Ağu
28
2011
0

İLHANBERKİĞNE… tüm zamanlarda…

28 Ağustos 2008’de vefat eden sıkı şair İlhan Berk’i saygı ve özlemle anıyoruz…

1. İlhan Berk’in vefatının ardından 4 Eylül 2008′de kaleme aldığım “ilhanberkiğne” adlı yazının tam metnine  https://zaferyalcinpinar.com/ilhanberkigne.pdf adresinden ulaşabilirsiniz.

 

2. İlhan Berk’in 1962-65 ve 1975-1977 yılları arasında “Yeni Ufuklar” ile “Milliyet Sanat” adlı dergilerde yayımlanan inceleme yazılarını Mart 2011’de “Bakmak” adlı e-kitapta topladım. Bu bütünü, imgelem, şiir dili, dize tekniği, doğu-batı şiiri gibi konular kapsamında çok değerli, İlhan Berk’in kendi poetikasına ilişkin ayrıntılı açıklamaları kapsamında ise örneklerle dolu ve aydınlatıcı bir derleme olarak görüyorum. Ayrıca, İkinci Yeni şiir akımının 1950′den günümüze uzanan imgesel yaklaşımındaki kökenleri, getirdiği yenilikleri ve oluşturduğu poetikanın gerekçelerini de İlhan Berk’in bu güçlü inceleme yazıları aracılığıyla kavrıyoruz. Kitabın tamamına https://zaferyalcinpinar.com/ilhanberkbakmak.pdf adresinden PDF biçeminde ulaşabilirsiniz. (60 Mb.)

3. Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan İlhan Berk ilgilerinin tümüne https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.

4. İlhan Berk’in 1935-1978 yılları arasında yayımlanan şiir kitaplarının kapak görüntülerine https://zaferyalcinpinar.com/1935nilhanberk1978.pdf adresinden ulaşabilirsiniz.

Zafer Yalçınpınar

Şub
15
2011
0

İkinci Yeni ve İmgelemin Özgürleşmesi (Z. Yalçınpınar)

Başlarken, “İkinci Yeni” şiirinin günümüzdeki işlerliğini ve imgesel akışkanlığını araştırdığımız bu ankete katılanlara müteşekkir olduğumu ifade etmek istiyorum. İkinci Yeni’nin imgeselliğinin uzam içerisindeki salınımı ile hem okuyucu, hem de yazar-şair nesilleri boyunca süren içselleştirilme veya dışlanma biçimleri benim için her zaman bir merak, ardından da araştırma gayreti olmuştur, olacaktır. Farklı kuşaklardan farklı katmanların İkinci Yeni’nin imgesel devinimine olan inancı, İkinci Yeni şairlerinin işaret ettiği “evren tasavvuru”na her geçen gün daha hızlı bir şekilde yakınsadığımızı doğrulamaktadır.

Türk şiirinde İkinci Yeni, imgelemin özgürleşmesine odaklanan tek şiir akımıdır. Dilin yapıtaşının sözcükler olmadığı “hakikati”, İkinci Yeni akımının şiirselliğiyle birlikte edebiyatımıza mıhlanmıştır. İmgelemin özgürleşmesi yönündeki bir tasavvur, sözcüklerin belirli bir ‘t’ anındaki sözlük anlamının ön-kabulüyle ya da sözlü kültürün “zihinsellik taşımayan” dolaşımına odaklanarak gerçekleşemeyecektir. İkinci Yeni şairlerinin (hepsinin) bu durumu fark ettiği aşikârdır. İkinci Yeni’ye göre dilin yapıtaşı “imge”dir.  İkinci Yeni şairleri, “anlam”ın ve duygu durumların dil içerisindeki özgürlüğünü imgesel bir mesele olarak ele almışlardır. Özgür imgelem dediğimiz şey, anlatı derlemlerini ancak ve ancak şiirsel uzamda oluşturur. Şiir dili, özgürlüğün belirleyicisi ve ateşleme mekanizmasıdır. İkinci Yeni şairleri şunu söyler gibidir: Özgür olmayan bir dille özgür olan bir imgelemi işaret edemezsiniz. “Anlam”ın İkinci Yeni şiirlerinde yer alan biçemi, denizin karanlığındaki bir çakarın yanıp sönen ışığına benzer.  Bu aksak yapısı sezgisel ve devasa bir özgürlük alanı (alan derinliği) içerisinde kendisini kurgulamasından, yoğurmasından kaynaklanmaktadır. İkinci Yeni’nin imgesel imkânları “şiirin her yerde olduğu, olabileceği” öncülü üzerine kuruludur. İkinci Yeni’nin poetikası, her taşın altına bakmaktadır. Aksak anlam, sezgisel alan derinliği ve imgenin özgürlüğünü gözetmek gibi nedenlerle İkinci Yeni şairleri, dizelerinin çoğunu şiirsel diyebileceğimiz -uçsuz bucaksız, sınırsız- “imgesel önermeler” dizgesi şeklinde anlamdan bağımsız, çağrışımlarla parçalı bir şekilde yazmışlardır. Temelde, “güvercin curnatası” da “anlaşılmayacak olan kanatsızlık” da “ağır olan ve uçamayan bay düzyazı” da “perçemli sokak” da “taş uçak” da bu önermelerin imgesel özgürlüğünü işaret eder. (Bu noktada şiir ve felsefe ilişkisi açısından, Wittgenstein’a ait şu iki söylem önem kazanıyor: 1-Gerçeğin yapısını dilin yapısı belirler. 2-Felsefe, şiir diliyle kurulmalıydı.)

Türk şiirinin Sanayi-i Lafziye’den kurtulup özgür imgelem yoluna yönelmesinde, İkinci Yeni’nin sezgisel alan derinliğinin, imgeyi dilin yapıtaşı olarak görmesinin ve “evren tasavvuru”nu biçimlendiren şiirsel önermelerin tek bir “kırılma noktası”nda birleşmesi, devasa bir önem taşımaktadır. Yazının başından bu yana ifade etmeye çalıştıklarımla koşutlayarak şunu söyleyebilirim:— Eğer biri çıkıp, Türk şiirinde, İkinci Yeni akımını ve imgeselliğini yok sayıyorsa, o kişinin imgeleminin özgür olmadığı ya da imgelemin özgürlüğüne karşı olduğu aşikârdır. Bu durum (biçim, söylem açısından değil de muhteva ve töz açısından bakıldığında) o kişinin, günümüzde, şiir yazamayacağını ve hatta yazılan “yeni” şiirleri de okuyamayacağını gösterir.

İkinci Yeni poetikasının günümüzdeki işlerliği, günümüz şairleriyle İkinci Yeni şairlerinin etkileşimi gibi karmaşık bir konuyu biraz olsun aydınlatabilmek için sorduğumuz sorulara, her kesimden ilginç cevaplar geldi. Gelen cevapları ve ankete katılanların konuya yaklaşım biçimlerini niteliksel olarak incelemeye, tüm söylemlerin özüne nüfuz etmeye, onları kavramaya çalıştım önce… Ancak özellikle de “poetika” söz konusu olduğunda -tüm gayretlerime rağmen- nitel ve nicel yaklaşımların çoğu geçersiz bir biçim alıyor. Bunun nedeni cevapların bulanık olması ya da soru tasarımlarının eğri/tutarsız olması değil. Bu analitik zorluğun kök nedeni; İkinci Yeni şairlerinin kullandığı imgesel imkânların ve anlatı yerlemlerini kurdukları sezgisel alan derinliğinin ancak (sadece) kendisine benzeyen bir sezgisellik ya da imgesellik aracılığıyla “dile getirilebilir” olmasıdır. Bu durum -İkinci Yeni’yi yok sayanları da kapsayacak kadar ilginç bir biçimde- İkinci Yeni’nin “yaşadığının”, “yaşayan dili etkilediğinin” ve “geleceğe uzandığının” en basit kanıtıdır. (Örneğin Ece Ayhan’ı ve Turgut Uyar’ı eleştirmeye ya da incelemeye çalışanların bir anda bu iki şairin imgesel diliyle konuşmaya, yazmaya başladığını, o dilin sezgisel alan derinliğinde kaybolduklarını görürüz çoğunlukla.) Zaten, modern şiirde de böylesi bir kısıt vardır: Bir müzisyenin bestesini -kolaylıkla olmasa da- eleştirel yazı dili aracılığıyla ele alabilirsiniz, bir ressamın tablosu, bir sinema filmi de yazı dili aracılığıyla düşünülebilir, eleştirilebilir ancak bir şiir akımı “yazı dilinin eleştirel retoriği”yle incelenemez. Hele hele “imgelemin özgürlüğü” yönünde biçimlenen devasa bir “evren tasavvuru” olarak İkinci Yeni’yi, “mantıksal düzyazı dilinin coşkusuz sınırları”nda incelemek ya da niceliksel bir “sayı/oran/sıklık” durağanlığında tartmak mümkün değildir. İkinci Yeni’yi “unsurlarına ayırmak” gibi bir endüstriyel yapısalcılığın da bugüne kadar bize tutarlı sonuçlar vermediği -yani tutmadığı- aşikârdır.

Sonuçta, İkinci Yeni şiirini “bir sokağın çıkmazlığı” düzleminde -böylesi bir aptallıkla- incelememek, aksine, İkinci Yeni’yi bir özgürlük düzleminin alan derinliği olarak görmek bana kıvanç veriyor. Her zaman şunu söylerim:— İkinci Yeni, işimize bakmak değildir; ‘göğe bakmak’tır. Bu yüzden anket cevaplarına ilişkin izlenimlerimi okuyucuya -kolaylıkla tüketeceği- ‘çıkarımlar’ olarak sunmamaya karar verdim. Çünkü anket sorularına verilen cevapların bütününü okuyan başka birisi farklı çıkarımlara ulaşabilir, farklı şeyler sezebilir. Tıpkı İkinci Yeni şiirinde, şairlerinde olduğu gibi… Üzerinde karar kıldığım ve anket sonuçlarıyla birlikte dile getirmek istediğim tek bir “görgü” var:—

“İkinci Yeni şiir akımı imgelemin özgürleşmesi yolunda geleceğe uzanmaktadır. İkinci Yeni’nin imlediği ‘evren tasavvuru’nu,  geleceği biçimlendirme gücüyle birlikte düşündüğünüzde, onun diğer her şeyden daha canlı olduğunu görürsünüz.”

Zafer Yalçınpınar (Zy)
13 Şubat 2011, Pazar Sabahı

Hamiş: İkinci Yeni Şiir Akımı 2011 Anketi’ne verilen yanıtlara https://zaferyalcinpinar.com/ikinciyeni2011.pdf adresinden ulaşabilirsiniz.

Şub
12
2011
0

50 Yılın Ardında; “İkinci Yeni” /Anket Yanıtları

Anket yanıtlarını içeren dokümana https://zaferyalcinpinar.com/ikinciyeni2011.pdf adresinden ulaşabilirsiniz.

“İkinci Yeni” şiirinin günümüzdeki işlerliğini ve imgesel akışkanlığını araştırdığımız bu ankete katılanlara müteşekkir olduğumu ifade etmek istiyorum. İkinci Yeni’nin imgeselliğinin uzam içerisindeki salınımı ile hem okuyucu, hem de yazar-şair nesilleri boyunca süren içselleştirilme veya dışlanma biçimleri benim için her zaman bir merak, ardından da araştırma gayreti olmuştur, olacaktır. Farklı kuşaklardan farklı katmanların İkinci Yeni’nin imgesel devinimine olan inancı, İkinci Yeni şairlerinin işaret ettiği “evren tasavvuru”na her geçen gün daha hızlı bir şekilde yakınsadığımızı doğrulamaktadır.

Anket cevaplarını içeren dosyayı olabildiğince yaygınlaştırmanız dileğiyle…

Sahicilikle,
Zy

Katılımcılar:

Ahmet Kılınç, Alaaddin Emre, Aliye Özlü, Alp Yılmazer, Altay Ömer Erdoğan, Arda Aras Soylu, Arda Gülyan, Arzu Karadağ, Aslı Yücel,  Atakan Korkmaz, Aziz Kemâl Hızıroğlu, Barış Yarsel, Bedrettin Aykın, Betül Yegül, Burak Eroğlu, Cavit Mukaddes, Cemil Aydın, Cengiz Kılçer, Cengiz Orhan, Cengiz Özdemir, Cüneyt Ateş, Derya Bal, Doğan Başkır, Duygu Güles, Emin Karabal, Emre Özden, Esat Başak, Gökhan Ertekin, Güher Gürmen, Gürkan Çevik, Hakan Demir, Hakan İşcen, Halim Yazıcı, Hande Edremit, Harun Kapan, Hayri K. Yetik, Hilal (Soyadsız), Işık Toprak, İskender Ulaş, Kadir Kılıçaslan, Kevser Peker, Kibar Karini, Levent Karataş, M. Gülderen Sütçüler, M. Mazhar Alphan, M. Şehmus Güzel, Mavi Esra Pak, Mehmet Koz, Melike Uzun, Meltem Bulut, Merve Babacan, Metin Kızılcalıoğlu, Mustafa Güneri, Mustafa Yiğit, Mvstafa Berkay Işık, Nevzat Tuna, Neylan Doğan, Nihan Gezeroğlu, Nihat Kaçoğlu, Nurten Uyar, Osman Namdar, Saffet Arün, Samet Bilal Uyanık, Selahattin Yolgiden, Sena Yıldız, Senem Korkmaz, Serbülent Alkan, Serdal Köçer, Serkan Akçam, Şahin Eren, Şenol Topçu, Şuheda Kavurkacı, Tayfun Ak, Tayfun Polat, Uluer Aydoğdu, Ümit Bayazoğlu, Vedat Kamer, Volkan Odabaş, Y. Teoman  Serinkaya , Yasemin Çağlayan

Şub
04
2011
0

Şiir hep bizden önce vardır. (O. Rifat)

(…)Perçemli Sokak’la yapmak istediğim gerçeğe biraz daha sokulmak, yaklaşmaktı. Gerçeği duyularımızla tanırız. Hiç ağaç görmemiş birine birden çınarı gösterirseniz ne yapar! İnsanoğlu kendini alıştıra alıştıra algılar gerçeği, böylece öldürür onun şaşırtıcı ve olağanüstü yanını.
(…) Şiir hep bizden önce vardır, doğada da, kitaplarda da. Şunu söylemek istiyorum: Okumasını ve bakmasını bilirseniz hemen tanırsınız onu.

Oktay Rifat
Yusufçuk Dergisi, 1980

Oca
18
2011
0

50 Yılın Ardında; “İkinci Yeni” Anketi

Hüsamettin Bozok yönetimindeki Yeditepe Dergisi, 1960 yılının Şubat ayında “İkinci Yeni ve Eleştirmeciler” başlıklı bir anket başlatmış… Anketin takibini ve yazışmalarını Fahir Aksoy gerçekleştirmiş. Anket kapsamında şairlere, eleştirmecilere şu sorular yöneltilmiş:

1- “İkinci Yeni”, diyorlar, bu konuda ne düşünüyorsunuz?
2- Bugün ikinci yeni akımı bir yenilik olmaktan çıkmış bulunuyor. Her ölçüye göre belli bir seviyenin örnekleri var. Sanatçılarımız yeniliksiz edemeyeceklerine göre şiirimizin sizce bundan sonra nereye doğrulacaktır?
3- Edebiyatımızda eleştirmenler neden etkin olamıyorlar, açıklar mısınız?
Not: Birinci soru bazı şairlere “size…” diye sorulmuş.

Bu sorulara cevap veren şair ve eleştirmecilerin isimleri şöyle: Metin Eloğlu, Attila İlhan, Nevzat Üstün,Turgut Uyar, Asım Bezirci, Sezer Tansuğ, Ece Ayhan, İlhan Berk, Edip Cansever, Hüseyin Cöntürk, Necati Cumalı, Özdemir İnce, Ahmet Arif, Ahmet Köksal, Behçet Necatigil, Kemal Özer, Oğuz Tansel, Fethi Naci, Hikmet Dizdaroğlu.

Şair ve eleştirmecilerin yanı sıra Yeditepe Dergisi, işbu ankete okuyucularını da dahil etmiş ve aşağıdaki açıklamayla birlikte hangi şairlerin “ikinci yeni”ye dahil olduğu sorunsalını -okuyucuları vesilesiyle- ankete yansıtmıştır:

Son yıllarda dergilerde ve yayımlanan kitaplarda Türk şiiri yeni bir yöne doğru yönelmiş görünüyor. “İkinci Yeni” adıyla adlandırılan bu akım üzerine yazarlar arasında açtığımız anket yeni bir soruyu daha ortaya atmış oluyor: “Bu “ikinci yeni” akımı içine hangi şairler girmektedir? Bu akım içinde bulunduğunu sandığımız şairler bile bazen bunu kabul etmez görünüyorlar. Şimdi biz, yazarlar arasında açtığımız ankete paralel olarak okuyucularımız arasında yeni bir ankete başlıyoruz: Hangi şairler bu akım içinde yer alıyor?

Yazarların, şairlerin, eleştirmecilerin ve okuyucuların Yeditepe Dergisi’nde yayımlanan “İkinci Yeni ve Eleştirmeciler” adlı ankete verdiği cevaplara https://zaferyalcinpinar.com/ikinciyenianketi1960.pdf adresinden ulaşabilirsiniz. (Dosya boyutu: 24 mb.)

Yeditepe’nin 1960’da gerçekleştirdiği bu anketi “Şiir ve Yenilik” konusundaki birçok yanılgıyı ortaya çıkarmak açısından fevkalade önemli buluyorum. Ankette bazı eleştirmecilerin ve okuyucuların “yenilik” konusuna inanılmaz bir ürküyle -hatta nefretle- yaklaşmış olmaları da bana çok ilginç geliyor. “İkinci Yeni” şairlerinden bazılarının yeni şiiri savunuş biçimleri, Türk şiiri ile yeni şiir arasındaki ilişkiyi temellendiren söylemleri de poetik açıdan hâlâ derinlikli, araştırmaya elverişli bir konu olarak karşımızda duruyor. Sonuçta, Yeditepe’nin 1960’daki anketinde tartışılan meselelerle, yeni şiire ve yeni şairlere yönelik eleştirilerle birlikte “ikinci yeni”nin kavramsal arkaplan açısından meşrulaştığını görüyoruz.

Bunlarla birlikte, anket cevaplarının arasında fark edildiği üzre ikinci yeni şiir akımına karşı olan demagojik, tutucu ve olumsuz söylemlerin bugün de -günümüzde de- icra edildiği, aynı papağanlıkların aynı yapay bağlamlarla tekrar edildiği de son derece açıktır. “İkinci Yeni”ye yönelik olarak günümüzde sergilenen itirazlar, “İkinci Yeni” şiir akımının devam etmekte olup olmadığı gibi önemli bir soruyu zihnimize mıhlar ve aynı zamanda böylesi bir sorgunun doğruluğunu teyit eder niteliktedir.

“50 YILIN ARDINDA; İKİNCİ YENİ” ANKETİ

“İkinci Yeni” şiir akımının imgeselliğinin, şairaneliğe ve topluma karşı takındığı tavrın poetik açıdan geçerliliğini sürdürüp sürdürmediğini araştırmak ilginç bulgulara ulaşacağımız önemli bir gayrettir. 1955-60 yıllarında yaşamsal karşılığını fazlaca bulamayan “İkinci Yeni” akımının savunduğu şiirselliğin bugün -yani 50 yıl sonra, 2010’larda- daha tutarlı bir şekilde içselleştirildiği, yaşamsal ve duygudurumsal örtüşme açısından da yerine oturduğu, yerini bulduğu söylenebilir. “İkinci Yeni”nin önerdiği sezgisel şiir, bugün, şiir okuyucuları tarafından duyulmakta, yoğunlukla hissedilmektedir. O günler için anlamsız kabul edilen “İkinci Yeni” şiir akımı, anlamını bugünlerde bulmaktadır. Günümüz şiirinin imgesel birimlerinde, biçimsel özelliklerinde ya da yapıtaşlarında bazı ufak kaymaların olduğu, edebiyat ortamında bu yönde bir yenilik arayışının başladığı da aşikârdır. Ancak, bu arayışlarda duygudurum ve imgelem açısından “İkinci Yeni bitiyor, bitti!” diyebileceğimiz bir seviyede miyiz? Ya da İkinci Yeni şairleri de tarihin süzgecinden geçip, o günlerde farkedilmeyen, kabul edilmeyen bir “sahici yeni” mertebesine doğru ayrışmışlar mıdır? Şiirsel açıdan “İkinci Yeni”den geriye hangi şairler kalmıştır? Yeni kuşaktan hangi şairlerin şiirleri “İkinci Yeni” kapsamındadır? “İkinci Yeni”den geleceğe doğru uzanan farklı bir şiir gayreti var mıdır, belirginleşmiş midir?
Tüm bu karmaşaya biraz aydınlık getirmek için Evvel Fanzin olarak, 50 Yılın Ardında; “İkinci Yeni” adında bir anket başlatıyoruz. Anketimiz kapsamında aşağıdaki sorulara cevap arayacağız:

– Sizce, “İkinci Yeni” şiir akımı bitti ya da eskidi mi?
– Sizce, “İkinci Yeni” şiir akımının öncü şairleri kimlerdir?
– Yeni kuşakta İkinci Yeni’ye dahil olmuş ya da İkinci Yeni’yi devam ettiren şairler var mıdır? Var ise kimlerdir?
– Bugün, Türk şiirinde, İkinci Yeni’nin ardından oluşmuş ve onun kadar ön plana çıkmayı başarabilmiş bir şiir akımı var mı? Var ise bu akımın getirdiği yenilik nedir? Bu akıma bağlı şairler kimlerdir?
– Geleceğin şiiri nasıl olacak, şiirimiz nereye yönelecek?

*

ANKET SORULARINI
https://zaferyalcinpinar.com/ikinciyeni2011.html
adresinde yer alan online anket formunu doldurarak
ya da
zaferyal@gmail.com adresine e-posta atarak
CEVAPLAYABİLİRSİNİZ.

*

Ankete verdiğiniz cevaplar 13 Şubat 2011 Pazar sabahı Evvel Fanzin ile eşanlı olarak birçok platformda paylaşılacaktır. “İkinci yeni” poetikasının günümüzdeki işlerliği ile gelecekteki konumunu araştırdığımız bu ankete katılımınız, ilginiz ve desteğiniz için şimdiden çok teşekkür ederim.

Sahicilikle
Zy

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com