Şub
04
2024
0

Kuzgun Acar’ın tüm yontularında “çığlık” vardır.

4 Şubat 1976′da vefat eden
sıkı yontucu Kuzgun Acar’ı özlem ve saygıyla anıyoruz…


EVV3L kapsamında yayımlanan Kuzgun Acar ilgilerinden bazılarının bağlantı adresleri aşağıdadır:

1967’den 1988’e Kuzgun Acar’ın Türkiye Rölyefi
https://evvel.org/1967den-1988e-kuzgun-acarin-turkiye-rolyefi

Kuzgun Acar’a İşaret Etmek İçin 16 Neden
https://zaferyalcinpinar.com/k10.html

Kuzgun Acar hakkında kupürler…
https://evvel.org/kuzgun-acar-hakkinda-kupurler

Kuzgun Acar Portresi (Burhan Uygur)
https://evvel.org/kuzgun-acar-portresi-burhan-uygur

KUZGUN ACAR’IN ESERLERİ SATIŞA ÇIKARILMASIN!
https://evvel.org/kuzgun-acarin-eserleri-satisa-cikarilmasin

Kuzgun Acar’ın “Haşim İşcan” Heykeli
https://evvel.org/kuzgun-acarin-hasim-iscan-heykeli

M. Aksoy’un “İnsanlık Anıtı” ve K. Acar’ın “Türkiye” Rölyefi
https://evvel.org/m-aksoyun-insanlik-aniti-ve-k-acarin-turkiye-rolyefi

Kuzgun Acar’ın desen defterinden…
https://evvel.org/kuzgun-acarin-desen-defterinden

Kuzgun Acar’ın Maskları Satıldı!
https://evvel.org/pes-ozgur-tiyatro-bugun-490000-tl-ediyor

Kuzgun Acar’ın İlk Yapıtı, Bir Yorum, Bir Soru ve İki Not!
https://evvel.org/kuzgun-acarin-ilk-yapiti-bir-yorum-bir-soru-ve-iki-not

Kuzgun Acar’ın Yontuları
https://evvel.org/kuzgun-acar-heykelleri

Allah’ın Kuzgun Bir Kuludur.
https://zaferyalcinpinar.com/s54.html

Kuzgun Acar’ın Maskları
https://evvel.org/kuzgun-acarin-masklari

Kuzgun’un Yeri (1972)
https://evvel.org/kuzgunun-yeri-1972

Marmara Adası ve Kuzgun Acar
https://evvel.org/marmara-adasi-ve-kuzgun-acar


Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Kuzgun Acar” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/kuzgun-acar adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
28
2021
--

Ichwan Noor’un Tosbağaları


“Endonezyalı sanatçı Ichwan Noor‘un Zai-Bodrum‘da yer alan heykel çalışması dikkat çekiyor. VW Beetle modellerinin gerçek parçalarını dönüştürerek/yeniden kullanarak oluşturduğu küresel formlar çok ilginç… Bu eserlerin taşıdığı tipolojik öğeleri ve ifade gücünü Kuzgun Acar‘ın “Kafkas Tebeşir Dairesi” adlı tiyatro oyunu için tasarladığı masklarla özdeşleştiriyorum, zihnimde…” (Zy)

Mar
01
2021
--

“Kuzgun Acar’ın Değerli Anısına…” (Özgür Başkaya)


Özgür Başkaya‘nın “Tiyatro Dergisi” kapsamında kaleme aldığı yazının tam metnini https://tiyatrodergisi.com.tr/kuzgun-acarin-degerli-anasina/ adresinden okuyabilirsiniz.


Hamiş: İşbu kıymetli yazıdan haberdar olmamızı sağlayan Köksal Erdenoğlu‘na çok teşekkür ederiz. EVV3L kapsamında yayımlanan “Kuzgun Acar” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/kuzgun-acar adresinden ulaşabilirsiniz.

Mar
01
2021
--

“Sadece umudu yaşıyorsun…” (Kuzgun Acar)


Kuzgun Acar‘ın 1962‘de
Paris’te gerçekleştirdiği serginin davetiyesi

“9.999.999 Ne bahtlısın! Sadece umudu yaşıyorsun. Ne gelecek yolcun, ne gidecek insanın var…” Kuzgun


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Kuzgun Acar” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/kuzgun-acar adresinden ulaşabilirsiniz.

Şub
28
2021
--

Kuzgun Acar için doodle…


“Dünya çapında en çok kullanılan arama motoru olan Google, Kuzgun Acar‘ı 93. yaş gününde unutmadı. Acar’ı Doodle olarak ana sayfasında Türk heykeltıraşı taşıyan arama motoru, Kuzgun Acar görseline tıklandığında onunla ilgili bilgilere kullanıcıların erişmesine imkan sundu.”

Bkz: https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/googledan-kuzgun-acar-icin-ozel-doodle-1817112


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Kuzgun Acar başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/kuzgun-acar adresinden ulaşabilirsiniz.

Şub
23
2018
--

Oyun: “Kafkas Tebeşir Dairesi” (Bertolt Brecht)


Kafkas Tebeşir Dairesi, Alman tiyatro yazarı ve epik tiyatronun kurucusu Bertolt Brecht’in 1944 yılında kaleme aldığı, iyilik, dürüstlük, özveri, adalet gibi evrensel insanlık değerlerini, emek – mülkiyet ilişkisini sorgulayan/sorgulatan çarpıcı bir başyapıt. Ayrıntılar ve program için bkz: www.tiyatroadam.com

Ayrıca bkz: https://evvel.org/?s=Kafkas+Tebeşir+Dairesi



Ayrıca bkz: https://evvel.org/?s=Kafkas+Tebeşir+Dairesi


Ara
06
2016
--

Kuzgun Acar’ın ‘Kuşlar’ı yerine döndü…

“Kuzgun Acar’ın “Kuşlar” adlı heykeli, Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı tarafından yürütülen restorasyon ve konservasyon projesinin ardından ait olduğu yuvasına, İstanbul Manifaturacılar Çarşısı’na geri döndü: https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/kultur-sanat/640781/_Kuslar__yuvaya_dondu.html


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Kuzgun Acar” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/kuzgun-acar adresinden ulaşabilirsiniz.

Tem
02
2016
--

Kuzgun Acar’ın ‘Kuşlar’ı İMÇ’ye dönecek…

kuslarkuslarla

“Kuzgun Acar’ın 1967 yılında yonttuğu “Kuşlar” adlı duvar kompozisyonu Unkapanı’nda bulunan İMÇ’deki yerine geri dönüyor. İhtiva ettiği demirlerin çürümeye başlaması nedeniyle üç yıl önce restorasyona giren yapıt, Kuzgun Acar’ın 40. ölüm yıldönümü nedeniyle düzenlenen sergi kapsamında 24 Haziran – 23 Ekim 2016 tarihlerinde Sakıp Sabancı Müzesi’nde görülebilir.”

kuslaryenileme


EVV3L’in “KUZGUN ACAR” İLGİLERİ:

1/ https://evvel.org/ilgi/kuzgun-acar
2/ https://evvel.org/ilgi/kuzgun-acar/page/2


1/ Yaptığı her yontuda bir çığlık vardır.

2/ İnsanın zapt edilemeyeceğine, durdurulamayacağına, duramayacağına inanmıştır ve hareketin heykelini yapmıştır.

3/ “Yanlış”ı bulmanın “doğru”yu bulmak yolundaki en büyük adım olduğunu düşünür.

4/ Çivileri sever, eserlerine irkilmeden yaklaşamazsınız.

5/ Malzemesini hurdacıdan toplar, kaynakçı gözlüğüyle çalışır.

6/ İnsanın ancak kendi vicdanı kadar insan olabileceğini bilir.

7/ Devinim ve eylem adamıdır. Sadece kendi yaratıcılığından beslenmiştir. Her şeye karşı bir başkaldırır.

8/ Eserlerinde “hacim” olgusunu iplemez, tel elekten heykeller yapar.

9/ Mimiklerini kullanmakta zorluk çeken amatörlerden, öğrencilerden ve işçilerden oluşan sivil bir “Sokak Tiyatrosu” için özel masklar yapmıştır.

10/ Hayatının son günlerinde Marmara Adası’na “Balıkçılarla birlikte ağ çeken bir Atatürk heykeli” yapmayı düşünmüştür.

11/ Babasıyla birlikte Boğaz’da balığa çıkar. “Ördek” ve “Hanım İğnesi” isminde iki teknesi olmuştur.

12/ Hem “Afrikalı bir büyücü”, hem “İstanbullu bir beyefendi” hem de “19. yüzyıldan kalma bir nihilist” olarak yaşamıştır.

13/ Gerektiğinde, otomobillerin altını yıkamış, mensucat ustabaşılığı, bar fedailiği ve meyhanecilik yapmıştır.

14/ Akademi’de -bir ağaç dalını kırdığı için- Zeki Faik tarafından fişlenmiştir. Asıl neden, komünist olmasıdır.

15/ Eylül 1972’de gözaltına alınmıştır. Kendisiyle beraber gözaltında bulunan diğer insanlara çokça yardım etmiştir.

16/ 1967 yılında Türkiye’nin ilk gökdeleni olan Emek İşhanı’nın (Ankara-Kızılay) cephesine 13 metre boyunda bir “Türkiye” rölyefi yapmıştır. Dönemin en büyük rölyefi olan bu çalışma gazetelerde “Soyut Sanat Değer Buldu!” manşetiyle tanıtılmıştır. Ölümünün “hemen” ardından 1976 yılında yerinden sökülen “Türkiye” rölyefi Emekli Sandığı’nın deposuna kaldırılmış, 1990’da ise parçalanıp hurdacılara satılmıştır ve kaybedilmiştir. Bu ihmal, sanat çevrelerinde “öfke”yle karşılanmıştır.

Araştıran ve Derleyen: Zafer Yalçınpınar
Karga Mecmua, Şubat 2009, Sayı: 24


IMG_20160630_071842(1)

Aydınlık Gazetesi, 24/6/2016

Eyl
22
2013
0

2004: “Kuzgun Acar’ın Kaybolan Tiyatro Maskı” (Sadık Karamustafa)

Kitap-lık Dergisi’nin Haziran 2004’te yayımlanan 73. sayısına ek olarak verilen “Babil Kulesi”nde Sadık Karamustafa tarafından kaleme alınmış çok ilginç bir yazıyla karşılaştım. “Kuzgun Acar’ın Kaybolan Tiyatro Maskı” başlıklı bu yazının tam metnini https://zaferyalcinpinar.com/kuzgunacarkaybolanmask.jpg adresinden okuyabilirsiniz.

Sahicilikle
Zy

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Kuzgun Acar” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/kuzgun-acar adresinden ulaşabilirsiniz.

Ağu
26
2013
0

Kısa Bir “Kuzgun Acar” Belgeseli…

Melike Yetim, Görkem Günay ve Su Kapkın yönetmiş…
Bkz: https://vimeo.com/23827877

Hamişler:

1. İşbu kısa belgeselin varlığını fark ederek E V V E L’e haber veren Tekin Deniz‘e çok teşekkür ederiz.

2. Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Kuzgun Acar” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/kuzgun-acar adresinden ulaşabilirsiniz.

Tem
02
2013
0

Kuzgun Acar’ın “Kuşlar Rölyefi” Bakımda…

kuslaryenileme

Bkz: https://www.kesfetmekicinbak.com/kuzgun-acarin-kuslar-heykeli-bakima-alindi/3466n.aspx

Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı, Unkapanı’ndaki İMÇ’nin (İstanbul Manifatura ve Kumaşçılar Çarşısı) simgesi olan Kuşlar Heykeli’nin restorasyonu için çalışma başlattı.

İMÇ 1. Blok’un ön cephesinde bulunan ve 1967 yılında sanatçı Kuzgun Acar tarafından yapılan Kuşlar Heykeli, dış mekan şartları nedeniyle çok yıprandı.

2008 yılında İMÇ’deki duvar mozaiklerinin temizlik ve bakımını yapan, bilgilendirme levhaları asan Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı, şimdi de Kuşlar Heykeli’ni restore etmek için çalışma başlattı.

Op. Dr. Oya Bayrı ve sanatçı Canan Bozbağ’ın desteğiyle, Mimar Şevki Pekin’in gözetiminde yürütülecek çalışmalar kapsamında heykel 22 Haziran 2013 Cumartesi günü yerinden alındı. 8 haftalık restorasyon ve bakımın ardından heykel yeniden yerine monte edilecek.

Kaynak: Atlas Online (kesfetmekicinbak.com)

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Kuzgun Acar” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/kuzgun-acar adresinden ulaşabilirsiniz.

Nis
23
2012
0

Evvel Fanzin İndeksi

Mantıklı olanı yapıp indeksleri birleştirdik
ve bütünleşik Evvel Fanzin İndeksi‘ne ulaştık:

https://bit.ly/evvelindeksi

*

Evvel Fanzin’in takipçilerinden bazıları, zaman zaman, Evvel Fanzin’in odaklarındaki (ilgilerindeki) içeriğe erişmekte -aradığını bulmakta- zorlandıklarını ifade ediyorlar… Haklılar da. 2006′dan bu yana Özellikle “Ece Ayhan”, “İlhan Berk”, “Nâzım Hikmet”, “Sait Faik”,  “Kuzgun Acar”, “Oruç Aruoba”, “Ludwig Wittgenstein” gibi bazı evvel fanzin ilgilerinde birçok paylaşım gerçekleştirdik: Evvel Fanzin, bazı ilgilerde/konularda internetteki -ve hatta bazı açılardan matbu/basılı platformları da geçercesine- en birikimli ve kalabalık edebiyat/sanat/felsefe efemerası arşivi haline dönüştü. Bu nedenle Evvel Fanzin kapsamındaki ilgilerin indekslerini oluşturmak efemera meraklıları ve edebiyat/sanat/felsefe araştırıcılarına büyük bir kolaylık olacak…

2007-2012 tarihleri arasında , E V V E L fanzin ilgileri kapsamında yayımlanan “Ece Ayhan”, “İlhan Berk”, “Kuzgun Acar”, “Sait Faik”, “Nâzım Hikmet”, “Oruç Aruoba”, “Ludwig Wittgenstein” başlıklarındaki paylaşımların (ilgilerin, efemeraların, buluntuların, haberlerin ve diğer gayretlerin) indeksine https://bit.ly/evvelindeksi adresinden ulaşabilirsiniz.

Sahicilikle
Zy

Nis
12
2011
0

Kuzgun Acar Portresi (Burhan Uygur)

“Kuzgun Acar Portresi”
Burhan Uygur, 1973

Nis
01
2011
0

KUZGUN ACAR’IN ESERLERİ SATIŞA ÇIKARILMASIN!

Kuzgun Acar’ın müzayedede satışa çıkarılan eseri
(1950’lerden… Ahşap figür üzerine çivilerle oluşturulmuş taç kompozisyonu)

MAÇKAMODERN‘in yarın (2 Nisan 2011’de) gerçekleşecek müzayedesinin kataloğunu incelerken Kuzgun Acar’ın erken dönem bir heykeline rastladım. Acar’ın 1950’li yıllarda yonttuğu düşünülen bu heykel, müzayede kapsamında 150000 TL ile 250000 TL arasında bir fiyattan  satışa çıkarılıyor. Kuzgun Acar’ın heykellerinin müzayedelerde satışa çıkarılmasına son derece karşı olduğumuzu herkes biliyor. Zamanında bu konuya ilişkin olarak yüksek sesli tepkiler vermiştik. Hatta, Borges Defteri’nden Cavit Mukaddes bir yazı/öneri kaleme almıştı. (Bkz:  Kuzgun Acar’ın İlk Yapıtı, Bir Yorum, Bir Soru ve İki Not!) (Ayrıca bkz: Üzgün Bir Sesle, Kuzgun Acar )

Sonuçta, birçok sanatçı ve sanatsever Kuzgun Acar’ın eserlerinin müzayedelere sunulmaması yönünde ortak bir tepki göstermişti. Kuzgun Acar’ın eşi Fersa hanım, Ocak-Şubat 2011’de, Bir Nokta Sanat Galerisi’nde “Kuzgun Acar Anısına Maskeler” sergisini  düzenleyerek sıkı bir tepki-eylem koymuştu ortaya… (Tüm bunlara, bu tepkilere rağmen,  bazı muhterisler izansızlığa, pervasızlığa ve umarsızlığa devam ediyor! Bu tavır yaygın bir tipoloji oldu artık… “Yola devam!” diyor yeni sinsiyet… Önüne geleni ya satışa çıkarıyor ya da yakıp, yıkıyor.)

Kuzgun Acar’ın eserlerine ilişkin söylemimizde ve hassasiyetimizde bir değişiklik yok:

KUZGUN ACAR’IN ESERLERİ SATIŞA ÇIKARILMASIN!

Kuzgun Acar gibi dünya heykel sanatında ‘sıkı’ yeri olan bir sanatçının eserleri, bu devasa/meçhul dağınıklığı asla ve asla hak etmiyor! Herkesi -ayağa kalkarak- Kuzgun Acar’ın eserleri konusunda duyarlılığa ve haklılığın inadına davet ediyoruz!

Kuzgun Acar’ın yapıtlarını haraç-mezat akçe uğruna feda edenlere ya da bu eserleri sanat kâhyaları ile  sanat hamilerinin toplu fotoğraflarına dahil edenlere sonsuz karşıyız!

Zy

Önemli Not: Bu tepkiyi vermiş olmamıza rağmen, kaç defadır bas bas bağırmamıza rağmen (üstelik Kuzgun Acar’ın eserlerine yönelik “adam gibi bir öneri” de sunmuş olmamıza rağmen) yukarıda katalog fotoğrafını gördüğünüz erken dönem Kuzgun Acar eseri 2 Nisan’daki MAÇKAMODERN müzayedesinde satışa çıkarılmış ve belirtilen fiyat aralığındaki bir bedele satılmıştır. (5 Nisan 2011)

11 Nisan 2011’de Kuzgun Acar’ın eşi Fersa Pulhan Acar, konuya ilişkin olarak şöyle dedi: “Özel koleksiyonlarda bulunan eşim Kuzgun Acar’ın eserleri satışa sunulmadan önce bana haber verilirse çok sevinirim.”

Kuzgun Acar’ın İlk Yapıtı, Bir Yorum, Bir Soru ve İki Not!

Şub
18
2011
0

Kuzgun Acar’ın “Haşim İşcan” Heykeli

(…)Yıl 1975. Antalya Festivali sorumlusuyum. Festivalin sanat dallarının çoğunu içermesini istiyoruz. Sanatçı dostlar coşkulu bir destek veriyorlar. Heykel sanatçısı Kuzgun Acar en büyük destek verenlerin başında. Bu arada sanıyorum o yıllarda yurtdışından yeni gelmişti; Mehmet Aksoy da vardı. Belediye yönetimi belediye binasının önüne Vali Haşim İşcan’ın heykelinin yapılmasını istemişti. Kuzgun Acar valiyi yakından tanıyordu.  Bana söylediği şuydu: “Haşim İşcan fizik olarak güzel bir adam değildi ama, çok çalışkan bir insandı. Elinin başparmağı ile serçe parmağını birbirine sürterek çalışkanlığı simgelerdi. İzin verin ben Haşim İşcan’ın heykelini değil, elinin heykelini yapayım.”

Büyük tartışmalar sonunda Kuzgun Acar’ın dediği oldu ve Haşim İşcan’ın el heykeli belediye binasının önünde törenle açıldı.

(…) Ve 12 Eylül gerici darbesi geldi. (…)

Kuzgun Acar’ı eşi telefonda çığlık çığlığa bağırıyordu. “Güngör biliyor musun, Antalya belediye başkanı Kuzgun’un heykelini kaldırıyor. Bir yerlere atacakmış galiba…” diyordu. Hemen belediye başkanına gittim. Avukattı belediye başkanı ve çağdaş bir görünümü vardı. Ya da biz öyle değerlendirmiştik. Sanata karşı düşmanlığın hiçbir iktidara yarar sağlamadığını anlatmaya çalıştım. Başkan “Biz onu başka bir yere atmayacağız Konyaaltı parkına koyup denizden gelenlere el sallar gibi yapacağız” diyordu. Ve Haşim İşcan’ın heykeli hiç olmazsa bir parka yerleştirilmiş oldu.

Güngör Türkeli

Yazının tam metnine https://www.antalyabugun.com/?page=makale&MID=8890 adresinden ulaşabilirsiniz.

Hamiş: Metin Kızılcalıoğlu’na paylaşımı için teşekkür ederiz.

Şub
10
2011
0

Evvel Fanzin’in Facebook Bağlantı Adresleri

Bazı Evvel Fanzin ilgilerinin facebook bağlantı adresleri aşağıdadır:

Evvel Fanzin için: https://www.facebook.com/evvelfanzin2
Bakışsız Bir Kedi Kara, E. Ayhan Çağlar için: https://www.facebook.com/eayhancaglar
Kuzgun Acar için: https://www.facebook.com/kuzgunacar

Şub
04
2011
0

Unutulmaz ve Sıkı Bir Yontucu: Kuzgun Acar

4 Şubat 1976’da vefat eden sıkı yontucu Kuzgun Acar’ı özlem ve saygıyla anıyoruz…

“Tüm yontularımda bir çığlık vardır.”
“Kuşun kendisinin değil de hareketinin heykelini yaptım.”
“Çünkü insanoğlunu zaptetmeye imkân yok! ”
“Çivilerimi seviyorum:  İrkilmeden yanlarına sokulamadığımız için…”

Kuzgun ACAR

Kuzgun Acar’ın “Kuşlar” adlı rölyefi, kuşlarla beraber…
(Fotoğraflayan: Sy)


“Kafkas Tebeşir Dairesi için 140 mask yaptım; 14 oyuncu değiştire değiştire 86’sını kullandı. Zor iştir maskı oyuncuya sevdirmek… Kolay mı, adama “yok ol, silin” diyorsun. Malzemeyi ön-plana çıkarıyorsun. Ancak, önce maskı istemeyen oyuncu, sonradan maskla korkunç bir şekilde bütünleşti. Öyle ki, açılış günü tiyatronun kapısına iki mask koymak istediğimizde, hiçbir oyuncunun elinden maskını alamadık.” (Kuzgun ACAR)

Kuzgun Acar’ın Kafkas Tebeşir Dairesi
için hazırladığı masklar
dan biri…

*

Bana göre Kuzgun, aynı zamanda ‘Afrikalı bir büyücü’, ‘İstanbullu bir beyefendi’ ve ‘geçen yüzyıldan kalma bir nihilist’ti. Rue Mosieur Le Prince’te bir otelin çatı katında, taraçayı çevreleyen alçak duvarın üstünde bir yandan kafes tellerine inanılmaz formlar verirken öbür yandan gazocağının üstünde mineler yapışını unutmam imkansız. Demir, tel, çivi, mika, sac yani genellikle bir hurdacıda rastlayabileceğiniz o sayısız hırtı pırtı ile kendi evrenine bir biçim veriyordu. Kuzgun için, ister Melquiades deyin ister Afrikalı bir büyücü.

Onat Kutlar
Milliyet Sanat Dergisi, Aralık 1988, Sayı: 205


Kuzgun Acar’ın meyhanesinin, Sinamatek tarafından yayımlanan
Filim Dergisi’ndeki reklam kupürüdür.(1972)

*

(…)1961’de, Paris Bienali’nin bilmem kaçıncı günü, bir Montparnesse gecesinde, Türk olduğumu ve sanatla kıyısından köşesinden ilgilendiğimi bilen büyük sanatçı Giacometti, yanıma yaklaşarak, “Bienalle’nin yontu ödülünü size verdik” dedi. İlkin hiçbir şey anlamadım. Benim, Bienal’de bir eserim yoktu. Sonra büyük usta, Akar ya da Aşar adında bir yontucu tanıyıp tanımadığımı sordu bana. (Fransızca, Kuzgun’un Acar’ını  böyle söylüyordu.) O zaman anladım. Ödülü “paslı çivilere” mi verdiklerini sordum. Evet, dedi.
Sonradan öğrendim ki, İtalyan asıllı Giacometti, onüç kişilik seçiciler kurulunun genel eğilimine (üyelerin büyük çoğunluğu, beş yapıtıyla Bienal’e katılan İtalyan Francesco Somaini adlı yontucuyu ödüllendirmek istiyorlarmış) karşı çıkmış ve büyük ödülün Kuzgun’a verilmesini sağlamış. Ertesi sabah ilk işim haberi Kuzgun’a telgrafla bildirmek oldu.(…)

Ferit Edgü
“Ölüm mü çaldı kapını Kuzgun, yoksa sen mi ölümün kapısını?”
Politika Gazetesi, 11 Şubat 1976

Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Kuzgun Acar ilgilerinin tümüne https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=kuzgun-acar adresinden ulaşabilirsiniz.

Ayrıca bkz: Allah’ın Kuzgun Bir Kuludur

Şub
02
2011
0

M. Aksoy’un “İnsanlık Anıtı” ve K. Acar’ın “Türkiye” Rölyefi

Bugünkü gazetelerde Mehmet Aksoy’un Kars’taki “İnsanlık Anıtı” adlı yontusu için yıkım kararının çıktığı yazıyor… Kararı verenler şu bildiğimiz belediyeciler, il meclis üyeleri falan filan… Mehmet Aksoy’un heykelinin “ucube” olarak nitelendirilmesi ve bu yıkım kararı bana  Kuzgun Acar‘ın “Türkiye” adlı rölyefinin başına gelenleri hatırlattı. Kuzgun Acar ile Mehmet Aksoy’un yontularını, sanatını bir tutmuyorum ancak her ikisinin yapıtlarına uygulanan “muamele” benzerdir. Kuzgun Acar’ın Türkiye Rölyefi’nin hikâyesini okuyorum ve düşünüyorum da o günlerden bugünlere “hiçbir şey değişmiyor”. Böylesi muhteris kafalarla, mutat zevatlarla, ortalama zekâyla, horgörüyle, adam/yapıt harcama hıncıyla, izansızlıkla hiçbir şey değişmiyor, değişemez de. Yeni Sinsiyet’in retorik arsızları -kalabalıklarda, seçim meydanlarında, mikrofon ve kamera önlerinde filan- ağızlarına “değişim” kelimesini dolamasınlar boşu boşuna…
Buyrunuz;

Kuzgun Acar’ın bazı eserleri tartışmalara sebep olmuş ve sökülüp depolara kaldırılmıştır; Ankara’da Emek İş Hanı’nın ön girişine Anadolu’nun çoraklaşma sonucu kaybettiği toprakları ifade etmek üzere 1966’da yaptığı büyük boyutlu metal Türkiye rölyefi yerinden kaldırıldı, depolarda bekletildikten sonra hurda olarak satıldığı yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıktı. (Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Kuzgun_Acar)

Konuyla ilgili gazete kupürleri  aşağıda yer almaktadır:

***

***

***

***

Kuzgun Acar’ın diğer eserlerinden bazılarının başına da benzer şeyler geldi.

Metal-İş Gönen tesisleri için yaptığı heykel 1980 sonrasında sökülerek bir depoya kaldırıldı, 1997’de hatırlanarak depodan çıkarıldı ve yerine asıldı; 1975 Heykel Sempozyumu için 1940’lı yılların Antalya valisi Haşim İşcan anısına yaptığı dev el heykeli ise, bir süre sonra bir depoya kaldırılmış, uzun zaman sonra Antalya’nın girişinde bir kavşağa yerleştirildi. (…) Sanatçı, Marmara Adası’na konulması tasarlanan bir anıt hazırlamaya başladı (balıkçılarla ağ çeken bir Atatürk heykeli), ancak tamamlayamadı.Yarım kalan eserin nerde olduğu bilinmiyor. Acar, bir duvar rölyefi üzerinde çalışırken merdivenden düştü ve beyin kanamasını nedeniyle 4 Şubat 1976 günü 48 yaşında hayatını kaybetti. (Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Kuzgun_Acar)

Ara
05
2010
0

Kuzgun Acar Anısına Maskeler Sergisi’nden Görüntüler

Evet, sonuçta, Marinetti’nin düşüncesine katılıyorum; çünkü müzelerin mezarlaştığını, sanat galerilerinin ve yapıtların da endüstrileştiğini açıkça görüyorum. Artık, sanat adı altında “iş” yapan mekânlardan -en ünlülerinden, en zenginlerinden, en akademiklerinden, en uluslararası  veya disiplinler arası ilişkilerle donanmışlarından hatta ileri derecede modern olduğunu iddia edenlerden bile- belirgin bir yokoluşun ağıt seslerinin yükseldiğini duyuyorum. Çoğu gerçekten de bu mertebededir, mezarlıklaşmıştır, bitmiştir ve birileri bu mezarların başında -üstelik de ücret ödeyerek- otomatik bir ağıt yakar: Bu mekânlar sanat cahili turistlerin ezbere bir körlükle (öğrenilmiş çaresizlikle)  gezintilerinden, garip bir surat ifadesi eşliğindeki kırıtmalardan, boş bakışlardan, kısacası “turlayışlar”dan başka bir şey ihtiva etmez…

Ancak, bugün Bir Nokta Sanat Galerisi‘nde ziyaret ettiğim “Kuzgun Acar Anısına Maskeler” adlı armağan sergi, önceki paragrafta yer alan olumsuz düşüncelerimi  geçersiz kılacak yönde sıkı, biricik ve etkileyiciydi. İşbu serginin gerçekleşmesinde emeği geçen Didem Çapa’yı, Fersa Acar’ı, Demsa A.Ş.’yi, Jotun Boya’yı  ve Kuzgun Acar’ın anısına maske çalışmaları icra eden tüm sanatçıları tebrik etmek gerekiyor. Çünkü bu insanlar Kuzgun Acar’ın sanatının her zamankinden fazla devinmekte olduğunu, daha da sıkılaştığını, ufuk açıcı niteliklerini ve  tepki dolu eylemselliğini fark etmişlerdir. Benim düşünceme göre edebiyatta Ece Ayhan, müzikte Kerim Çaplı  ve plastik sanatlarda da Kuzgun Acar içsel olarak kardeştir: Bu üç “insan”, keyfi olmayan bir şekilde, her türlü iktidara ve gaddarlığa karşı yapıtlar vermişler ve bu yönde sıkı, sivil, sağlam ve devingen bir sanatsal dil oluşturmuşlardır. Ayrıca, hayatlarını da düşüncelerini de geleceğe uzanan bu özgür dilin yönergesinde -hem içsel hem de dışsal olarak- devam ettirmişlerdir. Sözkonusu devamlılık, bugün, haklılığın inadı şeklinde gerçek bir  “haysiyet” olarak karşımızda durmaktadır. Ve çok değerlidir…

Sergide Kuzgun Acar’ın özel eşyaları, eskiz defteri, hakkında yayımlanan gazete kupürleri, Kafkas Tebeşir Dairesi adlı devrimci tiyatro oyunu için hazırladığı maskelerden bazıları da yer alıyor. Mart 2010’da Kuzgun Acar’ın maskelerinin çoğunun müzayede salonlarında satıldığını duyunca çok üzülmüştük, sinirlenmiştik. (Cavit Mukaddes, bu konuyla ilgili sıkı bir yazı yayımlamıştı.) Şimdi, 30 Kasım 2010 itibariyle gerçekleşen  “Kuzgun Acar Anısına Maskeler Sergisi” bizim beklediğimiz ve memnun olduğumuz türden bir tepkiyi ve müzayedecilere karşı hakikatli bir cevabı da içinde barındırıyor.

Seviniyoruz…

Zafer Yalçınpınar

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan tüm Kuzgun Acar ilgilerine https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=kuzgun-acar adresinden ulaşabilirsiniz.

Ara
02
2010
0

Sıkı Sergi: “Kuzgun Acar Anısına Maskeler”

30 Kasım 2010 tarihinde Bir Nokta Sanat Galerisi’nde “Kuzgun Acar Anısına Maskeler” sergisi Jotun Boya ana sponsorluğunda açılıyor. Resim, heykel, seramik, cam gibi farklı disiplinlerden yaklaşık 60 sanatçı ve tasarımcının maske yorumlarından oluşan “Kuzgun Acar Anısına Maskeler” sergisinde ayrıca 1975 yılında Mehmet Ulusoy’un Paris’te Özgürlük Tiyatrosu’nda sergilediği “Kafkas Tebeşir” adlı oyun için sanatçı Kuzgun Acar tarafından hazırlanan maskelerin orijinalleri, sanatçının eskiz defteri ve kişisel eşyaları ile yayınlarına da yer verilecek.

Sergide yer alacak sanatçıların isimleri şöyle;

Ahmet Öztürk Levent, Alaettin Aksoy, Alessandro Gatto, Arzu Parten, Ayfer Kalsın, Ayşen Urfalıoğlu, Babek Sobhi, Beril Anılanmert, Burak Ergin, Carlos Brito, Camekan/Gamze Araz Eskinazi&Yasemin Sayınsoy, Can Göknil, Cüneyt Aksoy, Devran Mursaloğlu, Devrim Erbil, Didem Çapa, Ebru Susamcıoğlu, Esra Carus, Eşber Karayalçın, Ferhan Taylan Erder, Feride Bayraktar, Güngör Güner, Hasan Şahbaz, Hayrettin Arslanoğlu, Hayri Karay, Hildegard Skowasch, Hüseyin Tanyeli, İbrahim Tapa, Igor Smirnov, İlker Yardımcı, İrfan Sayar, İsa Çelik, Kadir Doğruer, Komet, Koray Ariş, Lerzan Özer, Malik Bulut, Metin Deniz, Nihal Sarıoğlu, Orhan Taylan, Oya Akman, Refik Tiniş, Reyhan Gürses, Serhat Kiraz, Server Demirtaş, Sevgi Karay, Seyhun Topuz, Sinan Avinal, Su Yücel, Tan Oral, Toygan Eren, Tüzüm Kızılcan, Yasemin Aslan Bakiri, Yasin Bayrak, Yeşim Bayrak, Yılmaz Zenger, Yunus Tonkuş

Sergi 1 Aralık 2010 – 7 Ocak 2011 tarihleri arasında Pazar günleri hariç her gün 09.30–19.00 saatleri arasında izlenebilecek.

Adres: Bir Nokta Sanat Galerisi Yeni Çarşı Cad. Galatasaray Apt. 26/3 Beyoğlu
Tel: 0212–244 91 83

Ayrıca bkz: https://www.bir-nokta.com/etkinlikler.asp?etkinlikid=23&lang=tr

2 Aralık Perşembe günü Cumhuriyet Gazetesi’nde yayımlanan kupür…

Hamiş: Bu sergiyi Kuzgun Acar’ın maskelerinin satıldığı müzayedelere karşı bir sanat eylemi olarak düşünebilirsiniz. (Zy)

2. Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan tüm Kuzgun Acar ilgilerine https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=kuzgun-acar adresinden ulaşabilirsiniz.

May
19
2010
0

Uygar, zarif ve adaplı.

(…)Uygar, zarif ve adaplı. Bıçkınlığı kafa vurma hamlığından boks inceliğine vardıracak kadar zarif. Öncelikle de “iyi” bir insandı. İyi olmaktan başka çaresi olmadığı için iyi olanlardan değil, zekâsının tüm yeterliğine ve kıvraklığına rağmen iyi olmayı seçtiği için özellikle vurguluyorum bu yanını. Kuzgun, çok sevdiği ve çok sık kullandığı iki deyimle, “mübalağa cenk” bir yaşamı “kına gibi un” halinde öğüttü. “Soyut heykeller yaptı” diye yazıyor ansiklopedilerde. Soyut heykeller midir Kuzgun’un yapıtları? (…)
Belki de Kuzgun, en coşkun sevgiyi, en içten saygıyı beslediği annesini yüceltmek adına (…) belki bir ağıt diye yonttu tahtaları, biçimlendirdi çivileri, demirleri.
Malzemelerini seçimindeki nedenler nedir? (…)
Belki kendisinin de ömür boyu cevabını aramadığı bir yığın soru bıraktı ardında. Ancak, sanatçı olarak kimsenin tartışamayacağı bir gerçeği vardı.
“Adam”lık sanatının büyük ustasıydı Kuzgun.

Seçkin Selvi (Cılızoğlu)
Gergedan Dergisi, Sayı:17, 1988

May
19
2010
0

Kuzgun Acar’ın desen defterinden…

Kuzgun Acar’ın desen defteri’nden görüntüler…
(Fersa Acar Koleksiyonu)
İşbankası Kibele Sanat Galerisi Yay., 2004

May
19
2010
0

Kuzgun Acar, Alberto Giacometti ve 1961 Paris Bienali

(…)1961’de, Paris Bienali’nin bilmem kaçıncı günü, bir Montparnesse gecesinde, Türk olduğumu ve sanatla kıyısından köşesinden ilgilendiğimi bilen büyük sanatçı Giacometti, yanıma yaklaşarak, “Bienalle’nin yontu ödülünü size verdik” dedi. İlkin hiçbir şey anlamadım. Benim, Bienal’de bir eserim yoktu. Sonra büyük usta, Akar ya da Aşar adında bir yontucu tanıyıp tanımadığımı sordu bana. (Fransızca, Kuzgun’un Acar’ını  böyle söylüyordu.) O zaman anladım. Ödülü “paslı çivilere” mi verdiklerini sordum. Evet, dedi.
Sonradan öğrendim ki, İtalyan asıllı Giacometti, onüç kişilik seçiciler kurulunun genel eğilimine (üyelerin büyük çoğunluğu, beş yapıtıyla Bienal’e katılan İtalyan Francesco Somaini adlı yontucuyu ödüllendirmek istiyorlarmış) karşı çıkmış ve büyük ödülün Kuzgun’a verilmesini sağlamış. Ertesi saah ilk işimi haberi Kuzgun’a telgrafla bildirmek oldu.(…)

Ferit Edgü
“Ölüm mü çaldı kapını Kuzgun, yoksa sen mi ölümün kapısını?”
Politika Gazetesi, 11 Şubat 1976

Hamiş: Evvel Fanzin’in tüm Kuzgun Acar ilgilerine https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=kuzgun-acar adresinden ulaşabilirsiniz.

Mar
19
2010
0

Kuzgun Acar’ın İlk Yapıtı, Bir Yorum, Bir Soru ve İki Not!

Kuzgun Acar’ın ilk yapıtı olan “Palyaço”
(Ertel Ailesi Koleksiyonu’ndan…)

Kuzgun Acar’ın İlk Yapıtı, Bir Yorum, Bir Soru ve İki Not!

Grafik sanatımızın ünlü ismi Mengü Ertel ile Kuzgun Acar’ın yakın dostlukları İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’nde başlar ve Kuzgun Acar’ın göçüne kadar verimliliğini sürdürür.
Borges Defteri’inde yayınladığımız Kuzgun Acar yapıtı onun yaratıcı ellerinden çıkmış ilk heykelidir (Ertel ailesinin aktardığı bilgiler doğrultusunda).
Yapıt Kuzgun Acar tarafından Mengü Ertel’e hediye edilmiş ve şu an Ertel ailesinin koleksiyonunda özenle korunuyor. Kuzgun Acar’ın ilk yapıtı olarak gördüğümüz heykel üzerine çok şeyler yazılabilir, ilk bakışta bir yanılgıya sebebiyet vererek (ki yapıtın ilk çekim ve kuvvet noktasıdır) sanki Auguste Rodin’in ünlü yapıtı Burjuva Heykelleri’ne başka bir enlemden göndermeler taşıyor ama biraz daha dikkatli odaklandığımızda gitmemiz ve varmamız gereken menzili işaretliyor. Binlerce yıllık bir heykel geleneğinin zemininden yükselen yeni bir yaklaşım, kavrayışın habercisi gibi ona odaklanan gözlerin hafızasına yerleşiyor. Bu yapıtı Kuzgun Acar yapıtlarından ayıran nokta sadece malzeme kullanım farklılığı değil, bir gövdenin bütün olarak tüm antik heykel atölyelerine asimetrik bir vurgu yapmasıdır, söylenecek sözlerin, oluşabilecek anlam katmanlarının henüz sonuna gelinmediğini müjdeleyen çok önemli bir yapıttır. Bütün uygarlık katmanlarının arasından süzülerek modern zamanlardan insan ve varoluş sorununa karşı yanıt değil sorunun merkezi gibi duruyor.
Adeta Anadolu’nun bir başka Zümrüdü Ankası Rumi’nin dizesinden çıkıvermiş bir gövde görüntüsünde:
“Çok uzaklardan yürüyen bir adam gibiyim ben.
Çok uzaklardan geçen bir hayal gibi,
yok da sayılmam.. var olan bir şeyim ben..
şimdi, ben bensiz geleyim
sen ise
sensiz gel..”
Kuzgun Acar’ın bütün dönemleri ve yapıtlarının mihenk taşıdır gördüğümüz heykel. Firarı bir zaman diliminden akrep ve yelkovanın donuk anından, kor ve ateşte özenle kapatılan bir mektubu andırıyor. Başlanıp ama tamamlanmamış ve bir gün mutlaka tamamlanacak öznel ve dokunaklı öykünün ilk işaret taşıdır. Yapıtın kendisi kadar gölgesi ve ne kadar çok yaşlanıp ama hiç yaşamayan insan öyküsünü kendi sessiz bakışına kilitlemiş. Çığlıktan eser yok ve yaşarken hatta göçerken “tek başınayız” gibi bir ses de duymanız olası değil ama galiba o itinalı bakıştan ‘içimizdeki hayvanlara yazık ediyoruz’ gibi bir mana damlası suretimize konuyor..
meğerse “görüş” günümüz,kısmet bugüneymiş diye not düşüyoruz iç sayfalarımıza..
“ sen bizim tıpkımızsın ey can
-amma yaptın, dedi
O da ne demek?
Şu gördüklerin hep ben’im
-Yoksa, dedim, sen o musun?
Sus dedi, Sessiz ol
Benim ne olduğum dedi, dile gelmez.
-Öyleyse, sana dilsiz, dudaksız konuşan biri işte…”- Rumi

Kuzgun Acar’la, yapıtlarıyla dilsiz, dudaksız konuşmak gerek,
Sen ey temaşa sekisinde bekleyen varlık,
durma yine konuş onunla:
hoş geldin sevgili Kuzgun Acar’ımız..hoş geldin. ”

Cavit Mukaddes
18.03.2010-İstanbul

 

Borges Defteri’nden Önemli Not: Yapıtı hepimizle paylaşan Ertel ailesine ve özellikle Sn. Murat Ertel’e (Babazula Müzik grubundan) teşekkür ediyoruz. Murat beyin verdiği bilgilere göre Kuzgun Acar adına girişilecek bir müze oluşturma çabalarına bu çok önemli yapıtı bağışlayarak katkıda bulunmak istediklerini bildirdiler, bilgiyi sanat ortamımızla paylaşmayı uygun gördük. Son müzayede işleminde 22 Kuzun Acar yapıtını satın alan koleksiyon sahibine(kim-kimler olduğunu henüz bilmiyoruz???- bu da başka bir garabet) buradan duyurulur. Kalcı ve bu ülkenin gelmiş geçmiş en büyük heykel sanatçılarından birine karşı bir kez, sadece bir kez “ahde vefa” diyerek ve yaşadığı sürece uğradığı haksızlıklar ve göğüslediği onca acıyı az biraz kavrayarak ve hatta akla ve de insafa yakışacak biçimde onun adına ve ona yakışacak nihai adımın atılması (Kuzgun Acar Müzesi) sanat tarihimiz, gelecek kuşaklar adına düşünmemiz gereken en yaşamsal alanlardan bir tanesidir. Kuzgun Acar gibi dünya heykel sanatında kendine özgü yeri olan bir sanatçı bu devasa ve meçhul dağınıklığı asla ve asla hak etmiyor.
Herkesi duyarlılığa davet ediyoruz.
Ama en çok 22 Kuzgun Acar yapıtını haraç-mezat akçe uğruna feda edenlere sitem ediyoruz.
Sanki “başka” bir yaklaşım tarzı hiç yoktu, üstelik bunu kime karşı yaptılar? Hiç farkındalar mı?

Evvel Fanzin’den Önemli Not: İşbu yazı Borges Defteri‘nden alıntılanmıştır. Cavit Mukaddes’in işaret ettiklerini etimizde ve kanımızda hissettik! Katılıyoruz! Kuzgun Acar ve sanatı yıllarboyu araştırılacak ve incelenecek derinliktedir, önemdedir. Kuzgun Acar, bir denizaltıdır. Sıkı yontucu Kuzgun Acar’ın devrimci tiyatro için yarattığı masklar, sanat kâhyalarının veya sanat hamilerinin toplu fotoğraflarına hapsedilemez!

Şu sözleri herkes aklına mıhlasın:

“Kuzgun Acar gibi dünya heykel sanatında ‘sıkı’ yeri olan bir sanatçı bu devasa ve meçhul dağınıklığı asla ve asla hak etmiyor!”
“Herkesi -ayağa kalkarak- Kuzgun Acar’ın eserleri konusunda duyarlılığa ve haklılığın inadına davet ediyoruz!”
“22 Kuzgun Acar yapıtını haraç-mezat akçe uğruna feda edenlere ya da bu eserleri sanat kâhyalarının veya sanat hamilerinin toplu fotoğraflarına dahil edenlere sonsuz karşıyız!”

***

Kuzgun Acar’ın eserlerinin satışıyla ilgili olarak şu adreslere de ayrıca bakınız:

https://zaferyalcinpinar.com/blog/?p=2277

https://zaferyalcinpinar.com/blog/?p=2247

*

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com