Haz
23
2016
--

“Nicanor Parra’nın ‘Karşışiir’leri” (Zafer Yalçınpınar)

parra

Şili ve Latin Amerika edebiyatının modern şiirdeki en kuvvetli temsilcilerinden biri olan Nicanor Parra Sandoval’ın bütün şiirlerini içeren “Şiirler, Karşışiirler, Başka Şiirler” Ayrıntı Yayınları tarafından yayımlandı. Nicanor Parra’nın şiirlerini İspanyolca’dan dilimize Bülent Kale çevirmiş ve çevirinin şiirsel dengesini sağlamak konusunda Emirhan Oğuz sürece destek olmuş.

Kitabın “Şiirler ve Karşışiirler” başlıklı ilk bölümü oldukça ilginç bir hikâyeye sahiptir: Parra, 1953 yılında üç ayrı dosya biçeminde ve Juan Nadie(Hiç Kimse) rumuzunu kullanarak Şili Yazarlar Sendikası’nın şiir yarışmasına katılır. Yarışmada kapalı isim usulü geçerlidir ve jüri tarafından bilinmeyen gerçek isim olarak da satranç şampiyonu dostu Rodrigo Flores’in ismini bildirir. Yarışma sonucunda Parra’nın üç ayrı dosyası yarışmada ilk üçe girer! Ancak, kendisiyle alay edildiğini düşünen sendika, Parra’nın şiir dosyalarının yayın haklarına el koyar ve üç dosya 1954 yılında “Şiirler ve Karşışiirler” adıyla yayımlanır.

Nicanor Parra’nın ‘Karşışiir’ tanımlamasını oluşturan faktörlerin en önemlisi, şiirlerinde günlük, genel geçer konuşma dilini kullanarak “uzlaşımcı(konvansiyonel) bir şiirsel alan” kurabilme başarısıdır. Bu ‘Karşışiir’ dili, şair kimliğinin arketip öğelerinden uzaklaşarak biçimlenmiştir. Parra, poetika kuramını tüm hatlarıyla reddetmemiş ancak lirizmin insanlık tarihi boyunca alışılagelmiş ön-kabullerini şiirlerinde hep sonuncu sıraya itmiştir.  ‘Karşışiirler’de duygusal öğelerin ön-planda olmadığını, buna karşın insanlık tarihinin gelişimindeki sistematik hataların ve mantıksızlıkların derin bir biçimde sorgulanarak ön-plana alındığını görmekteyiz. ‘Çay Saatinde Sorular’ başlıklı ‘Karşışiir’den kısa bir bölüm bu durumu anlatan iyi bir örnektir:

“Şu solgun benizli adam bir balmumu
Müzesinden bir figüre benziyor;
Yırtık tüllerin ardından bakıyor:
Hangisi daha değerlidir, altın mı güzellik mi?
(…)
Kristal kadeh onu yaratan insanın
Elinden daha mı üstündür?
Tükenmiş bir atmosfer bu soluduğumuz,
Külden, dumandan, hüzünden:
Bir kez görülen şey bir daha aynı
Haliyle görülmez, der bize kuru yapraklar.
Çay saati, kızarmış ekmekler, margarin
Hepsi bir tür sisle kaplanmıştır.”

Nicanor Parra’nın şiirlerinde vurgulanan toplumsal ve tarihsel gerçeklikler, şair tipolojisinin lirik yöntemleriyle değil de matematik kurallarının yanlış işleyişini irdeleyen bir anti-karakterin bilimsel incelemeleriyle ele alınmış gibidir. Parra, eğretilemelerin dozunu sürekli kontrol altında tutmaktadır. (Bu açıdan Fransız şair Eugène Guillevic’in şiirleri, yakın dönem dünya şiirinde Nicanor Parra ile benzeştiğini düşündüğüm tek örneklerdir.) Parra, şiirlerinde işlediği toplumsal sorunları matematiksel terimler gibi ele alır ve şiirini bir mantık denklemi ya da mantık silsilesi şeklinde kurmaya çalışır. “İnsanlık” olgusunun “düşünsel yoksunluk” ihtiva ettiğine inanır ve toplum/topluluk bileşkesinin mantıksız bir parodiden ibaret olduğu sonucuna ulaşır:

“(…)
Kurşunla yaralanmış biri gibi kitaplıklara
___sürüklendim.
Özel evlerin eşiklerinden geçtim,
Dilimin keskin yanıyla iletişim kurmaya çalıştım
___seyircilerle:
Onlarsa ya gazete okuyorlardı
Ya da yitip gidiyorlardı bir taksinin peşi sıra.

Nereye gitmeli o zaman!
Bu saate dükkânlar da kapalıdır;
Ben akşam yemekte gördüğüm bir dilim kuru soğanı
___düşünüyordum
Ve bizi öteki uçurumlardan ayıran uçurumu.”

‘Karşışiir’lerin sürekli ‘sıfır’ sonucuna varan, ‘insanın yoksunluğu’nu işaret eden alegorik bir yapısı olduğunu görüyoruz. Parra’nın şiirlerinin Sait Faik’teki “durum öyküsü” niteliğine benzeyen öykülemeci bir yönü olduğunu ve birçok açıdan Sait Faik’in toplumsal çelişkilere yaklaşımındaki unsurlarla özdeşleştiğini söyleyebilirim.

Nihayetinde, Nicanor Parra’nın bütün şiirleri, modern şiirin karmaşık imgeselliğinin ve klasik şair arketipinin karşısında benzersiz ve güçlü bir ‘karşışiir denklemi’ oluşturmaktadır.

Zafer Yalçınpınar
Aydınlık Kitap, Sayı: 216, 10 Haziran 2016, s.10


nicanor-parra


Hamişler:

1/ Yazının ‘pdf’ biçemine https://bit.ly/nicanorparrakarsisiir adresinden ulaşabilirsiniz.

2/ Yalçınpınar’ın inceleme yazılarına https://zaferyalcinpinar.com/inceleme.html adresinden, tüm kitaplarına ve özgeçmişine https://zaferyalcinpinar.blogspot.com adresinden ulaşabilirsiniz.


Ayrıca Bkz:

-John Berger’in Şiirlerindeki Tinsellik
Tam metin pdf: https://bit.ly/johnbergersiirler
Aydınlık Kitap, Sayı: 243, 30 Aralık 2016

-Nilgün Marmara’nın Kâğıtları’ndaki İmgelem
Tam metin pdf: https://bit.ly/nilgunmarmarakagitlar
Aydınlık Kitap, Sayı: 241, 9 Aralık 2016

-Oktay Rifat’ın Dışarıda Kalan Şiirleri
Tam metin pdf: https://bit.ly/oktayrifatdisarida
Aydınlık Kitap, Sayı: 235, 28 Ekim 2016

-Ingeborg Bachmann ve Dil Felsefesi
Tam metin pdf: https://bit.ly/bachmanndilfelsefesi
Aydınlık Kitap, Sayı: 220, 8 Temmuz 2016

-Werner Herzog’un Bakışının Biçimini Taşıyan Bir Yolculuk
Tam metin pdf: https://bit.ly/herzogbuzdayurur
Aydınlık Kitap, Sayı: 214, 27 Mayıs 2016

-Julio Cortázar’ın zihninden; “Küba Devrimi’nin Başlangıç ‘Buluşma’sı”
Tam metin pdf: https://bit.ly/cortazarbulusma
Aydınlık Kitap, Sayı: 211, 6 Mayıs 2016

-Alfred Jarry’den “Günler ve Geceler” Ötesi Tinsellik
Tam metin pdf: https://bit.ly/alfredjarrygunlergeceler
Aydınlık Kitap, Sayı: 202, 4 Mart 2016

-MŞŞ’nin ‘Yalnızlık Çölü’nde; “Sayıklayanlar”
Tam metin: https://evvel.org/m-s-s-nin-yalnizlik-colunde-sayiklayanlar-z-yalcinpinar-aydinlik-kitap-2682016
Aydınlık Kitap, Sayı: 226, 26 Ağustos 2016

-ECE AYHAN ile ‘KARA GERÇEK’
Tam metin: https://zaferyalcinpinar.com/bbkara/eceayhanilekaragercek.jpg
Aydınlık Kitap, Sayı: 195, 15 Ocak 2016

Haz
21
2016
--

Şiir: “Müphemiyet” (Kerem Bereketoğlu)

(…)
Geceye kaçak girdiğin yerden
Saatler kendini biraz ileri alır
Tam araya an sıkışır, tutar
Çekersin, karanlık bir gerçeği doğuracaksan
Elbette hamile kalabilirsin anlamdan

Gece, tecrübeli yalnızlar, karanlık gerçek
İlerleyen saatler ve edilecek dua
Mahsuru yok zamansız ölmenin
Tüm bu belirsizliğin arasında

Kerem Bereketoğlu
anzin fanzin, “Yok”,  Sayı:7, Haziran 2016

Haz
14
2016
--

Julio Cortázar’ın zihninden; “Küba Devrimi’nin Başlangıç ‘Buluşma’sı” (Zafer Yalçınpınar)

bulusma

Son altı ay zarfında yayımlanan çeviri edebiyat eserlerini incelediğimde içerik açısından en etkileyici ve kuvvetli eserlerin Latin Amerika edebiyatı kapsamında yer aldığını görüyorum: “Carlos Maria Dominguez, Kâğıt Ev (Jaguar Yay.)”, “Emiliano Monge, Bakır Gök (Yapı Kredi Yay.)”, “Nicanor Parra, Şiirler-Karşışiirler-Başka Şiirler (Ayrıntı Yay.)” ve “Eduardo Galeano, Kadınlar (Sel Yay.)”. Nisan ayında bu güçlü bileşkeye Julio Cortázar’ın “Buluşma” adlı eseri eklendi. ‘Deli Dolu Kitap’ etiketiyle yayımlanan ‘Buluşma’yı Altuğ Akın dilimize çevirmiş ve Julio Cortázar’ın anlatısındaki sahnelere Enrique Breccia’nın siyah beyaz çizimleri eşlik ediyor. Kitabın baskısı, tasarımı ve içerdiği tarihsel çevrimin özelliği düşünüldüğünde kitabın edebi değeriyle birlikte yüksek bir koleksiyon değeri de taşıdığını ifade etmeliyim.

‘Buluşma’da işlenen tarihsel anlatı, Küba halkının maruz kaldığı diktatör Fulgencio Batista’yı devirmek ve Küba Devrimi’ni ateşlemek için Meksika’dan “Granma” adlı tekneyle yola çıkan seksen iki devrimcinin 2 Aralık 1956 günü Küba’da karaya adım atmalarıyla başlıyor. Küba’ya ulaşan devrimcilerin arasında Ernesto ‘Che’ Guevara da bulunmaktadır. Che’nin ve devrimcilerin amacı, devrimin lideri olan Fidel Castro (kitaptaki kod adıyla Luis) ve Fidel Castro’nun kardeşi Raúl Castro (kitaptaki kod adıyla Pablo) ile buluşarak Sierra Maestra Dağları’nda  “26 Temmuz Hareketi” adı altında örgütlenen devrim güçlerine katılmaktır. Guevara’nın içinde bulunduğu grubun tarihsel ‘buluşma’ öncesinde Batista’nın askeri güçleriyle yaşadığı çarpışma, 1959’un Ocak ayına kadar sürecek olan Küba devrim savaşının başlangıç ânlarından biri olarak kabul edilmektedir.

cortazar2

Julio Cortázar, ‘Buluşma’nın anlatısını ‘Ernesto Guevara’nın gözünden biçimlendiriyor. Grubun karaya adım attığı ilk ândan itibaren bataklıkta yaşadığı fiziksel zorluklar ve ilerleyen çatışma ya da gizlenme ânlarındaki hayatı idame güdüsü tüm sahnelerin mihenk noktasını oluşturuyor: Hedefe -buluşma ânına- doğru ilerlenirken ölen devrimcilere ve yaralananların süreksel acılarına rağmen devrim düşüncesinin özgürlüğüyle birlikte işlenen hayatta kalma güdüsü ve bu güdünün grup üzerindeki ruhsal etkisi, yaşamın özünde bulunan ‘umut’ duygusuyla birleşerek anlatının temelini oluşturuyor. Ayrıca, grubun ‘buluşma’ umudunun azaldığı noktalarda ortaya çıkan Latin Amerika’ya özgü ironik diyaloglar ve esprili deyişler birer ‘dengeleyici motif’ olarak Cortázar tarafından anlatıya eklenerek anlatının akışı ve karakterler arasındaki etkileşim güçlendirilmiş.

Anlatının gelişimi, Guevara’nın zihin süzgecinden geçirilerek -Cortázar’ın tüm eserlerinde olduğu gibi- entelektüel ve imgesel bir ‘düşün katmanı’ oluşturuyor. Anlatıyı edebi açıdan güçlü kılan özelliklerden biri de Guevara’nın zihnindeki zaman algısının Cortázar’ın düşünsel yazım tekniğiyle (içe bakış yöntemiyle) ortadan kaldırılmasıdır. Örneğin Guevara’nın hayatında verdiği en önemli kararı (yani zengin bir doktor olarak burjuva yaşamını sürdürmeyi reddedip devrim hareketine katılmasını) geçmişe dönük olarak irdelenmesinin yolculuk sırasında yaralanan Tinti’nin ölüm ânına denk gelmesi, Julio Cortázar’ın anlatıya kattığı kurgusal başarılardan biridir.

cortazar3

Julio Cortázar’ın dile getirdiği en etkileyici sahne, çatışmaların azaldığı ‘soluklanma ânları’ndan birinde Ernesto Guevara’nın yıldızlı ve berrak geceye karşı ağaç dallarından oluşan bir çizimi, Mozart’ın “Av” adlı bestesiyle özdeşleştirerek anlattığı ândır. Bu sahnede Guevara, devrimin ve Castro’yla buluşmak için ilerleyen grubun içinde bulunduğu zihinsel durumu Mozart tarafından bestelenen “Av” kuartetinin giriş bölümüyle hem imgesel hem de müzikal açıdan -çoklu olarak- özdeşleştirir:

“(…)Mozart ve ağaç bilmese de, biz de kendi meşrebimizce, umutsuz, amatör bir savaşı ona anlam veren, onu meşrulaştıran ve en sonunda zafere taşıyan bir düzene dönüştürmek istedik, ki bu zafer, yılların boğuk av borazanlarının ardından bir melodinin yeniden inşası olabilir; ‘adagio’yu takip eden ‘allegro’ son, aydınlığa kavuşma gibi olabilir.(…)”

Julio Cortázar’ın özenli bir dille okuyucuya sunduğu bu tarihsel anlatının sonunda, devrimciler sayıları yirmiden az kişi olarak Fidel Castro’yla buluşmayı başarmıştır. Buluşma ânının getirdiği coşkulu özgürlük ve umut duygusu Ernesto Guevara’nın ağzından şu tümcelerle ifade edilir:

“(…)Sonunda ona (Castro’ya) bir şey söylemedim ama kuartetin adagio bölümüne geçtiğimizi hissediyordum, birkaç saatlik kırılgan bir ferahlama, fakat şüpheye yer bırakmayan bir geçiş, unutmamamız gereken bir işaret.(…)”

Küba devriminin ruhunu ve dirayetini taşıyan tüm özgül duyguların dile getirildiği ‘Buluşma’ adlı uzun öyküyü herkesin okumasını dileyerek, Julio Cortázar’ın özgün anlatımıyla Küba devriminin başlangıcını oluşturan bu önemli buluşma yolculuğunu (özgürlük için gerçekleşen birlikteliklerin tarihsel kıvılcımını) her okuyucunun içselleştirmesi gerektiğine inanıyorum.

Zafer Yalçınpınar
Aydınlık Kitap, Sayı: 211, 6 Mayıs 2016, s.5


Hamişler:

1/ Yazının ‘pdf’ biçemine https://bit.ly/cortazarbulusma adresinden ulaşabilirsiniz.

2/ EVV3L kapsamında yayımlanan “Julio Cortázar” başlıklı ilgilere https://evvel.org/ilgi/julio-cortazar adresinden ulaşabilirsiniz.

3/ Yalçınpınar’ın inceleme yazılarına https://zaferyalcinpinar.com/inceleme.html adresinden, tüm kitaplarına ve özgeçmişine https://zaferyalcinpinar.blogspot.com adresinden ulaşabilirsiniz.


Ayrıca Bkz:

-John Berger’in Şiirlerindeki Tinsellik
Tam metin pdf: https://bit.ly/johnbergersiirler
Aydınlık Kitap, Sayı: 243, 30 Aralık 2016

-Nilgün Marmara’nın Kâğıtları’ndaki İmgelem
Tam metin pdf: https://bit.ly/nilgunmarmarakagitlar
Aydınlık Kitap, Sayı: 241, 9 Aralık 2016

-Oktay Rifat’ın Dışarıda Kalan Şiirleri
Tam metin pdf: https://bit.ly/oktayrifatdisarida
Aydınlık Kitap, Sayı: 235, 28 Ekim 2016

-Ingeborg Bachmann ve Dil Felsefesi
Tam metin pdf: https://bit.ly/bachmanndilfelsefesi
Aydınlık Kitap, Sayı: 220, 8 Temmuz 2016

-“Nicanor Parra’nın ‘Karşışiir’leri”
Tam metin pdf: https://bit.ly/nicanorparrakarsisiir
Aydınlık Kitap, Sayı: 216, 10 Haziran 2016

-Werner Herzog’un Bakışının Biçimini Taşıyan Bir Yolculuk
Tam metin pdf: https://bit.ly/herzogbuzdayurur
Aydınlık Kitap, Sayı: 214, 27 Mayıs 2016

-Alfred Jarry’den “Günler ve Geceler” Ötesi Tinsellik
Tam metin pdf: https://bit.ly/alfredjarrygunlergeceler
Aydınlık Kitap, Sayı: 202, 4 Mart 2016

-MŞŞ’nin ‘Yalnızlık Çölü’nde; “Sayıklayanlar”
Tam metin: https://evvel.org/m-s-s-nin-yalnizlik-colunde-sayiklayanlar-z-yalcinpinar-aydinlik-kitap-2682016
Aydınlık Kitap, Sayı: 226, 26 Ağustos 2016

-ECE AYHAN ile ‘KARA GERÇEK’
Tam metin: https://zaferyalcinpinar.com/bbkara/eceayhanilekaragercek.jpg
Aydınlık Kitap, Sayı: 195, 15 Ocak 2016

Haz
12
2016
--

anzin #7: “YOK”

anzin-yok

anzin‘in “YOK” temalı yedinci sayısı yayımlandı…

bkz: https://www.facebook.com/anzinfanzin/
irtibat ediniz, twitter: @anzinfanzin

Haz
10
2016
--

“Doğan Hızlan’ın şahsında ‘Doğan Hızlanlara’ Açık Mektup” (Taylan Kara)

Taylan Kara’nın 10 Haziran 2016 tarihinde soL haber portalı kapsamında Doğan Hızlan’a ve Doğan Hızlan bandıralı edebiyat oligarşisine karşı kaleme aldığı açık mektuba hayran kaldığımı ve işbu mektubun altına kendi imzamı da atabileceğimi bildiririm. Taylan Kara tarafından kaleme alınan açık mektubun tam metnine https://haber.sol.org.tr/yazarlar/taylan-kara/dogan-hizlanin-sahsinda-dogan-hizlanlara-acik-mektup-158734 adresinden ulaşabilirsiniz. (Zy)

dogan_hizlan_dogum_gunu506tarihtebugun
Doğan Hızlan’ın şahsında ‘Doğan Hızlanlara’ Açık Mektup:
https://haber.sol.org.tr/yazarlar/taylan-kara/
dogan-hizlanin-sahsinda-dogan-hizlanlara-acik-mektup-158734


Önemli Not: Taylan Kara’nın edebiyat oligarşisine dair gerçekleştirdiği analiz ve eleştirilerin bazılarına https://evvel.org/?s=Taylan+Kara adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
05
2016
--
May
29
2016
--

E-Kitap: “YAKIŞMIYOR!” // Günümüz Edebiyat Ortamına Bir Bakış (Halûk Cengiz)

yakismiyor

“Yakışmıyor!” Hâluk Cengiz
Günümüz Edebiyat Ortamına Bir Bakış

Mayıs 2016, pasaj69.org, 100 Sayfa
Tam metin pdf: https://bit.ly/yakismiyor


Hâluk Cengiz, Üvercinka Dergisi’nin çeşitli sayılarında günümüz edebiyat ortamındaki kötücül yapılanmaları eleştiren özenli ve sıkı bir yazı dizisi kaleme almıştı. EVV3L’in sıkı dostlarından Uğur Yanıkel, Halûk Cengiz’in Üvercinka Dergisi’ndeki yazı dizisinden önce kaleme aldığı diğer eleştirel yazıları da ekleyerek pasaj69.org bünyesinde bir e-kitap olarak yayına hazırladı. “Yakışmıyor!” adlı e-kitabın tam metnine https://bit.ly/yakismiyor adresinden ulaşabilirsiniz.

Hâluk Cengiz‘in kapsamlı incelemelerini titiz bir editöryal çalışma sonucunda okuyucuyla buluşturan Uğur Yanıkel‘e ve Üvercinka Dergisi’nin yayın yönetmeni Seyyit Nezir‘e ne kadar teşekkür etsek azdır. Edebiyat ortamına hakim kılınan Yeni Sinsiyet Tipolojisi’nin yıllardır uyguladığı ‘Haksızlık Yordamı’na maruz kalan kalb ve vicdan sahibi herkesin “Yakışmıyor!” adlı analizi kelime kelime okuması gerektiğine inanıyorum.

Sahicilikle
Z. Yalçınpınar


KİTABIN ÖNSÖZÜ

Bugün, her alanda olduğu gibi edebiyat alanında da birtakım kötücül faaliyetler yürütülmekte. Söz konusu faaliyetler neticesinde kendilerine güç devşiren kişiler, edebiyat alanında, elde ettikleri bu güç vasıtasıyla âdeta ‘edebiyat noteri’ olma yolunda ilerliyorlar. Buna sebep olan çeşitli etmenler var, ancak en etkilisi ve sistemlisi kuşkusuz edebiyat ödülleri/yarışmalarıdır. Dünyada ve ülkemizde çok yaygın olan bu sömürü düzeneği her dönem tartışma konusu olmuştur. Çünkü bu düzenek az önce de nitelendirdiğim gibi tamamen sömürü üzerine kuruludur ve oligarşik bir varoluş sergilemektedir. Ödül bahşedenler, ödüle muhtaç bir edebiyat ortamı oluşturmaya çalışmakta ve bu durumdan dolayı kendilerine statü sağlamaktadırlar. Ve maalesef birçok yazar, şair farkında olarak ya da olmayarak bu düzeneğin bir parçası hâline geliyor. Oysa bir yazarın, bir şairin kimseden icazet beklememesi; her şeyden ve herkesten bağımsız olması beklenir.

Ülkemizde, özellikle son birkaç yıldır gittikçe yayıngınlaşan yaygınlaştıkça arsızlaşan bu düzenek ile yüksek bir sesle –ayağa da kalkarak!- mücadele edilmektedir. Buna en yakın örnek “Fazıl Hüsnü Dağlarca Şiir Ödülü”ne gösterilen hakkaniyet yüklü tepkilerdir.

Edebiyat ödüllerinin/yarışmalarının dışında, son yıllarda tartışma konusu olan bir diğer konu ise “Edebiyat Eserlerinin Desteklenmesi Hakkında Yönetmelik” kapsamında, adı gizli tutulan 40 yazara toplamda 463.000 TL dağıtılmasıydı. Mevcut iktidarın kültür-sanat alanındaki yıkıcı faaliyetlerini ve desteklenen yazarların isimlerinin gizli tutulmasını göz önünde bulundurursak, aslında bunun, yazarları desteklemek için değil mevcut yandaşları desteklemek ve yandaş kitleyi genişletmek için oluşturulmuş bir proje olduğu gayet açık.

İşte bu kitap, tüm bu konuların ve yaşananların sıkı takipçisi olan Halûk Cengiz’in kaleme almış olduğu yazılardan oluşmaktadır. Söz konusu yazılar edebiyat yarışmalarını, ödüllendirme sistemini ve gizli devlet desteğini kapsamlı bir şekilde inceleyen ve bu doğrultuda eleştiren yazılardır. “Haklılığın inadı!” şiarıyla, bu önemli yazıları bizlerle paylaştığı için Halûk Cengiz’e bir kez daha teşekkür ediyorum.

Uğur Yanıkel
03.05.2016
İstanbul

 

kapak1


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “E-Kitap” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/ekitap adresinden ulaşabilirsiniz.

May
13
2016
0

ECE AYHAN ile ‘KARA GERÇEK’ (Aydınlık Kitap, 15/01/2016, Sayı: 195, Zafer Yalçınpınar)

IMG_20160115_155632

Ece Ayhan ile ‘Kara Gerçek’ (Z. Yalçınpınar)
15/01/2016, Aydınlık Kitap Eki, Sayı: 195

ecemakalekucuk

Okumak için tıklayınız…


Hamişler:

1/ Ayrıca bkz: 2012: İKİ SERGİ: “Ozanın Yaşaması için;1975” ve “Ece Ayhan için;1976” (Ece Ayhan’ın tedavisi için açılan destek sergilerine ilişkin buluntular)

2/ Ece Ayhan’ın Enis Batur’a yazdığı mektupların 1978 sonrasındaki bölümlerinde de birçok “kara gerçek” bulunuyor: Başının belaya girdiği çetelerle, oğluyla, çeşitli dergi editörleriyle, siyasi olaylarla, yayımlanmayan -taslak halinde bulunan- son eserleriyle ve Çanakkale’yle ilgili…

3/ EVV3L  kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin indeksine https://bit.ly/eceindeks adresinden, “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesine ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden ulaşabilirsiniz.


Ayrıca Bkz:

-John Berger’in Şiirlerindeki Tinsellik
Tam metin pdf: https://bit.ly/johnbergersiirler
Aydınlık Kitap, Sayı: 243, 30 Aralık 2016

-Nilgün Marmara’nın Kâğıtları’ndaki İmgelem
Tam metin pdf: https://bit.ly/nilgunmarmarakagitlar
Aydınlık Kitap, Sayı: 241, 9 Aralık 2016

-Oktay Rifat’ın Dışarıda Kalan Şiirleri
Tam metin pdf: https://bit.ly/oktayrifatdisarida
Aydınlık Kitap, Sayı: 235, 28 Ekim 2016

-Ingeborg Bachmann ve Dil Felsefesi
Tam metin pdf: https://bit.ly/bachmanndilfelsefesi
Aydınlık Kitap, Sayı: 220, 8 Temmuz 2016

-“Nicanor Parra’nın ‘Karşışiir’leri”
Tam metin pdf: https://bit.ly/nicanorparrakarsisiir
Aydınlık Kitap, Sayı: 216, 10 Haziran 2016

-Werner Herzog’un Bakışının Biçimini Taşıyan Bir Yolculuk
Tam metin pdf: https://bit.ly/herzogbuzdayurur
Aydınlık Kitap, Sayı: 214, 27 Mayıs 2016

-Julio Cortázar’ın zihninden; “Küba Devrimi’nin Başlangıç ‘Buluşma’sı”
Tam metin pdf: https://bit.ly/cortazarbulusma
Aydınlık Kitap, Sayı: 211, 6 Mayıs 2016

-Alfred Jarry’den “Günler ve Geceler” Ötesi Tinsellik
Tam metin pdf: https://bit.ly/alfredjarrygunlergeceler
Aydınlık Kitap, Sayı: 202, 4 Mart 2016

-MŞŞ’nin ‘Yalnızlık Çölü’nde; “Sayıklayanlar”
Tam metin: https://evvel.org/m-s-s-nin-yalnizlik-colunde-sayiklayanlar-z-yalcinpinar-aydinlik-kitap-2682016
Aydınlık Kitap, Sayı: 226, 26 Ağustos 2016

May
11
2016
0

“Alfred Jarry’den “Günler ve Geceler” Ötesi Tinsellik” (Zafer Yalçınpınar)

IMG_20160305_113722

Alfred Jarry’nin ismiyle ilk karşılaşmam Monokl Dergisi’nin 1 Şubat 2007’de yayımlanan ikinci sayısında Mustafa Uzuner’in derlediği özel metinler aracılığıyla oldu. Dergide, “Patafizik Koleji” alt başlığında Alfred Jarry ve benzerlerinin metinlerinden çeviriler ile “Patafizik Koleji” bünyesinde yer alabilecek sanatçıların -örneğin Raymond Quenau ve Boris Vian’ın- dünya görüşünü ve tinsel manifestolarını anlatan bir değerlendirme yazısı bulunuyordu. Monokl Dergisi’ndeki bu dosyanın bütünsel bir dengesi yoktu ancak 20. yüzyılın başlarında Fransa’da gelişen avangard bir akımın düşünsel tarzını anlatmak açısından oldukça kuvvetli çeviriler ve aktarımlar içeriyordu. Zaten, akılcılığı merkezden kaldırıp yerine tinselliği koyan patafizik kolejinin aydınlanmacı bilim tarafından kafamıza kazınan teoriler bağlamında bir “denge”si olmadığı, olamayacağı da açıkça görülüyordu.

Alfred Jarry’nin ismiyle ikinci karşılaşmam ise Dan Franck’ın “Bohemler” (2009, Sel Yayıncılık, Çev: İsmail Yergüz) adlı eserinde yer alan “Kral Ubu” episodunda gerçekleşti. 1880-1950 dönemi Paris ekolünün (Seine nehrinin ayırdığı Montmartre/ressamlar ve Montparnasse/şairler bölgesinde yaşayan sanatçıların) hayatının anlatıldığı bu sıkı biyografik eserde Alfred Jarry, “Patafizik” yaklaşımına inanan dostlarıyla birlikte kaleme aldığı, kendisinin ve deneysel tiyatronun en önemli eseri olan “Ubu Baba” karakteriyle birlikte inceleniyordu. Alfred Jarry’nin bisiklet sürmeye ve ateşli silahlara olan tutkusu, agresyonu, meyhanelerde çıkardığı ağız kavgaları, sokaklarda sevmediği insanlara çektiği silahlar, içtiği gerçek(bildiğiniz) kırmızı mürekkep, Paris’te ikame ettiği alçak tavanlı(yarım) apartman dairesi… 34 yaşında verem nedeniyle sonlanan bir yaşam… Şiirsel açıdan eşsiz bir yaşamın en önemli ayrıntılarını görüyorduk Dan Franck’in kitabında… (Aslında, Alfred Jarry’nin yaşamı bizdeki Beyoğlu varoluşuna denk gelmektedir: ki zaten “Ubu” adlı tiyatro eserinin Türkçe’deki en sıkı uyarlaması Asaf Çiyiltepe tarafından gerçekleştirilmiş ve 1962 yılının Kasım ayında Beyoğlu Sıraselviler Tiyatrosu’nda Ergun Köknar’ın Ubu Baba başrolünü oynamasıyla birlikte sahnelenmiştir.

Geçtiğimiz ay, Alfred Jarry’nin 1897’de kaleme aldığı “Günler ve Geceler” adlı romanı, yazıldığı dönemden yaklaşık 120 sene sonra Türkçe’de, Işık Ergüden’in çevirisiyle Sel Yayıncılık tarafından kitaplaştırıldı. Günler ve Geceler’in alt başlığı “Bir Asker Kaçağının Romanı” olarak belirlenmiş. Romanın başkarakteri olan Sengle, askerlik görevi dönemindeki fiili bir kaçıştan ziyade ruhsal bir uzaklığın bedene bürünmüş hâli olarak görülüyor. Sengle, kardeşi Valens’le birlikte hem zihinsel hem de uzamsal yolculuklara çıkarak savaş dönemlerinde biçimlenen psikometrik bir varoluşu ve tinsel özgürlüğü değişik bir dille okuyucuya sunuyor. Bu tuhaf, düşün-deneysel varoluş, 20. yüzyılın aydınlanmacı bilimle çelişen insanlık tanımının en önemli özelliklerini hiciv dolu örneklerle ortaya koymayı başarmış. Romandaki çoklu anlatım teknikleri, sürekli uzam değiştiren sahne ve diyaloglarla birlikte özel bir dramaturjik durum oluşturuyor. Romandaki tüm sahneler ve diyaloglar Alfred Jarry’nin isim babası olduğu “patafizik” izleğini ve bu izleğin aydınlanmacı bilime yönelttiği tinsel eleştirileri somutlaştırmaya çalışıyor. Romanın en etkileyici, hiciv dolu sahneleri, Sengle’ın çürüğe ayrılmadan önce askeri hastanede geçirdiği tuhaf dönemde gelişiyor. Patafizik eleştirilerin tümü, Sengle’ın tedavi gördüğü askeri hastanedeki doktorların ve başhekimin çeşitli vakalara yaklaşımı, tutumları ile tıp biliminin çeşitli tanısal yanılgıları üzerinden biçimleniyor.

20. yüzyılın başlarında zuhur eden avangard akımların amiral gemisiyle, yani 1880-1910 dönemi Paris ekolünün bisikletli, silahlı ve ünlü şiirsel kuvveti olan Alfred Jarry’nin patafizik tinselliğiyle tanışmanızı öneriyorum.

Zafer Yalçınpınar
Aydınlık Kitap, Sayı: 202, 4 Mart 2016, s.4


Hamişler:

1/ Yazının ‘pdf’ biçemine https://bit.ly/alfredjarrygunlergeceler adresinden ulaşabilirsiniz.

2/ Yalçınpınar’ın inceleme yazılarına https://zaferyalcinpinar.com/inceleme.html adresinden, tüm kitaplarına ve özgeçmişine https://zaferyalcinpinar.blogspot.com adresinden ulaşabilirsiniz.


Ayrıca Bkz:

-John Berger’in Şiirlerindeki Tinsellik
Tam metin pdf: https://bit.ly/johnbergersiirler
Aydınlık Kitap, Sayı: 243, 30 Aralık 2016

-Nilgün Marmara’nın Kâğıtları’ndaki İmgelem
Tam metin pdf: https://bit.ly/nilgunmarmarakagitlar
Aydınlık Kitap, Sayı: 241, 9 Aralık 2016

-Oktay Rifat’ın Dışarıda Kalan Şiirleri
Tam metin pdf: https://bit.ly/oktayrifatdisarida
Aydınlık Kitap, Sayı: 235, 28 Ekim 2016

-Ingeborg Bachmann ve Dil Felsefesi
Tam metin pdf: https://bit.ly/bachmanndilfelsefesi
Aydınlık Kitap, Sayı: 220, 8 Temmuz 2016

-“Nicanor Parra’nın ‘Karşışiir’leri”
Tam metin pdf: https://bit.ly/nicanorparrakarsisiir
Aydınlık Kitap, Sayı: 216, 10 Haziran 2016

-Werner Herzog’un Bakışının Biçimini Taşıyan Bir Yolculuk
Tam metin pdf: https://bit.ly/herzogbuzdayurur
Aydınlık Kitap, Sayı: 214, 27 Mayıs 2016

-Julio Cortázar’ın zihninden; “Küba Devrimi’nin Başlangıç ‘Buluşma’sı”
Tam metin pdf: https://bit.ly/cortazarbulusma
Aydınlık Kitap, Sayı: 211, 6 Mayıs 2016

-MŞŞ’nin ‘Yalnızlık Çölü’nde; “Sayıklayanlar”
Tam metin: https://evvel.org/m-s-s-nin-yalnizlik-colunde-sayiklayanlar-z-yalcinpinar-aydinlik-kitap-2682016
Aydınlık Kitap, Sayı: 226, 26 Ağustos 2016

-ECE AYHAN ile ‘KARA GERÇEK’
Tam metin: https://zaferyalcinpinar.com/bbkara/eceayhanilekaragercek.jpg
Aydınlık Kitap, Sayı: 195, 15 Ocak 2016

Nis
22
2016
--
Mar
30
2016
--

anzin #6: “YOL”

anzin

anzin‘in “YOL” temalı altıncı sayısı yayımlandı…

bkz: https://www.facebook.com/anzinfanzin/
irtibat ediniz, twitter: @anzinfanzin

Mar
20
2016
0

“İmge varlığın gölgesidir.” (İlhan Berk)

ilhanberk1

ilhanberk2

İlhan Berk’in Defterleri’nden...
Pulbiber Dergisi, Mart 2016, Hazırlayan: Gonca Özmen


Bkz: https://www.kalemkahveklavye.com/
2016/03/ilhan-berkin-defterleri-ilk-kez.html
Ayrıca bkz: https://evvel.org/?s=defter+kapakları


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “İlhan Berk” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.

Mar
10
2016
0

DADA 100 YAŞINDA!

dada100yasinda

Dada’nın kuruluşunun 100. yıldönümü dolayısıyla e-skop dergisi, 2016 yılı boyunca her hafta bir Dada episodu yayımlayacak. Bu derlemeler, dadacıların manifestolarından, günlüklerinden, şiirlerinden, diğer yazılarından ve zengin bir görsel seçkiden oluşuyor. Seçkinin içerik editörlüğünü ve çevirilerini Ali Artun ile Nur Altınyıldız Artun gerçekleştiriyor. Bu sıkı arşiv ve çeviri çalışması, Türkçe’de Dada akımı üzerine gerçekleştirilmiş en etkileyici bileşkeyi oluşturacak. Dada’nın 100. yıl seçkisine https://www.e-skop.com/skoptag/dadanin-100-yili/82200 adresinden  ulaşabilirsiniz.

03
Tristan Tzara‘nın 1916 yılında Cabaret Voltaire’ de yayımlanan
simültane şiirinden bir görünüm…


kol12     04

Hans Arp                                         Hugo Ball


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan ‘Gerçeküstü’ başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/gercekustu adresinden ulaşabilirsiniz.

Şub
25
2016
0

‘İspirto’ için hazırlanın!

ispirto

“Sıkı şiir” için hazırlanın, “İspirto” için hazırlanın!
Size söylüyorum Körler Ülkesi’nin taytsever kahvecileri!
“İspirto” Şubat 2016’da sizi kendinize getirecek!

Bkz: https://www.facebook.com/ispirtofanzin/

Şub
22
2016
0

Alain Mascarou’yla Bilge Karasu hakkında: ‘Farklılığı yaşamayı bilmek’

Futuristika! taifesinden sıkı/sahici insan Barış Yarsel, Alain Mascarou’yla “Bilge Karasu” hakkında bir söyleşi gerçekleştirmiş. Söyleşinin tam metnine https://www.futuristika.org/alain-mascarouyla-bilge-karasu-hakkinda-farkliligi-yasamayi-bilmek/ adresinden ulaşabilirsiniz.


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Bilge Karasu” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/bilge-karasu adresinden erişiliyor.

Şub
08
2016
0

anzin #5: “EL”

anzin5


anzin‘in “EL” temalı beşinci sayısı Kadıköy sularında;
Akmar Pasajı, Sosyal Sahaf’ta…

diğer mekânlar ve iller için bkz: https://www.facebook.com/anzinfanzin/
ya da irtibat ediniz, twitter: @anzinfanzin


Şub
03
2016
0

“Yazınımızın Görünmez Devi Tahsin Yücel’le Yaşanmış Bir Anı” (Zafer Yalçınpınar)

tahsinyucelimza

Prof. Dr. Tahsin Yücel ile 2003 yılında İstanbul Tüyap Kitap Fuarı’nda tanıştım.

2003 yılında fuarın onur yazarı Tahsin Yücel’di ve Alpay Kabacalı tarafından “Yazınımızın Görünmez Devi: Tahsin Yücel” başlığıyla özel bir armağan kitap hazırlanmıştı. O yıl Radikal Kitap Eki, ofis çalışanlarıyla (ekibiyle) birlikte Tüyap Kitap Fuarı’nda bir stand açmış, “Yeni sayımızı Tüyap Kitap Fuarı’ndan çıkarıyoruz!” mottosuyla birlikte reklamvari bir etkileşim yaratmaya çalışıyordu. Radikal Kitap’ın standının tam karşısında Türkiye Yazarlar Sendikası’nın standı bulunuyordu. Ben ve bir arkadaşım sendika adına stand görevlisiydik. Fuar günlerinden bir gün (25/10/2003) her iki standın bulunduğu koridorda Tahsin Yücel’in tek başına yürüdüğünü gördüm. Radikal Kitap’ın standının önünde durdu, biraz bekledi, ama Radikal Kitap standında kimse Tahsin Yücel’i tanımamıştı. Bu durumdan rahatsız oldu ve etrafına bakınıyormuş gibi yaparak Türkiye Yazarlar Sendikası’nın standına yaklaştı. Heyecanlandım ve kendisini “Hoşgeldiniz Tahsin Hocam…” diyerek karşıladım. Hemen, “Anlatı Yerlemleri” adlı akademik çalışmasındaki dilbilimsel unsurlar hakkında kendisine çeşitli sorular sormaya başladım. Sakin sakin cevapladı sorularımı ve bana okumam için bazı kitaplar ile araştırmam için bazı kavramlar önerdi. Sohbet esnasında ara ara Radikal Kitap standına dönüyor ve stand çalışanlarını gözlemliyordu. O günlerde okumakta olduğum “Salaklık Üstüne Deneme” adlı kitabını Tahsin Yücel’e imzalatmak üzere çantamdan çıkardım. İmzaladı. Türkiye Yazarlar Sendikası’nın standının önündeki sohbetimiz yaklaşık 10-15 dakika sürdü. Sonunda, Radikal Kitap standında bulunan insanların içerisinden Cem Erciyes, Tahsin Yücel’i tanıdı ve standa davet etti…

Anlattığım bu kısacık anıda ilginç olan şey şudur: Fuardan birkaç gün öncesinde yayımlanan Radikal Kitap Eki’nin kapağında büyük puntolarla “Fuarın Onur Konuğu: Tahsin Yücel” başlığı ile Tahsin Yücel’in tam sayfa bir fotoğrafı yer almaktaydı!

2003 Tüyap Kitap Fuarı süresince ve sonrasında Prof. Dr. Tahsin Yücel ile birkaç kez daha görüştük: Edebiyatın (yazının) özündeki hakikati çok iyi bilen, eserleriyle, çevirileriyle, yorumlarıyla, dilbilimsel ve akademik çözümlemeleriyle edebiyatımıza (yazınımıza) değer katan en önemli insanlardan biriydi. 2003 yılında Alpay Kabacalı’nın hazırladığı Tüyap Onur Konuğu Armağan Kitabı’nın başlığında ifade edildiği gibi “Yazınımızın Görünmez Devi”ydi; Prof. Dr. Tahsin Yücel…

Sahicilikle
Zafer Yalçınpınar
23 Ocak 2016

tahsinyucel2


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “İmzalı” ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/imzali adresinden ulaşabilirsiniz.

Oca
31
2016
0

Artistik Bellek’ten İki Kesit Şiir

KIRIK DÖNÜT

_________”ve yırtılmış bir tül gibi
_________savrulup duruyor zaman..”

(…)

bulabilsem seni,
kırılıverecek bu ayaz.
görebilsem,
açıverecek dallarımın ucunda güneş.

bekliyorum.
günde onikidefa
yutkunuyorum.

güneş, bir set gibi çekiliyor aramıza.
bir güvercin döküyor kanatlarını, ağır
bulutlar dağılıyor sigaramın ucunda.

sesimin her telinde
ayrı dizeyle geldiğim senden,
soluk soluğa susarak
dönüyorum şimdi kendime.

ellerim ceplerimde
-kalabalığı yara yara ilerliyorum.

Kübra Sırmalı
Artistik Bellek Dergisi, Sayı: 8, Ocak-Şubat 2016, s.11



BEKLEYEN YARIN

Uyuşuk ayaklar,
Tökezleyerek musluğa koşuyor.
İsli bir ayna,
Aynada tek bir göz,
altında iki çukur.

İki musluk var,
İkisi de tanıdık.
(…)

Unutuyor yatağı,
Toprağa uzanıyor yeniden.

Berk Cömert
Artistik Bellek Dergisi, Sayı: 8, Ocak-Şubat 2016, s.11

Oca
30
2016
0

ÜVERCİNKA Dergisi’nin 16. sayısı yayımlandı…

uvercinka16

“Üvercinka Dergisi’nin Şubat 2016 tarihli 16. sayısı yayımlandı.

Derginin orta sayfaları Cemal Süreya Anma Etkinlikleri’ne ayrıldı. Bu bölümde 9 Ocak tarihinde Beylikdüzü Kültür Merkezi’nde Cemal Süreya’nın arkadaşı Ülkü Tamer’in yanı sıra Seyyit Nezir ve Cemal Dindar’ın katıldığı ve B. Sadık Albayrak’ın yönettiği söyleşiden kesitlere de yer veriliyor. Şairin 1968 yılında ‘Papirüs’ dergisinde yayımlanan “Ödüller ve Armağanlar” başlıklı yazısı yeniden yayımlanarak, ödül tartışmalarına Süreya’dan tanıklıklar getirilirken, Necati Güngör, Cemal Süreya’dan iki çarpıcı anıyı aktarıyor.

Üvercinka’nın yeni sayısında; Halûk Cengiz, edebiyat ve şiir ödülleri hakkındaki üç bölümlük kapsamlı incelemesinin ikinci bölümüyle ödüllerin sosyal psikolojisini çözümleyici ayrıntıları sergiliyor. Sadık Albayrak, “Aziz Nesin Yardımcımız Olsun” yazısında babalar ve oğulların ayrılan yollarını uyarıcı örneklerle veriyor. Volkan Hacıoğlu, “Tahsin Yücel ve Dil Devrimi” denemesinde, geçtiğimiz ay yitirdiğimiz usta yazarı anlatırken, Zafer Yalçınpınar, “Yazınımızın Görünmez Devi”yle yaşadığı bir anıyı getiriyor. Koray Feyiz, “Ataol Behramoğlu” incelemesinde şairin sürgünle çatışkılarının izlerini sürüyor. Ahmet Ada, “Defter”deki saptamalarını  “Şiir Çokanlamlıdır” başlığıyla sunarken; Abdullah Şevki, “Edebiyatta Algı Yönetimi”ni irdeliyor. Mehmet Ergün, Celil Denktaş’ın Enver Gökçe üstüne yazısında çarpıtmalar bulunduğu savını dergiye bir polemikle taşıyor. Gürsel Caniklioğlu, “Kayıp Şairler”den Halim Şefik’e dair etkileyici bir anısını anlatıyor. Adnan Bingöl, 1989’da Mehmet H. Doğan’ın yönettiği, Cemal Süreya ve Can Yücel’in konuştuğu panelden aldığı “Ozan tabakası delindi” sözü ışığında güncel olaylara değiniyor. Volkan Hacoğlu; “Genç Üvercinka”, “Dergilerden”, “Yeni Çıkanlar” üstüne çalışmalarını sürdürüyor. Zuhal Tekkanat, “Üvercinka” sözcüğünün doğuşuna da değindiği yazısında, 9 Ocak anmasından izlenimler aktarıyor, salona sığmayan coşkun sevgi seli için şiirseverlere teşekkür ediyor. Fatma Başural, değinmesinde, “İskoç Eteği” tartışmaları karşısındaki tepkisini yansıtıyor. “Kendine Sorumsuz” başlıklı kapak yazısında, “şairin dünyadan kaçarak kendi egosuna gömülüşünün insani olandan uzaklaşma” sonucu verdiği ima ediliyor.”

(Basın Duyurusu’ndan alınmıştır.)

Oca
30
2016
0

Bir sormaca…

Geçen hafta yayımlanan Karga Mecmua’nın 100. sayısında “Dergicilik” üzerine kısa bir soruşturma/araştırma yer alıyor. Bu soruşturma kapsamında Express, Bant Mag., Roll, Stüdyo İmge, Hayalet Gemi, MondoTrasho adlı neşriyatların özellikle de “bağımsızlık” düşüncesi çerçevesindeki yayın maceralarını ve tarihsel duruşlarını irdeleyebilirsiniz: https://www.kargamecmua.org/dergi/sayi/100/3580

Oca
23
2016
0

Karga Mecmua’nın 100. sayısı için…

kargamecmua100sayi

Karga Mecmua‘nın Ocak 2016 tarihli 100. sayısı yayımlandı.

Karga taifesinin Kadıköy eksenli olarak 9 yıldır sürdürdüğü yayın serüvenine, ağırlıklı olarak 2007-2013 yılları arasında yayımlanmış 25 betikle katılmaktan onur duyduğumu ifade etmeliyim. (bkz: https://bit.ly/kargaca) Bu süreçte Tayfun Polat ile Utkan Çınar‘a -sahici/sıkı insan oldukları için- ne kadar teşekkür etsem azdır: Beni, metinlerimi, şiirlerimi ve evvel.org‘u hiçbir zaman, hiçbir sıkıntıda yalnız bırakmadılar.

Mecmua’nın 100. sayısında yer alan özel seçkide benim yazılarımdan da iki fragman bulunuyor. Körler Ülkesi’nin akkor karanlığını, ruhunu; Karga’yı, aurasını ve taifesini içselleştiren tüm dostların 100. sayıyı oluşturan özel seçkiyi kaçırmamasını, kelime kelime okumasını öneriyorum…

İçtenlikle
Zafer Yalçınpınar
22 Ocak 2016


IMG_20160122_011022

Hamiş: Karga Mecmua’da 2007-2013 yılları arasında yayımlanan Zafer Yalçınpınar yazılarının tümüne https://bit.ly/kargaca adresinden pdf biçeminde ulaşabilirsiniz.

Oca
16
2016
0

Hikâye: “İyi Bir Güneş” (Ece Ayhan)

iyibirgunes


Ece Ayhan tarafından kaleme alınmış ve Dost Dergisi’nin Ekim 1958 tarihli 13. sayısında (3. Cilt) yayımlanan “İyi Bir Güneş” adlı hikâyenin tam metnine https://pasaj69.org/iyi-bir-gunes-ece-ayhan-caglar-hikaye/ adresinden ulaşabilirsiniz.


Hamiş: EVV3L  kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin indeksine https://bit.ly/eceindeks adresinden, “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesine ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Oca
02
2016
0

Türkiye’deki İlk Fanzin “Mondo Trasho” ile Cavit Esat Başak Hakkında…

mondotrasho

Müzik eleştirmeni Murat Beşer, Türkiye’de yayımlanmış ilk fanzin olan “Mondo Trasho” ile Cavit Esat Başak hakkında özel bir yazı kaleme almış… Türkiye’de fanzin kültürünün doğuşunun gerçek hikâyesini merak edenlerin bu yazıyı -kelime kelime- okuması gerekiyor. “Mondo Trasho Esat” başlıklı yazının tam metnine https://haber.sol.org.tr/yazarlar/murat-beser/mondo-trasho-esat-141371 adresinden ulaşabilirsiniz.

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com