Nis
09
2025
--

Rantçılar Fenerbahçe ve Kalamış’a tebelleş oldular! (Güncelleniyor!)

SON GÜNCELLEME: 28/04/25, 23.55


KALAMIŞ’I ÇÖKÜŞE TESLİM ETMEYECEĞİZ! (sol.org.tr, 28 Nisan 2025)

Kalamış’taki marinanın genişletilmesine karşı mücadele eden Fenerbahçe Kalamış Dayanışması’nın düzenlediği panelde özelleştirme süreçlerinin birbiriyle bağlantısına dikkat çekildi. Kalamış’ın bir mahalle olduğu vurgulanırken “Kalamış’ı çöküşe teslim etmeyeceğiz” denildi.

İstanbul’un Kadıköy ilçesinde yer alan Kalamış Yat Limanı aslında Türkiye Denizcilik İşletmeleri’nin yani kamunun mülkiyetindeyken yapılan özelleştirme ihalesiyle 40 yıl süre ile “işletme hakkının verilmesi” yöntemiyle özelleştirildi.

İhaleyi en yüksek teklifi veren Vahit Karaaslan kazandı. Ancak kendisi yasal süre içinde ihaleden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getiremediği için en yüksek ikinci teklifi veren Koç Holding bünyesindeki Tek-Art şirketi ihaleyi aldı.

Proje hayata geçirildiğinde; mevcut durumda denizde 1.288 olan yat bağlama kapasitesi yaklaşık yüzde 50 oranında artırılarak 1.900’lere, 350 araçlık otopark kapasitesi 2 bin araçlık bir otoparka çıkarılabilecek. Karadaysa 4 bin 500 metrekarelik açık kapalı ticari alan ile turizm alanı toplamı 14 bin metrekareye çıkarılarak 3 katı büyütülebilecek.

Kalamış’taki marinanın genişletilmesine ilişkin projenin iptali için mücadele eden Fenerbahçe Kalamış Dayanışması, projenin getireceği sorunlara dikkat çekmek amacıyla bir panel düzenledi.

Dayanışmanın avukatı Onur Cingil’in moderatör olduğu panele Şehir Plancısı Prof. Dr. Pelin Pınar Giritlioğlu, arkeolog Dr. Gülbahar Baran Çelik, eski Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, eski Kadıköy Mimarlar Odası Başkanı Arif Atılgan konuşmacı olarak katıldılar.

Fenerbahçe Kalamış Dayanışması adına açılış konuşması yapan Alev Ataç 2011 yılından itibaren sürecin gelişimini özetledi. Dayanışmanın tüm canlıların haklarını korumak için mücadele ettiğini vurgulayan Ataç özelleştirmeci, neoliberal sistemin bu hakları bir bir aldığını söyleyerek şöyle devam etti:

Bütün bu özelleştirme süreçleriyle ülkenin içine düşürülmüş olduğu borç ve faiz sarmalında ekonomik sistem çökmüş, halkın çok büyük bir kısmı yoksullaştırılmıştır. Kentlerimiz sağlıksız, insanların izole edildiği mutsuz kentler haline dönüştürülmüştür. Tüm bu çöküşler birbiriyle ilintilidir aslında, sistemiktir. Giderek daha büyüyen çöküşler zincirine dönüşmüştür. Bu etkinliğimizde Kalamış’ı neden bu çöküşe teslim etmememiz gerektiğini konuşmak; Kalamış’ın Kadıköy’ün merkezinde yaşlısı, genci, çalışanı, emeklisi, esnafı, öğrencisi, kedisi, köpeği, kuşu, kirpisi, ağaçlarıyla ve daha ayamadığımız birçok sakini ile yaşayan ve tarihi-kültürel değerlerini yaşatan bir mahalle olduğunu hatırlatmak, bunun argümanlarını değerli uzmanlarımızın söylemleri ile güçlendirmek istiyoruz.”

Daha sonra söz alan Onur Cingil, bu panelde sunulacak görüşlerin 6 Mayıs’ta görülecek olan davada Danıştay’a sunulacak olan teknik raporun detayını oluşturacağını ifade etti.

‘Proje anayasaya aykırı’

İlk sözü alan şehir plancısı Prof. Dr. Pelin Pınar Giritlioğlu, kıyı kullanım hakkı gereğince projenin iptal olması gerektiğini vurguladı:

Anayasa 43. Maddede kıyı şöyle tanımlanır: Herkesin eşit ve serbest kullanımına açık olan ve kamu yararına uygun kullanılması gereken bir alandır diyor. Bence bu tek cümle verilen bu mücadelenin anlamını ve değerini çok açık bir şekilde ortaya koyuyor. Projede bir rejans var, kamusal kullanım dışı kıyı alanlarını gösteriyor. Bu anayasaya aykırı. Böyle bir maddeye dayanarak bu projenin iptal olması gerektiğini söyleyebiliriz.”

Arkeolog Dr. Gülbahar Baran Çelik, Kalamış ve çevresinde yeterli çalışma yapılabildiği durumda değerli buluntulara rastlanacağını anlattı:

Arkeoloji sadece güzel malzeme bulmak ve o buluntuyu keşfetmek gibi algılanıyor, bu yanlış bir algı. Biz bu işi sadece bilim adamlarına malzeme hazırlamak için yapmıyoruz. Bu iş aynı zamanda insanların tümünün bulundukları bölge, ülke, şehir, dünyayla ilgili geçmişe dayalı görüşlerinin geleceğe vereceği birikime de katkısı için yapıyoruz. Dolayısıyla burada aslında sizinle Kalamış’taki tarihsel verileri paylaşmak benim için de çok önemli.”

Eski Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu’nun konuşmasının vurgusu mücadeleye yerel yönetimlerin katkısı üzerine oldu:

1984’te ilçe belediyesi kuruluyor. O dönem belediye başkanı bakanlıkla bir anlaşma yaparak burada bir marina yapıyorlar. Daha sonraki süreçlerde bu marina Milli Emlak’a geçiyor ve Özelleştirme İdaresi 2011’de buraya bir plan yapıyor. Planla beraber bu marinanın büyütülmesi gündeme geliyor. 2014’te biz yönetime geldiğimiz zaman buranın ihalesi yapılmış bir durumdaydı. İhaleyi alan Koç firması ve diğer firmalar ile karşı karşıya geldik. ‘Ne yapabiliriz’ sorusunu kendimize sorduk. Çünkü bu marinanın büyütülmesi ile oldukça geniş bir alan imara açılıyor. Biz öncelikle basın bildirisi, burada yapılan toplantılar ve elimizdeki bütün teknik bilgileri vatandaşlarımızla paylaştık. O dönemdeki Kent Konseyi, meslek örgütleri bu sürece katılıyor. Oldukça geniş bir mücadele alanı oluşuyor. Yaklaşık 200 bin imza toplanıyor ve dava süreçleri ile beraber plan iptal ediliyor. Yerelde yaşayan insanlarla beraber yerel yönetimin birlikte hareket etmesiyle, birinci firma ve diğerleri ihaleden çekiliyor ve bu süreç kapanıyor.

Bu marinanın büyütülmeyeceği konusunda emin bir duruma geçmişken, biz yönetimden ayrıldıktan sonraki süreçte bu iş yeniden gündeme getiriliyor. Peki ne oluyor da biz sürekli bu alanları kaybediyoruz? Bu kadar önemli bir yerde bu marinayı iki misli büyütme cesaretini birileri gösteriyor da biz Kadıköy’de yaşayan 500 bin insan -koca bir belediyemiz var, Büyükşehir belediyemiz var- bunca siyasi parti, aktivist, politikacılar olan bir yerde biz bunu engelleyemiyoruz? Bence soruyu bu şekilde sormak lazım. Bu işin siyasal ayağında sorun var. Bir ilçe belediyesi ve büyükşehir belediyesinin istemediği hiçbir proje gerçekleşemez. Yerel yönetimlere verilen yetkiler vatandaşlarla birlikte kullanılırsa büyük bir güç oluşturur. Bu siyasal gücün yeniden aktif hale getirilmesi gerekiyor.

Eski Kadıköy Mimarlar Odası başkanı Arif Atılgan Kalamış’ın tarihi dokusunun değerini vurgulayan bir konuşma yaptı:

Bu alanda tekne barınağı yapılabilir. İnsanları denizle barıştırmak için balığa çıkacak, yüzecek tekneler olabilir. Yat limanı sakin kıyılara yapılır. Çünkü eğer kamu olarak bir tesis yapıyorsanız o tesisin halka bir verdiği olması lazım, aldığı değil. Burada yaptığı tesis halktan alıyor. Buradaki gürültü, patırtı, araba trafiği gibi.”

Fenerbahçe Kalamış Dayanışması yayımladığı bildiride marinanın karada ve denizde genişlemesi durumunda oluşacak sorunları şöyle sıraladı:

  • Artan yapılaşma nedeniyle bölge en az 5 yıl şantiye alanına dönecek, yaya dolaşım alanları ve bisiklet yolları kapanacak; halk, sahili ve parkı spor ve sosyal amaçlarla kullanamayacak.
  • Mimari yapı bozulacak, betonlaşma ve bölgedeki insan ve araç yoğunluğu artacak, zaten var olan trafik keşmekeşi daha da çekilmez hâle gelecek.
  • Fenerbahçe ve Kalamış’ın tarihi ve sosyal dokusu bozulacak, mahalle kültürümüz yok olacak.
  • İnşaat faaliyetinin neden olduğu partiküller ilçe hava kalitesini daha da düşürecek. Akciğer-solunum rahatsızlıklarına neden olacak, yeşil alanlar daha da azalacak.
  • Uzatılacak mendirek, yapılaşma, artan tekne sayısı ve otopark yapımı sonucu hava koridorlarının kapanması, ısı adalarının oluşması ile hava ve deniz kirliliği daha da artacak, denizde ekolojik denge bozulacak, müsilaj ve kötü koku gibi sorunlar çoğalacak.
  • Toprak alanların azalması ile yağmur suları toprak ile buluşup yer altına inemeyecek ve su kaybı meydana gelecek.
  • Ayrıca, bölgenin sakinlerinden kediler, köpekler, kirpiler, kuşlar gibi birçok hayvan yuvasız kalacak.

Kaynak: https://haber.sol.org.tr/haber/ihaleyi-kocun-sirketi-almisti-kalamislilarin-marina-degil-mahalleyiz-mucadelesi-suruyor


Koç Holding imzayı attı: 6.34 milyar lirayı tek seferde ödedi
Koç Holding iştiraki Tek-Art Kalamış, Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı’nın işletme hakları için imzayı attı. 504 milyon dolar karşılığında 40 yıl boyunca işletme hakkını alan Tek-Art Kalamış, 176 milyon 400 bin doları (6.338.969.280) peşin ödedi, kalan kısmını 60 ayda 5 eşit taksitle SOFR oranı + %3 eklenerek hesaplanacak faiz ile birlikte ödeyecek… (Halk TV, 5 Şubat 2025)
https://halktv.com.tr/ekonomi/koc-holding-imzayi-atti-6-34-milyar-lirayi-tek-seferde-odedi-911620h


(1 Şubat 2025 tarihli Basın Açıklaması’nı okumak için
görsellerin üzerlerine tıklayınız….)


Fenerbahçe-Kalamış Dayanışması’nın Açıklaması:
https://x.com/fbkalamisday/status/1885757039369998344
(X, 01/02/2025)


Kalamış Parkı, KOÇPORT’a Dönmesin!
Bahadır Özgür, (X, 25/01/25)
https://x.com/bahadir_ozgr/status/1883072639297814853


Fenerbahçe Kalamış Yat Limanı’nın 40 yıllığına “işletme hakkının verilmesi” yöntemiyle özelleştirilmesi onaylanmış, ihaleyi Vahit Karaaslan kazanmıştı. Vahit Karaaslan’ın ihaleden çekilmesinin ardından Koç Holding, en iyi ikinci teklifi verdiği Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı ihalesi için 5 Şubat 2025’te sözleşme imzalamaya davet edildiğini bildirdi. Karaaslan’ın, ihaleden çekilme kararına ilişkin “Sebebini açıklayamam. İçinden çıkamayacağım bir neden yüzünden almıyorum, vazgeçtim” yorumu ise dikkat çekti. (Kaynak: https://haber.sol.org.tr/haber/karaarslan-vazgecti-kalamis-yat-limani-koca-veriliyor-396960)



Fenerbahçe-Kalamış Dayanışması’nın Açıklaması: (…) İhaleyi kimin aldığından bağımsız olarak; Kalamış’ın huzurunu bozacak, tarihsel ve ekolojik yapısını yok edecek (…) rant yaratmaktan başka amacı olmayan hiçbir projeyi kabul etmeyeceğiz!
(X, 25/12/2024)(https://x.com/fbkalamisday/status/1871871129201328455)


Karaaslan vazgeçti, Fenerbahçe Kalamış Yat Limanı için imzaya Koç Grubu çağırıldı.
(Patronlar Dünyası, 23/12/2024)
https://www.patronlardunyasi.com/karaaslan-vazgecti-fenerbahce-kalamis-yat-limani-icin-imzaya-koc-grubu-cagirildi



HER ŞEYİN BAŞLANGICI!
Aziz Yıldırım’dan rüya proje! FENERLAND!
(Milliyet Gazetesi, 01/11/2013)
https://www.milliyet.com.tr/skorer/aziz-yildirimdan-ruya-proje-1785666



13 yıla yayılan özelleştirme girişiminde beşinci ihale düzenlendi. Daha önce Koç Holding’in elinden alınan ihalede bu kez en yüksek teklifi, topladığı Hazine arazileriyle dikkat çeken bir müteahhit verdi. Limanın 40 yıl süreyle “işletme hakkının verilmesi” yöntemiyle özelleştirilmesi için Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nda toplanıldı. İhaleye altı şirket ve bir müteahhit katıldı… Konuyla ilgili ulusal basında yer alan haberler aşağıda güncellenerek paylaşılmaktadır.


Fenerbahçe Kalamış Dayanışması: Kamusal yaşam haklarımız talana kurban ediliyor (Evrensel, 28/9/2024)
https://www.evrensel.net/haber/529388/fenerbahce-kalamis-dayanismasi-kamusal-yasam-haklarimiz-talana-kurban-ediliyor

Kadıköy Belediyesi: Kalamış Yat Limanı’nın özelleştirilmesi ile ilgili çekincelerimiz var (Evrensel, 19/9/2024)
https://www.evrensel.net/haber/528595/kadikoy-belediyesi-kalamis-yat-limaninin-ozellestirilmesi-ile-ilgili-cekincelerimiz-var

Mesut Kösedağı: Kalamış Yat Limanı’nın özelleştirilmesiyle ilgili çekincelerimiz var (Gazete Duvar, 19/9/2024)
https://www.gazeteduvar.com.tr/mesut-kosedagi-kalamis-yat-limaninin-ozellestirilmesiyle-ilgili-cekincelerimiz-var-haber-1721484

Erdoğan, Kalamış Yat Limanı’nın özelleştirilmesine onay verdi: Ne proje var ne de para (Cumhuriyet, 16/9/2024)
https://www.cumhuriyet.com.tr/ekonomi/erdogan-kalamis-yat-limaninin-ozellestirilmesine-onay-verdi-ne-proje-2247896

Kalamış Yat Limanı’nın özelleştirilmesine Cumhurbaşkanı onayı (Sözcü, 15/9/2024)
https://www.sozcu.com.tr/kalamis-yat-limani-nin-ozellestirilmesine-cumhurbaskani-onayi-p84096

Kalamış Yat Limanı’nın özelleştirilmesine onay verildi (sol.org.tr, 10/9/2024)
https://haber.sol.org.tr/haber/kalamis-yat-limaninin-ozellestirilmesine-onay-verildi-394971

Koç Holding’in elinden alınan Kalamış Marina’da son karar verildi (Halk Tv, 9/9/2024)
https://halktv.com.tr/ekonomi/koc-holdingin-elinden-alinan-kalamis-yat-limaninda-son-karar-verildi-868635h

Kadıköylüler Kalamış Limanı’nın satışını yargıya taşıdı: İhaleyi durdurun, özelleştirmeyi iptal edin! (sol.org.tr, 17/8/2024)
https://haber.sol.org.tr/haber/kadikoyluler-kalamis-limaninin-satisini-yargiya-tasidi-ihaleyi-durdurun-ozellestirmeyi-iptal

İstanbul Kalamış’ta Neler Oluyor? (DW Türkçe, 24/7/2024)
https://www.youtube.com/watch?v=MNkvA9znD-I

Kalamış’ta 26 yıllık Koç dönemi bitti: İhaleyi alan isme yönelik soru işaretleri ise zirve yaptı! (Halk TV, 24/7/2024)
https://www.youtube.com/watch?v=oz0-ksv-0HY

Kalamış Krizi (HaberTürk, 23/7/2024)
https://www.haberturk.com/kalamis-krizi-3705051-ekonomi

Kalamış’a yeni Galataport iddiası ortalığı karıştırdı! Kadıköy Belediye Başkanı: Yok olmasına izin vermeyeceğiz! (Sanayi Gazetesi, 23/7/2024)
https://sanayigazetesi.com.tr/kalamisa-yeni-galataport-iddiasi-ortaligi-karistirdi-kadikoy-belediye-baskani-yok-olmasina-izin-vermeyecegiz/

Koç’un 1 milyon dolarlık trajedisi ve sermayenin marina savaşları (Gazete Duvar, 21/7/2024)
https://www.gazeteduvar.com.tr/kocun-1-milyon-dolarlik-trajedisi-ve-sermayenin-marina-savaslari-makale-1707196

Koç’u alt edip Kalamış Yat Limanı’na en yüksek teklifi veren Karaarslan kim? Bahadır Özgür anlattı!
https://www.youtube.com/watch?v=lmMKaW6qRkU (Halk TV, 20/7/2024)

Kalamış Yat Limanı ihalesini alan Karaarslan: “İnsanlar zenginleşiyor, alternatif olsun diye bu sektöre girdik” (sol.org.tr, 20/7/24)
https://haber.sol.org.tr/haber/kalamis-yat-limani-ihalesini-alan-karaarslan-insanlar-zenginlesiyor-alternatif-olsun-diye-bu

‘Halkın sahillerini satamazsınız’ (sol.org.tr, 16/7/24)
https://haber.sol.org.tr/haber/akp-kalamis-limanini-ozellestirmekte-israrci-halkin-sahillerini-satamazsiniz-394223

Fenerbahçe Kalamış Dayanışması’nın Forum-Panel Sonuçları (evvel.org, 16/7/24)
https://evvel.org/kiyilar-halkindir-kalamis-ve-fenerbahceyi-rantcilara-teslim-etmeyecegiz-rantci-baronlarin-kadikoyun-guzelliklerine-tebelles-olmasina-izin-vermeyecegiz

“Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı özelleştirmesi: En yüksek teklif Karaarslan’dan” (BirGün Gazetesi, 16/7/24)
https://www.birgun.net/haber/fenerbahce-kalamis-yat-limani-ozellestirmesi-en-yuksek-teklif-karaarslan-dan-545043#google_vignette

“Fenerbahçe Kalamış Yat Limanı ihalesine 505 milyon dolar teklif veren Vahit Karaarslan kimdir” (Oda TV, 16/7/24) https://www.odatv.com/guncel/vahit-karaarslan-kimdir-fenerbahce-kalamis-yat-limani-ihalesine-en-yuksek-teklif-veren-karaaslan-insaatin-sahibi-ne-is-yapiyor-120053518

“Erdoğan iptal etti… Yılan hikayesine döndü… Koç Holding Kalamış Yat Limanı’ndan vazgeçmiyor” (Oda TV, 16/7/24) https://www.odatv.com/guncel/erdogan-iptal-etti-yilan-hikayesine-dondu-koc-holding-kalamis-yat-limanindan-vazgecmiyor-120053431


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Fenerbahçe” ilgilerine https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden, Kadıköy başlıklı ilgilere ise https://evvel.org/ilgi/kadikoy adresinden ulaşabilirsiniz.

Nis
05
2025
0

(Baharın) Gelişine…


BAHARIN GELİŞİ İÇİN DİĞER ŞİİRLER:

一 茶, Erik, Çiçek, Cehennem ve Van Gogh
https://upas.evvel.org/?p=1579

Meyvesiz Erik Ağacı (Zahrad)
https://evvel.org/meyvesiz-erik-agaci

Gelişine (Yalçınpınar)
https://zaferyalcinpinar.com/s58.html

Mosmor Salkım (Yalçınpınar)
https://evvel.org/mosmorsalkim

Akordiyon ile İlkbahar Şarkısı (Yalçınpınar)
https://zaferyalcinpinar.com/akordiyon2.jpg

12 Telli Şiir İçin Bahar Akordu (Yalçınpınar)
https://evvel.org/12-telli-siir-icin-bahar-akordu-2



Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Oruç Aruoba” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/oruc-aruoba adresinden ulaşabilirsiniz.

Nis
04
2025
0

“Nisan” taifesi ve neşriyatları…


2010 yılından bu yana her Nisan ayında, “Nisan” dergisini ve yayınevini hatırlatmakta “sıkı/sahici edebiyat” kavramını hatırlatmak kadar fayda ve önem buluyorum. Efsanevi “Nisan” dergisi ve yayınevi hakkında aşağıdaki bağlantılar incelenebilir;

Nisan Dergisi/Yayınevi Hakkında
https://evvel.org/nisanda-nisan-dergisi-ve-yayinevi

Nisan Dergisi/Yayınevi’nin Kapak Tasarımları
https://zaferyalcinpinar.com/nisankapaklari.pdf

EVV3L’in “Nisan Dergisi/Yayınevi” İlgileri
https://evvel.org/ilgi/nisan-dergisi


Nis
03
2025
--

herkes kalbinin ekmeğini yer…

Safranbolu, Tarihi Demirciler Çarşısı
31 Mart 2025, Fotoğraf: Zy

Nis
02
2025
--

Çürük Kayaların Güncesi: Mourinho’nun Koç Spor’u bir kupa daha kaybetti!

Gerçek Fenerbahçeli’lerin üzülmesine hiç gerek yok… Ama tabiî, bugün (2 Nisan 2025) çoğunluğu statta bulunan, 1-2’lik yenilgiye tanık olan ve Haziran 2024 kongresinde Ali Koç’a oy veren 16.900 küsur stajyer Koç Spor’lu derinden üzülerek hakikati görmeli artık… Olan biten şey şu: Ali Koç’un ve taifesinin hayalindeki ‘endüstriyel futbol hamlesi’ bugün bir kupa daha kaybetti. Defalarca dile getirdiğimiz “çürük kaya” teorisine bir çentik daha atıldı… Bütün hikâye budur!

Üzülmeyin, yakında Fenerbahçe efsanesinin ruhu Koç Spor’dan kurtulacak ve yeniden -küllerinden- doğacak! Kimse kusura bakmasın: Ali Koç ve taifesinin başarısızlığı zirveden zirveye koşuyor: Mevcut rezalet “Ağrı Dağı” gibi apaçık ortada… Delfi kâhini olmaya gerek yok.

Sahicilikle,
Zafer Yalçınpınar


Hamiş: EVV3L kapsamında yer alan Fenerbahçe başlıklı ilgilere https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden ulaşabilirsiniz.

Mar
26
2025
--

Şiirimiz güncel değildir abiler, dom! (Zafer Yalçınpınar)

Açıkça ifade etmekte fayda var: 1950’ler ve ikinci yeni sonrasındaki girişimlerin yaşamdaki şiirselliği yüceltme veya imgesel alan derinliğini kullanarak dilin sınırlarını genişletme kapsamında başarılı olduğunu düşünmüyorum. Bir ara (90’ların ortasında) postmodern şiir anlayışı belirgin bir çıkış yapar gibi göründü, sonrasında etkili teorilere dayanan avangart çalışmalar da (2000-2010 arasında) icra edildi ve fakat tüm o çıkışlar ve gayretler neoliberal popülizmin içerisinde sönümlendi, yitti gitti, dibe vurdu.

Tüm dünyada sosyoloji ve psikolojinin kilit açıcı rolü 2000’ler öncesindeki gibi etkin değil. Öncelikle bunu kabullenmeliyiz. Günümüz şairleri neoliberal popülizm denen şeyin son derece sinsi işleyen bir fikirsizlik/hayalsizlik alanı olduğunu, onun kapitalizm 2.0 olduğunu anlaması gerek artık… Bireyin kendini performans öznesi olarak sahnelenebilir, sergilenebilir (veya instagramlanabilir) bir konumda görmesi, bireyin kendini -doğuştan- kendi performansıyla sınaması… Müthiş bir karakter deformasyonu, müthiş bir zihin amorflaşması… Popüler aşırılıkların yücelmesi; sınırsız bir erdemsizlik, her alanda ahlaki çöküş… Bunların daha çok işlenmesi gerek bence; çünkü yeni nesil hapishaneler bireylerin zihninde ve gündelik yaşayışında kuruluyor artık; yani duvarlara, tel örgülere gerek yok! Mesela, beyaz yakalı olmanız, maaşa, komisyona veya bordroya bağlanmanız yeterli insanlığınızı kaybetmeniz için… Her şey daha da canavarlaşmak için tıkır tıkır işliyor coğrafyamızda!

Şairlerin varoluş biçimini düşünmeye çalışıyorum kaç zamandır… Bu problematiği tutarlı bir yöntemle -örneğin soyağacı yaklaşımıyla- irdeleyemiyorum, bir akrabalık sınıflaması da yapamıyorum. Fakat, imgelemin özgürleşmesi açısından bir yakınsama-ıraksama durumundan veya konumlanma yaklaşımından söz edebilirim. En azından, benim için, Türkçe’de; Ece Ayhan ve İlhan Berk’in poetikası yakınsadığımı düşündüğüm bir imgesel alan derinliğini ihtiva ediyor. Eh, bu alan derinliğinin sezgisel gücünü bilenler, ıraksadığım şeylerin de neler olduğunu tahmin edebilirler. Birkaç örnek vereyim: Yığışımlardan, popülizmden, mevcut (cukkacı) belediyecilik zihniyetinden ve diğer (arpacı ve uzun) halay takımlarından uzak duruyorum. Rantçılardan, hızlı tüketimsel endüstri kültüründen ve bu kültürün yarattığı satışçı, pazarlamacı, vitrinci ve mağazacı yaklaşımların tamamından nefret ediyorum desem, yeridir. Bana göre kapitalizmin yarattığı en büyük ve iğrenç kötülükler bunlardır. 

İyi şair kim? Bu soruya verilecek cevapların çoğu sığ olacaktır. Ama gene de kendi formülümle cevaplamaya çalışayım: İmgelemin özgürleşmesini sağlayarak dilin sınırlarını genişletebilen, yaşamı şiirleyen (Almancası: Dichten) veya yaşamdaki şiirselliği bulup insanlığa sunan… Bir de sanırım, ‘iyi şair’ gibi doksozofi içeren bir tanımın yerine ‘sıkı şair’ ifadesi daha doğru, benim zihin haritamda…  Sıkı bir şiirle veya dizeyle karşılaştığımda çok heyecanlanıyorum. Ona ‘yaşamsal (İngilizcesi: Vital) bir buluntu’ gözüyle bakıyorum. Onda fark ettiğim şeyi dağlara taşlara yazmak, bulutlara denize yazmak istiyorum. Yüce, kutsal (İngilizcesi: Sacred) bir duygu hissediyorum açıkçası… Çok tuhaf… 

Dünya edebiyatından, dünya dillerinden çeviri eserlerin zihnimdeki yansıması nasıldır, diye düşünüyorum: Enikonu İngilizce biliyorum, İngilizler’de en sevdiğim şey ironi… İroninin tüm türlerini İngiliz Edebiyatı’nda bulabilirsiniz. Felsefede ve dilbilimde Almanca çeviriler çok işime yarıyor. Rusça bence tam ve eksiksiz psikolojik bir kurgu dili… Düzyazı anlatılarda, özellikle -büyülü gerçekçilik akımı nedeniyle- Güney Amerikalı yazarlardan çevirileri çok önemsiyorum. İspanyolca’ya hayranlığım daha az… Fransızlar’ın imgesel gücü yadsınamaz. Yunanca’nın mitolojisi çok etkileyici ve fakat İskandinav mitolojisini daha çok seviyorum. Şiirde Farsça çok kuvvetli… Uzak doğu dillerinde de Japonca. John Steinbeck dışında Kuzey Amerikalılar benim için bir şey ifade etmiyor.   

Ben kendimi bir zümrede konumlandıramıyorum. Bir yerde, birileriyle birlikte yerleşmiş değilim. Belki de yoldayım, yolculuktayım hâlâ… Ya da dışarıdayım, dışlanmış durumdayım… Bilemiyorum. Zaten herhangi bir zümre tarafından ‘içerilmeye’ gerek de yok. Özellikle güncel neoliberal eksenlere göre şiirin zümreleşmesi, statikleşmesi, yerleşim birimlerine veya kamplara, şapellere ayrılması falan iğrenç şeyler…Misal; edebiyat dergileri… zombileştiler! Maalesef edebiyat dergileri tedavülden kalktı ve bir anlamları da kalmadı. Hepsi ‘marka değeri’ kafasıyla çalışıyor ve ‘statüko cukkalama mecrası’ olarak kullanılıyor. Aynı tas aynı hamam, çalan aynı oynayan aynı… Bu tip bir zavallı devamlılığın sahici bir varlığı da yok aslında: Göz alıcı, parlak bir mezarlık düşünün! Çok yazık, çok üzülüyorum…

Peki, şiirin geleceği var mı, gelecekte neler olacak? Bunu kapitalizm sonrası ‘yeni insanlık’ tanımının çerçevesi belirleyecek… O güne kadar neoliberal popülizm -zaman zaman değişik krizlerle beslenerek, otoriterleşme dozu zaman zaman azalarak veya artarak- devam eder. Çünkü, kapitalizmin işe yarar (geçer akçe, çarkı/sistemi döndürür) başka bir formülü yok şu ân gelecek için… Fakat, sosyalizmvari yeni bir zihniyet gelirse, belki her şey topyekûn değişir.

Sonuçlayarak, tarihe bakıp olanı biteni anlayarak -gerçi anlamasak da pek bir şey değişmeyecek- 2025’in Mart ayında hep bir ağızdan şunu söyleyebiliriz: Şiirimiz güncel değildir abiler, dom!

Zafer YALÇINPINAR
2 Mart 2025


Hamiş: Bayram Zıvalı’ya ve gerçekleştirdiği Güncel Türk Şiiri başlıklı araştırmaya/soruşturmaya minnettarım: Bu söylemleri düşünmemde ve bütünlememde bir tür tetikleyici olduğu için…

Mar
24
2025
--

Nerden baksak kendini anlatıyor her şey… (Safranbolu, Tarihi Saat Kulesi ve DURGUN Hakkında…)


Durgun, 2009, tam metin pdf:
https://zaferyalcinpinar.com/durgun.pdf


(Aşağıdaki fotoğrafları büyütmek için üzerlerine tıklayın…)



Hamiş: Yalçınpınar’ın tüm eserlerine -ücretsiz pdf- olarak https://zaferyalcinpinar.info adresinden ulaşabilirsiniz.

Mar
23
2025
--

Ece Ayhan, Hilmi Yavuz’u anlatıyor: “Zararsız Belediye Şairi!”

Yankı Odası‘nın 24. Bölümü’nden…
Ece Ayhan, Hilmi Yavuz’u anlatıyor!
21 Mart Dünya Şiir Günü 2025 Özel Yayını!
Bir temellük eylemi! Tamamını izlemek için:
https://www.youtube.com/live/5rzTIAJC3po


Hamiş: “Ece Ayhan” başlıklı araştırmalara https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden, Ece Ayhan araştırmalarının indeksine https://evvel.org/eceayhanindeksi.pdf adresinden, Ece Ayhan web sitesine ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Mar
22
2025
--

Oruç Aruoba, Usta Defteri’nin Bahar Nüshası 4 Yaşında…


Oruç Aruoba, Usta Defteri
(Aktaran: Zafer Yalçınpınar)
6:45 Yayın, Nisan 2021
Satın almak için tıklayın…



Usta Defteri‘nin Upas Yayın kapsamında yayımlanan
pdf biçimli tam metnine bit.ly/ustadefteri
adresinden ücretsiz olarak ulaşabilirsiniz.


Usta Defteri‘ne dair gerçekleştirilen
özel bir söyleşiye https://upas.evvel.org/?p=1628
adresinden ulaşabilirsiniz.



EVV3L kapsamında yayımlanan 
Oruç Aruoba Çalışmaları‘na
aşağıdaki adreslerden ulaşabilirsiniz:

1/ https://evvel.org/ilgi/oruc-aruoba
2/ https://evvel.org/ilgi/oruc-aruoba/page/2
3/ https://evvel.org/ilgi/oruc-aruoba/page/3
4/ https://evvel.org/ilgi/oruc-aruoba/page/4

Mar
21
2025
--

YANKI ODASI // 24. Bölüm // Dünya Şiir Günü 2025 Özel Yayını (Hilmi Yavuz için Temellük Eylemi) // 21 Mart 2025 // YouTube // Canlı Yayın Tekrarı // Zafer Yalçınpınar

Zafer Yalçınpınar‘ın YANKI ODASI şurada:
https://www.youtube.com/channel/UC9E2wBnQTNSVuDvaFfMuzOQ


Yankı Odası‘nın 24. Bölümü’nde…
2025 Dünya Şiir Günü için özel yayın!
Kötü edebiyat, kötü şiir nedir? Kötü şair kimdir?
Hilmi Yavuz‘a dair bir temellük eylemi!
Ve gerçek bir dünya şiir günü bildirisi!


25. Bölüm’ün yayın tarihine/saatine ilişkin bilgiler/güncellemeler/değişiklikler için lütfen sosyal medya hesaplarımızı takip ediniz. (instagram: @evvelfanzin twitter: @calmayan)

ya da Yalçınpınar’ın YouTube Kanalı’na abone olunuz:
https://youtube.com/@zaferyalcinpinar


Hamişler:

1/ Yalçınpınar’ın kendisiyle konuşmalarının tümü şurada: https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar

2/ Yalçınpınar’ın özgeçmişine ve tüm kitaplarına (pdf olarak) şu adresten ulaşabilirsiniz: https://zaferyalcinpinar.info

Mar
13
2025
--

YANKI ODASI // 23. Bölüm // Konuk: Toprak -Şems- Tezcan // 9 Mart 2025 // YouTube // Canlı Yayın Tekrarı // Zafer Yalçınpınar

Zafer Yalçınpınar‘ın YANKI ODASI şurada:
https://www.youtube.com/channel/UC9E2wBnQTNSVuDvaFfMuzOQ


Yankı Odası‘nın 23. Bölümü’nde Plüton Yayın Kolektifi‘nin kurucusu Toprak -Şems- Tezcan‘la yeni nesil yayıncılık ve şiir dünyası üzerine sohbet ettik, dertleştik…


24. Bölüm’ün yayın tarihine/saatine ilişkin bilgiler/güncellemeler/değişiklikler için lütfen sosyal medya hesaplarımızı takip ediniz. (instagram: @evvelfanzin twitter: @calmayan)

ya da Yalçınpınar’ın YouTube Kanalı’na abone olunuz:
https://youtube.com/@zaferyalcinpinar


Hamişler:

1/ Yalçınpınar’ın kendisiyle konuşmalarının tümü şurada: https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar

2/ Yalçınpınar’ın özgeçmişine ve tüm kitaplarına (pdf olarak) şu adresten ulaşabilirsiniz: https://zaferyalcinpinar.info

Mar
07
2025
--

YANKI ODASI // 22. Bölüm // 7 Mart 2025 // YouTube // Canlı Yayın Tekrarı // Zafer Yalçınpınar

Zafer Yalçınpınar‘ın YANKI ODASI şurada:
https://www.youtube.com/channel/UC9E2wBnQTNSVuDvaFfMuzOQ


Yankı Odası‘nın 22. Bölümü’nde Dipsiz Göl adlı şiir kitabımı anlatmaya devam ettim…


23. Bölüm’ün yayın tarihine/saatine ilişkin bilgiler/güncellemeler/değişiklikler için lütfen sosyal medya hesaplarımızı takip ediniz. (instagram: @evvelfanzin twitter: @calmayan)

ya da Yalçınpınar’ın YouTube Kanalı’na abone olunuz:
https://youtube.com/@zaferyalcinpinar


Hamişler:

1/ Yalçınpınar’ın kendisiyle konuşmalarının tümü şurada: https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar

2/ Yalçınpınar’ın özgeçmişine ve tüm kitaplarına (pdf olarak) şu adresten ulaşabilirsiniz: https://zaferyalcinpinar.info

Mar
02
2025
--

YANKI ODASI // 21. Bölüm // 2 Mart 2025 // YouTube // Canlı Yayın Tekrarı // Zafer Yalçınpınar

Zafer Yalçınpınar‘ın YANKI ODASI şurada:
https://www.youtube.com/channel/UC9E2wBnQTNSVuDvaFfMuzOQ


Yankı Odası‘nın 21. Bölümü’nde Dipsiz Göl adlı şiir kitabımı anlattım.
(22. Bölüm’de Dipsiz Göl’deki şiirleri, imgeleri irdelemeye devam edeceğiz…)


22. Bölüm’ün yayın tarihine/saatine ilişkin bilgiler/güncellemeler/değişiklikler için lütfen sosyal medya hesaplarımızı takip ediniz. (instagram: @evvelfanzin twitter: @calmayan)

ya da Yalçınpınar’ın YouTube Kanalı’na abone olunuz:
https://youtube.com/@zaferyalcinpinar


Hamişler:

1/ Yalçınpınar’ın kendisiyle konuşmalarının tümü şurada: https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar

2/ Yalçınpınar’ın özgeçmişine ve tüm kitaplarına (pdf olarak) şu adresten ulaşabilirsiniz: https://zaferyalcinpinar.info

Şub
20
2025
--

“SARNIÇ” (Sait Faik Abasıyanık)

“Sarnıç”
Sait Faik Abasıyanık
Hikâyeler, Şubat 2025, 120 Sayfa

okumak ve arşivlemek için: 
https://upas.evvel.org/sarnic.pdf


Türk Edebiyatı’nın en etkileyici hikâyecisi Sait Faik‘in 1939 yılında kendi imkânlarıyla yayımladığı ikinci hikâye kitabı olan Sarnıç‘ı okurlarımıza sunmaktan gurur duyuyoruz. 


Önemli Not: “Sıkı şiire öncelik vermek” ve “imgelemin özgürleşmesini sağlamak” amacıyla dijital yayıncılık serüvenine başlayan UPAS Yayın‘ın tüm kitaplarını upas.evvel.org adresinden ücretsiz olarak okuyabilirsiniz.

Şub
18
2025
--

Kuzgun Acar Özel Sayısı (Milliyet Sanat, 13 Şubat 1976)

13 Şubat 1976 tarihinde yayımlanan Milliyet Sanat Dergisi-Kuzgun Acar Özel Sayısı’nın tam metnini (pdf dosyası biçeminde) https://evvel.org/milliyetsanat76kuzgunacar.pdf adresinden okuyabilir ve arşivleyebilirsiniz. Özel sayıda Zühtü Müritoğlu, Haldun Taner, Onat Kutlar, Namık Denizhan, Mengü Ertel, Özdemir Nutku ve Ziya Metin’in yazıları bulunuyor…


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Kuzgun Acar başlıklı ilgilerin tümünü https://evvel.org/ilgi/kuzgun-acar adresinden inceleyebilirsiniz.

Şub
17
2025
--

YANKI ODASI // 20. Bölüm // KUZGUN ACAR’A SAYGI // ÖZEL YAYIN // 13 Şubat 2025 // YouTube // Canlı Yayın Tekrarı // Zafer Yalçınpınar

Zafer Yalçınpınar‘ın YANKI ODASI şurada:
https://www.youtube.com/channel/UC9E2wBnQTNSVuDvaFfMuzOQ


Yankı Odası‘nın 20. Bölümü’nde ‘sıkı yontucu (heykeltraş) Kuzgun Acar’ı saygıyla andık ve evvel.org arşivinin içinde gezindik…


21. Bölüm’ün yayın tarihine/saatine ilişkin bilgiler/güncellemeler/değişiklikler için lütfen sosyal medya hesaplarımızı takip ediniz. (instagram: @evvelfanzin twitter: @calmayan)

ya da Yalçınpınar’ın YouTube Kanalı’na abone olunuz:
https://youtube.com/@zaferyalcinpinar


Hamişler:

1/ Yalçınpınar’ın kendisiyle konuşmalarının tümü şurada: https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar

2/ Yalçınpınar’ın özgeçmişine ve tüm kitaplarına (pdf olarak) şu adresten ulaşabilirsiniz: https://zaferyalcinpinar.info

Şub
16
2025
--

Tiyatro Dergisi: Kuzgun Acar Özel Sayısı (Mayıs, 1976)

Kuzgun Acar‘ın da yayın kurulunda yer aldığı Tiyatro Dergisi’nin (vefatından 2 ay sonra yayımlanan ilk sayısı, 3 Mayıs 1976, No: 32) Kuzgun Acar için özel bir anma bölümü içeriyor. Dergide bulunan anma metinlerinin tamamını (pdf dosyası biçeminde) https://evvel.org/tiyatro76kuzgunacar.pdf adresinden okuyabilir ve arşivleyebilirsiniz.


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Kuzgun Acar başlıklı ilgilere https://evvel.org/ilgi/kuzgun-acar adresinden ulaşabilirsiniz.

Şub
14
2025
--

Dipsiz Göl’ün ismi nerden geliyor… O çizgi nerden geliyor? (Zafer Yalçınpınar)



Bolu / Düzce / Kaynaşlı / TOPUK YAYLASI
Dipsiz Göl Köyü / Bıçkı Yanı Köyü



(Görselleri büyütmek için üzerlerine tıklayınız…)


tam metin pdf: https://upas.evvel.org/dipsiz.pdf
basılı nüsha: https://www.kitapyurdu.com/kitap/dipsiz-gol/669036.html


(…)  Dipsiz Göl’de yer alan şiirler 2017’den günümüze kaleme aldığım 21 pâreden oluşuyor. Bu şiirleri fragmante varoluşlarından çıkararak, şiirlerin taşıdığı kırık ve acılı yükleri bütünsel bir düzlemde nasıl konumlandırırım diye uzun zamandır düşünüyordum:- maalesef şairler bazı tarihsel döngü noktalarında birer düşünür gibi davranmak zorunda kalır. Neyse…  Bahsettiğim ve ihtiyaç duyduğum konumlandırma noktasında yeni bir imgesel alan derinliği tasarımı oluşturmam gerekiyordu ki bu tasarımı oluşturabilmem için de 21 pâredeki benzerlikleri ve farklılıkları belirlemek çok önemliydi. Şiirlerin sınırlarını yoklamam, şiirsel dil açısından yakınsama ve ıraksama noktaları nasıl akışkanlaşıyor gibi sorulara cevap bulmam ve şiirlerin biçimsel öğelerini dönüştürmem gerekiyordu. İşte, senin ifade ettiğin ‘nefessiz imgesel düzlem’ veya ‘karanlık ormanlardan geçmek’ gibi benzetmeler böylesi bir ortak alanda anlam kazanıyor; Almancası ‘weltschmerz’… Bu ifadeyi ‘dünya ağrısı’ veya ‘varoluş sancısı’ olarak çevirebiliriz. Bugün içerisinde hayatta kalmaya çalıştığımız neoliberal düzenin kentsel gündemini ve tüm bileşenleriyle birlikte kurulu rant ekosistemini -gerçekten de- kötücül bir ‘karanlık orman’ olarak görebiliriz. Ve evet, bu palyatif ve tıknefes süreç bir yaşayıştan çok ‘hayatta kalma’ uğraşısı olabilir ancak… Ölümle kalım arasında… Uğur’un Taksim’deki düşüş ânı zihnimdeki imgesel haritada böylesi bir orijin oluşturdu. ‘Dipsiz Göl nerde, neresidir?’ diye sorsan bana, ‘Taksim’de, Uğur’un atladığı ânda ya da düştüğü yerde açılan bir paralel evrende!’ diye cevaplarım. Uğur’un ‘kazayla intihar’ olarak tanımladığım düşüşü ve vefatı zihnime bir şimşeğin görüntüsü gibi mıhlandı… (…)

Zafer Yalçınpınar
‘Bir Ölüm Kalım Meselesi Olarak Şiir ve Dipsiz Göl’ başlıklı söyleşiden…
Azimet Avcu- Zafer Yalçınpınar, Aralık 2023


Söyleşinin tam metni şurada: https://evvel.org/bir-olum-kalim-meselesi-olarak-siir-ve-dipsiz-gol-zafer-yalcinpinar-azimet-avcusoylesi


Zafer Yalçınpınar’ın tüm şiirlerine ve kitaplarına https://zaferyalcinpinar.info adresinden ücretsiz pdf biçiminde ulaşabilirsiniz.

Şub
10
2025
--

Performans öznesi kendini sömürür. Sömüren aynı zamanda sömürülendir de. Fail ve kurban burada birdir. (Byung-Chul Han)

(…) “Şeffaf Toplum” ütopyası gözetlemenin sınırlarının kaldırılmasına dayanır. Güç ve hâkimiyet ilişkileri oluşturan her tür asimetrik enformasyon akışı ortadan kaldırılmalıdır. Yani talep edilen karşılıklı olarak aydınlatmadır. Sadece aşağısı yukarısı tarafından değil, yukarısı da aşağısı tarafından gözetlenecektir. Herkes herkesi görünürlüğe ve kontrole itecektir, üstelik de özel hayatlar buna dahil olacak şekilde. Bu topyekûn gözetleme “Şeffaf Toplum”u insanlıkdışı bir kontrol toplumu haline getirir. Herkes herkesi kontrol eder.

(…) Dahası topyekûn kontrol, eylem özgürlüğünü yok eder ve sonuçta herkesin hizaya getirilmesiyle sonuçlanır. Özgür eylem alanları açan güvenin yerine kontrolü geçirivermek mümkün değildir: “İnsanlar yöneticilerine inanmak ve ona güvenmek zorundadır; güvenleriyle ona belli bir eylem özgürlüğü verir ve sürekli bir gözetim ve denetimden feragat ederler. Böyle bir otonomi olmasa yöneticinin gerçekte tek bir adım atması mümkün olmazdı.” (95)

(…)

Şeffaflık toplumu tam da performns toplumunun mantığıyla hareket eder. Performans/başarı öznesinin karşısında onu çalışmaya zorlayan ve sömüren bir tahakküm mercii yoktur. O kendisinin efendisi ve girişimcisidir. Ama tahakküm merciinin yok oluşu gerçek bir özgürlüğe ve zorlamadan kurtuluşa yol açmaz, çünkü performans öznesi kendini sömürür. Sömüren aynı zamanda sömürülendir de. Fail ve kurban burada birdir. Kendini-sömürü, ötekili-sömürüden daha verimlidir, çünkü bir özgürlük duygusu eşliğinde gerçekleşir. Performans öznesi özgür, kendisi tarafından oluşturulmuş bir mecburiyete tabi kılar kendini. Kontrol toplumunun temelinde de bu özgürlük diyalektiği vardır. Kendini ışıklandırma ötekili-ışıklandırmadan daha etkilidir, çünkü bir özgürlük duygusuyla birlikte var olur.

(…) Kendini ışıklandıran herkes kendini sömürüye teslim eder. Işıklandırma (Ausleuchtung) sömürüdür (Ausbeutung). Kişinin aşırı ışıklandırılması ekonomik etkinliğini en üst noktaya çıkarır. Şeffaf müşteri dijital panoptikonun yeni mahkûmu, homo sacer’idir hatta.

Byung-Chul HAN
Şeffaflık Toplumu, Çev: Haluk Barışcan
Metis Yay., 9. Baskı, ss. 69-72

Şub
09
2025
--

John Steinbeck’in Romanları’nın Eski Baskılarından Şömizler ve Ciltler Seçkisi

(Görselleri büyütmek için üzerlerine tıklayınız…)


EVV3L kapsamındaki John Steinbeck Arşivi:
1/ https://evvel.org/ilgi/john-steinbeck
2/ https://evvel.org/ilgi/john-steinbeck/page/2


(Görselleri büyütmek için üzerlerine tıklayınız…)


EVV3L kapsamındaki John Steinbeck Arşivi:
1/ https://evvel.org/ilgi/john-steinbeck
2/ https://evvel.org/ilgi/john-steinbeck/page/2


(Görselleri büyütmek için üzerlerine tıklayınız…)


EVV3L kapsamındaki John Steinbeck Arşivi:
1/ https://evvel.org/ilgi/john-steinbeck
2/ https://evvel.org/ilgi/john-steinbeck/page/2

Şub
07
2025
--

Türkiye’de Neoliberal Popülizm, Otoriterleşme ve Kriz (Doç. Dr. Ümit Akçay)

Popülizm, içeriği farklı şekilde doldurulan, bazı durumlarda birbirinden çok farklı gelişmeleri açıklamak için kullanılan esnek bir kavram olagelmiştir. Hatta, bir özelliği de net bir tanımın olmamasıdır (Laclau, 1977: 143). Popülizm kavramının kendisi gibi ekonomik içeriği de tarihsel olarak şekillenir. Ancak son dönemde kavramın daha sık gündeme gelmesinin nedeni, 2008’de patlak veren ve halen aşılamayan küresel ekonomik kriz sonrasında dünya ekonomisinde ve siyasetinde yaşanan gelişmelerdir. Bu gelişmeler arasında belki de en kritik olanı, kriz öncesi ve sonrası karşılaştırıldığında ekonomi politikalarında bir değişim olmaması, yani erken kapitalistleşmiş ülkelerde krize verilen politika tepkisinin “daha fazla neoliberalizm” olarak şekillenmesidir. Bizzat sorunun kaynağı olan ekonomi politikalarındaki bu ısrar gelir dağılımı adaletsizliklerini daha da artırarak, gerek ABD’de gerekse Avrupa’da merkez (sağ ve sol) siyasetin itibar kaybetmesinde ve farklı tonlardaki popülizmlerin yükselmesinde büyük rol oynamıştır. (…)


2019 yılında Toplum ve Bilim Dergisi‘nin 147. sayısında yayımlanan ve Doç. Dr. Ümit Akçay tarafından kaleme alınan makelenin tam metnini https://evvel.org/neoliberalpopulizm.pdf adresinden okuyabilirsiniz.

Written by in: Dergiler, Fanzinler, Söyleşiler | Etiketler:
Şub
06
2025
--

Çılgın Dünyadan Uzak: John Steinbeck ile Ed Ricketts’ın Dostluğu

Ed Ricketts, John Steinbeck’in “Sardalye Sokağı” ve “Tatlı Perşembe” adlı eserlerinde yer alan laborant (Doc) karakterinin gerçek hayattaki karşılığıdır. Ricketts, Kaliforniya’nın Monterey Körfezi’nde yaşayan bir deniz biyoloğudur ve ilham verici davranış, buluş ve düşünceleriyle Steinbeck’in yaşamını etkileyerek kitaplarına önemli bir karakter olarak yansımıştır. Tuhaf bir olay sonucunda 1948’de vefat eden Ricketts’a ithafen John Steinbeck, “The Log From The Sea of Cortez” adlı eseri kaleme almıştır ve kitabın girişine de Ed Ricketts’ın yaşamı ile ilginç görüşlerini içeren uzun bir makale eklemiştir. Kitap, 1967 yılında Halk Kitabevi tarafından ‘Çılgın Dünyadan Uzak’ ismiyle Türkçe’de yayımlanmıştır. (Çeviren: Öznur Özer) Ed Ricketts ile John Steinbeck’in dostluğuna dair daha detaylı bilgilere İngilizce olarak aşağıdaki adreslerden ulaşabilirsiniz. (Zy)

1/ https://www.naturespeace.org/edricketts51steinbeck.htm
2/ https://www.westernflyer.org

Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan John Steinbeck başlıklı ilgilere https://evvel.org/ilgi/john-steinbeck adresinden ulaşabilirsiniz.

Şub
06
2025
--

Pippin IV’ün Kısa Süren Saltanatı’ndan… (John Steinbeck)

(…)
“… Şimdi taşı kaldırmak ve altındaki böcekleri görmek istiyorsun. İnsan fazilet arar…
Ta ki bu faziletin tatbik edildiği noktaya varıncaya kadar. (…)”
(…)
“Bana tacı zorla kabul ettirenler bana hiçbir şey vermek niyetinde değiller.”
“Oh, nihayet anlıyorsun. Gerçekten korkanların sinik dedikleri insan tipi olmaya başlıyorsun. Yani dönmeyen bir tekerlek, çiçeksiz bir bitki olduğunu anlıyorsun.”
(…)
“Ticaretin birinci ödevi talep yaramak, ikincisi ise bu talebi karşılamaktır. İnsanlara ihtiyaçları olduğu söylenmeseydi birçok şeyler yapılamazdı. İlaçlar, kozmetikler ve deodorantlar vesaire. Otomobilin lüzumsuz bir israf olduğunu, insanları ihtiyaçları olmayan ulaştırma araçları için boşu boşuna borca sktuğunu söyleyebilir misiniz? Bunun doğru olduğunu onlar da, siz de bilseniz bunu otomobil isteklilerine söyleyemezsiniz.” (İletişim Yay., 1. Baskı, 2022, ss. 82-84)
(…)


John Steinbeck / Pippin IV’ün Kısa Süren Saltanatı
Kapak (ve Şömiz) Görüntüleri
(Zafer Yalçınpınar Koleksiyonu’ndan…)
(Görselleri büyütmek için üzerlerine tıklayın…)


İletişim Yay., 1. Baskı, 2022, s.98


Çevirmen Rasih Güran‘ın İthaflı İmzası
(Zafer Yalçınpınar Koleksiyonu’ndan…)
(Görseli büyütmek için üzerlerine tıklayın…)

İletişim Yay., 1. Baskı, 2022, s.109

John Steinbeck / Pippin IV’ün Kısa Süren Saltanatı
Remzi Kitabevi, İlk Baskı,1963
Kapak, Şömiz ve Cilt Görüntüleri
(Zafer Yalçınpınar Koleksiyonu’ndan…)
(Görselleri büyütmek için üzerlerine tıklayın…)


John Steinbeck
Pippin IV’ün Kısa Süren Saltanatı, Çev: Rasih Güran
İletişim Yay., 1.Baskı, 2022, s.116


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan John Steinbeck arşivine https://evvel.org/ilgi/john-steinbeck adresinden ulaşabilirsiniz.

Şub
05
2025
--

“Kuzgun Acar’a İşaret Etmek için 16 Neden” (Zafer Yalçınpınar)


Karga Mecmua, Şubat 2009, Sayı: 24
(Görseli büyütmek ve okumak için üzerine tıklayın…)

Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Kuzgun Acar başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/kuzgun-acar adresinden ulaşabilirsiniz.

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com