May
16
2014
0

Bakışsız Bir Kedi Kara, ISSUU’da geziniyor…

E V V E L’in sıkı dostları ve takipçilerinin bildiği gibi yıllardır bıkmadan usanmadan, hiçbir karşılık beklemeden yani “hakiki emek” vererek Ece Ayhan üzerine araştırmalar gerçekleştiriyoruz. Bu araştırmalar sonucunda ortaya çıkan buluntuları ilkin 2008 sularında, Ece Ayhan Web Sitesi’nde birleştirdik. (Bkz: https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html) Ardından, 2011 sularında Ece Ayhan İndeksi’ni oluşturduk. (Bkz: https://bit.ly/eceindeks) Şimdilerde, E V V E L kapsamında yayımladığımız Ece Ayhan buluntularının bazılarına, ISSUU’dan da ulaşabilirsiniz… Ece Ayhan’ın tüm “hakiki” dostlarına iyi okumalar diler, selâm ederiz: https://issuu.com/adabeyi/stacks/f9d46897391e4a149f049bb2f9bb3429 

 

İlhan Usmanbaş’ın Bakışsız Bir Kedi Kara Açıklamaları
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/bakissizbirkedikarausmanbasaciklama

Ece Ayhan Üzerine Söyleşi (Deniz Fidan-Zafer Yalçınpınar, 2010)
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/komurundonusmesiuzerineeceayhan

Ece Ayhan Söyleşisi (Önay Sözer, 1966)
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhanonaysozer

Şiir ve Ece Ayhan (Fatma Akerson, 1977)
https://issuu.com/adabeyi/docs/siirveeceayhan

Gümüşlük 1983 (Ece Ayhan)
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhangumusluk1983

“Mektup İşsizdir Dom!” (Ece Ayhan, 1980)
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhanissizmektupaci

Ece Ayhan Nahit Hanım Mektup
bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/nahithanimamektuplar

Biz bir şairi şiir yazsın için ölümle korkuturuz dom zafer yalçınpınar
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/biz_bir___airi___iir_yazs__n_____in

Ece Ayhan’ın Yaşaması İçin Sergi
https://issuu.com/adabeyi/docs/ozaninyasamasiiciin

Çok Eski Adıyladır (Ece Ayhan’ın Kendi El Yazısı Dipnotlarıyla)
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/cok_eski_adiyladir

Zafer Yalçınpınar-Eren Barış Söyleşisi 2007
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhanerenbaris2007

Zafer Yalçınpınar-Dr. Erdoğan Kul Söyleşisi 2010
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/12_temmuz_2010-birg__n_gazetesi

“Ece Ayhan ABD’nin Sokaklarında da Dolaşıyor”
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhan-abd

Ece Ayhan’ın Evini Koruyamadık
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhan___n_evini_koruyamad__k

Ece Ayhan Sevgi Özdamar Mektup 1995
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/sevgi__zdamarmektup

Kötülük ve de ötesi (Ece Ayhan)
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/kotuluk_otesinden

Nurullah Ataç (Ece Ayhan)
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhanaileofkesi

Ece Ayhan’la Konuşmak (Arslan Kaynardağ)
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/ece_ayhan_la_konu__mak

Sait Faik’in Açık ya da Gizli Kış Mekânları-2 (Ece Ayhan)
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/saitfaikinacikyadagizlikismekanlari

Arslan Ebiri Üzerine Mektup (Ece Ayhan)
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/ece_ayhan_aslan_ebiri_mektup

Iyilik de kötülük de yalnız insanlardan gelir (ece Ayhan)
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/iyilik_de_k__t__l__k_de

Özcan Yalım-Ece Ayhan Konuşması
https://issuu.com/adabeyi/docs/ece_ayhan_caglar_anlatiyor

Ece Ayhan’dan Güngör Aydın’a Mektuplar
https://issuu.com/adabeyi/docs/ece_ayhan_gungor_aydin_mektuplar

Karşılaştırmalı Tarih ve Şiir (Ece Ayhan)
https://issuu.com/adabeyi/docs/kar____la__t__rmal___tarih_ve___iir

Onat Kutlar’ın İshak’ı Üzerine Tartışma (Ece Ayhan, Önay Sözer, Demir Özlü)
https://issuu.com/adabeyi/docs/ishak_uzerine

Ece Ayhan’dan Arif Damar’a Mektup (1981)
https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhanarifdamarmektup

Lanetlenmiş Bir Şaire Sorular (İlhan Berk ile Ece Ayhan Söyleşisi)
https://issuu.com/adabeyi/docs/lanetlenmi___bir___aire_sorular

“Dışlanacağımı Biliyordum” (Ece Ayhan)
https://issuu.com/adabeyi/docs/d____lanaca____m___biliyordum

Ece Ayhan-Ahmet Necdet Mektup
https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhananecdet

Bakışsız Bir Kedi Kara (İlhan Usmanbaş Bestesi)
https://issuu.com/adabeyi/docs/usmanbasbbkk

2012 Sularında Ece Ayhan Adası
https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhanadasi

Ece Ayhan Çağlar- “Takma Göz”
https://issuu.com/adabeyi/docs/takmagoz


Hamiş: Evvel Fanzin’in ISSUU alanında yer alan tüm özgür neşriyatların indeksine https://evvel.org/issuuindeksi.pdf adresinden ulaşabilirsiniz.

May
15
2014
0

ERTELENDİ: Ece Ayhan için “SİVİL KARA SÖYLEŞİLER” (17-18 Mayıs 2014 // Don Kişot Sosyal Merkezi)

ECE AYHAN ETKİNLİĞİ SOMA FELAKETİ NEDENİYLE ERTELENMİŞTİR.

*

ECE AYHAN İÇİN “SİVİL KARA SÖYLEŞİLER”
17-18 Mayıs 2014

Don Kişot Sosyal Merkezi
Duatepe Sk. No : 15 Yeldeğirmeni / KADIKÖY

*

efemera10

Facebook Etkinlik Bağlantısı:
https://www.facebook.com/events/543867652390038

*

ECE AYHAN ETKİNLİĞİ SOMA FELAKETİ NEDENİYLE ERTELENMİŞTİR.


ETKİNLİK PROGRAMI:

17 Mayıs 2014 Cumartesi

11:00 – 13:00  Ece Ayhan Belgeselleri (Gösterim)
13:00 – 15:00 “Ece Ayhan ve İmgelemin Özgürleşmesi”  Zafer YALÇINPINAR
15:00 – 17:00 “Ece’nin Gençleri” Küçük İSKENDER

18 Mayıs 2014 Pazar

11:00 – 13:00  “İlhan Usmanbaş Müziğinde Ece Ayhan” Ece İDİL
“Ece Ayhan Şiirinin Çağdaş Müziğe Sunduğu Olanaklar” Evrim Hikmet ÖĞÜT
14:00 – 16:00  “Rimboud ve Lautreamont Okuru Ece Ayhan” Ahmet SOYSAL
17:00 – 19:00   Blind Cat Black “Sürreal Zombi Filmi” (Gösterim)

 


 

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ece Ayhan” başlıklı ilgilerin indeksine https://bit.ly/eceindeks adresinden, “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesine ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden ulaşabilirsiniz.

 

May
11
2014
0

SUSULAN BİR YAZI: Sait Faik’in Açık ya da Gizli Kış Mekânları-2 (Ece Ayhan)

“Ece Ayhan tarafından kaleme alınan ve 1992 yılında “Arkitekt” adlı dergide yayımlanan bu yazıyı Ece Ayhan kitaplarında, sağda solda bulamazsınız: Çünkü susulmaktadır bu yazı… E V V E L dostlarına ve “sahici insanlara” armağan olsun!” (Zy)

Sait Faik’in Açık Ya da Gizli Kış Mekânları-II:
https://issuu.com/adabeyi/docs/saitfaikinacikyadagizlikismekanlari veya
https://zaferyalcinpinar.com/bbkara/saitfaikinkismekanlari2.jpg

*

Nis
25
2014
0

Ece Ayhan’ın Şiirlerinde Mitolojik ve Masalsı Ögeler (Dr. Erdoğan Kul)

Mitoloji, hem Batı edebiyatında hem de Türk edebiyatında şairlerin yer yer yöneldikleri bir alandır. Yalnızca klasik şairlerin değil, kimi modern şairlerin de bu alanın verimlerinden yararlanarak şiirsel anlatımlarına bir tür zenginlik kazandırdıkları görülür. Kuşkusuz, mitolojik ögeler gibi masalsı ögeler de şiirsel imgelem için yeni açılım olanakları sunar. Çağdaş Türk şiirinde bu ögeleri şiirlerine taşıyan adlardan biri olan Ece Ayhan, onları kendine özgü bir tarzda işlemesiyle dikkati çeker. (Dr. Erdoğan Kul)

Dr. Erdoğan Kul’un bu sıkı araştırmasının tam metnine https://www.ussuz.com/2014/04/ece-ayhanin-siirlerinde-mitolojik-ve-masalsi-ogeler/ adresinden ulaşabilirsiniz.

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ece Ayhan” başlıklı ilgilerin indeksine https://bit.ly/eceindeks adresinden, “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesine ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Nis
02
2014
0

Ece Ayhan Fotoğrafları ve “Gümüşlük 1983”

eceayhangosteri2

Eksik olmasın, İkinci Yeni taifesinden Neylan Doğan, Gösteri Dergisi’nin Mayıs 1985 tarihli 54/250 no’lu sayısında yayımlanan “Gümüşlük 1983” adlı yazıyı ve yazıda bulunan fotoğrafları -ki birer buluntu olarak düşündüğümüzde, çok değerli fotoğraflardır bunlar- EVVEL Fanzin Ece Ayhan Arşivi‘yle paylaştı. Neylan Hanım’a İkinci Yeni kapsamında verdiği emek, gösterdiği özen ve işbu önemli paylaşım için çok teşekkür ediyoruz.

Ece Ayhan tarafından kaleme alınan “Gümüşlük 1983” başlıklı yazının tam metnine  https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhangumusluk1983 adresinden ulaşabilirsiniz.

eceayhangosteri1

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ece Ayhan” başlıklı ilgilerin indeksine https://bit.ly/eceindeks adresinden, Ece Ayhan için hazırlanan “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı web sitesine ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Mar
04
2014
0

intihar karası bir olay…

İntihar karası bir olay bu! Ey Ece! Seni hatırlıyoruz! İntihar karası devam ediyor! Eğer Ece Ayhan yaşıyor olsaydı, şu haberde yer alan intihar karası olayı mutlaka şiirlerinden birinde işlerdi: https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/
46741/Bu_ilani_veren_anne_intihar_etti.html

Written by in: Duyurular, Tartışmalar | Etiketler:
Şub
23
2014
0

#eceayhanengellenemez

#eceayhanengellenemez çünkü #siirsokakta #şiirheryerde

*

Written by in: Duyurular, Tartışmalar | Etiketler: ,
Şub
07
2014
0

“Mektup İşsizdir Dom!” (Ece Ayhan, 1980)

issizmektupaci

“Ece Ayhan’dan Arif Damar’a Mektup (II) , 6 Ekim 1980”
Hayâl Dergisi, Ocak 2014, Sayı: 48 (Mektup Özel Sayısı-II), s.16
*

Zıpkın kadar acı -işbu- mektubun tam metnine
https://zaferyalcinpinar.com/eceayhanissizmektupaci.pdf  ya da
https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhanissizmektupaci
adreslerinden ulaşabilirsiniz.

*

 

1. Hamiş: Ayrıca bkz: https://evvel.org/buluntu-ece-ayhandan-arif-damara-aci-bir-mektup-10-ocak-1981

2. Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ece Ayhan” başlıklı ilgilerin indeksine https://bit.ly/eceindeks adresinden erişiliyor…

Oca
18
2014
0

“Ben ‘bir çocuk romanı’ yazıyorum” (Ece Ayhan, 1980)

6 Ekim 80

Kardeşim Arif,

(…) Ege’yi yolcu ettikten sonra ver elini Eceabat! Sanıyorum aşağı yukarı yılbaşına dek buralardayım. (…)

Bir bakıma köye gelmem iyi olmuştur diyorum; İstanbul’da bir iş bulmayı burada bekliyeceğim, bir iş artık benim için zorunlu duruma gelmiştir; oğlanın vergi sorunlarını öyle çözümleyeceğim, benim sorunlarımı, annemin sorunlarını v.s. Velhasıl iş bulmaktan başkaca bir çözüm yolu gözükmüyor gözükmiyecek.

Ben ‘bir çocuk romanı’ yazıyorum, üç-dört günde yarım sayfa ancak olabiliyor. Gerçekten sıfır tüketilmiştir. Senden dileğim şudur; çocuk romanlarıyla hangi yayınevi ilgileniyor, yazı makinesi sayfası kaça, ya da forması, ya da toptan ne veriyorlar, aşağı yukarı kaç sayfa istenir?.. bunları bunlar gibi şeyleri bana bildirebilirsen sevinirim sevineceğim. Ege’yi Ankara’ya öyle göndermek zorunda kaldım ister istemez, kendim de köye öyle geldim. Biliyorum, kıran kırana bir ortamdayız ve kesinlikle bir insan toplumu içinde bulunmuyoruz ama umut umuttur.
(…)

ECE AYHAN

Ece Ayhan’dan Arif Damar’a Mektup (6 Ekim 1980)
Hayâl Dergisi, Ocak 2014, Sayı: 48 (Mektup Özel Sayısı-II), s.16

1. Hamiş: Ayrıca bkz: https://evvel.org/buluntu-ece-ayhandan-arif-damara-aci-bir-mektup-10-ocak-1981

2. Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ece Ayhan” başlıklı ilgilerin indeksine https://bit.ly/eceindeks adresinden erişiliyor…

Kas
11
2013
0

Buluntu/Tartışma: “Onat Kutlar’ın İs(h)ak’ı üzerine…” (Ece Ayhan, Demir Özlü, Önay Sözer, Erdal Öz)

isakk

Yelken Dergisi’nin 1960 tarihli 45. sayısında yer alan “Ayın Notları” bölümünde, Onat Kutlar tarafından kaleme alınan “İs(h)ak” adlı efsane öykü kitabı üzerine (aynı dönemin “a” dergisi’nden -1 Mart 1960, 26. sayı- alıntılanmış) son derece ilginç bir tartışmaya rastladım.

Tartışmanın genel çerçevesinden çok Önay Sözer, Demir Özlü ve Erdal Öz’ün yanı sıra Ece Ayhan’ın tartışmaya -hem de sert bir dille, reddiyeyle- katılmış olması ile “is(h)ak” üzerine dile getirdiği sözler son derece dikkat çekici…

Ece Ayhan’ın hayatı birçok noktada Onat Kutlar’la kesişiyor: Sinamatek’teki “çalışma” günleri (belki de işçi-işveren ilişkisi) ve geçtiğimiz ay Hayâl Dergisi’nde (Sayı 47, Ekim-Aralık 2013) gün ışığına çıkan bir mektupta (Ece Ayhan tarafından Arif Damar’a gönderilen 10 Ocak 1981 tarihli bir mektupta) açık bir şekilde görülen o “Ankara’daki işsizlik öfkesi” bağlamı… Ama sanırım, Yelken Dergisi’nde gördüğüm tartışma, Ece Ayhan ile Onat Kutlar’ın hayatının kesişimindeki/imgesel çakışmadaki en erken olay…

Yelken Dergisi’ne alıntılanan tartışmanın tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/ishakuzerine.jpg adresinden ulaşabilirsiniz. 1960’daki bu olayın ve Ece Ayhan’ın ifade etmeye çalıştıklarının iyi analiz edilmesi gerektiğine inanıyorum.

Sahicilikle
Z. Yalçınpınar

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “ece Ayhan” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz.

Kas
11
2013
0

Buluntu: Ece Ayhan’dan Arif Damar’a Acı Bir Mektup… (10 Ocak 1981)

Resim (3)

Hayâl Dergisi’nin Ekim-Aralık 2013 tarihli 47. sayısıyla (Mektup Özel Sayısı) gün ışığına çıkan, Ece Ayhan’ın Arif Damar’a yazdığı 10 Ocak 1981 tarihli mektubun tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/eceayhanarifdamarmektup.pdf adresinden ulaşabilirsiniz.

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ece Ayhan” başlıklı ilgilerin indeksine https://bit.ly/eceindeks adresinden erişiliyor…

Eki
15
2013
0

Tamer Temel’in ‘Koyu Caz’ Yürüyüşü

Son birkaç gündür, Tamer Temel’in “Bir Kedi Kara” adlı proje albümündeki caz cümlelerini tekrar tekrar dinliyorum. Tamer’in bu albümü için kafamda dolaşan birincil kelime “koyu” oldu. Koyu, sıkı, hakiki bir caz albümü… Yani, albümde “light/hafif” diyebileceğimiz bir konsept ya da türev, ikincil bir caz tavrı yok: “Bir Kedi Kara”da 2010’ların has ya da öz cazı olarak tanımlayabileceğimiz sıkı bir müzikal tavırla karşılaşıyoruz. Bu açıdan bakıldığında tıpkı Ece Ayhan şiirleri gibi -henüz, nihai ânda- anlamlandırması pek de kolay olmayan ve “geleceğe uzanan” bir armonik yapısı var albümün… Sonuçta, albümün geneli için “diminished” tonlarla kurgulanmış diyebiliriz ki ben Ece Ayhan’ın poetikasında da aynı çizgiyi görüyorum: Tamer Temel’in Bir Kedi Kara’sı -hem edebiyatta, hem de diğer sanatsal salınımlar kapsamında- bir sürü örnekten daha tutarlı ve daha “çok” Ece Ayhan kavuşması/buluşması içeriyor, diye düşünüyorum. Ve albümü dinlerken içimde oluşan Ecevari-karaşın hisler, “müziğin poetikası”nı teyit eden bir alan derinliğine yönelerek, ona eklemleniyor…

Albümde Tamer Temel, saksafonuyla dörtlüye liderlik etse de projedeki mihenk enstrümanın -en azından tasarımsal açıdan- “piyano” olduğu seziliyor. Özellikle, albüme ismini veren Bir Kedi Kara’daki(no.3) piyano partisyonları bu durumu açıkça gösteriyor. Zaten en sevdiğim parça da o! Davul ise diğer enstrümanlara göre biraz geri planda kalmış, durmuş, azıcık memurlaşmış gibi.. Bas partisyonlarına baktığımda ayrı ve önemli birer mesele olarak duyumsadığım 7 ve 8 numaralı parçalar, “kontrpuan açısından” çok zekice yazılmış, çözülmüş ve beni diğerlerinden daha çok etkiliyor…

Nihayetinde, Tamer Temel ve dörtlüsünün “kara kedinin caz yürüyüşü” diyebileceğim “koyu” albümünü tüm Ece Ayhan ve cazseverlerin kaçırmaması gerektiğine inanıyorum.

Sahicilikle
Z. Yalçınpınar
15 Ekim 2013

Ayrıca bkz: https://evvel.org/tamer-temelin-bir-kedi-karasi

ba

Tamer Temel: saksafon

Serkan Özyılmaz: piyano
Cem Aksel: davul
Volkan Topakoğlu: kontrbas
Eylül Biçer: gitar
Kenny Wollesen: vibrafon

*

Eki
14
2013
0

Ece Ayhan’dan Arif Damar’a: “…neden böyle direniyorum ben de bilmiyorum doğrusu. Merhaba!” (10 Ocak 1981)

10 Ocak 81

Kardeşim Arif.

Neden böyle yazıyorum, neden böyle direniyorum ben de bilmiyorum doğrusu. Merhaba!

Elli gün Ankara’da kaldım ve sonuç başarısızlıktır! 3 Ocak 81 Cumartesi günü Ankara’dan doğru Çanakkale’ye geçebildim işte; baktım cebimde 800 lira kalmış, bunun 750 lirasını otobüse verdim. Ve kısacası Yalova köyüne sığındım bu kara kışta. Buz gibi soğuk ufak oda, kırık camlardan içeri rüzgar giriyor, ben yer yatağındayım giyinik, annem divanda, 38-39 kiloya düşmüş kadın, halsizlikten yere oturunca mutlaka birisinin onu tutup ayağa kaldırması gerekiyor, sanıyorum elli günlük Ankara serüveni bende izler bırakmıştır anlıyorum. Cüneyt Ayral, Cemil Eren, Ergin Günçe bana ufak da olsa bir iş bulabilmek ve Ankara’da tutunabilmek için çabaladılar, olmadı, olmadı. (…)

(…)

Ece Ayhan

Hamişler:

1-Ece Ayhan’ın Arif Damar’a gönderdiği bu önemli mektubun tam metni, Hayâl Dergisi’nin Ekim-Aralık 2013 tarihli 47. sayısında yayımlanmıştır. Önümüzdeki günlerde mektubun tam metnini Evvel Fanzin Ece Ayhan ilgileri kapsamında, burada paylaşacağız.

2-Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Ece Ayhan başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz. Ece Ayhan web sitesine ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden ulaşılıyor…

Eki
12
2013
0

“Hayâl” Dergisi’nin 47. sayısında edebiyat efemeraları…

Müslüm Çizmeci tarafından yayına hazırlanan “Hayâl” Dergisi’nin “Ekim-Aralık 2013” tarihli 47. sayısından söz etmemek imkânsız… Derginin dosya konusu “Edebiyat ve Mektup” olarak belirlenmiş. Edebiyat efemerasına ilgi duyan araştırıcılar için bu özel sayı bir hazine niteliğinde derlenmiş.

Özellikle, İlhan Berk’in kaleme aldığı bir mektup ve kartpostal ile Ece Ayhan’ın Arif Damar’a(nam-ı diğer Ece Ovalı’ya) yazdığı “inanılmaz derecede önemli” bir mektup benim ilgi-inceleme alanıma giriyor. Kısacası, Hayâl’in 47. sayısını edebiyat efemerası açısından Ocak-Ekim 2013 döneminin en sıkı “olayı” olarak görüyorum.

Kimse kaçırmasın, derim.

Sahicilikle
Zy

hayal47

Eyl
27
2013
0

Ece Ayhan ve Tuncel Kurtiz

ayhancaglar2

Ece Ayhan ve Tuncel Kurtiz
(Ümit Bayazoğlu Arşivi’nden…)

*

Written by in: Buluntular (Efemeralar) | Etiketler:
Eyl
14
2013
0

Tamer Temel’in “Bir Kedi Kara” adlı Caz Cümlesi Hakkında…

ba

Tamer Temel‘in “Bir Kedi Kara” adlı caz projesi yayımlandı… Ece Ayhan’ın “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı efsanevi şiir kitabındaki imgelemin -imgesel alan derinliğinin- “haklı çağrışımları” yavaş yavaş ve doğru bağlamlarla sıkı mecralara akıyor. Böylelikle Ece Ayhan’ın imlediği şiirsel alan derinliği “yeniden, yeniden, yeniden” -ve “gördüm, gördüm, gördüm” tümcesiyle birlikte- genişliyor. Birilerinin (sıkı ve sahici bir şairin, Ece’nin!) “60”lı yıllardan günümüze uzanan bir “poetika”yı önceden “sezebilmiş” olması, beni, içinde bulunduğumuz  şu “inanılmaz imkânsız” çevrimsel dönemde çok heyecanlandırıyor. Kısacası, Tamer Temel’in caz projesi, Ece Ayhan’ın poetikasına yönseyecek sahici ve sıkı bir proje! St. Louis çevresinde takılan “Chris King” ve “Poetry Scores” adlı Amerikan şiir taifesinin projeleri (2008: https://evvel.org/ece-ayhan-amerikan-sokaklarinda-da-dolasiyor) ve “Blind Cat Black” adlı zombi filminin Türkiye Gösterimi gibi… (2010: https://zaferyalcinpinar.com/bcbbulten.pdf )

Cazcı Tamer Temel’in “Bir Kedi Kara” adlı “caz projesi albümü”nün tanıtım videosuna https://www.youtube.com/watch?v=uaOIItCLRW4 adresinden ulaşabilirsiniz.

Sahicilikle
Zy

Tamer Temel: saksafon
Serkan Özyılmaz: piyano
Cem Aksel: davul
Volkan Topakoğlu: kontrbas
Eylül Biçer: gitar
Kenny Wollesen: vibrafon

*

1. Hamiş: Her şeyden ayrı olarak; Cem Aksel’in albümdeki davul cümleleriyle özel olarak ilgileniyorum… 2007’de yazdığım ve “Meydansız” adlı kitabımda yer alan şu şiir nedeniyle;


“Ece Ayhan” için bir davul cümlesi


Hi-Hat, Trampet ya da “Gece”:

mürekkep gece denizine bakarak
kolaçan ediyor geceyi dümdüz
bakışsız bir kedidir kara gece
ve ece
havada karada denizde…
-sus-
iki gece yüz yüze


Cowbell ya da “Ecel”:

ecel ecel ecel
-sus-
yüksek ecel kaldırımdan ecel zarlarını ecel atar ecel adımını
ecel adını ecel sarkıtıp ecel Karaköy’de ecel tutar ecel zarları
-sus-
düşeş gelir ecel


Alto Tom;

ya da atak
“geçiyor bir hükümet kuşu kanatları yoluk”


Ziller ya da “Biz”:

“korkuturuz
bizzzzz bir şairi şiir yazsın için ölümle
korkuturuz”


Tom tom:

“dom!”

 

27 Ocak 2007 – Erenköyü
Zafer Yalçınpınar

 

2. Hamiş: Tamer Temel’in albümünü E V V E L’e haber veren -kardeşim- Barış Yarsel‘e çok teşekkür ederim.

3. Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ece Ayhan” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden, “Caz” başlıklı ilgilerin tümüne ise https://evvel.org/ilgi/caz-cumlesi adresinden ulaşabilirsiniz.

Ağu
02
2013
0

Buluntu: Ece Ayhan’ın Yayımlanmamış İki Kısa Öyküsü; “Dışarsı ve İçersi” ile “Büyük Şehre Giden Adam”

 

Gece, duvarlarda saatler çalışır. Kapılardan biri açılır, dışardaki adamlardan biri içeriye girer. (…)

Ece Ayhan’ın “Dışarsı ve İçersi” adlı öyküsünden…

 

Sıkı araştırıcı Tunç Tayanç, Notos Dergisi’nin Ağustos-Eylül 2013 tarihli 41. sayısında Ece Ayhan’dan iki kısa öykü buluntulamış… “Dışarsı ve İçersi” ile “Büyük Şehre Giden Adam” adlı bu öykülere Ara Güler tarafından fotoğraflanmış -ve daha önce hiç görmediğim- bir Ece Ayhan portresi eşlik ediyor. Kısa öyküler “Aslan-Göksel Ebiri” arşivinden çıkarılmış… (Zy)

Tunç Tayanç’a Özel Hamiş:  Başka kuytu yerlerde başka kısa öyküler var mıdır, çıkar mı gün ışığına, bilemem. Ancak, 20-30 adet yayımlanmamış şiirden bahsedildiğini biliyorum. Bir de, Morötesi Requiem’in devamından (ya da bu kitaba alınmayan/dışarda kalan parçalardan) oluşan “Yaşasın Kötülük ve de Ötesi”nin varlığından eminim artık: İzmir’de bir yerlerde o defterler… (Bkz: https://evvel.org/bana-alti-lira-fazla-verdiniz-ece-ayhan) Aslında, şu adresteki (bkz: https://evvel.org/beyoglunda-lise-ogrencisi-ece-ayhan-ve-arkadaslari-1952) fotoğrafta görünen üçlü çok önemli: “Ece Ayhan – Aslan Ebiri – Erdoğan Kalyoncu“. YKY şiir şebekesi ne demek istediğimi anlamıştır.

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin tümüne https://bit.ly/eceindeks adresinden ulaşabilirsiniz.

Tem
22
2013
0

Ece Ayhan ve Leyla Erbil: “Öbür Dünyada Devam Eden Hesaplaşma”

28 Şubat 2003 tarihli Hürriyet Gazetesi Haberi…
Bkz: https://webarsiv.hurriyet.com.tr/2003/02/28/254896.asp

“Şair Ece Ayhan’ın ölmeden önce yazdığı bir yazıda, yazar Leyla Erbil’le ilgili söylediklerine, Erbil, ocak ayında yayın hayatına başlayan Geceyazısı dergisinde cevap verdi. İki edebiyatçının kavgası, böylece öbür dünyaya kadar uzanan ilk edebiyatçı hesaplaşması oldu.

Geçen yıl ölen ünlü şair Ece Ayhan ile yazar Leyla Erbil‘in arasındaki polemik, Ece Ayhan‘ın ölümünden sonra da devam ediyor. Ece Ayhan‘ın ölmeden önce Kitap-lık dergisinin Temmuz-Ağustos 2001 tarihli 48. sayısında yazdığı bir yazıda, isim vermeden, ‘‘Rusya’ya kaçakçılık yaparak zenginleşen bir taka sahibinin kızı olan bu tuhaf kadın’’ şeklinde tanımlamasına Leyla Erbil Ocak ayında yayın hayatına başlayan Geceyazısı dergisinde cevap verdi. Erbil, Bir Kötülük Denemesi adını verdiği yazısında Tanrıçay olarak andığı Ece Ayhan’ın çevresindekileri nasıl tehdit edip onlara nasıl kötülükler yaptığını anlattı.

ERBİL’İ KIZDIRAN YAZI

İki ünlü edebiyatçının kavgalarının başlangıcı; Ece Ayhan‘ın, ‘Nurullah Ataç ya da Ata Beylerden ve Talihsiz Bir Şiir Sahtekarı’ başlıklı yazısında isim vermeden Leyla Erbil‘den şu şekilde söz etmesiyle başlamıştı: ‘‘Yine aynı tarihlerde Fikret Ürgüp elindeki dergiyle, Levent’te, gençliğinde bir ara Midillili olmuş ve Sait Faik’ten iğrendiği halde, ölünce Sait Faik’in son sevgilisi olduğunu ileri süren bir kadına giderek ‘Ben bir şair keşfettim’ diyor. Rusya’ya kaçakçılık yaparak zenginleşen bir taka sahibinin kızı olan bu tuhaf kadın Yeni Dergi’yi görünce ‘Aaa bu eski şair yahu!’ diyor.’’

12 Temmuz 2002’de hayata veda eden Ece Ayhan‘la hesaplaşmasını Geceyazısı’nda sürdüren Leyla Erbil, ünlü şairin nasıl dengesiz davrandığını, çevresindekilerin yardımlarıyla yaşamasına rağmen onlara nasıl kötülük yapıp cezanlandırdığını Bir Kötülük Denemesi adını verdiği yazısında anlatıyor. Erbil, yazısında Tanrıçay olarak andığı Ece Ayhan’ın bir gün kendisini ziyarete geldiğini, belindeki silahı sehpanın üzerine koyarak konuşmaya başlaması üzerine, sakin edici bir çayla onu etkisiz hale getirdiğini de söylüyor.

LEYLA ERBİL’İN YAZISINDAN

Ajan, keçi sakallı iblis!

‘‘Üstelik Tanrıçay’ın öyle kişilik bozukluklarına, çirkinliklerine tanık olmuştum ki, şiiri de gözümden düşmüştü. Gene üstelik şiirlerine öyle pek bayılanlardan değildim. Son ziyaretinde, onu övemememin sıkıntısıyla ama şiirine de haksızlık etmemek için bir öykü uyduruverdim. Kendimin söylemediğini bir başkasına söylettim: artık yaşamayan bir şair arkadaşımıza. Güya arkadaşım, bir gün bir şiiriyle koşa koşa gelmiş, bak yeni bir şiiriyle koşa koşa gelmiş, bak yeni bir şair keşfettim, müthiş! demişti, Tanrıçay için. Çok sevindi Tanrıçay, açık açık sevindi. (…)

Hem Fikret de Levent’teki eve gelip, senin için, ‘Bak çok iyi bir şair keşfettim’ falan dememişti o gün; ben seni o zamanlar insan sanıyordum, biraz mutlu olabilmeni, yatışmanı sağlamak için uydurdum o hikayeyi hahahay! Sevsinler! Ayol Fikret’in kendinden haberi yoktu ki başkasını keşfetsin. O Benli Belkıs’ı keşfetmişti son son! (…) Devlet misin sen ulan, seyyar ceza sömürgesi gibi gezinip durdun aramızda, kimsin sen, mit misin? Ajan provakatör! Utanmadın mı onca adamı süründürmeye devletin mahkemelerinde? Anarşistmiş, devlete ve tüm kurumlarına karşıymış! Hahahay. Gülerler adama… Öyleyse kimi kime şikayet ediyordun, ne arıyordun devlet kapılarında, kimleri dava ediyordun devlete ha! Haksız olduğunu bile bile yaptın bunları keçi sakallı iblis! Ben, Osman’ın, Cavit’in, Can’ın, Günay’ın, İbrahim’in, Cem’in, sana yardım edenlerin yanındaydım hep, musibetsiz mendebur, inadına sana da başkalarına da yardıma devam edeceğiz, inadına haberin de yokmuş yardım edildiğinin!… Altı yerde mahkemeye verdin Osman’ı, bezdirdin, insanları, bıktırdın!’ “

28 Şubat 2003, Hürriyet Gazetesi

***

4 Haziran 2009, Radikal Gazetesi, Necmiye Alpay
Bkz: https://www.radikal.com.tr/yazarlar/necmiye_alpay/iki_buyuk_etikci-939065

İkisi de 1931 yılında doğdular. İkisinin de ilk öyküleri 1956 yılında yayımlandı.
İlk kitapları 1959’da çıktı ikisinin de.
1968’de birinin ikinci, diğerinin üçüncü kitabı yayımlandı.
Ondan sonra ayrı yıllarda kitap yayımladıkları olduysa da, 1977’de ve 1997’de aynı yıla denk geldi yeni kitapları.
İkisi de edebiyatta, Arif Damar’ın deyişiyle bir “külliyen ret” anlayışında oldular. “Gelenekten yararlanmak” şöyle dursun, her tür “gelenek”ten devrim niteliğinde bir kopuşla ayrılmayı önemsediler; “gelenek”ten ancak kopulacak bir köhnelik olması yönünden yararlandılar. Bu tavrı dünya edebiyatında “modernist” başlığı altına yerleştirebiliriz, ama başka hiç kimsenin Ece Ayhan olmadığını ve başka hiç kimsenin Leylâ Erbil olmadığını, olamayacağını bilerek.
İkisinin de dilde retçiliği, daha geniş bir etik anlayışın bileşenidir: Diğer alanlar gibi dilin de altını üstüne getirebilmek için.
İkisi de eksiltili yazmıştır. Ece Ayhan çok daha eksiltili bir dil kullanıyorsa, bunun nedeni onun projektörlerini tarihe çevirmiş olmasıdır. Burada tarihten kasıt, toplumsal tarih ve bireylerin tarihidir. Uzun anlatı olarak değil, noktasal veri olarak tarih. Ece Ayhan, kendi seçtiği bireylerin tarihlerine noktasal projektörler tutup o noktaları bir araya getirerek yazmıştır şiirini. Değneğini yalnızca her tür verili tarihin dışladığı bazı gerçek kişi ve olgulara, ‘dünyanın lanetlileri’ne, ‘hayatın arka bahçesi’ne değdirdiğini, bu değmeleri ise herkesin anlayıp rahata ereceği bir bütün içinde dile getirmeyi reddettiğini söyleyebiliriz. Ece Ayhan’ın şiirlerini biçimlendiren bakış açısı ve etik anlayış budur.
Leyla Erbil ise, bir kurmaca dolayımıyla, doğrudan insan ilişkilerindeki ikiyüzlülüğe odaklanır. Bunu yaparken hem ikili ve çoklu, hem de tekil insan ruhu içindeki çelişkili ve çatışmalı yaşantıları sorunsallaştırır. Bütün bunları ‘kadın bakış açısı’ndan görmeyi önemsemesi ile de Ece Ayhan’dan ayrılır. Ece Ayhan’da dolaysız ve dışsal bir biçimde tarihsel olan bakış açısı, Leylâ Erbil’de dolayımlı, içsel ve günceldir.
Bir belirleyici özelliği daha vardır Leylâ Erbil’i farklılaştıran: Dönüşlülüğü; zihnin kendine de bakması. Sinemada Nuri Bilge Ceylan’la, özellikle onun “Uzak” adlı filmiyle ortaklaşır bu yönden. Her ikisinde de, eleştirilen birincil hedef kadar, eleştiren anlatıcı da hedeftedir.
Leylâ Erbil’in ‘Bir Kötülük Denemesi’, Ocak 2003 tarihli geceyazısı dergisinde yayımlanmıştı, Ece Ayhan’ın ölümünden kısa bir süre sonra. Metin hızla okundu, heyecanlanıldı ve güncellikle arasındaki mesafeyi algılamakta güçlük çekildi. Metindeki şair Tanrıçay’ı Ece Ayhan olarak okumamak olanaksızdı. Metinde anlatılanlar da, Ece Ayhan’ı kişi olarak yakından bilen herkese fazlasıyla tanıdık ve gerçek gelmişti. Gelgelelim, yazarak tarihe geçirmek doğru muydu acaba bütün bunları? Ece Ayhan daha yeni ölmüştü, neden sağlığında söylenmeyenler arkasından yazılıyordu? Bunlar düşünüldü, konuşuldu, ama yazılmadı. Kimsenin heyecanı, metni iyi okuyacak ve üstüne yazacak kadar yatışmamıştı. Kişisel olarak, o ilk okumada ‘Bir Kötülük Denemesi’nin başlığını “Kötülük Üstüne Bir Deneme” gibi anlamış olmadığımdan bile emin değilim.
Sorulacak soru şuydu sanıyorum: Araçsallaştırmış mıydı Erbil, edebiyatın sunduğu olanakları? Kim olduğunu edebiyatla ilgilenen herkesin anlayacağı birini sanık sandalyesine oturtup mahkûm etmekle edebiyatı bir tür intikam aracına dönüştürmüş olmuyor muydu?
Şimdi araya zaman girdikten sonra, şunları söylemek gereğini duyuyorum: Onların ikisinin de edebiyatları, Erbil’in “Bir Kötülük Denemesi”nde giriştiği sorunsallaştırmayı vazgeçilmez ve kaçınılmaz kılıyordu. Leylâ Erbil bu denemede üç şeyi birden sorunsallaştırıyor: 1) Tanrıçay karakterinin tutum ve davranışlarını, çevresiyle olan ilişkilerini; 2) Anlatıcının tutum ve davranışlarını; bir okuru ve arkadaşı olarak Tanrıçay’la olan ilişkisini; 3) Gündelik yaşamda etik açıdan çelişkili ve aşağı düzeylerde gezen birinin yarattığı edebiyatın, değerinden kaybedip kaybetmeyeceğini; edebiyat yapıtının, yaratıcısından bu kadar kopuk düşünülüp düşünülemeyeceğini… Bu sorgulamalar, ilgili güncelliklerden haberdar olanlar kadar, olmayanlar için de temel önemdeydi.
Tanrıçay gerçekten de Ece Ayhan mıdır bu durumda? Sanıyorum, “Bir Kötülük Denemesi”ni bir Ece Ayhan eleştirisi gibi okumak, olabilecek en ilkel edebiyat okumalarından biridir. Her şey bir yana, metnin her uğrağında, gerçeklik ile anlatılanlar arasında ince bir pay, bir aralık bırakılmıştır. İkinci sayfada yer alan “ulusça seferber olmuş, tüm varlığımızı cömertçe aktarıyorduk Tanrıçay’a” cümlesindeki ve daha sonraki abartılar başta olmak üzere, dolayımı açıkça belli eden bir tekniğe başvurulmuştur. O pay, metni etik bir sorgulamaya dönüştürmüştür, çünkü aynı pay, Tanrıçay kadar, anlatıcı için de geçerlidir. Anlatıcının Tanrıçay’a yaptıklarının, çay içirme sahnesindeki söz ve davranışların, Erbil’e ait olmadığını biliyoruz. Böyle bir aidiyeti metnin iç mantığı reddetmektedir. Erbil, güncellikte yaşanması anlatıcının zihni dahil zihinlerden geçmiş olabilecek “kötülük”leri en küçük  kırıntısına kadar, deyim yerindeyse bir etik aktivisti olarak sergilemenin, sergileyerek sorunsallaştırmanın bir yordamını arayıp bulmuştur: Metindeki Tanrıçay konusunda ne kadar acımasızsa, “‘ben’ anlatıcı” konusunda da o kadar acımasızdır. Bütün kötü okuma risklerini, “‘ben’ anlatımı” yoluyla üstlenmiştir.
Kötü okuma riskleri büyük ölçüde gerçek oldu. Kimse yazmadı dedim ama, sonradan öğreniyorum: Hürriyet gazetesi yazmış o zaman. Bulup okudum: Okuma sınavında sınıfta kalmaktan öte bir şey Hürriyet’inki; ibretlik bir paparazi olayı. Metnin bütün dolayımını sıfıra indirip edebiyatı hiçe sayan bir yazı. Görebildiğim kadarıyla, imzasız.
Evet, yazarının niyetinden bağımsız olarak, hem bir okuma sınavı, hem de edebiyatın sınırlarına yöneltilmiş bir meydan okumadır “Bir Kötülük Denemesi”. Erbil’in, metni sonradan, 2005’te yayımlanan “Üç Başlı Ejderha” adlı novellasına yerleştirmesi, ilk çeşitlemesinin bütün açılardan taşıdığı özgün önemi daha da artırmıştır. Boşuna “differance” demiyordu adam.

4 Haziran 2009, Radikal Gazetesi, Necmiye Alpay

Tem
16
2013
0

“Ece Ayhan ve İsyan” Başlıklı Forum 20 Temmuz’da Çanakkale’de Gerçekleştirildi.

 

Bkz: https://www.canakkaleicinde.com/ece-ayhan-ve-isyan-temali-forum
-canakkale-halk-bahcesinde-gerceklesti.html

*

    ea-isyan-2013-k

Halk Bahçesi / Çanakkale
20 Temmuz 2013 Saat 18:30

Facebook Etkinlik:
https://www.facebook.com/events/218520854964974/

İktidarın dışında ve karşısında sipsivil bir şair ve etikçi olan Ece Ayhan’ın ana ve mezar kenti Çanakkale’de onun düşünsel mirası etrafında kendisinin deyimiyle ne ‘marj’a, ne ‘birey’e, ne ‘ütopya’ya yer ve zaman bırakılmayan, esas duruşun mülkün temeli olduğu bu kurulu düzende bu kez Gezi’yi, direnişi, isyanı, hal ve gidişi, Ece Ayhan’ın şiirlerinde, düz yazılarında itiraz, red, karşı çıkma, başkaldırı ve isyan temalarını, tüm bunlarla birlikte kendi deneyimlerimizi, düşüncelerimizi, farklı hayat önermelerimizi konuşmak, tartışmak ve paylaşmak için 20 Temmuz Cumartesi günü saat: 18:30’da Halk Bahçesi’nde yan yana geliyoruz. Bu açık davetle katkı sunmak isteyen herkesin katılımını bekliyoruz.

Ece Ayhan Sivil Girişimi
Çanakkale, Temmuz 2013

Tem
13
2013
0

Etkinlik: “Ece Ayhan için…” (14 Temmuz 2013 Pazar)

*

” ECE AYHAN İÇİN… “
14 Temmuz 2013, 17.00
Koço’nun önü, Moda Sahili KADIKÖY

Facebook Etkinlik Bağlantısı:
https://www.facebook.com/events/162827660567589

*

Önemli Adresler:
1- https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html
2- https://bit.ly/eceayhanadasi
3- https://bit.ly/eceindeks

*

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ece Ayhan” başlıklı ilgilere https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz.

Tem
12
2013
0

“Erkek ölümden konuşuyoruz yeni ormanlardan”

“Takvimler değiştirilirken bir gün yitirilir”

(…) Yaptıklarımı, ettiklerimi savunmuyorum burada; düşüncemin “iktidar”a geçmesini istemedim hiçbir zaman çünkü. Yalnızca, “şiir”in öyle kitaplarda, kitaplarınızda yazıldığı gibi olmadığı, doğrusu olamayacağıdır (…) “Son biçim”ini alıp almadığını anlamak sorununa gelince, şiirin, buna neden “son öz” denmemiş olduğunu da düşünüyorum, izin verin de bir kömürün bir elmasa dönüşmüş olduğunu artık anlayalım! Bir şiir kıpırdanıyorsa, deviniyorsa sonra ermiş demektir; sözgelimi herhangi bir şey eksikse kıpırdanmaz! Ustalar şunu çok iyi anlayacaklardır; şiir tam bir avadanlıktır, tarihsel bir avadanlıktır! (…)
Tekin değildir şiir pek, iyi gözle bakılmaz ona, taş atar durup durduğu yerde çok dalgalara; çünkü şiir, bir yerde, gerçeğin de yedilmesidir; yani, ortaya konuşuyorum, şiir gerçeği yeder.
İşte böylesi bir olumsuz yeri vardır şiirin toplumlarda. Sonuçlayarak diyebilirim ki, bir toplumda yeri olmayışı onun yeridir. (…)

ECE AYHAN

ÖNEMLİ KAYNAKLAR:

1- Ece Ayhan İlgileri İndeksi 2007-2013: https://bit.ly/eceindeks

2- 2012 Sularında; Ece Ayhan Çağlar Adası(Zafer Yalçınpınar)

3- Ece Ayhan Web Sitesi:
https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html

*

12 TEMMUZ 2012 ile 12 TEMMUZ 2013 TARİHLERİ ARASINDA
E V V E L FANZİN KAPSAMINDA YAYIMLANAN “ECE AYHAN”
BAŞLIKLI İLGİ ve BULUNTULAR:

Arslan Kaynardağ Koleksiyonu Müzayedesi için Kısa Notlar: “Ece Ayhan, Agop Arad…”
Şiir Sokakta!
eceayhantarihinsancısıdır
Nilgün Marmara’ya ithafen “Çok Eski Adıyladır”
Meydan Larousse’da…
Dışlanacağımı biliyordum! (Ece Ayhan, 1992)
Ece Ayhan Çanakkale Buluşmaları 2012:
“Şiir ve Sinema” (1 Aralık 2012)

“Bana altı lira fazla verdiniz!” (Ece Ayhan)
Beyoğlu’nda; lise öğrencisi Ece Ayhan…(1952)
Buluntu: Karşılaştırmalı Tarih ve Şiir (Ece Ayhan)
Buluntu: “Çok Eski Adıyladır” ve Ece Ayhan’ın Dipnotları, Çağrışımları, Açıklamaları, Tashihleri
“Ece, atılmış durumda. Büyük bir şair, biliyorsun. Buna dayanamıyorum.” (İlhan Berk)

*

*

” ECE AYHAN İÇİN… “
14 Temmuz 2013, 17.00
Koço’nun önü, Moda Sahili KADIKÖY

Facebook Etkinlik Bağlantısı:
https://www.facebook.com/events/162827660567589

*

 

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz. “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesi ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinde bulunuyor.

Tem
04
2013
0

Arslan Kaynardağ Koleksiyonu Müzayedesi için Kısa Notlar: “Ece Ayhan, Agop Arad…”

7 Temmuz 2013 Pazar Günü, Beyoğlu Rixos Pera Oteli’nde gerçekleştirilecek olan özel müzayedeyi, imzalı kitap ve edebiyat efemerası kapsamında -biraz da heyecan içerisinde- düşündüğümüzde son senelerin en önemli ve en sıkı kitap müzayedesiyle karşılaştığımızı söyleyebiliriz; 2008 yılında vefat eden felsefeci-sahaf Arslan Kaynardağ‘ın koleksiyonundan eserlerin satışa sunulacağı bu müzayedeyi, imzalı kitap ve edebiyat efemerası heveskârları açısından, daha önceki yıllarda -belki de bir on yıl kadar olmuştur- gerçekleşen Kemal Sülker Koleksiyonu Müzayedesi’ne benzer bir kuvvette, içeriksel açıdan son derece heyecan verici, aydınlatıcı ve sahaflık mesleği için de çok özel bir devinim olarak görüyorum. Müzayedenin beni özellikle ilgilendiren en değerli kısmı müzayede listesinde “Nadir İmzalar” başlığıyla ifade edilmiş.
(Bkz: https://www.buyukpazarmezati.com/index.php?sayfa=mezat-listesi&arama=Nadir İmzalar)  Bu başlığın altında Ahmet Haşim’den, Süleyman Nazif’ten, Halide Edip Adıvar’dan, İsmail Hakkı Baltacıoğlu’ndan, S. E. Siyavuşgil’den, Orhan Veli’den, Sait Faik’ten, Halikarnas Balıkçısı’ndan, A. Şinasi Hisar’dan, Sabahattin Ali’den, Orhan Kemal’den, Oğuz Atay’a, Onat Kutlar’a, Edip Cansever’e, Özdemir Asaf’a, İlhan Berk ve Ece Ayhan’a kadar inanılmaz derece önemli imzalar ve efemeralar bulunuyor… Şüphesiz, her imzalı kitap ve edebiyat efemerası heveskârı Arslan Kaynardağ’ın koleksiyonunda farklı farkılı, başka başka önem ve ilgiler bütünü bulacaktır, ancak, benim inceleme ve araştırmalarım için İlhan Berk ile Ece Ayhan’ın imzalı kitapları her açıdan çok değerli… Zaten pek bilinmez -daha doğrusu bilen bilir- ama, Arslan Kaynardağ 1979 yılında Ece Ayhan‘la çok ilginç bir konuşma-söyleşi gerçekleştirmiştir. Daha önce (Ekim 2010’da) bu söyleşiyi E V V E L fanzin ilgileri/buluntuları kapsamında yayımlamıştık. (Bkz: https://evvel.org/1979da-ece-ayhanla-soylesmek-arslan-kaynardag)

ecekaynardag

Ayrıca, müzayedede Arslan Kaynardağ’a ithafen imzalanan kitapların yanısıra efsanevi Yeditepe Dergisi ve Yayınevi için kuruluşundan itibaren resim-grafik tasarım çalışmaları yürütmüş olan ressam-grafiker Agop Arad‘a ithaflı kitaplar, edebiyat tarihimiz ile edebiyatın oluşturduğu dostlukları anlamak adına çoklu ve bütünsel bir önem arz ediyor. A. Arad’a ithafen imzalı eserlerin içerisinde Sait Faik imzaları son derece derinlikli ve etkileyici…

saitkaynardag

Uzun lafın kısası,  7 Temmuz 2013 Pazar Günü gerçekleşecek bu özel müzayede, kitap ve edebiyat efemerasıyla ilgilenen heveskârlar için son yılların en önemli hadisesi… Sıkı koleksiyonerlerin bu büyük müzayedeyi kaçırmamasını öneririm.

Sahicilikle
Zy

 

Hamiş: Müzayedenin çağrı metni aşağıdadır:

Değerli kitapseverler ve koleksiyoncular;

Sizleri bu hafta sonu yapılacak olan Arslan Kaynardağ Koleksiyonu Müzayedesi ile ilgi bilgilendirmek istiyoruz. Aslan Kaynardağ’ın Cumhuriyet dönemi Türkiye sahaflık geleneğinin önemli bir ismi olması dolayısıyla bu önemli müzayedeyi siz kitapseverler duyurmayı bir borç ve görev biliyoruz.. Bu önemli müzayedeyi dost ve meslektaşımız olan “Pazar Mezatı” şirketi düzenlemektedir..

Felsefeci ve sahaf Aslan Kaynardağ’ın (1923-2008) koleksiyonundan imzalı kitapları, felsefe kitapları, ve belgeleri 7 Temmuz 2013 Pazar günü müzayede yoluyla satılacak.

Beyazıt sahhaflar çarşısı’nda önceleri bir tezgahta kitapçılığı başlayan ve daha sonra dükkanında faaliyetlerine devam etmiş  olan Kaynardağ’ın felsefe, kütüphanecilik, Türk dili ve folkloru ile ilgili çok geniş çalışmaları sonucu birikmiş ve uzun süredir ortaya çıkmamış olan arşivi ve koleksiyonları nihayet kitap ve bilgi dostlarıyla buluşuyor.

Son derece nadir imzalı ve ithaflı kitaplardan felsefe arşivine, el yazısı mektuplardan fotoğraflara kadar zengin ve çeşitli bir seçki kitap meraklılarını, koleksiyonerleri ve araştırmacıları bekliyor.

Cumhuriyet dönemi tüm entelektüelleriyle bilhassa felsefecileriyle yakın ilişkisi ve dostluğu olan Arslan Kaynardağ aynı zamanda yayıncı ve yazar olarak bir çok eser vermiştir.

Arslan Kaynardağ’ın kütüphanesinde nadir eserlerin yanısıra, kendisine ithaf edilmiş ve yazar dostlarından ve kütüphanelerinden kalmış olan sıradışı kitaplar (örneğin Sait Faik’ten Asaf Halet Çelebi’ye veya Mehmet Akif Ersoy’dan Mithat Cemal Kuntay’a ithaf edilmiş kitaplar) ve çok geniş bir felsefe arşivindeki eski yazı, ve yabancı dilerdeki felsefe kitaplarının yanısıra dil ve dilbilim  konusunda başvuru kitaplar bulunmaktadır..

Müzayede 7 Temmuz Pazar Gün saat 14:00 ten itibaren Beyoğlu Rixos Pera otelinde gerçekleştirilecektir.

Tüm koleksiyon www.buyukpazarmezati.com sitesinde detaylı olarak incelenebilir. Ayrıca 28.06.2013 tarihinden itibaren Hazzopulo Pasajı 1/B adresinde müzayede gününe kadar görülebilir.  Bilgi için 0212 252 9010-0533 554 5696 numaraları arayabilirsiniz.

Librairie de Pera ekibi

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com