Futuristika taifesi Céline’in röportajlarından ilginç bir kolaj hazırlamış;
https://www.futuristika.org/kultura/edebiyat/louis-ferdinand-celine-hoscakalin-ve-tesekkurler/
Futuristika taifesi Céline’in röportajlarından ilginç bir kolaj hazırlamış;
https://www.futuristika.org/kultura/edebiyat/louis-ferdinand-celine-hoscakalin-ve-tesekkurler/
(…)
“Ece Ayhan Çağlar Anlatıyor”
Haz: Eren Barış, Dipnot Yay., 2012, ss.86-87
Ayrıca bkz:
On yıl sonra… Ece Ayhan… Hareketliliği…Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ece Ayhan” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz.
(…)
“Ece Ayhan Çağlar Anlatıyor”
Haz: Eren Barış, Dipnot Yay., 2012, ss.22-23
*
Ece Ayhan’ın ortaöğretim diplomasından bir kesit…
(“Ece Ayhan Çağlar Anlatıyor” adlı kitaptan…)
*
“Ece Ayhan Çağlar Anlatıyor”
Hazırlayan: Eren Barış
Dipnot Yayınları, Mayıs 2012
*
Ayrıca bkz:
On yıl sonra… Ece Ayhan… Hareketliliği…
*
Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ece Ayhan” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz.
“DADAtoner”
by Zy
*
Ayrıca bkz: Kendini Anlatan
Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “gerçeküstü” ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/gercekustu adresinden ulaşabilirsiniz.
I
Siz ülkede bir canlıyı taşıyordunuz!
Gogol, baygın bir uykudaydı.
Tabutta sırtüstü düşünüyordu Gogol:
“Yağmurun sesi nasıl geliyor çatıdan,
şakırdıyor ama bana ulaşamaz ki,-
bir cenaze törenini duymaktayım hayal meyal,
anlıyorum, bu benimkisi
siz çevremde bir daire oluşturdunuz,
izleyerek nasıl bir hüzünle
açılır kapanır çakı gibi
burnum batıyor yüzüme.
(…)
baygın uykularda dilsizlik-
çıkarmak sözcüklerin verdiği sesi akıldan…
(…)
III
Yer altındaki çığlıklar sarsmadı derinlikleri.
Mezarda kafa çekti üç kişi.
(…)
1973
Andrey Voznesenski
“Telefon Kulübesi”, Çev: G. Durusoy, A. Necdet, M. Husanov
Broy Yay., 1997, ss.82-86
“Hay Hak! Ece Ayhan Yaşıyor Dom!”
*
Önümüzdeki Temmuz ayı (2012) itibariyle Ece Ayhan’ın vefatının ardından 10 yıl geçmiş olacak…
Edebiyat ve yayın dünyasında Ece Ayhan’ı düşünmek, anmak -belki de anlamak ve anlatmak- kapsamında yoğun bir gayretin, hareketliliğin oluştuğunu görüyorum: Örneğin, YKY’nin Kitap-LIK Dergisi Mayıs 2012 tarihli 160. sayısında “Ece Ayhan: On yıl sonra…” başlıklı özel bir bölüm hazırlamış. Bunun dışında, Ankara’dan, Eren Barış, Ece Ayhan hakkındaki araştırmalarını ve buluntularını her geçen yıl daha da sıkı bir şekilde paylaşıyor; geçen sene yayımlanan “Kardeşim Akif” adlı kitabın arkasından “Ece Ayhan Çağlar Anlatıyor” adlı kitap da Eren Barış’ın editörlüğünde Dipnot Yayınevi’nden yayımlandı. Tüm bu gayretleri/yayınları son derece olumlu ve faydalı buluyorum. Nihayetinde bu yayınlar, “Altın Günü” benzeri mikrofon arkası kırıtışlardan ve podyumvari toplaşkalardan/ etkinliklerden filan çok daha geçerli bilgileri ve ilgileri içeriyor. Eren Barış’ın yapıp ettiklerini -en başından, Poelitika’dan beri- çok önemsiyorum. Kitap-LIK’ta yer alan özel bölüm de önemli… Kitap-LIK’ın Mayıs 2012 sayısındaki özel bölümü “genel hatlarıyla” beğendim, ancak, bölümde dikkatimi çeken birkaç “kilit” nokta var. Bunlara itiraz etmek, değinmek zorundayım. (Önümüzdeki günlerde -Haziran ayı içerisinde- bu konuyu ele alan bir yazı için hazırlıklara başladım. “Madem öyle, iki kelâm da ben edeyim…” diye düşünüyorum. )
Ece Ayhan’ın poetikasını doğru bir “sezgisel alan derinliği”nde algılamak ve “İmgelemin Özgürleşmesi” yolunda Ece Ayhan’ın önemini/uzgörüsünü bulmak için birçok gayret var. Beğeniyorum bu gayretleri, arama çalışmalarını, coşkuyla karşılıyorum… Çünkü Ece Ayhan’ın unutturulamayacağı, Yeni Sinsiyet’in kifayetsiz muhterisleri tarafından yürütülen “Ece Ayhan’ı unutturmak, kullanmak veya yanlış anlatmak/tanıtmak” gayesinin gerçekleşemeyeceği gün gibi ortada… Zamanında, bahsettiğim tehlikeli gayeyi engellemek için elimizden geleni yapmıştık. 2007’de her türlü zorluğa ve imkânsızlığa rağmen Eren Barış’ın var gücüyle derlediği “Poelitika” adlı kitap ilk fişekti. Sonrasında (Kadıköy) Underground Poetix’in ilk sayısındaki “Ece’mize” bölümü, Erdoğan Kul’un doktora tezi, verdiğimiz söyleşiler, 2008’den bu yana Evvel Fanzin kapsamında biriken Ece Ayhan İlgileri veya “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı sitedeki efemeralar, korkusuz ve yeni çatlak sesler bu mücadelenin kilometre taşlarıydı. Şimdi, mücadele başka kilometre taşlarıyla, başka buluntularla, belki de başka “sahici insanlar”ın sahici gayretleriyle devam ediyor, edecek…
Sonuçta, 2012’de geldiğimiz noktadan, görüntüden -şimdilik- memnunum.
Sahicilikle
Z. Yalçınpınar
Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerine https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz.
Müziğine güvendiğim, müziğini kalbimle hissettiğim sıkı bir gruptu KAYGI… Geçmişte, onlardan çok şey öğrendim; Süleyman Bağcıoğlu’nun gitarından, tuşesinden, Armağan’ın sözlerinden, tınısından çok şey anladım. KAYGI, 2000’lerin başında devam etmemeye karar verdi. Dün, gezinirken, birçok kaydının tübe eklendiğini gördüm.
Bu çok değerli kayıtları “buruk bir coşku”yla -bu duygudurumdan ne anlanıyorsa onunla- paylaşayım:
KAYGI‘nın tüpteki diğer şarkıları için;
Yokuş: https://youtu.be/XMwOXYMb3nY
Dokunma: https://youtu.be/ULOQ832rius
Duyduğum: https://youtu.be/Wxg-lENX5NM
Biter miyiz: https://youtu.be/qlEQPQP_6qo
Balinalar: https://youtu.be/T_K3OP64ccw
KARA DERYALARDA BİR FENERSİN!
Bu yüzden, her şeyi aklına getir…
Oku…
https://www.fenerbahce.org/icerik/haber/29316/
https://papazincayiri.blogspot.com/2012/05/yasama-yurutme-yarg-cemaat.html
https://papazincayiri.blogspot.com/2012/05/12-mays-operasyon-ve-siddet.html
Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Fenerbahçe” ilgilerinin tümüne https://https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden ulaşabilirsiniz.
“Bağımsız ve Birlikte” mottosuyla ilki gerçekleşen “İkametgâh Kadıköy” etkinlikleri kapsamındaki -3 Şubat 2012, Kadıköy Dunia’daki- “Sanat Bağımsız mı?” başlıklı panelde Fırat Arapoğlu, Rafet Arslan ve İnsel İnal’ın cesaretle dile getirdiği bazı konuları çok önemsiyorum. Karga Mecmua, Mayıs 2012 sayısında konuşmanın üçüncü bölümünü yayımlamış; https://zaferyalcinpinar.com/sanatbagimsizmi3.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.
Diğer Bölümler:
1. Bölüm için bkz: https://evvel.org/sanat-bagimsiz-mi-1-firat-arapoglu-insel-inal-rafet-arslan
2. Bölüm için bkz: https://evvel.org/sanat-bagimsiz-mi-2-firat-arapoglu-insel-inal-rafet-arslan
1/
(…)
düşüyor önüme geçkin bir düş
eğilip kaldırıyorum
sönmüş…
2/
mutluluk
geçecek diye diye
geçiyor
geçiyor kapımın önünü süpüre süpüre
kör bir yalnızlık.
sırtım duvara yaslı
kalbim açıkta…
Metin Kızılcalıoğlu
11-12 Mayıs 2012
(…) Onu şair, küskün, anlaşılmayan biri yapacağız. Bir gün hassaslığını, ertesi gün sevgisini, üçüncü gün korkaklığını, sükûnunu kötüleyecek, canından bezdireceğiz. İçinde ne kadar güzel şey varsa hepsini, birer birer söküp atacak. Acı acı sırıtarak (…) İlk çağlardaki canavar halini bulacak.
Bir kere suyumuza alışmağa görsün. Onu canavar haline getirmek için hiç bir firsatı kaçırmayacağız.
SAİT FAİK
Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Sait Faik ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz.
Bkz: https://www.bianet.org/bianet/sanat/138152-ece-ayhan-caglar-anlatiyor
“Ece Ayhan Çağlar Anlatıyor”
Ece Ayhan’ı yakından tanımak isteyenler için önemli bir kitap olan “Ece Ayhan Çağlar Anlatıyor”, şairin yaşamını anlatırken aynı zamanda bir döneme de ışık tutuyor.
İlhan Berk, Özcan Yalım’a gönderdiği “3 Ocak 1982” tarihli mektubunda Ece Ayhan’a çeşitli sorular sorduğunu yazar. Sorular Ece Ayhan’ın yaşamı ve şiiri üzerinedir. Yalım’dan da hazırladığı soruları Ece Ayhan’a sormasını ve kayıt altına aldıktan sonra kendisine göndermesini ister.
Özcan Yalım, İlhan Berk’e cevaben yazdığı 9 Şubat 1982 tarihli mektubunda, Ece Ayhan’la ilgilendiği için kendisine teşekkür eder. Ve “Keşke bütün ozanlar birbirlerine böyle destek olsalar…” diye yazar.
İlhan Berk’in amacı Ece Ayhan’a dair bir kitap yazmaktır. O tarihlerde Özcan Yalım da, Ece Ayhan da Ankara’da yaşamaktadır. Ayhan o dönem işsiz ve parasız olduğu için Mülkiyeliler Birliği’nin Misafirhanesi’nde kalmaktadır. Sık sık Özcan ve Ülkü Yalım’ın evine de gitmektedir ama.
Özcan Yalım, Berk’in isteği üzerine 1982 yılı başlarında Ece Ayhan’la yaşamı ve şiiri üzerine konuşur ve bu konuşmalar üç kaset olarak kayıt altına alır. Fakat Yalım bu kayıtları İlhan Berk’e göndermez. Çünkü Ece Ayhan’la politik bir çatışma içerisindedir.
Yarım kalan çalışma tamamlandı
Yalım yıllar sonra bu kasetleri Eren Barış’la paylaştı ve yarım kalan bu çalışma Barış’ın derlemesiyle, Dipnot yayınevi tarafından “Ece Ayhan Çağlar Anlatıyor” ismiyle kitaplaştırıldı.
Ama ne yazık ki, zaman içinde kasetlerden biri kayıptı. Özcan Yalım kayıp kasetin deşifresini hatırladığı oranda daktiloya geçmiş. Konuşmalar 19 Ocak 1982 ile 11 Mart 1982 tarihleri arasında gerçekleştirilmiş.
Ece Ayhan’ı yakından tanımak isteyenler için önemli bir kitap “Ece Ayhan Çağlar Anlatıyor”
İlhan Berk ve Özcan Yalım’ın birbirlerine yazdıkları mektuplar ilk kez bu kitapla gün ışığına çıkıyor. Kitap şairin yaşamını anlatırken aynı zamanda bir döneme de ışık tutuyor.
Bu kitapta Ece Ayhan’ın çocukluğuna, oyuncaklarına, şehirlerine, arkadaşlarına, okullarına ama sanırım daha da yakıcı olan yalnızlığına tanık olacaksınız.
Mesela, oyuncaklara çok da düşkün olmayan çocukluğuna tanık olacaksınız bu kitapta şairin. En sevdiği oyuncakların el yapımı oyuncaklar olduğunu göreceksiniz. Topaç ve telden tekerliği çok sevdiğini… Bisiklet sürmeyi çok istemesine rağmen bir türlü beceremediğini anlatacak size Ece Ayhan.
Ece Ayhan’a tanık olmak
Sevdiğiniz, öykündüğünüz bir şairin ilk okuduğu kitabı merak etmez misiniz? Okuduğunuz o ilk kitap sizi zamanla “siz” yapmaz mı? Ece Ayhan’ın ilkokul yıllarındayken okuduğu ilk kitabı öğreneceksiniz, aldığı ilk dergileri.
Babasıyla arasındaki ilişkiye tanık olacaksınız? Annesiyle, babasının ayrılmasına… Üvey babasına… Ablasıyla arasının açılmasına… Dinle ilişkisine…
Liseyi bitirdikten sonra İstanbul’u terk edip Ankara’ya, Mülkiye’ye okumaya gelen şairin, üniversite yıllarına tanık olacaksınız.
Örneğin şuan “Mülkiyede” okuyan ben, bir zamanlar, “Mülkiye’de” şiir geceleri yapıldığını ilk kez bu kitapla öğreniyorum.
Bu gecelere Nurullah Ataç, İsmail Hakkı Tunalı gibi isimler katılırmış. Şair, bu gecelerde okunan şiirleri pek beğenmediğini söylüyor, Özcan Yalım’a.
Kendisinden bir üst sınıfta okuyan Sezai Karakoç ile okul kantinindeki tanışıklığına şahit olacaksınız bu kitapta şairin. Karakoç hakkındaki yorumlarına… Üst sınıflarda okuyan Cemal Süreya ile dönem farkından dolayı “organik bağ” kuramamasına. Ki şair yıllar sonra bu isimlerle “İkinci Yeni” akımında yer almıştı.
Mülkiye’de okurken ilk kez Cebeci Sineması’nda film izlemesine… O dönemdeki plak konserlerine sıkça katıldığına tanık olacaksınız bu kitapta.
Diyaloglar orijinal haliyle kitaba aktarıldığı için kimi zaman anlaşılmaz gibi görünse de hem Ece Ayhan’ı hem de o yılları anlamak için okunması gereken kitaplardan birisi “Ece Ayhan Çağlar Anlatıyor” kanımca…
Eren Barış bu kitaptan önce, “Kardeşim Akif” kitabını derlemişti. “Kardeşim Akif” kitabı, Ece Ayhan’ın o dönem genç bir şair olan Akif Kurtuluş’a 1982- 1984 arasında yazdığı mektuplardan ve o döneme ilişkin Kurtuluş’la yapılan söyleşiden oluşuyordu.
SERHAT KORKMAZ / Bianet
Hamişler:
Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz.
“Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan Web sitesi ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinde bulunuyor…
S.H. Dergisi: Sait Faik sağ olsaydı, kendi adına kurulan bu armağanı üç yıldan beri kazananlar için ne derdi?
Ece Ayhan: Sait Faik sağ olsaydı, herhalde; “Yahu teselli mükafatı mı bu?” derdi.Mart-Nisan 1957 tarihli “Seçilmiş Hikâyeler” dergisinde yer alan “Sait Faik: Her Yıl Yeniden Ölen Adam” başlıklı dosyayı tekrardan yayımlıyoruz. Dosyanın tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/olenadamsaitfaik.pdf (18 Mb.) adresinden ulaşabilirsiniz.
Salim Şengil’in yönettiği “Seçilmiş Hikâyeler” adlı derginin Mart-Nisan 1957 tarihli 62. sayısı çok önemlidir. Önemlidir çünkü modern edebiyat tarihimizde ilk kez kayda değer şekilde -dimdik durarak, topluca ve ayağa kalkarak- bir edebiyat yarışmasının(armağanının) sonucuna ve dağıtımındaki haksızlığa karşı çıkılmıştır. Salim Şengil ve “Seçilmiş Hikâyeler” dergisi çevresinde yer alan yazarlar, 1957 yılının “Sait Faik Hikâye Armağanı”nın adil bir şekilde dağıtılmadığına işaret etmişlerdir; derginin 62. sayısı “Sait Faik: Her Yıl Yeniden Ölen Adam” adında oylumlu bir dosyaya ayrılmıştır. Salim Şengil ve arkadaşlarının iddiası; 1954-57 yılları arasında Sait Faik Hikâye Armağanı’nın Varlık Dergisi çevresindeki yazarlara haksız bir şekilde dağıtıldığı yönünde eleştirel bir bakış içeriyor. Dosyanın başında Salim Şengil’in açıklaması ve Seçilmiş Hikâyeler dergisi çevresinin “Sait Faik Hikâye Armağanı”ndan çekilişinin, ayrılışının öyküsü ile açık/sert bir mektup yer alıyor. Ardından konuya ilişkin olarak Attila İlhan‘ın “İş İştir”, Burhan Arpad‘ın “Sait Faik Adına Saygı Gerekir”, Tevfik Çavdar‘ın “Varlık Sanat Tekeli” ve Orhan Duru‘nun “Maskeli Balo” adlı ağır eleştiri yazıları yer almaktadır. Ciddi haksızlıklara karşı yayımlanan bu dosyada kısa bir soruşturma da gerçekleştirilmiş… Soruşturmaya Fikret Otyam, Ece Ayhan, Çetin Altan, Suat Taşer, Tarık Buğra, Mehmed Kemal, Sabahattin Batur, Vüs’at O. Bener, Baki Kurtuluş, Nezihe Meriç, Muzaffer Erdost, Güner Sümer, Tarık Dursun K., Orhan Duru, Tevfik Çavdar, Celâl Vardar, Sevgi Batur, Şükran Özkutlu, Can Yücel, M. S. Arısoy, Mahmut Makal ve Tektaş Ağaoğlu cevap vermiş. Soruşturma cevaplarının çoğu Sait Faik Hikâye Armağanı’nda yaşanan haksızlığı işaret ediyor…
Seçilmiş Hikâyeler dergisinin 1957’de sergilediği “karşı duruş ve haklı tepki” bize şunu göstermektedir: “Günümüzdeki hakkaniyetsiz edebiyat yarışmaları, edebiyat oligarşisi, edebiyat kâhyaları, üleştirmenler ve ödüllendirme sistematiği arasındaki habis birliktelik “yeni” bir şey değil… Yeni olan şey, söz konusu habis birlikteliğe tepkisiz kalışımız…”
Sonuçta, Evvel fanzin kapsamında (sözkonusu edebi ayaklanmadan tam 55 sene sonra, yani 2012 yılında) herkese ibret olsun diyedir, “Seçilmiş Hikâyeler” dergisinin “Sait Faik: Her Yıl Yeniden Ölen Adam” başlıklı dosyasını tekrardan yayımlıyoruz. Dosyanın tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/olenadamsaitfaik.pdf (18 Mb.) adresinden ulaşabilirsiniz.
Sahicilikle
Zafer Yalçınpınar
Hamiş: 55 yıl sonra, günümüzde, hâlâ aynı yerde saydığımızı görmek beni üzüyor. Hâlâ aynı kifayetsiz muhterisler, üleştirmenler ve edebiyat kâhyaları, benzer edebiyat armağanlarını ya ele geçirmiş durumdalar ya da manüple etmekteler… “Varlık” sebepleri bu olsa gerek!
“Ece Ayhan tarafından kaleme alınan ve 1992 yılında “Arkitekt” adlı dergide yayımlanan bu yazıyı Ece Ayhan kitaplarında, sağda solda bulamazsınız: Çünkü susulmuştur bu yazı… E V V E L dostlarına ve “sahici insanlara” armağan olsun!” (Zy)
*
Sait Faik’in Açık Ya da Gizli Kış Mekânları-II:
https://zaferyalcinpinar.com/bbkara/saitfaikinkismekanlari2.jpg
*
Ayrıca bkz: https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html
Yelken Dergisi’nin 1964 tarihli 79. sayısında Sait Faik’in kendi elyazısı ile (Osmanlıca) kaleme aldığı “Bir Zamanlar…” adlı şiire rastladım. Sait Faik’in yayımlanan kitaplarında yer almayan bu şiir, Resih İleri’nin arşivinden gün ışığına çıkmış.
“Bir zamanlar…” adlı şiirin tam metnine, Resih İleri’nin işbu şiire ilişkin notuna ve Sait Faik’in “İnsanlığın haline doğru…” başlıklı bir “iç-konuşmalı, tuhaf röportaj”ına https://zaferyalcinpinar.com/saitfaikbirzamanlar.jpg adresinden ulaşabilirsiniz. (Zy)
Hamiş: Dergiyi E V V E L ‘e ulaştıran Soyut Sahaf‘a (Can Bahar ile Derya Aydedim’e) çok teşekkür ederiz.
Futuristika taifesi’nden Cansu Karagül, Blanchot’nun yazınsal uzamına bakmış:
https://www.futuristika.org/kultura/edebiyat/dil-benim-icimde-ben-dilin-icindeyim/
(…)
Baba Hıdır İlyas kıssadan hisse söyledi
Darağacına tahta veren çınar bir gün anlar
Bayrağı taşıyan düşerse onu taşırlar
Son yoksul çocuğun yüzü gülünceye kadar.
Onat Kutlar
6 Mayıs 2010 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nde ilk kez yayımlanan bu “sıkı” şiirin tamamına ve şiiri gün ışığına çıkaran Mete Akalın’ın önyazısına https://zaferyalcinpinar.com/onatkutlardenizler.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.
Üzgünüz ama;
HAKLIYIZ, KAZANACAĞIZ!
(…) sevdamız / büyüyor omuzlarımızda (…)
birgün girsek biz mezara/ gözümüz kalmaz arkada
evlâdıma miras bu sevda! (…)
*
6 Mayıs 2012
Trabzonspor: 1
Fenerbahçe Spor Kulübü: 3
29 Nisan 2012
Fenerbahçe Spor Kulübü: 2
Beşiktaş Jimnastik Kulübü: 1
22 Nisan 2012
Galatasaray : 1
Fenerbahçe Spor Kulübü: 2
15 Nisan 2012
Fenerbahçe Spor Kulübü: 2
Trabzonspor: 0
*
Ayrıca bkz:
https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin
Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com