Eyl
24
2013
0

(Mikro) Mustafa Güven vefat etti…

mikromustafa

Bkz: https://www.fenerbahce.org/detay.asp?ContentID=36349

Mustafa Güven için 25 Eylül Çarşamba günü saat 15.00’da Dereağzı Lefter Küçükandonyadis Tesisleri Sporcu Anıtı önünde tören düzenlenecek. Ardından merhumun  cenazesi Fenerbahçe Camii’nden ikindi  namazını (16.31) müteakip, toprağa verilecektir.

Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesi ve yakınlarına başsağlığı dileriz.

FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ

 

Mustafa Güven Kimdir?
Fenerbahçemizin ve Milli takımımızın oyuncularından “Mikro Mustafa” lakaplı Mustafa Güven, 1936 yılında Bursa’da doğdu.

Küçük yaşlardan itibaren futbol oynamaya başlayan Mustafa Güven, ordu milli takımında oynarken kendini gösterdi. 1957’de Adana’da düzenlenen Dünya Ordulararası Futbol Şampiyonası karşılaşmasında Türkiye’nin ABD’yi 19-0 yendiği maçta sağ açıkta oynayarak üçü kafayla olmak üzere 6 gol attı ve birçok golün de atılmasını sağladı. İzmir’de de yapılan İtalya maçında aynı performansını gösterince askerliğini bitirir bitirmez Fenerbahçe’ye transfer oldu. Kısa boyu sebebiyle transferi kulüp yöneticileri tarafından eleştirilse de kısa sürede kendini takıma kanıtladı. Zamanla taraftarlar arasında boyunun küçüklüğünden ve tipinin ufaklığından dolayı “Mikro Mustafa” olarak anılmaya başladı.

Fenerbahçe formasıyla sadece bir sezon İstanbul Profesyonel Ligi’nde forma giyen Mustafa Güven, çıktığı 16 maçta 5 gol kaydetti. Aynı sezon takımıyla İstanbul Profesyonel Ligi’nin son şampiyonluğunu yaşadı. 1959’da kurulan Milli Lig’deki ilk sezonunda 16 maçta 5 gol kaydeden Mustafa Güven, takımıyla bu kez Milli Lig şampiyonluğunu yaşadı. 1959-60 sezonunda ligi 2. bitiren takımın bir parçası olan Mustafa, 1960-61 ve 1963-64 sezonlarında birer şampiyonluk daha yaşadı. Ancak son sezonunda fazla forma şansı bulamayan Mustafa Güven, Beşiktaş’a transfer oldu. Burada oynadığı tek sezonda sadece 5 maça çıkıp 2 gol kaydetti. 1965 yılında Admira Viyana kulübüne transfer olan Mustafa Güven, yaşadığı kısa Avrupa macerasından birer Avusturya Ligi ve Avusturya Kupası şampiyonluklarıyla döndü. Beykozspor’da da bir sezon top oynadıktan sonra kariyerini 1968 yılında 32 yaşındayken burada sonlandırdı.

Sadece bir özel maçta forma giyen Mustafa Güven, Türkiye millî formasını ilk ve tek olarak 10 Mayıs 1959’da oynanan ve 0-0 berabere tamamlanan Hollanda karşılaşmasına giydi.

Başarıları
Fenerbahçe
•İstanbul Ligi (1): 1958-59
•Türkiye Ligi Şampiyonluğu (3): 1959, 1960-61, 1963-64

Beşiktaş JK
•İstanbul TSYD Kupası (1): 1964-65

FC Admira Viyana
•Avusturya Ligi (1): 1965-66
•Avusturya Kupası (1): 1965-66

Eyl
24
2013
0

Ada Sahilleri (Aslıhan Işın)

Ada Sahilleri hicaz makamında bir şarkı; eskiler onu daha çok Hamiyet Yüceses ve Safiye Ayla’nın sesinden bilir. Ama kimse Ada Sahilleri şarkısının bilinen bir bestecisi olmadığını bilmez. Klasik Türk müziği literatüründe İstanbul Türküsü olarak da bilinen Ada Sahilleri üç kıtada söylenen, anonim bir şarkıdır.  (…)

Aslıhan IŞIN

“Kolektomani” adlı web sitesinde yayımlanan yazının tam metnine https://www.kolektomani.com/?p=2376 adresinden ulaşabilirsiniz.

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Adalar Kültürü” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/mermer-adasi adresinden ulaşabilirsiniz.

Eyl
23
2013
0

John Coltrane 87 yaşında!

johncoltrane12
“John Coltrane ve Miles Davis”
*

(…)
Sert dokulu, köşeli, geniş ve karanlık bir tonu vardı. Birçok saksofoncu tizlerle çaldığında tonunun genişliğini kaybeder ya da peslerde çaldığında ajilitesini yitirir. Coltrane, tizlerde ve peslerde de enstrümanına son derece hakimdi. O kadar yetkin ve ustaca doğaçlardı ki, Sonny Rollins, Charlie Parker veya Lee Konitz’in olağanüstü hızına ve ajilitesine alışmış olan dinleyicileri bile etkilerdi. Coltrane’in çalışında, kulağa ilk çarpandan fazlası vardı. Hızlı ve olağanüstü bir tona sahip bir saksofoncu olmaktan öteydi. Kendini denetleyen ve yaptığı işi mercek altına alan acımasız bir şekilde eleştiriden geçiren, çok ciddi ve mizahtan uzak bir zanaatkârdı. Kariyerinde zayıf olduğu tek bir an bile yoktur. Bu açıdan Charlie Parker’a yakındır.50’lerin sonunda, Coltrane sık sık, 16’lıklarla dolu, uzun cümlelerle dolu yoğun sololar atardı. Notalar, saksofonundan sanki bir şelale şeklinde çıkıyordu, ama bu notalar dinleyiciye rastgele de fırlatılmıyordu. Her bir nota, hızlı çalınsa bile dikkatlice seçiliyordu. Bu notalar melodik bir fikrin ortasına çok mantıklı bir şekilde oturuyordu. Coltrane’in bu dönemde çaldığı cümleler, bugüne kadar yaşamış yüzlerce müzisyen tarafından etüd edildi ve kopya edildi.Coltrane’in üzerine çalınması zor akor dizilerine olan ilgisi, geniş tonu Coleman Hawkins’i de etüd ettiğine işaret ediyor. Duke Ellington’ın star solocusu alto saksofoncu Johnny Hodges, Coltrane’in ilk etkilendiği müzisyenlerdendir. Bu iki müzisyenin ortak özellikleri vardır. Coltrane’in tonunun derinliği ve doluluğu Hodges’ı andırır. Coltrane’in süslemeleri de Hodges’ı andırır. Coltrane’in tiz bir hedef notaya doğru, gam notalarını bir merdiveni tırmanır gibi çalması, Hodges’ın da en belirgin özelliklerinden biridir. İki müzisyen de baladları çok özenle çalar.

Coltrane’in imzalarından biri tiz notalarda “ağlamak”tır. Özellikle 1960’lardaki kayıtlarında bu tekniği sıkça kullanır. Bu tekniği, Earl Bostic’ten almış olabilir.

Zaman zaman Coltrane, birçok frekansın aynı anda duyulduğu sesler çıkartırdı. Bu seslere “multiphonic” adı verilir, ve bu sesler yer yer akor çalınıyormuş izlenimini yaratır. Coltrane’in 1959’da yaptığı “Coltrane Jazz” albümündeki “Harmonique” adlı parçasında, bu metodu melodiyi çok sesli hale getirmek için kullanır, ama 1960’ların ortasında sololarında bir climax(?) yaratmak için multiphonicleri sık sık kullanır (“Meditations”, “Expression” ve “Live in Seattle” adlı albümlerinde multiphonicleri sık sık duyabiliriz). Albert Ayler’la birlikte, John Coltrane tansiyon yaratmak adına tiz notalarda multiphonic çalma fikrini popülarize etmiştir.

Lester Young’ın favori cümleleri, ve notalarında “bend” etme özelliği tespit edilebilir. Ve Dexter Gordon’ın dolu ve karanlık tonundan, legato stilinden de izler taşır. Coltrane, Gordon ve Young, üçü de birbirine bağlı aralıksız çalınan notalardan oluşan uzun cümleler kurarlardı. Bu cümlelerde neredeyse hiçbir staccato (vurgulu) çalınan nota bulamazsınız.

(…)

Şevket AKINCI
John Coltrane: ‘Gelecek onun sazından çıkıyor’
23 /9/ 2013, soL gazetesi

Hamiş: Şevket Akıncı’nın sıkı yazısının tam metnine https://haber.sol.org.tr/kultur-sanat/john-coltrane-gelecek-onun-sazindan-cikiyor-haberi-80038 adresinden ulaşabilirsiniz.

2. Hamiş: Evvel fanzin kapsamında yayımlanan “Caz” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/caz-cumlesi adresinden ulaşabilirsiniz.

Eyl
22
2013
0

Wittgenstein’ın Fügü: “Leidenschaftlich (Tutkulu)”

Wittegenstein’ın müzik cümlelerine ilişkin bazı değerli bilgilere Kitap-Lık’ın Mayıs 2004’te yayımlanan 72. sayısının “Babil Kulesi” ekinde rastladım… Wittgenstein “Leidenschaftlich (Tutkulu)” adında bir füg yazmış: https://zaferyalcinpinar.com/wittgensteinmuzigi.jpg

Ayrıca bkz: https://www.doiserbia.nb.rs/img/doi/1450-9814/2005/1450-98140505393H.pdf

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ludwig Wittgenstein” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/ludwig-wittgenstein adresinden ulaşabilirsiniz.

Eyl
22
2013
0

Çakır Hikâyeci’nin Yalnızlık Gözleri

İki suret… Yalnızlığın gözleri…

saitportre

Sabri Esat Siyavuşgil’in “Sait Faik” Portresi
(Sait Faik Abasıyanık Müzesi Arşivi’nden…)

*

saityalniz

Sait Faik Abasıyanık Müzesi arşivinden bir fotoğraf…

*

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan ” Sait Faik” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz.

Eyl
22
2013
0

2004: “Kuzgun Acar’ın Kaybolan Tiyatro Maskı” (Sadık Karamustafa)

Kitap-lık Dergisi’nin Haziran 2004’te yayımlanan 73. sayısına ek olarak verilen “Babil Kulesi”nde Sadık Karamustafa tarafından kaleme alınmış çok ilginç bir yazıyla karşılaştım. “Kuzgun Acar’ın Kaybolan Tiyatro Maskı” başlıklı bu yazının tam metnini https://zaferyalcinpinar.com/kuzgunacarkaybolanmask.jpg adresinden okuyabilirsiniz.

Sahicilikle
Zy

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Kuzgun Acar” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/kuzgun-acar adresinden ulaşabilirsiniz.

Eyl
22
2013
0

Sıkı Sergi: “Ottomatik Düşler” // Onston / Can Yeşiloğlu (26 Eylül-13 Kasım 2013)

Ottomatik_dusler_web1

26 Eylül – 13 Kasım 2013

Ottomatik Düşler, Onston / Can Yeşiloğlu
Bkz: https://ottomatikdusler.com/?page_id=49

*
“G-art”
Harbiye Mah. Kadırgalar Cad. No:6
Maçka (G-Mall) İstanbul

*

iki_Pare_dus_atisi_OnstOn

SANYO DIGITAL CAMERA

Written by in: Duyurular, Tartışmalar | Etiketler:
Eyl
21
2013
0

Taksim Dayanışması’nın Basın Açıklaması (21 Eylül 2013)

Bkz: https://taksimdayanisma.org/taksim-dayanismasindan-basina-ve-kamuoyuna-duyuru

BASINA ve KAMUOYUNA,

Taksim Gezi Parkı’nda 27 Mayıs 2013 tarihinde başlatılan kaçak inşaat nedeniyle tarihi ve doğal değerimiz olan parkı ve ağaçları tahrip eden hukuksuz ve vandalca uygulamayı durdurabilmek için çabalayanlara uygulanan şiddetin ardından; Taksim Dayanışması’nın “sağlıklı kentleşme ve yaşanılır kent” talebi, ülkenin milyonlarca yurttaşının daha fazla özgürlük ve daha fazla demokrasi talebiyle birleşmiş; GEZİ PARKI ile simgeleşen toplumsal bir duyarlılık ortaya çıkmıştır.

Bu haklı ve barışçıl tepkiler sonucunda Taksim Dayanışması temsilcileri hakkında hukuksuz gözaltı süreçleri ile başlatılan soruşturma devam ederken; Savcılık, TMMOB Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu, TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Şubesi çalışanı mimar Derya Karadağ, Beyoğlu Semt Dernekleri Sözcüsü Cem Tüzün ve KESK Kadın Sekreteri Canan Çalağan’ın ifadesinin alınması için talimat vermiştir.

27 Mayıs tarihinden bugüne yaşanan polis şiddetinin ve bu şiddet sonucunda hayatını kaybeden ve yaralanan arkadaşlarımızın failleri, gerçek suçlular hakkında hukuk kurallarına uygun herhangi bir soruşturma ve yargılama yapılmazken; Taksim Dayanışması temsilcileri gerçeklikle hiçbir ilgisi bulunmayan imalara, suçlamalara, ve soruşturmaya tabi tutulmak istenmektedir.

Gerçek suçlular ödüllendirilirken, yaşamı ve yaşam değerlerini savunmak için barışçıl yöntemlerle, demokratik tepkilerin meydanlarda ve kamusal alanlarda ortaya konulmasında yetkililer tarafından yaratılan şiddet ortamının sona ermesi için hassasiyet ve çaba gösteren Taksim Dayanışması temsilcileri; asılsız suç isnatları ile, düzenlenen düzmece soruşturma dosyalarında hiçbir suç isnadı bulunmadığı halde, ifadeleri alınmak üzere talimatlar düzenlenerek sindirilmek istenmektedir.

Taksim Dayanışması her şeye rağmen hukuki ve meşru talepleri iletmek, diyalog kanallarını geliştirerek demokrasi geleneğine güç katmak için elinden geleni yapmaya devam edecektir.

Taksim Dayanışması’ndan suç örgütü çıkarmaya çalışarak kendi hukuksuzluklarının üzerini örtmeye çalışanlara açıklıkla ve bir kez daha sesleniyoruz:

Taksim Dayanışması, çağrıcıları, bileşenleri, talepleri, basın açıklamaları, etkinlikleri belli, bilinen, aleni, meşru, yasal ve demokratik bir yurttaş ve kurum dayanışmasıdır. Kentine sahip çıkan meslek odalarını, onlarla dayanışma gösteren sendikaları, siyasi partileri, mahalle ve çevre derneklerini, taraftar gruplarını, “suçlu” göstermek ve “suç örgütü” haline getirmeye çalışmak hukuken suçtur.

Dayanışmamızın bileşenleri anayasal hak ve ödevlerini yerine getirmekte olup etkinliklerimiz ve çağrılarımız bütünüyle yasal, meşru ve barışçıdır. Bu süre içinde haklarımızı kullanmamızı hukuksuz ve zorla engelleyen, kamuoyunu yanıltan, halka şiddet uygulayan bütün kamu görevlileri suç işlemektedir. Buradan ilgili ve yetkililere bir kez daha sesleniyoruz: Asıl suçluları ortaya çıkarmak ve yargılamak üzere görevinizi yapın.

Bizler, haklı, demokratik ve meşru taleplerimizi barış içinde ve bir arada savunmaya devam edeceğiz. Anayasanın ve uluslararası insan hakları sözleşmelerinin tanıdığı haklar ve özgürlükler adına mücadele verirken gözaltına ve soruşturmaya alarak yargılanmaya çalışılan Taksim Dayanışması temsilci,  bileşen ve destekçilerine yapılan hayali suç isnatlarını ve suçlu gibi davranılmasını asla kabul etmiyoruz.

Yaşasın Dayanışmamız!

TAKSİM DAYANIŞMASI

Eyl
20
2013
0

Ne AVM, ne otopark, Kuşdili yeşil alan olacak!

BUnojm9CMAAilKS

Bkz: https://www.halkizbiz.com/gundem/ne-avm-ne-otopark-kusdili-cayiri-yesil-alan-olacak-h4405.html

BUnk9LnCMAAf9Es

Bkz: https://haber.sol.org.tr/kent-gundemleri/kusdili-cayiri-yesil-alan-olacak-haberi-79926

Basın açıklamasını Kuşdili Platformu adına mimar Arif Atılgan okudu:

“Bir süre önce ‘Kuşdili Kurtuldu’, ‘AVM yapılmayacak’, ‘Altı otopark, üstü yeşil alan olacak’ gibi manşetlerle yerel ve ulusal basına taşınan Kuşdili Çayırı konusunda ne yazık ki ciddi bir bilgi kirliliği mevcuttur. Söz konusu maşetler gerçeği yansıtmamaktadır.

Her şeyden önce bilinmelidir ki, Kuşdili Çayırı’nda yaklaşık 200.000 m2 kapalı alanı içeren ve AVM’yi öngören Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırlamış olduğu 14/05/2012 tarihli imar planı hala geçerlidir. Bu planın durdurulması için Kuşdili Platformu olarak 5500 imzalı dilekçeye yanıt gelmemiştir.

Neden hâlâ Kadıköy’ün raylı sistemle Üsküdar ve Bostancı’ya bağlanmadığı, eski iskelelerinin kullanılarak deniz ulaşımının canlandırılmadığı, cevap verilmesi gereken sorunlardır. Zira halen Kadıköy toplu taşıma anlamında 100 yıl öncesini yaşamaktadır.

Kuşdili Platformu olarak bizler, altı da üstü de toprak olan Kuşdili Çayırı’nı ve yatağı değiştirilmemiş Kurbağalı Dere’yi istemekteyiz.

Sonuç olarak bilinmelidir ki burası Kadıköy’ün son kalan boş alanıdır, imar veya otopark rantına asla kurban edilmemelidir.”

Eyl
20
2013
0

Şiir: “yım yım örgütü 1. meşruniyet bildirgesi” (Müslüm Çizmeci)

(…)
ölülerimizi gömüyoruz doğduğumuz yere.
uzaya kadar minibüsle ayakta gidiyoruz
yıldızları soyuyoruz
susan bir kedinin tırnaklarını görüyoruz karaya vurduğumuzda
gözlerimiz bir açılıp bir kapanıyor
son kumsal da yitirilmiş
(…)

MÜSLÜM ÇİZMECİ

Şiirin tam metnine https://www.direngen.net/yim-yim-orgutu-1-mesruniyet-bildirgesi.html adresinden ulaşabilirsiniz.

 

Eyl
20
2013
0

Fazıl Say: “Direniyor Yürek!”

Ömer Hayyam’ın dizelerini paylaştığı için 10 ay hapis cezası verilen Fazıl Say, karar sonrası “aydınlık bir Türkiye’de doğduk, aydınlık bir Türkiye’de öleceğiz. Direniyor yürek!” dedi.

Bkz: https://haber.sol.org.tr/kultur-sanat/fazil-say-karari-degerlendirdi-direniyor-yurek-haberi-79911

Eyl
18
2013
0

Kuşdili çayırında yetişmiş “sıkı topçu”ların hatırası için… 20 Eylül 2013 Cuma, 18.30…

İstanbul Tarihi’nin ilk futbol maçı 1896 yılında
Kadıköy ĶUŞDİLİ ÇAYIRI’NDA Moda kulübü ile İzmir karması arasında oynandı.

kusdiliplatformu

Kuşdili çayırında yetişmiş “sıkı topçu”ların ruhu ve hatırası için

20 Eylül Cuma günü saat 18.30’da İskele Meydanı‘nda buluşup
“Ne AVM, ne otopark, Kuşdili yeşil alan olacak!” diyoruz.

Bkz: https://haber.sol.org.tr/kent-gundemleri/kusdili-cayiri-icin-20-eylulde-eylem-var-haberi-79816

*

“(…)Eski günlerde Fenerbahçe Stadı ilkel olduğu zamanda Kadıköy’deki futbola meraklı gençler mahalleler asındaki çeşitli arsalarda maçlar yapıyorlardı. O tarihlerde Kadıköy’ün muhtelif semtlerinden: Moda, Kuşdili, Bakla tarlası, Kızıltoprak, Erenköy, Bostancı, Hasanpaşa, İbrahimağa mahallelerindeki çayır ve arsalarda yetişen gençler çoğunlukla Fenerbahçe kulübüne giriyorlardı.

yyalcinpinar6

Yaşar Yalçınpınar
1914-1998

Bu anlamda zaman içinde, Moda’dan; Esat Kaner, Kuşdili’nden; Yaşar Yalçınpınar, Bakla tarlası’ndan; Fikret ile Semih Arıcan ve Bülent Büyükyüksel, Erenköy’den; Fikret Kırcan, Erol Keskin ile Naim Şukal ve Hasanpaşa’dan; Halit Deringör, Müjdat Yetkiner, Sabri Kiraz ve Zeynel Üner temayüz ederek Fenerbahçe’ye gelmişler ve onun şampiyonluklarında emek vermişlerdi. (…)”

FARUK ILGAZ
11 Şubat 2011, Fenerbahçe Gazetesi

Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Fenerbahçe Spor Kulübü” başlıklı ilgilere https://evvel.org/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden, “Yaşar Yalçınpınar” arşivine ise https://evvel.org/ilgi/yasar-yalcinpinar adresinden ulaşabilirsiniz.

Eyl
16
2013
0

Üç!

2013-09-16_webo538

Kasımpaşa 2-1 öndeyken, Kasımpaşa’nın taraftarları “üç üç üç…” diye bağırıyorlardı. Maçın son dakikalarında Fenerbahçeli Webo, Kasımpaşa taraftarlarına istediklerini verdi!

Kasımpaşa: 2
Fenerbahçe: 3

16 Eylül 2013

*
Bu daha başlangıç!

bkz: kara deryalarda bir Fenersin

Eyl
15
2013
0

Binler Kadıköy’de; “Adalet, Özgürlük ve Barış” için buluştu.

IMG_7199

Bkz: https://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=441512

Kadıköy’de, İstanbul Park Forumları tarafından birçok sanatçının da destek verdiği ‘Adalet, Özgürlük ve Barış İçin Eylül’de Gel’ festivali düzenleniyor.

Kadıköy Rıhtım’da düzenlenen etkinlikte Gezi direnişinde hayatını kaybedenler anıldı. Yurttaşlar, ellerinde Ahmet Atakan, Ali İsmali Korkmaz, Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert ve Mehmet Ayvalıtaş’ın resimlerini taşıdı.  Kadıköy meydanına “AKP’den hesap soracağız” yazılı direnişte hayatını kaybedenlerin fotoğraflarının bulunduğu dev bir pankart asıldı.

CUMHURİYET GAZETESİ, 15 Eylül 2013

1379521062822

Eyl
15
2013
0

Fazıl Say: “Sait Faik benim için hicazdır!”

Fazıl Say ile Cansu Fırıncı tarafından gerçekleştirilen ve bugünkü soL gazetesi’nde yayımlanan söyleşide aşağıdaki müjdeli episoda rastladım:

(…)

Fazıl Say: (…)Seneye Sait Faik yılı olduğu için, projenin ilk konseri Burgazada’da, ikincisi İstanbul’da olacak. Sait Faik’in de yaşadığı (ve de artık benim de bir evim olan) Burgazada’ya gemilerle gidilecek. Sait Faik Stelyanos Hryapulos gemisi hikayesi konumuz, Demet Evgar, Songül Öden, Birsen Tezer gibi pek çok solistimin olduğu, Özen Yula´nın sahneye koyduğu bir sahne eseri projesi. Benim için ilginç olan şu; bu bir ilk, bu eserin tamamını hicaz makamında Türk Sanat Musikisi olarak bestelemeyi planlıyorum. Sait Faik benim için hicazdır.

(…)

Söyleşinin tam metnine
https://haber.sol.org.tr/kultur-sanat/fazil-say-sola-konustu-yasadigimiz-bir-aydinlanma-dirilisidir-haberi-79644 adresinden ulaşabilirsiniz.

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamına yayımlanan “Sait Faik” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz.

Eyl
14
2013
0

Önemli Duyuru: “Evvel Fanzin ve taifesi Bienal’e -ve Bienal’le ilgili carta curta filan- açık açık karşıdır/kapalıdır.”

bienal

BirGün Gazetesi’nden… (2007)

*

ÖNEMLİ DUYURUDUR!

Son bir-iki gündür “Evvel Fanzin taifesi İstanbul Bienali’yle neden ilgilenmiyor?” şeklinde abuk subuk, cart curt sorular geliyor. Kimse kusura bakmasın: 2007’den bu yana Bienal’e ve böylesi organizasyonlara “açık açık karşıyız/kapalıyız!”

Karşıtlığımızın nedenleri aşağıdaki bağlantılardan okunabilir:

2013:
1-https://haber.sol.org.tr/kultur-sanat/13-uluslararasi-istanbul-bienali-protestolari-gezi-direnisi-ve-sinik-metinler-devrim-bi
2-https://evvel.org/sahte-katarsis

2011‘le hiç ilgilenmemişiz zaten :)

2009:
https://evvel.org/brecht-ayna-bahcesinden-neyi-kurtarabilir-cavit-mukaddes

2007:
1-https://evvel.org/iyimserlik-kurbanligi
2-https://evvel.org/kitap-bir-bienal-bir-bilanco

*


bienalkap

“Bir Bienal Bir Bilanço”
Hazırlayan: Cavit Mukaddes
Çekirdek Sanat Yayınları, 2007

Yazarlar; Rafet Arslan, Nazan Azeri, Erkan Doğanay, Müfit İşler, Ekrem Kahraman, Cavit Mukaddes, Özcan Türkmen, Zafer Yalçınpınar, Feyyaz Yaman

Eyl
14
2013
0

Kör Yürüyüş (Z. Yalçınpınar)

2009’da kaleme alınan önemli bir şiirdir:

KÖR YÜRÜYÜŞ

körler ülkesinde
bir su yolunda
gözler
im
iz
kapalı
yürüyoruz
ucuca birleşik adımlar
ve gökyüzüne kalkan kuşlar:

“ardıardınaiçilmişbinsigaranınbirbirinedağlanışıgibi
körler alfabesiyle yazılmış bir şiirdi
büyük ve açık bir kalbe benzeyen
avuçlarımıza ilişti”

karanlığı kucaklamayı öğrendik böylece
kanatlandık yürüdükçe
seyirciler yok oldu hiç olmadıkları kadar
kulaklarımız da ceplerimizden çıkmış
tüm fısıltılar ve tıkırtılar yere atılmış
yürüdük kendimize

sonra açtık gözlerimizi gökyüzüne
dişlerimizi sıka sıka:

“Hürya!”

10 Aralık 2009
Zafer Yalçınpınar

 

Hamiş: Yalçınpınar’ın diğer şiirlerine https://zaferyalcinpinar.com/siir.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Eyl
14
2013
0

Acının Adı

ACININ ADI

Yavaş sessiz senin buyruğunda toplanır altın yavaş sessiz
Yavaş sessiz senin buyruğunda dağılır buğday yavaş sessiz
Yavaş sessiz senin buyruğunda bölünür halkın ekmeği.

Seninle hızla kararır bozulur ipek seninle hızla
Hızla düğümlenir bulanır su seninle
Körlenir seninle hızla emeğin tarihi.

Ve seninle yavaş yavaş çıkar bakıra kuvarsa tunca yavaş
yavaş acının uzun uzun yazılan adı.

İlhan Berk

Eyl
14
2013
0

Forumlar Çağırıyor: #eylüldegel

16363

FORUMLAR “EYLÜLDE GEL”E ÇAĞIRIYOR!

Forumlar; Adalet, Özgürlük ve Barış talebiyle hepimizi çağırıyor.

Ethem’in, Mehmet’in, Abdullah’ın, Medeni’nin, Ali İsmail’in, Ahmet’in, Serdar’ın yitirdikleri hayatlarının, yaşanan tüm bu şiddet ve zorbalığın hesabını sormak için;

Daha demokratik, doğadan, barıştan, bilimden, insandan yana birarada yaşayabileceğimiz kentlerimiz ve yaşamımız için;

Taksim Dayanışması olarak defalarca dile getirdiğimiz taleplerimizin takipçisi olduğumuzu bir kez daha haykırmak için;

Forumların çağrısına ses veriyor

ve

15 Eylül, Pazar Günü, 15.00’da Kadıköy İskele Meydanı’nda düzenlenecek olan “Eylülde Gel” etkinliğinde

BULUŞUYORUZ!

TAKSİM DAYANIŞMASI

Bkz: https://taksimdayanisma.org/forumlar-eylulde-gele-cagiriyor

Eyl
14
2013
0

Serdar Kadakal’ın Kalbi Bizim Kalbimizdir!

Kadıköy’de günlerdir yoğun polis gazına maruz kalan Serdar Kadakal dün gece kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. İşyerinde geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren 35 yaşındaki Kadakal’ın kalp rahatsızlığı olduğu ve 3 gündür evi ve iş yerinin yakınında yoğun gaza maruz kaldığı kaydedildi.

OdaTv’nin haberinde Kadıköy’ün ünlü konser mekânlarından Shaft Bar’ın Tonmaister’i olan Kadakal’ın hem evi hem de işyeri polisin yoğun gaz kullandığı bölgede yer alıyordu. Kalp yetmezliği nedeniyle kalp pili taşıyan Kadakal, sürekli gaz solumaktan şikâyetlerini arkadaşlarına söylüyordu.

Kadakal’ın arkadaşlarından  Eczacı G.T de Kadakal’ın ölümü ile ilgili şunları söyledi: “Önceki gece Serdar’ın evinin yakınındaki barda oturuyorduk.  Zaman zaman dışarıdaki hareketliliği görüyorduk. Ancak biz barda içki içip sohbet etmeye devam ediyorduk. Serdar evine giderken tesadüfen bizi gördü. Polisin attığı gaz nedeniyle işyerini erken kapatmak zorunda kalmışlardı. Serdar yanımıza gelip 5 dakika oturdu. Gazdan ‘mahvolduk. Nefes alamıyoruz’ diye şikâyet ediyordu. Düşünün biz orada otururken hiçbir şekilde bir eylemin içerisinde değilken 20-25 kişilik bir polis grubu dönüp ayağımızın dibine gaz bombası attı. Hepimiz oturduğumuz yerden kaçışmak zorunda kaldık. Serdar bu olayın yaşandığı sokakta oturuyordu. 3 gün boyunca bu gaza maruz kaldı. Kalp krizi geçirmesinde etkili olduğunu düşünüyorum.”

CUMHURİYET GAZETESİ, 14 Eylül 2013

Bkz: https://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=441242

Eyl
14
2013
0

Tamer Temel’in “Bir Kedi Kara” adlı Caz Cümlesi Hakkında…

ba

Tamer Temel‘in “Bir Kedi Kara” adlı caz projesi yayımlandı… Ece Ayhan’ın “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı efsanevi şiir kitabındaki imgelemin -imgesel alan derinliğinin- “haklı çağrışımları” yavaş yavaş ve doğru bağlamlarla sıkı mecralara akıyor. Böylelikle Ece Ayhan’ın imlediği şiirsel alan derinliği “yeniden, yeniden, yeniden” -ve “gördüm, gördüm, gördüm” tümcesiyle birlikte- genişliyor. Birilerinin (sıkı ve sahici bir şairin, Ece’nin!) “60”lı yıllardan günümüze uzanan bir “poetika”yı önceden “sezebilmiş” olması, beni, içinde bulunduğumuz  şu “inanılmaz imkânsız” çevrimsel dönemde çok heyecanlandırıyor. Kısacası, Tamer Temel’in caz projesi, Ece Ayhan’ın poetikasına yönseyecek sahici ve sıkı bir proje! St. Louis çevresinde takılan “Chris King” ve “Poetry Scores” adlı Amerikan şiir taifesinin projeleri (2008: https://evvel.org/ece-ayhan-amerikan-sokaklarinda-da-dolasiyor) ve “Blind Cat Black” adlı zombi filminin Türkiye Gösterimi gibi… (2010: https://zaferyalcinpinar.com/bcbbulten.pdf )

Cazcı Tamer Temel’in “Bir Kedi Kara” adlı “caz projesi albümü”nün tanıtım videosuna https://www.youtube.com/watch?v=uaOIItCLRW4 adresinden ulaşabilirsiniz.

Sahicilikle
Zy

Tamer Temel: saksafon
Serkan Özyılmaz: piyano
Cem Aksel: davul
Volkan Topakoğlu: kontrbas
Eylül Biçer: gitar
Kenny Wollesen: vibrafon

*

1. Hamiş: Her şeyden ayrı olarak; Cem Aksel’in albümdeki davul cümleleriyle özel olarak ilgileniyorum… 2007’de yazdığım ve “Meydansız” adlı kitabımda yer alan şu şiir nedeniyle;


“Ece Ayhan” için bir davul cümlesi


Hi-Hat, Trampet ya da “Gece”:

mürekkep gece denizine bakarak
kolaçan ediyor geceyi dümdüz
bakışsız bir kedidir kara gece
ve ece
havada karada denizde…
-sus-
iki gece yüz yüze


Cowbell ya da “Ecel”:

ecel ecel ecel
-sus-
yüksek ecel kaldırımdan ecel zarlarını ecel atar ecel adımını
ecel adını ecel sarkıtıp ecel Karaköy’de ecel tutar ecel zarları
-sus-
düşeş gelir ecel


Alto Tom;

ya da atak
“geçiyor bir hükümet kuşu kanatları yoluk”


Ziller ya da “Biz”:

“korkuturuz
bizzzzz bir şairi şiir yazsın için ölümle
korkuturuz”


Tom tom:

“dom!”

 

27 Ocak 2007 – Erenköyü
Zafer Yalçınpınar

 

2. Hamiş: Tamer Temel’in albümünü E V V E L’e haber veren -kardeşim- Barış Yarsel‘e çok teşekkür ederim.

3. Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ece Ayhan” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden, “Caz” başlıklı ilgilerin tümüne ise https://evvel.org/ilgi/caz-cumlesi adresinden ulaşabilirsiniz.

Eyl
14
2013
0

“İlhan Berk İlgileri Facebook Sayfası” yeniden yayında…

ibface

İlhan Berk (Uzun Bir Adam) için E V V E L fanzin ilgileri kapsamında “yeni”den yola çıktık. Hem yalnızız, hem değiliz. “İlhan Berk (Uzun Bir Adam)” adlı Facebook Sayfası “yeni”den ve şu “ân” yayında…

Bkz: https://www.facebook.com/2.YeniIlhanBerk

Eyl
13
2013
0

Hüseyin Rahmi Gürpınar Müzesi devrediliyor!

rahmi3

Heybeliada’da bulunan Hüseyin Rahmi Gürpınar Müze binası, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) devrediliyor!

Ayrıntılar için bkz: https://haber.sol.org.tr/kent-gundemleri/huseyin-rahmi-gurpinar-muzesi-ibbye-devrediliyor-haberi-79562

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com