May
31
2025
--

Nâzım Hikmet ekseninde; ORTAK HAYAL Sergisi (NHKM Kadıköy, Haziran 2025)


Açılış: 3 Haziran 2025, Saat: 19:30

Nâzım Hikmet Kültür Merkezi
Bahariye Caddesi Ali Suavi Sokak No: 7 34714
Kadıköy / İstanbul, https://www.nhkm.org.tr/
Telefon: 0216 414 22 39


Bu sergi, Nâzım Hikmet’in etrafında kurulan, sadece onun düşünsel etkisiyle değil; doğrudan dostluk, yoldaşlık, tartışma ve üretim ilişkileriyle şekillenen kültürel evrenin izini sürüyor. Onun çevresinde yer alan ressamlar, karikatüristler, yazarlar, şairler, akademisyenler, oyuncular ve eleştirmenler; yani Türkiye’nin 20. yüzyıl sanat hayatında iz bırakmış onlarca ismin kesişim kümesi toplumsal açıdan geri olandan kopmayı arzulayan bu “ortak hayal”dir. 


(Serginin çağrı metnini büyüterek
okumak için üzerine tıklayınız…)


Hamiş: EVV3L kapsamında yer alan Nâzım Hikmet arşivine https://evvel.org/ilgi/tas-ucak adresinden ulaşabilirsiniz.

May
30
2025
--

YANKI ODASI // 8. Bölüm // ECE AYHAN’A SAYGI // ÖZEL YAYIN // 1. Kısım // 13 Temmuz 2024 // YouTube // Canlı Yayın Tekrarı // Zafer Yalçınpınar

Zafer Yalçınpınar‘ın YANKI ODASI şurada:
https://www.youtube.com/channel/UC9E2wBnQTNSVuDvaFfMuzOQ


Yankı Odası‘nın 8. Bölümü’nde ‘kara gerçeğin sivil şairi Ece Ayhan‘ı saygıyla anıyoruz.

Ece Ayhan odağında gerçekleştirmeyi planladığımız özel yayınlarımız önümüzdeki günlerde kısımlar halinde devam edecek…

evvel.org kapsamındaki 20 yıllık Ece Ayhan arşiv çalışmalarımıza (ve çalışmalarımızın detaylı indeksine) https://evvel.org/eceayhanindeksi.pdf adresinden ulaşabilirsiniz. Ece Ayhan için hazırladığımız web sitesi ise burada…


Yaz döneminde olmamız sebebiyle canlı yayınlarımız seyrekleşecek. Ekim 2024’e kadar 10 veya 15 günde 1 canlı yayın gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Ekim 2024 itibariyle ise her Pazar, 23.00’da canlı yayında olacağız. Yaz dönemindeki canlı yayın tarihlerimizi ve saatlerimizi sosyal medya hesaplarımızdan takip etmenizi önemle rica ediyoruz. (instagram: @evvelfanzin twitter: @calmayan)

ya da Yalçınpınar’ın YouTube Kanalı’na abone olunuz:
https://youtube.com/@zaferyalcinpinar


Hamişler:

1/ Yalçınpınar’ın kendisiyle konuşmalarının tümü şurada: https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar

2/ Yalçınpınar’ın özgeçmişine ve tüm kitaplarına (pdf olarak) şu adresten ulaşabilirsiniz: https://zaferyalcinpinar.info

May
29
2025
--

Söyleşi: ORUÇ ARUOBA, USTA, USTALIK VE USTA DEFTERİ’NE DAİR… (Zafer Yalçınpınar)


31 Mayıs 2020 tarihinde vefat eden ustamız Oruç Aruoba’yı saygıyla anıyoruz: Upas Yayın’ın dostlarından Emrah Sönmezışık, Alparslan Beyhan, Cem Onur Seçkin ve B. Emir Alisipahi geçtiğimiz ay 6:45 Yayın tarafından kitaplaştırılan Oruç Aruoba, Usta Defteri hakkında Zafer Yalçınpınar’a çeşitli sorular yönelterek, usta ve ustalık olgularını irdeliyor…


ORUÇ ARUOBA, USTA, USTALIK
VE USTA DEFTERİ‘NE DAİR…


Emrah Sönmezışık: Oruç Oruoba ile gerçekleştirdiğiniz görüşmelerin “ustalık ile yaşama onuru” kıymeti taşıdığını belirtiyorsun. Usta ve ustalık kavramları birbirini oluşturan ve birbirinden ayrılması güç kavramlar. Kitabın girişindeki söylemin usta-çırak ilişkisinin ötesinde bir anlam mı taşımakta?

Zafer Yalçınpınar: Oruç Aruoba, 80’ler öncesi akademik yaşantısında da akademiden ayrıldıktan sonraki dönemde de “anlama, anlatma, öğrenme, öğretme” gibi işlevleri usta-çırak ilişkisi şeklinde biçimlendirmiştir. Evet, Aruoba akademiyi terk etmiştir, fakat anlamayı, anlatmayı, öğrenmeyi ve öğretmeyi bırakmamıştır. 90’ların sonunda ve 2000’lerin başında Gümüşlük Akademisi ile Açık Üniversite kapsamında gerçekleştirdiği çalışmalar da bunu gösteriyor. Bu örneklerle birlikte bizim tüm görüşmelerimizde de bize aynı şekilde yaklaşmıştır. Hatta edebiyat, yayıncılık ve felsefe çevresinden yaşça büyük isimlere “Oruç Aruoba benim ustamdır,” dediğimde karşı taraftan “Oruç Aruoba hepimizin ustasıdır!” cevabını, tepkisini alıyorum. Burada önemli olan şey, Oruç Aruoba’nın hiçbir zaman, hiçbir durum karşısında bir “üstat” gibi davranmamasıdır. Üstat, tek başınadır. Üstatlar uğraştığı işleğin gizlerini ve özünü üçüncü kişilere aktarmazlar. Buna karşın “usta” öyle değildir. Usta, işleğin gizini ve özünü “yaşayarak” en iyi şekilde kavrar ve çeşitli yöntemlerle işleğin gizini-özünü yani zanaatını çırağına (hatta, çırak bu aktarımın idrakine eşzamanlı olarak kavuşmasa bile) aktarmaya çalışır. Usta iyiyse, çırak (çırağın kendisi farkına varmadan) zamanla ustalaşır. Usta öldüğünde yaşamının anlamı ve özü, çırağına, çıraklarına geçer. Aruoba’nın en önemli sözüdür çıraklarına: “Anlam, hep, sonradan gelir.” Bu silsile, ahilikten günümüze uzanan bir şekilde, ustanın hayatının anlamı ve sonucudur da. Fakat, üstat tek başınadır. Üstat öldüğünde yaşamının anlamını da kendisiyle beraber götürür. Bu bağlamda kesin bir şekilde söylüyorum: Oruç Aruoba ustaydı, ustamdı, ustamızdı. Günümüzün üstatları gibi yapmazdı ustamız! Örneğin, yaşarken kendi heykelini diktirtmemiştir, örneğin kendini yaşayan en büyük şair seçtirtmemiştir. Usta, diğer her şeyle birlikte “zamanlama”nın ve “yaşamın anlamı”nın da ustasıdır. Ustalık; ustanın kendi işleğiyle birlikte yaşamının anlamını önce yüklenmesi, sonra da çıraklarına özgün yöntemlerle aktarmasıdır.      

Alparslan Beyhan:Bir mühendis, ne kadar ahmaksa o kadar mühendistir. İyi bir mühendisse, yani, ahmaktır zaten. Üzülme!” Bu sözü biraz açar mısın?

Zafer Yalçınpınar: Açıklayayım. Mühendis tipolojisi, matematiksel modelleme (algoritma), mantık ve bilgi teorisi açısından deterministik sınama, ölçme ya da deneyleme yöntemleriyle çalışır. Fakat özellikle de kapitalist endüstri devrimi sonrasında matematiksel modellemenin değiştiği, deterministik bileşenlerin yanına her zaman %3, %5, %10 oranında bir stokastik bileşen, “hata payı” eklendiği görülür. Yani, matematiksel modeldeki deterministik bileşenlerinin açıklayamadığı her şey kendini stokastik bileşende ifade eder. Bunun felsefedeki karşılığı “bulanık mantık” veya “dilsel görelilik” olarak tanımlanabilir. Buna bilim dünyasında “entropi”,“insan faktörü”, “metal yorgunluğu” veya başka isimler de koyuldu. Mühendis tipolojisi ister ki modelinde “stokastik” bileşen olmasın. Her şey keskin, pürüzsüz, hatasız, sıfır hatayla işlesin ve kurduğu model 6 Sigma teorisindeki gibi mükemmelleşme yolunda çalışsın falan… Tamam, belki üretim, makineler, robotlar ve yazılım dünyasında durum böyledir veya özellikle endüstri 4.0 tipi büyük veri algoritmalarıyla teorik bir mükemmeliyete yaklaşılıyor. Ama hiçbir zaman bu mükemmeliyet hayali pratikte gerçekleşmeyecek. Çünkü hesaplama dili olan matematikte “sayılamaz sonsuz” diye bir kavram var. Ya da örneğin “pi sayısı” diye deterministik açıdan tam olarak ne/kaç olduğu kesinleşmemiş bir sayı var hâlâ… Şimdi bu tip bilinmezler varken tutup, “Ben pi sayısını tam olarak biliyorum, ben her şeyi mükemmelleştirdim, mükemmel bir model yarattım.” diyen bir mühendis -en hafif tabiriyle- ahmaktır. Fakat aynı mühendis söz konusu “hatasız modelleme gayreti” yolunda ilerlediği, çabaladığı için de deterministik gelişim açısından -yani hata payını azaltmak yolunda- iyi ve başarılı bir mühendistir. Aruoba, “ahmak” ifadesiyle bu çelişkiyi ve imkânsızlığı anlatmaya çalışıyor. Endüstri 4.0’ın ve dijitalleşmenin konuşulduğu çeşitli mecralarda şu şiirsel soruyu dile getiriyorum hep: “Robotlar düşünebiliyorlar, tutarlı hesaplarla öngörüler yapabiliyorlar ve hatta şiir yazabiliyorlar. Fakat rüya görebilecekler mi?” Ya da Ece Ayhan’ın efsanevi bir dizesiyle sorarsak; “düzayak çivit badanalı bir kent nasıl kurulur abiler?” Bilmem, anlatabildim mi…

Alparslan Beyhan: Aruoba’nın yazılarının toplanacağı iki ayrı çalışmanın bahsi geçiyor kitapta. “Yerli Yersiz Felsefe” ve “Benzemezler“. “Yerli Yersiz Felsefe” yazısını ve başka birtakım yazıları da ayrı ayrı yayımladın. Fakat sanırım “Benzemezler“i henüz bir araya getirmedin? Böyle bir niyetin veya çalışman var mı?

Zafer Yalçınpınar: Var… Yıllardır bu çalışmaları evvel.org kapsamında gerçekleştiriyor ve Aruoba’nın kitaplaşmamış metinlerini araştırıyoruz. Önümüzdeki yıllarda, acele etmeden, ustamızın istediği gibi “doğru bir işlekle” bu araştırmaları toparlayacağız, değerlendireceğiz ve başka birçok önemli yaklaşımla birlikte önce Türkçe’nin zihnine -sonrasında da insanlığın zihnine- sunacağız.

Alparslan Beyhan: Aruoba’nın yazmaya niyetlenip de yazamadığı, başlayıp da bitiremediği bir metin var mıydı son döneminde?

Zafer Yalçınpınar: Aruoba’nın yayımlanan son yazısının gezi parkı direnişi zamanında Tayyip Erdoğan’a ithafen kaleme aldığı açık mektup (Cumhuriyet Gazetesi, 17 Ağustos 2013) olduğunu tahmin ediyorum. Fakat, Usta Defteri’nde aktardığım görüşme sırasında (Mayıs 2011’de) “Bülent Arınç, Şevket Kazan ve Kasaba Avukatlığı” başlıklı bir yazıyı sürdürdüğünü ancak tamamlayamadığını ifade etmişti.

Alparslan Beyhan: Üst dudağını dik tutmanın mânâsı… Alternatif bir okuma olarak, bunu, dişlerimizi sıkarak mücadele ederken üst dudağımızın aldığı şekle yorabilir miyiz? Yani Usta, burada “terzi“liği bırakmamanı salık veriyor olabilir mi acaba? Eğer öyleyse, bu vasiyeti tutuyor musun?

Zafer Yalçınpınar: “Bilemiyorum Altan.” Bu tip şeylere zaman karar verir. Dahası, sizler, gelecek kuşaklar karar verecek. Ve şu kesin: “Anlam, hep, sonradan gelir.” Çeşitli iniş-çıkış ve türbülanslarla birlikte, Aruoba’nın öğüdünü uygulamaya ve işaret ettiği yolda ilerlemeye çalışıyorum…

B. Emir Alisipahi: “Yer görelidir; mutlak olan, yoldur —ya da, yürümek…” (Yürüme, s.123) “Hiç umut etme kazanacağın yolunda!” diyor sana Oruç Aruoba. Usta için yolu kazanmak -atımızdan inmeden- salt yolda olmak anlamı mı taşıyordu? Bu tümce, senin yaşamında neleri uyandırmıştır?

Zafer Yalçınpınar: Oruç Aruoba’nın “Yürüme” adlı kitabı -gerçekten de- en kuvvetli ve yol gösterici eseridir. Bir telefon görüşmemizde Aruoba’ya kendi hayatımla ilgili özel bir durumdan bahsetmiş ve anlatının sonuna da Yürüme’den şu tümceyi eklemiştim: “Yeni yer yoktur.” Aruoba anlattığım olaya gülmüş ve şöyle demişti: “Evet, yeni yer yoktur. Çünkü, yeni yol vardır.” Şimdi, sorduğun soruya Aruoba’nın tümceleriyle cevap vermek çok daha iyi olacak, sanıyorum: “Yaşamın, seni ulaşman gereken düzeyin altında tutmağa çalışan eğilimlerle (bu arada kendininkilerle de)savaşmakla geçecek. –Bu yüzden de, ulaşman gereken düzeye ulaşamayacaksın; yani, başarılı olacak o eğilimler, sonunda. Zaten, belki, istedikleri de budur: Senin, onlarla savaşmak yüzünden, ulaşman gereken düzeyin altında kalman… Ama savaşacaksın, gene de: sonuç her iki durumda da aynı olmayacak mı zaten – sen, zaten, ulaşman gereken düzeyin altında kalmayacak mısın ki? –Ama, savaşırsan, en azından (nereye gelebilirsen) geldiğin düzeye savaşarak gelmiş olacaksın –bu da boşuna olmayacak.” (De Ki İşte, s.44)

B. Emir Alisipahi: “Kurtuluş yoktur masalardan.” (İlhan Berk, Şeyler Kitabı, s.64) İlhan Berk, şeylerin tabiatını kurcalarken masa hakkında “Etik, masanın doğası gereğidir.” diyordu. Bu söylemin bir yansıması olarak usta, sandalyenin, sandalyelerin, masaya, masalara göre biçimlenmesi gerektiğini mi tembihliyordu bize?

Zafer Yalçınpınar: Güzel bir analoji kurdun kafanda… Fakat, hayır, Aruoba Gümüşlük Akademisi’ndeki masa-sandalye hikâyesini anlatırken benim “Ustamın tahtı…” söylemimle dalga geçiyordu sanki… “Gözünde büyütüyorsun her şeyi…” der gibiydi. Gülüyordu bana, masa-sandalye hikâyesini anlatırken…

Cem Onur Seçkin: “Şimdi, siz evlisiniz. Mutlu olmak için -kimsenin haberi olmadan- gidin, boşanın. Kimseye haber vermeyin. Sadece siz ikiniz bilin bunu. Daha mutlu olacağınızdan eminim. Ben bunu kendi eşime önermiştim. Ama o kabul etmedi. Sonra, gerçekten boşandık.” deyişiyle  ilginç bir diyaloga giriyor Usta. Aruoba’nın burada bahsetmek istediği şeyi biraz daha açabilir misin? Sence bir duygu-düşünce diyalektiği savunucusu günümüzde bu “evlilik” denilen kamu sponsor şirketlerini tamamen mi reddetmelidir?

Zafer Yalçınpınar: Bir kere, senin de vurgulamaya çalıştığın gibi evlilik dediğimiz resmî birliktelik türü (eğer boşanma ile sonuçlanırsa işbu boşanma süreçleri de dâhil olmak üzere) düğün, kiralama, lojistik, ev sahibi olma, eşya satın alma, doğum, çocuğun eğitimi falan gibi çekirdek aile konularını (özellikle de son 20 yılda) endüstrileştirdi. Eskiden -yarı şakayla- “evlilik müessesesi” denirdi. Şimdilerde ekonomik işlem hacmi olarak koskocaman bir “evlilik sektörü ve endüstrisi”nden bahsedebiliriz. Fakat Oruç Aruoba, senin de aktardığın söylemle, mevcut düzeneğin kapitalist bileşenlerine işaret etmiyordu. Aile ve evlilik kavramının toplumsal katman ve halkalardaki sosyolojik etkileşimini, bu etkileşimin bireyler ve ilişki üzerindeki olumsuzluğunu anlatmaya çalışıyordu. Evlilik, şu veya bu biçimde farklı bir sosyal statü oluşturuyor ve bazı teamüllerle birlikte sosyolojik katmanları ilişkiye dâhil ediyor. Bu da birbirini seven iki insan arasındaki ilişkinin saflığını, özünü ve niteliğini -üstelik de resmî bir şekilde- değiştiriyor. Diğer sosyolojik katmanların müdahalesiyle ilişkinin özü değişiyor; sosyolojik açıdan saflığını ve sivilliğini kaybediyor. Basitçe söylersek; evlilik sonrasında -zamanla- evlenen insanların “bağlılık biçimi” değişiyor, sosyal statü nedeniyle duygusal aşınmalar, farklı öz-değerlendirmeler ve sosyal baskılar oluşuyor. Oruç Aruoba, “İle” adlı eserinin bazı epizotlarında böylesi duygusal erozyonlardan bahseder ve bu tip konuları detaylıca irdeler.   

Alparslan Beyhan: Kitabın takdiminde “Aruoba’nın yayıncılık, yayınevleri ve editörlük ortamına dair anlattığı bazı olaylar ile dile getirdiği bazı isimler -ustanın kendisinin de işbu olaylarla ve isimlerle anılmak -istemediği” için kitaba alınmadı, diyorsun. İsim vermeden de olsa, Aruoba, nelerden/kimlerden dertliydi o sıralar?

Zafer Yalçınpınar: Bu sorunun cevabını geleceğe bırakıyorum. Fakat bu soruna -zamanı gelince- en yüksek perdahtan cevap vereceğimden emin olabilirsin. Tüm taifeye, hepinize, bu güzel sorular ve yaklaşımlar için çok teşekkür ediyorum…

31 Mayıs 2021
upas.evvel.org



Oruç Aruoba, Usta Defteri
(Aktaran: Zafer Yalçınpınar)
6:45 Yayın, Nisan 2021
Satın almak için tıklayın…


Hamiş: Yaklaşık 15 yıldır, EVV3L kapsamında gerçekleştirilen “Oruç Aruoba Arşivi” çalışmalarının tümüne https://evvel.org/ilgi/oruc-aruoba adresinden ulaşabilirsiniz

May
26
2025
--

Sait Faik’in Durumu (Zafer Yalçınpınar)

Karga Mecmua, Ocak 2009, Sayı:23
(Yazıyı büyüterek okumak için üzerine tıklayınız…)

Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Sait Faik başlıklı ilgilere https://evvel.org/ilgi/sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz.

May
26
2025
--

YANKI ODASI // 28. Bölüm // YIL DÖNÜMÜ ÖZEL YAYINI // 24 Mayıs 2025 // YouTube // Canlı Yayın Tekrarı // Zafer Yalçınpınar

Zafer Yalçınpınar‘ın YANKI ODASI şurada:
https://www.youtube.com/channel/UC9E2wBnQTNSVuDvaFfMuzOQ


Yankı Odası‘nın yayın serüveninin -birinci- yıl dönümünü kutladık…


29. Bölüm’ün yayın tarihine/saatine ilişkin bilgiler/güncellemeler/değişiklikler için lütfen sosyal medya hesaplarımızı takip ediniz. (instagram: @evvelfanzin twitter: @calmayan)

ya da Yalçınpınar’ın YouTube Kanalı’na abone olunuz:
https://youtube.com/@zaferyalcinpinar


Hamişler:

1/ Yalçınpınar’ın kendisiyle konuşmalarının tümü şurada: https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar

2/ Yalçınpınar’ın özgeçmişine ve tüm kitaplarına (pdf olarak) şu adresten ulaşabilirsiniz: https://zaferyalcinpinar.info

May
20
2025
--

YANKI ODASI // 27. Bölüm // SAİT FAİK ABASIYANIK’A SAYGI // ÖZEL YAYIN // 10 Mayıs 2025 // YouTube // Canlı Yayın Tekrarı // Zafer Yalçınpınar

Zafer Yalçınpınar‘ın YANKI ODASI şurada:
https://www.youtube.com/channel/UC9E2wBnQTNSVuDvaFfMuzOQ


Yankı Odası‘nın 27. Bölümü’nde çakır hikâyeci Sait Faik Abasıyanık‘ı saygı ve özlemle andık, evvel.org arşivinin içerisinde gezindik. (Sait Faik arşivimize ve araştırma çalışmalarımıza https://evvel.org/ilgi/sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz.)


27. Bölüm’ün yayın tarihine/saatine ilişkin bilgiler/güncellemeler/değişiklikler için lütfen sosyal medya hesaplarımızı takip ediniz. (instagram: @evvelfanzin twitter: @calmayan)

ya da Yalçınpınar’ın YouTube Kanalı’na abone olunuz:
https://youtube.com/@zaferyalcinpinar


Hamişler:

1/ Yalçınpınar’ın kendisiyle konuşmalarının tümü şurada: https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar

2/ Yalçınpınar’ın özgeçmişine ve tüm kitaplarına (pdf olarak) şu adresten ulaşabilirsiniz: https://zaferyalcinpinar.info

May
19
2025
--

Yeni Edebiyat Dergisi: CORVİNUS

Corvinus: Edebiyat, Kültür ve Sanat Dergisi’nin ilk sayısı, edebiyat ve sanat alanında çalışan 14 yazarı; kurgu, şiir, deneme, inceleme ve deneysel türleri bir arada sunuyor. Dergi “ön söz değil” ile başlıyor.

Derginin  Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu  Yazı İşleri Müdürü Ahmet Ali Uzun’un dediği şekilde: “Ön Söz Değil”i kaleme alırken aklımda basit bir selamlama bile yoktu; beni okurun karşısına çıktığım o ilk ânı bir hikâye sahnesine dönüştürmek istedim. Derginin okurla kuracağı bağı, geleneksel “başlarken-giriş” şablonlarını kırarak başlatmayı seçtim. Metin, bir meydan okuma ile açılıyor: Sayfaların ötesine, kapı aralığına davet eden cesur bir sesle. Orada, okuyucunun kendi öyküsünü inşa etmesi için boşluklar bıraktık gerek “ön söz değil”de gerek yazılarda. Okurun zihnine geri dönüp “tam söz”e adım atmasını sağlayacak bir yankı. “Ön Söz Değil”i kapaktan iç sayfalara akışkan bir köprü olarak gördük. Amacım, okuyucunun sayfalarda kaybolmasındansa, her cümleyle buluşup birlikte düşünmekti. İşte tam da bu yüzden, “Ön Söz Değil” sadece bir başlangıç değil, Corvinus’un kendine özgü sesine ilk adım.

Corvinus’un ilk sayısını satın almak için:
https://www.kitapyurdu.com/kitap/
corvinus-edebiyat-kultur-ve-sanat-dergisi-sayi-1/715068.html

Dergide, Nedim Gökhan Aydın’ın “Nico V Rus” başlıklı öyküsü, Miray Erdeve’nin Kendinde Gizli” başlıklı kapak illüstrasyonuyla eşlik edilirken; Sabahattin Umutlu’nun naturalist bir şiiri yer alıyor. Ahmet Ali Uzun’un Tezer Özlü denemesi, yazarın yaşam öyküsünden somut alıntılar ve eserden pasajlarla örülü, net bir perspektif sunuyor. Zeynep Bengisu Vural, Krzysztof Kieslowski’nin “Üç Renk” üçlemesini özgürlük, eşitlik ve kardeşlik temaları üzerinden ele alıyor; eleştirisi, teorik kavramları örnek sahne analizleriyle somutlaştırıyor. Toprak Şems Tezcan’ın Roger Ballen incelemesinde, “ballenesk” stilin ana hatları ve fotoğrafların arkasındaki kurgu süreçleri teknik terimlerle açıklanıyor. Saltuk Farsak, Platon’un mağara alegorisini modern “kontra-realite” kavramıyla kıyaslayarak felsefi temelleri açık bir dille ortaya koyuyor. Umut Yalım, anti şiirin formülize edilmiş hâlini dizelerle okuyucuya sunuyor. Mertkan Karaca, James Joyce’un “Genç Bir Adamın Portresi”nde modernizm tartışmaları bağlamında değerlendiriyor; metindeki temel motifleri, yazarın üslubunu ve dönemin sosyal bağlamını somut örneklerle özetliyor. Işıl Nur Güraslan’ın “Boşluk Doldurma” etkinliği, adım adım cevapsız yönergeler vererek okurun metin içindeki boşlukları kendi seçtiği kelimelerle tamamlamasına imkân tanıyor. Z. Betül Türkoğlu, “Coherence” filmi üzerinden alternatif evren kavramını ele alırken; kurgu yapısını ve karakter tercihlerini kısa örneklerle açıklıyor. Onur Tuna Bozbey’in “Kümülonimbus” öykü-denemesi ise güncel edebi türler arasında deneysel bir köprü kuruyor; anlatım teknikleri ve dönüşümlü bakış açıları net ölçütlerle gösteriliyor.

Corvinus, metinlerde ve görsellerde “göstermeyi” tercih ederek, okurun dikkatini süslü ifadeler yerine içeriğin kendisine odaklıyor. Bu sayıda her yazarın çalışma yöntemi, kullanılan kaynaklar ve metnin dayandığı kuramsal çerçeve açıkça belirtiliyor. Böylece dergi, hem akademik hem de genel okura, doğrudan bilgi veren ve türler arası geçişlere odaklanan, sade ama kapsamlı bir içerik deneyimi vadediyor.

İletişim: corvinusedebiyat@gmail.com 

May
16
2025
--

YANKI ODASI // 26. Bölüm // OKTAY RİFAT’A SAYGI // ÖZEL YAYIN // 18 Nisan 2025 // YouTube // Canlı Yayın Tekrarı // Zafer Yalçınpınar

Zafer Yalçınpınar‘ın YANKI ODASI şurada:
https://www.youtube.com/channel/UC9E2wBnQTNSVuDvaFfMuzOQ


Yankı Odası‘nın 26. Bölümü’nde büyük şair Oktay Rifat‘ı -Garip Akımı’ndan İkinci Yeni’ye uzanan poetikasıyla birlikte- andık ve evvel.org arşivinin içerisinde gezindik. (Oktay Rifat arşivimize https://evvel.org/ilgi/oktay-rifat adresinden ulaşabilirsiniz.)


27. Bölüm’ün yayın tarihine/saatine ilişkin bilgiler/güncellemeler/değişiklikler için lütfen sosyal medya hesaplarımızı takip ediniz. (instagram: @evvelfanzin twitter: @calmayan)

ya da Yalçınpınar’ın YouTube Kanalı’na abone olunuz:
https://youtube.com/@zaferyalcinpinar


Hamişler:

1/ Yalçınpınar’ın kendisiyle konuşmalarının tümü şurada: https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar

2/ Yalçınpınar’ın özgeçmişine ve tüm kitaplarına (pdf olarak) şu adresten ulaşabilirsiniz: https://zaferyalcinpinar.info

May
15
2025
--

FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ ERKEN SEÇİM KAMPANYASI: BİLGİLENDİRMELER, BİLDİRİLER (Güncelleniyor)


ÜCRETSİZ NOTERLER,
İMZA NOKTALARI VE İLETİŞİM BİLGİLERİ
:
https://goo.gl/maps/u7EifQckA9kFb2ue9


Son Güncelleme: 17/6/2025, TSİ 09.00
(Görselleri büyütmek için üzerlerine tıklayınız…)






Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Fenerbahçe Spor Kulübü ilgilerinin tamamına https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden ulaşabilirsiniz.

May
13
2025
--

Mahmut Uslu’dan Ali Koç’a: “Kulübü bitirdin, çocuklar ağlıyor…” (5 Haziran 2025, Sözcü Gazetesi)

Fenerbahçe başkan adayı Mahmut Uslu Sözcü’ye önemli açıklamalarda bulundu. Ali Koç’a seslenen Uslu, “7 senedir şampiyon olamadın. Sen yapamadın beceremedin, imza toplanıyor, imza sürecini bekleme, hemen olağanüstü genel kurula git. Kulübü bitirdin, çocuklar ağlıyor.” dedi.

Mahmut Uslu’nun açıklamaları şu şekilde:  “Kulüpte ne kadar imza olduğunu bilmiyoruz. Onları öğrenmemiz gerekiyor, ama bilgi vermiyorlar. Bize göre olağanüstü genel kurula gidilmesi için imza sayısı tamam. Ali Koç’a çağrım imza ile gitme, bir an önce olağanüstü genel kurul kararı al.  İmzalar toplanmaya devam ediyor, bayramdan önce bayramdan sonra farketmez. Ben seçime gitmelerini bekliyordum, ama gitmediler. Eylül ayında olmasında ısrar ediyorlar. Biz de hemen olmasını istiyoruz. Taraftarlarla ve kongre üyelerinin büyük bir bölümüyle diyaloğu kalmayan bir başkanın görevde kalmaması gerekir.”

ALİ KOÇ’UN BAŞARILI BİR TRANSFER POLİTİKASI YOK

“Kadromuz çok iyi diyor, ancak bu takıma en az 7-8 tane transfer lazım. Her mevkiye transfer yapılması gerekiyor. Ali Koç’un daha önce yaptığı transferler ortada, başarılı bir transfer politikası yok. Mevcut yönetimin doğru bir transfer politikası uygulayacaklarına dair güvenim yok. Daha önce yaptığı transferlerin performansı ortada. Kongre üyeleri de inanmadığı için kongre için imza topluyor.”

ALİ KOÇ GİDERSE FENERBAHÇE BATAR DİYORLAR, FENERBAHÇE HİÇBİR ZAMAN BATMAZ, SONSUZA KADAR YAŞAYACAK BİR ÇINARDIR

“Ali Koç giderse F.Bahçe batar diyorlar. Fenerbahçe hiçbir zaman batmaz. Fenerbahçe öyle bir çınar ki 108 yıllık bir çınar ve bu çınar sonsuza kadar yaşayacak. Bu kulübün başkanı 27 Mayıslar gördü, 3 Temmuz gördü, hiçbir şey olmadı. Ali Koç olmazsa Fenerbahçe batar imajını bilerek yapıyorlar. F.Bahçe Ali Koç’a muhtaç değildir. “

AZİZ YILDIRIM’IN KULÜBE KAZANDIRDIĞI ARAZİLERİNİ SATARAK BORÇLARI ÖDEMEYE ÇALIŞIYORLAR

“Batık kulüp aldık diyorlar. Aziz Yıldırım ve ekibinin Murat Ülker’in de katkısının da olduğu araziler var. Ataşehir’deki arazi, Kenan Evren Lisesi arazi, Fenerbahçe Koleji’nin ve diğer arsalar duruyor. Göreve gelirken ‘Bizim ana işimiz spor, biz gayrimenkul şirketi değiliz’ diyordu, şimdi Aziz Yıldırım döneminde kulübe kazandırılan arazileri satacaklar ya da anlaşma yapacaklar borçları kapattık diyecekler. Kendi yönetimlerinde kulübe bir çivi bile çakmadılar. Ali Koç, 7 yılda bir tane dikili ağacın yok, hiçbir şey yapmadın.”

BATIK KULÜP DEĞİL SEN BİR SERVETİN ÜZERİNE GELDİN

“Ali Koç, sen bir servetin üzerine geldin. Batık kulüp aldık diyorsun, şu anda borçları ödemek için sattığın arazileri ve proje gerçekleştirdiğin arazileri kim kulübe kazandırdı. 7 yılda neden bu arazileri değerlendirmedin.”

İMZA VERMEKTEN ÇEKİNMEYİN, İMZA VERİN

“Kimsenin imza vermekten çekinmemesi lazım. İmza veren kongre üyelerine teşekkür ediyorum. İmza vermeyenlere de imza vermelerini tavsiye ediyorum. Eğer yönetimden memnunsanız vermeyin ama memnun değilseniz olağanüstü genel kurul için imza verin. İmza süreci kendiliğinden başladı, hiç kimse kongre üyelerine imza verin demedi. Asıl kıymetli olan bu.”

KUTUPLAŞMAYI ONLAR ÇOK SEVİYORLAR, ONLAR BUNLAR DİYEREK CAMİAYI BÖLDÜLER

“Kutuplaşmayı onlar çok seviyorlar. Onlar bunlar Azizci diyor, öbürü başka bir şey diyor, camiayı kutuplaştırdılar. Biz bugüne kadar böyle bir şey yaşamadık. Şu anda başkan adayı olarak ortaya çıkan isimler kendisi de dahil hepsi zamanında Aziz Yıldırım’ın yönetiminde görev almış isimler. Aziz Yıldırım kulübe tesisler kazandırmış, olayları iyi analiz etmiş ve 3 Temmuz gibi bir süreçte kulübü ayakta tutmuş.”

20 BİN İMZA SAYISINA ULAŞMAMIZ LAZIM

“7 yıl beklemiş insanlar, sabretmişler ama artık yeter demiş ve 2-3 tane başkan adayı çıkmış. Ama şu anda teveccüh Aziz Yıldırım’a doğru dönmüş durumda. Aziz Yıldırım da 16 bin 464 artı 1 fazla imza olursa adayım dedi. Şimdi bu imza sayısına hatta 20 bin imza sayısına ulaşmamız lazım. Bu imza işi bitmez devam eder. Bu imza sayısına ulaşılacağına inanıyorum.”

AZİZ YILDIRIM BİZİM LİDERİMİZ, DESTEĞİMİZ TAMAMEN ONA OLACAKTIR

“Aziz Yıldırım bizim liderimiz. Kongre üyeleri Aziz Yıldırım’ın istediği imza sayısını yerine getirirse tabii ki Aziz Yıldırım tek aday olur. Önemli olan aday değil, birlikteliği sağlayan bir sistem olacak. Aziz Yıldırım büyük bir teveccüh görüyor, taraftar da kongre üyeleri de Aziz Yıldırım’a gel diyorlar. Tamamen desteğimiz Aziz Yıldırım’a olacaktır.”

EYLÜL AYINDA YAPARSAM KİMSE KARŞIMA ÇIKMAZ DİYE DÜŞÜNMESİN

“Yönetimin Eylül ayında ısrar etmesinin nedeni kendileri transfer yapmaya çalışıyorlar. Genel kurul Eylül ayında da olsa biz seçimlere gireceğiz. Kendisi de bilsin bunu. Ben Eylül’de olağanüstü genel kurul yaparım kimse karşıma çıkamaz diye düşünmesin. Her halükarda karşısına çıkacağız.”

BİZ GÖREVE GELİRSEK ONLAR GİBİ YAPMAYACAĞIZ, CAMİADA BİRLİKTELİĞİ SAĞLAYACAĞIZ

“Bu ekip yönetime geldiği takdirde onlar gibi yapmayacağız, onlar bunlar demeyeceğiz. Tek Fenerbahçe diyeceğiz. Fenerbahçe camiada birlik ve beraberlik sağlanmadıkça başarıya ulaşamaz. Bizim her halikürda birlikteliğimizi sağlamalıyız. Birlikteliğimizi sağlarsak bizim karşımızda kimse duramaz.”

BİZ FENERBAHÇE’YE VERENLERDENİZ

“Fenerbahçe’den alanlar var, Fenerbahçe’ye verenler var. Biz Fenerbahçe’ye verenlerdeniz. Bizde cesaret var, bizde tecrübe var.”

Kaynak: https://www.sozcu.com.tr/mahmut-uslu-dan-ali-koc-a-kulubu-bitirdin-cocuklar-agliyor-p181600


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Fenerbahçe ilgilerine https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden ulaşabilirsiniz.

May
11
2025
0

68 Yıldır Yeniden Ölen Adam: Sait Faik

S.H. Dergisi: Sait Faik sağ olsaydı, kendi adına kurulan bu armağanı üç yıldan beri kazananlar için ne derdi?

Ece Ayhan:
Sait Faik sağ olsaydı, herhalde; “Yahu teselli mükafatı mı bu?” derdi.


Mart-Nisan 1957 tarihli “Seçilmiş Hikâyeler” dergisinde yer alan “Sait Faik: Her Yıl Yeniden Ölen Adam” başlıklı dosyayı tekrardan yayımlıyoruz. Dosyanın tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/olenadamsaitfaik.pdf (18  Mb.) adresinden ulaşabilirsiniz.

Salim Şengil’in yönettiği “Seçilmiş Hikâyeler” adlı derginin Mart-Nisan 1957 tarihli 62. sayısı çok önemlidir. Önemlidir çünkü modern edebiyat tarihimizde ilk kez kayda değer şekilde -dimdik durarak, topluca ve ayağa kalkarak- bir edebiyat yarışmasının(armağanının) sonucuna ve dağıtımındaki haksızlığa karşı çıkılmıştır. Salim Şengil ve “Seçilmiş Hikâyeler” dergisi çevresinde yer alan yazarlar, 1957 yılının “Sait Faik Hikâye Armağanı”nın adil bir şekilde dağıtılmadığına işaret etmişlerdir; derginin 62. sayısı “Sait Faik: Her Yıl Yeniden Ölen Adam” adında oylumlu bir dosyaya ayrılmıştır. Salim Şengil ve arkadaşlarının iddiası; 1954-57 yılları arasında Sait Faik Hikâye Armağanı’nın Varlık Dergisi çevresindeki yazarlara haksız bir şekilde dağıtıldığı yönünde eleştirel bir bakış içeriyor. Dosyanın başında Salim Şengil’in açıklaması ve Seçilmiş Hikâyeler dergisi çevresinin “Sait Faik Hikâye Armağanı”ndan çekilişinin, ayrılışının öyküsü ile açık/sert bir mektup yer alıyor. Ardından konuya ilişkin olarak Attila İlhan‘ın “İş İştir”, Burhan Arpad‘ın “Sait Faik Adına Saygı Gerekir”, Tevfik Çavdar‘ın “Varlık Sanat Tekeli” ve Orhan Duru‘nun “Maskeli Balo” adlı ağır eleştiri yazıları yer almaktadır. Ciddi haksızlıklara karşı yayımlanan bu dosyada kısa bir soruşturma da gerçekleştirilmiş… Soruşturmaya Fikret Otyam, Ece Ayhan, Çetin Altan, Suat Taşer, Tarık Buğra, Mehmed Kemal, Sabahattin Batur, Vüs’at O. Bener, Baki Kurtuluş, Nezihe Meriç, Muzaffer Erdost, Güner Sümer, Tarık Dursun K., Orhan Duru, Tevfik Çavdar, Celâl Vardar, Sevgi Batur, Şükran Özkutlu, Can Yücel, M. S. Arısoy, Mahmut Makal ve Tektaş Ağaoğlu cevap vermiş. Soruşturma cevaplarının çoğu Sait Faik Hikâye Armağanı’nda yaşanan haksızlığı işaret ediyor…

Seçilmiş Hikâyeler dergisinin 1957’de sergilediği “karşı duruş ve haklı tepki” bize şunu göstermektedir: “Günümüzdeki hakkaniyetsiz edebiyat yarışmaları, edebiyat oligarşisi, edebiyat kâhyaları, üleştirmenler ve ödüllendirme sistematiği arasındaki habis birliktelik “yeni” bir şey değil… Yeni olan şey, söz konusu  habis birlikteliğe tepkisiz kalışımız…”

Sonuçta, Evvel fanzin kapsamında (sözkonusu edebi ayaklanmadan tam 61 sene sonra, yani 2018 yılında) herkese ibret olsun diyedir, “Seçilmiş Hikâyeler” dergisinin “Sait Faik: Her Yıl Yeniden Ölen Adam” başlıklı dosyasını tekrardan yayımlıyoruz. Dosyanın tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/olenadamsaitfaik.pdf (18  Mb.) adresinden ulaşabilirsiniz.

Sahicilikle
Zafer Yalçınpınar

Hamiş: 66 yıl sonra, günümüzde, hâlâ aynı yerde saydığımızı görmek beni üzüyor.

May
10
2025
--
May
10
2025
--
May
10
2025
--

Ali Koç’a ithafen; İyilikle, güzellikle gitmeliydin! (Burcu Kapu’nun Başkanlık Analizi, 25 Mayıs 2025, Milliyet Gazetesi)

“(…)Bir kulüp başkanı ne zaman bırakmalı? Taraftar sırtını döndüğünde mi? Kupa gelmediğinde mi? Yoksa kendi aynasına bakıp artık yolun sonuna geldiğini gördüğünde mi?

Şüphesiz Fenerbahçe taraftarının tepkisi bir gecede olmadı. Bu yönetimin hataları sayfalar doldurur. Yanlış teknik direktör tercihlerinden, yanlış transferlere, karara en çok ihtiyaç duyulan anlarda kararsızlığa ve son olarak başarısızlıklardan kendine pay çıkarıp gelişmek yerine, yapı söylemi ile hiçbir hatanın sorumluluğunu almamaya…

Bugün geldiğimiz noktada Ali Koç artık Fenerbahçe’ye bir vizyon sunamıyor gibi gözüküyor. Rakiplerinin hamlelerini bozmak üzerinden bir başarı tanımı kurmaya çalışmak yapılan en büyük hataydı belki de. Geçen sezon rakibin şampiyonluğunu erteledik diyerek bununla övünmek, Aziz Yıldırım, “Mourinho’yu getireceğim” dediğinde planında yokken koşarak Mourinho ile anlaşmak, bir fikir geliştirmektense, bir başka fikri bozmakla meşgul olan bir yönetim ortaya koyuyor. O zaman bir kez daha sormak lazım, bir başkanın görevi nedir? (…)

Bir başkan kulübü yönetirken sadece profesyonel bir yöneticilik değil, aynı zamanda duygusal bir liderlik de yapmak zorundadır. Çünkü futbol kulüpleri şirket değildir. Taraftar da müşteri değildir. Taraftar başkana sabreder, yeter ki bir yapı, bir yol, bir plan görsün. Ama yıllar geçtikçe bu plan sürekli değiştiğinde ve başarı hala gelmediğinde sabır yerini sorgulamaya, sorgulama da zamanla isyana bırakır. İlk yıllarda “Ali Koç vizyon getiriyor” dendi. Sonraki yıllarda “Yönetimi deneyimsiz ama düzelecek” bugün ise “Gitmeli, bu kadar yeter” deniyor.

Bir kulübün başkanı, pek tabii her hafta sosyal medya trendlerine göre hareket edemez. Ama tribünlerin duygusu ve toplu ruh hali de önemlidir. Taraftarın neye kızdığını, neye inandığını okumak zorundadır. Taraftar, mağlubiyete değil, umutsuzluğa ve tutarsızlığa tepki verir. (…)”

BURCU KAPU‘nun analizinin tam metnine https://www.milliyet.com.tr/skorer/afsin-yakuboglu/altili-ganyanda-bugun-26-mayis-7378244 adresinden ulaşabilirsiniz. (Milliyet Gazetesi, 25 Mayıs 2025)


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Fenerbahçe başlıklı ilgilere https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden ulaşabilirsiniz.

May
10
2025
--

Ali Koç, kendisine karşı imza toplayan derneği bastı, dernek başkanını tehdit etti! (18 Mayıs 2025)

“Ali Koç, istifasını isteyen Fenerbahçe Gönüllüleri Derneği’ne gece yarısı baskın yaptı. Koç’un Dernek Başkanı Emrah Tünay’a yüksek sesle tepki göstererek, “Siz beni indirmeye mi çalışıyorsunuz? Ne yapmaya çalışıyorsunuz?” şeklinde bağırdığı öğrenildi. Dernek Başkanı Emrah Tünay’dan açıklama geldi:

“ALİ KOÇ ŞAHSIMI VE DERNEK ÇALIŞANLARIMIZI TEHDİT ETTİ”

Fenerbahçe Gönüllüleri Derneği Başkanı Emrah Tünay‘ın sosyal medya hesabı üzerinden olayla ilgili gerçekleştirilen açıklamada, “Dün gece saat 22.20 sularında, kulüp demokrasisine, ifade özgürlüğüne ve sivil toplumun en temel haklarına gölge düşüren son derece üzücü bir olay yaşanmıştır. Bilindiği üzere bir süredir Fenerbahçe Gönüllüleri Derneği olarak camiamızın adına eleştiri hakkımızı kullanarak, ‘Geleceğe İmza’ sloganı ile başlatmış olduğumuz bir imza kampanyası bulunmaktadır. Değerli kongre üyelerimizi, tüzüğümüze ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’ndaki mevcut hükümlere uygun bir biçimde, kulübümüzün olağanüstü genel kurul kararı alması için imza vermeye davet ediyoruz. Ancak ne yazık ki; Sayın Başkan Ali Koç, dün akşam yönetici arkadaşları Burak Kızılhan ve Can Gebetaş ile birlikte derneğimize gelerek, şahsımı, dernek çalışanlarımızı alenen tehdit etmiş, son derece demokratik ve tüzüğümüzce belirlenmiş olan haklarımıza açıkça saldırıda bulunmuştur. Sayın Ali Koç, merkezimize girer girmez sinirli bir tavırla, ‘Yarına provokasyon hazırlıkları nasıl gidiyor?’ diyerek, dernek başkanı olarak şahsımı sordu. Kendimi tanıttıktan sonra görüşmek üzere masaya yönlendik. Ardından ‘Topladığınız imzalara inanmıyorum, sahte imza toplanıyor’ söyleminde bulunarak ‘Sizler camiayı karıştırıyorsunuz’ ifadelerini kullandı.

“SAHTE İMZALAR TOPLADIĞIMIZI SÖYLEDİ”

Tünay, Ali Koç’un kendisi ile özel olarak uğraşacağı tehdidini aldığını belirterek “Masaya geldikten sonra, kameranın göremeyeceği bir alana hareket ederek beni davet etmesi üzerine arkasından kendisini takip ederek baş başa görüşmeye başladık. Sayın Ali Koç, baş başa görüşmemizde şahsımla ilgili özel bilgiler paylaşarak, sorular sormaya başlamış; ‘Seninle ilgili her bilgiye sahibim’ imajı çizmeye çalışmıştır. Daha sonra bugün oynanacak maç öncesi ve sırasında büyük olaylar çıkması halinde bunun hesabını şahsımdan soracağını, sahte imzalar topladığımızı söyledi. Maç günü derneğimizde noter bulundurulmasına sert tepki gösterdi. Ardından ‘Dua et, başkanlığım bitmesin. Bitmesi halinde nefes aldığım sürece seninle özel olarak uğraşacağım’ tehdidinde bulundu” dedi.

“FENERBAHÇE CAMİASININ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELMİŞ BİR SALDIRIDIR”

Açıklamanın devamı ise şöyle:

Sayın Ali Koç, yedi yıllık başkanlığı sürecinde hiç derneğimize gelmemiş, birçok kulüp üyesi bulunan derneğimizin hiçbir organizasyonuna katılmamış, DERNEĞİMİZE AKREDİTASYON VERMEMİŞ, bizimle hiçbir şekilde sıcak ilişkiler kurmamıştır. Bu açıdan bakıldığında derneğimizin demokratik haklarını kullanmasını sindiremeyen Sayın Ali Koç’un dün akşamki ani ziyaretinin maksadını kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Yaşanan bu baskı ve tehdit yalnızca şahsıma değil, Fenerbahçe camiasının ifade özgürlüğüne yönelmiş açık bir saldırıdır.
Fenerbahçe SK; tarihi boyunca baskıya boyun eğmeyen, demokratik değerleri savunan bir kulüp olmuştur. Bu değerlere yapılan her türlü müdahalenin karşısında dimdik durmaya devam edeceğiz. Yaşanan olayla ilgili gerekli hukuki süreçleri başlatacağımızı, adaletin önünde bu haksız saldırının hesabının sorulması için tüm kararlığımızla mücadele edeceğimizi kamuoyuna saygıyla bildiririz. Kimsenin bulunduğu makamın gücünü kullanarak gönüllülerin sesini kısmaya çalışılmasına izin vermeyeceğiz. Tüm Fenerbahçelileri sağduyulu ama kararlı bir duruşla, demokrasiden yana tavır almaya ve imza kampanyasına destek vermeye davet ediyorum. (…)

Haberin tam metnine https://www.odatv.com/spor/turkiye-odatvden-ogrendi-ali-koc-dernek-basti-dernek-baskani-konustu-tehdit-etti-120098835 adresinden ulaşabilirsiniz.

(Kamuoyu duyurusunu büyütmek için görsellerin üzerine tıklayınız…)


ULUSAL BASINDA ÇIKAN DİĞER HABERLER:

1/ https://www.sozcu.com.tr/ali-koc-kongre-icin-imza-toplayan-dernegi-basti-p174972

2/ https://www.odatv.com/spor/turkiye-odatvden-ogrendi-ali-koc-dernek-basti-dernek-baskani-konustu-tehdit-etti-120098835

3/ https://www.birgun.net/haber/ali-koc-fenerbahce-dernegini-basti-iddiasi-kulup-yalanladi-dernek-baskani-tehdit-edildim-dedi-623977

4/ https://onedio.com/haber/fenerbahce-gonulluleri-dernegi-baskani-ndan-ali-koc-aciklamasi-1292336

5/ https://t24.com.tr/haber/ali-koc-tan-imza-toplayan-dernege-baskin-fenerbahce-yonetimi-ve-dernek-baskanindan-aciklama,1239700

6/ https://spor.haber7.com/fenerbahce/haber/3531390-ali-koc-dernek-basti-iddiasi-hakkinda-sok-aciklama

7/ https://www.haberler.com/spor/ali-koc-tan-fenerbahce-dernegi-ne-baskin-dernek-18643793-haberi/

8/ https://www.turkiyegazetesi.com.tr/spor/ali-koc-fenerbahceliler-dernegini-mi-basti-iddialar-netlik-kazandi-1116778

May
10
2025
--

EY GERÇEK FENERBAHÇELİ! İMZA VER, ALİ KOÇ’U GÖNDER!


Fenerbahçe Spor Kulübü‘nün kongre üyesiysen aşağıda listesi bulunan noter ve noktalardan imza kampanyası sürecini ücretsiz olarak tamamlayıp kulübümüzü seçime taşıyarak Fenerbahçe’yi başarısız Ali Koç ile başarısız şürekasının işgalinden kurtarabilirsin! Haydi, yüklen! (Son Güncelleme: 2 Haziran 2025, Saat 08.00)



ÜCRETSİZ NOTERLER,
İMZA NOKTALARI VE İLETİŞİM BİLGİLERİ
:
https://goo.gl/maps/u7EifQckA9kFb2ue9



(Büyütmek için görsellerin üzerine tıklayınız…)



Ali Koç’un Fenerbahçe Spor Kulübü’nden gönderilişi!
YÜKLENİYOR! (Temmuz 2025, Temsili Görünüm)


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Fenerbahçe Spor Kulübü ilgilerinin tamamına https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden ulaşabilirsiniz.

May
09
2025
--

FENERBAHÇE’NİN KURTULUŞU İÇİN: BÜYÜK FENERBAHÇE YÜRÜYÜŞÜ! (31 Mayıs 2025, Cumartesi, Saat 13.00, Bağdat Caddesi)


Bağdat Caddesi‘nde, Şaşkınbakkal-Stad rotasında
31 Mayıs 2025 Cumartesi günü, Saat: 13.00‘da gerçekleştirilen
ve yaklaşık 15.000 kişinin katılım sağladığı
BÜYÜK FENERBAHÇE YÜRÜYÜŞÜ‘ne dair arşiv…
(Güncelleme: 1 Haziran 2025)


(Görselleri büyütmek için üzerlerine tıklayınız…)


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Fenerbahçe Spor Kulübü ilgilerinin tamamına https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden ulaşabilirsiniz.

May
09
2025
--

DENİZ RÜYASI

_____________(kıyılar için dua)

gökyüzü
bir
dip
dalga
eller
im
balıklar
hizası
ovalı
yüz
im
göz
im
güneş
doğum
ufuk
çizgisi
önünde
gül
kurusu
rengi
bir sabah

cebimden yelkenler çıkardım
ipleri tırnaklarımla kopardım
rüzgârın peşine takıldım

nerede kaybolacağım belirsiz
kıyılar için dua ediniz

Zafer YALÇINPINAR
9 Mayıs 2025, Kalamış Parkı


Önemli Not: İşbu deneysel şiir/dua Fenerbahçe-Kalamış’a tebelleş olmuş rantçılara karşı durmak için kaleme alınmıştır! (Ayrıntılar şurada: https://evvel.org/rantcilar-fenerbahce-ve-kalamisa-tebelles-oldular-guncelleniyor)


Hamiş: Z. Yalçınpınar’ın tüm şiirlerini ve şiir kitaplarını https://zaferyalcinpinar.info adresinden -pdf dosyası olarak- ücretsiz okuyabilir ve arşivleyebilirsiniz.

May
08
2025
--

Duvarda: YABANCI(LAŞMAK)


by YABANCI
Moda, Kadıköy, 2025
(Görseli büyütmek için üzerine tıklayın…)



Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Sokak Sanatı” başlıklı ilgilere https://evvel.org/ilgi/duvarda adresinden ulaşabilirsiniz.

May
07
2025
--

(…) tuzların acısıyla kavrulan anılarımız (…) (Furkan Berber)

(…)
bir sonsuzluk doğururdu gökyüzünden
tuzların acısıyla kavrulan anılarımız
bir güneş yaklaşırdı zümrüt ormanlarıyla
(…)


Furkan BERBER tarafından kaleme alınan ‘Bir Yazın Sonsuzluk Doğuran Anıları’ adlı şiirin tam metnine https://upas.evvel.org/?p=3039 adresinden ulaşabilirsiniz.

Written by in: Usta Beni Öldür! (AKSAK KOLAj) | Etiketler:
May
06
2025
--

BİR CIGARA İÇİMİ (Oktay Rifat, 1980)

“Bir Cıgara İçimi”, Oktay Rifat, Ada Yay., 1.Baskı, 1980
“Orta Oyuncular Tiyatrosu-Ferhan Şensoy” Damgalı
(Z. Yalçınpınar Koleksiyonu’ndan…)

Görselleri büyütmek için üzerlerine tıklayınız…


Hamiş: EVV3L kapsamında yer alan Oktay Rifat arşivine https://evvel.org/ilgi/oktay-rifat adresinden ulaşabilirsiniz.

May
05
2025
--

Üzülmeyin, yakında Fenerbahçe efsanesinin ruhu Koç Spor’dan kurtulacak ve yeniden -küllerinden- doğacak!

Fenerbahçe-Beşiktaş maçına giden gerçek Fenerbahçeli’lerin üzülmesine hiç gerek yok… Ama tabiî, bugün (4 Mayıs 2025) çoğunluğu statta bulunan, bir şampiyonluğun daha kaybedilişine tanıklık eden ve Haziran 2024 kongresinde Ali Koç’a oy veren 16.900 küsur stajyer Koç Spor’lu derinden üzülerek hakikati görmeli artık…

Olan biten şey şu: Ali Koç’un ve taifesinin hayalindeki ‘endüstriyel futbol hamlesi’ bugün bir şampiyonluk daha kaybetti. Defalarca dile getirdiğimiz “çürük kaya” teorisine bir çentik daha atıldı… Bütün hikâye budur!

Üzülmeyin, yakında Fenerbahçe efsanesinin ruhu Koç Spor’dan kurtulacak ve yeniden -küllerinden- doğacak! Kimse kusura bakmasın: Ali Koç ve taifesinin başarısızlığı yıllardır zirveden zirveye koşuyor: Mevcut rezalet “Ağrı Dağı” gibi apaçık ortada… Delfi kâhini olmaya gerek yok.

Sahicilikle,
Zafer Yalçınpınar
Sicil No: 15037, Üyelik Tarihi: 2006


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Fenerbahçe Spor Kulübü başlıklı ilgilere https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden ulaşabilirsiniz.

May
01
2025
--

Meydansız’dan… üç şiir…


Meydansız‘ı tam metin pdf olarak okumak için:
/meydansiz.pdf


Meydansız nedir? Şuradan inceleyiniz:
https://evvel.org/bir-siir-kitabinin-ve-siir-sergisinin
-10-yili-meydansiz-tas-ucak-zafer-yalcinpinar



Hamiş: Yalçınpınar’ın tüm şiirlerini ve edebiyat çalışmalarını https://zaferyalcinpinar.info adresinden ücretsiz olarak okuyabilir ve arşivleyebilirsiniz.

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com