Mar
21
2025
--

YANKI ODASI // 24. Bölüm // Dünya Şiir Günü 2025 Özel Yayını (Hilmi Yavuz için Temellük Eylemi) // 21 Mart 2025 // YouTube // Canlı Yayın Tekrarı // Zafer Yalçınpınar

Zafer Yalçınpınar‘ın YANKI ODASI şurada:
https://www.youtube.com/channel/UC9E2wBnQTNSVuDvaFfMuzOQ


Yankı Odası‘nın 24. Bölümü’nde…
2025 Dünya Şiir Günü için özel yayın!
Kötü edebiyat, kötü şiir nedir? Kötü şair kimdir?
Hilmi Yavuz‘a dair bir temellük eylemi!
Ve gerçek bir dünya şiir günü bildirisi!


25. Bölüm’ün yayın tarihine/saatine ilişkin bilgiler/güncellemeler/değişiklikler için lütfen sosyal medya hesaplarımızı takip ediniz. (instagram: @evvelfanzin twitter: @calmayan)

ya da Yalçınpınar’ın YouTube Kanalı’na abone olunuz:
https://youtube.com/@zaferyalcinpinar


Hamişler:

1/ Yalçınpınar’ın kendisiyle konuşmalarının tümü şurada: https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar

2/ Yalçınpınar’ın özgeçmişine ve tüm kitaplarına (pdf olarak) şu adresten ulaşabilirsiniz: https://zaferyalcinpinar.info

Mar
13
2025
--

YANKI ODASI // 23. Bölüm // Konuk: Toprak -Şems- Tezcan // 9 Mart 2025 // YouTube // Canlı Yayın Tekrarı // Zafer Yalçınpınar

Zafer Yalçınpınar‘ın YANKI ODASI şurada:
https://www.youtube.com/channel/UC9E2wBnQTNSVuDvaFfMuzOQ


Yankı Odası‘nın 23. Bölümü’nde Plüton Yayın Kolektifi‘nin kurucusu Toprak -Şems- Tezcan‘la yeni nesil yayıncılık ve şiir dünyası üzerine sohbet ettik, dertleştik…


24. Bölüm’ün yayın tarihine/saatine ilişkin bilgiler/güncellemeler/değişiklikler için lütfen sosyal medya hesaplarımızı takip ediniz. (instagram: @evvelfanzin twitter: @calmayan)

ya da Yalçınpınar’ın YouTube Kanalı’na abone olunuz:
https://youtube.com/@zaferyalcinpinar


Hamişler:

1/ Yalçınpınar’ın kendisiyle konuşmalarının tümü şurada: https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar

2/ Yalçınpınar’ın özgeçmişine ve tüm kitaplarına (pdf olarak) şu adresten ulaşabilirsiniz: https://zaferyalcinpinar.info

Mar
07
2025
--

YANKI ODASI // 22. Bölüm // 7 Mart 2025 // YouTube // Canlı Yayın Tekrarı // Zafer Yalçınpınar

Zafer Yalçınpınar‘ın YANKI ODASI şurada:
https://www.youtube.com/channel/UC9E2wBnQTNSVuDvaFfMuzOQ


Yankı Odası‘nın 22. Bölümü’nde Dipsiz Göl adlı şiir kitabımı anlatmaya devam ettim…


23. Bölüm’ün yayın tarihine/saatine ilişkin bilgiler/güncellemeler/değişiklikler için lütfen sosyal medya hesaplarımızı takip ediniz. (instagram: @evvelfanzin twitter: @calmayan)

ya da Yalçınpınar’ın YouTube Kanalı’na abone olunuz:
https://youtube.com/@zaferyalcinpinar


Hamişler:

1/ Yalçınpınar’ın kendisiyle konuşmalarının tümü şurada: https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar

2/ Yalçınpınar’ın özgeçmişine ve tüm kitaplarına (pdf olarak) şu adresten ulaşabilirsiniz: https://zaferyalcinpinar.info

Mar
02
2025
--

YANKI ODASI // 21. Bölüm // 2 Mart 2025 // YouTube // Canlı Yayın Tekrarı // Zafer Yalçınpınar

Zafer Yalçınpınar‘ın YANKI ODASI şurada:
https://www.youtube.com/channel/UC9E2wBnQTNSVuDvaFfMuzOQ


Yankı Odası‘nın 21. Bölümü’nde Dipsiz Göl adlı şiir kitabımı anlattım.
(22. Bölüm’de Dipsiz Göl’deki şiirleri, imgeleri irdelemeye devam edeceğiz…)


22. Bölüm’ün yayın tarihine/saatine ilişkin bilgiler/güncellemeler/değişiklikler için lütfen sosyal medya hesaplarımızı takip ediniz. (instagram: @evvelfanzin twitter: @calmayan)

ya da Yalçınpınar’ın YouTube Kanalı’na abone olunuz:
https://youtube.com/@zaferyalcinpinar


Hamişler:

1/ Yalçınpınar’ın kendisiyle konuşmalarının tümü şurada: https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar

2/ Yalçınpınar’ın özgeçmişine ve tüm kitaplarına (pdf olarak) şu adresten ulaşabilirsiniz: https://zaferyalcinpinar.info

Şub
20
2025
--

“SARNIÇ” (Sait Faik Abasıyanık)

“Sarnıç”
Sait Faik Abasıyanık
Hikâyeler, Şubat 2025, 120 Sayfa

okumak ve arşivlemek için: 
https://upas.evvel.org/sarnic.pdf


Türk Edebiyatı’nın en etkileyici hikâyecisi Sait Faik‘in 1939 yılında kendi imkânlarıyla yayımladığı ikinci hikâye kitabı olan Sarnıç‘ı okurlarımıza sunmaktan gurur duyuyoruz. 


Önemli Not: “Sıkı şiire öncelik vermek” ve “imgelemin özgürleşmesini sağlamak” amacıyla dijital yayıncılık serüvenine başlayan UPAS Yayın‘ın tüm kitaplarını upas.evvel.org adresinden ücretsiz olarak okuyabilirsiniz.

Şub
18
2025
--

Kuzgun Acar Özel Sayısı (Milliyet Sanat, 13 Şubat 1976)

13 Şubat 1976 tarihinde yayımlanan Milliyet Sanat Dergisi-Kuzgun Acar Özel Sayısı’nın tam metnini (pdf dosyası biçeminde) https://evvel.org/milliyetsanat76kuzgunacar.pdf adresinden okuyabilir ve arşivleyebilirsiniz. Özel sayıda Zühtü Müritoğlu, Haldun Taner, Onat Kutlar, Namık Denizhan, Mengü Ertel, Özdemir Nutku ve Ziya Metin’in yazıları bulunuyor…


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Kuzgun Acar başlıklı ilgilerin tümünü https://evvel.org/ilgi/kuzgun-acar adresinden inceleyebilirsiniz.

Şub
17
2025
--

YANKI ODASI // 20. Bölüm // KUZGUN ACAR’A SAYGI // ÖZEL YAYIN // 13 Şubat 2025 // YouTube // Canlı Yayın Tekrarı // Zafer Yalçınpınar

Zafer Yalçınpınar‘ın YANKI ODASI şurada:
https://www.youtube.com/channel/UC9E2wBnQTNSVuDvaFfMuzOQ


Yankı Odası‘nın 20. Bölümü’nde ‘sıkı yontucu (heykeltraş) Kuzgun Acar’ı saygıyla andık ve evvel.org arşivinin içinde gezindik…


21. Bölüm’ün yayın tarihine/saatine ilişkin bilgiler/güncellemeler/değişiklikler için lütfen sosyal medya hesaplarımızı takip ediniz. (instagram: @evvelfanzin twitter: @calmayan)

ya da Yalçınpınar’ın YouTube Kanalı’na abone olunuz:
https://youtube.com/@zaferyalcinpinar


Hamişler:

1/ Yalçınpınar’ın kendisiyle konuşmalarının tümü şurada: https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar

2/ Yalçınpınar’ın özgeçmişine ve tüm kitaplarına (pdf olarak) şu adresten ulaşabilirsiniz: https://zaferyalcinpinar.info

Şub
16
2025
--

Tiyatro Dergisi: Kuzgun Acar Özel Sayısı (Mayıs, 1976)

Kuzgun Acar‘ın da yayın kurulunda yer aldığı Tiyatro Dergisi’nin (vefatından 2 ay sonra yayımlanan ilk sayısı, 3 Mayıs 1976, No: 32) Kuzgun Acar için özel bir anma bölümü içeriyor. Dergide bulunan anma metinlerinin tamamını (pdf dosyası biçeminde) https://evvel.org/tiyatro76kuzgunacar.pdf adresinden okuyabilir ve arşivleyebilirsiniz.


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Kuzgun Acar başlıklı ilgilere https://evvel.org/ilgi/kuzgun-acar adresinden ulaşabilirsiniz.

Şub
14
2025
--

Dipsiz Göl’ün ismi nerden geliyor… O çizgi nerden geliyor? (Zafer Yalçınpınar)



Bolu / Düzce / Kaynaşlı / TOPUK YAYLASI
Dipsiz Göl Köyü / Bıçkı Yanı Köyü



(Görselleri büyütmek için üzerlerine tıklayınız…)


tam metin pdf: https://upas.evvel.org/dipsiz.pdf
basılı nüsha: https://www.kitapyurdu.com/kitap/dipsiz-gol/669036.html


(…)  Dipsiz Göl’de yer alan şiirler 2017’den günümüze kaleme aldığım 21 pâreden oluşuyor. Bu şiirleri fragmante varoluşlarından çıkararak, şiirlerin taşıdığı kırık ve acılı yükleri bütünsel bir düzlemde nasıl konumlandırırım diye uzun zamandır düşünüyordum:- maalesef şairler bazı tarihsel döngü noktalarında birer düşünür gibi davranmak zorunda kalır. Neyse…  Bahsettiğim ve ihtiyaç duyduğum konumlandırma noktasında yeni bir imgesel alan derinliği tasarımı oluşturmam gerekiyordu ki bu tasarımı oluşturabilmem için de 21 pâredeki benzerlikleri ve farklılıkları belirlemek çok önemliydi. Şiirlerin sınırlarını yoklamam, şiirsel dil açısından yakınsama ve ıraksama noktaları nasıl akışkanlaşıyor gibi sorulara cevap bulmam ve şiirlerin biçimsel öğelerini dönüştürmem gerekiyordu. İşte, senin ifade ettiğin ‘nefessiz imgesel düzlem’ veya ‘karanlık ormanlardan geçmek’ gibi benzetmeler böylesi bir ortak alanda anlam kazanıyor; Almancası ‘weltschmerz’… Bu ifadeyi ‘dünya ağrısı’ veya ‘varoluş sancısı’ olarak çevirebiliriz. Bugün içerisinde hayatta kalmaya çalıştığımız neoliberal düzenin kentsel gündemini ve tüm bileşenleriyle birlikte kurulu rant ekosistemini -gerçekten de- kötücül bir ‘karanlık orman’ olarak görebiliriz. Ve evet, bu palyatif ve tıknefes süreç bir yaşayıştan çok ‘hayatta kalma’ uğraşısı olabilir ancak… Ölümle kalım arasında… Uğur’un Taksim’deki düşüş ânı zihnimdeki imgesel haritada böylesi bir orijin oluşturdu. ‘Dipsiz Göl nerde, neresidir?’ diye sorsan bana, ‘Taksim’de, Uğur’un atladığı ânda ya da düştüğü yerde açılan bir paralel evrende!’ diye cevaplarım. Uğur’un ‘kazayla intihar’ olarak tanımladığım düşüşü ve vefatı zihnime bir şimşeğin görüntüsü gibi mıhlandı… (…)

Zafer Yalçınpınar
‘Bir Ölüm Kalım Meselesi Olarak Şiir ve Dipsiz Göl’ başlıklı söyleşiden…
Azimet Avcu- Zafer Yalçınpınar, Aralık 2023


Söyleşinin tam metni şurada: https://evvel.org/bir-olum-kalim-meselesi-olarak-siir-ve-dipsiz-gol-zafer-yalcinpinar-azimet-avcusoylesi


Zafer Yalçınpınar’ın tüm şiirlerine ve kitaplarına https://zaferyalcinpinar.info adresinden ücretsiz pdf biçiminde ulaşabilirsiniz.

Şub
10
2025
--

Performans öznesi kendini sömürür. Sömüren aynı zamanda sömürülendir de. Fail ve kurban burada birdir. (Byung-Chul Han)

(…) “Şeffaf Toplum” ütopyası gözetlemenin sınırlarının kaldırılmasına dayanır. Güç ve hâkimiyet ilişkileri oluşturan her tür asimetrik enformasyon akışı ortadan kaldırılmalıdır. Yani talep edilen karşılıklı olarak aydınlatmadır. Sadece aşağısı yukarısı tarafından değil, yukarısı da aşağısı tarafından gözetlenecektir. Herkes herkesi görünürlüğe ve kontrole itecektir, üstelik de özel hayatlar buna dahil olacak şekilde. Bu topyekûn gözetleme “Şeffaf Toplum”u insanlıkdışı bir kontrol toplumu haline getirir. Herkes herkesi kontrol eder.

(…) Dahası topyekûn kontrol, eylem özgürlüğünü yok eder ve sonuçta herkesin hizaya getirilmesiyle sonuçlanır. Özgür eylem alanları açan güvenin yerine kontrolü geçirivermek mümkün değildir: “İnsanlar yöneticilerine inanmak ve ona güvenmek zorundadır; güvenleriyle ona belli bir eylem özgürlüğü verir ve sürekli bir gözetim ve denetimden feragat ederler. Böyle bir otonomi olmasa yöneticinin gerçekte tek bir adım atması mümkün olmazdı.” (95)

(…)

Şeffaflık toplumu tam da performns toplumunun mantığıyla hareket eder. Performans/başarı öznesinin karşısında onu çalışmaya zorlayan ve sömüren bir tahakküm mercii yoktur. O kendisinin efendisi ve girişimcisidir. Ama tahakküm merciinin yok oluşu gerçek bir özgürlüğe ve zorlamadan kurtuluşa yol açmaz, çünkü performans öznesi kendini sömürür. Sömüren aynı zamanda sömürülendir de. Fail ve kurban burada birdir. Kendini-sömürü, ötekili-sömürüden daha verimlidir, çünkü bir özgürlük duygusu eşliğinde gerçekleşir. Performans öznesi özgür, kendisi tarafından oluşturulmuş bir mecburiyete tabi kılar kendini. Kontrol toplumunun temelinde de bu özgürlük diyalektiği vardır. Kendini ışıklandırma ötekili-ışıklandırmadan daha etkilidir, çünkü bir özgürlük duygusuyla birlikte var olur.

(…) Kendini ışıklandıran herkes kendini sömürüye teslim eder. Işıklandırma (Ausleuchtung) sömürüdür (Ausbeutung). Kişinin aşırı ışıklandırılması ekonomik etkinliğini en üst noktaya çıkarır. Şeffaf müşteri dijital panoptikonun yeni mahkûmu, homo sacer’idir hatta.

Byung-Chul HAN
Şeffaflık Toplumu, Çev: Haluk Barışcan
Metis Yay., 9. Baskı, ss. 69-72

Şub
09
2025
--

John Steinbeck’in Romanları’nın Eski Baskılarından Şömizler ve Ciltler Seçkisi

(Görselleri büyütmek için üzerlerine tıklayınız…)


EVV3L kapsamındaki John Steinbeck Arşivi:
1/ https://evvel.org/ilgi/john-steinbeck
2/ https://evvel.org/ilgi/john-steinbeck/page/2


(Görselleri büyütmek için üzerlerine tıklayınız…)


EVV3L kapsamındaki John Steinbeck Arşivi:
1/ https://evvel.org/ilgi/john-steinbeck
2/ https://evvel.org/ilgi/john-steinbeck/page/2


(Görselleri büyütmek için üzerlerine tıklayınız…)


EVV3L kapsamındaki John Steinbeck Arşivi:
1/ https://evvel.org/ilgi/john-steinbeck
2/ https://evvel.org/ilgi/john-steinbeck/page/2

Şub
06
2025
--

Çılgın Dünyadan Uzak: John Steinbeck ile Ed Ricketts’ın Dostluğu

Ed Ricketts, John Steinbeck’in “Sardalye Sokağı” ve “Tatlı Perşembe” adlı eserlerinde yer alan laborant (Doc) karakterinin gerçek hayattaki karşılığıdır. Ricketts, Kaliforniya’nın Monterey Körfezi’nde yaşayan bir deniz biyoloğudur ve ilham verici davranış, buluş ve düşünceleriyle Steinbeck’in yaşamını etkileyerek kitaplarına önemli bir karakter olarak yansımıştır. Tuhaf bir olay sonucunda 1948’de vefat eden Ricketts’a ithafen John Steinbeck, “The Log From The Sea of Cortez” adlı eseri kaleme almıştır ve kitabın girişine de Ed Ricketts’ın yaşamı ile ilginç görüşlerini içeren uzun bir makale eklemiştir. Kitap, 1967 yılında Halk Kitabevi tarafından ‘Çılgın Dünyadan Uzak’ ismiyle Türkçe’de yayımlanmıştır. (Çeviren: Öznur Özer) Ed Ricketts ile John Steinbeck’in dostluğuna dair daha detaylı bilgilere İngilizce olarak aşağıdaki adreslerden ulaşabilirsiniz. (Zy)

1/ https://www.naturespeace.org/edricketts51steinbeck.htm
2/ https://www.westernflyer.org

Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan John Steinbeck başlıklı ilgilere https://evvel.org/ilgi/john-steinbeck adresinden ulaşabilirsiniz.

Şub
06
2025
--

Pippin IV’ün Kısa Süren Saltanatı’ndan… (John Steinbeck)

(…)
“… Şimdi taşı kaldırmak ve altındaki böcekleri görmek istiyorsun. İnsan fazilet arar…
Ta ki bu faziletin tatbik edildiği noktaya varıncaya kadar. (…)”
(…)
“Bana tacı zorla kabul ettirenler bana hiçbir şey vermek niyetinde değiller.”
“Oh, nihayet anlıyorsun. Gerçekten korkanların sinik dedikleri insan tipi olmaya başlıyorsun. Yani dönmeyen bir tekerlek, çiçeksiz bir bitki olduğunu anlıyorsun.”
(…)
“Ticaretin birinci ödevi talep yaramak, ikincisi ise bu talebi karşılamaktır. İnsanlara ihtiyaçları olduğu söylenmeseydi birçok şeyler yapılamazdı. İlaçlar, kozmetikler ve deodorantlar vesaire. Otomobilin lüzumsuz bir israf olduğunu, insanları ihtiyaçları olmayan ulaştırma araçları için boşu boşuna borca sktuğunu söyleyebilir misiniz? Bunun doğru olduğunu onlar da, siz de bilseniz bunu otomobil isteklilerine söyleyemezsiniz.” (İletişim Yay., 1. Baskı, 2022, ss. 82-84)
(…)


John Steinbeck / Pippin IV’ün Kısa Süren Saltanatı
Kapak (ve Şömiz) Görüntüleri
(Zafer Yalçınpınar Koleksiyonu’ndan…)
(Görselleri büyütmek için üzerlerine tıklayın…)


İletişim Yay., 1. Baskı, 2022, s.98


Çevirmen Rasih Güran‘ın İthaflı İmzası
(Zafer Yalçınpınar Koleksiyonu’ndan…)
(Görseli büyütmek için üzerlerine tıklayın…)

İletişim Yay., 1. Baskı, 2022, s.109

John Steinbeck / Pippin IV’ün Kısa Süren Saltanatı
Remzi Kitabevi, İlk Baskı,1963
Kapak, Şömiz ve Cilt Görüntüleri
(Zafer Yalçınpınar Koleksiyonu’ndan…)
(Görselleri büyütmek için üzerlerine tıklayın…)


John Steinbeck
Pippin IV’ün Kısa Süren Saltanatı, Çev: Rasih Güran
İletişim Yay., 1.Baskı, 2022, s.116


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan John Steinbeck arşivine https://evvel.org/ilgi/john-steinbeck adresinden ulaşabilirsiniz.

Şub
05
2025
--

“Kuzgun Acar’a İşaret Etmek için 16 Neden” (Zafer Yalçınpınar)


Karga Mecmua, Şubat 2009, Sayı: 24
(Görseli büyütmek ve okumak için üzerine tıklayın…)

Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Kuzgun Acar başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/kuzgun-acar adresinden ulaşabilirsiniz.

Oca
31
2025
--

“Küba /Te Amo” (Tunç Üvendire)

“Küba /Te Amo”, Tunç Üvendire
Ocak 2025, 33 Sayfa

okumak ve izlemek için: 
https://upas.evvel.org/kuba.pdf


Tunç Üvendire’nin Küba notları günlük yaşamın sosyokültürel görünümleri olarak okunmayı hak ediyor. Her karenin biçimsel bir analizini yapabildiğimiz gibi içerik okumasını da yapabiliyoruz. Bu özellik fotoğrafçının ürettiği doğrudan görünümlerin anlatımcı yapısına işaret ediyor. (Özcan Yurdalan)


Önemli Not: “Sıkı şiire öncelik vermek” ve “imgelemin özgürleşmesini sağlamak” amacıyla dijital yayıncılık serüvenine başlayan UPAS Yayın‘ın tüm kitaplarını upas.evvel.org adresinden ücretsiz olarak okuyabilirsiniz.

Oca
26
2025
--

Yeni Şiir: KİLİT TAŞI (Zafer Yalçınpınar)

KİLİT TAŞI

kentsiz bir yerdeydik
_____________yüksekte
bir atmaca
kanatlarını deniyor
bulutlara
____uyku yok
gökyüzü
____her şeyden önce
______________geliyor

birbirini yaşıyor parıltılar
toprağın ellerindeki
________________çizgilerde
ilmeklerin dip dalgasıyla
yolu kesişiyor suların
ve yükseliyor örgü sesi
çok eskiden iyi -bir güneş’in

yağmur geçmişin izlerini siliyor
yapraklarını döken bir ağaç gibi
gece oluyor

unutkanlaşıyorum

zamanın kendisi gece
gecenin kendisi zaman
ve her yeri uyku bastırıyor

ve bir KİLİT TAŞI sürüyoruz
______________yaşamla aramıza

ve saklanıyoruz
________yeryüzünün her şeyinden
sönüyor lambalar
bir yorgan gibi sarıyor
___________karanlık
yüreğimizin taşlaşmış
________soğukluğunu
gözenekleriyle birlikte
büyük bir yeraltı şehrindeyiz
hiçbir ölçüt yok zamanı yaralayan
kendi içimizdeki evrenleri anlamak için
______karanlıkla besleniyoruz

endişe etmeyerek
_________geleceğin
____________sonrasızlığından

biz buzullara şiir gömdük
ve onurumuzla öldük

Zafer Yalçınpınar
Ocak 2025


Hamiş: Yalçınpınar’ın tüm şiirleri ve şiir kitapları ücretsiz olarak şurada: https://www.zaferyalcinpinar.info/2016/12/zafer-yalcnpnarn-tum-siirleri.html

Oca
26
2025
--

“Dünya havadan ibaretti, bekliyordu.” (Duygu Gündeş’in anısına…)

Sappho, Bölüm 31, Sevgiliye Övgü’den… (Çev: Duygu Gündeş)
Kaçak Yayın Dergisi, Sayı: 49, Temmuz-Ağustos 2007


26 Ocak 2019’da yaşamına son veren 
Duygu Gündeş‘in tüm edebiyat çalışmalarına 
https://duygugundes.info adresinden,
şiir çevirilerine https://upas.evvel.org/cevirisiirler.pdf adresinden,
Duygu Gündeş’e ağıt olarak kaleme alınan
Ölümcül Defter’e ise https://upas.evvel.org/olumculdefter.pdf 
adresinden ulaşabilirsiniz.

(Ölümcül Defter’in basılı nüshası da şurada: 
https://www.kitapyurdu.com/kitap/olumcul-defter/617360.html)


Koridor Dergisi, Sayı:5, Kış 2008

Oca
25
2025
--

Yalnız Farenin Kafesi (Nevzat Evrim Önal)

Kafesinde, yaşamak için ihtiyaç duyduğu her şey vardı farenin.

Bir mama kabı ve bir koşma tekerleği vardı mesela. Tekerleğe binip koştukça, dışarıya bağlı bir borudan kabına mama doluyordu. Tekerleği döndürdüğü her tur için bir lokma. Boş mama kabına düşen mamaların tıkırtısını duydukça daha hevesle koşuyordu fare. Mamaları yanaklarını doldura doldura nasıl yiyeceğini, sonra tok karnına nasıl uyuyacağını hayal ediyordu.

Tekerleği kafesin dışındaki bir üretece bağlıydı. Kendisi için bir kap mama ürettiğinde, onu kafese koymuş efendileri için on kap, yirmi kap mama üretmiş oluyordu. Ama bunun farkında değildi fare. Bilmiyordu ama koşuyordu.

Ne var ki, bazen farenin tekerleği kilitleniveriyordu. Ne kadar koşsa dönmüyor, kabına mama dolmaz oluyordu. Böyle zamanlarda çaresiz, efendilerine yakarıyor; yeterince hızlı koşmadığını bildiğini, kilidi açarlarsa daha hızlı koşacağını söylüyordu.

(…)

Abartılmış hiçbir şey yok bu kıssada. Patron sınıfının hayal ettiği gelecek, kapitalizmin ütopyası böyle bir şey.

Tam olarak böyle yaşamıyorsak, bunun bir sebebi sermaye düzeninin henüz her bir insanı bu kadar yalnızlaştırabilecek derecede “gelişmiş” olmaması. Dünyanın her yerinde, emekçi insanların birbirleriyle kurduğu her sosyal ilişkinin yerine metalarla kuracakları tüketim ilişkileri koyamıyor. Çünkü bu metaların hepsinin öncelikle emekçilere satılabilmesi gerekiyor ve emekçi sınıfın emek üretkenliğinin düzeyi, bir yandan her bir emekçinin, böyle metalarla kuşatılmış, yalnız ve izole bir hayat yaşayacağı tüketim düzeyini mümkün kılacak, diğer yanda ise sermaye birikimini sürdürecek bir noktaya henüz ulaşmadı.

(…)

Fare benzetmesinden rahatsız olan varsa, hatırlatmak isterim: İnsanın evrimini geriye doğru takip ettiğinizde, kendi erkekliğini balyoz zannedip “alfayım malfayım” diye etrafta gezinen bilumum dallamanın kendini benzettiği yırtıcı hayvanlara, kurtlara, aslanlara, kaplanlara, kartallara falan değil fareye varıyorsunuz. Tıbbi deneyler bu yüzden fareler üzerinde yapılıyor.

Bu deneylerden biri antidepresan ilaçların etkinliğini ölçmek için kullanılıyor. Bir ismi “Davranışsal Umutsuzluk Testi” ama sevimsiz çağrışımlarından dolayı “Zorunlu Yüzme Testi” ismi kullanılıyor. Bu testte önce fareyi kaçma imkânı olmayan su ile dolu bir kavanoza atıyorsunuz. Hayvan 15 dakika debelendikten sonra çıkartıp 24 saat bekletiyorsunuz. Sonra hayvanı bir kez daha kavanoza atıp, bu kez beş dakika bekletiyor ve bu beş dakika içerisinde hayvanın kurtulmaya çalışmadığı, yani sadece kafasını suyun üzerinde tutmak için gereken eforu gösterdiği süreyi ölçüyorsunuz.

Bir antidepresanın etkinliği, hayvanın kavanoza ikinci kez atıldığında pasif bekleme süresinin kısalmasıyla, yani kurtulamayacağını bilse de çaba göstermesiyle ölçülüyor.

***

Son 40-50 yılda giderek daha fazla konuşulur hale gelmiş sorunlara bakın; obezite, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, her türlü bağımlılık, narsisizm, depresyon… Tamamında yukarıda anlattığım gidişatın olumsuz yönde ve güçlü bir katkısı olduğunu görürsünüz.

Kapitalizmi savunan liberaller sürekli kişi başına düşen tüketimin yükseldiğinden, ortalama ömrün uzadığından bahsediyor. Her yıl herkese yetecek olandan çok daha fazla gıda üreten bu bolluk düzeninin halen yılda dokuz milyondan fazla insanın açlıktan ölmesini engelleyemiyor olması bir yana; insanlar daha fazla meta tüketirken de “iyi” hayatlar yaşanmıyor. Kapitalizm geliştikçe emekçi insanlar özgürleşmiyor; bir esaretin yerini başka bir esaret alıyor. Yoksunluğun en kaba biçimi olan açlık aşılıyor, bu sefer de giderek tüm insani değer ve ilişkilerin yerini metaların aldığı, insanların kendi ürettikleri şeylerin kölesi haline geldiği bir tüketim hayatının yarattığı yoksunluklara, bu yoksunluklardan üreyen sağlıksızlıklara varılıyor.

(…)

Nevzat Evrim ÖNAL
20 Ocak 2025, sol.org.tr


Yazının tam metnini https://haber.sol.org.tr/yazar/yalniz-farenin-kafesi-397548 adresinden okuyabilirsiniz.

Oca
18
2025
--

Emir Alisipahi âlemi TERS’liyor: Hepsinde Gözüm Var!


Spotify‘da dinlemek için:
https://open.spotify.com/track/6Zz3bnk1nLUIp5W1tORYDV


Not: Emir Alisipahi’nin Upas Yayın kapsamında yer alan eserlerine https://upas.evvel.org/?tag=emir-alisipahi adresinden ücretsiz olarak ulaşabilirsiniz.

Oca
17
2025
--

David Lynch ve Gezi Direnişi

ABD’li yönetmen David Lynch, 78 yaşında hayatın kaybetti. Birçok unutulmaz filme imza atan David Lynch, Gezi Parkı eylemlerine destek vermişti: https://12punto.com.tr/yasam/david-lynch-gezi-icin-destek-vermisti-iste-o-fotografin-hikayesi-69296

Oca
12
2025
--

YANKI ODASI // 19. Bölüm // 12 Ocak 2025 // Zafer Yalçınpınar // YouTube // Canlı Yayın Tekrarı

Zafer Yalçınpınar‘ın YANKI ODASI şurada:
https://www.youtube.com/channel/UC9E2wBnQTNSVuDvaFfMuzOQ


Yankı Odası’nın 19. Bölümü, 12 Ocak 2025


20. Bölüm’ün yayın tarihine/saatine ilişkin bilgiler/güncellemeler/değişiklikler için lütfen sosyal medya hesaplarımızı takip ediniz. (instagram: @evvelfanzin twitter: @calmayan)

ya da Yalçınpınar’ın YouTube Kanalı’na abone olunuz:
https://youtube.com/@zaferyalcinpinar


Hamişler:

1/ Yalçınpınar’ın kendisiyle konuşmalarının tümü şurada: https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar

2/ Yalçınpınar’ın özgeçmişine ve tüm kitaplarına (pdf olarak) şu adresten ulaşabilirsiniz: https://zaferyalcinpinar.info

Oca
10
2025
--

2024: DİĞER VİDEOLAR/ANLATIMLAR (Ece Ayhan, İlhan Berk, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Upas Yayın)

2024 yılında değerli Anıl Yurdakul‘un yardımıyla
gerçekleştirdiğimiz özel çekimler, editler, çalışmalar, gayretler…


ECE AYHAN KİMDİR? (Temmuz 2024)
izlemek için: https://youtu.be/nxJLcX3y_ao


İLHAN BERK’İN POETİKASI (Ağustos 2024)
izlemek için: https://youtu.be/aCRbAhwulOc


FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA VE ŞİİR EVRENİ (Ekim 2024)
izlemek için: https://youtu.be/bFZt8Dcognk


UPAS YAYIN’A DAİR (Ağustos 2024)
izlemek için: https://youtu.be/2Qc7uHgC1jM 


Hamişler:
1/ Yalçınpınar’ın YouTube Kanalı’na abone olunuz: https://youtube.com/@zaferyalcinpinar

2/ Yalçınpınar’ın kendisiyle konuşmalarının tümü şurada: https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar

3/ Yalçınpınar’ın özgeçmişine ve tüm kitaplarına (pdf olarak) şu adresten ulaşabilirsiniz: https://zaferyalcinpinar.info

Oca
09
2025
--

İKİNCİ YENİ VE CEMAL SÜREYA’NIN ÖNEMİ (Zafer Yalçınpınar)

Cemal Süreya Anma Etkinliği Konuşması, Kadıköy-CKM, 9 Ocak 2018:

Zafer Yalçınpınar: “Çok daha kalabalık toplulukların karşısında hiç heyecanlanmadan çeşitli konuşmalar gerçekleştirmiş olmama rağmen bugün, burada, son derece heyecanlıyım. Demin, sizin oturduğunuz koltuklardayken bu durumun nedenini düşündüm.  Çünkü, Cemal Süreya -tıpkı Fazıl Hüsnü Dağlarca ve Ece Ayhan gibi- çok büyük bir şairdir! İnanmasanız da fark etmeseniz de büyük ve küçük şairler vardır! Böyle bir ayrım vardır! Cemal Süreya büyük bir şair olduğu için, bugün, burada, çok heyecanlıyım!

Her şeyden önce, Cemal Süreya’nın Ece Ayhan ve Sezai Karakoç’la birlikte 1950’li yılların ortasında Türk Şiiri’ndeki aurayı değiştiren ve ‘İkinci Yeni’ ismini verdikleri yenilikçiliğin kurucusu olduğunu hatırlatmak, yani Cemal Süreya’nın ve arkadaşlarının Türk Dili üzerinde yeni bir duygu-durum, yeni bir şiirsellik oluşturduğunu söylemek, vurgulamak gerekiyor. Bu yeniliğin hem okurda hem de diğer -küçük, büyük- şairlerde karşılığı olmuştur ve söz konusu yenilik bir şiir akımına dönüşmüştür. Bu yeni şiirin özellikleri nelerdi… Neden bu kadar sevildi… Neden hâlâ çok büyük bir içtenlikle ve samimiyetle takip ediliyor! Bu büyüklüğü iyice düşünmek ve analiz etmek gerekiyor…

Cemal Süreya ve kendisinin “Güvercin Curnatası” olarak tanımladığı ikinci yeni akımı ne yaptı, neyi değiştirdi… 1950’li yıllarda dünya şiirinden çeviriler yaparak 2. Dünya Savaşı sonrası dünyada oluşan yeni hümanizmin duygu-durumunu, yeni şiirsel dili anlamaya ve Türkçe’ye aktarmaya başladılar. O dönemde Türkçe’de garip akımı kasırgası esiyordu. Garip akımı şiire sadeleşme ve imgede basitleşme getirmişti. Bu durum hikâyelemeci ve biraz da kuru bir şiir ve söylem ortaya çıkarmıştır. Cemal Süreya ve arkadaşları bu sade şiir dilini daha sofistike bir hâle çevirmek, şiir dilini ileriye taşımak için imgelemin güçlenmesini sağladılar. İmgelemin özgürlüğüne inandılar. Karmaşık bir yapıydı bu, ancak imgesel olarak dili geliştiren, Türk Dili’nin imgesel alan derinliğini arttıran ve genişleten bir söyleyiş, bir tını buldular. Zarif, tabii ki modern ve çok ama çok kuvvetli bir şiir oluşturdular. Öyle ki 80’lerin ve 90’ların şairleri bu akımın gölgesinde kalmışlardır! İkinci yeni öyle güçlüdür ki 80’lerin ve 90’ların şairlerini gölgede bırakmıştır! Bugün, 60 sene sonrasında bile bu hakikati görmeliyiz, kabul etmeliyiz artık!

İkinci yeni şiiri geleceğe uzanan, güçlü bir şiirdir! Bir zamanlar, bir edebiyat soruşturması kapsamında bir çakma profesör çıkıp ikinci yeni akımının etkisini kaybettiğini mırıldanmış, bir zamanlar… Bu mutat zevat hiçbir bilimsel açıklamaya, dahası poetikaya değinmeden niyet belirtmeye veya kendince, kendi çetesine ümit vermeye kalkmıştır. Bu komediyi gördüğümde emin oldum: 80’lerin, 90’ların bu şair profesörleri ve bağlı çeteleri acz içinde, ikinci yeninin büyük şiirinin gölgesinde kalmıştır! Çakma şairler acz içindedir bugün…

Sonuçta, hâlâ, burada, bu toplulukta, Türkçe’ye baktığımızda, zamanların sonunda, Cemal Süreya ve arkadaşlarının şiiri, yürürlükte olan baskın ve en güçlü şiir akımıdır… Geleceği belirlemektedir ve geleceğe uzanmaktadır. İkinci yeni şiiri yürürlükteki dili imgesel olarak geliştirmekte, tahayyül gücüne güç katmakta ve şiir dilini etkilemektedir; son derece de kuvvetlidir, etkindir ve insanlığı sürekli geliştirmektedir! Cemal Süreya’nın “Üvercinka” adlı şiirinde ifade ettiği gibi: “Afrika dahil!”

Zafer Yalçınpınar9 Ocak 2018
Cemal Süreya Anma Etkinliği Konuşması

Caddebostan Kültür Merkezi-Kadıköy

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com