Yahu, bunca yüzyıldan, bunca olaydan, bunca yaşanandan sonra “özgürlük” denen felsefi konunun iktidarlar ile Yeni Kapitalizm’in(ya da Yeni Sinsiyet’in) yandaş-paydaş aktörleri(oyuncuları, bileşenleri) tarafından hâlâ anlaşılmamış olması, bazı konularda -özellikle- “kalın kafalılık” gösterilmesi ne kadar tuhaf! Açık söylüyorum: “Haklılığın inadı” dediğimiz tarihsel bir “hakkaniyet” meselesi, hesabı, davası var. Ece Ayhan bunu yazılarında ve şiirlerinde sıklıkla dile getirir. Ve bu hak dirayetinin önü yasaklarla falan kesilemez. Yasaklar, kitleleri “insan topluluğundan” çıkarıp “kötülük toplumu”na doğru deforme etmekten ve “derin bir çatlak” oluşturmaktan başka bir işe yaramaz. Anlaşılsın, görülsün bu hakikat artık!
Sahicilikle
—