Oca
19
2025
--

Yeni Şiir: KİLİT TAŞI (Zafer Yalçınpınar)

KİLİT TAŞI

kentsiz bir yerdeydik
_____________yüksekte
bir atmaca
kanatlarını deniyor
bulutlara
____uyku yok
gökyüzü
____her şeyden önce
______________geliyor

birbirini yaşıyor parıltılar
toprağın ellerindeki
________________çizgilerde
ilmeklerin dip dalgasıyla
yolu kesişiyor suların
ve yükseliyor örgü sesi
çok eskiden iyi -bir güneş’in

yağmur geçmişin izlerini siliyor
yapraklarını döken bir ağaç gibi
gece oluyor

unutkanlaşıyorum

zamanın kendisi gece
gecenin kendisi zaman
ve her yeri uyku bastırıyor

ve bir KİLİT TAŞI sürüyoruz
______________yaşamla aramıza

ve saklanıyoruz
________yeryüzünün her şeyinden
sönüyor lambalar
bir yorgan gibi sarıyor
___________karanlık
yüreğimizin taşlaşmış
________soğukluğunu
gözenekleriyle birlikte
büyük bir yeraltı şehrindeyiz
hiçbir ölçüt yok zamanı yaralayan
kendi içimizdeki evrenleri anlamak için
______karanlıkla besleniyoruz

endişe etmeyerek
_________geleceğin
____________sonrasızlığından

biz buzullara şiir gömdük
ve onurumuzla öldük

Zafer Yalçınpınar
Ocak 2025


Hamiş: Yalçınpınar’ın tüm şiirleri ve şiir kitapları ücretsiz olarak şurada: https://www.zaferyalcinpinar.info/2016/12/zafer-yalcnpnarn-tum-siirleri.html

Oca
18
2025
--

Emir Alisipahi âlemi TERS’liyor: Hepsinde Gözüm Var!


Spotify‘da dinlemek için:
https://open.spotify.com/track/6Zz3bnk1nLUIp5W1tORYDV


Not: Emir Alisipahi’nin Upas Yayın kapsamında yer alan eserlerine https://upas.evvel.org/?tag=emir-alisipahi adresinden ücretsiz olarak ulaşabilirsiniz.

Oca
17
2025
--

David Lynch ve Gezi Direnişi

ABD’li yönetmen David Lynch, 78 yaşında hayatın kaybetti. Birçok unutulmaz filme imza atan David Lynch, Gezi Parkı eylemlerine destek vermişti: https://12punto.com.tr/yasam/david-lynch-gezi-icin-destek-vermisti-iste-o-fotografin-hikayesi-69296

Oca
12
2025
--

YANKI ODASI // 19. Bölüm // 12 Ocak 2025 // Zafer Yalçınpınar // YouTube // Canlı Yayın Tekrarı

Zafer Yalçınpınar‘ın YANKI ODASI şurada:
https://www.youtube.com/channel/UC9E2wBnQTNSVuDvaFfMuzOQ


Yankı Odası’nın 19. Bölümü, 12 Ocak 2025


20. Bölüm’ün yayın tarihine/saatine ilişkin bilgiler/güncellemeler/değişiklikler için lütfen sosyal medya hesaplarımızı takip ediniz. (instagram: @evvelfanzin twitter: @calmayan)

ya da Yalçınpınar’ın YouTube Kanalı’na abone olunuz:
https://youtube.com/@zaferyalcinpinar


Hamişler:

1/ Yalçınpınar’ın kendisiyle konuşmalarının tümü şurada: https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar

2/ Yalçınpınar’ın özgeçmişine ve tüm kitaplarına (pdf olarak) şu adresten ulaşabilirsiniz: https://zaferyalcinpinar.info

Oca
10
2025
--

“Şimdi Sevişme Vakti” (Sait Faik Abasıyanık)

“Şimdi Sevişme Vakti”
Sait Faik Abasıyanık
(Sait Faik’in Şiirlerine dair
Önemli Bulgular’la birlikte…)

İlk Baskı 1953 Replikası
Ocak 2025, 62 Sayfa

okumak ve arşivlemek için: 
https://upas.evvel.org/simdisevismevakti.pdf


Türk Edebiyatı’nın en etkileyici hikâyecisi Sait Faik‘in tek şiir kitabı olan Şimdi Sevişme Vakti’nin 1953 yılında (vefatından önce) yayımlanan ilk baskı orjinal replikasını okurlarımıza sunmaktan gurur duyuyoruz. Zafer Yalçınpınar tarafından 2017 yılında kaleme alınan ‘Sait Faik’in Şiirlerine Dair Önemli Bulgular‘ başlıklı inceleme çalışması da Sait Faik’in ilk ve tek şiir kitabının yayın süreci ile diğer baskılarına ışık tutarak replikaya eşlik ediyor…


Önemli Not: “Sıkı şiire öncelik vermek” ve “imgelemin özgürleşmesini sağlamak” amacıyla dijital yayıncılık serüvenine başlayan UPAS Yayın‘ın tüm kitaplarını upas.evvel.org adresinden ücretsiz olarak okuyabilirsiniz.

Oca
09
2025
--

İKİNCİ YENİ VE CEMAL SÜREYA’NIN ÖNEMİ (Zafer Yalçınpınar)

Cemal Süreya Anma Etkinliği Konuşması, Kadıköy-CKM, 9 Ocak 2018:

Zafer Yalçınpınar: “Çok daha kalabalık toplulukların karşısında hiç heyecanlanmadan çeşitli konuşmalar gerçekleştirmiş olmama rağmen bugün, burada, son derece heyecanlıyım. Demin, sizin oturduğunuz koltuklardayken bu durumun nedenini düşündüm.  Çünkü, Cemal Süreya -tıpkı Fazıl Hüsnü Dağlarca ve Ece Ayhan gibi- çok büyük bir şairdir! İnanmasanız da fark etmeseniz de büyük ve küçük şairler vardır! Böyle bir ayrım vardır! Cemal Süreya büyük bir şair olduğu için, bugün, burada, çok heyecanlıyım!

Her şeyden önce, Cemal Süreya’nın Ece Ayhan ve Sezai Karakoç’la birlikte 1950’li yılların ortasında Türk Şiiri’ndeki aurayı değiştiren ve ‘İkinci Yeni’ ismini verdikleri yenilikçiliğin kurucusu olduğunu hatırlatmak, yani Cemal Süreya’nın ve arkadaşlarının Türk Dili üzerinde yeni bir duygu-durum, yeni bir şiirsellik oluşturduğunu söylemek, vurgulamak gerekiyor. Bu yeniliğin hem okurda hem de diğer -küçük, büyük- şairlerde karşılığı olmuştur ve söz konusu yenilik bir şiir akımına dönüşmüştür. Bu yeni şiirin özellikleri nelerdi… Neden bu kadar sevildi… Neden hâlâ çok büyük bir içtenlikle ve samimiyetle takip ediliyor! Bu büyüklüğü iyice düşünmek ve analiz etmek gerekiyor…

Cemal Süreya ve kendisinin “Güvercin Curnatası” olarak tanımladığı ikinci yeni akımı ne yaptı, neyi değiştirdi… 1950’li yıllarda dünya şiirinden çeviriler yaparak 2. Dünya Savaşı sonrası dünyada oluşan yeni hümanizmin duygu-durumunu, yeni şiirsel dili anlamaya ve Türkçe’ye aktarmaya başladılar. O dönemde Türkçe’de garip akımı kasırgası esiyordu. Garip akımı şiire sadeleşme ve imgede basitleşme getirmişti. Bu durum hikâyelemeci ve biraz da kuru bir şiir ve söylem ortaya çıkarmıştır. Cemal Süreya ve arkadaşları bu sade şiir dilini daha sofistike bir hâle çevirmek, şiir dilini ileriye taşımak için imgelemin güçlenmesini sağladılar. İmgelemin özgürlüğüne inandılar. Karmaşık bir yapıydı bu, ancak imgesel olarak dili geliştiren, Türk Dili’nin imgesel alan derinliğini arttıran ve genişleten bir söyleyiş, bir tını buldular. Zarif, tabii ki modern ve çok ama çok kuvvetli bir şiir oluşturdular. Öyle ki 80’lerin ve 90’ların şairleri bu akımın gölgesinde kalmışlardır! İkinci yeni öyle güçlüdür ki 80’lerin ve 90’ların şairlerini gölgede bırakmıştır! Bugün, 60 sene sonrasında bile bu hakikati görmeliyiz, kabul etmeliyiz artık!

İkinci yeni şiiri geleceğe uzanan, güçlü bir şiirdir! Bir zamanlar, bir edebiyat soruşturması kapsamında bir çakma profesör çıkıp ikinci yeni akımının etkisini kaybettiğini mırıldanmış, bir zamanlar… Bu mutat zevat hiçbir bilimsel açıklamaya, dahası poetikaya değinmeden niyet belirtmeye veya kendince, kendi çetesine ümit vermeye kalkmıştır. Bu komediyi gördüğümde emin oldum: 80’lerin, 90’ların bu şair profesörleri ve bağlı çeteleri acz içinde, ikinci yeninin büyük şiirinin gölgesinde kalmıştır! Çakma şairler acz içindedir bugün…

Sonuçta, hâlâ, burada, bu toplulukta, Türkçe’ye baktığımızda, zamanların sonunda, Cemal Süreya ve arkadaşlarının şiiri, yürürlükte olan baskın ve en güçlü şiir akımıdır… Geleceği belirlemektedir ve geleceğe uzanmaktadır. İkinci yeni şiiri yürürlükteki dili imgesel olarak geliştirmekte, tahayyül gücüne güç katmakta ve şiir dilini etkilemektedir; son derece de kuvvetlidir, etkindir ve insanlığı sürekli geliştirmektedir! Cemal Süreya’nın “Üvercinka” adlı şiirinde ifade ettiği gibi: “Afrika dahil!”

Zafer Yalçınpınar9 Ocak 2018
Cemal Süreya Anma Etkinliği Konuşması

Caddebostan Kültür Merkezi-Kadıköy

Oca
07
2025
0

Cemal Süreya ve iki farklı Papirüs Dergisi… (1961 ve 1966)

Edebiyat tarihinde ün salmış Papirüs Dergisi, ilk önce 1961 yılında Ankara’da 2 yaprak ebadında yayımlanmaya başladı. Sonra 1965-66 döneminde -bu kez İstanbul’da- kitap şeklinde yayımlanmaya devam etti. İstanbul menşeli ikinci seriden önceki Ankara menşeli baskılar, edebiyat dünyası tarafından pek bilinmez. -Hatta, “Cemal Süreya’yı anmak için Papirüs’ün tıpkıbasımlarını yayımlıyoruz!” iddiasında olan yayınevleri (Artshop vs.) filan da bu önemli ayrıntıyı bilmezler, atlamışlardır ya da daha kötüsü; nazara almamışlardır!.-

Papirüs Dergisi’nin Ankara menşeli 4. sayısı(1961) ile İstanbul menşeli 4. sayısının(1966) kapak görüntüleri ve künye bilgileri, karşılaştırmalı olarak (karşılaştırılsın diyedir) aşağıda bulunmaktadır. (Zy)

Papirüs’ün 1961’de yayımlanan ilk serisinden 4. sayının kapak görüntüsü.
(Muzaffer İ. Erdost ile Cemal Süreya’nın yazıları yan yana…)

*
Papirüs’ün 1961’de yayımlanan ilk serisinden 4. sayının künyesi…
(Büyütmek için tıklayınız…)

*

Papirüs’ün 1966’da yayımlanan ikinci serisinden 4. sayının kapak görüntüsü.

*

Papirüs’ün 1966’da yayımlanan ikinci serisinden 4. sayının künyesi…

*

Hamiş: Papirüs’ün 1961 serisinin 4. sayısını Evvel Fanzin’e ulaştıran Aydedim Sahaf‘a teşekkür ederiz.

Oca
07
2025
--

2024: DİĞER VİDEOLAR/ANLATIMLAR (Ece Ayhan, İlhan Berk, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Upas Yayın)

2024 yılında değerli Anıl Yurdakul‘un yardımıyla
gerçekleştirdiğimiz özel çekimler, editler, çalışmalar, gayretler…


ECE AYHAN KİMDİR? (Temmuz 2024)
izlemek için: https://youtu.be/nxJLcX3y_ao


İLHAN BERK’İN POETİKASI (Ağustos 2024)
izlemek için: https://youtu.be/aCRbAhwulOc


FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA VE ŞİİR EVRENİ (Ekim 2024)
izlemek için: https://youtu.be/bFZt8Dcognk


UPAS YAYIN’A DAİR (Ağustos 2024)
izlemek için: https://youtu.be/2Qc7uHgC1jM 


Hamişler:
1/ Yalçınpınar’ın YouTube Kanalı’na abone olunuz: https://youtube.com/@zaferyalcinpinar

2/ Yalçınpınar’ın kendisiyle konuşmalarının tümü şurada: https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar

3/ Yalçınpınar’ın özgeçmişine ve tüm kitaplarına (pdf olarak) şu adresten ulaşabilirsiniz: https://zaferyalcinpinar.info

Oca
06
2025
--

YANKI ODASI / 2024 / TÜM CANLI YAYINLAR (18 Bölüm, İzleme Listesi)

2024 Tüm Canlı Yayınlar İzleme Listesi (18 Bölüm)
PLAYLIST: https://www.youtube.com/playlist?list=PL
-xdB10oBNDWRLUdJSfNfE8sUx0B317V0



YANKI ODASI’NIN TÜM BÖLÜMLERİ 2024 (18 Bölüm)
İzleme Listesi: https://www.youtube.com/playlist?list=
PL-xdB10oBNDWRLUdJSfNfE8sUx0B317V0


2025 yılındaki yayın tarihlerine/saatlerine ilişkin bilgiler/güncellemeler/değişiklikler için lütfen sosyal medya hesaplarımızı takip ediniz. (instagram: @evvelfanzin twitter: @calmayan)

ya da Yalçınpınar’ın YouTube Kanalı’na abone olunuz:
https://youtube.com/@zaferyalcinpinar


Hamişler:

1/ Yalçınpınar’ın kendisiyle konuşmalarının tümü şurada: https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar

2/ Yalçınpınar’ın özgeçmişine ve tüm kitaplarına (pdf olarak) şu adresten ulaşabilirsiniz: https://zaferyalcinpinar.info

Oca
01
2025
--

İçindeki Hiç (ya da 2025)

İÇİNDEKİ HİÇ

nerden başlıyor
içindeki hiç
ordan yürüyorum seni
kimsesiz
tüm boşluklar el çırpıyor sevinçten
kendilerini unutuyor sayılar
gökyüzü aksıyor hayatında
ilk kez
nerden başlıyorsa

indeki
hiç
ordan çivileniyor plastik çiçekler
duvarlara örülüyor bir sarmaşık
yalanlardan pencereler
açılıyor
kırmızı ve siyah halılar ve plakalar
daha derin düşüncelere dalarak

zorlanıyor yapraklar ve ağaçlar

nerde bitmiyor
içindeki hiç
korkma
orda duruyorum dimdik
tüm boşluklar teslim oluyor
dağılıyor evler para balyaları gibi dizilen
yüzsüzler sırtlarını yüklenip gidiyor
mesaicilerin cepleri ve elleri
ve kafaları ve kalemleri duruyor
gökyüzü yoluna devam ediyor
topraklar birleşiyor
ki zaten bir deniz
kendini yineliyor
orda duruyorum
dimdik
bitiyor

indeki
hiç

ölümden dönüyorsun

Zafer YALÇINPINAR
“Çalmayan”, Kendi Yayınları, Eylül 2014


Hamiş: Yalçınpınar’ın tüm şiir kitaplarını ücretsiz pdf olarak buradan okuyabilir ve arşivleyebilirsiniz.

Ara
29
2024
--

Dipsiz Göl’de bir yıl… (2023-2024)


(…)  Dipsiz Göl’de yer alan şiirler 2017’den günümüze kaleme aldığım 21 pâreden oluşuyor. Bu şiirleri fragmante varoluşlarından çıkararak, şiirlerin taşıdığı kırık ve acılı yükleri bütünsel bir düzlemde nasıl konumlandırırım diye uzun zamandır düşünüyordum:- maalesef şairler bazı tarihsel döngü noktalarında birer düşünür gibi davranmak zorunda kalır. Neyse…  Bahsettiğim ve ihtiyaç duyduğum konumlandırma noktasında yeni bir imgesel alan derinliği tasarımı oluşturmam gerekiyordu ki bu tasarımı oluşturabilmem için de 21 pâredeki benzerlikleri ve farklılıkları belirlemek çok önemliydi. Şiirlerin sınırlarını yoklamam, şiirsel dil açısından yakınsama ve ıraksama noktaları nasıl akışkanlaşıyor gibi sorulara cevap bulmam ve şiirlerin biçimsel öğelerini dönüştürmem gerekiyordu. İşte, senin ifade ettiğin ‘nefessiz imgesel düzlem’ veya ‘karanlık ormanlardan geçmek’ gibi benzetmeler böylesi bir ortak alanda anlam kazanıyor; Almancası ‘weltschmerz’… Bu ifadeyi ‘dünya ağrısı’ veya ‘varoluş sancısı’ olarak çevirebiliriz. Bugün içerisinde hayatta kalmaya çalıştığımız neoliberal düzenin kentsel gündemini ve tüm bileşenleriyle birlikte kurulu rant ekosistemini -gerçekten de- kötücül bir ‘karanlık orman’ olarak görebiliriz. Ve evet, bu palyatif ve tıknefes süreç bir yaşayıştan çok ‘hayatta kalma’ uğraşısı olabilir ancak… Ölümle kalım arasında… Uğur’un Taksim’deki düşüş ânı zihnimdeki imgesel haritada böylesi bir orijin oluşturdu. ‘Dipsiz Göl nerde, neresidir?’ diye sorsan bana, ‘Taksim’de, Uğur’un atladığı ânda ya da düştüğü yerde açılan bir paralel evrende!’ diye cevaplarım. Uğur’un ‘kazayla intihar’ olarak tanımladığım düşüşü ve vefatı zihnime bir şimşeğin görüntüsü gibi mıhlandı… (…)

Zafer Yalçınpınar
‘Bir Ölüm Kalım Meselesi Olarak Şiir ve Dipsiz Göl’ başlıklı söyleşiden…
Azimet Avcu- Zafer yalçınpınar, Aralık 2023


Söyleşinin tam metni şurada: https://evvel.org/bir-olum-kalim-meselesi-olarak-siir-ve-dipsiz-gol-zafer-yalcinpinar-azimet-avcusoylesi


Zafer Yalçınpınar’ın tüm şiirlerine ve kitaplarına https://zaferyalcinpinar.info adresinden ücretsiz pdf biçiminde ulaşabilirsiniz.

Ara
28
2024
--

Ali Koç’la birlikte başarısızlığın kaçıncı yılındayız?!


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Fenerbahçe” ilgilerine http://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden, Kadıköy başlıklı ilgilere ise http://evvel.org/ilgi/kadikoy adresinden ulaşabilirsiniz.

Ara
27
2024
--

Bir Uğur Yanıkel Perspektifi ve Uğur Yanıkel’e Saygı Mesajları (23 Aralık 2024)

Uğur Yanıkel (1995-2022)


BİR UĞUR YANIKEL PERSPEKTİFİ (Azimet Avcu)

Uğur Yanıkel kısa yaşamında edebiyat hakkında çok şeyler yaptı ve bunun için bugün onun adını anıyoruz. Uğur’la 2015 yılında bir dergi fuarında tanışmıştık. 20 yaşında pırıl pırıl bir insandı. O yaşlarda edebiyat hakkında keskin çizgileri olan ve bir amaç uğruna bu denli çabalayan çok az insana rastlanır. O dönemlerde, fanzinlerin ve dergilerin birbiriyle yarıştığı dönemde her köşede insanlarla bağ kuran şiirin bu kafes içinde gerçeklerle uğraşmasını gerektiğini düşünen birisiydi. Bu noktada kendine Ece Ayhan’ı rehber edinmişti ve onun arşivlerini didik didik etmekle meşguldü. Ece Ayhan’ın aksi ve kendine has tavrının bir değişiği de Uğur’da yer alıyordu. Kendi sınırlarını çok net çizer yaşamına çok az insan alırdı. Yaşamına aldığı insanlarla muhteşem bir diyaloğu vardı. Bunun yanında enerjisi hiç tükenmezdi. Kendine has söylemleri, her gün yeni bulduğu hitap biçimleriyle yaptığı laf cambazlıkları hiçbir zaman unutulmayacaktır. Uğur’un kişisel tanımını böyle sayfalarca yapabilirim. Ama bugün daha çok yaptığı işlere değinmek istiyorum.

1/ ŞAİRLİK YANI

Şiirleri ve yazıları, Aydınlık Kitap, Diri Ozanlar Derneği, Karanfil, Karazin, Panoptikon, Parende, Peyniraltı Edebiyatı, Dünyadan Çıkış Yolları, Gard, Sipsi Majör gibi dergi ve fanzinlerde yayımlanmıştır. Uğur Yanıkel’in şiiri, bir nehirde suyun kırıldığı küçük şelalelere benzer. Şiirinde, Ece Ayhan’dan fazlasıyla beslenen bir tarihsel derinlik, kapalılık ve kelime oyunları hakimdir. Hatta bazen şiirine o denli bürünür ki, bazı şiir çevrelerinde “Paşa dedesi” olduğu yönünde söylemler duyulmuştur. Silahlar, Bandolar, Hanlar ve Pasajlar gibi şiirlerinde bu temalar sıkça yer alır. Kendisini, Ece Ayhan’ın “Ortodoks”u olarak görür zaman zaman, karşısına kilise papazları çıkar. Dünyada sürekli yerini arayan Uğur, kendisini Meçhul Öğrenci Anıtı’nın kaderini yaşayan biri olarak hisseder. 2018’den sonra şiire ara vermiş ve 23 yaşından sonra bir daha şiir yazmamaya karar vermiştir; çünkü şiir, onu karanlıktan öteye götürememiştir.

Görsel Şiir Çalışmaları:

Görsel şiir üzerine birçok çalışma yapmış olan Uğur Yanıkel, bu çalışmalarının büyük bir kısmını Glitchnâme adlı kitabında toplamıştır. Kitap, yalnızca yayin.pasaj69.org sitesi üzerinden yayımlanmış ve bir süre sonra yayından kaldırılmıştır. Şu an kitaba ulaşılamamakta olup basılı bir nüshası bulunmamaktadır. Ayrıca, Sipsi Majör fanzininde ve bazı sosyal medya platformlarında görsel şiirlerine yer verilmiştir. Bunun dışında resimle de ilgilenmiş olup, resim ve kolaj çalışmalarına imza atmıştır.

2/ DERGİCİLİK YANI

Karazin isimli bir dergiyi iki sayı çıkarabilmiş ekonomik koşullardan dolayı devam edememiştir. Parende Dergisi‘nin son sayılarında yayın kurulunda yer almıştır.

3/ YAYINCILIK YANI

Matbu yayıncılığın artık çağın koşullarına uymadığını ve ekonomik düzeyde sürdürebilir olmayacağını her fırsatta savunan Uğur Yanıkel, Pasaj69 adında otonom bir yayıncılık sitesi kurmuştur. Sitesi hâlâ aktif konumdadır. Burada 13 kitap yayınlamıştır. Kitaplar;

4/ ARŞİVCİLİK YANI

Uğur Yanıkel, her şeyden önce bir edebiyat arşivcisiydi. Arşiv odalarında sürekli olarak gezip, bulduğu en küçük ipucunun peşinden giderdi. Bu arşiv çalışmalarının bir kısmını, Zafer Yalçınpınar’ın öncülük ettiği evvel.org‘da ve daha sonra kurduğu Pasaj69 üzerinden yayımlamayı sürdürmüştür. Ece Ayhan’ın öykülerini ilk defa gün yüzüne çıkarmış, Özgür Gündem’de yer alan cesur eleştiri yazılarını da dosya çalışması olarak yayınlamıştır. Ayrıca Haluk Cengiz’in eleştiri yazılarını ve Ümit Bayazoğlu’nun Ece Ayhan ile yaptığı görüşmeleri bir araya getirip kitaplaştırmıştır.

5/ EDİTÖRLÜK VE TASARIMCILIK YANI

Pasaj69’da yayımladığı kitaplarının yanı sıra, çeşitli fanzin ve dergilere de editörlük yapmış ve tasarımlarını üstlenmiştir. Horplak, Sipsi Majör, Karazin gibi dergilere tasarım desteği sağlamıştır. Son dönemlerde ise kitap kapakları üzerine çalışmalar yaparak bir portföy oluşturmuştur.

6/ ELEŞTİREL YANI

Uğur Yanıkel, şiir emlakçılığına, edebiyat yarışmalarına, edebiyat kanonlarına, emek hırsızlarına, yazar isimlerinin parsellenmesine karşıydı. Telif hakları yüzünden edebiyat dünyasında yaşanan sorunlara karşı büyük bir mücadele içindeydi. Özellikle, telif hakları nedeniyle eserlere çöken yayınevlerine ve yine aynı sebeple toplumun ortak malı haline gelen yazarların eserlerini parayla satan piyasa düzenine karşı duruyordu. Edebiyat yarışmalarında, hep aynı jürilerin yer aldığı, objektiflikten uzak, yazarı sadece bir yarış atına dönüştüren sisteme de şiddetle karşı çıkıyordu. Ayrıca, yalnızca telif hakkı yüzünden emeği sömürülen yazarların haklarını savunarak, mahkemelerle karşılaştığı tehditlere rağmen dimdik durmayı başarmıştır. Örneğin, Ece Ayhan’ın öykülerini ilk kez bulan ve yayımlayan kişi olarak, telif hakları yüzünden tehdit edilmiştir. Ancak emeği üzerine çökülerek, bir yayınevi tarafından ismi dahi anılmadan Uğur’un bulduğu eserler kitaplaştırılmıştır. Yanıkel, yazarların isimlerini kullanarak ödüller ve paralar dağıtan yarışmalar düzenleyen çevrelere karşı da gazetelerde yazılar yazmış, bu tür düzenlerin yazarların emeğinden nasıl nemalandığını, haklarını nasıl gasp ettiğini ortaya koymuştur.

Sizlere kısaca bir Uğur Yanıkel perspektifi çizmeye çalıştım. O kısa zamanda uzun şeyler söyleyerek direnmiş, kendini Beyoğlu – Kurtuluş arasından çıkararak bize bu çürük toplum içinde bir hakikati söylemeye çalışmıştır. Uğur’u biz dostları olarak tarih içinde yaşatmaya ve bu ahlaki savaşını sürdürmeye devam edeceğiz. Işıklar içinde uyusun.

(Azimet Avcu)


Uğur Yanıkel’i düşünüyorum iki üç gündür. Ne esaslı şairdi, ne keçi başlı bir oğlandı. Kurtuluş’tan Taksim’e doğru dalgın dalgın yürüyen bu adamı nerde görsem tanırdım. Gencecik yaşında kişiliği olan şiirler yazdı, yazılara, araştırmalara imza attı. Uğur Yanıkel’leri kim korur?

İlk şiir denemelerinden bazılarını “abi bir baksana nasıl bunlar?” diye bana atmıştı. Okumuş, pek beğenmemiştim ama açıkcası dili ve tavrı da hoşuma gitmişti. Daha sonra o bana öğretti. Oya gibi işledi kendini kendi yazın diline. Oradan şahsına münhasır bir ses çıkarttı.

Yazdıkları günden güne kişilik ve eda kazandı. Sonra sevdim. Uzun uzun münazaralar ettiğimiz de oldu. Çok derin bir şairdi. Kasıntı şiirden ve sanatın laf salatası beylik laflar kısmından hiç hoşlanmazdı. Öyle sıradan bir hikâye anlatır gibi anlatmak istiyordu kendini.

Şimdi bakıyorum da Uğur Yanıkel gibi bir şairi ve araştırmacıyı geçtim, -insan ne kadar az! Uğur’un bir kişilik anıtı olarak ortaya koyduğu yaşamını ve eserlerini saygıyla anmaya ve Uğur gibi değerlere her yerde sahip çıkmaya devam etmeliyiz. Pek çok değerli genç yazar var.

Uğur’u bir akşam Ses Tiyatrosu’na, Ferhan Şensoy’u seyretmeye davet etmiştim. Kırmamış, gelmişti. En öndeki localardan birinden hayranlıkla seyretmiştik Ferhan Usta’yı!

Şimdi ikisi de gökyüzündeki o neşeli meyhanede! İnsan, insanı hatırlamalı!

Böyle varırız biz bize!

Uğur’um, çiçeğim, güzel kardeşim, esaslı şairim, aklı beş karış havada âşık oğlanım!

Ben senden razıyım, umarım sen de benden razısındır. Umarım gittiğin o yerlerde rahatsındır.

Öperim çok!

(Tekin Deniz)


(Toprak Şems Tezcan)


“Sürekli içimizden birilerini yitiriyoruz ve iki sene önce Yaşamımızdaki Uğur, ölümdeki Uğur’suzluğa terk edildi. Nasıl söylesek nasıl teselli etsek kendimizi bilemiyorum. Sonsuzlukta devinen şiirleriyle yaşayacaktır kardeşimiz. Yıldızlar yoldaşı olsun Uğur’un.” (Cem Onur Seçkin)


“Uğur kardeşimizi bugün ölümün ötesinde düşlüyoruz gene. gerçekleştirdiği özverili çalışmaları ve şiirleriyle hatırlıyoruz. Dünyada olan her şey ölümden haberdardır diye not almıştım deftere geçen. İşte bunu düşünerek yaşadı Uğur ve yapmaktan hiç geri durmadı. Tüm bu çaban için sonsuz teşekkürler kardeşim. (Emir Alisipahi)


EVV3L kapsamında yer alan
Uğur Yanıkel Arşivi’nin tamamına
http://evvel.org/ilgi/ugur-yanikel
adresinden ulaşabilirsiniz.


Ara
27
2024
--

FENERBAHÇE, KADIKÖY VE LÜMPENLİK

Fenerbahçe ve Kadıköy’e tebelleş olmuş rant zümresi, etrafındaki açgözlü lümpenleri (sınıf bilincinden yoksun kitleleri) ve mutat neoliberal solcuları kandırıyor; şeytanın bile aklına gelmeyecek RASCLS ve benzeri sinsi yöntemler uygulayarak kendi safına çekiyor ve kullanıyor. Sonra da kendi yarattığı bu hegemonik alanda 10, 20, 30, 40, 50 yıl at koşturuyor…  Bundan önceki 26 yılda olan ve bundan sonraki 40 yılda da devam edecek vizyon budur. Kadıköy’de sol kültürün düşüşündeki mesele bu kadar basit ve açıktır! Nokta.

Yüzyıllık Rantçılık tarihi şurada:
Rantçılar, Fenerbahçe ve Kalamış’a tebelleş oldular!

Ara
26
2024
--

Rantçılar Fenerbahçe ve Kalamış’a tebelleş oldular! (Güncelleniyor!)

SON GÜNCELLEME: 27/12/24, 00.05

Fenerbahçe Kalamış Yat Limanı’nın 40 yıllığına “işletme hakkının verilmesi” yöntemiyle özelleştirilmesi onaylanmış, ihaleyi Vahit Karaaslan kazanmıştı. Vahit Karaaslan’ın ihaleden çekilmesinin ardından Koç Holding, en iyi ikinci teklifi verdiği Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı ihalesi için 5 Şubat 2025’te sözleşme imzalamaya davet edildiğini bildirdi. Karaaslan’ın, ihaleden çekilme kararına ilişkin “Sebebini açıklayamam. İçinden çıkamayacağım bir neden yüzünden almıyorum, vazgeçtim” yorumu ise dikkat çekti. (Kaynak: https://haber.sol.org.tr/haber/karaarslan-vazgecti-kalamis-yat-limani-koca-veriliyor-396960)



Fenerbahçe-Kalamış Dayanışması’nın Açıklaması: (…) İhaleyi kimin aldığından bağımsız olarak; Kalamış’ın huzurunu bozacak, tarihsel ve ekolojik yapısını yok edecek (…) rant yaratmaktan başka amacı olmayan hiçbir projeyi kabul etmeyeceğiz!
(X, 25/12/2024)(https://x.com/fbkalamisday/status/1871871129201328455)


Karaaslan vazgeçti, Fenerbahçe Kalamış Yat Limanı için imzaya Koç Grubu çağırıldı.
(Patronlar Dünyası, 23/12/2024)
https://www.patronlardunyasi.com/karaaslan-vazgecti-fenerbahce-kalamis-yat-limani-icin-imzaya-koc-grubu-cagirildi



HER ŞEYİN BAŞLANGICI!
Aziz Yıldırım’dan rüya proje! FENERLAND!
(Milliyet Gazetesi, 01/11/2013)
https://www.milliyet.com.tr/skorer/aziz-yildirimdan-ruya-proje-1785666



13 yıla yayılan özelleştirme girişiminde beşinci ihale düzenlendi. Daha önce Koç Holding’in elinden alınan ihalede bu kez en yüksek teklifi, topladığı Hazine arazileriyle dikkat çeken bir müteahhit verdi. Limanın 40 yıl süreyle “işletme hakkının verilmesi” yöntemiyle özelleştirilmesi için Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nda toplanıldı. İhaleye altı şirket ve bir müteahhit katıldı… Konuyla ilgili ulusal basında yer alan haberler aşağıda güncellenerek paylaşılmaktadır.


Fenerbahçe Kalamış Dayanışması: Kamusal yaşam haklarımız talana kurban ediliyor (Evrensel, 28/9/2024)
https://www.evrensel.net/haber/529388/fenerbahce-kalamis-dayanismasi-kamusal-yasam-haklarimiz-talana-kurban-ediliyor

Kadıköy Belediyesi: Kalamış Yat Limanı’nın özelleştirilmesi ile ilgili çekincelerimiz var (Evrensel, 19/9/2024)
https://www.evrensel.net/haber/528595/kadikoy-belediyesi-kalamis-yat-limaninin-ozellestirilmesi-ile-ilgili-cekincelerimiz-var

Mesut Kösedağı: Kalamış Yat Limanı’nın özelleştirilmesiyle ilgili çekincelerimiz var (Gazete Duvar, 19/9/2024)
https://www.gazeteduvar.com.tr/mesut-kosedagi-kalamis-yat-limaninin-ozellestirilmesiyle-ilgili-cekincelerimiz-var-haber-1721484

Erdoğan, Kalamış Yat Limanı’nın özelleştirilmesine onay verdi: Ne proje var ne de para (Cumhuriyet, 16/9/2024)
https://www.cumhuriyet.com.tr/ekonomi/erdogan-kalamis-yat-limaninin-ozellestirilmesine-onay-verdi-ne-proje-2247896

Kalamış Yat Limanı’nın özelleştirilmesine Cumhurbaşkanı onayı (Sözcü, 15/9/2024)
https://www.sozcu.com.tr/kalamis-yat-limani-nin-ozellestirilmesine-cumhurbaskani-onayi-p84096

Kalamış Yat Limanı’nın özelleştirilmesine onay verildi (sol.org.tr, 10/9/2024)
https://haber.sol.org.tr/haber/kalamis-yat-limaninin-ozellestirilmesine-onay-verildi-394971

Koç Holding’in elinden alınan Kalamış Marina’da son karar verildi (Halk Tv, 9/9/2024)
https://halktv.com.tr/ekonomi/koc-holdingin-elinden-alinan-kalamis-yat-limaninda-son-karar-verildi-868635h

Kadıköylüler Kalamış Limanı’nın satışını yargıya taşıdı: İhaleyi durdurun, özelleştirmeyi iptal edin! (sol.org.tr, 17/8/2024)
https://haber.sol.org.tr/haber/kadikoyluler-kalamis-limaninin-satisini-yargiya-tasidi-ihaleyi-durdurun-ozellestirmeyi-iptal

İstanbul Kalamış’ta Neler Oluyor? (DW Türkçe, 24/7/2024)
https://www.youtube.com/watch?v=MNkvA9znD-I

Kalamış’ta 26 yıllık Koç dönemi bitti: İhaleyi alan isme yönelik soru işaretleri ise zirve yaptı! (Halk TV, 24/7/2024)
https://www.youtube.com/watch?v=oz0-ksv-0HY

Kalamış Krizi (HaberTürk, 23/7/2024)
https://www.haberturk.com/kalamis-krizi-3705051-ekonomi

Kalamış’a yeni Galataport iddiası ortalığı karıştırdı! Kadıköy Belediye Başkanı: Yok olmasına izin vermeyeceğiz! (Sanayi Gazetesi, 23/7/2024)
https://sanayigazetesi.com.tr/kalamisa-yeni-galataport-iddiasi-ortaligi-karistirdi-kadikoy-belediye-baskani-yok-olmasina-izin-vermeyecegiz/

Koç’un 1 milyon dolarlık trajedisi ve sermayenin marina savaşları (Gazete Duvar, 21/7/2024)
https://www.gazeteduvar.com.tr/kocun-1-milyon-dolarlik-trajedisi-ve-sermayenin-marina-savaslari-makale-1707196

Koç’u alt edip Kalamış Yat Limanı’na en yüksek teklifi veren Karaarslan kim? Bahadır Özgür anlattı!
https://www.youtube.com/watch?v=lmMKaW6qRkU (Halk TV, 20/7/2024)

Kalamış Yat Limanı ihalesini alan Karaarslan: “İnsanlar zenginleşiyor, alternatif olsun diye bu sektöre girdik” (sol.org.tr, 20/7/24)
https://haber.sol.org.tr/haber/kalamis-yat-limani-ihalesini-alan-karaarslan-insanlar-zenginlesiyor-alternatif-olsun-diye-bu

‘Halkın sahillerini satamazsınız’ (sol.org.tr, 16/7/24)
https://haber.sol.org.tr/haber/akp-kalamis-limanini-ozellestirmekte-israrci-halkin-sahillerini-satamazsiniz-394223

Fenerbahçe Kalamış Dayanışması’nın Forum-Panel Sonuçları (evvel.org, 16/7/24)
https://evvel.org/kiyilar-halkindir-kalamis-ve-fenerbahceyi-rantcilara-teslim-etmeyecegiz-rantci-baronlarin-kadikoyun-guzelliklerine-tebelles-olmasina-izin-vermeyecegiz

“Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı özelleştirmesi: En yüksek teklif Karaarslan’dan” (BirGün Gazetesi, 16/7/24)
https://www.birgun.net/haber/fenerbahce-kalamis-yat-limani-ozellestirmesi-en-yuksek-teklif-karaarslan-dan-545043#google_vignette

“Fenerbahçe Kalamış Yat Limanı ihalesine 505 milyon dolar teklif veren Vahit Karaarslan kimdir” (Oda TV, 16/7/24) https://www.odatv.com/guncel/vahit-karaarslan-kimdir-fenerbahce-kalamis-yat-limani-ihalesine-en-yuksek-teklif-veren-karaaslan-insaatin-sahibi-ne-is-yapiyor-120053518

“Erdoğan iptal etti… Yılan hikayesine döndü… Koç Holding Kalamış Yat Limanı’ndan vazgeçmiyor” (Oda TV, 16/7/24) https://www.odatv.com/guncel/erdogan-iptal-etti-yilan-hikayesine-dondu-koc-holding-kalamis-yat-limanindan-vazgecmiyor-120053431


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Fenerbahçe” ilgilerine http://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden, Kadıköy başlıklı ilgilere ise http://evvel.org/ilgi/kadikoy adresinden ulaşabilirsiniz.

Ara
21
2024
--

YANKI ODASI // 18. Bölüm // UĞUR YANIKEL’E SAYGI // ÖZEL YAYIN // 22 Aralık 2024 // YouTube // Canlı Yayın Tekrarı // Zafer Yalçınpınar & Azimet Avcu

Zafer Yalçınpınar‘ın YANKI ODASI şurada:
https://www.youtube.com/channel/UC9E2wBnQTNSVuDvaFfMuzOQ


22 Aralık 2022 tarihinde 27 yaşında vefat eden sıkı dost -ve genç yayıncı- Uğur Yanıkel‘i saygıyla anıyoruz. Vefatının ikinci sene-i devriyesinde Uğur Yanıkel’in yaşamı, poetikası, edebiyat/şiir direnişi ve özgür yayıncılık vizyonuna dair Azimet Avcu ile birlikte özel bir yayın gerçekleştirdik.

Uğur Yanıkel (1995-2022)


EVV3L kapsamında yer alan Uğur Yanıkel arşivine http://evvel.org/ilgi/ugur-yanikel adresinden ulaşabilirsiniz. Uğur’un hazırladığı özgür yayıncılık platformu ise http://pasaj69.org adresinde incelenebilir…


19. Bölüm’ün yayın tarihine/saatine ilişkin bilgiler/güncellemeler/değişiklikler için lütfen sosyal medya hesaplarımızı takip ediniz. (instagram: @evvelfanzin twitter: @calmayan)

ya da Yalçınpınar’ın YouTube Kanalı’na abone olunuz:
https://youtube.com/@zaferyalcinpinar


Hamişler:

1/ Yalçınpınar’ın kendisiyle konuşmalarının tümü şurada: https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar

2/ Yalçınpınar’ın özgeçmişine ve tüm kitaplarına (pdf olarak) şu adresten ulaşabilirsiniz: https://zaferyalcinpinar.info

Ara
20
2024
--

ne yapılabilir denizin dibinde / en büyük gemiler gömülü / ve bu tırmanış iyi değil / en uzun geceden

En Uzun Geceden, Zafer Yalçınpınar
The Poet House, (pdf, 20 sayfa, 19 mb)



“En Uzun Geceden” adlı şiirle
birlikte üç etkin “yan okuma” yapılabilir:

/1/ Çizgi
/2/ Dudağının Kenarındaki Çizgi
/3/ En Kısa Gündüzden


Zafer Yalçınpınar‘ın tüm şiirleri ve şiir kitapları şu adresten ücretsiz olarak okunabiliyor: https://bit.ly/zypsiir

Ara
19
2024
--

“Geriye doğru atılan adımlar da aslında geleceğe gider.” (Werner Herzog)

(…) Suzuki’nin gömüldüğü yere şerpalar piramit yapmışlardı. (…) Onoda sanki kocaman yumruklarla ona vuruyorlarmış, sanki bu karlı dağların inanılmaz gücü, bu buzullar, bu uçurumlar onu orta yerinden ikiye ayırıyorlarmış gibi bir sızı hissetti. Taşın önünde durdu. Üstünde dua yazan küçük bez parçasının rüzgârda salınması daha önce bir yaşamın olduğunu anımsatan tek şeydi. Onoda’nın yüzü yine dondu, etrafındaki her şey gibi. Selam durdu. Bulutlar bir anlığına çekingen bir ışığın sızmasına izin verdi. Ne deprem ne gök gürültüsü. yalnızca sessizlik. (…)

Bir serseri ya da dilenci gibi görünebilirim,
Ama sen durgun ay, sen ruhumun parıltısının şahidisin.

(…) Attığı her adım geçmişti, bir sonraki adım da gelecek. Ayağını kaldırdığı an geçmişte kalmıştı bile, ayağını çamura basacağı o ansa hâlâ gelecekteydi. Şimdiki zaman neredeydi öyleyse? Bir santim de olsa ileri atılmış bir adım gelmekte olandır, arkada kalan santimse geçmiştir. Ve böyle böyle, giderek küçülerek, milimler halinde, algılayamadığımız sonsuz milimetreler halinde devam eder. Biz şimdiki zamanda yaşadığımızı sanıyoruz, ama aslında şimdiki zaman diye bir şey olamaz. Gidiyor muyum, yürüyor muyum, savaşıyor muyum? Peki o zaman düşmanı yanıltmak için geri geri gittiği o yollar ne olacak? Geriye doğru atılan adımlar da aslında geleceğe gider.
(…)

Werner HERZOG
Dünyanın Alacakaranlığı’ndan… 2024

Çev: Pınar Akkoç

Ara
19
2024
--

Tümülüs’ün oluşum süreci… (Ahmet Ali Uzun)

Emre Siyahoğlu: Tümülüs’ün oluşum süreci nasıl gelişti? Tümülüs’ü kendince nasıl ve hangi yönlerden tanımlarsın?

Ahmet Ali Uzun: Tümülüs benim için aslında çok yabancı sayılmaz, yer verdiğim mitolojik karakterler ve ögeler gereği ilk kitabım Mitologya’da ele almadığım bir panteonu, başka bir dünyanın inanışından dile getirdim diyebilirim. Aradaki en önemli fark; Tümülüs’te Türk Mitologyası’nın Promete’si sayılan Ülgen’in etrafında dönen yörüngeler, gezegenler, peşi sıra gelen sayıklamalar ve histerilerin onun ağzından ve benim aklımdan dile gelişi söz konusu iken; Mitologya’da ise birden fazla karakterin birbirleriyle farklı diyalogları ve bu diyalogların hepsinin kendi içerisinde pişmesi ve son noktayı, sahne biterken bir perde olarak indirmesi söz konusu.

İşlediğim temanın bana zuhur edişi başta o dönemde yaptığım araştırmalara, okumalara ve gözlemlediğim bağdaşımlarla gerçekleşiyor. Altyapıda her zaman bir neden-sonuç ilişkisi var, boşluklar bilinçli ve eksik. Tam burada Kam devreye giriyor. Kam ve Şamanlık geleneği bizim köklerimizi anlatan doğa ile aramızdaki köprü niteliğini taşıyan kültürel, spiritüelve mistik bir miras. Tümülüs’te aslında yapmak istediğim bunların kafamdaki çarklarda nasıl bir kıvama geleceğini görmekti. Bu şiir dosyası için gökte kümülüs, yerde ise “Tümülüs” arasına sıkışan bir zihnin kurtuluşunu hatırlama çabası diyebilirim. Nordik ve Yunan Mitolojilerine kıyasla daha arka planda kalmış olan Türk Mitologyası bu konuda halen bakir alanlara sahip. Olasılıklar sonsuz.

Kaynak: https://kendineozgu.substack.com/p/kendineozgu03-mailimde-yeni-bir-dijital


Satın almak için:
https://www.kitapyurdu.com/kitap/mitologya/675327.html

Ara
17
2024
0

Şiir: “Ehl-i Terk” (Z. Yalçınpınar)

Ehl-i Terk

1/
yaşayarak
yanıyor
uz

2/
küçük bir çınar
geleceği gözlüyor
iki sokağın kesişiminde

3/
yer
imde
adada

4/
açıp kapaman
_______gözlerini
akrebin ateş çemberinden
___________kurtulması gibi

(…)

6/
kırılmaz bir camla
ördüm kalbimi
________acıya
sınırsız mutsuzluk
________acıyla

(…)

8/
karıncalanan sol kalbim!
seninle alevlenir bu dünya
içten içe
____anlam bulur
ve kendine uzanışının
sonu yoktur

(…)

11/
kötüler kötülüklerini tazeledi
havalandı tüm yanlışlar
bulutlar kaçtı deniz mavi vermez oldu
______________________ gökyüzüne

12/
sayaçlarıyla gelen mühendislerin tersine doğru
hangi yanlış daha yanlış hesapladım
en büyük yanlışı nerde yaptıysak
_________________evimizi oraya kuralım

(…)

14/
neresi kapanmak üzereyse oraya
___________________taşıdım
tahta sobayı
______yaktım
bu şiiri
____bir tığ ile yazdım

 

Zafer YALÇINPINAR
“Çalmayan”, Kendi Yayınları, Eylül 2014


Hamiş:

Yalçınpınar’ın tüm şiir kitaplarını ücretsiz pdf olarak buradan okuyabilir ve arşivleyebilirsiniz.

 

Ara
16
2024
--

YANKI ODASI // 17. Bölüm // 15 Aralık 2024 // Zafer Yalçınpınar // YouTube // Canlı Yayın Tekrarı

Zafer Yalçınpınar‘ın YANKI ODASI şurada:
https://www.youtube.com/channel/UC9E2wBnQTNSVuDvaFfMuzOQ


Yankı Odası’nın 17. Bölümü, 15 Aralık 2024


18. Bölüm’ün yayın tarihine/saatine ilişkin bilgiler/güncellemeler/değişiklikler için lütfen sosyal medya hesaplarımızı takip ediniz. (instagram: @evvelfanzin twitter: @calmayan)

ya da Yalçınpınar’ın YouTube Kanalı’na abone olunuz:
https://youtube.com/@zaferyalcinpinar


Hamişler:

1/ Yalçınpınar’ın kendisiyle konuşmalarının tümü şurada: https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar

2/ Yalçınpınar’ın özgeçmişine ve tüm kitaplarına (pdf olarak) şu adresten ulaşabilirsiniz: https://zaferyalcinpinar.info

Ara
15
2024
--

John Steinbeck Kitapları (Felemenkçe ve Fransızca)

(Kapak görüntülerini büyütmek için üzerlerine tıklayınız…)

Cennetin Doğusu
Fransızca, Mondiales, 1954
(Tam Metin-Cep Kitabı Baskısı: 1970)
Kapak Resmi: Daniel Dupoy
Çeviren: J. C. Bonnardot

“de vliegenvanger”
(Sinekkapan -Kuşu/Bitkisi-)
Felemenkçe, 1965
Meulenhoff, 3. Baskı,
Kapak Tasarımı: Friso Henstra,
Çeviren: Tjebbo Hemelrijk
(Türkçe’ye ‘Ay Battı’ adıyla çevrilmiştir.)


(Kapak görüntülerini büyütmek için üzerlerine tıklayınız…)

“Tortilla Flat”
Fransızca, Denoél, 1961
(Tam Metin-Cep Kitabı Baskısı: 1982),
Kapak Çizimi: Jean-Paul Théodule
Çeviren: Brigitte V. Barbey
(Türkçe’ye ‘Yukarı Mahalle’ adıyla çevrilmiştir.)

“Fareler ve İnsanlar”
Fransızca, Gallimard, 1949
(Tam Metin-Cep Kitabı Baskısı: 1970)
Kapak Fotoğrafı: Cornell Capa
Çeviren: Murice-Edgar Coindreau


EVV3L kapsamındaki John Steinbeck Arşivi:
1/ https://evvel.org/ilgi/john-steinbeck
2/ https://evvel.org/ilgi/john-steinbeck/page/2


Kitaplara ulaşmamızı sağlayan ‘Zaman Tüneli Sahaf’
Hüseyin Bey’e teşekkürlerimizle…

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com