Mar
05
2012
0

Şair-şiir-okuyucu (Johannes Poethen)

Şair, şiir ve okuyucu tarafından oluşan karmaşık poetikaya “açıklık”, “benzetme”, “düşünme” ve “karşı koyma” kapsamlarıyla değinen ilginç ve önemli bir yazıya Türk Dili Dergisi’nin 1961 tarihli  “Şiir Özel Sayısı”nda rastladım. Johannes Poethen tarafından kaleme alınan yazıyı Melahat Özgü çevirmiş. Yazının tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/sairsiirokuyucu.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Poetika Çalışmaları” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/poetika-calismalari adresinden ulaşabilirsiniz.

Mar
05
2012
0

Duvarda: “SokakGöz”

“SokakGöz”

Foto: Zy

*

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Sokak Sanatı” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/duvarda adresinden ulaşabilirsiniz.

Mar
04
2012
0

Usun yarattığı her şeyde “önce” şiir vardır. (S. John Perse)

(…)

S. John Perse
“İsveç Söylevi”, Çev: Tahsin Saraç

Mar
04
2012
0

Babasının Ölümü

(…) O gün Hikmet Bey’in evine gittik. Cenazeyi içerde bir odaya yatırmışlardı. Nâzım üvey annesi ve kardeşleriyle başka bir odada oturuyordu. Çok mahzun ve üzüntülüydü. Bir ara ölüyü bekleyen kadın heyecanla koşarak geldi:
“Nâzım Bey, babanızın yüzü terliyor, galiba ölmemiş,” dedi. Nâzım hemen heyecanla yerinden fırladı. Fakat odadakilerden biri kolundan çekti:
“Şiir yazmasını bilirsin de, ölüm teri nedir bilmezsin galiba,” dedi. (…)

Sabiha Sertel
“Nâzım Hikmet ve Babıâli”, Adam Yay., 1993, s.24

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Nâzım Hikmet” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/tas-ucak adresinden ulaşabilirsiniz.

Mar
02
2012
0

Rainer Werner Fassbinder

(…) Yorgunluk tanımayan etkinliğinin asıl nedeni burada yatar herhalde. Politik bilinci ve alanına özgü üretim biçimleri nedeniyle ve tabii bir yuva gereksiniminin de sonucu olarak, ortak üretkenliğe, bir çalışmanın ortak kavranışına, ortak yaşanan süreç ve sonucuna ihtiyaç duyuyordu; yani, bir film yönetmeni olarak (…) az-çok kolektif bir yaratım sürecine. Diğer taraftansa, kendi içindeki dipsiz uçurumların, karanlık bölgelerin hep yeniden dehşetle bilincine varan, romantik dönemin sallantılı sanatçı tipini andırıyordu daha çok. Kişiliğindeki bu çelişkinin üstesinden ancak kısmen gelebilmiş olmak: Filmlerinin hepsi bunu anlatır işte. (…)

Rainer Werner Fassbinder: “Her insanın kendi şarkısı vardır bir biçimde. Benim de, ne olduğumu en iyi biçimde ifade ettiğini söyleyebileceğim bir müziğim var. Gustav Mahler’in 8. Senfoni’si bu. Bunu ben de ancak zamanla buldum. Ama bu müzik işte; beni ben kılıyor diye düşündüğüm şeyler, en çok orada var”

Hans Gunter Pflaum
“Rainer Werner Fassbinder”, Çev: Cemal Ener, Hil Yay.,1993, s.63

Mar
02
2012
0

İmgelemin Özgürleşmesi “salt görsel” bir mesele değildir!

“İmgelemin Özgürleşmesi” dediğimizin sadece “görsel” bir alanda devinmediğini, “işitsel” alanı da kapsadığını veya bizzat işitsel alandan da yol açabileceğini hatırlatmakta yarar var. Örneğin Manu Katché’nin -ki davulcudur- çıkıp “Song For Her” gibi bir melodiyi “yazabileceğini” ve bu melodiyle -caz cümlesiyle- insanoğlunun imgeleminin “genişleyebileceğini” kabullenmek gerekiyor: İmgelemin özgürleşmesinin işitsel alandaki yükünün farkına varmak… “Song For Her” adlı şarkının insan zihninde yarattığı imgelem, 2:05 saniyesinden başlayıp 3:36’daki melodiyle birlikte -o noktada- üssel olarak özgürleşmektedir. Kafası “endüstriyel” bir işleyişle çalışmayan herkes şarkının 3.36 saniyesindeki o noktayı, imgelemin özgürleşmesini işitecektir. Sonuçta, imgelemin özgürleşmesi “salt görsel” bir mesele değildir. (Zy)

Buyrunuz:

Mar
01
2012
0

Şiir Üstüne Notlar… (Jean Wahl)

Bir yüz geçer hayalimizden ardında ışıklı bir yol bırakır, bir de iççekişi. Bu yolun oyuğundan sözcükler, uyumlu sözcükler dökülür. Şiir işte bu “yol açma”dan doğar. Olağanüstü bir görünüşün olağanüstü bir konuşmaya, uyumu -olağan uyumu- bazan bir görüntünün o görüntüyü anlatmayı deneyen bir uyumluluğa yol açmasından. Daha doğrusu bu, yalnızca birincinin ikinciye yol açması değil, karşılıklı bir çağırıştır. (…)
Ve arkasından sessizlik gelir. Belki de şiir, ardınca gelen ya da zamandışı olan bu sessizliği renklendiriş, titretiş tarzımızdır.(…)

Jean  Wahl
“Şiir Üstüne Notlar”, Çev: Onat Kutlar
Türk Dili Dergisi, Sayı: 113 (Şiir Özel Sayısı), 1961 

Hamiş: Onat Kutlar’ın çevirisini gerçekleştirdiği işbu yazının tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/wahlsiir.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.

2. Hamiş: Önümüzdeki günlerde Türk Dili Dergisi’nin 1961’de yayımlanan “Şiir Özel Sayısı”ndan birçok poetik yazıyı Evvel Fanzin kapsamında paylaşacağız.

Şub
29
2012
0

“İlerleme” üzerine… (Paul Valéry)

(…)

(…)

Paul Valéry
“Bugünkü Dünyaya Bakış”, Çev: S. Eyuboğlu-V. Günyol, 1972, Çan Yay., ss. 55-56

Ayrıca bkz: Tarih Üzerine (P. Valéry)

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan 3. Dalga ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/3-dalga adresinden ulaşabilirsiniz.

Written by in: Usta Beni Öldür! (AKSAK KOLAj) | Etiketler:
Şub
27
2012
0

Acı

Muzaffer Buyrukçu’nun 1957 baskısı “Acı” adlı hikâye kitabının
Metin Eloğlu tarafından çizilen kapak görüntüsü…

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “imzalı” ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/imzali adresinden ulaşabilirsiniz.

Şub
27
2012
0

Bütün Ölümler (Hermann Hesse)


Çev: Zeria Karadeniz
Türk Dili Dergisi Şiir Özel Sayısı, No: 113, 1961, s.267

Şub
27
2012
0

İlhan Berk Bodrum’da…

Yeni Edebiyat Dergisi’nin Ekim 1970 tarihli 12. sayısında, İlhan Berk’in 1970 yılında Bodrum’a yerleşmesine ve Bodrum’da sürdüğü 38 yıllık yaşayışın ilk izlerine rastladım. Ahmet Köksal’ın kaleme aldığı “İlhan Berk Bodrum’da” başlıklı “şöyleşivari” yazıya https://zaferyalcinpinar.com/iberkbodrumda.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.

Hamiş: Evvel fanzin kapsamında yayımlanan İlhan Berk ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.

Şub
26
2012
0

Hakikat ve Şiir (Gerard Augustin)

(…)Günlük dil gerçeği ve sadece gerçeği temsil edebilir, fakat gerçeği aşanı yani akıl almazı ve sözle anlatılamazı, ifade edemez. (…)

Hakikat kendisine atfedilen hiçbir şeyle, dahası, hayat, Varlık vb. üzerine büyük sorulara cevap verme iddiasında olan felsefi doktrinlerle ilgili değildir. Ve bunlara daha çok yeni sorularla cevap verir. Şiirin özgün doğası, görünürde çürütülemez mantıksal bir oluşum bağlamında hakikati bulmayı iddia eden felsefi sistemden olduğu kadar bilimsel deneyden de uzakta bulunur. Şiir, imge ve metafor ile günlük dilde anlatılabilenin ötesine geçer. İmge ve şiirsel cümle aksine bunların ötesine geçer: bir deneyimi betimlemek, iletmekle kalmaz, gerçek ve yanlış arasındaki ayrımla ilgili bu tanımlama ve bu iletideki farkı yansıtır. (…)

Gerard Augustin
“Hakikat ve Şiir”, Çev: M. Cengiz, Şiirden Dergi, Ocak-Şubat 2012,  Sayı: 9, s.10

Şub
26
2012
0

Duvarda: “Karşılıklı”

“Karşılıklı” by Wide
Foto: Zy

*

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Sokak Sanatı” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/duvarda adresinden ulaşabilirsiniz.

Şub
23
2012
0

Menfi Gaddarlığın Sonu/cu

Yapı Kredi Yayınları’nın her sene Şubat ayında Kitap-Lık dergisiyle birlikte dağıttığı “Şiir Yıllığı”nı önümüzdeki seneden (2013’ten) itibaren yayımlamayacağını ve “şiir yıllığı işi”nden çekildiğini bildirmesi, 2012 yılı içerisinde “sıkı edebiyat”ın lehine gerçekleşmiş en sevindirici olaydır. YKY’nin bu kararını ŞİİRDEN Dergi’nin 9. sayısında yayımlanan  haber metninden  öğrendim. Nihayetinde, YKY taifesi içerisinde bu kararın alınmasında etkisi olan (masaya yumruğunu vuran) kim/kimler varsa onu/onları gönülden tebrik ediyorum.

Zaten yıllardır gündemde olan şu beylik “Şiir Yıllığı” meselesini neresinden tutarsak tutalım elimizde kalıyordu; dökülüp duruyordu… Şiir yıllığı müessesesini binbir kez, binbir türlü eleştirdik… Biz eleştirdikçe yıllık hazırlayıcıları, kendilerini düzelteceklerine daha da umarsız ve gaddar davranmaya başladılar. Haksızlıklardan “yüksek sesle” bahsettik; bizi dinlemediler,  görmediler, okumadılar, yok saydılar; bizim eleştirilerimize karşı kör-sağır taklidi yaptılar. Ama sonunda şu “şiir yıllığı işi”nden kurtulduk çok şükür… Son 5-6 senedir YKY Şiir Yıllığı’nı hazırlayandan hazırlanış biçimine, yıllık oluşturmak amacıyla incelenen edebiyat ve şiir dergilerinin taranış biçiminden dağıtım-kapsam-içerik yönetimine, yıllıkta yer alan şiirlerden eleştiri yazılarına kadar her şey yanlış ve menfi bir şekilde icra edildi. Son 5-6 senedir, yıllığı hazırlayan mutat zevat son derece hakkaniyetsiz seçimlerle ve keyfilikle tüm şiir dünyasını bunalttı. Güzelliklerin bir bütünü olması gereken “Şiir Yıllığı”, önce bir çirkinliğe sonra da menfaat enstrümanına dönüştü. Yıllığı hazırlayan mutat zevat bazı şairleri ve şiirleri bile isteye, alay edercesine ve keyfi bir biçimde yıllığa almadı; sıkı ve sahici şiiri -büyük ve güçlü bir poetikayı yok saydı- tasfiye etmeye çalıştı. Şiir Yıllığı, okuyucunun gözüne bir iktidar organı, bir statüko cukkalama mecrası ve “şairlik tescil merkezi” gibi göründü; Şiir Yıllığı, yeni sinsiyet tipolojisinin maniple ettiği ve genç şairleri “yemleyen” bir enstrümana -hızla- dönüştü. “Şiir Yıllığı” gibi bütünsel/bütünleyici çalışmalarda “hakkaniyet”in şirazesini kaybedip “menfaat”in muhterisliğine -o günaha- boyun eğerseniz, bir oligarşinin “büyük çirkinliği”nden başka bir şeye/yere ulaşamazsınız.

Şairler ve şiirleri imgelemin özgürleşmesinin emektarlarıdır. Buna karşın Şiir Yıllığı’nı hazırlayan oligarşi, “şair”i bir “hizmetkâr” olarak görmeye başlamıştı. Ben, YKY’nin Şiir Yıllığı yayımlamamak yönünde aldığı kararı “imgelemin özgürleşmesi” ile şiirsel alanın genişlemesi için çok önemli ve bir o kadar da sahici bir “devrim-adım” olarak görüyorum. Şiir, bir riya ya da yalan değildir. Şiir, “sahi”nin eşsiz bir parçasıdır. YKY taifesinin bunu fark etmesini, dahası, bu yolda olumlu adımlar atmasını çok hayırlı buluyorum.

Umudum ve beklentim, diğer haksız antoloji ve şiir yıllıklarının kendi fişlerini kendilerinin çekmesi ya da kesmesidir.

Zafer Yalçınpınar
23 Şubat 2012

 

ŞİİRDEN Dergi, Sayı: 9, Ocak-Şubat 2012, s. 76

Şub
21
2012
0

“Umut” Filmini Bir Kez Daha Açındırmak için 12 Noktada Söyleşme (Mustafa Irgat)

Mustafa Irgat sıkı ve sağlam görüyor:

“Umut” Filmini Bir Kez Daha Açındırmak için 12 Noktada Söyleşme
(Defter Dergisi, Sayı: 14, 1990)

Ayrıca bkz: https://mustafairgat.blogspot.com

Hamiş: İlgili metni Evvel Fanzin’e işaret eden Metin Kızıcalıoğlu‘na çok teşekkür ederim.

Şub
21
2012
0

Dr. Halil İbrahim Bahar ve Soyut Dergisi Arşivi’nden Kısa Bir İzlek… (Z. Yalçınpınar)

60’ların sonunda ve 70’li yıllarda, Türk şiirindeki modern salınımların değerlendirilmesi yolundaki eleştiri becerisine önemli bir imgesel açılım sağlayan  “Soyut” Dergisi’ni -12 yıl / 107 sayı- boyunca yayımlayan Dr. Halil İbrahim Bahar‘ın arşivinden bazı efemeraları, sağolsunlar Can Bahar ve Derya AydedimSoyut Sahaf‘ın iki gönüldaşı- Evvel Fanzin’le paylaştı. H.İ. Bahar’ın arşivinden edindiğim izlenimlerimi ve bazı efemeraları aşağıda iletiyorum:

Arşivde yer alan birçok mektup, defter ve el yazısını gözden geçirdiğimizde Halil İbrahim Bahar’ın -82 yıllık ömründe- kaleme aldığı ve çeşitli dergilerde yayımlanan şiirlerini bir kitaba dönüştürmediğini fark ediyoruz. Bu durum garip ve bir o kadar da değerli bir karşıtlığı işaret ediyor bize: Bugünün (2000’lerin) bazı edebiyat dergisi editörleri kendilerine şiir kitabı çıkartmak, boy boy fotoğraflarını afişlerle sergiletmek, her türlü mikrofonun ve masanın arkasından ahkâm kesmek, yarışmalarda jüri olmak, kısacası bir “edebiyat kâhyası”na dönüşmek için “yüksek bir iştahla” her türlü muhterisliği göze alırken,  Halil İbrahim Bahar’ın 70’li yıllarda kendi şiir kitabını yayımlamak konusundaki içe dönük tavrı, çok önemli bir haysiyetin kanıtıdır.

H.i.B.’ın şiirlerini bir kitapla bütünlemeyişinin nedenlerini kolay kolay bilemeyiz. Ancak  kütüphanesindeki “Carl Gustav Jung; Anılar, Düşler, Düşünceler” (Haz: Aniela Jaffé, Çev: İris Kantemir, Can Yay., 2001 ) adlı kitabın içerisine 2001 yılında H.İ.B.’ın kendi el yazısıyla aldığı şu not, belki bize bir fikir verebilir:

“beni anlayanlar değil ancak sesimi duyanlar çoğaldıkça yalnızlığım yabancılaşmam da daha hızlı artıyor. Bu ağırlığın taşıyıcısı benim. Kiminle paylaşabilirim? Çevrem uçuşan kınkanatlılarla dolu. Ayakları balçığa batmışken uçtuklarını sanıyorlar.” hib / 7 Kasım 2001

 

***

Arşivde yer alan iki mektup bizi birincil derecede ilgilendiriyor… Mektupların ilki Behçet Necatigil, diğeri ise İlhan Berk tarafından Halil İbrahim Bahar’a yazılmış… Behçet Necatigil’in mektubu ve Halil İbrahim Bahar’ın “Kalmayan” adlı bir şiiri ilk kez ŞİİRDEN Dergi’nin Ocak-Şubat 2012 tarihli 9. sayısında yayımlandı. İlhan Berk’in Halil İbrahim Bahar’a yazdığı 9 Mart 1969 tarihli mektup ise henüz gün ışığına çıkmadı. Önümüzdeki günlerde işbu mektuptan bazı bölümleri Evvel Fanzin kapsamında yayımlamayı düşünüyoruz. -H.İ.B., Soyut Dergisi kapsamında İlhan Berk’in birçok şiirine, poetika yazısına ve günlüklerine yer vermiş. Ayrıca İlhan Berk’le bir söyleşi de gerçekleştirmiştir. (Bkz: “İlhan Berk, “Kanatlı At”, YKY, 1992)-

Şimdilik, İlhan Berk’in H.İ.B.’a yazdığı mektubun son cümleleriyle yetinelim:

“…Önemsiz bir kişiyim ben. Bir birey o kadar.”

Z. Yalçınpınar

 

İlhan Berk’in H.İ.B.’a gönderdiği mektubun zarfı…

*

Halil İbrahim Bahar arşivinden İlhan Berk’in Bir Deseni (1965)

Desenin altına İlhan Berk tarafından şu not düşülmüş:
“Hamsi’yi yazarken yaptığım yüzlerce resimden biri.”
(İşbu desen, ŞİİRDEN Dergi’nin 9. sayısında yayımlanmıştır.)

*

Behçet Necatigil’in H.İ.B.’a gönderdiği mektubun zarfı… (1976)
(Necatigil’in mektubunun tam metni ŞİİRDEN Dergi’nin 9. sayısında yayımlanmıştır.)

*

60’lı yıllarda Nâzım Hikmet’in “İzlem Yayınları”ndan yayımlanan toplu şiirlerinin
ilk cildine Halil İbrahim Bahar’ın kendi el yazısıyla not aldığı dizeler… (27 Ağustos 1965)

*

1. Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “İmzalı” ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/imzali adresinden ulaşabilirsiniz.

Şub
21
2012
0

Bu sevda bitmez: “Tarihi Savunma Başladı!”

Fenerbahçe Spor Kulübü, tarihi savunmasına başladı!

Bkz: https://www.fenerbahce.org/pic_lib/Baskan-Savunma.pdf

Ayrıca her Fenerbahçeli’nin şu yazıyı mutlaka okuması gerek:

https://papazincayiri.blogspot.com/2012/02/tesekkurler-ve-tesekkurler.html

Herkes şunu aklına mıhlasın:

BU SEVDA BİTMEZ!
HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ!

***

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Fenerbahçe Spor Kulübü ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden ulaşabilirsiniz.

Şub
21
2012
0

ŞİİRDEN; dokuz…

“ŞİİRDEN Dergi”nin 9. sayısı yayımlandı…
Bkz: www.siirden.net

*

ŞİİRDEN Dergi ve taifesinin, Ocak-Şubat 2012 tarihli dokuzuncu sayısıyla beraber içerik açısından birçok poetik eşiği arkasında bırakarak şiir ve şiirin geleceğine ilişkin  hayati  “mihenk noktaları”na ulaştığını ve bu noktalar üzerinde  “öz”enle düşündüğünü görüyorum; dergide  iki sayıdır süren  “Şiir ve Hakikat” dosyasındaki çeviriler ile Yücel Kayıran’ın “Münkir ile Nekir Defteri” notlarını özellikle önemsiyorum. Ayrıca, Halil İbrahim Bahar arşivinde yer alan bazı edebiyat efemeraları da 9. sayının kapsamında okurla paylaşılmış…(Zy)

ŞİİRDEN Dergi’nin 9. sayısının içeriği hakkındaki ayrıntılar şu adreste bulunuyor: https://www.siirden.net/sites/siirden.net/files/dergi/siirden-2012-9.pdf

Şub
20
2012
0

“Bakışsız Bir Kedi Kara” Notasyonları (İlhan Usmanbaş)

Sağolsun Şükret Gökay bizi yalnız bırakmadı, bırakmıyor; Prof. Dr. İlhan Usmanbaş’ın “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı efsanevi bestesinin notasyonlarından bazılarını Evvel Fanzin’le  paylaştı. Ece Ayhan’ın “sıkı şiir”leri için İlhan Usmanbaş’ın kullandığı ses ve piyano notasyonları büyük bir deha ürünü… Eğer Türkiye’de bir “Görsel Şiir”den bahsediliyorsa ve “bakış”ın disiplinler arası bağlamları veya akışkanlığı dikkate alınıyorsa, İlhan Usmanbaş’ın notasyonlarının “Görsel Şiir” duruşunda bir “zirve” noktası olduğunu -gönül rahatlığıyla- söyleyebilirim. (Zy)

Notasyonların kısa bir episoduna https://zaferyalcinpinar.com/usmanbasbbkk.pdf adresinden  ulaşabilirsiniz.  

Hamiş: Ece Ayhan Web Sitesi’ne https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden, Evvel fanzin kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin tümüne ise https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz.

Şub
20
2012
0

“…şairlerin elinde şiirden başka şey yoktur” (Ece Ayhan)

Gösteri Dergisi Arşivi’nden… (1982)

*

Gösteri Dergisi Arşivi’nden… (1985)
Fotoğraf: Engin Cıva
*

Ece Ayhan Web Sitesi:
Bkz: https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ece Ayhan” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz.

Şub
20
2012
0

Murat Nemet-Nejat İstanbul’da…

Murat Nemet-Nejat, 25 Şubat Cumartesi 16:30’da Istanbul’da, Molly’s Café’de siirlerini okuyacak… Molly’s Cafe Galata Kulesi’nin tam yaninda Camekan sokakta!

Written by in: Duyurular, Tartışmalar | Etiketler:
Şub
19
2012
0

Özgür İmgelemin Uzgörüsü (Z. Yalçınpınar)

Hüsamettin Bozok yönetimindeki Yeditepe Dergisi’nin Şubat 1960’da gerçekleştirdiği “Büyük Anket”ten feyz alarak Şubat 2011’de, İkinci Yeni Şiir Akımı’nın günümüzdeki etkisini deneyimlemeye yönelik bir soruşturma düzenlemiştim. “50 Yılın Ardında; İkinci Yeni” adını verdiğim bu çalışmanın sonuçlarını ve çıkarımlarını 12 Şubat 2011’de E V V E L kapsamında paylaşmıştım.

Şubat 2011’deki anketin icra edilişi ve bu ankete gelen cevaplar, İkinci Yeni şiir akımının Türk Şiiri’ne sağladığı özgürlük alanını ya da alan derinliğini irdelemek yolunda çok önemli bir fırsattı. Bu anket, zaten yıllardır sezdiğim ve imgesel açıdan Türk Şiir Tarihi’ndeki tüm deneyimleri üssel bir biçimde “aşarak kapsayan” önemli ve iddialı bir alacakaranlığı düşünmeye çağırıyordu beni. Zihnimde dönüp dolaşan şu tümceyi ve işaret ettiği olguyu kavramaya çalıştım; “İkinci Yeni’nin sunduğu sezgisel alan derinliği, herhangi bir “t” anında ya da herhangi bir “kısıt fonksiyonu” altında türevlendirilemiyor.”  Sonuçta, İkinci Yeni şiirinde bir “en uygun/optimum” tanımlaması bulunmuyordu;—misal, şu tümce İkinci Yeni’yi kavramakta daha da etkili olabilir: “İkinci Yeni’nin imgelemi, sıfır sayısının çarpanlarına ayrılamayışındadır.”

İkinci Yeni şairlerinin şiirlerinde işaret ettikleri “evren tasavvuru”nun birimi “sözcükler” değildi. Onu herhangi bir “t” anıyla “bağlı” bulunulan “sözlükler” de oluşturmamıştı. Çünkü İkinci Yeni, şiirinin özünü ve birimini “imge” olarak “imgesel” bir düzlemde tasarladı. 2011 Anketi, İkinci Yeni’nin günümüzdeki işlerliğini bana kanıtladığı gibi, daha da önemlisi, farklı okur-yazar-şair nesilleri boyunca İkinci Yeni’nin açtığı imgesel fazların sürekli genişlemekte olduğunu da işaret eder nitelikteydi. Hiçbir zaman tersinin gerçekleşebileceğini düşünmedim. Çünkü İkinci Yeni etkisi, sezgisel varoluşunu tehdit edemeyecek biçimde bir “suskunluğu”, “boşluğu”, “sivilliği”, “sıkılığı”, “anlam arayışını” ya da herkesin İkinci Yeni’yi suçlarken kullandığı gibi bir “anlamsızlığın anlamı”nı seçiyordu. (Hâlbuki insan, anlamsız olanı yazamaz veya düşünemez.) Eğer Türk Şiiri’nde bugünkü kuşakları etkileyen bir imgesel özgürlükten bahsedeceksek ve özellikle de işbu imgeselliğin devasa boyutta bir alan derinliğine dönüştüğünü hissediyorsak, bunda İkinci Yeni akımının üssel -hatta “sayılamaz sonsuz”- önemdeki varoluşunu da kabul etmeliyiz. Mevcut farkındalığı en basitinden, “Artık, Türk Şiiri’nde akımlar dönemi bitti!” söylemiyle -ve işbu söyleme bıyık altından gülerek- gerekçelendirebiliriz. Çünkü birkaç bin yıl önce icat edilen ifadesiyle “Poetika”, bugün, “İmgelemin Özgürleşmesi” yolunda kendini yenilemektedir.

“İmgelemin Özgürleşmesi” ifadesini ilk kez 2011 anketinin çıkarımlarıyla beraber sunduğum “İkinci Yeni ve İmgelemin Özgürleşmesi” başlıklı yazımda kullanmıştım. İkinci Yeni’nin Türk Şiiri’nde oluşturduğu alan derinliğinin geleceğe uzanışı, bir “imgelemin” tıpkı “sonsuzluk” kavramındakine benzer bir genişleme kuramıyla birlikte devinmesidir. Yani, “imgelem” -tıpkı ‘sonsuzluk’ kavramında olduğu gibi- her zaman bir “imgebirim” daha genişleyebilir. Kuramsal olarak, herhangi bir “uç” imgebirimin poetikadan “dışlanamayışı” verili evren tasavvurunu genişleteceği gibi şiirsel algı ortalamasını da yükseltecektir. Bu düzlemdeki tüm “uzgörü”lerin, “imgelemin özgürleşmesi” ifadesinin tüm salınımlarıyla birlikte diğer her şeyden hızla soyutlanarak “yenilenen” bir “poetika” oluşturduğu aşikârdır.

Poetika 2012 Anketi’yle “imgelemin özgürleşmesi” ifadesinin bilişsel sınırlarını ve poetikadaki imgesel dağılımını, verili imgelemin taşıdığı şiirsel yükü ve bu yükün geleceğe uzanışının önündeki engelleri araştırmaya, bir “uzgörü” sağlamaya gayret ettim. Bu kapsamda, anketi yanıtlayan herkese çok teşekkür ederim. Gelecek yıllarda “İmgelemin Özgürleşmesi” ifadesinin kavramlaştığını göreceğiz… Ve poetikanın terk ettiği uzlaşılar ile giriştiği “çekişmeler”e odaklanacağız.

Sonuçta, “Poetika” ile ilgilenen herkesi -geleceğe ilişkin bir ipucu olsun diye- şu sorunun önemini düşünmeye davet ediyorum:

“Okumakta olduğunuz bu tümceye kadar neden bir kez bile ‘dil’ sözcüğü kullanılmamıştır?”


Zafer Yalçınpınar (Zy)

19 Şubat 2012, Pazar Sabahı

Hamiş: Poetika 2012 Anketi’ne verilen yanıtlara https://j.mp/poetika2012  adresinden ulaşabilirsiniz.

 

Şub
19
2012
0

Poetika 2012 /Anket Yanıtları

Anket yanıtlarını içeren dokümana
https://j.mp/poetika2012
adresinden ulaşabilirsiniz.

Poetika 2012 Anketi’yle “İmgelemin Özgürleşmesi” ifadesinin bilişsel sınırlarını ve poetikadaki imgesel dağılımını, verili imgelemin taşıdığı şiirsel yükü ve bu yükün geleceğe uzanışının önündeki engelleri araştırmaya, bir “uzgörü” sağlamaya gayret ettim. Bu kapsamda, anketi yanıtlayan herkese çok teşekkür ederim. Gelecek yıllarda “İmgelemin Özgürleşmesi” ifadesinin kavramlaştığını göreceğiz… Ve poetikanın terk ettiği uzlaşılar ile giriştiği “çekişmeler”e odaklanacağız.

Anket yanıtlarını içeren dosyayı olabildiğince yaygınlaştırmanız dileğiyle…

Sahicilikle,
Zy


Katılımcılar:

A. Güzel, Adan Karlı, Ahmet Yılmaz Borke, Alişan Çapan, Altay Ömer Erdoğan, Anıl Arar, Barış Yarsel, Cüneyt Ateş, Devrim Altıkulaç, Dilek Değerli, Duygu Ergün, Erim Bayrı, Esat Başak, Evin Okçuoğlu, Gizem Yılmazer, Güher Gürmen, Gün Zileli, Hasan Güçlü Kaya, Hayri K. Yetik, Hilal Yıldırım, Hüseyin Tosun, Komet, Mehmet İşten, Mehmet Kazım,  Mehmet Sarsmaz, Metin Kızılcalıoğlu, Mine Ömer, Mukadder Kırmızı, Mustafa Güneş, Nedim Üstün, Oğuzcan Önver, Ömer Türkoğlu, Özcan Er, Özgüç Güven, Rafet Arslan, Reyhan Sur, Sanem Uçar, Senem Korkmaz, Serdal Köçer, Serhat Uyurkulak, Songül Bozacı, Şükret Gökay, Tarık Günersel, Tayfun Ak, Tuğba Gülal, Uluer Aydoğdu, Vedat Kamer, Y. Teoman Serinkaya, Yakup Şahin, Yılmaz Arslan, Zeynep Yılmaz Taşçı

 

Ayrıca bkz: 50 Yılın Ardında; “İkinci Yeni” / 2011 Anketi

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com