Şub
17
2012
0

Tarih üzerine… (Paul Valéry)

Poetika’nın “usta-dahi”si Paul Valéry’nin 1930’lu yılların başında kaleme aldığı çeşitli deneme yazılarından bazı parçalar “Bugünkü Dünyaya Bakış” adıyla derlenmiş… Yeni Ufuklar Dergisi ve çevresinin oluşturduğu Çan Yayınları’ndan 1972’de yayımlanan bu kitaptaki metinlerin çevirisini Sabahattin Eyüboğlu ile Vedat Günyol gerçekleştirmiş. Kitaptaki birçok düşüncenin arasında Valéry’nin “Tarih” konusunda kaleme aldığı ve bugünkü deyişle Valéry’nin “vizyonerliğini” kanıtlayan bir yazı dikkatimi çekti. İşbu yazının tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/paulvalerytarih.jpg adresinden ulaşabilirsiniz. (Zy)

Ayrıca, söz konusu yazıdan bir bölümü aşağıda paylaşıyorum:

 

Şub
16
2012
0

Son Günler… (Poetika 2012 Anketi / Hatırlatma)

Son günler…

Poetika 2012 Anketi’ne verdiğiniz ya da vereceğiniz cevaplar 19 Şubat 2012 Pazar sabahı Evvel Fanzin ile eşanlı olarak birçok platformda paylaşılacaktır. Yani, anket cevapları için son gönderim tarihi 18 Şubat 2012 Cumartesi gecesidir.

ANKET SORULARINI https://evvel.org/poetika2012.html adresinde yer alan online anket formunu doldurarak ya da zaferyal@gmail.com adresine e-posta atarak CEVAPLAYABİLİRSİNİZ.

Şiirimizin günümüzdeki varoluş biçiminin niteliği ile sezgisel sınırlarını araştırdığımız bu ankete katılımınız, ilginiz ve desteğiniz için şimdiden çok teşekkür ederim.

Z. Yalçınpınar

Detaylar için bakınız: https://evvel.org/poetika-2012-anketi

 

Şub
16
2012
0

Poetika 2012 Anketi

Hüsamettin Bozok yönetimindeki Yeditepe Dergisi’nin Şubat 1960’da gerçekleştirdiği Büyük Anket‘ten feyz alarak Şubat 2011’de, İkinci Yeni Şiir Akımı’nın geçerliğini deneyimlediğimiz bir soruşturma düzenlemiştik.

“50 Yılın Ardında; İkinci Yeni / 2011 Anketi” adını verdiğimiz bu çalışmanın sonuçlarını ve çıkarımlarını 12 Şubat 2011’de Evvel Fanzin kapsamında takipçilerimizle paylaşmıştık.

Bu sene de benzer bir çalışmayı yürüterek, 2012 sularında devinen şiirin niteliği, imgesel akışkanlığı ve alan derinliği üzerine görüş toplamaya karar verdik. “Poetika 2012” adını verdiğimiz işbu anket kapsamında aşağıdaki sorulara cevap arayacağız:

– Sizce, “İkinci Yeni” şiir akımı bitti ya da eskidi mi?
– Geçtiğimiz 5 sene boyunca (2007-2012 döneminde) oluşan ve “yeni” diyebileceğimiz bir “poetika” var mı? Var ise bu poetikanın farklılaştırıcı özellikleri nelerdir?
– Sizce, önümüzdeki yılların (2010’ların) şiiri nasıl olacak, poetika nereye/neye evrilecek?
– “Sıkı şiir” denildiğinde aklınıza neler/kimler geliyor?
– Sizce, “İmgelemin Özgürleşmesi” nedir; böylesi bir ifadeyi nasıl tanımlarsınız?
– Şiirin ve şiirsel imgelemin ilerlemesinin önündeki engeller nelerdir, kimlerdir?

ANKET SORULARINI https://evvel.org/poetika2012.html adresinde yer alan online anket formunu doldurarak ya da zaferyal@gmail.com adresine e-posta atarak CEVAPLAYABİLİRSİNİZ.

Ankete verdiğiniz cevaplar 19 Şubat 2012 Pazar sabahı Evvel Fanzin ile eşanlı olarak birçok platformda paylaşılacaktır.

Şiirimizin günümüzdeki varoluş biçiminin niteliği ile sezgisel sınırlarını araştırdığımız bu ankete katılımınız, ilginiz ve desteğiniz için şimdiden çok teşekkür ederim.

Sahicilikle
Zafer Yalçınpınar

Hamiş:

Poetika 2012 Anketi Facebook Etkinlik Bağlantısı:
https://www.facebook.com/events/349147968442228/

Şub
14
2012
0

Olaylar…

Yüzyıl içerisinde oluşan bir olay, hiçbir tarih, hiçbir anı kitabında yer almıyor. Örneğin, Paris şehrinin, Devrim’den sonraki Fransa’nın hayatında oynadığı çok büyük ve garip rol; örneğin, elektriğin bulunuşu ve uygulamalarının dünyayı sarması. İnsanlık tarihinde eşi olmayan bu olaylar tarih kitaplarına girerlerse, ancak sahnelik, geleneksel tarihin alışkanlıklarına uygun olanlardan daha az belirtilerek giriyorlar. Napolyon zamanında elektriğin önemi, aşağı yukarı Tiberius zamanında Hristiyanlığa verilebilecek önem kadardı. Gittikçe daha iyi anlaşılıyor ki, elektriğin dünyayı baştan başa bir sinir sistemi gibi sarması, Ampére’den bu yana süre gelen bütün politik olaylardan daha önemli sonuçlarla yüklü ve gelecekteki hayatı değiştirmekte daha etkindir.

Paul Valéry
Bugünkü Dünyamıza Bakış, Çev: S. Eyüboğlu-V. Günyol,  Çan Yay., 1972, s.11

Written by in: Usta Beni Öldür! (AKSAK KOLAj) | Etiketler:
Şub
14
2012
0

Dil dışı imbilimlerin kuruluşu… (Bilge Karasu)

(…)Tanıma, uzayda, zaman içinde ayırımlama demektir; zamanla, dünya üzerinde edinilen görgüdür. Sürekli, ayrımsız, anlam alanının dışında kalan bir yoz duyulurluğun içinde, söz-öncesi ilk ayırımlamalar, algılarla yapılıyor olsa gerek. Greimas, bu alana, “doğal dünyanın imsel dizgesi” adını vermişti. Ona göre, doğal imsel dizgelerin anlatım düzeyindeki ulamları, sözsel imsel dizgelerin içeriği düzeyindeki ulamlara karşılıktır. Bilişsel zorlamalar insani anlam üreticisini, imbilimsel bir özne durumuna getirir. (…)

Dil dışı imbilimlerin kuruluşu, şimdiye dek ancak doğal dillere bırakılmış olan, dünyanın anlamsal ulamlamasının açıklanışını, elbette değiştirecektir. “Ancak” görsel, musikiye değgin, çalımlara değgin imlenenler var mıdır? “Ancak-görsel” imlenenler imgelemek güç değil. (…)

Bunu yapabilmek için de gözün kendi kendini eğitmesi, sözel dilegetirmenin kabul ettireceği kalıplardan kaçınıp görsel birimleri ille de doğal dünyanın biçimleriyle özdeş kılmaktan geri durması gerekir. Özgül olarak görsel birimleri seçmek, ardından bunları adlandırmak için doğal bir dile başvurmamak, özel bir öte-dil, üst-dil yaratmak gerekiyor. (…)

Uzun sözün kısası, sözel alan dışındaki çalışmalar, düşünceyi, her şeyden önce, doğal dillerin alışılagelmiş zorlamalarından, baskısından kurtulmanın yolunu aramaktadır henüz.

Einstein, matematikte “buluş” konusunda Jacques Hadamard’la yaptığı bir konuşmada, “yazılmış ya da söylenmiş sözcüklerle dil, düşüncenin işleyişinde en ufak bir pay taşımazmış gibi görünüyor” demişti. (…) Bu sezgisel sözler, birçok başka bilim adamının söyledikleriyle destekleniyor. Belki, imlerin altındaki işleyişlerin tümdengelimli bir örnekleştirilmesi, gerçekleşir bir gün.

Bilge Karasu
“İmbilim Ders Notları”, Haz: Cemal Güzel, BilgeSu Yay., 2011, ss. 56-59

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Bilge Karasu” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/bilge-karasu adresinden ulaşabilirsiniz.

Şub
14
2012
0

Nâzım Hikmet’ten Sabahattin Ali’ye… tarihsiz..

3 Mart 2012 tarihine kadar CKM’de(Caddebostan Kültür Merkezi’nde) sürecek olan “Sabahattin Ali” Sergisi‘ne ait “Fotoğrafını Bekliyorum” adlı sergi kitabını inceledim. Kitabın editörlüğünü Sevengül Sönmez üstlenmiş. Sergide yer alan tüm edebiyat efemaraları ve Sabahattin Ali’nin hayatındaki dönüm noktaları hem görsel hem de metinsel olarak kitabın kapsamına alınmış. (YKY tarafından yayımlanan “Fotoğrafını Bekliyorum” adlı sergi kitabını  tüm edebiyat ve edebiyat efemerası meraklılarına öneririm.) Kitapta -tıpkı sergide olduğu gibi, doğallıkla- ilgimi çeken birçok efemera var… Özellikle, Nâzım Hikmet’in Sabahattin Ali’ye yazdığı “tarihsiz” mektubu çok önemsiyorum. Mektuptan bir bölüm aşağıdadır. (Zy)

 

(tarihsiz)

Kardeşim,

(…)Romanını nasıl sabırsızlıkla ve ne büyük güvençle beklediğimi  tasavvur edemezsin. Bak konkre konuşmuyorum: Hikâye ve romanda bugün sen varsın, senden sonra Kemal Tahir var, sonra Orhan Kemal var, Suat Derviş var. Kemal Tahir’le Orhan Kemal biri daha ilerde, biri henüz civciv, fakat dehşetli vaatlerle dolu biri civciv, biri yazdıklarını neşretmek imkânsızlığı içinde, ötekisinde bu imkân henüz belirmiş, Suat Derviş’e gelince galiba artık yazmıyor, velhasıl büyük Türk hikâye ve romanının tek bayrağı bilfiil sensin. Bugünkü durumda bu böyle. Bunun zorluklarını, mesuliyetlerini gayet iyi anlıyorum. Fakat sana her zaman o kadar güvendim ve o kadar güveniyorum ki bu zorlukları, yüklendiğin ağır yükün altından kalkarak yeneceğine inanıyorum. (…)Edebiyatımızın bugünkü şartları seni öyle bir yere getirmiştir ki, rehberlik etmeye ve bunun mesuliyetlerini yüklenmeye mecbursun. Verimlisin, bu sana rehberliğinde en büyük yardımcıdır. Beni sekterlikte ittiham etme. Katiyen değilim. Sadece olanı olduğu gibi görmeye çalışıyorum. Sait Faik diye bir yazıcı var. Belki istidatlı, fakat hâlâ ne yapmak istediğini bilmeyen (…) bir delikanlı. Onu seninle birlikte, senden sonra bile saymıyorsam sekterliğimden değil. Sonra Sefer Aytekin diye bir delikanlı var. Orhan’dan daha civciv, bak eğer onunla şahsen uğraşırsan iyi olur. Bir de Denizin Çağırışı mı ne diye bir kitap çıkaran bir delikanlı var. (…) Eskilerden Reşat Nuri dama demiş vaziyette. Bir kitap yazdı ömründe: Yeşil Gece, ondan sonra ve dahi duralar. Yakup Kadri dünyaya biraz daha geç gelseymiş yani şimdi 20-25 yaşında filan olup senin kürsünde ders alacak durumda bulunsaymış adam olurmuş. Gel gelelim ki çok erken gelmiş dünyaya. Ve onun da yıllardır yazdığı yok. (…)

Bütün bunları sekter olmadığımı anlatmak için yazıyorum sana. Belki benim tanımadığım gençler ve ihtiyarlar vardır. Onları bilmem. Varsa onları toplamak, toparlamak, ayarlamak bugün senin üstüne düşen bir memleket vazifesi. (…)

(…)Seni hasretle kucaklarım sevgili kardeşim.

Nâzım Hikmet

 

“Fotoğrafını Bekliyorum” Sabahattin Ali Sergi Kitabı, Haz: Sevengül Sönmez, YKY, Şubat 2012, s. 67

Hamiş: Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Nâzım Hikmet” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/tas-ucak adresinden ulaşabilirsiniz.

Şub
12
2012
0

Piano Pasha “Erdoğan Çaplı” ve 14 Yaşındaki Oğlu “Kerim Çaplı”

Hiçbir zaman, hiçbir yerde “eksik olmasın” Metin Kızılcalıoğlu,  Kerim Çaplı‘nın hayatını, müziğini ve ailesini “anlamak” yolunda en değerli ve  ilginç buluntuları Evvel Fanzin’le paylaşıyor; sıkı davulcu Kerim Çaplı‘nın babası piyanist Erdoğan Çaplı’ya ilişkin birçok önemli bilgiyi bize iletti:

“Erdoğan Çaplı , Amerikalı’ların deyimi ile “Piano Pasha”, Türkiyemizin yetiştirdiği önemli müzisyenlerden biridir. Türk ezgilerini 1955’de yerleştiği New York’da başarıyla icra eden Çaplı, ayrıca Ankara Devlet Konservatuvarı Yüksek Keman Bölümü mezunudur. New York’da Türk Haberler Büroları Müzik Müşaviri olarak çalışan Erdoğan Çaplı ayrıca Ankara Radyosu’nda “Daldan dala” isimli program ile kendisine ün yapmıştır. Türk motiflerini piyanosunda başarıyla icra eden Piano Pasha’nın 380 kadar bestesi vardır.  (…) Piano Pasha, iki LP doldurma şansını yakalamıştır. Bunlardan ilki “Dot” etiketi ile Piano Pasha (1959) diğeri ise “Time” etiketi ile The Exciting Rhytms of Piano Pasha (1961)’dır. “

Yukarıdaki paragrafta sözü edilen albümlerden bazılarına ve Erdoğan Çaplı ile eserleri hakkında daha ayrıntılı bilgilere https://fitnefucur.blogspot.com/2009/08/piano-pasha-erdogan-capl.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Ayrıca, aşağıda, Erdoğan Çaplı’nın “Blues a la Turk” adlı kaydını paylaşıyorum… Time Records’dan 1961’de yayımlanan bu kayıtta davulları 14 yaşındaki Kerim Çaplı icra etmiş! (Zy)

 

 

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Kerim Çaplı ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/kerim-capli adresinden ulaşabilirsiniz.

 

Written by in: Buluntular (Efemeralar) | Etiketler:
Şub
08
2012
0

Elli Karakter: “YİTİRMECİ” (Elias Canetti)

Elias Cannetti
“kulakmisafiri” (Elli Karakter), Çev: Şemsa Yeğin, Payel Yay., 1994, ss. 71-72

Ayrıca bkz:  “kürsücambazı”

Şub
08
2012
0

Elli Karakter: “KÜRSÜCAMBAZI” (Elias Canetti)

Elias Cannetti
“kulakmisafiri” (Elli Karakter), Çev: Şemsa Yeğin, Payel Yay., 1994, ss. 57-58

Ayrıca bkz:  “Yitirmeci”

Şub
06
2012
0

René Char kimdir? (Albert Camus)

Ada Yayınları’ndan 1990 yılında yayımlanan “René Char- Seçme Şiirler” adlı kitabın girişinde Albert Camus tarafından kaleme alınmış bir “René Char” portresi  yer alıyor. “İnsanlık” tarihi açısından çok değerli olan bu portrenin tam metnine  https://zaferyalcinpinar.com/renecharcamus.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.

Hamiş: René Char’ın seçme şiirlerinin söz konusu baskısının ve Albert Camus tarafından kaleme alınan bu portrenin çevirisi Samih Rifat’a ait…

 

 

Şub
06
2012
0

Söyle… (René Char)

Söyle ateşin söylemeye çekindiğini
Havanın güneşi, gözüpek aydınlık,
Ve öl, herkes adına söylediğin için.

René Char
“Seçme Şiirler”, Çev: Samih Rifat, Ada Yay, 1990, s.24

Şub
05
2012
0

Sabiha Sertel’in Anılarında; “Sabahattin Ali”

Adam Yayınları’ndan 1993 yılında çıkan “Sertel’lerin Anılarında Nâzım Hikmet ve Babıâli” adlı kitabı, Zekeriya Sertel, Sabiha Sertel ve Yıldız Sertel’in hatırladıklarıyla bütünlenmiş çok önemli bir yayıncılık tarihi eseri olarak ele almak gerekiyor. Bugünküne benzer garip bir gaddarlığın hüküm sürdüğü o garip dönemin karakteristik özelliklerine, önemli ayrıntılarına ve Resimli Ay Dergisi ile bu derginin çevresinde gelişen olaylara yönelik en ilginç anlatımlara Sabiha Sertel’in satır aralarında rastlayabilmek mümkün… İşbu kitap kapsamında yer alan ve Sabiha Sertel’in Sabahattin Ali’ye ilişkin aktardığı yaşantıları içeren episoda https://zaferyalcinpinar.com/sabaalisertel.jpg adresinden ulaşabilirsiniz. (Zy)

1. Hamiş: Bkz; https://evvel.org/sabahattin-ali-sergisinden-goruntuler

2. Hamiş: Asıl ve mühimle, önümüzdeki günlerde işbu kitapta yer alan ve Nâzım Hikmet‘le ilgili olan bölümlerden bazı alıntıları Evvel Fanzin kapsamında yayımlayacağız.

Şub
04
2012
0

Sabahattin Ali Sergisi’nden Görüntüler

Bugün, CKM’de gerçekleşen “Sabahattin Ali” sergisini gezdim ve çok etkilendim. “Edebiyat” başlığında kurumsallaşmış üstyapıları veya belediyeciliği ya da böylesi oligarşik salınımları filan zerre kadar sevmesem de bu sezon Kadıköy-Caddebostan Kültür Merkezi’nin mekânında YKY işbirliğiyle gerçekleşen sergilerin en azından “edebiyat tarihi” bağlamında çok etkili ve belki de “yerinde” olduğunu ifade etmek zorundayım.

Sabahattin Ali’nin yaşamından (ve -tabiî ya, ölümünden) kesitlerin fotoğraflarla ve çeşitli efemeralarla sunulduğu işbu serginin küratörlüğünü edebiyat arşivcisi Sevengül Sönmez üstlenmiş. Sabahattin Ali’yle ve edebiyat tarihiyle ilgilenen bir araştırıcı için düşünüldüğünde -gönül rahatlığıyla- “sergide yok yok!” diyebilirim. Sayısı yüzlere varan ayrıntının ve odağın içerisinde beni en çok etkileyen şey “Markopaşa”nın kapatılmasının ardından Sabahattin Ali’nin yeniden çıkardığı “Malum Paşa”nın kapak görüntüsüydü. Bir de, Sabahattin Ali’nin Desoto marka o ünlü kamyonunu görmek beni çok heyecanlandırdı.

Sergi 3 Mart’a kadar CKM’de devam edecek; 18 Şubat günü Sevengül Sönmez sergi alanında olacak ve sergi kapsamında yer alan efemeraların öneminden, bu belgelerin Sabahattin Ali’nin yaşamındaki yerlemlerinden bahsedecek. Aynı gün Sabahattin Ali’nin kızı Filiz Ali de sergi alanında kitaplarını imzalayacak…

Sonuçta, kimse bu sergiyi kaçırmasın, diyorum.

Derim de.

Sahicilikle
Zy


Şub
04
2012
0

Balık Adam (Elif Yıldız)

“Balık Adam”, Elif Yıldız

Ayrıca bkz: https://illustratorsculptor.blogspot.com/

*

Written by in: Usta Beni Öldür! (AKSAK KOLAj) | Etiketler:
Şub
03
2012
0

Öyleyse, hayal edilemezliğin anlamsızlık için bir kriter olduğunu söylemenin doğru bir tarafı vardır. (Wittgenstein)

(…)
247. Zira, “bir cümlenin anlamlı olmadığını keşfetmek” ne anlama gelir?
Ya şu ne anlama gelir: “onunla bir şey kastediyorsam, elbette anlamlı olmalı”?
(…)
260. “Bütün mümkün deneyimleri aşmak” ancak görünüşte mümkündür, bu sözün kendisi bile ancak görünüşte anlamlıdır, çünkü anlamlı ifadelere benzetilerek kurulmuştur.

261. “Sanki felsefesi”nin kendisi bütünüyle benzetme ile gerçeklik arasındaki bu kaymaya dayanır.

262. “Ama aşina olmadığım bir şeye sızmak için sözcükler kullanarak düşüncelerimde gerçekliği öngöremem.
‘Nihil est in intellectu quod non fuerit in sensu’ (Düşüncede hiçbir şey yoktur ki duyuda bulunmamış olsun)
Sanki önden bakınca görülemeyen bir şeye arkadan yaklaşıp göz atmak için düşüncede onun arkasına dolanabilirmişim gibi.”

263. Öyleyse, hayal edilemezliğin anlamsızlık için bir kriter olduğunu söylemenin doğru bir tarafı vardır.
(…)

Ludwig Wittgenstein
“Zettel”, Çev: Doğan Şahiner, Nisan Yay., 2004, s. 67

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ludwig Wittgenstein” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ludwig-wittgenstein adresinden ulaşabilirsiniz.

Şub
03
2012
0

Canlı Karga: İkametgâh Kadıköy Konserleri

 

16 Şubat, Perşembe
20:30 Koyu Beyaz
21:45 Alper Maral Multiphonics
23:00 Künt

17 Şubat, Cuma
20:00 Hamervah
21:00 Seni Görmem İmkansız
22:15 Halimden Konan Anlar
23:15 Toz ve Toz

18 Şubat, Cumartesi
21:00 Umut Töre Bandosu
22:15 Acaipademler
23:30 Cenk Taner

19 Şubat, Pazar
21:00 Motorr Moose
22:15 Hayvansaray
23:15 DDR

Kombine bilet ve rezervasyon için KargART ile bağlantıya geçiniz:

0216 330 31 51
info@kargart.org

Written by in: Duyurular, Tartışmalar | Etiketler:
Şub
02
2012
0

Fethi Karakaş’ın Bir Deseni

İlk baskısı 1953 yılında “Yenilik Yayınları tarafından gerçekleştirilen ve Sait Faik’in tek şiir kitabı olan “Şimdi Sevişme Vakti”ndeki desenleri Fethi Karakaş çizmiş. İşbu kitabın son sayfalarında yer alan bir desenin görüntüsü aşağıdadır.

Hamişler:

1- Kitabı koleksiyonuma ulaştıran  Soyut Sahaf’a -eski adıyla Aydedim Sahaf’a- çok teşekkür ederim.

2- Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Sait Faik ” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz.

3- Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “İmzalı” ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/imzali adresinden ulaşabilirsiniz.

Şub
02
2012
0

Poetika 2012 Anketi ve Facebook Etkinlik Bağlantısı

POETİKA 2012 ANKETİ‘NİN 
FACEBOOK ETKİNLİK BAĞLANTISI:

https://www.facebook.com/events/349147968442228/

*

ANKET SORULARINI https://evvel.org/poetika2012.html adresinde yer alan online anket formunu doldurarak ya da zaferyal@gmail.com adresine e-posta atarak CEVAPLAYABİLİRSİNİZ.

Ankete verdiğiniz cevaplar 19 Şubat 2012 Pazar sabahı Evvel Fanzin (https://evvel.org/) ile eşanlı olarak birçok platformda paylaşılacaktır.

Şiirimizin günümüzdeki varoluş biçiminin niteliği ile sezgisel sınırlarını araştırdığımız bu ankete katılımınız, ilginiz ve desteğiniz için şimdiden çok teşekkür ederim.

Sahicilikle
Zafer Yalçınpınar

Ayrıca bkz: https://evvel.org/poetika-2012-anketi

Şub
02
2012
0

“Bu nasıl olabilir?” (Wittgenstein)

(…)
258. Mantıkta genellik, mantıksal basiretimizin ulaştığından daha öteye uzatılamaz. Ya da daha iyisi: mantıksal bakışımızın ulaştığından.

259. “Pekiyi nasıl oluyor da insan anlayışı gerçekliğe üstün gelip doğrulanamaz olanı kendisi düşünebiliyor? Niçin doğrulanamaz demeyelim? Zira onu kendimiz doğrulanamaz yaptık.

Sahte bir görünüm meydana getirilir mi? Pekiyi o görünümün öyle görünmesi bile nasıl mümkün olabilir? Zira bu ‘öyle’nin hiç de bir betimleme olmadığını söylemek istemez misiniz? Eh, öyleyse o ‘sahte’ bir görünüm de değildir, bize yolumuzu kaybettiren bir görünümdür. Öyle ki, kaşlarımızı çatıp sorarız: Bu nasıl olabilir?
(…)

Ludwig Wittgenstein
“Zettel”, Çev: Doğan Şahiner, Nisan Yay., 2004, ss.66-67

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ludwig Wittgenstein” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ludwig-wittgenstein adresinden ulaşabilirsiniz.

Şub
01
2012
0

“Sanat Bağımsız mı?” (3 Şubat 2012, Dunia)

“Sanat bağımsız mı?”
3 Şubat 2012, 18.00
Dunia, Kadıköy

İnsel İnal-Fırat Arapoğlu-Rafet Arslan

Facebook Etkinlik Bağlantısı:
https://www.facebook.com/events/318109471557537/

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Kadıköy” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/kadikoy adresinden ulaşabilirsiniz.

Şub
01
2012
0

kargamecmua müzik yazıları (2007-2011)

Karga Yayın’dan İlk Kitap:
kargamecmua Müzik Yazıları / 2007 – 2011
(g Yayın Grubu İşbirliğiyle)

Karga, ilk kitabını ihtisas alanı olan müzik üzerine çıkarttı. 30 yazar, 91 yazı ile bir kaynak kitap.

Karga’nın 15, kargamecmua’nın 5. yaşını vesile ederek yıllardır dillerimize pelesenk, hayallerimize konu olmuş “kitap basma” faaliyetine başlamış bulunuyoruz. Karga’nın kuruluş sözleşmesinde yer alan “yayıncılık” ibaresinin altını 5 senedir çıkarttığımız bir süreli yayınla dolduruyor olsak da, kitap basmak başka bir heyecan. İlk kitabımızda g Yayın Grubu’ndan destek aldık ve yayınevinin “geniş kitaplık” serisine dahil olduk.

Bu kitapta yer alan yazıları seçerken, öncelikle albüm kritiği gibi güncel yazıları eledik. Ama bazı albümleri vesile ederek bir grup, tür ya da müzisyenle ilgili bilgileri içeren yazıları çıkartmadık. Mecmuada yer alan çoğu söyleşi veya röportaj da bir albüm / turne / konser üzerine olduğundan, yani yine o ayın günceli, gündemi olduğundan, kitaba alınmadı. Bunun dışında mecmuada müziğe bolca bulanan denemeler basmıştık. Bu denemeleri de kitabın dışında tuttuk. Doğrudan bir müzisyen, grup ya da türle ilgili birkaç denemeyi aldık ama. Bazı yazıları da fazla kişisel, hatta anı mahiyetindeki içerikleri yüzünden eledik. Benzer olarak, belli bir türe alamadığımız birkaç geniş zamanlı kişisel değerlendirmeyi de kitabın dışında tuttuk. Bu tip değerlendirmeler genellikle eksiklikler içerir diye. Sonuçta dönüp dolaşıp okunacak, kaynak niteliğinde bir kitabı hedefledik.

Sonuçta “Portreler”, “Albümler”, “Konuşmalar”, “Dönemler, Türler, Şeyler” ve “Vedalar” başlıkları altında 30 yazarın 91 yazısının yer aldığı bu kitap ortaya çıktı.

(Derleyen: Tayfun Polat – Utkan Çınar)
Sayfa Sayısı: 264
ISBN No: 978-975-9097-79-0

Kitaba ulaşabileceğiniz noktalar :

İstanbul : Karga / Mephisto (Beyoğlu-Kadıköy) / Pandora / Pusula, Ankara : Dost / Ada, İzmir : Pan / Yakın, Adana : Kitapsan, Mersin : Kitapsan, Eskişehir : İnsancıl …ve çok yakında D&R’larda.

Oca
31
2012
0

“Görüntünün Morfolojik Metaforu” (Necmi Karkın)

(…) Görme nesnesine, algıda yapılan estetik müdehale onun natürel varlığını, zihinsel süreçler içinden geçerek alışılmadık ya da ütopik gerçeğe dönüşecektir. Natürel olan nesne, dışını sarmalayan hava dokusu ve uzamıyla birlikte algılama kavramı içinde kendini somutlayacaktır. Görüntüye yapılan estetik müdehale, bireyin içsel reaksiyonlarına göredir. Görüntünün anlamını sorgulamak üzere yaptığımız yapısal değişim maddenin sanat için yeniden çoğaltılması ya da yalıtılmasını gerektirir.
Sanat, bilince biçim kazandıran görüntüye tanık olma aracı olarak, tekil olanın nesnelliğe açılımıyla insanlık bilincinin biçimsel dramını sahneleyebileceğimiz bir alandır. Bu alan her çağda insanın içkin olan yapısal çelişkilerini çözümleyen tinsel tasarımı, seyredebileceğimiz görüntülere dönüştürür. (…)

Necmi Karkın
“Sanatta Anamnesis Sarsıntıları”, De Ki Yay. 2009, s.71

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com