Güneşin yelesi yapışıyordu
bahçelerin bitkilerine; kıyıda
duruyordu bir sandal uyuşuk, tembel.
Yaymıyordu hiçbir ses günü
(…)
Sessizlik yutuyordu her şeyi
durmamıştı bizim teknemiz,
yarıyordu kumları ilerlerken, nicedir
(…)
Yeryüzü ağzına kadar dolu bir küptü şimdi,
eriyen ağırlık gözkamaşmasında,
alev karanlığın köpüğüydü,
oyuluyordu çukur öyle derine
demirlemek için, bizim için
____________________fışkırdığı an
bir şeyler çevrede, kapattı hendek
iki yan duvarını, yitmemişti hiçbir şey,
ve dudağının sesiyle uyandım ben
(…)
Eugenio Montale
Çev: Sait Maden