Kas
20
2016
0

“Oktay Rifat’ın Önemi” (Z. Yalçınpınar)

Oktay Rifat’ın poetikasındaki alan derinliğinin, Garip ve İkinci Yeni şiir akımları arasında hareketlenen bir bağlaç bölgesi oluşturduğunu -ki Cemal Süreya bunu bir tür ters ama yadsınamaz eklemler bütünü olarak görür- sezmemden sonra, Oktay Rifat’in önemi daha da belirginleşti. Zaten bugün, sıkışmış, hem kültürel, hem de imgesel açıdan “hareket alanı daralmış” beylik bir edebiyat ortalığının vasatî havasını -şiir ödülleri, antolojiler, kitap tanıtım dergileri, edebiyat etkinlikleri ve mağaza vitrinleri gibi hileli enstrümanlar aracılığıyla kandırılan- heveskâr bir kitle içine çektikçe, yani edebiyat ortalığı dediğimiz ortalama, işbu “verili vasat” havayı kabul edip hileli bir suhuletin pürüzsüz ezber alanına yerleştikçe, Oktay Rifat gibi poetik açıdan üssel başarılar elde etmiş, yani imgelemin doruklarına temas etmiş şairlerin önemi daha da artıyor. İkinci Yeni’nin de öyle…

Tıpkı İkinci Yeni akımının sürekli genişleyen ve geleceği belirleyen şiirsel bir devinimi daha yukarılara taşıması gibi Oktay Rifat’in şiirleri de “imgesel parlaklık(kontrast)” diyebileceğim üssel bir dil kurarak geleceğe uzanmaktadır.

Oktay Rifat poetikasının bu etkili yürürlüğünün zirve(peak) noktasını “Perçemli Sokak” (Yeditepe Yayınları, 1956) adlı şiir kitabında görüyoruz. İkinci Yeni şairlerinin “ivedilikle, bir gecede” yazıldığını varsaydığı Perçemli Sokak’ta kendisini gösteren “imgesel parlaklık” son derece etkilidir, etkisini hâlen sürdürmektedir. İkinci Yeni taifesi bu aşkın etkiyi bir tür “apansız oluşum, otomatik yazım” sanmışlar ya da öyle olmasını umut etmişlerdir.

Oktay Rifat poetikasının etkili yürürlüğünün başlangıcını ise “Aşaği Yukari” (Yeditepe, 1952) olarak kabul edebiliriz. (Bir not; İkinci Yeni’nin bitmeyecek serüveninin, yani “Sirkeci’de inmedikleri” serüvenin başlangıcı da 50’li yılların tam ortasına tekabül etmektedir.) 1970’li yıllara gelindiğinde bazı konuşma ve söyleşilerinde -kısık sesle ve satır aralarına sıkışsa da- İlhan Berk ve Ece Ayhan, Oktay Rifat’in İkinci Yeni’den olmadığını, daha doğrusu Oktay Rifat’ın İkinci Yeni’den uzak bir gerçeküstü dili benimsediğini kesinlik içeren bir tavırla söylüyorlar. Ama “görünüm” hiç de öyle değildir. Evet, İkinci Yeni, -tüm zamanlarını, hatta bugününü de düşünerek söylüyorum- özellikle de Edip Cansever ve Cemal Süreya şiirlerinde olduğu gibi tanınırlığı yüksek cihetinde, Oktay Rifat’ın Perçemli Sokak’la zirveleşen poetikasından daha konvansiyonel(uzlaşımcı) bir dille yürümüştür. Ancak, Turgut Uyar, İlhan Berk ve Ece Ayhan’ın oluşturduğu diğer cihette -ve bu cihetin özellikle 50’lerdeki eserlerinde- ise uzlaşımcı diyebileceğimiz alanın çok daha dar, yani Oktay Rifat’ın imgelemine -“icat ettiği gerçeğe”-, Perçemli Sokak’a çok yakın olduğunu fark ediyoruz. Bu yakınlık özellikle de İlhan Berk’in yaşamı ve eserleri için geçerlidir.

İlhan Berk’in tüm yaşamı boyunca dillendirdiği “Anlamsızlığın Anlamı” çeşitlemesinin erken bir özdeşini Oktay Rifat’ta görürüz. Bu açıdan “Perçemli Sokak”ın önsöz yazısı en önemli metindir. Söz konusu dönemde -herkesten önce, ilkin- Oktay Rifat çeşitli çevrelerce yadsınmaktadır. Garip akımını terk ettiği nokta/zaman da budur. Örneğin, Melih Cevdet Anday tüm yazın hayatı boyunca -gerek edebiyat dergilerinde, gerekse de köşe yazılarında- Garip şiirinin “düşünce”den yola çıktığını ve pür düşünceyle biçimlendiğini, düşünsel bir gücü olduğunu, bunu da dilsel serbestisinden aldığını iddia etmiştir. Fakat, yeni zamanlarda -20. yüzyılın başlarından itibaren- kültür, politika ve retorik endüstrisinin eline mahkûm edilen “düşünce” ve “akıl”, hiçbir zaman pür bir şiirselliğin geleceğe uzanan birincil unsuru olamamıştır. Zaten, “kullandığı nedensellikler” ve mantıksal zincirler bu geleceğe elvermez. Oktay Rifat, 50’li yılların sonuna doğru “Esi” ve “Yeditepe” dergilerinde kaleme aldığı birkaç yazısında, şiirdeki “Akıl” ve “Anlam” bileşenlerini Henri Bergson’un sezgisellik kuramı kapsamıyla eleştirir, bu iki bileşenin poetikayla olan ilişkisinin birincil olmadığını açık açık ifade eder:

(…)Bizde anlamsız şiir deyince, bir şey söylemeyen, bir şey anlatmayan şiir sanılıyor. Olur mu öyle şey! Bir şey anlatmamanın en kestirme yolu susmaktır. Her ağzını açan, ister istemez, bir şey anlatmak sorumluluğunu yüklenir. Anlamsız şiir, bir şey anlatmamak şöyle dursun, bize anlamlı şiirin anlatamadığı şeyleri anlatıyor, bizi insandan uzaklaştırmak şöyle dursun, bize insan gerçeğinin, dış gerçeğin ta kendisini vermeye çalışıyor. Bugünkü şiir, gerçeği yakalamak peşindedir. Diyeceksiniz ki gerçeğe ulaşmanın bir yolu var, o da akla başvurmak. Bilim için belki doğru olan bu söz, şiir için doğru değildir. Çünkü şiirin aradığı, gerçeğin başka bir yönüdür. Şiir, gerçeği, heyecan veren yönüyle arıyor.(…)Bugünkü anlamcılar da bir bakıma gerçeküstücüler gibi yanılıyor, bilimsel bilgiyle, şiirsel bilgiyi birbirine karıştırıyorlar, bu iki kolu ayırt etmek istemiyorlar. Georges Mounin adındaki eleştirmeci, şiirsel bilgiyi, heyecana dayanan bilgi (connaissance émotionnelle) olarak tanımlıyor. Gerçek karşısında duyulan heyecan şiirin konusudur. Eski şair, bu heyecanı duyuma aykırı bir şekilde aklında dondurarak, akıl yoluyla anlatırdı. Bugünkü şair bu heyecanı gene aklın ışığında, ama aklın dışından, daha canlı, duyuma daha yakın olarak vermeye çalışıyor.(…)Gerçeğe ışık tutmakta gösterdiği başarı yeni şiirin erdemlerinden biri.(…) (Oktay Rifat, Yeditepe Dergisi, 8 Aralık 1958)

(…) Arı hareket (mobilité pure), arı süreklilik (continuité pure), canlının yaratıcı gelişimi (évolution créatrice) akla sığmaz. Aklın süreklilik, hareket dediği şey, ister istemez, sinema şeridindeki süreklilik gibi, birbiri ardına dizilen hareketsizliklerden meydana gelir. Aklın canlı cansız, gerçeği bütünüyle kavraması için, içgüdünün gelişmesinden meydana gelen sezgi  (intuition) ile tamamlanması gerekir. (…) Bergson, içgüdüyle ilgili düşüncelerini şu cümle ile özetliyor: “öyle olaylar vardır ki, yalnız akıl arayabilir bunları, ama kendiliğinden bir türlü bulamaz, yalnız içgüdü bulabilir, ama içgüdü de hiçbir zaman arayamaz.” (…) Duygu, akıl dışı bir olaydır. Bilinir, duyulur, ama anlatılmaz. Fransızca deyimiyle intelligible değildir, anlama sığmaz. Ama şu var ki, şairler, duygularını akıl diline çevirerek anlatmaya çalışırlar. Daha doğrusu, akıl dilinde, duygularına bir karşılık bulurlar. Buna, duygularını dillendirirler de diyebiliriz.(…) (Oktay Rifat, Yeditepe Dergisi, 28 Şubat 1959)

Oktay Rifat’in görüşü aradan yaklaşık olarak otuz yıl geçtikten sonra, 1980’lerde de değişmemiştir. (Zaten, Oktay Rifat’in “Bay Lear” adlı romanında kullandığı şiirselliği de ispat olarak kabul edebiliriz.) 1980 yılında Oktay Rifat’in Yusufçuk adlı dergide söylediği şu sözler, sanki İlhan Berk’in o dönemdeki söylemlerinde ve yazılarında yer alan temel unsuru anlatır gibidir:

(…)Perçemli Sokak’la yapmak istediğim gerçeğe biraz daha sokulmak, yaklaşmaktı. Gerçeği duyularımızla tanırız. Hiç ağaç görmemiş birine birden çınarı gösterirseniz ne yapar! İnsanoğlu kendini alıştıra alıştıra algılar gerçeği, böylece öldürür onun şaşırtıcı ve olağanüstü yanını. (…) Şiir hep bizden önce vardır, doğada da, kitaplarda da. Şunu söylemek istiyorum: Okumasını ve bakmasını bilirseniz hemen tanırsınız onu. (…) (Oktay Rifat, Yusufçuk Dergisi, 1980)

Sonuçta, geleceğe uzanan, geleceği biçimlendiren poetikanın alan derinliğine baktığımızda, İkinci Yeni taifesinin bir cihetiyle Oktay Rifat’ı ve Perçemli Sokak’ın imgelemini bir arada kümelenmiş, aynı şekilde devinen bir imgelem olarak görürüz. (Bir tüyo; söz ettiğim imgesel devinime, Sait Faik’in “Alemdağ’da Var Bir Yılan”(1954) adlı kitabı ile Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın “Çocuk ve Allah”(1940) adlı kitabını da ekleyebiliriz.)

Oktay Rifat’in önemini vurgulamaya çalıştığım bu kısa yazıyı önemli bir anıyla sonlandırmak istiyorum;

2006 yılının Ağustos ayında, Bodrum-Halikarnas’taki evinin ünlü “avlu”sunda İlhan Berk’le “yüz yüze” görüşme fırsatı bulmuştum. O görüşmede -kısacık bir arasöz olarak- İlhan Berk’in dile getirdiği şu söylem beni çok etkilemişti:

“Sizler çok şanslısınız. Şairlerle, büyüklerinizle tanışıp yüz yüze konuşabiliyorsunuz. Mesela ben Oktay Rifat’la yüz yüze konuşamadım hiç.”

 

Zafer Yalçınpınar
21 Nisan 2014

Yazıya -ayrıca- issuu’daki şu adresten ulaşabilirsiniz:
https://issuu.com/adabeyi/docs/oktayrifatinonemi

Eki
30
2016
--

İLHABERKİĞNE ÜVERCİNKA’DA…

img_20161029_093030

ilhanberkiğne, ÜVERCİNKA Dergisi’nde…
Eylül-Ekim 2016 / Sayı: 23-24

Okumak için: https://upas.evvel.org/ilhanberkigne.pdf


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “İlhan Berk” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.


Eki
26
2016
--

E-Kitap: “Dünyaya yazmak, salt yazmak için bakmak!” (İlhan Berk)

28 Ağustos 2008′de vefat eden sıkı şair İlhan Berk’i
saygıyla ve özlemle anıyoruz…


ilhanberkbakmak

“BAKMAK”, İlhan Berk
Derleyen: Zafer Yalçınpınar
Tasarım: Uğur Yanıkel
YAYINPasaj69.org, (2. Edisyon)
Ağustos 2016, 83 Sayfa


İlhan Berk’in 1962-65 ve 1975-1977 yılları arasında “Yeni Ufuklar” ile “Milliyet Sanat” adlı dergilerde yayımlanan inceleme yazılarını “Bakmak” adlı e-kitapta topladık. Bu bütünü, imgelem, şiir dili, dize tekniği, doğu-batı şiiri gibi konular kapsamında çok değerli, İlhan Berk’in kendi poetikasına ilişkin ayrıntılı açıklamaları kapsamında ise örneklerle dolu ve aydınlatıcı bir derleme olarak görüyorum. Ayrıca, İkinci Yeni şiir akımının 1950′den günümüze uzanan imgesel yaklaşımındaki kökenleri, getirdiği yenilikleri ve oluşturduğu poetikanın gerekçelerini de İlhan Berk’in bu güçlü inceleme yazıları aracılığıyla kavrıyoruz.

Bakmak‘ın 2011 yılında başlayan e-kitap sürecine destek vererek ikinci edisyonu tasarlayan ve İlhan Berk’in poetikasının önemini bir kez daha hatırlatan Uğur Yanıkel ile YAYINpasaj69.org projesine çok teşekkür eder, herkese ‘iyi okumalar’ dilerim. İmgelemin özgürleşmesi için…

Zafer Yalçınpınar
Ağustos 2016


Hamişler:

1/ Bakmak‘ın yeni tasarımını -tam metin pdf biçeminde- https://zaferyalcinpinar.com/ilhanberkbakmak2.pdf adresinden okuyabilirsiniz.

2/ EVV3L kapsamında yayımlanan İlhan Berk ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.

Ağu
30
2016
--

İLHANBERKİĞNE; Şiir her yerde!

igne1


İlhan Berk’in vefatının ardından 4 Eylül 2008′de kaleme aldığım “İlhanberkiğne” başlıklı inceleme yazısının tam metnine -ki bu yazı 2009 yılında BirGün Gazetesi Kitap Eki’nde de yayımlanmıştı- https://upas.evvel.org/ilhanberkigne.pdf adresinden ulaşabilirsiniz.

İyi okumalar dilerim. İmgelemin özgürleşmesi için…

Sahicilikle
Zafer Yalçınpınar


igne4


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “İlhan Berk” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.

Ağu
20
2016
0

BULUNTU: İlhan Berk’in 1962 yılında kaleme aldığı “Mısırkalyoniğne Günlüğü”

IMG_20160403_100754
‘Mısırkalyoniğne’ adlı şiir kitabı İlhan Berk’in poetikasındaki en uç (uzgörü oluşturan) imgesel hattır. İlhan Berk’in günlüklerinin birleştirildiği “El Yazılarına Vuruyor Güneş” adlı kitabın hiçbir baskısında yer almayan Mısırkalyoniğne Günlüğü’yle, Dost Dergisi’nin Şubat 1962 tarihli 11. sayısında (yeni dizi) karşılaştım. Bu günlük parçaları, İlhan Berk’in kurguladığı şiirsel alan derinliğinin sınırlarını sezmek ve ‘Mısırkalyoniğne’ için ‘doğru yan okumalar’ sağlamak adına önemli işaretler taşıyor. Şiirselliğin arkeolojisiyle ilgilenen İlhan Berk araştırmacılarının ‘tarihsellik’ kavrayışını bütünleyecek olan ‘Mısırkalyoniğne Günlükleri’ne https://bit.ly/mkigunlukleri adresinden ulaşabilirsiniz.

İyi okumalar dilerim.
Z. Yalçınpınar

Önemli Not: Önümüzdeki günlerde, İlhan Berk’in kitaplarında yer almayan ‘Yugoslavya Günlükleri’ni de EVV3L kapsamında paylaşacağız.


IMG_20160403_100859

“Anlamı tam silmek istiyorum. “Mısırkalyoniğne” böyle bir kitap olur mu? bilmiyorum. Bunun için Artaud’dan iyice asılanabiliyorum. Nedir ki Artaud, bunu yaşamıyla bağdaştırmış, cinnete değin gitmiş, anlamsızlığı yaşamasının bir ereği yapmıştır. Benim deneyim daha çok kuramsal. Buna düşsel demek daha doğru belki. Usumun çalışış düzenini sevmiyorum. (…) Şiirin altını üstüne getirmek, başı sonu kaldırmak, köğük düzenini yıkmak… Buna yetmiyor. Uyarıcı özdekler de bir yere değin işe yarıyor. (…) Henri Michaux’nun öğütlediği yolu tutmadım. Baudelaire’i, Poe’yu da doğrulamıyorum. (…) Ayıkken de insan onları yazabilir. Bir yöntemi ya da usun belirli çalışmasını o deneylerin kırdığını sanmıyorum. Ben başıboşluğu, bir sözün bir sözü tutmamazlığını arıyorum. Aslında bu da ussal bir kuram. Yani bir ayıklık işi. Umutsuzluk, yitiklik yalnızlık da yetmiyor buna. Ne zamandır umutsuz, yitik, yalnızım. (...)”

İlhan Berk
Mısırkalyoniğne Günlükleri’nden…



Hamişler:

1/ Mısırkalyoniğne Günlüğü’ne EVV3L’in issuu alanı üzerinde https://issuu.com/adabeyi/docs/misirkalyonignegunlukleri adresinden ulaşabilirsiniz.

2/ İlhan Berk’in vefatının ardından 4 Eylül 2008′de kaleme aldığım “İlhanberkiğne” adlı yazının tam metnine -ki bu yazı Birgün Kitap Eki’nde de yayımlanmıştı- https://upas.evvel.org/ilhanberkigne.pdf adresinden ulaşabilirsiniz.

3/ “İlhan Berk’in 1962-65 ve 1975-1977 yılları arasında “Yeni Ufuklar” ile “Milliyet Sanat” adlı dergilerde yayımlanan inceleme yazılarını Mart 2011′de “Bakmak” adlı e-kitapta topladım. Bu bütünü, imgelem, şiir dili, dize tekniği, doğu-batı şiiri gibi konular kapsamında çok değerli, İlhan Berk’in kendi poetikasına ilişkin ayrıntılı açıklamaları kapsamında ise örneklerle dolu ve aydınlatıcı bir derleme olarak görüyorum. Ayrıca, İkinci Yeni şiir akımının 1950′den günümüze uzanan imgesel yaklaşımındaki kökenleri, getirdiği yenilikleri ve oluşturduğu poetikanın gerekçelerini de İlhan Berk’in bu güçlü inceleme yazıları aracılığıyla kavrıyoruz.” Kitabın tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/ilhanberkbakmak.pdf adresinden PDF biçeminde ulaşabilirsiniz. (60 Mb.)

Ağu
12
2016
--

Buluntu: İlhan Berk’in Yugoslavya Günlüğü (1969)

yugoslavyagunluguilhanberk

İlhan Berk’in 1969 yılında gerçekleştirdiği Üsküp ve Belgrat ziyaretlerini içeren şiirsel günlükler, bir tam yıl sonra Dost Dergisi’nde (Nisan-Mayıs 1970, No: 66-67) yayımlanmış. Kısa bir zaman önce EVV3L’in takipçileriyle paylaştığımız ‘Mısırkalyoniğne Günlüğü’nde olduğu gibi Yugoslavya Günlüğü de İlhan Berk’in günlüklerinin bütünlendiği “El Yazılarına Vuruyor Güneş” adlı kitabın hiçbir baskısında yer almıyor.

Şiirselliğin arkeolojisiyle ilgilenen İlhan Berk araştırmacılarının ‘tarihsellik’ kavrayışını bütünleyecek olan ‘Yugoslavya Günlüğü’ne https://bit.ly/yugoslavyagunlugu adresinden ulaşabilirsiniz.

İyi okumalar dilerim.
Z. Yalçınpınar


Hamişler:

1/ Yugoslavya Günlüğü’ne EVV3L’in issuu alanı üzerinde https://issuu.com/adabeyi/docs/yugoslavyagunlugu adresinden ulaşabilirsiniz.

2/ İlhan Berk’in vefatının ardından 4 Eylül 2008′de kaleme aldığım “İlhanberkiğne” adlı yazının tam metnine -ki bu yazı Birgün Kitap Eki’nde de yayımlanmıştı- https://zaferyalcinpinar.com/ilhanberkigne.pdf adresinden ulaşabilirsiniz.

3/ “İlhan Berk’in 1962-65 ve 1975-1977 yılları arasında “Yeni Ufuklar” ile “Milliyet Sanat” adlı dergilerde yayımlanan inceleme yazılarını Mart 2011′de “Bakmak” adlı e-kitapta topladım. Bu bütünü, imgelem, şiir dili, dize tekniği, doğu-batı şiiri gibi konular kapsamında çok değerli, İlhan Berk’in kendi poetikasına ilişkin ayrıntılı açıklamaları kapsamında ise örneklerle dolu ve aydınlatıcı bir derleme olarak görüyorum. Ayrıca, İkinci Yeni şiir akımının 1950′den günümüze uzanan imgesel yaklaşımındaki kökenleri, getirdiği yenilikleri ve oluşturduğu poetikanın gerekçelerini de İlhan Berk’in bu güçlü inceleme yazıları aracılığıyla kavrıyoruz.” Kitabın tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/ilhanberkbakmak.pdf adresinden PDF biçeminde ulaşabilirsiniz. (60 Mb.)

Mar
20
2016
0

“İmge varlığın gölgesidir.” (İlhan Berk)

ilhanberk1

ilhanberk2

İlhan Berk’in Defterleri’nden...
Pulbiber Dergisi, Mart 2016, Hazırlayan: Gonca Özmen


Bkz: https://www.kalemkahveklavye.com/
2016/03/ilhan-berkin-defterleri-ilk-kez.html
Ayrıca bkz: https://evvel.org/?s=defter+kapakları


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “İlhan Berk” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.

Mar
17
2016
--

Fotoğraf: “İlhan Berk ve Dağlarca”

ilhanberkvedaglarca

İlhan Berk ve Fazıl Hüsnü Dağlarca


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “İlhan Berk” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden, Fazıl Hüsnü Dağlarca başlıklı ilgilere ise https://evvel.org/ilgi/daglarca adresinden ulaşabilirsiniz.

Ağu
01
2015
0

“O çizgi nereden geliyor?”

Rüzgâr Defteri‘nden…

20150806_125533

İlhan Berk’le Görüşme’den Fotoğraflar (2006)
https://evvel.org/ilhan-berkle-gorusmeden-fotograflar-2006

20150806_125610

ruzgar3


Rüzgâr Defteri’ni
https://www.oyunyayinevi.com/urun/ruzgar-defteri/
adresinden çevrimiçi olarak satın alabilirsiniz.


Hamiş: Yalçınpınar’ın 2015 yılı öncesinde yayımlanan tüm kitaplarının pdf biçemine https://zaferyalcinpinar.blogspot.com adresinden, tüm şiirlerine ise https://bit.ly/zypsiirler adresinden ulaşabilirsiniz. Zafer Yalçınpınar kimdir? sorusunun cevabı da https://bit.ly/zykimdir adresinde yer alıyor. (Ayrıca bkz: https://zaferyalcinpinar.com)

Tem
29
2015
0

Şiir: “Günlük İşlerdenmiş Gibi Ölüm” (İlhan Berk)

Dönüp duruyor yol. Sonunda orda durduk.
Açık kapıdan gördük,
__________oturmuş yün eğiriyordu
Elinde kirmeni.
Kocaman bir yumak kapının orda yuvarlanıp kalmıştı.
Eşikten başımızı uzatıp:
___________“Nasılsın?” dedik. Sanki
bir sandalyenin yerini değiştiriyormuş gibi
“Ölüp gidiyoruz işte!” dedi,
___________kaldırmadan başını.
Günlük işlerdenmiş gibi ölüm.

Bir rüzgâr dövüp duruyordu önündeki denizi
Arada bir başını kaldırıp baktığı.

İlhan Berk


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “İlhan Berk” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.

May
21
2015
0

İlhan Berk, Galata ve Pera’yı anlatıyor… (1986)

İlhan Berk, 1986 yılında Londra’da BBC Türkçe’den Zeki Okar’a ‘Galata’ ve ‘Pera’ kitaplarını anlatıyor: https://youtu.be/3gPLwZdYj_w


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “İlhan Berk” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.

Oca
25
2015
0

“Ölümü gördük İlhan Berk’le”

Bir sözlükten çıkıp
Bir sözlüğe girer gibi
Ölümü gördük İlhan Berk’le
Bâbıâli’de, yokuşta
Aramızdan geçip gitti
İyi ki çakırkeyiftim
Öğle sıcağında

Mehmed Kemal
“Öğle Rakıları”, Broy Yay., 2.Baskı, 1987, s.24

Ara
18
2014
0

Buluntu-Söyleşi: “İlhan Berk ile ‘Köroğlu’ Üzerine…” (1955)

korogluberk2

“Köroğlu”, İlhan Berk
Dost Yayınları, 1955


“Sanatlar” Dergisi’nin 1955 yılında yayımlanan 3. sayısında, İlhan Berk’in ilginç bir “konuşma”sına rastladım. Necdet Eruygur tarafından gerçekleştirilen bu “konuşma”da İlhan Berk, “Köroğlu” adlı üçüncü şiir kitabına ilişkin çeşitli soruları cevaplamış. Konuşmanın tam metnine https://bit.ly/korogluilhanberk1955 adresinden ulaşabilirsiniz.

İyi okumalar dileriz.


 

korogluberk

“Köroğlu” adlı kitabın arka kapağında yer alan İlhan Berk portresi. (1955)

*


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “İlhan Berk” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.

Kas
01
2014
0

Buluntu: İlhan Berk Fotoğrafları (İsa Çelik)

iberk2yeni2


 Fotoğraflar: İsa Çelik

Gösteri Dergisi, Mayıs 1984, Sayı: 42


 iberk2yeni


Hamişler:

1. Fotoğrafları EVV3L’e ulaştıran, sıkı dostumuz Sn. Neylan Doğan‘a çok teşekkür ederiz.

2. EVV3L kapsamında yayımlanan İlhan Berk başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.

Eyl
10
2014
0

Özel bir fotoğraf: Ece Ayhan, Tomris Uyar, Tevfik Akdağ, Nilgün Marmara, Cemal Süreya, İlhan Berk

ecenilgun

Kaynak: https://hturgut.uyar.info/post/95080065283/bu-fotografa-iliskin-herhangi-bir-not-yok-nerede

Ece Ayhan’ın, Tomris Uyar’ın, Tevfik Akdağ’ın, Nilgün Marmara’nın, Cemal Süreya’nın ve İlhan Berk’in belirgin olduğu bir fotoğraf… Fotoğrafın, 1980’li yılların ortasında Nilgün Marmara’nın Kızıltoprak’taki evinde çekildiği düşünülmektedir.

(Not: Ece Ayhan, Öküz Dergisi’ndeki yazılarından birinde -İstanbul Günlüğü’nde- Nilgün Marmara’nın Kızıltoprak’taki evinde bulunan geniş ahşap parkeli salondan ve bu ahşap parkelerin 1mm. inceltilerek (kazınarak) cilaya hazır biçime getirilmesinden bahseder. Zy)


Hamiş: EVV3L  kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin indeksine https://bit.ly/eceindeks adresinden, “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesine ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Ağu
29
2014
0

İlhan Berk’in Kendi El Yazısıyla; “GÜNLÜK İŞLERDENMİŞ GİBİ ÖLÜM” ve “ÜÇ KEZ SENİ SEVİYORUM DİYE UYANDIM”

ilhanberkelyazisi1

“İlhan Berk’in kendi el yazısıyla
‘Günlük İşlerdenmiş Gibi Ölüm’ adlı şiiri…”


 Değerli dost ve yazar Akif Kurtuluş, twitter’da, İlhan Berk’in -kendi el yazısıyla- iki şiirini paylaşmış.
Akif Kurtuluş’a bu sıkı paylaşım için çok teşekkür ederiz. (Zy)


 

ilhanberkelyazisi2

“İlhan Berk’in kendi el yazısıyla
‘Üç Kez Seni Seviyorum Diye Uyandım’ adlı şiiri…”
(Akif Kurtuluş Arşivi’nden…)


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan İlhan Berk ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.

Ağu
27
2014
0

İlhan Berk’le Görüşme’den Fotoğraflar (2006)

000034

2006 yılının Ağustos’uydu. İlhan Berk’le Bodrum’da, Şalvarağa Sokak 16 numarada bulunan evinin o ünlü “avlu”sunda  yüz yüze görüşme fırsatı buldum. Bu görüşmenin içeriğinden “ilhanberkiğne” adlı yazımın -BirGün Kitap, 2009- sonunda “önemle” bahsederim.

İlhan Berk ile görüştüğüm gün çektiğim fotoğraflardan -birkaç tanesi dışında- paylaşmamıştım. Bugün, söz konusu fotoğrafların hepsini paylaşıyor ve 28 Ağustos 2008’de vafat eden sıkı şair İlhan Berk’i saygıyla yâd ediyorum.

Z. Yalçınpınar
25 Ağustos 2014


Hamişler:

1/ 2006 yılında dijital fotoğraf makineleri yaygın değildi. Aşağıdaki fotoğraflar, o günlerde kullandığım 1970 model ve analog bir “Zenit” marka fotoğraf makinasıyla görüntülendi.

2/ “ilhanberkiğne” başlıklı yazının tam metnine https://upas.evvel.org/ilhanberkigne.pdf adresinden ulaşabilirsiniz.

3/ Yalçınpınar’ın diğer fotoğrafları için bkz: https://zaferyalcinpinar.tumblr.com

4/ EVV3L kapsamında yayımlanan “İlhan Berk” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.


000020

“İlhan Berk’le…”


000025

“Avlu”


000022

“Avludaki Yasemin”


000028

“Şalvarağa Sokak, 16 Numara (Bodrum)”


000026

000023


000011

“İlhan Berk’in Çalışma Masası”

000014


000029

İlhan Berk ‘Yolda’


000030

“İlhan Berk çarşıda…”

000031

000033


Hamişler:

1/ 2006 yılında dijital fotoğraf makineleri yaygın değildi. Aşağıdaki fotoğraflar, o günlerde kullandığım 1970 model ve analog bir “Zenit” marka fotoğraf makinasıyla görüntülendi.

2/ “ilhanberkiğne” başlıklı yazının tam metnine https://upas.evvel.org/ilhanberkigne.pdf adresinden ulaşabilirsiniz.

3/ Yalçınpınar’ın diğer fotoğrafları için bkz: https://zaferyalcinpinar.tumblr.com

4/ EVV3L kapsamında yayımlanan “İlhan Berk” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.

Ağu
17
2014
0

Sahir Bey’in İlhan Berk Anısı: “Ne o öyle! Şiirin bozuk tekerlek gibi tıngırdıyor, hep aynı sesi veriyor.”

CIMEN-YAPRAKLARI-WALT-WHITMAN-YEDITEPE__18529446_0

*

Sahir Bey’le 2014’ün kış aylarında gerçekleşen bir serginin açılışında tanıştık. Daha doğrusu Sahir Bey, beni -uzaktan biliyormuş- İlhan Berk üzerine yaptığım incelemeleri, araştırmaları takip ediyormuş. İlhan Berk, 1954 yılında Kırşehir’de, Sahir Bey’in okuduğu lisede Fransızca öğretmeniymiş. Sahir Bey, İlhan Berk’e değgin bir anısını benimle paylaştı. Kendi sözleriyle aktarıyorum:

“İlhan Berk’e ‘mösyö’ derdik. Uzun boylu, çok yakışıklı, son derece temiz ve bakımlıydı. O zamanlar ben ve birkaç arkadaşım, edebiyat dersi ödevi olarak bir duvar gazetesi çıkarıyorduk. Duvar gazetesinde benim vezinli-kafiyeli şiirlerimi görmüş. Birgün arkadaşlarım “Mösyö seni çağırıyor,” dediler. Gittim, lisede öğretmen odalarının orada bir pin-pon masası vardı. İlhan Berk masanın başında, ellerini arkada kavuşturmuş, bekliyordu. Heybetli bir duruşu vardı. “Sahir sen misin?” dedi. “Evet” dedim. “Duvar gazetesinde şiirini gördüm. Ne o öyle! Şiirin bozuk tekerlek gibi tıngırdıyor, hep aynı sesi veriyor. Kafiyeyi vezini bırak, o şiir anlayışı eski…” dedi.

Birkaç hafta sonra duvar gazetesinin diğer sayısında kafiyesiz, serbest başka bir şiir yazdım. Arkadaşlar “Mösyö seni çağırıyor,” dediler gene. Gittim, aynı yerde, aynı duruşla beni bekliyordu… Yeni şiirimi okumuş. “Aferin, şimdi oldu.” dedi ve arkasından Walt Whitman’ın “Çimen Yaprakları” adlı çeviri kitabını çıkardı, imzalayıp bana hediye etti. “Aferin, böyle devam et!” dedi.

Şiire bakışımı değiştiren o olayı hiç unutmuyorum.”

Sahicilikle
Z. Yalçınpınar

Haz
18
2014
0

Kendi çizgileriyle İlhan Berk…

kendicizgileriyleilhanberk

Kendi çizgileriyle İlhan Berk… (1981)

*


Hamiş: E V V 3 L kapsamında yayımlanan “İlhan Berk” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.

Nis
04
2014
0

İlhan Berk’ten Enis Batur’a Mektuplar: “Şairlerin düşünceleri yoktur. Şiirleri vardır!” (İlhan Berk)

İlhan Berk’in Enis Batur’a 1975-2005 yılları arasında yazdığı mektuplar, geçen ay kitaplaştırıldı. Mektuplarda birçok “anlık özel” konu ve olay var, ancak, açık açık görülen şey şu: Sıkı bir şairin hem şiir yazma sürecinde, hem de yayımlama sürecinde yaşadığı zorluklar, iletişimsel sorunlar, kısıtlar, aceleler, gecikmeler, beklentiler, çelişkiler yani içinde bulunduğu, kendini belirleyen, kendiyle kavga eden büyük bir şiirsel titizlik… Bu cehennemvari karmaşanın temel nedeninin “poetikayı düşünmek, poetika üzerinde çalışmak” olduğunu etimizde, kanımızda hissediyoruz. Sonuçta, işbu mektuplar İlhan Berk poetikasının -ve hatta poetikanın- en değerli gizlerini, içsel hesaplaşmalarını içeriyor. Hem şiirsel, hem de editöryal açıdan… İzlenimim böyle. (Zy)

 

Oca
12
2014
0

Buluntu: “Yaşayan Edebiyat (1975) / Kitaplarda ölmek, yazarınız ve siz”

Untitled-1

Eksik olmasınlar, Facebook’ta oluşan “İkinci_Yeni” taifesinden(topluluğundan) sıkı bir buluntu geldi. Buluntuyla ilgili mesaj şöyle:

“Yaşayan Edebiyat, 1975 yılında TRT’de yayınlanan bir program. En sevilen en çok okunan yazarlar şairler bu programın konuğu olmuş. Edip Cansever, İlhan Berk, Necati Cumalı, Behçet Necatigil… Hepsi bu programdalar. Orhan Veli’nin kardeşiyle Reşat Nuri Güntekin’in ise eşiyle röportaj yapılmış. Orhan Veli’nin Anlatamıyorum şiirini kendi sesinden dinliyoruz programda. Şiirler okunmuş, canlandırmalar yapılmış ayrıca.”

Bkz: https://www.facebook.com/photo.php?v=699512796755058

Videoyu indirmek için:
https://evvel.org/yasayanedebiyat1975.mp4

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “İlhan Berk” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.

 

Ara
28
2013
0

Zar Kabı (Max Jacob)

O beyaz kollar benim ufkum oluverdi.
*
Sis: Yıldız örümceği!
(…)
*
Yangın, tavus kuşunun kuyruğu üstündeki bir güldür.
(…)
*
Gündüzmüş, değilmiş: Yaşamıyorum ben bu dünyada. Ama yine de bir ağacım işte.
(….)
*
Sahiden buğday başağı ile kavak ağacı arasında bir benzerlik yok mu? Biri bolluk, öbürü de benlik peşinde.
(…)
Max Jacob
“Şiirler”, Çev: İlhan Berk, Yeditepe Yay., 1965, ss.40-41

 

Eki
12
2013
0

“Hayâl” Dergisi’nin 47. sayısında edebiyat efemeraları…

Müslüm Çizmeci tarafından yayına hazırlanan “Hayâl” Dergisi’nin “Ekim-Aralık 2013” tarihli 47. sayısından söz etmemek imkânsız… Derginin dosya konusu “Edebiyat ve Mektup” olarak belirlenmiş. Edebiyat efemerasına ilgi duyan araştırıcılar için bu özel sayı bir hazine niteliğinde derlenmiş.

Özellikle, İlhan Berk’in kaleme aldığı bir mektup ve kartpostal ile Ece Ayhan’ın Arif Damar’a(nam-ı diğer Ece Ovalı’ya) yazdığı “inanılmaz derecede önemli” bir mektup benim ilgi-inceleme alanıma giriyor. Kısacası, Hayâl’in 47. sayısını edebiyat efemerası açısından Ocak-Ekim 2013 döneminin en sıkı “olayı” olarak görüyorum.

Kimse kaçırmasın, derim.

Sahicilikle
Zy

hayal47

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com