May
01
2011

Yüklem (Serhat Kiraz)


Serhat Kiraz’ın “Yüklem” adlı eserinden bir ayrıntı…

(…) O yapının içinde rastgele birşey yok. Çünkü bana belirli bir sınır veriliyor. O sınır içine herşeyini alacaksın. O sınırları zaten insanlar koyuyorlar kendi kendilerine; o sınırlar var. Mekâna girdiğimizde de mekânın sınırı var. Öte yandan insanın düşüncesi de sınırlı, düşüncelerini gerçekleştirme süreci de sınırlı. Ama bizim sınırmız -bilimsel olarak baktığımızda  ölçülebilir sınır dediğimiz şey- bütün geçmişin bilgisini toplayıp bugün biz üzerine birşey katabiliyorsak, biraz daha genişliyor, katamıyorsak o sınırlar içinde kalıyoruz. Geçmişin getirdiği sınırlar belli. Onun ötesinde ne olabilir diye sorduğumuz zaman, oraya yaklaşmaya başladığımız zaman… Bu da şöyle birşeyden kaynaklanıyor: Ben buradan onu görüyorum; ama aslında gözükmüyor. Bilgi olarak orada var. şimdi burada beş kişi konuşuyoruz; ama aslında beş kişi konuşmuyoruz. Çünkü geçmişte üstünde konuşmuş olduğumuz herşeyi buraya getiriyoruz. Bir iş yaparken aslında ortak bir iş yapıyoruz; sizin ardınızda bir ekibiniz var. Einstein’dan Leonardo’ya, Platon’dan bilmem kime kadar, hep onlarla diyalog kurarak konuşuyorsunuz.(…)

Serhat Kiraz
AIRES Dergisi, Sayı:2, 2002, ss.134-135

Yorum yapılmamış »

RSS feed for comments on this post.


Leave a Reply

You must be logged in to post a comment.

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com