Andrew Topel ve Avatacular Press taifesi “Renegade” adında “on____line” bir görsel şiir dergisi oluşturmuş…
Bkz: https://visualpoetryrenegade.blogspot.com/
“Yığınlar”
by Derek Beaulieu
Andrew Topel ve Avatacular Press taifesi “Renegade” adında “on____line” bir görsel şiir dergisi oluşturmuş…
Bkz: https://visualpoetryrenegade.blogspot.com/
“Yığınlar”
by Derek Beaulieu
İçinde bulunduğumuz döneme ve dönemin retoriklerine baktığımızda “Yeni Sinsiyet ve Bazı Enstrümanları” adlı yazının tekrar işaret edilmesi hiç de yersiz değil… Yazının tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/i21.html adresinden ulaşabilirsiniz. (Yazının pdf biçemine de https://zaferyalcinpinar.com/yenisinsiyet.pdf adresinden ulaşılabilir.)
Zy
Ayrıca, “Yeni Sinsiyet” adıyla kavramlaşan şeyin işaret ettiği tipolojiye ilişkin başka yazıların bu platformda devam edeceğini coşkuyla haber verip, gelecekte yayımlanacak bazı yazıların başlıklarını da aşağıda sıralayayım:
–Yeni Sinsiyet Tipolojisi’nde “Biz” Söylemi ve Retorik Arsızlığı
–Yeni Sinsiyet’in Seçkinlik Arayışı
Robert Plant, Led Zeppelin öncesi üyesi olduğu “Band Of Joy” adlı grupla birlikte yeni bir albüm yayımlamış…
Bkz:
https://www.hafifmuzik.org/?p=8974
https://www.rollingstone.com/music/news/17386/185269
Şu an okumakta olduğunuz bu “yayım” ya da “başlık” Evvel Fanzin’de bininci paylaşıma ulaştığımızı gösteriyor. Yani, 2006 yılından bugüne toplamda bin adet başlıktan oluşan paylaşım/yayım bu sayfalar -ya da işte ekranlar- üzerinden gerçekleştirilmiş…
Sayıların herkesin diline düşen bön ya da “duvar saatleri gibi ahmak” taraflarıyla konuşmayı sevmem, ancak, Evvel Fanzin kapsamında okuyucuyla paylaştığım görsel işleri, değinileri, duyuruları, anlatıları, şiirleri, dizeleri, ifşaatları, lobutları, buluntuları, efemeraları, Ece Ayhan, İlhan Berk, Kuzgun Acar, Kerim Çaplı, Yavuz Çetin, Sait Faik, Oruç Aruoba gibi hususi ilgileri, alıntıları, etkinlikleri, tartışmaları, incelemeleri, kitapları, Kadıköy’ü, söyleşileri, izlenimleri, deneyimleri, sahafları, e-kitapları, dergileri, sokak sanatını, dilbilimi, mücadeleleri ve tüm bu paylaşımların etrafında yer alan insanları düşündüğümde (nitelikle eşanlı olarak garip bir nicelikte de kendini bulan) söz konusu cehennemvari “Aksak Kolaj”ın imgesel uzamı, içerdiği duygudurum tuşeleri, çeşitlenen morfolojik yapısı ve göstergesel derinliği beni coşkuyla dolduruyor.
Evvel Fanzin’in yayım hayatının üçyüzbininci başlığa/paylaşıma/yayıma ulaşmasını dileyerek ve Turgut Uyar’ın “üçyüzbin” adlı şiirinden kısa bir bölüm alıntılayarak sözlerimi sonlandırayım:
bu kıvırcık ateşten yalanlar
300.000
kimi sularca inanıyorum kimi zulüm yakıcı
çocuksu, deli deli zincirler boğuntusu gök
elimde kolumda senin seslerin var gel de aldırma
(…)
seni kentlere seni bankalar seni seni
300.000
seni zamansız ölümlere karşı koyuyorum hep aklımdasın
yükün ağır, bir irisin bir ufaksın yetiştiremiyorum 300.000
kapattığımız sağnak akşamları açtığımız sabahları
300.000
elimden tut beni acar balıklara alıştır
tekin durmayı öğret acıkmış aç kayalarda
(…)TURGUT UYAR
491‘e ALTI!
“Kendini kendin ver kendine…”
https://zaferyalcinpinar.com/491alti.pdf
*
Yokoluşlarının ağıtını yazan o kifayetsiz muhterislerle senin ilgilenmeyişinin 2010’daki yüzüdür 491…
DÖRTDOKUZBİR “Evvel Fanzin” cakasıdır ve Kadıköy tribidir.
491‘in tüm sayılarını https://zaferyalcinpinar.com/491.html adresinden indirebilirsiniz.
E-posta: dortdokuzbir@gmail.com
28 Ağustos 2008’de vefat eden sıkı şair ve uçbeyi İlhan Berk’i saygıyla anıyoruz…
Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan tüm İlhan Berk ilgilerine, alıntılara ve buluntulara https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.
*
İlhan Berk’in vefatının ardından 4 Eylül 2008’de kaleme aldığım “İlhanberkiğne” adlı yazının tam metnine -ki bu yazı Birgün Kitap Eki’nde de yayımlanmıştı- https://zaferyalcinpinar.com/ilhanberkigne.pdf adresinden ulaşabilirsiniz. (Zy)
İlhan Berk’ten Zy’ye…
*
İlhan Berk ve Zy (2006)
“Bilincin Bahçesi”, Kanada Quebec’te 250 metrekarelik bir alana “100Landschaftsarchitektur” mimarları tarafından 40000 eski kitap kullanılarak inşa edilen özel bir bahçedir.
Bkz: https://www.archdaily.com/72833/jardin-de-la-connaissance-100landschaftsarchitektur/
Fotoğraflar: Thilo Folkerts
Bugün, sıkı gitarist Yavuz Çetin‘in vefatınının üzerinden tamı tamına dokuz yıl geçmiş oluyor… Tam dokuz yıldır Yavuz Çetin aramızda değil. Kendisini, gitar çalışını ve icra ettiği şarkıları -o mavi müziği, o günleri- çok ama çok özledim. Şu an 32 yaşımdayım. Yavuz Çetin, vefat ettiğinde 31 yaşındaydı. Bu içinde bulunduğum çok garip bir duygudurum… (Zy)
15 Ağustos 2001’de vefat eden sıkı gitarist Yavuz Çetin’i saygıyla anıyoruz…
Bkz: https://zaferyalcinpinar.com/k13.html
*
Yavuz Çetin’in vefatının ardından yayımlanan yazılardan ve gazete kupürlerinden bazıları…
*
Yavuz Çetin’in Anadoluhisarı’nda yer alan mezarından bir görüntü…
Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan tüm Yavuz Çetin ilgilerine https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=yavuz-cetin adresinden ulaşabilirsiniz.
İkarus Sahaf & Cafe, sıkı sahaf Korhan Akman‘ın Kadıköy’deki mekânıdır. Tüm kitap ve efemera heveskârlarını bu mekâna bekliyoruz…
İkarus Sahaf’ın satışta olan kitaplarından bazılarına https://www.nadirkitap.com/sahaf-detay.php?kitaplari=1&uyeid=8074 adresinden ulaşabilirsiniz. İkarus’un efemeraları ise https://www.nadirkitap.com/sahaf-detay.php?kitaplari=1&tip=efemera&uyeid=8074 adresinde bulunuyor. Örneğin Melih Cevdet’in “Yolculuk” adlı şiirinin 1941 tarihli, kendi el yazısıyla yazıp imzaladığı farklı bir nüshasını şu adresten inceleyebilirsiniz: https://www.nadirkitap.com/melih-cevdet-anday-in-yolculuk-adli-siirinin-1941-tarihli-kendi-el-yazisi-ve-imzasiyla-orjinali-efemera869980.html
Ayrıca bkz:
https://zaferyalcinpinar.com/blog/?p=3018
https://zaferyalcinpinar.com/blog/?p=329
Bkz: https://www.canakkaleicinde.com/sair-ece-ayhanin-yegeni-bodrumda-olduruldu.html
Şair Ece Ayhan’ın yeğeni Sadık Ece Deniz (44), çalışmak için gittiği Muğla’nın Bodrum ilçesinde, kendisinden istenen bira parasını vermediği için bıçaklanarak öldürüldü.
Olay, Kumbahçe Mahallesinde sabaha karşı yaşandı. Yanına gelen kişi ya da kişiler tarafından kendisinden bira parası istenen Sadık Ece Deniz (44), “Benim de param yok” demesi üzerine göğsünden bıçaklandı. Ağır yaralı olarak sahil bandında “Yardım edin” diye bağırarak olay yerinden uzaklaşmaya çalışan Deniz, bıçaklandığı yerden yaklaşık 80 metre uzaklaştıktan sonra belediye çay bahçesi önünde yere düştü. Haber verilmesi üzerine olay yerine gelen 112 acil servis ambulansındaki sağlık ekibinin müdahalede bulunduğu Sadık Ece Deniz’in hayati fonksiyonlarını kaybettiği belirtildi. Deniz, kaldırıldığı özel hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
SON NEFESİNDE CİNAYET SEBEBİNİ SÖYLEDİ
Bıçaklandıktan sonra yaralı olarak geldiği belediye çay bahçesi önünde yere yığılan Sadık Ece Deniz’in yardımına koşan vatandaşlara, kendisinden bira parası istendiğini, ancak parası olmadığını söylediğini belirttiği öğrenildi.
Olay yeri inceleme ekibi ve nöbetçi cumhuriyet savcısı olay mahallinde inceleme yaptı. Sahil bandında kan izleri olduğu görüldü.
Bu arada Sadık Ece Deniz’in olaydan bir süre önce yakın çevredeki bir taksi durağına gelerek su içtiği ve “Çanakkale’den geldim. İş arıyorum” dediği öğrenildi. Hastane morguna kaldırılan Sadık Ece Deniz’in cesedi otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu’na gönderileceği bildirildi.
CİNAYET ZANLILARI YAKALANIYOR
Muğla’nın Bodrum ilçesinde aşçı Sadık Ece Deniz’in bıçaklanarak öldürülmesiyle ilgili olarak bir zanlı Bodrum’da gözaltına alınırken, 1 zanlı da İzmir Şehirlerarası Otobüs Terminali’nde yakalanarak gözaltına alındı.
Edinilen bilgiye göre iki hafta önce iş bulmak için Bodrum’a geldiği öğrenilen aşçı Sadık Ece Deniz, parasız kalınca Kumlubahçe Mahallesi sahilindeki bir bankta uyudu. Gece saat 04.30 sıralarında Sadık Ece Deniz’in yanına gelen ve 4 kişi oldukları ileri sürülen bir grup, kendisini uyandırıp bira parası istedi. “İki haftadır iş bulamadım. Beş kuruş param yok” diyen Deniz, boş olan ceplerini gösterdi. Bunun üzerine gruptakiler sinirlenerek Sadık Ece Deniz’i dövüp 8 ayrı yerinden bıçaklayıp kaçtılar. Kanlar içinde kalan Deniz, güçlükle olay yerinin 100 metre ilerisinde belediyeye ait Kumbahçe Kafeterya’ya kadar gidip başından geçenleri anlatarak yardım istedi. Deniz, ambulansla Özel Bodrum Hastanesi’ne kaldırılırken yolda kan kaybından öldü. Deniz’in cesedi otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırıldı.
Olayın ardından kafeteryanın güvenlik kamerası görüntülerini incelemeye alan polis, üç görgü tanığının ifadelerine başvurdu. Polis, görgü tanıklarının ifadelerinden yola çıkarak, olaya karıştığı ileri sürülen 27 yaşındaki F.K.’yi Bodrum’da yakalayıp gözaltına aldı.
Kaçan 3 zanlıyı arama çalışmaları başlatan polis ekiplerinin çalışması sonucu zanlılardan R.O.’nun (40) İzmir’e kaçtığı bilgisine ulaşıldı. İzmir Emniyet Müdürlüğü’ne kaçan kişinin eşkal ve kimlik bilgilerinin verilmesi üzerine Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri ve Huzur Timi ekipleri İzmir Şehirlerarası Otobüs Terminali’nde önlem aldı. Zanlılardan R.O., otobüsten indiği sırada polis ekipleri tarafından yakalanıp gözaltına alındı. Asayiş Şube Müdürlüğü’ne götürülen R.O.’nun ilk ifadesinde iddiaları reddettiği öğrenildi. Zanlının işlemlerinin tamamlanmasının ardından karayoluyla Bodrum’a gönderileceği bildirilirken, olayın ardından kaçan diğer zanlıların da yakalanması çalışmalarının devam ettiği öğrenildi.
(İHA)
Ayrıca bkz: https://www.hurriyet.com.tr/ege/15527842.asp?gid=0&srid=0&oid=0&l=1
Bkz: https://www.antraktsinema.com/haber.php?id=419
Jack Kerouac’ın yazdığı ve Beat kuşağının kutsal kitabı olan On The Road (Yolda), Francis Ford Coppola yapımcılığında ve Walter Salles yönetmenliğinde filme çekilmeye hazırlanıyor. Viggo Mortensen ve Amy Adams da filmde oyuncu olarak boy gösterecekler. Francis Ford Coppola’nın otuz yıldan beri üzerinde çalıştığı proje 2011 yılında gösterimde olacak. Jack Kerouac’ın ABD’de ilk olarak 1957 yılında yayımlanmış kitabı bizde de Ayrıntı Yayınları tarafından basıldı. Filmde ayrıca Kristen Stewart, Kirsten Dunst, Sam Riley ve Garrett Hedlund da sırasıyla Camille, Marylou, Sal Paradise ve Dean Moriarty karakterlerini canlandıracak.
Şefik Atabey’in Marmara Adası Aba Koyu’nda yer alan yazlık evi…
Bugün itibariyle, dünya çapında Osmanlı tarihi ve coğrafyasına ilişkin kitap ve koleksiyonu konusunda en bilgili kişilerden biri olan Şefik Atabey’in vefat ettiğini öğrendim. Marmara Adası’nda komşumuz olan Şefik Amca’nın vefatıyla birlikte kitap koleksiyonculuğu dünyasında bilgi ve deneyim açısından büyük bir boşluk oluşmuştur. Kitap koleksiyonculuğu üzerine ilk tavsiyeleri 2000 yılında Şefik Amca’dan aldığımı ifade etmeliyim. Ayrıca, Eduardo Galeano’yu bana tanıtan da Şefik Amca’dan başka biri değildir. Ailesine ve yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum.
Hamiş: Şefik Atabey, İstanbul Radyosu ile Türkiye Boks Federasyonu kurucularından gazeteci ve radyo programcısı Eşref Şefik‘in oğluydu. Kitap koleksiyonculuğu konusunda da Ömer Koç’un akıl hocası ve öncüsüydü.
2.Hamiş: Şefik Atabey’in naaşı 10 Ağustos Salı günü Marmara Adası’nda defnedilecektir.
Ayrıca bkz: https://webarsiv.hurriyet.com.tr/2002/03/23/103877.asp
Chris King ve Poetry Scores taifesinin hazırladığı Blind Cat Black isimli filmin Türkiye gösterimi 12 Temmuz Pazartesi akşamı saat dokuzda İstanbul Kadıköy Kargart’ta ve Çanakkale Yalı Han’da eş zamanlı olarak gerçekleşti. 12 Temmuz 2010 gecesine ilişkin bilgilere ve fotoğraflara https://www.futuristika.org/bakissiz-bir-gece-kara/ adresinden ulaşabilirsiniz.
İşbu film gösterimini hazırlayan ya da destekleyen tüm ekibe (Chris King ve Poetry Scores taifesine, Barış Yarsel’e, İpek Yarsel’e, Pınar İlkiz’e, Peri Kazancı’ya, Futuristika! taifesine, Çanakkale İçinde taifesine, Onur Özer’e, Sürrealist Eylem Türkiye taifesine, Tayfun Polat ve Karga Mecmua taifesine, KargART’a ve KargaBar’a, Underground Poetix taifesine, Kadıköy’ün lodosuna, kafasına ve sokaklarına) ve katılan tüm konuklara içtenlikle teşekkür ederim.
Şimdi, bu gösterimin ardından, birkez daha ayağa kalkarak ve kurşun kalemlerimizi avcumuzda sıkarak ya da gökyüzüne zarfsız kuşlar göndererek şunu söyleyebiliriz;
“Hay Hak! Ece Ayhan yaşıyor… Dom!”
Zy
Chris King ve Poetry Scores taifesi tarafından çekilen “Blind Cat Black” (Bakışsız Bir Kedi Kara) adlı filmin İstanbul-Kadıköy ve Çanakkale-Yalıhan‘da eşanlı olarak gerçekleşen Türkiye Gösterimi sırasında yayımlanan fanzindir. (Fanzine Kadıköy’de ve Çanakkale’de muhtelif mekânlarda ulaşabilirsiniz.) Fanzinin tasarımını Futuristika! taifesi gerçekleştirdi. Ayrıca, filmin Kadıköy gösterimine katılanlara Ece Ayhan’ın kitaplarına girmeyen “İnsanların Kötüleri” adlı şiiri bir bildirge olarak dağıtılmıştır.
Hamiş: Blind Cat Black’in Türkiye Gösterimi’ne ait birtakım görüntüler Futuristika! ve Evvel Fanzin takipçileriyle önümüzdeki günlerde paylaşılacaktır.
Ece Ayhan’ın YKY’den ve diğer yayınevlerinden yayımlanan kitaplarına girmemiş olan “İnsanların Kötüleri” adlı şiirini Yenilik Dergisi’nin 1955 tarihli 28. sayısında buldum. Şiir, “E. Ayhan Çağlar” imzasıyla yayımlanmış. Yeni Ufuklar’da bulduğum ve Evvel Fanzin kapsamında tekrardan yayımladığım “Takma Göz” (1956) adlı şiir de “E. Ayhan Çağlar” imzasıyla yazılmıştı. Ece Ayhan’ı ve onun “insanlık” görgüsünün, anlayışının kökenlerini, sahiciliğini kavramak açısından “E. Ayhan Çağlar” imzasıyla yayımlanan işbu şiirleri ve buluntuları çok önemsiyorum. Ece Ayhan’ın düşüncelerini ve imgelemini “ters” algılayan ortalama idraklıların bu şiirlerden öğreneceği çok şey var… Ancak her şeyden önce, Ece Ayhan’ın zihninde yarattığı ve ölümüne karşı olduğu o “kötülük tipolojisi”nin algısal nitelikleri bu şiirde bulunmaktadır. Zaten Ece Ayhan’ı ve şiirini doğru okumak için ona “Ayhan Çağlar” olarak bakmak ve onu Ayhan Çağlar olarak araştırmak gerektiğini her vesileyle dile getirmiştim.
Sonuçta, Ece Ayhan’ı ve onun poetikasının evrenselliğini, sıkılığını unutturmak isteyen “kötülük dayanışmaları” ve dernekleri başaramadılar. Şimdi onu yanlış tanıtmak isteyen kifayetsiz muhterisler ve fetbazlar da başaramayacaklar…
12 Temmuz 2010‘un (yani Chris King tarafından Ece Ayhan poetikasından esinlenerek çekilen Blind Cat Black -Bakışsız Bir Kedi Kara- adlı filminTürkiye gösteriminin) hemen öncesinde Ece Ayhan’a ilişkin sıkı bir buluntuyu ve efemerayı Ece Ayhan okuruyla yani sıkı ve sahici insanlarla paylaşabilmenin mutluluğunu yaşıyorum.Sahicilikle
Zafer Yalçınpınar
*
Hazırlayanlar:
Futuristika! Enteresan Mevzular Dergisi (TR) / Chris King [Poetry Scores] (ABD)
ve Zafer Yalçınpınar [EVVEL] (TR)
“Blind Cat Black / Bakışsız Bir Kedi Kara”
2008 // 58 Dakika – Renkli – Amatör Sürrealist Zombi Sessiz
12 Temmuz 2010 Pazartesi, Saat: 21:00 – Ücretsiz gösterim
Mekân: KargART
Adres: Kadife Sokak No:16 Kadıköy
Facebook Etkinlik Sayfası: https://www.facebook.com/event.php?eid=130322370325982
Ayrıntılı bilgi için: edit@futuristika.org
“Blind Cat Black / Bakışsız Bir Kedi Kara”
2008 // 58 Dakika – Renkli – Amatör Sürrealist Zombi Sessiz
12 Temmuz 2010 Pazartesi, Saat: 21:00 – Ücretsiz gösterim
Mekân: Yalı Hanı
Adres: İstasyon Sanat Merkezi Çanakkale
Facebook Etkinlik Bağlantısı için tıklayınız
Ayrıntılı bilgi için: onur@canakkaleicinde.com
Ayrıca bkz: https://www.futuristika.org/trend/etkinlik/blind-cat-black-bakissiz-bir-kedi-kara-filmi-canakkale-gosterimi/
Durmadan avuçlarım terliyor,
İnildiyor ardımdan
Girdiğim çıktığım kapılar.
Trenim gecikmeli, yüreğim bungun,
Bir bir uzaklaşıyor sevdiğim insanlar.
Ne zaman bir dosta gitsem,
Evde yoklar.
Dolanıp duruyorum ortalıkta.
Kedim hımbıl, yaprak döküyor çiçeğim,
Rakım bir türlü beyazlaşmıyor.
Anahtarım güç dönüyor kilidinde,
Nemli aldığım sigaralar.
Ne zaman bir dosta gitsem,
Evde yoklar.
Kimi zaman çocuğum,
Bir müzik kutusu başucumda
Ve ayımın gözleri saydam.
Kimi zaman gardayım
Yanımda bavulum, yılgın ve ihtiyar.
Ne zaman bir dosta gitsem
Evde yoklar.
Bekliyorum bir kapının önünde,
Cebimde yazılmamış bir mektupla.
Bana karşı ben vardım
Çaldığım kapıların ardında,
Ben açtım, ben girdim
Selamlaştık ilk defa.
Metin Altıok
“Kendinin Avcısı” adlı kitabından…
Sivas katliamında hayatını kaybeden aydınlarımızı saygıyla anıyoruz…
Ayrıca bkz: https://haber.sol.org.tr/devlet-ve-siyaset/binlerce-kisi-sivasta-bulustu-haberi-30416
Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com