Ağu
23
2025
--

Uğur Yanıkel’in İLHAN BERK Çalışmaları (ve İlhan Berk’in -Yarı Saklı- Günlükleri)

Aralık 2022’de 27 yaşında vefat eden sıkı dost -ve genç yayıncı- Uğur Yanıkel‘le birlikte Uğur’un pasaj69.org adresinde kurduğu özgür yayıncılık platformu kapsamında bütünlenmiş e-kitapçıklar olarak İlhan Berk arşiv çalışmaları yayımlıyorduk.

Bu verimli gayretler süresince birçok vukuat geldi başımıza! Uğur’la birlikte İlhan Berk’in kitaplarına girmemiş dergi yazılarını ve diğer içerikleri toparlarken, yayıncılık adına çok tuhaf tavırlara/operasyonlara maruz kaldık. Ve fakat, bu maruziyetin en ince, en derin detaylarını açıklamak başka bir zamanın/hesabın konusudur. Merakla beklemenizi öneriyorum! (Önemli bir ipucu 3 Aralık 2019’da Uğur’la birlikte yazdığımız şu açık mektupta yer alıyor: “Bir Teşekkürü Çok Görmek ya da Görmezden Gelmek”)

Nihayetinde, gerçekleştirdiğimiz arşiv kazılarının içerisinde, başımıza gelen vukuatlara ve diğer her şeye rağmen “buluntu” değerini kaybetmeyen eser -Uğur’un da katkısıyla birlikte- tasarım esnasında “Yarı Saklı Günlükler” adını verdiğimiz ‘Mısırkalyoniğne ve Yugoslavya Günlükleridir. Bu günlükler İlhan Berk’in yayımlanan kitaplarında yer almıyor ve İlhan Berk’in kurguladığı şiirsel alan derinliğinin sınırlarını sezdirerek -özellikle ‘Mısırkalyoniğne’ için- ‘doğru yan okumalar’ sağlamak adına önemli işaretler taşıyor. Çünkü İlhan Berk birçok söyleşisinde ve poetika metninde, şiirinden “anlamı tam silmek” gayretinin Mısırkalyoniğne adlı eseri kapsamında zirve noktasına ulaştığını, bu gayrette en başarılı eserinin de Mısırkalyoniğne olduğunu ifade eder. ‘Mısırkalyoniğne Günlüğü’nün İlhan Berk okurunun zihnindeki ‘şiir’, ‘imge’ ve ‘anlam’ kavrayışında yeni bütünler ve yeni yaklaşımlar oluşturacağını düşünüyorum.

İyi bakışlar dilerim!

Zafer Yalçınpınar
Ağustos 2024

“Yarı-Saklı Günlükler” İLHAN BERK 
(Mısırkalyoniğne ve Yugoslavya Günlükleri)
Aralık 2016, 1. Edisyon, Tasarım: Uğur Yanıkel
Tam Metin, PDF: https://zaferyalcinpinar.com/ilhanberkgunlukler.pdf


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “İlhan Berk” başlıklı ilgilere https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.

Ağu
22
2025
--

İlhan Berk’in 2005-2006 tarihli ‘Günlükler’inden….

‘YENİYAZI’ Kültür ve Edebiyat Dergisi
Sayı:11, Güz 2011, ss. 31-37 Hazırlayan: G. Özmen
(Görselleri büyüterek okumak için üzerlerine tıklayınız…)


Hamiş: EVV3L kapsamında yer alan İlhan Berk arşiv çalışmalarına https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.

Ağu
22
2025
--

üç ilginç Turgut Uyar (ve Tomris Uyar) imzası/efemerası (görülmüştür…)

(Görselleri büyütmek için üzerlerine tıklayınız…)


Turgut Uyar Arşivi için: https://evvel.org/?s=Turgut+Uyar


Hamiş: EVV3L kapsamındaki “imzalı” ilgilerin tamamına https://evvel.org/ilgi/imzali adresinden ulaşabilirsiniz.

Ağu
21
2025
--

EVVEL DÜKKÂN açıldı…


shopier.com/evveldukkan


Koleksiyonumdan bazı eserleri (kitapları, belgeleri, efemeraları ve objeleri) “kıymet bilen” veya “kıymet veren” insanlara -yani, yeni koruyucularına- devretmeyi amaçlıyorum. Hepsi bu…—Zafer Yalçınpınar

Ağu
21
2025
--

İlhan Berk’in Defterleri’nden 2004 Tarihli Parçalar

20 Eylül 2004


“Pul Biber” Dergisi, Sayı: 6, Mart 2016, ss.30-31
(Görselleri büyüterek okumak için üzerlerine tıklayınız…)



21 Ekim 2004

Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan İlhan Berk arşiv çalışmalarına https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.

Ağu
21
2025
--

biz bir şairi şiir yazsın için evsizlikle korkuturuz dom!


Karga Mecmua, Sayı: 19, Eylül 2008
(Büyüterek okumak için görselin üzerine tıklayınız…)

EV YAPIMI
DİL YAZISI

Felsefenin önemli kilometre taşlarından biri olan Heiddeger, duygu dünyasının retorikçileriyle iddialaşmak için  “Dil varlığın evidir” tümcesini ortaya atmıştır. Bunun üzerine İlhan Berk bir şiir kitabına “Dün dağlarda dolaştım, evde yoktum” ismini koyar. Tarihin dehlizlerinden başka biri çıkıp “Dil, ev değildir; evin balkondur!” diye ifade etseydi, ona şöyle derdim;

“Dün evdeydim, balkona çıkmadım.”

Oruç Aruoba “yazmaya hazırlanmak” için  “Kapıyı içerden kilitleyip anahtarı da pencereden dışarı atmak” gerektiğini söyler. Ben de öyle yapıyorum, kısacası, okumakta olduğunuz bu satırları size evde(n)  yazıyorum.

Bugünün yaşantısını ve koşullarını düşünürsek, yazmak için üzerimize açık renk kıyafetler giyip, değişik şapkalar ve güneş gözlükleri takıp, dizüstü bilgisayarlarımızı yanımıza alıp  yeşilliklerin, çiçeklerin ve böceklerin içerisinde -etrafta bulunanların herbirinin kendini Maradona zannettiği ve tek kale futbol maçlarının oynandığı-  bir piknik ortamında ya da benzer komik koşulların (mayoların, şişme deniz toplarının filan) bulunduğu bir plajda  “sıkı eser”lerin yazılabileceğine inanmıyorum. (Üstelik, kene tehlikesi de var.) Bununla birlikte herhangi bir mağaraya çekilip, münzeviler gibi bize vahiy inmesini bekleyerek de bir yere varamayacağımız kesindir. “İşin doğrusu evde yazmaktır.” (Ev, kentin göbeğinde, köyün içinde, dağın tepesinde veya okyanusun kıyısında olabilir, fakat bunlar “yazmak” açısından birbirlerinden çokça farklı değildir. Önemli olan evde yazmaktır.)  Ayrıca, büyük yazarların çoğu  “yazmak” ile “yaşamak” durumlarını sıkı sıkıya  birbirlerine karıştırmışlardır. Zamanla, ağaca ağaç, denize deniz, göğe gök olarak bakamazlar. Yaşama -her şeye, her olaya ve herkese- “yazılacak bir şey midir?” sorusunun eşliğinde bakarlar; bu nedenle de büsbütün yaşayamazlar. Evleri de bir yaşama alanından çok bir “yazı alanı” haline gelmiştir.

Ünlü güncesinde Andre Gide, “yazı alanı” ve “yazmak” üzerine şu tip bir pusula sunar;

“Odamda alçak bir yatak, biraz dolaşılabilecek boş bir yer, dayanılabilecek yükseklikte ağaçtan yapılmış bir mobilya, dörtgen küçük bir masa, sert bir sandalye… Yazacaklarımı, yatmış bir vaziyette tasarlarım; yürüyerek düzenlerim; ayakta yazarım;  sonra da masaya oturmuş olarak kopya ederim. Bu dört vaziyet benim için hemen hemen zorunlu olmuştur(…)Odada dil kılavuzlarından başka kitaba da yer verilmeyecek. Hiçbir şey zihni çelmemeli… Odada sıkıntıyı dağıtacak tek çare çalışmak olacaktır. ”

Buna karşılık, edebiyat tarihimizde madalyalarla, evlerle, arabalarla, şölenlerle veya statükoyla değil de “sefalet”le ödüllendirilmiş sıkı bir şair olan Ece Ayhan’ın nasıl ve nerede  yazdığını düşleyelim;

“Üzerinde o eski emanet ceketle, kapısız, penceresiz, eşyasız, altı duvarlı ve sekiz köşeli odasının tam ortasında, yaşadıklarının tüm yükünü ve zamanın varlığını kanıtlayan bir bakışla, bir omzu düşmüş, yüzünün bir yarısı felçli, duruyor. Şapkası ve gözlüğü yerde, ayaklarının dibinde… Eğiliyor, şapkayı ve gözlüğü alıyor, takıyor. Gidip odanın bir “köşe”sini ziyaret ediyor, onu dinliyor. Ağzını elinin tersiyle kapayarak “köşe”nin kulağına bir şeyler fısıldıyor, tartışıyorlar, “tamam!” anlamında başını sallıyor. Ellerini cebine sokuyor ve biraz önce konuştuğu köşeye sırtını dayayarak;

Biz bir şairi şiir yazsın için evsizlikle korkuturuz dom!” diyor.”

Zafer YALÇINPINAR
“Ev Yapımı / Dil Yazısı”, Karga Mecmua, Sayı: 19, Eylül 2008


Hamiş: Z. Yalçınpınar’ın Karga Mecmua kapsamındaki yazılarının tamamına https://zaferyalcinpinar.com/kargaca.pdf adresinden ulaşabilirsiniz.

Ağu
20
2025
--

YANKI ODASI // 32. Bölüm // YAVUZ ÇETİN İLE KERİM ÇAPLI’YA SAYGI // ÖZEL YAYIN // 18 Ağustos 2025 // YouTube // Canlı Yayın Tekrarı // Zafer Yalçınpınar

Zafer Yalçınpınar‘ın YANKI ODASI şurada:
https://www.youtube.com/channel/UC9E2wBnQTNSVuDvaFfMuzOQ


Yankı Odası‘nın 32. Bölümü’nde İstanbul’un efsane rock-blues müzisyenleri Yavuz Çetin ve Kerim Çaplı‘yı saygıyla andık. Özellikle, 1990’ların sonu ile 2000’lerin ilk yıllarına dair Kadıköy gece hayatı (Shaft sahnesi) kapsamında çeşitli hikâyeler/tanıklıklar/tripler paylaştık…

Kerim Çaplı Band’in Shaft Sahnesi’ndeki
Canlı Performans Şarkı Listesi , 2001
(Kerim Çaplı’nın kendi elyazısıyla…)

Yavuz Çetin Arşivi: https://evvel.org/ilgi/yavuz-cetin
Kerim Çaplı Arşivi: https://evvel.org/ilgi/kerim-capli


33. Bölüm’ün yayın tarihine/saatine ilişkin bilgiler/güncellemeler/değişiklikler için lütfen sosyal medya hesaplarımızı takip ediniz. (instagram: @evvelfanzin twitter: @calmayan)

ya da Yalçınpınar’ın YouTube Kanalı’na abone olunuz:
https://youtube.com/@zaferyalcinpinar


Hamişler:

1/ Yalçınpınar’ın kendisiyle konuşmalarının tümü şurada: https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar

2/ Yalçınpınar’ın özgeçmişine ve tüm kitaplarına (pdf olarak) şu adresten ulaşabilirsiniz: https://zaferyalcinpinar.info

Ağu
20
2025
--

Fenerbahçe Tarihi’nde Santrfor Yaşar Yalçınpınar’ın Golleri, Maçları ve Önemi…

Fenerbahçe Spor Kulübü’nün efsanevi formasını hakkıyla taşımış futbolculara dair en ilginç tarihsel yazılar, efemeralar, buluntular ve araştırmalar Fenerbahçe Tarihi adlı web sitesinde yer alıyor…

Büyükamcam Yaşar Yalçınpınar‘ın (d. 1914- ö. 1998) forma giydiği maçları, skorları, attığı golleri, maçlara dair gazete kupürlerini, yorumları ve özellikle de Galatasaray’a karşı oynadığı maçlardaki başarılarını içeren kapsamlı bir inceleme yazısı yayımlandı. Futbol tarihimiz -ve aslında, FB-GS ezelî mücadelesi- için önem taşıyan 22 Mayıs 2020 tarihli bu incelemenin tam metnini aşağıdaki bağlantıdan okuyabilirsiniz:

https://fenerbahcetarihi.org/2020/05/22/fenerbahcenin-santrforu-yasar-yalcinpinar/

Fenerbahçe Tarihi ekibine bu özenli çalışması için çok teşekkür ederim.

Zafer Yalçınpınar
23 Mayıs 2020


(…) 6 Haziran 1937 tarihinde Fenerbahçe Spor Kulübü, Kadıköy’de 29. kuruluş yıldönümünü kutluyordu. Sporcuların resmî geçidinden sonra, ilk olarak Fenerbahçe-Güneş tekaütleri maçı oynandı, sonra da Fenerbahçe birinci takımı Rapid Wien ile karşılaştı… Aynı saatlerde İstanbul’un Avrupa yakasında Taksim Stadı’nda ise Ankaragücü, Galatasaray ile maç yapıyordu. Yaşar Yalçınpınar’ın hat-trick yaptığı bu müsabaka için mikrofonlarımız Akşam gazetesinde…

Bu hafta millî kümenin yegane maçı olan Galatasaray-Ankaragücü karşılaşması dün iki-üç bin seyirci önünde Taksim Stadı’nda oynandı.

Galatasaray takımı şöyle idi:
Sacid, Reşat, Lütfi, Ekrem, Hayrullah, Suavi, Necdet, Eşfak, Süleyman, Haşim, Bülent

Ankaragücü de en kuvvetli şeklini muhafaza ediyordu.

Dördüncü dakikada Ankaragücü sol açığı Hamdi’nin şandellediği topu karşılamak üzere çıkan Sacid, Galatasaray kalesini boş bıraktı ve top Güc’ün en tehlikeli muhacimi Yaşar’a geçince Lütfi de boş kaleye geçti. Yaşar topu kaleye gönderdi ve Lütfi eliyle tutmak mecburiyetinde kaldı. Bu suretle penaltıdan Ankaragücü ilk dakikalarda birinci golünü (Şükrü) yaptı.

Bu devrede maç hemen hemen mütevazin oldu, fakat Galatasaray muhacimleri hayli beceriksizlikler yaparak mühim fırsatlar kaçırdılar. O kadar ki kırk dördüncü dakikada Ankaragücü aleyhine verilen penaltıyı bile gole çeviremediler. Devre 1-0 Ankaralılar lehine bitti.

İkinci devre başında Güçlüler, Galatasaray’ın üstünlüğünü bertaraf etmeye muvaffak oldular. Galatasaray kalesinin üst üste tehlikeli ziyaretlerine maruz kaldığı görülüyordu. Nitekim Yaşar 17. ve 18. dakikalarda birbiri arkasına iki gol çıkararak takımını 3-0 galip vaziyete çıkardı.

Galatasaraylıların artık muhakkak bir mağlubiyeti kabul edecekleri tahmin edilirken sarı kırmızılılar yeniden hücuma geçtiler ve 20. ve 21. dakikalarda iki gol çıkardılar.

Maç en heyecanlı safhasına girmişti. Galatasaraylılar bir gol daha çıkararak beraberliği kurtarmak için çabalıyorlardı. Muhakkak bir galibiyeti tehlikeye düşüren Güçlüler de yeniden bir sayı çıkarmak için uğraşıyorlardı. Güçlüler bu mücadeleden galip çıktılar. Yaşar, 31. dakikada bir gol daha atarak kati şeklini verdi ve Güçlüler sahadan 4-2 Galip çıktılar. (…)


(…) Altıncı dakikada Ali Rıza topu uzaktan Galatasaray kalesine doğru ortaladı. Lütfi kale önüne düşen topu güzel bir degajmanla uzaklaştırdı. Top santraya doğru ilerlemiş olan Yaşar’ın önüne düştü. Yaşar’ın da Galatasaray kalesine kadar inen uzun bir şandelini görüyoruz. Osman kaleden çıkarak bu şandeli yumrukla uzaklaştırdı. Akını gayet iyi bir şekilde takip eden Mehmet Reşat topu havadan kalenin önüne doğru vurdu. Santrfor Yaşar yakaladığı topu yerden Galatasaray kalesine gönderdi. Lütfi ile Osman aynı zamanda plonjon yaptılar. Lütfi’nin hareketi kaleciyi şaşırttığı için Osman topu tutamadı. Yaşar’ın ikinci bir sol şutu yerden ağları buldu. (…)


Santrfor Yaşar Yalçınpınar‘ın maçlarına ve gollerine dair gerçekleştirilen incelemenin tam metnini https://fenerbahcetarihi.org/2020/05/22/fenerbahcenin-santrforu-yasar-yalcinpinar/ adresinden okuyabilirsiniz. (Pdf biçemindeki dokümanı da şu adresten indirip arşivleyebilirsiniz: https://evvel.org/yasaryalcinpinarfbtarihi.pdf


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Fenerbahçe Spor Kulübü” başlıklı ilgilere https://evvel.org/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden, “Yaşar Yalçınpınar” arşivine ise https://evvel.org/ilgi/yasar-yalcinpinar adresinden ulaşabilirsiniz.

Ağu
19
2025
--

Koç Spor bir tuhaf başarı(!)nın daha mimarı oldu! (Yazıklar olsun…)(28 Ağustos 2025)


OPTA verilerine göre, Kerem Aktürkoğlu, Şampiyonlar Ligi tarihinde (ön elemeler ve grup aşaması) yabancı bir takımın formasıyla bir Türk takımına gol atan ilk Türk oyuncu oldu.”

Ayrıca bkz: https://www.milliyet.com.tr/skorer/fenerbahce-sonrasinda-portekiz-basininda-manset-kerem-akturkoglu-milyonlara-bedel-7435005


Ve… Koç Spor yönetimi bir tuhaf başarı(!)nın daha mimarı oldu!
YAZIKLAR OLSUN!


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Fenerbahçe başlıklı ilgilere https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden ulaşabilirsiniz.

Ağu
19
2025
--

Üzülmeyin, yakında Fenerbahçe efsanesinin ruhu Koç Spor’dan kurtulacak ve yeniden -küllerinden- doğacak!

Fenerbahçe-Beşiktaş maçına giden gerçek Fenerbahçeli’lerin üzülmesine hiç gerek yok… Ama tabiî, bugün (4 Mayıs 2025) çoğunluğu statta bulunan, bir şampiyonluğun daha kaybedilişine tanıklık eden ve Haziran 2024 kongresinde Ali Koç’a oy veren 16.900 küsur stajyer Koç Spor’lu derinden üzülerek hakikati görmeli artık…

Olan biten şey şu: Ali Koç’un ve taifesinin hayalindeki ‘endüstriyel futbol hamlesi’ bugün bir şampiyonluk daha kaybetti. Defalarca dile getirdiğimiz “çürük kaya” teorisine bir çentik daha atıldı… Bütün hikâye budur!

Üzülmeyin, yakında Fenerbahçe efsanesinin ruhu Koç Spor’dan kurtulacak ve yeniden -küllerinden- doğacak! Kimse kusura bakmasın: Ali Koç ve taifesinin başarısızlığı yıllardır zirveden zirveye koşuyor: Mevcut rezalet “Ağrı Dağı” gibi apaçık ortada… Delfi kâhini olmaya gerek yok.

Sahicilikle,
Zafer Yalçınpınar
Sicil No: 15037, Üyelik Tarihi: 2006


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Fenerbahçe Spor Kulübü başlıklı ilgilere https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden ulaşabilirsiniz.

Ağu
18
2025
--

Söyleşi: Sait Faik’e dair, Sait Faik’in İstanbul’u… (İLHAN BERK, 2002)

‘YENİYAZI’ Kültür ve Edebiyat Dergisi, Sayı:11, Güz 2011, ss. 44-48
(Görselleri büyüterek okumak için üzerlerine tıklayınız…)


Hamişler:

1/ Bkz: İlhan Berk’in Çeşitli Söyleşileri Hakkında Açıklama
(Zafer Yalçınpınar, 17/8/2024)

2/ EVV3L kapsamında yayımlanan İlhan Berk arşivine
https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden, Sait Faik arşivine ise
https://evvel.org/ilgi/sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz.

Ağu
17
2025
--

Video: İLHAN BERK’İN POETİKASI (Zafer Yalçınpınar anlatıyor…) (13 Ağustos 2024)

Bu videonun çekimine hazırlanırken arşivimin dehlizlerinde yeni gezintiler yapmak zorunda kaldığımdan, İlhan Berk’e dair bazı öğeleri tekrardan irdeleme fırsatı buldum. Böylece, İlhan Berk’in söyleşilerinin bütünlendiği kitaplarda yer almayan çeşitli buluntu parçalarının yeni bir efemeratik araştırma alanı oluşturduğunu fark ettim. (Bkz: İlhan Berk’in Çeşitli Söyleşileri Hakkında Açıklama)

İlhan Berk’in ‘dışarda bıraktığı’ söyleşiler, Türk Şiiri’nde temel problematik olarak anılan birçok konuya ve ‘şiir dili’ne dair müthiş söylemler, önemli odaklar ve pratik çözümler sunuyor.

Zafer Yalçınpınar
13 Ağustos 2024


İLHANBERKİĞNE, Zafer Yalçınpınar
UPAS Yayın/Anlatı, Ağustos 2018, 20 Sayfa
Okumak için: upas.evvel.org/ilhanberkigne.pdf


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan İlhan Berk arşiv çalışmalarına https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.

Ağu
16
2025
--

2024: DİĞER VİDEOLAR/ANLATIMLAR (Ece Ayhan, İlhan Berk, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Upas Yayın)

2024 yılından özel çekimler…


ECE AYHAN KİMDİR? (Temmuz 2024)


İLHAN BERK’İN POETİKASI (Ağustos 2024)


FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA VE ŞİİR EVRENİ (Ekim 2024)


UPAS YAYIN’A DAİR (Ağustos 2024)


Hamişler:
1/ Yalçınpınar’ın YouTube Kanalı’na abone olunuz: https://youtube.com/@zaferyalcinpinar

2/ Yalçınpınar’ın kendisiyle konuşmalarının tümü şurada: https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar

3/ Yalçınpınar’ın özgeçmişine ve tüm kitaplarına (pdf olarak) şu adresten ulaşabilirsiniz: https://zaferyalcinpinar.info

Ağu
09
2025
--

Atölye Kafası’nda Şiir Gecesi’nde… (8 Ağustos 2025)

8 Ağustos 2025 Cuma akşamı, İstanbul’un tarihi ve kültürel dokusuyla öne çıkan Cibali semti, edebiyatseverleri unutulmaz bir şiir gecesinde bir araya getirdi. Banliyö Sanat tarafından düzenlenen geleneksel şiir buluşmaları, bu kez Cibali’nin en özgün mekânlarından biri olan Atölye Kafası’nda gerçekleşti. Etkinlik, şair ve yazarların yanı sıra sanatseverlerden oluşan geniş bir dinleyici kitlesini ağırladı. (…)

Geceye dair detaylar ve anlatımın tamamı şurada: https://banliyo.org/cibalide-edebiyat-ruzgari-siir-atolye-kafasinda-bulustu/ (Özel teşekkürler: Azimet Avcu & Ozan R. Kartal)

Tem
31
2025
--

BLUE (2017) (Yavuz Çetin & Kerim Çaplı Belgeseli) (YouTube, full izle, 98 dk.)

Blues türünün bu topraklardaki en önemli temsilcilerinden Blue Blues Band’in hikâyesini dinlemek, trajik şekilde hayata veda eden iki ismin, Yavuz Çetin ve Kerim Çaplı’nın yaşamlarına yakından bakmak anlamına geliyor. Röportajlar ve arşiv görüntüleriyle müzik tarihimizde etkileyici bir yolculuk…

Belgesel, 90’ların Türkiye’deki sosyo-kültürel yapısını ve  ruhunu yansıtması bağlamında, odağa aldığı müzisyenlerin eserleriyle ve dünyayla kurdukları ilişkileri temelinde önemli ve derin referanslar içeriyor. Belgeselde  kimlerle röportaj yapıldığına dair: Akın Eldes, Ayhan Sayıner, Aylin Aslım, Barış Özgen Şensoy, Batu Mutlugil, Batur Yurtsever, Bobby Dick, Burak Güngörmüş, Bülent Özdemir, Cenap Oğuz, Cenk Taner, Çağlan Tekil, Defne Halman, Demirhan Baylan, Deniz Arcak, Didem Berkes, Dom DoMieri, Ekrem Özkarpat, Emre Noyan, Ercan Saatçi, Ercüment Vural, Erkan Oğur, Esra Uygun, Fethi Taner, Galip Tekin, Gerhard Joost, Göksel, Gültekin Kaçar, Gür Akad, Güven Erkin Erkal, İskender Paydaş, Jake Gerber, Mehmet Demirdelen, Melis Danişmend, Metin Kalaç, Mine Erkaya, Murat Beşer, Murat Meriç, Nejat İşler, Ömer Ahunbay, Özlem Kumrular, Perin Konyalıoğlu Erk, Selim Öztürk, Sunay Özgür, Sururi Demirtaş, Taner Öngür, Tanju Eksek, Tarkan Mumkule, Taylan Dedeoğlu, Teoman, Volkan Başaran, Volkan Öktem, Zafer Yalçınpınar, Zafer Şanlı.  Popüler isimlerin de içinde yer aldığı uzun listede Çetin ve Çaplı’ya dair düşüncelerle 90’ların evreninde gezineceksiniz.

Yönetmen: Mehmet Sertan Ünver
Senarist: Mehmet Sertan Ünver, Suzan Güverte
Görüntü Yönetmeni: Nil Kara, Gökhan Kalan
Kurgucu: Mehmet Sertan Ünver
Yapımcı: Suzan Güverte
Yapım Şirketi: Güverte Film


Hamiş: EVV3L kapsamında yer alan Yavuz Çetin arşivine https://evvel.org/ilgi/yavuz-cetin adresinden, Kerim çaplı arşivine ise https://evvel.org/ilgi/kerim-capli adresinden ulaşabilirsiniz.

Tem
30
2025
--

SABRIN SONU (Gürkan Şakrak)


SABRIN SONU

Sosyalistler ve devrimciler tarihe işçi sınıfı gözüyle bakar ve ona göre olguları ve olayları yorumlar. Futbol taraftarlığı ise genelde çocukluk anılarıyla şekillenir. Ben Fenerbahçeli anne ve babanın çocuğu olarak dünyaya geldim. Benim çocukluğumda futbol maçları devlet kanalı Trt’de ücretsiz yayınlanırdı. Dolayısıyla maç zamanları yoksul veya zengin herkesin evinde aynı kanal açık olurdu. Babamın futbol merakı nedeniyle ve çoğunlukla Fenerbahçe maçları izlenince sarı lacivert renklere bağlanmam da çok zor olmadı. Dayım Galatasaray taraftarıydı. Türlü hediyeler ve telkinlerle beni Galatasaray taraftarı yapmaya çalışdıysa da başarılı olamadı. Özellikle 1988-89 sezonunda Veselinoviç liderliğinde elde ettiğimiz şampiyonluk benim Fenerbahçeliliğimi de perçinleyen olay olmuştur. Çocuklar onları sevindiren, mutlu eden şeylerin peşinden giderler, onlara sarılırlar. Bu gözle günümüze baktığımızda Fenerbahçeli çocukların azalmasını anormal karşılamamak gerekir. 

90’lı yıllarda hayatımıza şifreli ve ücretli TV kanalları girdi ve maçları izlemek için para ödemek zorunda kaldık. İşçi baba ve oğlu olarak tabi ki yayıncı kuruluşa para vermek yerine kahvehanelerde maçları izlemeye başladık. Hatta komşumuzun yardımıyla bir dönem bilgisayar üzerinden maçları kaçak izlemeyi de başarmıştık. Gel zaman git zaman Fenerbahçe başarılı da olsa, yenilse de onu desteklemeye devam ettim. Taraftar olmuştuk bir kere. Futbola ilgimin azaldığı dönemler çok oldu bunca yıl içinde. Ama hiçbir dönem şu an içinde yaşadığımız dönem kadar kendimi futbola uzak hissetmedim. Bu sezona kadar bir şekilde heyecan yaratmış olan Fenerbahçe özellikle 2025 yılının Temmuz ayını bitirdiğimiz an itibariyle bende hiç bir heyecan yaratamadı. Transferlerin yetersizliğinden bağımsız, geçtiğimiz günlerde toplanan Divan Kurulu’ndaki ayrışmış görüntü kalan az heyecanın da üzerine son toprağı serpti. Ve bugün izlediğimiz sponsorluk anlaşması imza töreni. 

Fenerbahçe de diğer büyük kulüpler gibi kapitalizm koşulları altında şirketleşmiş, futbolun ruhunu öldüren para çarkının içine düşmüş bir kulüp. Bu nedenle hayatta kalabilmesi ve UEFA’nın katı mali kurallarına direnebilmesi için sponsorluk anlaşmaları yapmak zorunda. Ama bu seferki bana daha farklı geldi. Belki de yılların başarısızlığı nedeniyle oluşan psikolojik bunalımın da etkisi olabilir. Türkiye’de henüz hiçbir yatırımı olmayan ABD menşeeli bir şirket, Fenerbahçe stadının isim ve Avrupa maçlarında forma göğüs sponsoru oluyordu. Üstelik Türk futbol tarihinin en büyük sponsorluk anlaşması ile. İmza töreninde firmanın CEO’su bu imzanın kendi markası için Türkiye’ye çeşitli sektörlerde girişi için bir öncülük taşıdığını belirtiyordu. Cumhurbaşkanı’nı öven sözlerle devam eden konuşmasından bir gün önce de soluğu Cumhurbaşkanı’nın yanında almıştı. Zeki olan ve biraz sorgulayıcı bakabilen herkes bunun sadece bir sponsorluk anlaşması olmadığını anlayacaktır.

Çocukluğumun işçi, emekçi ruhu geçtiğimiz 30 yılda sürekli törpülenirken, Fenerbahçe’nin bunca transfer, teknik adam değişikliği, mali anlaşmalar, hisse satışlarına ragmen başarısız bir 10 yıl geçirmesi ruhumu karartıyordu. Fenerbahçe’nin sahibi her zaman taraftar olmuştur. Ne kongre ne de başkanlık koltuğu Fenerbahçe’yi temsil için yeterli değildir. Mesut Yılmaz döneminde hükümeti değiştiren, İnönü stadında deplasman yasağını yıkan, 3 Temmuz’da “klima satın onu alalım” diyen bir taraftar bu. Başkanlar, yönetim kurulları, sponsorlar gider taraftar kalır. Güneşli günleri de taraftarlar getirecektir. Ancak doğrusunu söylemek gerekirse bu Fenerbahçe’ye sabretmek çok zor. Taraftarın sabrıyla oynayan, karşılığını elbet bir gün alacaktır.

GÜRKAN ŞAKRAK
30 Temmuz 2025

Kaynak: https://x.com/DevFenerbahce1/status/1950531174218051650


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Fenerbahçe Spor Kulübü başlıklı ilgilere https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden ulaşabilirsiniz.

Tem
26
2025
--

FENERBAHÇE İÇİN ERKEN SEÇİM!


Gerçek Fenerbahçe’liler olarak gittik noterden beyanımızı verdik. Mesajımız net: Ali Koç’a güvenmiyoruz, inanmıyoruz! Ali Koç ile rantçı şürekasını kulübümüzde  istemiyoruz.


Fenerbahçe Spor Kulübü‘nün kongre üyesiysen imza kampanyası
sürecini tamamlayıp Fenerbahçe’yi başarısız Ali Koç ve
başarısız şürekasının işgalinden kurtarabilirsin!


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Fenerbahçe Spor Kulübü başlıklı ilgilere https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden ulaşabilirsiniz.

Tem
20
2025
--
Tem
19
2025
--

Bir yapay zekâ deneyi: “SANMIYORUM!” (Zafer Yalçınpınar)

Soyut Dergisi, Sayı: 73, Kasım 1974, s. 96
(Görseli büyütmek için üzerine tıklayınız…)

Bir yapay zekâ deneyi: “SANMIYORUM!”

1974’te Soyut Dergisi’nde yayımlanan -yukarıda gördüğünüz- ticari reklam kupürünün tasarımsal estetiğini düşünürsek şiir kitabı yayıncılığında ve edebiyat dergiciliğinde her şeyin 1970’lerde -2000’lere göre- çok daha organik olduğunu -yapaylaşmadığını- fark ederiz. 

Sizce şimdilerde -2025’in ânlarında- durum nasıl… Yapay zekânın asistanlığında bu örnekteki (kupürdeki) estetik yaklaşımın tazeliğini ve doğallığını bulmak mümkün olacak mı? Sanmam. Bence -üstelik de siyah beyaz olarak- bu örnekteki neonsu duyguyu verebilir mi -verebilecek mi- izleyiciye yapay zekâ? Sanmam. (Analojik ve anakronik olarak Nâzım Hikmet -bir kez daha- sormalı bence: “Mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?”) 

Ve fakat, belki de bu yazıdan -ve deneyden- sonra -birilerine asistanlık eden- yapay zekânın makineleşmiş zihni bu durumu da öğrenecek, kodlayacak, arşivleyecek ve kendini daha da geliştirmeye çalışacak! Misal; “neonlaştırma” diye arayacak geçmiş arşivinde veya hızlıca benzer fontlar oluşturup tasarım deneylerine girişecek! İşte asıl acı olan kısım da budur bence: Diğer her alanda olduğu gibi kendi insani elimizle/zihnimizle bilgi/yaklaşım veya nedensellik sunarak mühendislerin ‘altın rengine boyanmış vahşi kapitalizm icatları’na yenik düşeceğiz gene! 

Şurası kesin: 2025’in tüm ânlarında (dünyayla birlikte güneşin etrafındaki 46. dönüşümü tamamladığım şu günlerde) Beckett gibi ‘daha iyi yenil’ demek gelmiyor içimden! Geleceğini de sanmıyorum! 

Zafer Yalçınpınar
Temmuz 2025 


Önemli Not/Devamı: Bu düşüncelerle yazıyı kaleme aldıktan sonra bir deneye giriştim; X üzerinde Grok’a ve sonrasında Android işletim sistemi üzerinde chatGPT’ye çeşitli komutlar vererek -ne istediğimi anlatmaya çalışarak- kupürü tekrardan yapay zekânın tasarlamasını istedim. Sonuçlar çok ilginçti, yapay zekâ olumlu sonuçlar elde edemiyordu -hatta önce ne istediğimi anlamadı bile- ve fakat ‘olumlu sonuçlar elde edemediğini biliyor’ ve öğrenmeye -denemeye- devam ediyordu. Bu süreç kapsamında X/Grok ve chatGPT’de yapay zekâ ile yazışmalarımın ekran görüntülerini aşağıda paylaşıyorum. (Görüntüleri büyütmek için üzerlerine tıklayın…)



Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Ece Ayhan başlıklı ilgilere https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz.

Tem
18
2025
--

Bir Dünya, Edebiyat’ta; Zafer Yalçınpınar

Martı Medya Grubu tarafından yayına sunulan ve Sabri Ejder Öziç‘in hazırladığı ‘Bir Dünya, Edebiyat’ programına konuk oldum. (Yayın Tarihi: 18 Temmuz 2025)


Hamişler:

1/ Yalçınpınar’ın kendisiyle konuşmalarının tümü şurada: https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar

2/ Yalçınpınar’ın özgeçmişine ve tüm kitaplarına (pdf olarak) şu adresten ulaşabilirsiniz: https://zaferyalcinpinar.info

Tem
17
2025
--

Nâzım Hikmet ve Fenerbahçe

1931 yılında Nâzım Hikmet, Yeni Gün Gazetesi’nde çıkan “Ben” müstearlı ilk köşe yazısını Fenerbahçeli olmaya dair yazıyor: “Fener’e kanımın kaynamaya başlaması başka sebepten… Sporda da olsa, halka dayanalım vatandaşlar! Halk, kapılarımızı geniş açalım iki gözüm…”


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Fenerbahçe Spor Kulübü başlıklı ilgilere https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden ulaşabilirsiniz.

Tem
12
2025
--

Cezaevinde Ece Ayhan tarafından İlhan Berk’e yazılmış iki mektup… (1969)

Cezaevinde Ece Ayhan tarafından İlhan Berk’e yazılmış iki mektup… (1969)
Ece Ayhan, “Hoşça Kal -İlhan Berk’e Mektuplar”, 3. Baskı 2019, ss.7-8
(Mektupları büyüterek okumak/incelemek için üzerlerine tıklayınız.)


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Ece Ayhan arşivine https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden, İlhan Berk arşivine ise https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.

Tem
07
2025
--

Biyografi / Portre: ECE AYHAN (Sıddık Akbayır)

“Otuz İki Kısım Tekmili Birden
ECE AYHAN”
Sıddık Akbayır
Ekim 2024, 35 Sayfa
okumak için: https://upas.evvel.org/32eceayhan.pdf


Sıddık Akbayır, hazırladığı biyografi ve portre çalışmalarıyla yakın dönem edebiyat tarihine çözümleme-karşılaştırma açısından en çok katkıyı sağlayan araştırmacılardan biridir. Akbayır’ın 2008 yılında Ece Ayhan’a dair kaleme aldığı ve çeşitli şiir mecralarında yayımlanan sıra dışı portre çalışmasını -gözden geçirilmiş olarak, bir kez daha- okurun ilgisine sunmaktan mutluluk duyuyoruz.


Hamiş: “Sıkı şiire öncelik vermek” ve “imgelemin özgürleşmesini sağlamak” amacıyla dijital yayıncılık serüvenine başlayan UPAS Yayın‘ın tüm kitaplarını upas.evvel.org adresinden ücretsiz olarak okuyabilirsiniz.


EVV3L’in Ece Ayhan Arşivi
https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan
https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan/page/2
https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan/page/3
https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan/page/4
https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan/page/5
https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan/page/6
https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan/page/7
https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan/page/8
https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan/page/9
https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan/page/10
https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan/page/11
https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan/page/12
https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan/page/13

Tem
05
2025
--

Ortak Hayal Sergisi’nden Görüntüler (Nâzım Hikmet Kültür Merkezi, Kadıköy)

3 Haziran 2025’te Kadıköy, Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde açılışı gerçekleşen Ortak Hayal Sergisi, Nâzım Hikmet’in etrafında kurulan, sadece onun düşünsel etkisiyle değil; doğrudan dostluk, yoldaşlık, tartışma ve üretim ilişkileriyle şekillenen kültürel evrenin izini sürüyor…


Görselleri büyütmek için üzerlerine tıklayın…



Sergiye dair detaylı bilgilere https://haber.sol.org.tr/haber/nazimin-62-olum-yildonumunde-sergi-ortak-hayal-398777 adresinden ulaşabilirsiniz.


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Nâzım Hikmet ilgilerine https://evvel.org/ilgi/tas-ucak adresinden ulaşabilirsiniz.

Tem
04
2025
--

Sahici aydın: Nihat Genç, vefat etti…

Nihat Genç (1956-2025)


Cumhuriyet modernitesinin yarattığı sahici aydın ve onurlu yazar Nihat Genç vefat etti. Genç, 1990’lı yıllardan günümüze yazın ve düşün dünyasının her alanında eşsiz çalışmalar gerçekleştirdi, siyasal alanda da küreselci neoliberal odaklarla son nefesine kadar mücadele etti. Müthiş üzgünüm. Hakkını helal et bize Nihat Genç… (Zy)


Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com