Meydansız / Zafer Yalçınpınar
Şiir Kitabı, Şubat 2009, Çekirdek Sanat Yayınları, 69 Sayfa
*
Gözü kara bir şiir yazıyor Yalçınpınar. Gözü kara ve atak. Dilin ve gerçekliğin en sinsi uçurumlarında, üstelik de çoğu kez en tekinsiz anlarda dolaşmaktan kaçınmıyor; ama hiçbir zaman olası tuzaklara düşmeden. Sözcükleri çağrışımsal anlamlarının en uç noktalarına kadar koştururken sergilediği ustalık, iyi sindirilmiş bir şiirsel birikimi olduğu kadar bütünüyle özgün bir sanatsal kavrayışı da dışavuruyor. Yalnızca sesi ve sözcükleri değil, sessizliği, sözsüzlüğü, boşluğu da ustaca kullanan bir şair o; imgelerinin gücü de bir ölçüde bu iç içe yapıdan kaynaklanıyor. (Dr. Erdoğan Kul)
*
Meydansız kalmak, müstahkem mevki oluşturmak, cemaatçilik ve pusuculuk gibi haysiyetsiz tavırların genç kuşaklara salık verildiği ya da dayatıldığı günümüz edebiyat dünyasını -bu cürufu- kuyruklarından birbirine bağlamak… “Haklılığın inadı”yla veya “elimizin düzü”yle bir tokat… (Janset Karavin)
*
1.
(ışıyor)
gökyüzü lambası elimde irikıyım bir güneş gibi
geliyor şu körkütük meydandaki pazaryerine
sürü-sürü-sürü-sürü-sürü-sürü-sürüsüyle insan
yüz yüze iki uçurum arasındaki boşluğa
yuvayuvayuvalanan
bu ters akıma karşı
yamuk bıyıklı kısa pantollu ve sıkı
bir topal ki doğuştan düzgün
ve öylesine hesapsız:
“Ey meydansız!”
ses yok -sustuk- çıkmadı
“çıt!”
ve pek tabiidir alaşağı…
2.
(sönüyor)
ki o yüzsüzlük akşamdan kalma göz karartması…
meydanlara odalara baştan aşağı bir tünel gerek
birbirine doğru inen
aşağılık bir merdiven
uzun uzun uzandı
ve şu diğer köşede
bir Türk ağacı kızgın olmalı
merdivene:
“iniş çıkış yok ya da olmaz beleşe!”
3.
(yeniden ışıyor)
insanmış bakışlı topal hep bu ters akıma karşı
yamuk bıyıklı kısa pantollu ve sıkı:
“Ulan, şu meydansız haklı!”
ses yok–iki ölçü sustuk-
çıkmadı
“çıt!”
ve gene alaşağı…
4.
(çıkış)
kısa kısa düşünüyoruz
bir “çıt!” kadar basitçe;
“merdivenler suskundur”
Zafer Yalçınpınar – 7 Mayıs 2006
Ayrıca Bkz: https://evvel.org/ilgi/meydansiz