Oca
09
2012
0

Portreler Galerisi’nde “Ece Ayhan”

TFT Yapımcılık’ın TRT2 için hazırladığı “Portreler Galerisi” başlıklı belgesel yayın kapsamında kullanılması amacıyla Ece Ayhan arşivimin bir bölümünü, 2009 yılında TFT Yayımcılık ile paylaşmıştım. (Zy)

Ece Ayhan’ın ve poetikasının ele alındığı “Portreler Galerisi” adlı  programın video kaydına https://vimeo.com/33170166 adresinden ulaşabilirsiniz.

 

 

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz.

2. Hamiş: Ece Ayhan’a ilişkin çeşitli efemeraların yer aldığı “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesine https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Oca
08
2012
0

Video: “En sonunda mihenk taşı olarak kendini koyacaksın” (Ece Ayhan)

“KGYapım” adlı firma TRT Türk’te yayımlanan “Notlar” adlı programda Ece Ayhan’dan “Notlar” düşmüş ve daha önce hiç görmediğim, duymadığım bir video kaydından alıntılar gerçekleştirmiş… Ece Ayhan, şiirinin ve hayatının varoluşunu tanımlayan “radde”sinden şöyle diyor:

(…) Şiir konusunda da  hayat konusunda da -aslında- başkalarının söylediğine bakmayacaksın. En sonunda mihenk taşı olarak kendini koyacaksın ortaya. (…)

Hamiş: Videoyu https://zaferyalcinpinar.com/eceayhannotlar.flv adresinden arşivleyebilirsiniz.

2. Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz.

3. Hamiş: Ece Ayhan’a ilişkin çeşitli efemeraların yer aldığı “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesine https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Eki
17
2011
0

Ece Ayhan ve Dağlarca

Yukarıdaki fotoğraf 90’lı yılların sonunda Öküz Dergisi’nde yayımlandı.
Dağlarca ve Ece Ayhan, Kadıköy’de (Dağlarca’nın evine çok yakın olan Hayat Cafe’de buluşmuşlar.) Buluşma sakin ve olumlu geçmiş… Bu kareyi Hatice Meryem fotoğraflamış… (Zy)

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz.

Ağu
02
2011
0

İngilizce’de Ece Ayhan…

Ece Ayhan şiirlerini çevirmenin zorluğu ve “imkânsızın dili”, edebiyat dergilerimizde de kendini göstermiş… Yazko Çeviri’nin Kasım-Aralık 1982 tarihli 9. sayısında Fatih Özgüven’in gerçekleştirdiği bazı çevirilere rastladım. Çevirileri bütünsel olarak da imgesel olarak da “yeterince” başarılı bulmuyorum. Bu çevirileri, Murat-Nemet Nejat’ın “The Blind Cat Black and Orthodoxies”  (Los Angeles, Sun & Moon Press, 1997) çevirileri hakkında düşündüğüm gibi, birer “çeviri deneyi, salınımı” olarak niteleyebiliriz.

Fatih Özgüven’in Ece Ayhan çevirilerine https://zaferyalcinpinar.com/eceayhanpoems.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.

1. Hamiş: “İngilizce’de Ece Ayhan” başlığı üzerine düşünürken aşağıdakilere de göz atmanız faydalı olacaktır:

Murat-Nemet Nejat ile… – Temmuz 12, 2010
Chris King’le “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı zombi filmi üzerine: “Solgun ve öksüren nalsız atlarıyla…” – Mayıs 12, 2010
Okuduğum En Kederli Kitap: “Bakışsız Bir Kedi Kara ve Ortodoksluklar” – Ekim 26, 2009
Ece Ayhan, ABD sokaklarında: “Blind Cat Black – Poetry Scores” – Aralık 30, 2008

 2. Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin tümüne https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz. “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesi ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinde bulunuyor.

Tem
31
2011
0

Pazar Postası 1958: Ece Ayhan ve Ceyhun Atuf Kansu, yanyana, bir tersimlemeyi oluştururken…



2 Kasım 1958 tarihli “Pazar Postası” Dergisi’nin ilk sayfası…

*

2 Kasım 1958 tarihli Pazar Postası’nda
Ceyhun Atuf Kansu’nun şiiriyle Ece Ayhan’ın şiiri yanyana…

Geçenlerde Şükret Gökay’la birlikte Kadıköy’ün sıkı mekânlarından İmge Sahaf’a kısa bir ziyaret gerçekleştirdik. Şiir kitapları konusunda raflarına, arşivine hayran kaldığımız İmge Sahaf’ın, edebiyat dergisi bağlamında da çok güçlü olduğunu fark ettik… İmge Sahaf’ın edebiyat dergisi arşivinin içinde bir “Pazar Postası” gözümüze ilişti. 2 Kasım 1958 tarihli bu “Pazar Postası”nı incelediğimizde Ece Ayhan’ın “Neyyire Hanım” adlı şiirine rastladık. Kınar Hanım’ın Denizleri’nde yer alan bu şiirle beraber Ceyhun Atuf Kansu’nun bir şiirinin de yanyana yayımlandığını fark ettik. Bu yanyanalık bize çok ironik geldi. Çünkü 1966’da -yani söz konusu yanyanalığın üzerinden sekiz sene geçtikten sonra- Ece Ayhan, “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı sıkı şiir kitabıyla, C.A. Kansu ise “Bağımsızlık Gülü” adlı kitabıyla Yeditepe Şiir Armağanı’na katılacak, sonuçta da C. A. Kansu şiir armağanını kazanacaktı. Ece Ayhan da -büyük ihtimal, zorda kalmadıkça- hayatı boyunca hiçbir şiir armağanına ya da yarışmasına katılmama kararı alacaktı.
Kısacası, “Şiiri yaşamak ve yazmak, kendisini oluşturan binlerce insanın, kavramın, tarihin, hikâyenin ve imgelemin tersimlemesiyle dolup taşıyor.” diye düşündük… Şükret’le…

Zy

 
27.01.1966 tarihli Milliyet Gazetesi’nden..

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin tümüne https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=ece-ayhan adresinden, “Bakışsız Bir Kedi kara” adlı Ece Ayhan web sitesi’ne ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Tem
15
2011
0

“O onursuz yaratıkları, çirkinliği, ilkelliği (…) kovalamamın iki temel nedeni var.” (Ece Ayhan)

“Eren Barış’ın yayıma hazırladığı ve 1982-84 yılları arasında Ece Ayhan’ın Akif Kurtuluş’a yazdığı mektupları kapsayan “Kardeşim Akif” adlı sıkı kitabı (Dipnot Yay., 2011) okumayanlar, Ece Ayhan ve geçmişi hakkında hemen hemen hiçbir şey bilmiyorlardır.” diyebiliriz, rahatlıkla… (Zy)


18 Haziran 1982

Kardeşim Akif,

(…) O onursuz yaratıkları, çirkinliği, ilkelliği (…) kovalamamın iki temel nedeni var, biri 1981 Şubat’ı sonlarındaydı, Eceabat’ın Yalova Köyü, ben artık ister istemez Ankara’ya döneceğim, ama 35 kiloya düşmüş annemi köyde bırakmak istemiyorum, hiç param pulum, belirli ufak bir olanağım olmadığı için kadını bir kente Ankara’ya İstanbul’a götüremiyorum, bir çeşit umarsızlık, köyden de İstanbul’daki Ankara’daki eski arkadaşlara bir iş bulabilir miyim? diyedir yazdım ama hiç karşılık alamamıştım.. uzatmayayım, bir-iki gün sonra Ankara’ya döneceğim  Mülkiyeliler Birliği’ne, annem bana şunu demişti, aşağı yukarı aynen “ben de insanım, hakkımı hakkımızı yere koyma, onların arkasını bırakma..” ve bana (ben Zürih’deyken annem benim Çubuklu’daki evimde oturuyordu) bildiğim ama ayrıntısını bilmediğim bir-iki olayı da anlattı O. ve G. üzerine (o zaman ikisi de komşumuzdu); öteki de şu, biliyorsun kim kime dum duma bir garip ortamda yaşıyoruz, insanlığa aykırı şeylere, olumsuzluklara bile yazın çevresi de toplum da hiç aldırmıyor, benim zaman zaman ‘Mekik’, zaman zaman ‘temel nitelik’, zaman zaman da ‘kötülük dayanışması’ dediğim olguları biliyorsun, böyle bir ortamda temel niteliği, bu genel geçerliliği vurguluyorum ki, az ya da çok izler kalsın kalabilsin. Sen mektubunda son, güzel bir şey yazmıştın, ‘hafızayı beşerin nisyan ile malul’ olduğu üzere; bu toplumun temel bir niteliği de evet unutmaktır, ‘belleksiz bir toplumdur’ hem de her alanda da. Biliyorum ben bir başıma bellek yaratamam, ama sergilemeyi sürdüreceğim içyüzleri.
Gerçek tehlike insana en yakınlardan gelir hep gelmiştir tarihte de bugün de. Söylentilere ne inan, ne de güven, uzun gerçekler ortadadır ve apaçıktır. İşte o yüzdendir ki tüm Türkiye’de benim anladığım anlamda sanatla uğraşan beş-altı insan vardır o kadar, gerisi hep fasa fisodur.(…)

Ece Ayhan

Kardeşim Akif (Ece Ayhan’dan Akif Kurtuluş’a Mektuplar), Hazırlayan: Eren Barış, Dipnot Yay., 1.Baskı, 2011, s.45-46

 

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin tümüne https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz. “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesi ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinde bulunuyor.


Tem
13
2011
0

“Oysa tersidir gerçek…” (Ece Ayhan)

(…)İnsan böylece -zaten bir dolu handikap var nesnel olmamak için- sorunun bittiğini bitirildiğini sanıyor sanabilir. Şiirdeki özgünlük de öyle bilinir, şair ne denli az etki altında kalmışsa özgün olur; oysa tersidir gerçek, binlerle onbinlerle etki sonucunda özgün olunabilir.(…)
Pek kuşkulu bir adam sayılmam ama bana çok şey gösterilmeye çalışıldığı gözüktüğü gibi gelmiyor. (…)

Ece Ayhan
“Kardeşim Akif”, Haz: Eren Barış, Dipnot Yay., 2011, 1.Baskı, s.25

Written by in: Usta Beni Öldür! (AKSAK KOLAj) | Etiketler:
Tem
12
2011
0

Ece Ayhan ve Bernard Noel (Esat Başak)

Esat Başak’ın çizimlerinden..

(15 Kasım 2001 tarihinde, Fransız Kültür Merkezi’nde Bernard Noel ile
Ece Ayhan’ın birlikte gerçekleştirdiği bir söyleşiden çizimler…)

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz. Ece Ayhan Web Sitesi ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinde bulunuyor…

Tem
11
2011
0

bakışsız bir kedi kara / geçti saatlerin denizinden

12 Temmuz 2002’de aramızdan ayrılan
sıkı şair Ece Ayhan Çağlar’ı saygıyla anıyoruz.

(…) Yaptıklarımı, ettiklerimi savunmuyorum burada; düşüncemin “iktidar”a geçmesini istemedim hiçbir zaman çünkü. Yalnızca, “şiir”in öyle kitaplarda, kitaplarınızda yazıldığı gibi olmadığı, doğrusu olamayacağıdır (…) “Son biçim”ini alıp almadığını anlamak sorununa gelince, şiirin, buna neden “son öz” denmemiş olduğunu da düşünüyorum, izin verin de bir kömürün bir elmasa dönüşmüş olduğunu artık anlayalım! Bir şiir kıpırdanıyorsa, deviniyorsa sonra ermiş demektir; sözgelimi herhangi bir şey eksikse kıpırdanmaz! Ustalar şunu çok iyi anlayacaklardır; şiir tam bir avadanlıktır, tarihsel bir avadanlıktır! (…)
Tekin değildir şiir pek, iyi gözle bakılmaz ona, taş atar durup durduğu yerde çok dalgalara; çünkü şiir, bir yerde, gerçeğin de yedilmesidir; yani, ortaya konuşuyorum, şiir gerçeği yeder.
İşte böylesi bir olumsuz yeri vardır şiirin toplumlarda. Sonuçlayarak diyebilirim ki, bir toplumda yeri olmayışı onun yeridir. (…)

ECE AYHAN

 Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin tümüne https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz. “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesi ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinde bulunuyor.

Tem
11
2011
0

Yarım Ağızlı Bir Eceoğrafya

 

“Beni yaşatan insan sıcaklığı, dostlarımın ilgisi, gençlerin ve Öküz okurlarının sevgisi. TÜYAP Kitap Fuarı’nda bana gösterdikleri ilgi ve o büyük alkışı hâlâ unutamıyorum. İçim doluyor. İnsanım ben.

Birlikte yenilik yaptığımız arkadaşlarımı çok arıyorum. Çoğu çok genç öldü. Mesela, Sait Faik’i çok severim. (…) Çok yalnız bırakıldı ve sirozdan öldü. Oktay Rıfat’ı da çok seviyorum. Ondan da çok şey öğrendik. (…)”

Ece Ayhan
Nisan 2000 Çapa Hastanesi

Öküz Dergisi, Mayıs 2000,  Sayı: 72, S.7 

“Poetika evreninin kilit dehlizlerini ve işbu dehlizlerin akkorlaşmış anahtarlarının ilkini YKY’den yayımlanan “Dipyazılar” adlı kitabında sunmuştur Ece Ayhan… İkincisi ise 2000 yılında Öküz Dergisi’nde yayımlanan yazılarında bulunmaktadır.” (Zy)

Bir “12 Temmuz” anması olarak boş durmadık (çalıştık) ve Ece Ayhan’ın 2000 yılında Öküz Dergisi’nde yayımlanan yazılarını aşağıda listeledik;

“YARIM AĞIZLI BİR ECEOĞRAFYA”
(2000 yılında Öküz Dergisi’nde Yayımlanan Ece Ayhan Yazıları)

“Günce/ Yarım Aralık 99”
Öküz Dergisi, Ocak 2000, sayı:2000/1,  s.2

“Günce/Ocak 2000”

Öküz Dergisi, Şubat 2000, sayı: 2000/2,  s.2

“Günce/ Mart 2000”

Öküz Dergisi, Mart 2000, sayı:2000/3,  s.2

“Yeni Sesler, Çatlak”

Öküz Dergisi, Nisan 2000, sayı:2000/4,  s.2

“İçim Doluyor. İnsanım Ben.”

Öküz Dergisi, Mayıs 2000, sayı:72,  s.7

“Bir Yıl Daha Yaşamak İstiyorum.”

Öküz Dergisi, Temmuz 2000, sayı:74,  s.2

“Demek ki İnsanın  Hallerinde, Daha Binlerce Olasılık Varmış”

Öküz Dergisi, Ekim 2000, sayı: 77,  s.2

“Acıbadem Günceleri/1 – 23 Kasım 2000 Perşembe”

Öküz Dergisi, Arallık 2000, sayı: 79,  s.2

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin tümüne https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz. “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesi ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinde bulunuyor.

Tem
11
2011
0

“bir koloratur inceltmesidir.” (Ece Ayhan)

(…)
Yazdığım ya da yazmakta olduğum öyle ciddi bir roman da değil hani yani. (…) sankim bir koloratur inceltmesidir, e o kadar!
(…)
Anlayacağınız , bu da bir ‘logaritmalı roman’ işte.
(…)
“iştecik; Bizans, basma entarili İzmirli Roza Eskanazi, Denizkızı Eftalya, (…)Şeyh Bedrettin’in sakalsız dedesi Abdülaziz Paşa, Acı Ece Gölü, en güzel bestelerini yatağında yatarak besteleyen Bimen Şen,(…) Hafız Burhan, Mecidiyeköy dutlukları, (…) vs karılmışlardır. ‘Dissonance’ gibi bir şey. Türkçe ‘kakışma’ deniyor ya da ‘kakışım’. Ne yapalım bizim de kendimize göre bir ‘requiem’imiz olsun istedik. Başarır mıyız orasını bilemem?”
(…)

Ece Ayhan
Sombahar Dergisi, Sayı: 26, Kasım-Aralık 1994, s.5-6

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin tümüne https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz. “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesi ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinde bulunuyor.

Tem
11
2011
0

“…Ayrıca Adam Yayınevi’ne yüzüm ak çıkar. Bugüne kadar hiçbir kitabım satmamıştır çünkü; ki 1954’ten bu yana yazıyorum.” (Ece Ayhan)

“Sincan İstasyonu” adlı dergi Ece Ayhan’ın emekli vali Güngör Aydın’a yazdığı mektupları yayımlamayı sürdürüyor. Dergi, Haziran 2011 tarihli 46. sayısında Ece Ayhan’ın kaleme aldığı iki mektubu yayımlamıştı. Şimdi de Temmuz 2011 tarihli 47. sayısında Ece Ayhan’ın bir başka mektubunu yayımlamış. Bu mektupta Ece Ayhan, yazdığı şiir kitaplarına ilişkin düşüncelerini, beklentilerini ve yayıncılarıyla arasındaki ilişkileri açıkça ortaya koyuyor. Sincan İstasyonu’nun 47. sayısında yayımlanan -ve çok önemli olduğunu düşündüğüm- mektubun tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/eceayhangungoraydin2.jpg adresinden ulaşabilirsiniz. (Zy)

1. Hamiş: İşbu mektupların yayımlanışını Evvel Fanzin’e haber veren Şükret Gökay’a çok teşekkür ederim.

2. Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin tümüne https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz. “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesi ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinde bulunuyor.

Tem
10
2011
0

Hatırlatıyoruz: “Ece Ayhan da Nâzım Hikmet de Fenerbahçe Spor Kulübü taraftarıydı.”

Evvel Fanzin olarak bilgimizle, kalbimizle, vicdanımızla ve hakikat yolundaki inancımızla  10 Temmuz 2011 Pazar günü (bugün) gerçekleşecek yürüyüşe/buluşmaya katılan Büyük Fenerbahçe Taraftarı’nın yanındayız. Suçlamalara inanmıyoruz. Ve hatırlatıyoruz: “Ece Ayhan da Nâzım Hikmet de Fenerbahçe Spor Kulübü taraftarıydı.”

Tem
04
2011
0

Ece Ayhan’dan Akif Kurtuluş’a Mektuplar

Bkz: https://www.dipnotkitap.com/index.php?option=com_content&view=article&id=127:kardesim-akif-akif-kurtulusa-mektuplarece-ayhan&catid=2:son-cikanlar&Itemid=13

“Kardeşim Akif, Ece Ayhan’ın dönemin genç şairlerinden Akif Kurtuluş’a 1982-1984 yılları arasında yazmış olduğu 19 mektuptan, bu mektuplara ve döneme ilişkin Akif Kurtuluş ile yapılmış bir söyleşiden oluşuyor. Bu mektupların Ece Ayhan’a ait olmasının yanı sıra dönemin genç bir şairine yazılmış olmasının da ayrı bir anlamı var. 1980 darbesinden iki yıl sonra yazılmaya başlanmış bu mektuplar, edebiyat ortamını, toplumu ve siyasi atmosferi anlamlandırmak açısından da mütevazı bir belge niteliği taşıyor. Ece Ayhan’ın en yalnız ve öfkeli günlerinden elimize ulaşan mektuplar, onun şiirlerini ve düşüncelerini açıklayan kılavuzlardan birisi. Hem maddi hem manevi açıdan zor durumda olan şairin, yer yer iç burkan ayrıntılarla hayatını dile getirdiği bir döneminin öyküsü. Bu mektuplarla birlikte Ece Ayhan’ın şiirlerini ve düşüncelerini üretme ve yayma aşamasında karşılaştığı engellerin çok daha erken yıllarda vuku bulduğunu görüyoruz. Yaşananları edebiyat ortamında ve aile ilişkilerinde yaşadığı tartışmalar, çekişmeler ve kavgalardan anlıyoruz. Ece Ayhan, zaman zaman dilini kişiler özelinde küfre varacak kadar sertleştiriyor ve bir ‘toplum düşmanı’ olarak konuşmaya başlıyor. Şairin mektuplarında söylediği “unutmak bile unutulur” sözü toplumsal bir bellek olmayışına dair bir hatırlatmadan öteye geçip siyaset yapma biçimlerine bir eleştiri olarak karşımıza çıkıyor. Ece Ayhan mektuplarında 1980 darbesi sonrası düşüncedeki, toplumdaki, edebiyattaki travmanın izlerini kısa, keskin ve çarpıcı belagatıyla bize sunuyor. Ece Ayhan’ın mektuplarını, topluma ve hatta kendisine karşı yazdığı yazılar olarak okumak da mümkün.” (Kitabın tanıtım metninden…)

1. Hamiş: Kitabın yayımlanışını Evvel Fanzin’e haber veren Şükret Gökay’a çok teşekkür ederiz.

2. Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin tümüne https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=ece-ayhan adresinden, “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan Web Sitesi’ne ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Tem
02
2011
0

Külden, yeniden…

“Bir şairin küllerini yakmaya geldim.”  (İlhan Berk)

Haz
29
2011
0

‘Umnibus Debutendum’dan vazgeçmem ben. (Ece Ayhan)

Hece Edebiyat Dergisi: Şiir-hayat ve şiir-etik ilişkileri bağlamında poetik görüşleriniz nelerdir?

Ece Ayhan: Türkçe’nin bütün zamanlarında, açıktan koyuya doğru, sıkı şairler de oldu olmuştur, kuru şairler de hep, ayrıca kurusıkı da.
(…) Ben tabiî tuzu kuru’yu ve kuru kalabalığı da ayrıca düşüneceğim. Ben böyle diyorum ya, yine de iyi ve büyük ve de cins şairlerin bunlardan çıkacağını biliyorum. Herkes kendi yörüngesinde ve nefesinde.
Evet, şiir, temelde her türlü belâya karşıdır.(…)
‘Umnibus Debutendum’dan kesinlikle vazgeçmem ben.(…) ‘Her şeyi’ kurcala anlamına geliyor Latince. Kurcala.
Hallac-ı Mansur da düşünceyi didik didik ettiği için ‘Hallac’ sıfatını aldı.(…)
Benim Eceabat’ta ece ovasında gizliden gizliye pamuk tarlalarım var. O ovada yetişen Maydos pamuğu çok sıkıdır. (…)
Geçenlerde “Çanakkaleli Melahat Troya Savaşlarında” diye bir yazı hazırlıyordum. Baktım Troya  Kralının oğlu Paris, Eleniyi Yunanistan’dan kaçırdığında kadın bir kocakarıymış. Samsat’lı latin yazarı Lukianos’a göre Troya’yı hiç görmemiş. Mısır’da ölüyor. Kuşatmanın on yıl sürdüğü söylenir Troya’da. Neden ise tamamiyle ekonomik. Çünkü boğazdan geçen zeytinyağı, şarap, kumaş, kürk, deri, ve baharat yüklü tüccar gemilerinden haraç (…) alınıyor. Altın Postu aramaya gidilirken bile. İsterse ufak bir yelkenli olsun.
Şimdi; diyebilirsiniz ki bütün bunların şiirle ne ilgisi var? Ama bizim anlayışımıza göre gerçek şiir budur işte. Etik budur.

Ece Ayhan
Hece Edebiyat Dergisi, Türk Şiiri Özel Sayısı (Sayı: 53-54-55)
Mayıs/Haziran/Temmuz 2001, s.470

1. Hamiş: Ece Ayhan, Hece Dergisi’nin soruşturmasına verdiği bu cevabı ölümünden bir sene önce kaleme almış…

2. Hamiş: 12 Temmuz 2011 tarihine yaklaşırken, Ece Ayhan’ın kitaplarına girmemiş başka yazılarını da Evvel Fanzin kapsamında yayımlayacağız.

3. Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin tümüne https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz.

4. Hamiş: “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesi ise şurada; https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html


Haz
26
2011
0

“Denize bakıyorum ve cezaevindeki Ece Ayhan’a bir kart yazıyorum.” (İlhan Berk)

16 Nisan 1969

(…)
Saat 9. Gradska Kafana. Bir kahve, uzun, büyük, öbür kapısı limana çıkıyor. Dubrovnik’in en güzel kahvesi. Yerler mermer ve kemerli. Bomboş. Bin kişiyi alır oysa, bir sljyovica söylüyorum. Garson anlamıyor dediğimi, doğrusunu söyleyinceye kadar akla karayı seçiyorum. Uzun da heceletti Sljyovica’yı. Sert bir içki ama bayılıyorum. Denize bakıyorum ve cezaevindeki Ece Ayhan’a bir kart yazıyorum.(…)

İlhan Berk

“El Yazılarına Vuruyor Güneş”, Tan Yay., 1983, 1. Baskı, s.125

Haz
26
2011
0

İlhan Berk’ten Lanetlenmiş Bir Şaire (Ece Ayhan’a) Sorular

İlhan Berk, Yazko (Yazarlar Kooperatifi) Edebiyat Dergisi’nin Mayıs 1982’de yayımlanan 19. sayısında Ece Ayhan’la bir söyleşi gerçekleştirmiş. “Lanetlenmiş Bir Şaire Sorular” başlıklı bu söyleşi Ece Ayhan’ın YKY’den çıkan “Dipyazılar” (Ocak 1996) adlı derlemesinde farklı bir biçemde yayımlanmış. Dipyazılar’ın editörü Ceyda Akaş -bilerek ya da bilmeyerek- söyleşinin Yazko’daki biçeminden ve İlhan Berk’in söyleşi için yazdığı ön-yazıdan vazgeçmiş. Dipyazılar’ın içeriği Ece Ayhan’ın poetikası ve imgeselliği için en önemli derlemedir. Birçok Ece Ayhan şiirinin tarihsel arkaplanı Dipyazılar’da açıklanmıştır. Dipyazılar, Ece Ayhan’ın imgelemindeki şiir-tarih ilişkisi için bir kılavuz, bir logaritma cetveli olarak okunmalıdır. Bu yüzden Dipyazılar’ın içerdiği metinler sözkonusu olduğunda, bir şeylerin -tek bir satırın bile- atlanmış olması hiç hoşuma gitmedi, gitmiyor.

İlhan Berk’in Ece Ayhan’la gerçekleştirdiği “Lanetlanmiş Bir Şaire Sorular” başlıklı söyleşinin Yazko’daki biçemi ile İlhan Berk’in Ece ayhan’a ilişkin ön-yazısının tamamına https://zaferyalcinpinar.com/lanetlenmissair.jpg adresinden ulaşabilirsiniz. (Zy)

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan tüm Ece Ayhan ilgilerine https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz.

2. Hamiş: “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesi ise şurada; https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html

Haz
19
2011
0

Ece Ayhan’ın “Aile Öfkesi”

Kitap-lık Dergisi, 2001 tarihli 48. sayısının “Vesika-lık” bölümünü Nurullah Ataç’a ayırmış. Şüphesiz, Ataç, şiirde sezgisellik ve dil devrimimiz adına edebiyat tarihimizdeki çok önemli bir isimdir. Ancak, benim bu dergide ilgimi çeken şey Ece Ayhan’ın Ataç hakkında kaleme aldığı yazıdır. Daha doğrusu Ece Ayhan’ın, Ataç üzerine düşünürken gam değiştirerek -garip ve atonal ve kendince- bir “aile öfkesi” haritası çıkarmasıdır. Ece Ayhan’ın kitaplarında yer almayan bu yazıdan önemli bir bölüme https://zaferyalcinpinar.com/eceatac.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.

1. Hamiş: Ece Ayhan bu yazıyı ölümünden bir sene önce kaleme almış…

2. Hamiş: 12 Temmuz 2011 tarihine yaklaşırken, Ece Ayhan’ın kitaplarına girmemiş başka yazılarını da Evvel Fanzin kapsamında yayımlayacağız.

3. Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin tümüne https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
04
2011
0

Başkaca bir şeçenek de yok.. Ve ben iş aramak için Ankara’ya geleceğim. Çalışmaya başlarsam bir-iki yıla toparlanırım. (Ece Ayhan)

“Sincan istasyonu” adlı derginin Haziran 2011’de yayımlanan 46. sayısında Ece Ayhan’ın kaleme aldığı iki mektuba yer verilmiş. 1981’in kışında Ece Ayhan tarafından emekli vali Güngör Aydın’a yazılan bu mektuplarda çok ilginç ifadeler ve isimler var. İşbu mektuplar, Ece Ayhan’ın tutunmak/geçinmek adına sergilediği “çaba”lara ve “aile” düşüncesine ilişkin önemli ipuçları veriyor bize. Sonrasında da -gene- “insan toplumu”nda yaşanmadığına ilişkin çıkarımlar, kestirimler ve sonuçlar geliyor; o büyük -dünya kadar büyük olan- “yıkıntı” görüntüsü tekrarlanıyor.

Mektuplara ve Güngör Aydın’ın bazı önemli söylemlerine  https://zaferyalcinpinar.com/eceayhangungoraydin.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.  Sincan İstasyonu Dergisi,  Ece Ayhan’ın Güngör Aydın’a yazdığı mektupların devamını yayımlayacağını bildirmiş. Coşkuyla karşılıyorum bu haberi ve “Sincan İstasyonu” taifesini tebrik ediyorum.

1. Hamiş: İşbu mektupların yayımlanışını Evvel Fanzin’e haber veren Şükret Gökay’a çok teşekkür ederim.

2. Hamiş: Ece Ayhan’ın Güngör Aydın’a ithafen kaleme aldığı bir başka mektup Sincan İstasyonu’nun 47. sayısında yayımlandı: https://zaferyalcinpinar.com/blog/?p=6243

2. Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin tümüne https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz. “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesi ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinde bulunuyor.

May
25
2011
0

İlhan Usmanbaş 90 Yaşında…

Bugün Prof. Dr. İlhan Usmanbaş, 90. yaşını kutluyor…

İlhan Usmanbaş’ın “Bakışsız Bir Kedi Kara” bestesi üzerine yazdığı müzikal/poetik açıklamalara https://zaferyalcinpinar.com/bbkara/usmanbas.jpg adresinden ulaşabilirsiniz. İşbu açıklamalar, “Ludingirra” adlı derginin 1997’de yayımlanan Ece Ayhan özel sayısından…

Ayrıca bkz; https://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=245580

https://zaferyalcinpinar.com/bbkara/eceusmanbas.jpg
May
07
2011
0

Yapayalnız bırakıldı…

“(…)haksızlık edildi adama. Yapayalnız bırakıldı.” (E. Ayhan)

“Sait Faik’in Durumu” adlı yazıya https://zaferyalcinpinar.com/k9.html adresinden ulaşabilirsiniz.

May
06
2011
0

Her Yıl Yeniden Ölen Adam: Sait Faik

S.H. Dergisi: Sait Faik sağ olsaydı, kendi adına kurulan bu armağanı üç yıldan beri kazananlar için ne derdi?
Ece Ayhan: Sait Faik sağ olsaydı, herhalde; “Yahu teselli mükafatı mı bu?” derdi.


Mart-Nisan 1957 tarihli “Seçilmiş Hikâyeler” dergisinde yer alan “Sait Faik: Her Yıl Yeniden Ölen Adam” başlıklı dosyayı tekrardan yayımlıyoruz. Dosyanın tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/olenadamsaitfaik.pdf (18  Mb.)adresinden ulaşabilirsiniz.

Salim Şengil’in yönettiği “Seçilmiş Hikâyeler” adlı derginin Mart-Nisan 1957 tarihli 62. sayısı çok önemlidir. Önemlidir çünkü modern edebiyat tarihimizde ilk kez kayda değer şekilde -dimdik durarak, topluca ve ayağa kalkarak- bir edebiyat yarışmasının(armağanının) sonucuna ve dağıtımındaki haksızlığa karşı çıkılmıştır. Salim Şengil ve “Seçilmiş Hikâyeler” dergisi çevresinde yer alan yazarlar, 1957 yılının “Sait Faik Hikâye Armağanı”nın adil bir şekilde dağıtılmadığına işaret etmişlerdir; derginin 62. sayısı “Sait Faik: Her Yıl Yeniden Ölen Adam” adında oylumlu bir dosyaya ayrılmıştır. Salim Şengil ve arkadaşlarının iddiası; 1954-57 yılları arasında Sait Faik Hikâye Armağanı’nın Varlık Dergisi çevresindeki yazarlara haksız bir şekilde dağıtıldığı yönünde eleştirel bir bakış içeriyor. Dosyanın başında Salim Şengil’in açıklaması ve Seçilmiş Hikâyeler dergisi çevresinin “Sait Faik Hikâye Armağanı”ndan çekilişinin, ayrılışının öyküsü ile açık/sert bir mektup yer alıyor. Ardından konuya ilişkin olarak Attila İlhan‘ın “İş İştir”, Burhan Arpad‘ın “Sait Faik Adına Saygı Gerekir”, Tevfik Çavdar‘ın “Varlık Sanat Tekeli” ve Orhan Duru‘nun “Maskeli Balo” adlı ağır eleştiri yazıları yer almaktadır. Ciddi haksızlıklara karşı yayımlanan bu dosyada kısa bir soruşturma da gerçekleştirilmiş… Soruşturmaya Fikret Otyam, Ece Ayhan, Çetin Altan, Suat Taşer, Tarık Buğra, Mehmed Kemal, Sabahattin Batur, Vüs’at O. Bener, Baki Kurtuluş, Nezihe Meriç, Muzaffer Erdost, Güner Sümer, Tarık Dursun K., Orhan Duru, Tevfik Çavdar, Celâl Vardar, Sevgi Batur, Şükran Özkutlu, Can Yücel, M. S. Arısoy, Mahmut Makal ve Tektaş Ağaoğlu cevap vermiş. Soruşturma cevaplarının çoğu Sait Faik Hikâye Armağanı’nda yaşanan haksızlığı işaret ediyor…

Seçilmiş Hikâyeler dergisinin 1957’de sergilediği “karşı duruş ve haklı tepki” bize şunu göstermektedir: “Günümüzdeki hakkaniyetsiz edebiyat yarışmaları, edebiyat oligarşisi, edebiyat kâhyaları, üleştirmenler ve ödüllendirme sistematiği arasındaki habis birliktelik “yeni” bir şey değil… Yeni olan şey, söz konusu  habis birlikteliğe tepkisiz kalışımız…”

Sonuçta, Evvel fanzin kapsamında (sözkonusu edebi ayaklanmadan tam 54 sene sonra, yani 2011 yılında) herkese ibret olsun diyedir, “Seçilmiş Hikâyeler” dergisinin “Sait Faik: Her Yıl Yeniden Ölen Adam” başlıklı dosyasını tekrardan yayımlıyoruz. Dosyanın tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/olenadamsaitfaik.pdf (18  Mb.)adresinden ulaşabilirsiniz.

Sahicilikle
Zafer Yalçınpınar

ÜÇ ÖZEL HAMİŞ:

1. Hamiş: Ece Ayhan’ın soruşturmaya verdiği zekice yanıt beni çok heyecanlandırdı.

2. Hamiş: 54 yıl sonra, günümüzde, hâlâ aynı yerde saydığımızı görmek beni üzüyor. Hâlâ aynı kifayetsiz muhterisler, üleştirmenler ve edebiyat kâhyaları, benzer edebiyat armağanlarını ya ele geçirmiş durumdalar ya da manüple etmekteler…  “Varlık” sebepleri bu olsa gerek!

3. Hamiş: Mayıs ayı boyunca, Evvel Fanzin kapsamında birçok Sait Faik ilgisini paylaşmaya devam edeceğiz.

May
06
2011
1

Ece Ayhan -Altın- Günleri…

Mülkiye Edebiyat Topluluğu’nun düzenlediği ve 3-4 Mayıs 2011 tarihlerinde icra edilen “Ece Ayhan Günleri”nden bir Evvel Fanzin dostunun bilgilendirmesi sonucu haberim oldu. Etkinliği düzenleyenlerin bize kısacık bir bilgilendirmede bulunmaktan bile imtina etmeleri garabet içeren bir şey… Ve gördüğüm kadarıyla bu etkinliği düzenlerken Mülkiye taifesi, özellikle de Ankara kapsamında kalarak “kendileri çalıp kendileri oynamaya karar vermiş”. 3-4 Mayıs’taki “Ece Ayhan Günleri”nin organizasyonuna iyi niyetle ve heyecanla başlandığına eminim ancak etkinlik programında yer alan birçok iğretilik bende “hicap” duygusu yaratıyor. Bu nedenle iki satır yazmadan geçemeyeceğim;

Her şeyden önce “Ece Ayhan” adına bir etkinlik yapılacaksa “mahalledeki altın günü” gibi planlanmamalıdır. Bence “Ece Ayhan Günleri” ifadesi Ece Ayhan’ın poetikası ile karşılaştırıldığında son derece sıradan ve yardakçı bir yaklaşımdır. Ece Ayhan söz konusuysa, etkinliğin isminden başlayarak özen gösterilmelidir. Ben olsaydım, Ece Ayhan poetikasına koşut olarak “Ece Ayhan Geceleri” koyardım böylesi bir etkinliğin ismini… (Bunu şaka olsun diye söylemiyorum. Tabiî ki programın çoğunluğunu da gece organizasyonuna dönüştürürdüm. Örneğin “kara-kör yürüyüş”ler gerçekleştirirdim, sessizce, gecenin içinde… Eminim ki mikrofon artistlerinin masabaşı durağanlığından, spotların altındaki podyum pozlarından daha anlamlı olurdu bu yürüyüş…) Ece Ayhan üzerine bir paylaşım yapılacaksa bu “geceleyin” olmalıdır. Bir de Doğan Hızlan’ı çağırmazdım. Ne konuşmacı olarak, ne de düzayak katılımcı olarak… Doğan Hızlan’ın ve benzeri edebiyat kâhyalarının, üleştirmenlerin filan ne olduğu, varlık sebepleri, türevleri, bandıraları filan -artık açıkça- herkes tarafından biliniyor. Böylesi bir etkinliğe bazı kifayetsiz muhterislerin yerine liyakat sahibi konuşmacıların katılması etkinliğin işlevselliğini arttıracaktır. Misal, sıkı bir lengüistik göstergebilim uzmanı ya da tarihçi, Ece Ayhan’ı tanımak/anlamak ve tanıtmak/anlatmak bağlamında çok daha etkili ya da ufuk açıcı olacaktır.  Yücel Kayıran, Eren Barış ve Erdoğan Kul dışındaki konuşmacılar hiç de Ece Ayhan ruhuna uymamış. Etkinlikteki konuşmacıların arasında Ece Ayhan’ın şiirini/yaşamını zerre kadar anlamayan ya da tamamıyla yanlış anlayan kişiler var.

Sonuçta, Mülkiye taifesi farkında olmadan ve istemeyerek Yeni Sinsiyet‘e hizmet etmiş, Yeni Sinsiyet için bir başka enstrüman daha yaratmış gibi görünüyor. Ayrıca, etkinlikte çeşitli şiddet olayları da mahal bulmuş, bu nedenle bir bildiri kaleme alınmış filan… (Bkz: Şiddet Hakkında)

Mülkiye taifesi tarafından organize edilen Ece Ayhan Günleri’nin ilkinin başarısızlıkla sonuçlandığını, bana göre kayda değer -ve olumlu- bir öneminin bulunmadığını düşünüyorum.

Gerisi mi? Laf-ı güzâf…

Sahicilikle
Zafer Yalçınpınar


Hamiş: 28-29 Mayıs’ta, Çanakkale Yalıhanı’nda, Ece Ayhan Sivil Girişimi tarafından bir Ece Ayhan etkinliği gerçekleştirilecek. Bu etkinlik “Ece Ayhan Günleri”nden çok daha değerli bir içeriğe sahip; Çanakkale’deki “Şiir ve Tarih” buluşmasının “iktidar ve otorite karşıtlığı” bağlamında daha tutarlı ve işlevsel olacağını düşünüyorum. (Ayrıntılar için bkz: https://www.eceayhan.com)

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com