Nis
24
2016
--
Nis
22
2016
--
Nis
20
2016
--

“Yıldızlı, berrak geceye karşı ağaç dallarından oluşan çizimi izlemek…” (Julio Cortázar)

cortazar


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan ‘Julio Cortazar’ başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/julio-cortazar adresinden ulaşabilirsiniz.

Nis
17
2016
--

Şiir: “Çay Saatinde Sorular” (Nicanor Parra)

caysaatindesorularnicanorparra

Nicanor Parra
“Şiirler, Karşışiirler, Başka Şiirler”
Çev: Bülent Kale, İthaki Yay., Aralık 2015, s. 29

Nis
09
2016
--

57 Yıl Sonra; ‘Dünyanın En Güzel Arabistanı’nın İkinci Baskısı (Turgut Uyar)

dunyaninenguzelarabistani

‘Dünyanın En Güzel Arabistanı’ / Turgut Uyar
İlk Baskı (Açık Oturum Yayınları, 1959) ve 2. Baskı (YKY, 2016)


Turgut Uyar’ın 1959 yılında yayımlanan Dünyanın En Güzel Arabistanı’nın 57 yıl sonra YKY tarafından ikinci baskısının gerçekleştiğini gördüğümde tuhaf bir heyecan hissettim. Şöyle düşündüm: “Eğer bu şiir kitabı yayımlandığı ilk yıllarda okurlar tarafından anlaşılıp içselleştirilseydi, dünya bugün bambaşka bir yer olurdu.” (Zy)


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Turgut Uyar” başlıklı ilgilere https://evvel.org/?s=turgut+uyar adresinden ulaşabilirsiniz.

Nis
08
2016
--

Göçebe (Nicanor Parra)

(…)

Yıllar boyunca şişelenmiş duran bir ruh
Bir tür cinsel ve entelektüel uçurumda
Burnundan, o da çok az beslenebilmiş
Ve sizler tarafından dinlenilmek istiyor
(…)

Sizler saçınızı tarıyorsunuz, bu doğru, bahçelerde yürüyorsunuz,
Derinizin altında sizin bir başka deri var,
Sizin o derileri otomatik olarak değiştirmenizi
Sağlayan bir yedinci duyunuz daha.
Ama ben bir çocuğum kayaların arkasından annesini çağıran,
Ben taşları burnu hizasına kadar sektirebilen bir yolcuyum,
Ve bağırarak üzerinin yapraklarla örtülmesini isteyen bir ağaç.

Nicanor Parra
“Şiirler, Karşışiirler, Başka Şiirler”
Çev: Bülent Kale, İthaki Yay., Aralık 2015, s. 29

Nis
04
2016
0

Ece Ayhan’ın “Özgür Gündem” Gazetesi’nde Kaleme Aldığı Yazılar ile “Gökkuşağı” Köşesi

eceayhangokkusagi

Ece Ayhan’ın “Özgür Gündem” Gazetesi’nde yayımladığı yazıların içeriği, Ece Ayhan’ın yaşamını ve poetikasını inceleyenler için tuhaf bir “gri bölge” oluştururarak bilinmezliğini sürdürüyor ve hiçbir yazınsal mecrada yüksek sesle ifade edilmiyordu. Pasaj69.org taifesinden Uğur Yanıkel‘in araştırmaları bu belirsizliği ortadan kaldırıyor. Uğur Yanıkel, Ece Ayhan’ın 1992 yılında Özgür Gündem’de kaleme aldığı yazıları (özgün, yayımlandıkları biçemleriyle birlikte) “Kürt Çiçekleri” adlı belgesel bir kitapçıkta toplayarak edebiyat tarihine sundu. Kitapçığa https://bit.ly/ozgurgundem adresinden ulaşabilirsiniz.


ISSUU okuyucuları için alternatif adres şöyle:
https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhanozgurgundem

eceayhanozgurgundem


Hamişler:

1/ Uğur Yanıkel’e işbu özverili ve titiz çalışmayı evvel.org ve takipçileriyle paylaştığı için çok teşekkür ediyoruz.

2/ Kitapçığa EVV3L’in ISSUU alanındaki şu adresten de ulaşabilirsiniz: https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhanozgurgundem

3/ EVV3L  kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin indeksine https://bit.ly/eceindeks adresinden, “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesine ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Nis
02
2016
--

Fütürizm ve Nâzım Hikmet

Fütürizm, endüstri devriminin en yoğun döneminde yani 1880-1920 aralığında -büyük buhrana kadar, 1. Dünya Savaşı sürecinde- tezahür etmiş “aceleci bir farkındalık” durumudur. Yani bir açıdan bakıldığında sanayi devriminin gündelik yaşam üzerinde yarattığı makineli yönsemenin, kültürel alana yansımasıdır. Bu yansımanın bütünsel bir reddediş içerdiği aşikâr… Ama tabiî, topyekûn reddedişin sunduğu manifestoların tutarlı bir gelecek kuramı oluşturabildiği konusunda şüpheliyim. Fütüristler, o günlerdeki kültürel değişimi hissediyorlar. Başka bir çağın başladığını, hızın ve endüstrinin kültürel hayata egemen olacağını biliyorlar. Ancak bu değişimin çevrimsel bir dalgalanma olduğunu, post-modernite ya da neo-kapitalizm gibi daha büyük bir eğilimin başlangıcı olduğunu bilmiyorlar. Aslında, Rusya’daki tezahür de böylesi bir durum. Rus romantiklerinin reddedilerek imgeciliğin ön-plana çıkması… Sanırım, gerçeküstücülük ve imgesel yoğunluk fütürizmi geri plana itmiş tarihsel olarak… Marinetti’nin tüm metinlerinde şu duyguyu seziyorum: “Büyük bir değişim var, bildiğimiz her şey yıkılacak. Hızla… Bunun kuramını yazmalıyız.” Yıkım konusunda haklı Marinetti… Ama bu yıkımın neo-kapitalist bir dönüşümle “yapıcı yıkıcılığa” evrileceğini ve tarihsellikten kopmayacağını fark edemiyor.

Nâzım Hikmet’in poetikasında ‘gelecek’ teması ve geleceğin getireceği umutlu beklentiler çokça işleniyor. Ama tabiî fütürizmin tarihsel varoluşu açısından birçok nosyon farkı var. Nâzım Hikmet’teki gelecekçilik nosyonu, fütürizmin parladığı ve diğer akımlara yön verdiği 1890-1920 İtalyanlarına (Boccioni ile Marinetti’ye) bütün bütün benzemiyor. Yani, Nâzım Hikmet’in “Müzeler mezarlıktır” söylemini ya da sarsıcı fütürist manifestoları tüm hatlarıyla benimsediğini düşünmüyorum. Sanırım, aynı dönemdeki (1880-1910) Paris-Montparnasse şairlerinin fütürist yönsemesi ya da M. Jacob ile Apollinaire’in fütürizme yakınsayan bazı çalışmaları Nâzım Hikmet’in poetikasındaki fütürist biçemlerle daha çok örtüşüyor… Paris’teki fütüristlerin imgelemi, İtalyan fütüristlerinki gibi yıkıcı ve dışsallaştırıcı unsurlar taşımıyor. Oradaki dil daha konvansiyonel… Yani, Paris’teki fütürizm “biraz daha az deneysel” desek yeridir. Bununla birlikte, Nâzım Hikmet’teki belirleyici açı tabiî ki sosyalizm ve komünizm olmuştur. Nâzım Hikmet için fütürizm bir teknik araç ya da tahayyül unsuru gibi duruyor. Nâzım Hikmet’in şiirinde içeriği belirleyen şey çok açıktır: Sosyalist bir dünya tahayyülü… Bu bağlamda Nâzım Hikmet, şiirinde yeni bir tarihsel ve hümanist perspektif ortaya koyar. Bu perspektif Türkçe’deki şiirselliği ve şiir dilini tamamıyla değiştirir. Böylesi bir dönüştürücü uzgörüyü ne İtalyanlarda, ne de Montparnasse şairlerinde bulamazsınız. Zaten, Avrupa’daki fütürizm de 1. Dünya Savaşı’yla birlikte -savaşın acılarının yarattığı semantik boşlukla birlikte- yerini dadacılık, gerçeküstücülük gibi daha farklı noktalara bırakacaktır. Varoluşçulara kadar da çok kaygan ve değişken bir zeminde ilerleyecektir avangard batı edebiyatı…

Zafer Yalçınpınar
2 Nisan 2016


Hamiş: Zafer Yalçınpınar’ın kişisel web sitesine https://zaferyalcinpinar.com adresinden, kitaplarına ve özgeçmişine https://zaferyalcinpinar.blogspot.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Nis
02
2016
--

2000’li Yıllara Egemen Olmuş Kötücül Bir Kavram: “YENİ SİNSİYET”

ys

Yaşadığımız “korkunç” durumun ve tüm kötülüklerin sebebini “Yeni Sinsiyet Tipolojisi”nin egemen olmasında bulabiliriz. 2010 yılından bugüne anlatıyoruz… Okuması olanlara, iyi okumalar dileriz…


YENİ SİNSİYET TİPOLOJİSİ KAVRAMSAL YAZILAR
(2010-2015, Zafer Yalçınpınar)

1/ “Yeni Sinsiyet ve Bazı Enstrümanları”
12 Nisan 2010, BirGün Gazetesi
Bkz: https://zaferyalcinpinar.com/i21.html

2/ “Yeni Sinsiyet Tipolojisi’nin ‘Biz’ Söylemi ve Retorik Arsızlığı”
26 Eylül 2010, BirGün Gazetesi
Bkz: https://zaferyalcinpinar.com/i22.html

3/ “Yeni Sinsiyet’in Seçkinlik Arayışı”
Ocak 2011, Bkz: https://zaferyalcinpinar.com/i23.html

4/ “Yeni Sinsiyet’in İkbal Ezberi”
11 Kasım 2012, Bkz: https://zaferyalcinpinar.com/i29.html

5/ “Yeni Sinsiyet’in Haksızlık Yordamı”
1 Haziran 2014, Bkz: https://bit.ly/haksizlik

6/ “Yeni Sinsiyet’in Kokmuş Tuz Çeşitlemesi”
11 Mayıs 2015, Bkz: https://bit.ly/kokmustuzcesitlemesi


Zafer Yalçınpınar kimdir: https://bit.ly/zykimdir
Zaman Tüneli: https://bit.ly/zytunel

Mar
30
2016
--

anzin #6: “YOL”

anzin

anzin‘in “YOL” temalı altıncı sayısı yayımlandı…

bkz: https://www.facebook.com/anzinfanzin/
irtibat ediniz, twitter: @anzinfanzin

Mar
29
2016
0

“imzan okunuyor uygarlığın paslanmaz defnesinde” (Ahmet Oktay)

surgunahmetoktay3

oktay2

oktay7

surgunahmetoktay1

oktay8

Ahmet Oktay’ın “Sürgün” adlı uzun şiiri 1979 yılında Ada Yayınları tarafından kitaplaştırılmıştır. Sürgün’ün poetikasına Burhan Uygur’un desenleri eşlik etmiştir. Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/surgunahmetoktayburhanuygur

Mar
27
2016
--

“devri devran döner alem içinde”


Kargo’nun yeni albümü “Değiştir Dünyayı” yayımlandı.
‘Kuvve’ içeren sıkı bir albüm olmuş… Bir M.Ş.Ş. bestesi; “FANUS”
https://www.youtube.com/watch?v=3MKPM9bFUfA


Mar
26
2016
--

“Umberto Eco, akbabaların ve küresel edebiyat kâhyalarının farkındaydı.”

Umberto Eco, akbabaların ve küresel edebiyat kâhyalarının farkındaydı:

“ANSA haber ajansında yer alan bilgilere göre, 19 Şubat’ta Milano’da 84 yaşındayken ölen Umberto Eco, önümüzdeki en az 10 yıl boyunca ne kendi ne eserleri adına ne de düşünceleri üzerine konferanslar, buluşmalar ve akademik etkinlikler gibi şeylerin düzenlenmesini istemedi.”

Mar
20
2016
0

“İmge varlığın gölgesidir.” (İlhan Berk)

ilhanberk1

ilhanberk2

İlhan Berk’in Defterleri’nden...
Pulbiber Dergisi, Mart 2016, Hazırlayan: Gonca Özmen


Bkz: https://www.kalemkahveklavye.com/
2016/03/ilhan-berkin-defterleri-ilk-kez.html
Ayrıca bkz: https://evvel.org/?s=defter+kapakları


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “İlhan Berk” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.

Mar
20
2016
0

Baharda…


Hamiş: Zafer yalçınpınar’ın tüm şiirlerine https://bit.ly/zypsiir adresinden ulaşabilirsiniz.

Mar
17
2016
--

Fotoğraf: “İlhan Berk ve Dağlarca”

ilhanberkvedaglarca

İlhan Berk ve Fazıl Hüsnü Dağlarca


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “İlhan Berk” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden, Fazıl Hüsnü Dağlarca başlıklı ilgilere ise https://evvel.org/ilgi/daglarca adresinden ulaşabilirsiniz.

Mar
13
2016
0

Kendini Anlatan: “İktidar”

20160227_204518yuz

“İktidar”
by Zy, 2016


Hamiş: Z. Yalçınpınar’ın “Kendini Anlatan” fotoğraflarına https://zaferyalcinpinar.tumblr.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Mar
10
2016
0

DADA 100 YAŞINDA!

dada100yasinda

Dada’nın kuruluşunun 100. yıldönümü dolayısıyla e-skop dergisi, 2016 yılı boyunca her hafta bir Dada episodu yayımlayacak. Bu derlemeler, dadacıların manifestolarından, günlüklerinden, şiirlerinden, diğer yazılarından ve zengin bir görsel seçkiden oluşuyor. Seçkinin içerik editörlüğünü ve çevirilerini Ali Artun ile Nur Altınyıldız Artun gerçekleştiriyor. Bu sıkı arşiv ve çeviri çalışması, Türkçe’de Dada akımı üzerine gerçekleştirilmiş en etkileyici bileşkeyi oluşturacak. Dada’nın 100. yıl seçkisine https://www.e-skop.com/skoptag/dadanin-100-yili/82200 adresinden  ulaşabilirsiniz.

03
Tristan Tzara‘nın 1916 yılında Cabaret Voltaire’ de yayımlanan
simültane şiirinden bir görünüm…


kol12     04

Hans Arp                                         Hugo Ball


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan ‘Gerçeküstü’ başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/gercekustu adresinden ulaşabilirsiniz.

Mar
08
2016
0

“Eduardo Galeano’nun Kadınlar’ı ve İnsanlık Tarihi” (Duygu Gündeş)

galeano-foto

Geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden Uruguay’lı yazar Eduardo Galeano’nun “Kadınlar” adlı kitabı Süleyman Doğru’nun çevirisiyle Sel Yayıncılık tarafından yayımlandı.

Eduardo Galeano, kitaplarında işlediği çeşitli tarihsel olayları devrimci kimliğiyle bütünleşen masalımsı ve ironik bir dil kullanarak anlattığı için okurları tarafından “dünyanın ve çağın vicdanı” olarak anılmaktadır. Galeano, “Kadınlar” adlı eserinde de diğer kitaplarında olduğu gibi her satırı, her sayfası ve her hikâyesiyle heyecan, korku, şaşkınlık ve öfke gibi duygular uyandıran, “insanlık tarihinin özeti” diyebileceğimiz özel bir derlemeyi okuyucusuna sunmayı amaçlamış.

Galeano, farklı zaman ve uğraşlardan, çeşitli coğrafya, yaş ve sınıflardan gelen (hem tanınmış hem de tanınmamış) kadın karakterlerden derlediği 150’ye yakın hikâye ile okura bir insanlık tarihini de tanımlamış oluyor: Truva Savaşı’na katılan ve erkeklerden nefret eden Amazon’lar, Jül Sezar ve Marcus Antoninus’la yatağını ve gücünü paylaşan Kleopatra, bitmek bilmez acılara mahkûm olduğu günden beri olağanüstü yağlıboyalar boyayan ve kahkahalarla gülen Frida, radyum elementini bularak Nobel Ödülü’nü iki kez kazanan Marie Sklodowska(Marie Curie), Berlin’de katledilen devrimci Rosa Luxemburg…

galeano kadınlar

Eduardo Galeano, “Kadınlar”
Çev: Süleyman Doğru, Şubat 2016, Sel Yayıncılık

Kitapta en çok ilgimi çeken öykülemeci anlatımlardan biri de Kuna kadınlarının Panama Hükümeti’ne karşı gerçekleştirdiği onurlu intikama ilişkindi. 1925 yılında Panama Hükümeti tarafından çıkarılan bir yasa sonucu geleneksel kıyafet ve takıları yasaklanan Kuna kadınlarının, yüzyıllardır süren yaşam tarzlarını korumak için baskıcı kolluk güçlerini bıçaktan geçirmesini anlatan hikâye çok ürkütücü, gerçek ve bu nedenlerle de çok etkileyiciydi.

Latin Amerika’nın “büyülü gerçekçilik” kapsamındaki bazı imgesel özellikleri ile tarihsel anlatımın gücünü birleştiren bu heyecan verici kitap, kadın olmanın onurunu, gücünü ve kadınların taşıdığı değerlerin insanlık tarihindeki yolculuğunu bizzat insanlık tarihinin kendisine not düşüyor. Siyasi sürgünden dolayı ancak 1985 yılında geri dönebildiği Montevideo’da 13 Nisan 2015’te hayatını kaybeden Eduardo Galeano, ölümünden sonra da bu kez Kadınlar’la birlikte “dünyanın vicdanı” olmaya devam ettiğini düşünüyorum.

Duygu Gündeş
8 Mart 2016

Şub
29
2016
0

“İşte böyle Şenolcuğum, bir gün gene arkadaşlarla Kadıköy’deyiz… Sene 2016…”

senolcugum

“İşte böyle Şenolcuğum, gene bir gün arkadaşlarla Kadıköy’deyiz… Sene 2016…”


29 Şubat 2016, Kadıköy

Fenerbahçe Spor Kulübü: 2
Beşiktaş Jimnastik Kulübü: 0


Hamiş: EVVEL kapsamında yayımlanan “Fenerbahçe Spor Kulübü” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden ulaşabilirsiniz.

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com