifat
25 Şubat 1946 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nden…
10
2010
Elias Canetti’nin notlarından… (1959)
Elias Canetti
“İnsanın Sılası (Notlar)”, Çev: Ahmet Cemal, İyi Şeyler Yay., 1996, s.72
10
2010
İmzalı: A. H. Tanpınar
Ahmet Hamdi Tanpınar tarafından ithaflı ve imzalı “Beş Şehir” adlı kitap.
09
2010
Haber: “Koleksiyonculuk Kültürü Sorguda”
Bugünkü Cumhuriyet Gazetesi’nde yayımlanan ilginç haberinin kupürü aşağıdadır:
08
2010
“Rimbaud, Verlaine, Mallarmé ve Arkadaşları” Müzayedesi
15 Aralık tarihinde Paris’te, Sotheby’s tarafından “Rimbaud, Verlaine, Mallarmé ve Arkadaşları” adlı bir müzayede gerçekleştirilecek… Eric ve Marie-Héléne B’nin poetik koleksiyonundan birçok kitap, elyazması, mektup, çizim ve fotoğraf müzayedede satışa çıkıyor. Müzayedede yer alacak bazı yapıtların katalog görüntülerini aşağıda paylaşıyorum.
Hamiş: Acaba bizim ülkemizden kim katılacak bu müzayedeye? Büyük ihtimal; “hiç kimse!”.
Rimbaud’un “ILLUMINATIONS” adlı kitabının 1886 tarihli bir baskısı.
Paul Verlaine imzası
Lautréamont’tan yayıncısına ithafen imzalı “Moldoror’un Şarkıları” adlı roman.
Ernest Delahaye’nin 1875-1877 yılları arasına ait olduğu düşünülen
“Rimbaud’un Bir Macerası – İç Mekân” adlı çizimi.