Tem
22
2014
0

“Adım Ece Ayhan Çağlar…” için Tebrik ve Teşekkür

Ece Ayhan’ın 1949-1958 yılları arasında yazdığı şiirler ile şiir taslaklarını bulan ve “Adım Ece Ayhan Çağlar…” (YKY, Haziran 2014) isimli kitapta derleyen Tunç Tayanç’ı ne kadar tebrik etsek, bu özel -arkeolojik- çalışmaya değgin ne kadar coşkuyla dolsak azdır, diye düşünüyorum. Tayanç, Ece Ayhan’ın söz konusu dönemini “zanaatkâr bir özen” ve hassasiyetle düşünmüş, karşılaştırmış, araştırmış, bulmuş, anlamlandırmış ve büyük bir kaynak çıkmış gün ışığına…

Bilindiği gibi, Ece Ayhan’a ilişkin her buluntu, onun yaşamını ve poetikasını anlamayı daha da zorlaştırır, daha da karmaşıklaştırır. Ancak, Tayanç’ın çalışması ve elde ettiği bulgular böyle değil. Kitaptaki dipnotlar ve ara-söylemler araştırmanın orjini olan nedensellikleri gölgede bırakmıyor, aksine aydınlatıyor: Bu düzlemden bakıldığında, “Adım Ece Ayhan Çağlar…” isimli kitapla birlikte Ece Ayhan’ın poetikasındaki tarihsel başlangıç ânları, büyük tetiklenmeler “tüm hatlarıyla” belirginleşmiştir. (Şunu da ifade etmeden geçemeyiz: Tayanç’ın dipnotlara baktığımızda Eren Barış’ın hazırladığı  “Ece Ayhan Çağlar Anlatıyor…” (Dipnot Yayınları, 2012) adlı kitabın merkezi olan “Ece Ayhan-Özcan Yalım” söyleşisi, Tayanç’ın araştırma sürecindeki ilişkilendirmeler ile temellendirmeler için sıkı bir mihenk olmuş.)

Sonuçta, elde edilen, gün ışığında çıkan 100’e yakın “yeni” buluntu şiir, taslak ve elyazısı nüshalar son derece heyecan/coşku verici… Bunun yanı sıra bazı şiirlerin elyazısı nüshası ile daktilo edilmiş nüshası (ve yayımlanmış hâlleri) arasındaki dönüşümler bize (yani, diğer Ece Ayhan araştırmacılarına, şairlere, sıkı şiir okuyucusuna) Ece Ayhan’ın -başlangıçtaki, 1949-1958 dönemindeki- imgelemini “nasıl” kurduğuna, Ece Ayhan’ın imgelemindeki adımlarını/sıçramalarını nasıl büyüttüğüne, hareketine değgin çok önemli fikirler veriyor. Tayanç’ın araştırmasıyla sunduğu dönüşümler/karşılaştırmalar bu açıdan birer cevherdir: Ece Ayhan’ın şiirsel alan derinliğinin cevherleşmiş tetik noktalarıdır.

Ece Ayhan’ın şiirine ve poetikasına önem veren herkesin bu kitabı didik didik okumasını öneririm.

Ve tabiî ki, Ece Ayhan poetikasını genişletmek yolunda sağladığı kaynaklar ve “yeni” coşkular için Tunç Tayanç’a -içten bir saygıyla- teşekkür ederim.

Sahicilikle
Zafer Yalçınpınar
22 Temmuz 2014


Hamiş: EVV3L  kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin indeksine https://bit.ly/eceindeks adresinden, “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesine ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Tem
22
2014
0

Ece Ayhan’ın “Panik” Adlı Şiirine İlişkin Önemli Bir Düzelti

18 Nisan 2011 tarihinde Ümit Bayazoğlu, Ece Ayhan’ın kitaplarında yer almayan “Panik” adlı şiirini (Yenilik Dergisi, 1956, Sayı:45) buluntulayarak, bizimle paylaşmıştı. (Bkz: https://evvel.org/buluntu-siir-panik-ece-ayhan) Ancak, bu paylaşımda -evvel.org tarafından kaynaklanmayan- bir tapaj ya da tarama hatası olmuş gözüküyor: Tunç Tayanç’ın hazırladığı “Adım Ece Ayhan Çağlar…” (YKY, Haziran 2014) isimli kitapta bu şiire ve önemine ilişkin birçok bilgi yer alıyor. Kitabın 198. sayfasındaki 22. dipnotta Tunç Tayanç -haklı olarak- bizi uyarıyor… Şiirin, doğru biçimi (Tayanç’ın incelediği elyazısı nüshalardaki biçimi) aşağıdadır:


 

PANİK

Pazarları
borazan gibi
ayaklarını yıkamış gelir
yarısı aralık bir çingene

Bir çingeneyle öyle bıkmış bir tiren
yeryüzü sokağında masayı içiyorlar
masa da ilgisizmiş ha
kâğıt üzerinde nurkalem ya da faber
sayfasında büyür bir harf bir e

Başka bir şarkıda başka bir kadın
yunansı yunansı gülümser (*)
kocası eski bir dev
(kırala benzer ölmüş) işkence el kitabıyla
ister yadsıyın ister yadsımayın
yarım salılardır bunlar
hepsi özne hepsi deniz de nurkalem de özne

Bıkmış bir tiren
şarkıdaki başka bir kadının
dökülen yerlerine el atar
panik bundan sonra başlar işte
panik bundan sonra yeryüzü sokağında
ilgisiz masada işkence el kitabında
büyüyen e’de panik

Ece Ayhan Çağlar, 1956
“Adım Ece Ayhan Çağlar…”, Haz: Tunç Tayanç,
YKY, 1.Baskı, Haziran 2014, s.164

* Tunç Tayanç’ın Notu: Yenilik’te yayımlanan şiirde “gülümser” sözcüğü “güller” olarak basılmıştır.

 


Hamiş: EVV3L  kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin indeksine https://bit.ly/eceindeks adresinden, “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesine ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden ulaşabilirsiniz.

 

Tem
18
2014
0

Kitap: “Adım Ece Ayhan Çağlar…” (Tunç Tayanç)

eceayhantunctayanc

Hazırlayan: Tunç Tayanç
YKY, Haziran 2014

Bkz: https://www.ykykultur.com.tr/kitap/”adim-ece-ayhan-caglar

*

Ece Ayhan, farklı söyleşilerinde, ortaöğrenim sıralarında yazmaya başladığını; ilk şiirinin, lisede teksir ederek çıkardıkları “dergi”de yayımlandığını ama hangi şiir olduğunu bilemediğini; 1956’ya kadar, zarfa koyup pulu yapıştırıp şiirlerini dergilere gönderdiğini; ilk kez bir dergide, Türk Dili’nde yayımlanan iki şiirin kendisinde bulunmadığını, adlarını da hatırlamadığını dile getirir ve ekler: “Kısaca 1956 sonlarına kadar ortada yokum, her anlamda yokum…”

1949’da yazdığı dört şiir “Geçen Zamanlardan”, “Yeni”, “Düşünüş”, “Dönüş”ten, arkadaşlarıyla teksir ederek çıkardıkları “Yeni” adlı “dergi”de yayımlanan “Lambalı Kadın”a, Türk Dili’nde yayımlanan “Üç Gencin Kalbi” ve “Islak”tan 1955’te –nedense hiç sözünü etmediği– Seçilmiş Hikâyeler Dergisi’nde yayımlanan “Veda’lardan Birinde”ye uzanan yüzü aşkın şiir Ece Ayhan’ın geride bıraktığı karakutudan ses veriyor.

Yarım yüzyılı aşkın bir geçmişin izini sürerek Ece Ayhan’ın “ortada olmadığı” döneme ait şiirlerini ilk kez gün yüzüne çıkaran bu çalışma Ece Ayhan’ın benzersiz şiirini yaratma serüvenine ışık tutuyor.

(Arka kapak metninden…)


Hamiş: EVV3L  kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin indeksine https://bit.ly/eceindeks adresinden, “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesine ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Tem
12
2014
0

Ödülsüz Bir Şair Kara: ECE AYHAN (ve Ölüm Yıldönümü)

buluntu4

Bugün, 12 Temmuz; Ece Ayhan‘ın ölüm yıldönümü… Ödülsüz bir şairin büyük günü!

Bugünlerde, Türkiye’nin -“ortam” olarak görmediğimiz- edebiyat ortalığında, belki de ilk defa -yüksek sesle- çok önemli bir tartışma yaşanıyor: Taylan Kara isimli bir yazar cesurca “Türkiye’de Edebiyat Ödülleri Nasıl Verilir?” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Gün Zileli, insanca, bu yazıyı kendi web sitesine taşıdı ve söz konusu yazının okunurluğunu arttırdı. Tartışma, yazıya gelen yorumların çoğalmasının yanında Nihat Genç ile Kaan Arslanoğlu’nun Taylan Kara’ya olumlu katkı vermesiyle birlikte büyüdü. Taylan Kara, işbu yazıda sayılar, istatislikler ve tarih ortaya koyarak, edebiyat ödüllerini dağıtan kitlenin bir “oligarşi” olduğunu, edebiyat ödüllerinde büyük haksızlıklar ile özensizliklerin yaşandığını eleştirel bir dille ifade ediyordu. Tek tek isimler-sayılar verdi, kötülüğü ve kötülüğün kaynağını bize gösterdi: Müstahkem mevkiye sahip bir oligarşi tarafından geçerli kılınan statükoculuğun şeytansı kötülüğünü… Ece Ayhan’ın tüm eserleriyle bize anlatmaya, göstermeye çalıştığı şeyi; kara gerçeği…

“Edebiyat tarihimizde en çok haksızlığa uğrayan kimdir?” diye sorulsa, aklımıza hemen Ece Ayhan gelmeli. Sıkı şiirin efsanesi Ece Ayhan, bin türlü haksızlığa uğramıştır. Hem yaşamında, hem de poetikasında…

Bu sene, ölüm yıldönümünde Ece Ayhan’ın maruz kaldığı haksızlıklardan bazılarını okuyucuya hatırlatmak ve sıkı şair Ece Ayhan’ın ödülsüzlüğünün yüceliğini/büyüklüğünü bir kez daha işaret etmek istiyorum.

1991’de düzenlenen POESIUM adlı uluslararası şiir festivaline birçok şair dostu çağrılmışken Ece Ayhan çağrılmamıştır. Nedeni bellidir; düzünleme komitesinde (Özdemir İnce, Atilla Birkiye ve Yücel Demirel’le beraber) Hilmi Yavuz vardır… Bu olay 21 Mayıs 1991 tarihli Milliyet Gazetesi’nin sanat sayfasında yayımlanan bir bildiriyle Beyaz Dergisi çevresi (Ahmet Soysal, Turgay Özen, Mustafa Irgat) tarafından -ve haklı olarak- protesto edilir:

ŞİİR, ŞİİRİN DORUĞUNU YOK SAYARAK OLMAZ!

Belediye çatısı altında ve yeterlilikleri Türk şiiri adına konuşacak ve karar verecek kadar kanıtlanmamış kişiler tarafından gerçekleştirilecek Poesium 1991’e, Ece Ayhan’ın çağrılmaması korkunçtur. Kurumları ve böyle bir organizasyonu ahkâm kesmek ve öç almak için kullanan kişilerin haysiyetinden şüphe etmeye hakkımız vardır. Protesto ediyoruz ve Poesium 1991’i boykota çağırıyoruz. Şenliğe katılacak olanlar, bu utanç verici durumu yaratanların suç ortağı konumuna düşeceklerdir. Şiir, şiirin doruğunu yok sayarak olmaz. Dorukla kişilerin arasına girip onu gizlemek isteyenler, bakışı ancak bir an için aşağıya çekebilirler. (21 Mayıs 1991, Milliyet Gazetesi)

Ece Ayhan’ın sıkı dostu İlhan Berk, Poesium’a davetlidir ve gösteriye de katılır; Poesium’un sahnesine çıkar, kendi şiirini okumak yerine bir Ece Ayhan şiiri okur!

İsim; Ece Ayhan olunca maruz kalınan haksızlıklar bitmez… Şiir tarihimizdeki en önemli kitap olan “Bakışsız Bir Kedi Kara”nın başına 1966 yılında “dünya kadar büyük” bir haksızlık gelmiştir. Ece Ayhan hayatında ilk kez bir edebiyat yarışmasına (Yeditepe Şiir Armağanı) katılır ve kaybeder. Çünkü jürideki üyelerin çoğunluğunun şiirsel bir uzgörüsü yoktur; jüri üyeleri şiirin geleceğini (geleceğin şiirini) görememiştir. 27 Ocak 1966 tarihli Milliyet Gazetesi kupürunda şunlar yazar:

Tahir Alangu, Asım Bezirci, Hüsamettin Bozok, Edip Cansever, Memet Fuat, Fethi Naci ve Behçet Necatigil’den kurulu Yeditepe seçiciler kurulu, “Yeditepe Şiir Armağanı”nı bu yıl, Ceyhun Atuf Kansu’nun “Bağımsızlık Gülü” kitabına verdi. Kansu’nun kitabı ile birlikte Metin Eloğlu “Türkiyenin Adresi”, Ülkü Tamer “Virgülün Başından Geçenler”, Ece Ayhan “Bakışsız Bir Kedi Kara” ve Ali Püsküllüoğlu “Sırtımızda Kızgın Güneş” kitaplarıyla yarışmaya katılmışlardı. (27 Ocak 1966, Milliyet Gazetesi)

Yaşarken para, saygınlık ve otorite gibi şeylerle değil de “sefalet, çeşitli sessizlik suikastları ve kötülük dayanışmaları”yla “ödüllendirilen” sıkı bir adamdan, Ece Ayhan Çağlar’dan bir alıntı yaparak işbu yazıyı sonlandırmak her zaman yerinde olacak:

“Şairlere ödüller verileceğini duyunca, şunları düşündüm: Demek yasalar da yetmemiş, ölüm şairlerle toplu fotoğraf çektirmek istiyor. Hoşgörünün törel ve yasal sınırlarını paramparça ederek aşmış bir düşünceyi köşeli bir büyük ayraca, paranteze alacaklar. Alırlar! Daha dün, yaşayan şiir denince elleri tabancalarına giden adamlar, müessesenin küçük hisseli ortakları, şairlere iki paralık değer vermeyenler, gözlerinde tek bir şiir yaşatmayan kalem efendisi kentliler oturmuşlar, düşünmüşler, taşınmışlar, açık baskılar, gizli engellemeler yanında, böylesi bir Chester taslağını sunmuşlardır. Tarihten, kendi tarihimizden biliriz ki, kardeşlerini az önce boğmuş bir padişahın bile elinde uzak ve kokusuz bir gülle yaptırdığı minyatürleri, çağdaş padişahların ise basına dağıtılmak üzre çocuklarla çektirdikleri birçok fotoğraf vardır. Şimdi çocuklar ve güller dahi yüz vermedikleri için olsa gerektir, ‘müesses ölüm şairlerle toplu fotoğraf çektirmek istiyor’. Bunun böyle olduğu aydındır.(1970)”


ÖNEMLİ KAYNAKLAR:

1- Ece Ayhan İlgileri İndeksi 2007-2014: https://bit.ly/eceindeks

2- 2012 Sularında; Ece Ayhan Çağlar Adası(Zafer Yalçınpınar)

3- Ece Ayhan Web Sitesi:
https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html


Haz
18
2014
0

Kendi çizgileriyle İlhan Berk…

kendicizgileriyleilhanberk

Kendi çizgileriyle İlhan Berk… (1981)

*


Hamiş: E V V 3 L kapsamında yayımlanan “İlhan Berk” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
18
2014
0

Kaymakam Ece Ayhan’dan Bir Mektup… (1964)

Kozaklı Kaymakamı Ece Ayhan’ın (1964 yılında) Arslan Kaynardağ’a gönderdiği bir mektup, Denizler Kitabevi’nin düzenlediği bir müzayede (14 Haziran 2014, Point Hotel) kapsamında -50 yıl sonra- edebiyat efemerası koleksiyonerlerinin ve araştırmacılarının ilgisine sunulmuş, gün ışığına çıkmış. Mektupta Kaymakam Ece Ayhan, “düzyazı(sal)” olarak tanımladığı 15-17 betiğin akıbeti üzerine Arslan Kaynardağ’dan fikir bekliyor. Mektubun içerdiği dil “Kaymakam Ece Ayhan”ı düşünmek için çok önemli… Bir diğer önemli buluntu da mektuptaki Ece Ayhan imzasının altında yer alan “paraf” benzeri işaret… Ece Ayhan’ın “paraf”ı olabileceğini düşündüğüm bu işareti ilk kez görüyorum. (Zy)

(Bkz: https://www.denizlerkitabevi.com/vitrin/ece-ayhan-imzali-mektup1964-tarihli–k940617.html)

 

kaymakamece

Daha önce, Ece Ayhan ile Arslan Kaynardağ’ın ahbaplığı üzerine EVV3L kapsamında iki paylaşım gerçekleştirmiştik. Aşağıda bağlantıları bulunan bu paylaşımları da hatırlatmakta fayda görüyorum:

Ece Ayhan’la Söyleşmek (Arslan Kaynardağ)
Bkz: https://evvel.org/1979da-ece-ayhanla-soylesmek-arslan-kaynardag
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/ece_ayhan_la_konu__mak

Arslan Kaynardağ Koleksiyonu Müzayedesi için Kısa Notlar: “Ece Ayhan…”
Bkz: https://evvel.org/arslan-kaynardag-koleksiyonu-muzayedesi-icin-kisa-notlar-ece-ayhan-agop-arad


Hamişler:

1. Mektubu EVV3L sularına haber veren Bülent Kutlu beye çok teşekkür ederiz.

2. EVV3L  kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin indeksine https://bit.ly/eceindeks adresinden, “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesine ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden ulaşabilirsiniz.

 

Haz
12
2014
0

12 Haziran: Dünya “Hayalet Oğuz” Günü

hayalet

“12 Haziran 1971’de, hiçbir şeyin yıldönümü olmayan bir sıkıyönetim gününde, karşısında oturan Demir Özlü, “Bezginlik verici, anlamsız bir gün. Bir şeyin yıldönümü de değil. Bugün senin olsun Oğuz. Hadi şerefe!” demiş. Masada bulunan Ayşe Nur Kocatopçu’nun da onayı ile 12 Haziran, Oğuz’un günü seçilmiş.”

Bkz: https://godotyokmusama.blogspot.com.tr/2014
/03/uyumayan-cocuklar-icin-bir-yasant.html



Mutlaka okuyunuz;

“Seni Sefiller’in yazarı yaptık, daha ne istiyorsun.” (Hayalet Oğuz)

*
Hayalet Oğuz (Tezer Özlü)

*
1956: Dünya Sarsılıyor (Rock’n Roll)


May
29
2014
0

issuu’da E V V E L : 241 parça…

evvelissuu

E V V E L fanzin ilgileri kapsamında yayımlanan
241 parça özgür neşriyat, derli toplu olarak issuu‘da!

bkz: https://www.issuu.com/adabeyi/stacks
bir başka açı: https://issuu.com/adabeyi/docs

iyi okumalar dileriz.

*

May
29
2014
0

Üsküdar Cezaevi’nden Bir Mektup (Sabahattin Ali, 1947)

Sevgili Aliye,

(…)

Ben dün İstanbul Cezaevi’nden Üsküdar Cezaevi’ne nakledildim. Çünkü İstanbul Tevkifhane, cezası katileşenleri buraya gönderiyor. Burası daha sakin, daha rahat ve vukuat da olmuyor. (…)

Cezaevi Karacaahmet’e yakın, üzülecek hiçbir şey yok. Her şey düzelir, hele Filiz hiç üzülmesin. Okullar başlamadan çıkarım. Yeni davalar o kadar ehemmiyetli değil. Siz gelirken bana şunları getirin:

1-Pijama, eski sarı ayakkabılar, mayo, çamaşır.
2-Şu kitaplar:
a)Misafir odasındaki raftan:
Bros: Der Pharao(Firavun)
Ehrenburg: Der Fall von Paris (Paris Düşerken)
b)Oturma odasındaki raftan:
Steinbeck: Früchte das Zorns (Gazap Üzümleri)
Norah Lofts: Hölle der Barmherzigkeit (Merhamet Cehennemi)

Bunları muhakkak beraber getirin. Oradaki arkadaşlar ne vaziyette? Cevdetler, Muvaffaklar ne yapıyor? Rebia benim cezanın tasdik edilmiş olduğunu öğrenip daha evvelden bana bildiremez mi idi? Hiç olmazsa ona göre işlerimi tanzim ederdim ve tevkif böyle ani olmazdı.

Ne ise, arkadaşlara, (ama sahiden arkadaş olanlara) selam.
(…)

Sabahattin Ali
“Canım Aliye, Ruhum Filiz” (Mektuplar)
Haz: Sevengül Sönmez, YKY, Kasım 2013, s.141-143

 

May
28
2014
0

Sait Faik Araştırma Atölyesi’nin ilk episodu gerçekleşti…

atolye1

Sait Faik Araştırma Atölyesi‘nin ilk episodu, 25 Mayıs 2014 tarihinde Burgazada-Sait Faik Müzesi’nde gerçekleştirildi.

Sait Faik Müzesi’nin tarihsel ve tasarımsal arka-planı ile atölye çalışmalarının kapsamı Müze Müdürü Canan Cürgen tarafından katılımcılarla paylaşıldı; Sait Faik’in edebiyatının ve yaşamının yeni araştırma yöntemleri ile sürekli yenilenen “yaratıcı çalışmalar” kapsamında ele alınmasının önemi vurgulandı.

1012601_664351843644475_5204168000185208735_n

Türkiye’de edebiyat alanında icra edilen ilk “Bilişsel Haritalama” deneyimi ve proje süreci katılımcılara Zafer Yalçınpınar ile Şükret Gökay tarafından sunuldu. Sait Faik odağıyla birlikte elde edilen Pilot Bilişsel Harita’nın sayısal hesaplama ve uygulama yöntemi, bulgular, analitik çıkarımlar, kavramsal kümelenmeler ve kıyaslamalar detaylarıyla birlikte paylaşıldı.

atolye3

Bilişsel Haritalama sunumunun ardından Sait Faik ve öykücülüğü üzerine Mahmut Makal ile gerçekleştirilen “sözlü tarih” çalışmasından bazı izlenimler ve Sait Faik’in edebiyatında yer alan toplumsal açılımlar etkileşimli olarak Tekin Deniz tarafından atölye katılımcılarıyla paylaşıldı. Özdeğerlendirme sohbetinin ardından atölye çalışması tamamlandı.

atolye2

Sait Faik Araştırma Atölyesi ve Bilişsel Haritalama faaliyetlerine ilişkin atölye çalışmalarının takvimi, önümüzdeki günlerde Sait Faik Müzesi’nin sosyal medya platformlarından paylaşılacak…

Tüm ziyaretçi ve katılımcılara sundukları katkı için teşekkür ederiz.

SAİT FAİK ARAŞTIRMA ATÖLYESİ
Zafer Yalçınpınar, Canan Cürgen, Şükret Gökay, Tekin Deniz

May
24
2014
0

“SAİT FAİK Araştırma Atölyesi” ve “SAİT FAİK Odaklı Bilişsel Haritalama” Süreci (25 Mayıs 2014 // Sait Faik Müzesi // Burgazada)

sait

“SAİT FAİK ARAŞTIRMA ATÖLYESİ”
Zafer Yalçınpınar, Canan Cürgen, Tekin Deniz, Şükret Gökay

25 Mayıs 2014 Pazar, Saat: 13.30
Burgazada, Sait Faik Müzesi
*

Facebook Etkinlik Bağlantısı:
https://www.facebook.com/events/731145363611464/


25 Mayıs 2014 tarihinde, 13.30-17.00 saatleri arasında, Burgazada, Sait Faik Müzesi’nde “Sait Faik Araştırma Atölyesi” bilgilendirme sunumları gerçekleştirilecektir. Sait Faik’in edebiyatına ve yaşamına dair yeni yöntemler, bulgular ve bakış açıları elde etmek amacıyla, Sait Faik Müzesi çevresince gönüllülük esasında yürütülen çeşitli araştırma faaliyetleri ve çalışmaları, etkileşimli olarak katılımcılarla paylaşılacaktır. Etkinliğin içerdiği başlıklar aşağıdadır:

-Sait Faik Araştırma Atölyesi’nin Amacı, Kapsamı
Canan Cürgen

-Sait Faik Odaklı Bilişsel Haritalama Süreci
Zafer Yalçınpınar, Şükret Gökay

-Sait Faik Üzerine Mahmut Makal ile
Gerçekleştirilen Söyleşiden İzlenimler
Tekin Deniz

-Müze Gezisi ve Bazı Buluntular

 

Özel Vurgu: EVV3L taifesi ve tüm hakiki dostlar, Türkiye’de edebiyat alanında gerçekleştirilen ilk “Bilişsel Haritalama” deneyimine davetlidir.


 Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Sait Faik” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz.

 

May
16
2014
0

Bakışsız Bir Kedi Kara, ISSUU’da geziniyor…

E V V E L’in sıkı dostları ve takipçilerinin bildiği gibi yıllardır bıkmadan usanmadan, hiçbir karşılık beklemeden yani “hakiki emek” vererek Ece Ayhan üzerine araştırmalar gerçekleştiriyoruz. Bu araştırmalar sonucunda ortaya çıkan buluntuları ilkin 2008 sularında, Ece Ayhan Web Sitesi’nde birleştirdik. (Bkz: https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html) Ardından, 2011 sularında Ece Ayhan İndeksi’ni oluşturduk. (Bkz: https://bit.ly/eceindeks) Şimdilerde, E V V E L kapsamında yayımladığımız Ece Ayhan buluntularının bazılarına, ISSUU’dan da ulaşabilirsiniz… Ece Ayhan’ın tüm “hakiki” dostlarına iyi okumalar diler, selâm ederiz: https://issuu.com/adabeyi/stacks/f9d46897391e4a149f049bb2f9bb3429 

 

İlhan Usmanbaş’ın Bakışsız Bir Kedi Kara Açıklamaları
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/bakissizbirkedikarausmanbasaciklama

Ece Ayhan Üzerine Söyleşi (Deniz Fidan-Zafer Yalçınpınar, 2010)
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/komurundonusmesiuzerineeceayhan

Ece Ayhan Söyleşisi (Önay Sözer, 1966)
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhanonaysozer

Şiir ve Ece Ayhan (Fatma Akerson, 1977)
https://issuu.com/adabeyi/docs/siirveeceayhan

Gümüşlük 1983 (Ece Ayhan)
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhangumusluk1983

“Mektup İşsizdir Dom!” (Ece Ayhan, 1980)
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhanissizmektupaci

Ece Ayhan Nahit Hanım Mektup
bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/nahithanimamektuplar

Biz bir şairi şiir yazsın için ölümle korkuturuz dom zafer yalçınpınar
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/biz_bir___airi___iir_yazs__n_____in

Ece Ayhan’ın Yaşaması İçin Sergi
https://issuu.com/adabeyi/docs/ozaninyasamasiiciin

Çok Eski Adıyladır (Ece Ayhan’ın Kendi El Yazısı Dipnotlarıyla)
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/cok_eski_adiyladir

Zafer Yalçınpınar-Eren Barış Söyleşisi 2007
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhanerenbaris2007

Zafer Yalçınpınar-Dr. Erdoğan Kul Söyleşisi 2010
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/12_temmuz_2010-birg__n_gazetesi

“Ece Ayhan ABD’nin Sokaklarında da Dolaşıyor”
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhan-abd

Ece Ayhan’ın Evini Koruyamadık
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhan___n_evini_koruyamad__k

Ece Ayhan Sevgi Özdamar Mektup 1995
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/sevgi__zdamarmektup

Kötülük ve de ötesi (Ece Ayhan)
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/kotuluk_otesinden

Nurullah Ataç (Ece Ayhan)
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhanaileofkesi

Ece Ayhan’la Konuşmak (Arslan Kaynardağ)
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/ece_ayhan_la_konu__mak

Sait Faik’in Açık ya da Gizli Kış Mekânları-2 (Ece Ayhan)
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/saitfaikinacikyadagizlikismekanlari

Arslan Ebiri Üzerine Mektup (Ece Ayhan)
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/ece_ayhan_aslan_ebiri_mektup

Iyilik de kötülük de yalnız insanlardan gelir (ece Ayhan)
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/iyilik_de_k__t__l__k_de

Özcan Yalım-Ece Ayhan Konuşması
https://issuu.com/adabeyi/docs/ece_ayhan_caglar_anlatiyor

Ece Ayhan’dan Güngör Aydın’a Mektuplar
https://issuu.com/adabeyi/docs/ece_ayhan_gungor_aydin_mektuplar

Karşılaştırmalı Tarih ve Şiir (Ece Ayhan)
https://issuu.com/adabeyi/docs/kar____la__t__rmal___tarih_ve___iir

Onat Kutlar’ın İshak’ı Üzerine Tartışma (Ece Ayhan, Önay Sözer, Demir Özlü)
https://issuu.com/adabeyi/docs/ishak_uzerine

Ece Ayhan’dan Arif Damar’a Mektup (1981)
https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhanarifdamarmektup

Lanetlenmiş Bir Şaire Sorular (İlhan Berk ile Ece Ayhan Söyleşisi)
https://issuu.com/adabeyi/docs/lanetlenmi___bir___aire_sorular

“Dışlanacağımı Biliyordum” (Ece Ayhan)
https://issuu.com/adabeyi/docs/d____lanaca____m___biliyordum

Ece Ayhan-Ahmet Necdet Mektup
https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhananecdet

Bakışsız Bir Kedi Kara (İlhan Usmanbaş Bestesi)
https://issuu.com/adabeyi/docs/usmanbasbbkk

2012 Sularında Ece Ayhan Adası
https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhanadasi

Ece Ayhan Çağlar- “Takma Göz”
https://issuu.com/adabeyi/docs/takmagoz


Hamiş: Evvel Fanzin’in ISSUU alanında yer alan tüm özgür neşriyatların indeksine https://evvel.org/issuuindeksi.pdf adresinden ulaşabilirsiniz.

May
15
2014
0

ERTELENDİ: Ece Ayhan için “SİVİL KARA SÖYLEŞİLER” (17-18 Mayıs 2014 // Don Kişot Sosyal Merkezi)

ECE AYHAN ETKİNLİĞİ SOMA FELAKETİ NEDENİYLE ERTELENMİŞTİR.

*

ECE AYHAN İÇİN “SİVİL KARA SÖYLEŞİLER”
17-18 Mayıs 2014

Don Kişot Sosyal Merkezi
Duatepe Sk. No : 15 Yeldeğirmeni / KADIKÖY

*

efemera10

Facebook Etkinlik Bağlantısı:
https://www.facebook.com/events/543867652390038

*

ECE AYHAN ETKİNLİĞİ SOMA FELAKETİ NEDENİYLE ERTELENMİŞTİR.


ETKİNLİK PROGRAMI:

17 Mayıs 2014 Cumartesi

11:00 – 13:00  Ece Ayhan Belgeselleri (Gösterim)
13:00 – 15:00 “Ece Ayhan ve İmgelemin Özgürleşmesi”  Zafer YALÇINPINAR
15:00 – 17:00 “Ece’nin Gençleri” Küçük İSKENDER

18 Mayıs 2014 Pazar

11:00 – 13:00  “İlhan Usmanbaş Müziğinde Ece Ayhan” Ece İDİL
“Ece Ayhan Şiirinin Çağdaş Müziğe Sunduğu Olanaklar” Evrim Hikmet ÖĞÜT
14:00 – 16:00  “Rimboud ve Lautreamont Okuru Ece Ayhan” Ahmet SOYSAL
17:00 – 19:00   Blind Cat Black “Sürreal Zombi Filmi” (Gösterim)

 


 

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ece Ayhan” başlıklı ilgilerin indeksine https://bit.ly/eceindeks adresinden, “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesine ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden ulaşabilirsiniz.

 

May
11
2014
0

SUSULAN BİR YAZI: Sait Faik’in Açık ya da Gizli Kış Mekânları-2 (Ece Ayhan)

“Ece Ayhan tarafından kaleme alınan ve 1992 yılında “Arkitekt” adlı dergide yayımlanan bu yazıyı Ece Ayhan kitaplarında, sağda solda bulamazsınız: Çünkü susulmaktadır bu yazı… E V V E L dostlarına ve “sahici insanlara” armağan olsun!” (Zy)

Sait Faik’in Açık Ya da Gizli Kış Mekânları-II:
https://issuu.com/adabeyi/docs/saitfaikinacikyadagizlikismekanlari veya
https://zaferyalcinpinar.com/bbkara/saitfaikinkismekanlari2.jpg

*

May
11
2014
0

Viva Sait Faik! ISSUU’da…

Yıllar boyunca “hakiki emek” verip E V V E L kapsamında yayımladığımız Sait Faik buluntularının bazılarına, artık, ISSUU’dan da ulaşabilirsiniz… Çakır Hikâyeci’nin tüm “hakiki” dostlarına iyi okumalar diler, selâm ederiz. Bkz: https://issuu.com/adabeyi/stacks/39a3a8be1f204b1096c22a5aba189015


Her Yıl Yeniden Ölen Adam Sait Faik
(Seçilmiş Hikâyeler Dergisi Özel Tartışma Sayısı)
https://issuu.com/adabeyi/docs/olenadamsaitfaik

Sait Faik’in Açık ya da Gizli Kış Mekânları-2 (Ece Ayhan)
https://issuu.com/adabeyi/docs/saitfaikinacikyadagizlikismekanlari

Sait Faik Çevrilebilir mi? (Taner Baybars)
https://issuu.com/adabeyi/docs/saitfaikcevrilebilirmi

Sait Faik ve Sürrealizm (Ercüment Tuncalp)
https://issuu.com/adabeyi/docs/saitfaikvesurrealizm

Sait Faik’in Annesiyle Birkaç Saat (Azize Erten, 1955)
https://issuu.com/adabeyi/docs/saitfaikinannesiyle1955

Sait Faik’in Kişiliği ve Son Günleri (Özdemir Asaf)
https://issuu.com/adabeyi/docs/saitfaikozdemirasaf

Sait Faik’ten Kızgın Bir Mektup…
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/saitfaikkizgin

“Sait Faik için” Seçilmiş Hikâyeler Özel Sayısı (1954)
https://issuu.com/adabeyi/docs/saitfaikicinsecilmishikayeler

Dost Dergisi ve Yayınevi’nin Sahibi Salim Şengil’in Anılarında Sait Faik
https://issuu.com/adabeyi/docs/saitfaiksalimsengil

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi’nde Sait Faik
https://issuu.com/adabeyi/docs/ansiklopedisaitfaik

Sait Faik’ten Çeşitli Anketlere İlginç Cevaplar
https://issuu.com/adabeyi/docs/saitfaikilginccevaplar

Yorgan (Sait Faik)
https://issuu.com/adabeyi/docs/yorgan


Hamiş: Evvel Fanzin’in ISSUU alanında yer alan tüm özgür neşriyatların indeksine https://evvel.org/issuuindeksi.pdf adresinden ulaşabilirsiniz.

Nis
27
2014
0

Sait Faik’ten Çeşitli Anketlere İlginç Cevaplar -2-

BİZDE YAZAR NE YER, NE İÇER?

-Sizce bir yazar ne kadar kazanmalıdır?
Sait Faik: Hiç olmazsa bir nahiye müdürü kadar.

-Ciddi bir yazar bu parayı yazıları ile kazanabilir mi? Eğer kazanabilirse nasıl?
S.F.: Gayri ciddi bir yazar kazanır.

-Eğer kazanamazsa, nasıl bir iş tutmalıdır?
S.F.: Bence şoförlük, potin boyacılığı, balina satıcılığı gibi işler. Yahut da deniz yollarında bilet toplamak.

-Yazarın enerjisini harcaması sanatı için zararlı mı, faydalı mı olur?
S.F.: İşine göre. Daha çok, zararlıdır.

-Devlet veya hususi müesseseler yazara daha fazla yardım etmeli midir?
S.F.: Etmemeli. Ederse veriştirmesine katlanmalı.

-Bu problemler karşısında kendi durumunuzdan memnun musunuz? Hayatını kalemiyle kazanmak isteyen gençlere vereceğiniz bir öğüt var mı?
S.F.: Bu işi bizim valde hallediyor. Otuz kuruş, birinci nevi sigara. Üç kahve 25’den 75, iki yemek asgari 4 lira, giyim kuşam babadan ve anadan olmak şartıyle, yılın altı ayında sigarasız ve kahvesiz kalmak isteyen yazsın.

Vatan Gazetesi, Sanat Yaprağı, 2 Ağustos 1953

Açık Hava Oteli
Hazırlayan: Muzaffer Uyguner, Bilgi Yay., 1980, 1.Baskı, s. 200-201

Hamişler:

-Ayrıca bkz: https://evvel.org/cesitli-anketlere-sait-faikten-ilginc-cevaplar-1

-Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Sait Faik” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz.

Nis
25
2014
0

Sait Faik’ten Çeşitli Anketlere İlginç Cevaplar -1-

KİMLER BEĞENİLİYOR?

-Devlet adamı olarak kimi beğeniyorsunuz?
Sait Faik: Hiç kimseyi beğenmiyorum.

-Takdir ettiğiniz parlamenter kimdir?
S.F.: Bilmiyorum.

-Fıkracı?
S.F.: Vâlâ Nurettin.

-Şair?
S.F.: Herhalde Yahya Kemal değil. Melih Cevdet.

-Hikâyeci?
S.F.: Orhan Kemal

-Sahne san’atkârı?
S.F.: Hepsinden nefret ediyorum.

-Perde san’atkârı?
S.F.: ……………

-Ses san’atkârı?
S.F.: Hiçbirini dinlemem. En korkuncu Celal Şahin.

-Karikatürist?
S.F.: Hepsini severim.

-Röportaj muharriri?
S.F.: Yaşar Kemal.

-Beğendiğiniz romancı?
S.F.: Osman Cemal’den başka kimseyi tanımıyorum.

İnci Mecmuası, 29 Aralık 1952

Açık Hava Oteli
Hazırlayan: Muzaffer Uyguner, Bilgi Yay., 1980, 1.Baskı, s. 193-194

Hamişler:

-Ayrıca bkz: https://evvel.org/cesitli-anketlere-sait-faikten-ilginc-cevaplar-2

-Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Sait Faik” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz.

 

Nis
23
2014
0

Şimdi Sevişme Vakti: “Marikula” (Fethi Karakaş)

(…)
Doldurursun bütün bu sahili Marikula
Çıplak dizlerinde ağları ördüğün zaman
(…)

Sait Faik

İlk baskısı 1953 yılında “Yenilik Yayınları” tarafından gerçekleştirilen ve Sait Faik’in tek şiir kitabı olan “Şimdi Sevişme Vakti”ndeki desenleri Fethi Karakaş çizmiş. Kitapta yer alan “MARİKULA DOĞUR” adlı şiir için Fethi Karakaş’ın gerçekleştirdiği çizim aşağıdadır:

marikula

Fethi Karakaş’ın “Marikula” çizimi

*

“Şimdi Sevişme Vakti” adlı kitabın kapak görüntüsü (Yenilik Yay., 1953)

*

 

1. Hamiş: Kitapta yer alan bir başka Fethi Karakaşdesen için bkz: https://evvel.org/fethi-karakasin-bir-deseni

2. Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Sait Faik ” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz.

Nis
23
2014
0

Buluntu Şiir: Evime Dönüyorum (Sait Faik, 1928)

Sait Faik, 1920’lerin sonuna doğru “Meşale” dergisine üç adet şiir gönderir. Şiirler -nasılsa, nasıl olduysa!- yayımlanmaz. Sait Faik’in ilk şiirleri diyebileceğimiz bu ölçülü örnekler pek bilinmez ve Sait Faik’in “Şimdi Sevişme Vakti”(1.Baskı, Yenilik Yay.,1953 ve -ölümünden sonra yayımlanan- 2. Baskı, Varlık Yay., 1958) adlı tek şiir kitabında da yer almaz. Paylaşalım:

EVİME DÖNÜYORUM…

Adımım düşünüyor… Anlatılmaz ki sözle;
Bin bir ateşten dilli yangınken sönüyorum…
Bir harabe yüzüyle, balmumundan bir gözle,
Sararmış caddelerden evime dönüyorum.

Düşmüş yanına eli, bir tutam buğday gibi.
Bir çocuk uyuyordu işportanın başında;
Avizeler yakıyor caddeler saray gibi;
Bir anne dizi hâli kaldırımın taşında.

İçimden: “ört!” dediler, örtüverdim üstünü
Bir çuval parçasının çıplağı belirince.
Vuruyor fenerlere şimdi, ağaran günü,
Ne gece… Ne canından bıkmış hiddetli gece…

Sait Faik

“EVİME DÖNÜYORUM…” adlı şiirin devam niteliğinde bir  çeşitlemesi daha vardır:

(…)
Şimdi döğüşüyoruz gecelerle, taş taşa…
(…)
İşlek bir cadde gibi sabahla sönüyorum,
Kapanmayan gözümle, kapanmayan yaramla,
Kızaran caddelerden evime dönüyorum.

Sait Faik

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Sait Faik ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz.

Nis
20
2014
0

Sait Faik’ten Bedri Rahmi’ye Bir Soru: “Sen hiç Ziba mahallesi diye bir yer duydun mu?” (1954)

Sait Faik’in 1954 yılındaki vefatının ardından, aynı yıl birçok edebiyat, kültür-sanat dergisi ve gazetede Sait Faik’i yâd etmek -malesef bazıları da ‘hesabı, bakiyeyi, olumsuz söylentileri, eleştirileri kapamak’ (misal, Yaşar Nabi)- amacıyla çeşitli yazılar kaleme alındı, özel dosyalar yapıldı. Bu yazıların içerisinde yer alan anılardan en güzelleri Bedri Rahmi’nin kaleminden çıkmış. Bildiğim kadarıyla Bedri Rahmi Eyüboğlu, biri Cumhuriyet Gazetesi’nde diğeri de resmi bayramlarda yayımlanan Bayram Gazetesi’nde olmak üzere iki yazı kaleme aldı. Bedri Rahmi bu yazılarda, Sait Faik’le yaşadığı ilginç olayları (belki de hovardalıkları) Sait Faik’in benzersiz mizacına doğru yakınsayarak, yani Sait Faik’in “sivil insan” diyebileceğimiz özellikleriyle birlikte paylaşmış… 17 Mayıs 1954 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nde Bedri Rahmi’nin kaleme aldığı “Sait için…” adlı yazının tam metniyle Bülent Kale’nin “newalaqasaba” adlı mekânında karşılaştım. (bkz: https://newalaqasaba.wordpress.com/2011/11/18/sait-faik-105-yasinda/) İşbu yazıdan ilginç bir bölüm/hikâye aşağıdadır:

(…)
İçkiyi henüz kesmediği günlerden bir gündü. Beyoğlu’nda buluştuk. Bana,

―Sen hiç Ziba mahallesi diye bir yer duydun mu? ―diye sordu.

Böyle bir yerden haberim yoktu. Beyoğlu’nun yan sokaklarından birisine saptık. Kasımpaşa’nın Kurtuluş taraflarına uzayan yollarından geçtik. Vakit gece yarısını geçmişti. Hiç bilmediğim karanlık sokaklardan sonra gayet patırtılı birkaç kahve, birkaç meyhane arasında karar kıldık. Kahvelerden birisinde Sait’in ahbapları seslendiler. Ağır kamyon şoförlerine benziyorlardı. Bütün hallerinde uzun yolların hantal arabaların, belâlı yolculukların izleri vardı. Sait’i uzun zamandan beri tanımamış olsalar onunla bu kadar rahat konuşamazlardı. Masalarına yaklaştık. Bize gayet cömert ikramda bulundular. Sonra yandaki kahvelerden birisine geçtik Sait,

― Bak ―dedi―, ha bu uşaklar senun memleketludurlar…

Kırk beş elli yaşlarında bir adam kemençe çalıyordu. Onun yanıbaşında yedi sekiz yaşlarında bir çocuk aynı gayretle kendi kemençesini işletiyordu.

Bir Karadeniz havası ki sorma gitsin. Bütün mahalle ortasından koca bir testereyle ikiye bölünüyor sanırdınız. Yaşlı kemençeci kahvenin sahibiymiş, o kalktı. Onun kemençeyi kestiğinin farkına bile varmayan küçük habire kemençenin yayına çekiştiriyor, akla, hayale gelmeyecek sesler çıkarıyordu. Meğer küçüğün vazifesi sadece babasının sazına azamî gürültü çıkararak katılmakmış! Sait bir tablo seyreder gibi çocuğu seyrediyor, ikide bir,

― Vay anasını be!… Ulan bu sadece gürültü çıkarıyor, hiç bir şey çaldığı yok! ―diyordu.

Ziba mahallesinden Beyoğlu’na döndüğümüz zaman saat gecenin üçünü geçmişti. Beyoğlu’nda her yer kapalı idi. Yalnız bazı dükkânların kepenkleri altından ışık sızıyordu. Sait bunlardan birisine kabaca bir tekme attı. Kepenk aralandı. Girdik. Gene demin Ziba’da rastladığımız insanlara benzeyen kalender insanlar içki içiyorlardı. Sait bana bunları adlarıyle ve çoğunun adlarının başına, sonuna küfürler katarak tanıştırdı.

Taksim’de ayrılırken şafak söküyordu.

İçki yasağına kadar, yani altı, yedi sene evveline kadar Sait’in hayatı ufak tefek duraklarla bu tempoda işledi sanıyorum.

İstanbul’u, karış karış biliyordu. İstanbul’u turist gibi değil, yerlisi gibi değil; polisi, jandarması, bekçisi gibi değil, babasının evi gibi, cebinin içi gibi biliyordu.

İstanbul yedi tepeye kurulmuş derler, bu tepelerden sekizincisi de Sait’in kurduğu tepe olmalı. İstanbul’u Sait’in dilinden, Sait’in eserinden tatmamış olanlar, istedikleri kadar yerlisiyiz desinler, Sait’i okumadıkça Sait’in dilimize getirdiği ışıkla İstanbul’u kana kana seyretmedikçe, doğup büyüdükleri memlekette birer turist olarak yaşıyorlar demektir.
(…)

Bedri Rahmi Eyüboğlu
Cumhuriyet Gazetesi, 1954


Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Sait Faik” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz. Bedri Rahmi başlıklı ilgiler ise şu adreste: https://evvel.org/ilgi/bedri-rahmi

Nis
18
2014
0

“Yahu, önüne baksana koskoca geminin tam göbeğine gitmekte mana var mı?” (Sait Faik)

Sait Faik’in vefatının ardından Bedri Rahmi’nin kaleme aldığı yâd yazılarından biri, 4 Haziran 1954 tarihli  Bayram Gazetesi’nde (resmi bayramlara mahsus gazetede, ki eskiden bayram günleri sadece “Bayram Gazetesi” yayımlanırdı) yayımlanmıştır. Bu yazıda Bedri Rahmi, Sait Faik’le birlikte giriştiği tehlikeli bir macerayı anlatır. Bu maceranın kısaltılmış bir anlatımıyla 9 Temmuz 2010 tarihli Hürriyet Gazetesi’nin “Seyahat” ekinde karşılaşıyoruz:

SAİT FAİK İLE BEDRİ RAHMİ O AKŞAM ÖLÜMDEN DÖNMÜŞTÜ

Sait Faik ile Bedri Rahmi Eyuboğlu, Sivriada’ya giderler. Fakat motor, Sivriada’ya yanaşır yanaşmaz Sait Faik küfre başlar. Nedeni de kıyıda 4-5 martı ölüsü görmüş olmasıdır. “Dün vurmuş olacaklar. Dün buraya bir sürü yabancı geldi. Tabancalarını tecrübe etmişlerdir” der. Daha sonra balıklar tutulur. Kıyıda güzel bir ateş yakılır. Yanlarında rakı, meze filan da vardır. Ateşin çevresinde rakılarını yudumlayarak muhabbete başlarlar. Fakat bir süre sonra Sait Faik, “Ben sıkıldım, döneceğim” der. Sait Faik ile gelenler bozulmuştur. Dönmeye karar verirler, bu kez de hava patlamıştır. Balıkçılar, “Yapma be Sait Beyciğim. Bak, kırk yıllık balıkçıyız, böyle havada yola çıkılmaz. Üstelik hiçbiriniz doğru dürüst kürek çekmesini bilmiyorsunuz. Başımıza bela çıkaracaksınız. Deniz, sabaha karşı düzelir, o zaman gideriz” derler. Sait Faik’in bütün bunları dinleyecek hali yoktur. Gecenin on birine doğru yola çıkarlar. Sabahın üçüne doğru Burgaz Adası’na varırlar. Sait Faik’in evine ayak bastıklarında annesi Makbule Abasıyanık, hâlâ uyumamıştır. Annesine, “Biz sana geceyi adada geçireceğiz dedik ya!” deyince, annesi şaşkınlığını gizleyemez: “Ben döneceğinizi biliyordum da, bu havada nasıl bunu başardınız, ona şaşıyorum.”

Bkz: https://www.hurriyet.com.tr/seyahat/15276304_p.asp

 

Yukarıdaki paragrafta anlatılan maceranın Bedri Rahmi’nin kaleminden çıkan daha kapsamlı episodu şöyledir:

(…)
Balıkçılar bir ağızdan:

-Yapma be Sait Beyciğim. Kırk yıllık balıkçıyız böyle bir havada biz yola çıkmayız. Hiçbiriniz doğru dürüst kürek çekmesini bilmezsiniz. Başınıza bir belâ çıkaracaksınız. Deniz sabaha doğru düzelir, çıkarsınız.

Ne dedilerse para etmedi. Gecenin saat on birine doğru denize açıldık. Bizim motörü bir görseniz bu cesaretimize şaşardınız. Motörümüzün ne mal olduğunu bütün dostlarımız gibi Sait de pekâlâ bilirdi. Bizim motörcülüğümüze gelince buji temizlemekten başka bir tarafından anladığımız yoktu.

On birde çıktık demiştim ya, sabahın üçüne doğru burgaza vardık! Tepeden tırnağa sucuk gibi ıslanmıştık. Hiç unutmam bir ara Sait karanlıkta doğruldu. Müthiş bir telaşla bana döndü:

-Yahu önüne baksana koskoca geminin tam göbeğine gitmekte mana var mı?

Motörü büyük bir gayretle çevirdiğimi hatırlıyorum. Sait’in önümüzdeki gemi dediği şey, tâ Süreyya Paşa plajı dolaylarında parlayan bir ışıktı.

-Vay anam vay. Demek sen buraları böyle bilirsin ha? diyecek oldum.

Sait mahçup:

Uzun etme be birâder. Birdenbire o ışığı burnumuzun dibinde bir gemi ışığı sandım Herkesin başına gelir.

Sabaha doğru Sait’in evine geldiğimiz zaman, annesi uyanıktı. Sait hayretle:

-Biz sana geceyi adada geçireceğiz dedik ya.

Annesi hiç oralı olmadı;

-Ben döneceğinizi pekâlâ biliyordum. Amma bu havada nasıl becerdiniz hâlâ şaşıyorum, diyordu.

(…)

Bedri Rahmi Eyüboğlu
Bayram Gazetesi, 4 Haziran 1954


1. Hamiş: Bedri Rahmi’nin Sait Faik’e ilişkin diğer bir anısı için bkz: https://evvel.org/sait-faikten-bedri-rahmiye-bir-soru-sen-hic-ziba-mahallesi-diye-bir-yer-duydun-mu-1954

2. Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Sait Faik” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz. Bedri Rahmi başlıklı ilgiler ise şu adreste: https://evvel.org/ilgi/bedri-rahmi

Nis
11
2014
0

Sakın Şaşırma: Orhan Veli 100 Yaşında!

0007

“Sakın Şaşırma: Orhan Veli 100 Yaşında” Sergisi
4 Nisan – 1 Mayıs 2014
Yapı Kredi Kültür Merkezi, 1. kat
İstiklal Caddesi, No: 161 Beyoğlu / İstanbul

*

Bkz: https://www.ykykultur.com.tr/haber/dogumunun-100-yilinda-
orhan-veliyi-buyuk-bir-sergiyle-aniyoruz

Ayrıca bkz: https://www.baskahaber.org/2014/04/
sakn-sasrma-orhan-veli-yuz-yasnda.html

*

0002

*

Nis
09
2014
0

ISSIZLIK (Federico Garcia Lorca)

Dinle, çocuğum ıssızlığı.
Dalgalanan ıssızlığı,
vâdilerin kaydığı ıssızlığı,
yankıların olduğu ıssızlığı,
alınları toprağa eğilten ıssızlığı.

 Federico Garcia Lorca
“Seçme Şiirler”, Çev: Sabri Altınel, Galata Şiir Yayınları
Şubat 1962, s.30

 

gorunulorca3

“Lorca’nın Portresi”  (Gregoria Prieto)
A.g.e, s.82

*

Nis
08
2014
0

Müzeden: “General Harrington Kupası”

General_Harrington_Cup

“General Harrington Kupası”
Fenerbahçe Spor Kulübü Müzesi

Bkz: https://tr.wikipedia.org/wiki/General_Harrington_Kupası
Bkz: https://www.fenerbahce.org.tr/kurumsal/detay.asp?ContentID=3561

*

harrington

Atlas Tarih Dergisi, Şubat-Mart 2014, Sayı:25, s. 71

*

Nis
07
2014
0

Şiir: “Görünü” (Federico Garcia Lorca)

gorunulorca

 Federico Garcia Lorca
“Seçme Şiirler”, Çev: Sabri Altınel,
Galata Şiir Yayınları, Şubat 1962, s.27

*

gorunulorca2

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com