İMZALI VE NADİR KİTAPLAR…
Satış listesini incelemek için tıklayınız…
Kıymet bilenlerin ve kıymet verenlerin mekânı…
Evvel Dükkân açıldı!
İMZALI VE NADİR KİTAPLAR…
Satış listesini incelemek için tıklayınız…
Kıymet bilenlerin ve kıymet verenlerin mekânı…
Evvel Dükkân açıldı!

Z. MERAL YALÇINPINAR (1949-2025)
Yeditepe Üniversitesi Hastanesi’nin yoğunbakım ünitesinde yaşam mücadelesi veren annem emekli Eczacı Z. Meral Yalçınpınar, 17 Ekim Cuma günü 76 yaşında vefat etti. Biricik annemin naaşını 19 Ekim Pazar günü öğle namazına müteakip Erenköy Galip Paşa Camii’nden kaldırarak, Karacaahmet’te bulunan aile kabristanımıza defnettik.
Annem 1949 Üsküdar/Koşuyolu doğumluydu, Çamlıca Kız Lisesi’nin ardından İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun oldu. Maltepe-Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları Hastanesi B Blok’ta eczacı olarak 27 yıl görev yaptı ve aynı hastaneden emekli oldu.
Her daim Cumhuriyet modernitesine bağlı kalmış bir sosyalistti. Kültür-sanat (özellikle sahne sanatları, sinema ve klasik müzik) ilgisi -bu alanlardaki bilgisi/deneyimi de- çok kuvvetliydi. En sevdiği müzik grubu The Beatles ve en sevdiği bestekar Ludwig van Beethoven’dı.
Yaşamının büyük bölümünü Erenköy-Bağdat Caddesi’nde, yazları ise Marmara Adası-Aba Koyu’nda geçirdi. İkiz kardeşi Kamil M. Kırca’nın yaşadığı Antalya-Kaş’ı 1980’lerin ortasından itibaren birçok kez ziyaret etti. Kaş’ı çok severdi.
Aile bütünlüğüne bağlı, ahlâklı ve modern bir Cumhuriyet kadınıydı. Ailesini her zaman destekledi, ailesinden hiçbir şeyi esirgemedi ve hiçbir zaman, hiçbir koşulda ailesinin mahsur kalmasına izin vermedi.
Huzur içinde dinlen, mekânın cennet olsun anneciğim…
Zafer Yalçınpınar
23 Ekim 2025, İstanbul
(…)
Anlamsız korkular giyinmez miydi ki evleri
Tanıdık yüzlerin çıkmazıydı sonuçta
Duvarlarda hep aynı kalınlıkHiçbir yere sığmaz sokaklardı sonra
Kaçtığım ne varsa bakışlarımı arardı
Kimsesiz çocukların dolandığı parklardı
Neyi düşünsen kurtulan bir balon olurdu
Sonra uçuşan harfler, sonra üniformalı suskunluklar
Sonra kurt ateşleriyle dağlamıştım dilimi
Yarım yamalak uykulardı sonra
Unuttuğum anılar örterdi üstümü
(…)
Emrah Sönmezışık‘ın ‘Aynalardan Sonra’ adlı şiirinin tam metnine https://upas.evvel.org/?p=3243 adresinden ulaşabilirsiniz.
(…)
Merhaba ey bir kara perdeden dışarıya
akla ve inanca sıçramışlığın.Deliklitaşa bir kılıç gibi saplanıp kalmışsın
pes.Tırsi tipi yem olmamak için açılan dev
ağzına suyun.Hamladın ve tarihte evire çevire dövülerek.
Yüreklenişin orada bir kenz.(…)
Emir Alisipahi‘nin yeni-sıkı şiirinin tam metnine https://upas.evvel.org/?p=3246 adresinden ulaşabilirsiniz.
15 Ekim 2008’de vefat eden büyük şair
Fazıl Hüsnü Dağlarca’yı saygıyla anıyoruz…
“Dağlarca’nın Şiirlerindeki Sonsuzluk”
https://evvel.org/daglarcanin-siirlerindeki-sonsuzluk-zafer-yalcinpinar
Duyuyor musunuz / Bir betikti burda evren /
bin bir sözcüğü ışıldardı / birbirine
https://evvel.org/evren-bin-bir-sozcugu-isildardi
-birbirine-fazil-husnu-daglarca
“Yaşamamalarda”
https://evvel.org/yasamamalarda-fazil-husnu-daglarca
Güneşi Doğduran
https://evvel.org/gunesi-dogduran-fazil-husnu-daglarca
Haydi-2’den Dörtlükler (1)
https://evvel.org/haydi-2den-dortlukler-fazil-husnu-daglarca
Haydi-2’den Dörtlükler (2)
https://evvel.org/haydi-2den-dortlukler-2-fazil-husnu-daglarca
Haydi-2’den Dörtlükler (3)
https://evvel.org/haydi-2den-dortlukler-3-fazil-husnu-daglarca
PEGÜ HÖS
https://upas.evvel.org/?p=1423
Fazıl Hüsnü Dağlarca Kitap Kapakları Seçkisi
https://evvel.org/fazil-husnu-daglarca-kitap-kapaklari-seckisi
‘Dağlarca’nın Haysiyeti’ bizim meşru direnişimizdir!
https://evvel.org/daglarcanin-haysiyeti-
bizim-mesru-direnisimizdir-z-yalcinpinar
Dağlarca’nın Önemi
https://evvel.org/daglarcanin-onemi
Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın Sivaslı Karınca’sı için Çizimler
https://evvel.org/fazil-husnu-daglarcanin-sivasli-
karincasi-icin-cizimler-nurullah-berk-1960
Yanık Çocuklar Koçaklaması’ndan… (Resimler: Mustafa Aslıer)
https://evvel.org/yanik-cocuklar-kocaklamasindan-
fazil-husnu-daglarca-resimler-mustafa-aslier
Oranın Kör Basamakları
https://evvel.org/daglarca-oranin-kor-basamaklari
Dar olan…
https://evvel.org/dar-olan-daglarca
“Dağlarca 100 Yaşında” Sergisi’nden İzlenimler
https://evvel.org/daglarca-100-yasinda-sergisinden-izlenimler
Başlangıç Olayı
https://evvel.org/baslangic-olayi
Üç Şiir: “Yanmak, Gündüz, Yeşil”
https://evvel.org/uc-siir-yanmak-gunduz-yesil-f-h-daglarca
Ece Ayhan ve Dağlarca
https://evvel.org/ece-ayhan-ve-daglarca
Denizden Gelen…
https://evvel.org/denizden-gelen
Görmek
https://evvel.org/gormek
“Bir sanat eseriyle karşı karşıya olduğumuzu anlasak,
daha doğrusu anlasalar, bize yetecek.” (O. Rifat)
https://evvel.org/bir-sanat-eseriyle-karsi-karsiya-oldugumuzu
-anlasak-daha-dogrusu-anlasalar-bize-yetecek-o-rifat
Albüm: Banu Kanıbelli / Dağlarca
https://youtu.be/hZFQrerOQKY
Sessizlik
https://evvel.org/sessizlik
Meçhul Çocukların El İşi Vazifesi
https://evvel.org/mechul-cocuklarin-el-isi-vazifesi-daglarca
Kalıt
https://evvel.org/kalit
Kişilik
https://evvel.org/siir-kisilik-fh-daglarca
Dağlarca İmzaları ve “Karşı Duvar” Dergisi
https://evvel.org/daglarca-imzalari-ve-karsi-duvar-dergisi
13 Ekim 1987’de yaşamını sonlandıran
Nilgün Marmara‘yı saygıyla anıyoruz.
EVV3L kapsamında yer alan Nilgün Marmara arşivini
https://evvel.org/?s=Nilgün+Marmara adresinden inceleyebilirsiniz.





Zafer Yalçınpınar‘ın YANKI ODASI şurada:
https://www.youtube.com/channel/UC9E2wBnQTNSVuDvaFfMuzOQ
Yankı Odası’nın 35. bölümünde Upas Yayın‘ın geçmiş 7 yılını tanıttık, dostlarımıza, okurlarımıza ve takipçilerimize selam gönderdik…
36. Bölüm’ün yayın tarihine/saatine ilişkin bilgiler/güncellemeler/değişiklikler için lütfen sosyal medya hesaplarımızı takip ediniz. (instagram: @evvelfanzin twitter: @calmayan)
ya da Yalçınpınar’ın YouTube Kanalı’na abone olunuz:
https://youtube.com/@zaferyalcinpinar
Hamişler:
1/ Yalçınpınar’ın kendisiyle konuşmalarının tümü şurada: https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar
2/ Yalçınpınar’ın özgeçmişine ve tüm kitaplarına (pdf olarak) şu adresten ulaşabilirsiniz: https://zaferyalcinpinar.info
Ece Ayhan, “Cumhuriyet’te Kadın Dolaşımı”
Gergedan Dergisi, Sayı: 5, Temmuz 1987, ss. 48-50
(Makalenin tamamını büyüterek okumak için resimlerin üzerine tıklayınız…)
Hamiş: “Ece Ayhan” başlıklı araştırmalara https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden, Ece Ayhan araştırmalarının indeksine https://evvel.org/eceayhanindeksi.pdf adresinden, Ece Ayhan web sitesine ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden ulaşabilirsiniz.
Sıkı şiire öncelik vermek ve imgelemin
özgürleşmesini sağlamak için oluşturduğumuz
Upas Yayın, 7 yaşında!
Yayımladığımız 59 kitabımızla birlikte
tüm dostlarımızı selamlıyoruz…
“Zafer Yalçınpınar, Upas Yayın‘ın amacını anlatıyor…”
Temmuz 2024
7. YIL ÖZEL YAYINI (8 Ekim 2025, Yankı Odası)
Ayrıca bkz: 6. YIL ÖZEL YAYINI (2 Kasım 2024, Yankı Odası)
UPAS YAYIN MI? O DA NEDİR Kİ!
(Söyleşi, EKİM 2019)
Zeynep Meriç: Upas Yayın’ı kurmaya ne zaman karar verdiniz? Bu oluşumda sizi tetikleyen en önemli olay veya olgu nedir?
Zafer Yalçınpınar: Tahakkümlerden ve ezberlerden uzak bir özgür yayıncılık projesi oluşturmayı yıllardır düşünüyordum. 15 yıldır evvel.org kapsamında çeşitli edebiyat çalışmaları gerçekleştiriyorum. Çevremdeki dostlar, özellikle şiir ve poetika kapsamında evvel.org’un çok değerli bir arşiv ihtiva ettiğini, bununla birlikte fazlasıyla kişisel olduğunu sürekli dile getiriyorlardı. Haklılardı. En başından beri evvel.org’u kişisel not defterim, edebiyat ve şiir kapsamında tutulmuş bir not defteri olarak tasarlamıştım. Tuhaftır, okuyucunun ilgisini çekti falan… Neyse… 2018 yılında, evvel.org’un sub-domain’i olarak “upas” başlığını kullanmaya ve burada özgür bir şekilde dijital kitaplar yayımlamaya karar verdim. Balzac’ın bir kitabında ‘Upas’ ismiyle ve ‘Upas Ağacı’nın hikâyesiyle karşılaşmam, çok belirleyici ve tetikleyici oldu. Şu an Türkiye’de, Upas’ın dışında, şiiri, poetikayı ve imgelemin özgürleşmesi gibi kavramları yayın politikasının orjinine yerleştiren, şiiri öncelikli gören, bu kapsamda elini taşın altına koyan sadece bir-iki yayınevi var. Çünkü şiir -özellikle de sıkı şiir- iktisadi bir varoluş sergileyemiyor, satmıyor, okuru ve takipçisi az… Anlayanı ve ilgileneni de az… Bu duruma, böylesi bir çaresizliğe ve imkânsızlığa -kendimce- bir son vermek istedim.
Zeynep Meriç: Upas’ın poetikaya öncelik veren özgür bir yayın girişimi olduğunu belirtiyorsunuz. Peki, Upas’ta sadece şiir mi yer alıyor, diğer edebi türlere yer veriyor musunuz? Okurların arzuları mı size ışık tutuyor?
Zafer Yalçınpınar: Upas Yayın’da yer alan eserlerin özünü şiir ve poetika oluşturuyor. Bizim mihenk taşımız da turnusol kâğıdımız da şiirdir. Şibolet gibi… -Araştırın bakalım ‘Şibolet’ ne demekmiş- Sonuçta, öyküler, roman parçaları, roman karakterleri, polisiye, mizah, popüler kültür falan bizim dışımızda. Bizim önceliğimiz şiir… Sıkı şiir… Deneysellik, avangard, dada, gerçeküstü, letterizm, görsel şiir gibi kavramları kapsam-içi görüyoruz. Bu konuda azıcık katıyız. Sıkı şiiri ve imgelemin özgürleşmesini dert edindik. Yaşamdaki şiirselliğin arttırılması, şiir birikiminin arttırılması, şiir dilinin geliştirilmesi, sezgisel ve bilişsel bir auranın yaratılması, şiirin dilimizdeki sürdürülebilirliği, şiirsel yükün ihtiva ettiği kalp, vicdan ve hakikat duygusu bize yol gösteriyor. Tabiî ki okurumuzu da önemsiyoruz: Sıkı, olgun, güçlü ve geleceği belirleyen bir şiir dilini ve poetikayı okura sunarak, böyle yaparak okurlarımızı önemsiyoruz.
Zeynep Meriç: Upas’ın varoluşunda İlhan Berk ve Ece Ayhan’ın önemi nedir? Bu doğrultuda şiirsel çizginizden ödün verdiniz mi hiç? ‘Dilin imkânlarının genişletilmesi’ gerekliliğinden mi yanasınız sürekli?
Zafer Yalçınpınar: Şiirsel çizgimizden ve şiirsel maksadımızdan ödün vermeyiz. İlhan Berk ve Ece Ayhan da taviz vermemiştir. Sıkı şairlerin en büyük özelliği budur. Tarihsel varoluş, yazgı veya lanetimiz böyledir maalesef… Ece Ayhan ve İlhan Berk’in önemi, Dünya’daki 1950 şiir hareketinden yola çıkarak 2020’lere uzanmayı başaran dilsel uzgörü çizgilerini Türkçe’de oluşturabilmelerinde gizlidir. Felsefi bir boyut, yaşama alan derinliği katan dilsel bir sınırsızlık… Türkçe’deki şiir dilinin günümüze uzanan en başarılı motiflerini bu iki şairin zihnindeki bilişsel harita belirlemiştir. Dikkat ederseniz ‘İkinci Yeni’ akımı demiyorum. 1950 şiir hareketi diyorum. Ve bu durumu derinlemesine araştırmayı sizlere bırakıyorum.
Zeynep Meriç: Basılı nüshalarınızın olmadığını söylemiştiniz. Peki, ilerleyen süreçte bu mümkün mü? Basılı nüshaya geçiş için Upas’ta büyük değişiklikler olabilir mi?
Zafer Yalçınpınar: Olabilir. Fakat şu an böyle iyiyiz. Gidebildiğimiz yere kadar gideceğiz. Ne kendimizi ne de şiir okurunu ekonomik bir külfet altına sokmak istemiyoruz. Şiiri neo-liberal sisteme sokmak istemiyoruz. Dijital yayıncılığın, yeni nesil yayıncılığın güzelliği de budur zaten… Şiire neo-liberal girişimci bir tavır yüklemek isteyen muhteris tipolojiden de yıllardır -açıkça söylüyorum- nefret ediyoruz.
Zeynep Meriç: Okurlarınız yayınlarınıza nasıl ulaşabilir? Sitedeki etkinlikleri nasıl takip edebilir?
Zafer Yalçınpınar: Cevap sorunuzda bulunuyor zaten… Cep telefonunuzdan, tabletinizden veya bilgisayarınızdan upas.evvel.org adresini ziyaret etmeniz yeterli… Tek tıklamayla kitaplarımızı, tüm paylaşımlarımızı ücretsiz olarak indirip pdf biçeminde okuyabiliyorsunuz, arşivleyebiliyorsunuz. Sosyal medyada da çok aktifiz. Duyurularımız da etkinliklerimiz de… Kısacası, her şey bir tık uzağınızda… Daha ne olsun. Büyük hizmet!
Zeynep Meriç: Bilginin bu denli karmaşık ve kirli olduğu dönemde basılı yayının azalmasını ve dijital yayınların çoğalmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce bu durum yayımlanan eserlerin değerini arttırıyor mu, azaltıyor mu?
Zafer Yalçınpınar: Vallahi, bizim yayınladığımız eserler Mars gezegeninin dilinde yazılmıyor. Türkçe yazıyoruz… (Gülüyor) Aynı harfler, aynı dil… Kâğıdın üzerinde veya kitabın içinde olsun ya da ekranda dijital kitap biçeminde olsun son derece özenli ve titiz çalışıyoruz. Şiir dili, redaksiyon, mizanpaj ve diğer tasarımsal öğeler konusunda basılı yayınların çoğundan özenliyiz. Belki, koleksiyonerler için bazı basılı deneylerimiz de olacak gelecekte… Bakacağız.
Zeynep Meriç: Upas’ı bundan sonra nerede göreceğiz?
Zafer Yalçınpınar: Upas Yayın’ın poetikası bir fısıltı gibi yayılır. Hiç ummadığınız bir anda bizim yayınlarımızla veya bizatihi bizimle karşılaşabilirsiniz. Fakat şunu söyleyebilirim; kitap fuarlarında, mikrofon arkalarında ya da ışıltılı podyumlarda birer dünya güzeli veya doksozof gibi kırıtmayacağımız kesin!
Zeynep Meriç: Devam eden veya başlayacağınız yeni bir proje var mı? Son olarak neler söyleyeceksiniz?
Zafer Yalçınpınar: Birçok gayretimiz var. Şiir aurasına, şiirsel alan derinliğine görsel ve işitsel eklemler sağlamak istiyoruz yakın gelecekte… Sıkı şiiri desteklemeye ve şiire öncelik vermeye devam edeceğiz. Son olarak, ne diyeyim, gözünüz, kulağınız upas.evvel.org’da olsun. Ve tabiî ki bu çevik söyleşi için de sana çok teşekkür ederim.
Zeynep Meriç: Ben teşekkür ederim… Samimi yanıtlarınız için asıl….
25 Ekim 2019

John Steinbeck & Robert Capa
(Steinbeck’in ‘Rusya Günlüğü’ adlı kitabı için Moskova’daki bir otelde… 1947)
Fotoğrafı bizlerle paylaşan ve bize haber veren Sn. Arda Altuntaş ile Emir Alisipahi’ye çok teşekkür ederiz. Ayrıca bkz: Robert Capa, “Hafif Flu”, Çev: Arda Altuntaş, 1. Baskı, 2020, Espas Yayınları
Hamiş: EVV3L kapsamında yer alan John Steinbeck başlıklı ilgilere https://evvel.org/ilgi/john-steinbeck adresinden ulaşabilirsiniz.
Oktay Rifat‘ın 1974-1984 yılları arasında “duralit üzerine yağlıboya” tekniğiyle yaptığı resimlerden özel bir seçkiye https://upas.evvel.org/?p=3155 adresinden ulaşabilirsiniz.
EVV3L kapsamında yer alan
Oktay Rifat Arşivi‘ne aşağıdaki adreslerden ulaşabilirsiniz:
1/ https://evvel.org/ilgi/oktay-rifat
2/ https://evvel.org/ilgi/oktay-rifat/page/2
3/ https://evvel.org/ilgi/oktay-rifat/page/3
Ahmet Ali Uzun tarafından yayıma hazırlanan
CORVİNUS Edebiyat, Kültür ve Sanat Dergisi‘nin ikinci sayısı okurla buluştu…
Kitapyurdu’ndan satın almak için:
https://www.kitapyurdu.com/kitap/corvinus-
edebiyat-kultur-ve-sanat-dergisi-sayi-2/730632.html


(Görselleri büyütmek için üzerlerine tıklayınız…)
Zafer Yalçınpınar‘ın YANKI ODASI şurada:
https://www.youtube.com/channel/UC9E2wBnQTNSVuDvaFfMuzOQ
Yankı Odası’nın 34. bölümünde 1980-2000 yılları arasında yayımlanan bazı edebiyat dergilerini ve dönemin dergicilik yaklaşımlarını -jenerik olarak- inceledik…
35. Bölüm’ün yayın tarihine/saatine ilişkin bilgiler/güncellemeler/değişiklikler için lütfen sosyal medya hesaplarımızı takip ediniz. (instagram: @evvelfanzin twitter: @calmayan)
ya da Yalçınpınar’ın YouTube Kanalı’na abone olunuz:
https://youtube.com/@zaferyalcinpinar
Hamişler:
1/ Yalçınpınar’ın kendisiyle konuşmalarının tümü şurada: https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar
2/ Yalçınpınar’ın özgeçmişine ve tüm kitaplarına (pdf olarak) şu adresten ulaşabilirsiniz: https://zaferyalcinpinar.info
Zafer Hüsnü Taran‘dan Muvaffak Sami Onat‘a ithafen
imzalı “Harp Poemi” adlı kitap...
Kaynak Yayınları, 1949, 1. Baskı, 31 Sayfa, Şiir Kitabı
(Zafer Yalçınpınar Koleksiyonu’ndan…)
Kapaktaki ve kitaptaki çizimler Sabahattin Hüsnü Taran‘a aittir. Kitap, Kaynak Yayınları‘nın ilk kitabıdır ve Zafer Hüsnü Taran tarafından Muvaffak Sami Onat‘a ithafen imzalıdır. Kitaba ismini veren ‘Harp Poemi’ adlı şiir 1948 Kaynak Şiir Yarışması’nda Nurullah Ataç, Ahmet Muhip Dranas ve Kenan Akyüz tarafından birinci olarak seçilmiştir. Aynı yarışmada ikinciliği Turgut Uyar‘ın ‘Arz-ı Hal’ adlı şiiri/dosyası kazanmıştır ve Arz-ı Hal -yarışmanın üçüncüsü M. Çetin Tezcan‘ın ‘Akşam Üzeri Türküsü’ adlı kitabıyla birlikte, tek bir kitap olarak- Kaynak Yayınları tarafından yayımlanan ikinci kitap olmuştur.
evvel dükkân‘dan satın almak için:
https://www.shopier.com/39204535
Kıymet bilenlerin ve kıymet verenlerin mekânı…
shopier.com/evveldukkan



(Görselleri büyütmek için üzerlerine tıklayınız…)
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “imzalı” ilgilere https://evvel.org/ilgi/imzali adresinden ulaşabilirsiniz.
John Steinbeck, “Tatlı Perşembe”, Öz Yayınları, 1977
Kapak Düzeni: Mustafa Deliorman
Çevirmen: İvi Özerel
Hamiş: EVV3L kapsamında yer alan John Steinbeck arşivine https://evvel.org/ilgi/john-steinbeck adresinden ulaşabilirsiniz.


“Les raisins de la colère” (Gazap Üzümleri), John Steinbeck
Çevirenler: Marcel Duhamel & M.-E. Coindreau
1955, Gallimard, “le livre de poche” (Cep Kitapları Serisi No. 44-45)
(Görselleri büyütmek için üzerlerine tıklayınız…)
Kitabın arka kapağında 1940 yılında John Ford tarafından çekilen “The Grapes of Wrath” (Gazap Üzümleri) adlı filmden çeşitli sahnelerin fotoğrafları bulunmaktadır.
20th Century Fox, Orjinal Film Afişi Görüntüsü, 1940
Hamiş: EVV3L kapsamında yer alan John Steinbeck arşivine https://evvel.org/ilgi/john-steinbeck adresinden ulaşabilirsiniz.
Zafer Yalçınpınar‘ın YANKI ODASI şurada:
https://www.youtube.com/channel/UC9E2wBnQTNSVuDvaFfMuzOQ
Yankı Odası’nın 33. bölümünde; yaklaşık 100 yıldır her alanda Fenerbahçe’ye hizmet etmiş Kadıköylü mütevazı bir ailenin en tutkulu ferdi olarak Fenerbahçe’yi anlatıyorum!
Birinci Kısım (22 Eylül 2025)
-Kadıköylü ve Fenerbahçeli olmak ne demek?
-2018-2025 döneminde Fenerbahçe’nin başarısızlığının sebebi nedir?
EVV3L kapsamında 2007-2025 yılları arasında yayımlanan
Fenerbahçe Spor Kulübü ilgilerinin tamamına
aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz:
1/ https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin
2/ https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin/page/2
3/ https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin/page/3
4/ https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin/page/4
5/ https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin/page/5
6/ https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin/page/6
7/ https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin/page/7
8/ https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin/page/8
9/ https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin/page/9
34. Bölüm’ün yayın tarihine/saatine ilişkin bilgiler/güncellemeler/değişiklikler için lütfen sosyal medya hesaplarımızı takip ediniz. (instagram: @evvelfanzin twitter: @calmayan)
ya da Yalçınpınar’ın YouTube Kanalı’na abone olunuz:
https://youtube.com/@zaferyalcinpinar
Hamişler:
1/ Yalçınpınar’ın kendisiyle konuşmalarının tümü şurada: https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar
2/ Yalçınpınar’ın özgeçmişine ve tüm kitaplarına (pdf olarak) şu adresten ulaşabilirsiniz: https://zaferyalcinpinar.info
ALİ KOÇ; Fenerbahçe Spor Kulübü’nün tarihine “EN BAŞARISIZ BAŞKAN” olarak geçti, kulübümüzün itibarını zedeledi, taraftarın ve üyelerin aidiyet duygusuyla alay etti, Fenerbahçe’yi kolay lokma zannetti!
SONUÇ: ÜZÜLEREK GİTTİ! GEÇMİŞ OLSUN!
Fenerbahçe’nin 38. Başkanı 12 bin 325 oy alan S. Sadettin Saran oldu. Fenerbahçe Spor Kulübü Olağanüstü Seçimli Genel Kurul Toplantısı 20-21 Eylül tarihlerinde Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi ve yanındaki eski Kenan Evren Lisesi arazisinde gerçekleştirildi. Üyelerin yoğun katılım sağladığı kongrenin ikinci gününde oy verme işlemi 50 sandıkta gerçekleştirildi. Olağanüstü Seçimli Genel Kurul Toplantısı’nda 24 bin 732 oy kullanılırken, 24 bin 393 oy geçerli sayıldı. S. Sadettin Saran 12 bin 325 oy ile Kulübümüzün 38. Başkanı olurken, Ali Y. Koç ise 12 bin 68 oy aldı. (…)
EVV3L kapsamında 2007-2025 yılları arasında yayımlanan
Fenerbahçe Spor Kulübü ilgilerinin tamamına
aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz:
1/ https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin
2/ https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin/page/2
3/ https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin/page/3
4/ https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin/page/4
5/ https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin/page/5
6/ https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin/page/6
7/ https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin/page/7
8/ https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin/page/8
9/ https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin/page/9
Ali Koç’un 7 yıllık Fenerbahçe başkanlığı dün sona erdi. Son anda gelen MHP desteği de Koç’un seçimi kazanmasına yetmezken Türkiye’nin en büyük patronunun başkanlığı döneminde Fenerbahçe, tarihinin futboldaki en uzun şampiyonluk hasretini yaşadı.
20 yıllık Aziz Yıldırım döneminin yıpranmışlığının verdiği avantajı da kullanıp kulübün “efsane başkanı” olan isme neredeyse 12 bin oy fark atarak 16 bin oyla başkan seçildi.
Taraftarından futbol kamuoyuna çok büyük destek görerek kulüp başkanlığı koltuğuna oturdu.
Beklenti Türkiye’nin en büyük patronunun Fenerbahçe gibi büyük bir kulübün başına geçişinin değil Türkiye ligi, Avrupa kupalarıyla sonuçlanmasıydı.
“Sınırsız para” ve “vizyon” ekiyle Fenerbahçe uçuşa geçecekti.
Sadece bu da değil, böylesi bir patronun futbola dahil olmasıyla birlikte Türkiye’nin bu alandaki “bahtsızlığı” da sonlanacaktı. Yani Koç ailesi sayesinde Türkiye’de futbol şahlanacak, bundan sadece Fenerbahçe değil, ezeli rakipleri olarak tarif edilen Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor da yararlanacaktı.
Ancak sonuç pek de öyle olmadı. Koç’un “büyük parası” ve “vizyonu” hiçbir sonuç vermedi.
Amatör branşlarda birçok kupa ve şampiyonluk yaşanan bu dönemde beklentinin merkezinde yer alan futbolda istenen sonuçlar bir türlü gelmeyince Koç’un dönemi koca bir başarısızlık etiketiyle damgalandı.
Bu konuda, yani başarısızlık kısmında öne çıkan bazı başlıklar oldu.
Bunlardan belki de en kritiği “Ben başkan olduğum sürece bizi şampiyon yapmayacaklar” sözü oldu. Koç’un iktidarla gerilimi olarak okunan bu sözün arkası ne kadar doğruydu hep tartışmalı oldu. Zira ailesi, ülke tarihinde en çok bu dönemde büyüme rekorları kırmış, AKP döneminde servetini her alanda katlamış, Türkiye’nin birçok kamu kurumunu özelleştirme adı altında bünyesine katmıştı.
Koç’un kendisi de iktidarla kavgası yüzünden bunların yaşandığı yönündeki iddiaları hızlıca tekzip etmiş, Erdoğan ve AKP ile bir sorunu olmadığını defalarca Saray ziyaretleri yaparak ortaya koymuştu. Bunun yanı sıra Erdoğan’a çok yakın olan bir ismi, Acun Ilıcalı’yı yönetime alarak bu konudaki algıyı da kırmayı denemişti. Ancak sonuç yine istediği gibi olmayacaktı.
Seçimlere giderken sık sık genel merkezine uğradığı ve “gönül bağı” olduğunu söylediği Cumhur İttifakı’nın parçası MHP’nin açık desteğini aldı ama o da işe yaramadı.
Göreve gelirken büyük desteğini aldığı taraftarın önemli bir bölümü, Koç’un gidişi için uzun süre tribünlerde protestolarda bulundu. Başkanlığa geldiğinde protesto edildiği an gideceğini söylemesine rağmen koltuk büyüsü ve patron kibri taraftarın sesini duymasını hep engelledi.
Muhtemelen elinde bulundurduğu gücü düşündü ve seçimi kaybedeceğine de pek inanmadı.
Daha büyük bir patron yoktu ve Fenerbahçe için ondan daha iyisi mümkün değildi ona göre, sonuç hiç de beklediği gibi olmadı.
Aziz Yıldırım’da olduğu gibi kongre günü tribünler tarafından yuhalandı ve öyle uğurlandı.
7 yılda futbolda sıfır şampiyonlukla Ali Koç dönemi kapandı.
Kulübün başına geçer geçmez “vizyon” hatırlatması yapıp takımın efsane isimlerinden Aykut Kocaman’ın teknik direktörlüğüne son verdi.
Sonrasında 12 kez değiştireceği ilk teknik direktör seçimini yaptı, Hollandalı Cocu takımın başına geçti.
Koç’un bu büyük beklentilere konu olan ilk döneminde takım ligin 15. haftasını düşme hattında geçirdi, 18 takımlı ligde 17. olarak taraftarlarını şoke etti. Son haftalarda gelen galibiyetlerle bu hattın dışına, yukarılara çıkan Fenerbahçe, kesin şampiyonluk beklenen ilk yılda büyük hüsran yaşadı.
İlk yılda olurdu böyle kazalar denilip sineye çekildi ama gerisi de benzer şekilde geldi.
Teknik direktör üstüne teknik direktör değişti, tam 116 futbolcu transfer etti ama olmadı.
Kulüp bir türlü şampiyonluk kupasına ulaşamadı.
Takımın Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor gibi ezeli rakiplere karşı yıllar süren içerdeki galibiyet serilerinin hepsi bu dönemde sonlandı.
Galatasaray’ın 21, Beşiktaş’ın 15, Trabzonspor’un 23 yıllık Kadıköy’deki galibiyet hasretleri bu dönemde sona erdi.
Kulüp aynı zamanda tarihinin en uzun şampiyonluk hasretini de yine Ali Koç başkanlığında yaşadı.
Hakemlerin ve federasyonun kulübün hakkını yediği gerekçesiyle binlerce kişiyi stadyumda topladı, bu konuda atacağı adımlara taraftardan tam destek gelmesine rağmen bu yönde bir karar almadı.
Taraftar “yapı” tarifine karşı güçlü bir adım beklerken tercihi devamdan yana oldu.
Süper Kupa maçında takımı U-19’la sahaya çıkarıp 1. dakika sonrası sahadan çekti ancak bu adım kulüpten aldığı destek kadar tepki de gördü.
Tüm bunların yanında kulübün bu dönemde efsane isimleriyle vedaları da hep tepki çekti.
Aykut Kocaman’ın dışında Volkan Demirel’e plastik sandalyelerle yaptırılan basın toplantısı, Dzeko ve Tadic’in mutfak tüpü görüntüsüyle takımdan ayrılması taraftarların tepkisini çekti.
Ülkenin en zengin ailesinin en öne çıkan ismi, 7 yılın ardından futbol takımının şampiyonluk ve rekorlarıyla değil, elindeki megafonla yaptığı açıklama, Göztepe maçında saha içinde itilerek düşürülmesi, Kadıköy’de tribünden atlayıp yaşadığı tartışmalarla daha çok hatırlanacak gibi görünüyor.
Son düzlükte yaptığı Saray ziyaretleri, MHP’nin açık desteği ve cebindeki büyük paralar Koç’un 7 yılın ardından bir kez daha kulüp başkanı olmasına yetmedi.
Taraftarlar ve kongre üyelerinin çoğunluğu 7 yılın ardından Kadıköy’de protestolar eşliğinde Ali Koç dönemine son verdi.
soL.org.tr, 22 Eylül 2025
https://haber.sol.org.tr/haber/ali-kocun-7-yilinin-ozeti-geldigi-gibi-gitti-401454
Fenerbahçe Spor Kulübü’nde gerçekleştirilen olağanüstü seçimli genel kurulda yönetimin, taşınmazlar üzerinde faaliyet konusunda yetki istediği gündemin 11, 12 ve 13. maddeleri oy çokluğuyla reddedildi! Konuya dair detaylar ve ayrıntılı bilgiler şurada: https://www.trtspor.com.tr/haber/futbol/fbahcede-tasinmazlar-icin-istenilen-yetki-reddedildi-27777109
Hamiş: EVV3L kapsamında yer alan Fenerbahçe Spor Kulübü ilgilerine https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden ulaşabilirsiniz.

Ali Koç ile şürekasının kulübümüzde yıllardır sürdürdüğü sömürü ve kan emicilik düzenini, Fenerbahçe’nin tarihsel kimliğine, varoluş biçimine ve gerçek taraftarına uyguladığı haksızlıkları, ezberci ve ahmakça yöntemlerle öne sürülen endüstrileşme girişimlerini, kent suçlarını, rant işbirliklerini, holdingci beyaz yaka/yalaka/yardakçı taifesini, siyasi aygıtlar ile hegemonik ve küreselci güçlerle bağlarını, 7 yıllık acınası başarısızlıklarını, bizatihi Ali Koç’un gerçekleştirdiği tüm o egosantrik konuşmaları, o ahlâksız hâlleri falan kesinkes, bıçak gibi kabul etmiyorum, sonsuza kadar reddediyorum. 21 Eylül 2025 tarihindeki olağanüstü kongrede de Ali Koç’un aleyhine oy kullanacağım! (Oyumu -mecburen- Sadettin Saran’a vereceğim!)
Şahsi olarak, Fenerbahçe’ye (mevcut yönetim ve zihniyet değişmediği -yani bu ahval ve şerait devam ettiği sürece) hakkımı helâl etmiyorum. Ayrıca, çok da üzgünüm… Fenerbahçe Spor Kulübü’nün içini boşaltarak ve gerçek Fenerbahçelileri kulüpten uzaklaştırarak/soğutarak Fenerbahçe odağında yaratılan Koç Holding iştiraki algısından nefret ediyorum! Evet, Ali Koç’un çevresindeki tüm maaşgan/komisyoncu yardakçılarına ve yandaşlarına da çok öfkeliyim! Beni böylesi bir açıklamayı yapmak zorunda bıraktılar!
Öfkeliyim çünkü: Yaklaşık 100 yıldır Fenerbahçe’ye her alanda hizmet eden Kadıköylü mütevâzı bir ailenin yaşayan en tutkulu ferdinin (bendenizin) aidiyet duygusunu yok ettiler neredeyse!
Ali Koç’un tahakkümündeki Fenerbahçe Spor Kulübü’nü kalbime gömdüm! Yaşasın hürriyet, yaşasın gerçek Fenerbahçe!
Sahicilikle…
12 Eylül 2025
Zafer Yalçınpınar
Üye No: 15037, Üyelik Tarihi: 2006
EVV3L kapsamında 2007-2025 yılları arasında yayımlanan
Fenerbahçe Spor Kulübü ilgilerinin tamamına
aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz:
1/ https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin
2/ https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin/page/2
3/ https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin/page/3
4/ https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin/page/4
5/ https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin/page/5
6/ https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin/page/6
7/ https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin/page/7
8/ https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin/page/8
9/ https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin/page/9
“(…) İlhan Berk, Bodrum’da yaşadığı yıllarda kentin hafızasında derin bir iz bıraktı. Adının bir sokağa verilmesi bu kültürel değerin sembolüydü. Ancak yaşanan süreç tam anlamıyla bir değerleştirme – değersizleştirme skandalına dönüştü. İlhan Berk’in adı önce bir sokağa verildi. Ardından tabela sökülüp yerine “Gavur Ali” ismi kondu. Sonrasında Paşatarlası’ndaki sokaklara taşındı, birkaç kez değiştirildi ve en sonunda tamamen kaldırılarak çöpe atıldı. (…)
Tandoğan Uysal‘ın kaleme aldığı haberin tam metnini https://www.bodrumgundem.com/2025/09/16/ilhan-berkin-sokak-tabelasi-cope-atildi-oglu-copten-alip-evine-goturdu/ adresinden okuyabilirsiniz.
Hamiş: EVV3L kapsamında yer alan İlhan Berk arşivine https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.
Yelken Dergisi, Sayı: 84, Şubat 1964, s.29
(Protestoya dair metni büyüterek okumak için
görselin üzerine tıklayınız…)
Hamiş: EVV3L kapsamındaki Yeditepe Dergisi ve Yayınevi ilgilerine https://evvel.org/ilgi/yeditepe-dergisi adresinden ulaşabilirsiniz.
Fenerbahçe, tepkilerin odağındaki Chobani firmasıyla forma reklamı stadyum isim sponsorluğu anlaşması imzalamasına tepki gösteren Veryansın Tv Genel Yayın Yönetmeni Erdem Atay’ın kongre üyeliğini askıya aldı.(…)
Haberin tam metni şurada: https://www.veryansintv.com/fenerbahce-erdem-atayin-uyeligini-askiya-aldi-gerekce-chobani
Erdem Atay‘ın -şimşek gibi-açıklaması şurada: https://twitter.com/veryansintvcom/status/1965839686481621392
Soldan Sağa: Orhan Duru, İlhan Berk, Turgut Uyar,
Ceyhun Atuf Kansu, Bilge Karasu (Ankara, 1965)
Fotoğraflayan: Muzaffer Erdost
Özel Teşekkürler: Okay Taşlı
Hamiş: EVV3L kapsamındaki İlhan Berk arşivine https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.
Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com