Tem
13
2023
0

Bilge Karasu…

Bilge Karasu’yu saygı ve özlemle anıyoruz…

Bkz: https://evvel.org/ilgi/bilge-karasu


(…)
Alışılagelmiş bir deyimi kullanacağım şimdi: “Dile getirmek” deyimini… Yazarlığın bir şeyleri dile getirmeğe uğraşmak olduğunu söyleyeceğim.
“Dile getirmek” Türkçenin övüneceği bir deyim. Yazarın çalışmasını, çabasını, birçok dile göre çok daha güzel anlatıyor. Yazarın yaptığı, bir şeyler “anlatmak” değil; yazarın gereci olan, her şeyi olan dile, dilin ölçülerine, kalıplarına getirmek o “bir şeyleri” dilin olanaklarına dayamak. O dilde söylenmemişi söylemek. Dilde olmadığı için varlığı da olmayan şeyi, dile getirerek var etmek.

Dile getirilen bu “bir şeyler”, gerçeklik karşısındaki durumumuz, sorularımız; düşlerimiz, korkularımız, yaratılarımız.
Yazarlık, bir bakıma, bunları dile getirmenin yöntemini arayıştır. Yazar, bunları nasıl dile getirmeli, nasıl dile getirebilir? Hepimizin, daha işin başında, kendi kendimize sormak zorunda kaldığımız bir soru bu. Bu sorunun karşılığını bir yaşam boyu arayanlarımız da vardır. (s.161)

(…)
Okurun öğrendiği, öğreneceği şeylerden biri de, her kitabın, her yazının ille kendisi için yazılmış olmayacağıdır. (s.184)

(…)
Anlamak, beğenmek, okur için bir sınav niteliği taşıyor ise, okur, kendisine meydan okunduğunu duyuyor ise, bu okurun karşısında iki seçenek var demektir: Ya metnin gerektirdiği okurluğu başarmak, ya da, kendi okurluğu konusundaki kurgusunda düzeltmeler yapmak… Böylelikle, okurluğu öğrenmede bir adım daha atmış olur, ya da, kendini biraz daha iyi tanımış olur.(…)

Okuma alanında kimsenin kimseye dalkavukluk borcu yoktur. Metnin kötülüğünden okur sorumlu değildir, okurun tembelliğinden metin sorumlu değildir. Herhangi bir kitabı okumak üzere verdiğimiz karar, daha önceki bir okumamızın gerekli görünen bir sonucu olsa bile, temelde, bir rastlantıdır. (s.185)

(…)
Okurluk bir birikim işidir, demiştim. Okumalarımızın rastlantısal niteliği, bu noktada büyük önem kazanır. Bir sonra okunan kitap, bir öncekinin, ondan önce okunmuş kitapların (kuramsal olarak, ondan önce okunmuş kitapların hepsinin) sağladığı birikimin üzerinde okunmaktadır. Birikim, elbette, yalnız o güne dek okunmuş kitaplar değildir; o güne dek yaşanmış her şeydir. (s.187)

(…)
Okuduğuna saygı göstermek, okurun kendine de saygı göstermesi anlamına gelir: Kafasına, beğenisine, okurluğuna saygı göstermesi… (s.186) (…)

Bilge Karasu
“Susanlar”, Metis Yayınları, Ocak 2009


(…)
İhsan Yılmaz:
Gece’nin yavaş yavaş gelip her yeri karanlığa boğmasından sonra bu karanlığın içinde yaşayabilirmiş gibi görünen tek şeyin dil olacağını söylüyorsunuz. Dili tek umut ışığı olarak mı görüyorsunuz?

Bilge Karasu: Baygın yatmıyorsanız, ölü değilseniz, ya da acıyla kıvranmanın dayanılmaz bir noktasında değilseniz, dil, içinizden çıkamıyor bile olsa, içinizde işlemektedir. İşitecek tek bir kulak varsa, sizinki değilse o kulak, büyük olasılıkla bir dil daha işleyebilir. Karanlığı kudurtmağa yeter bu!

Hürriyet Gazetesi’nden… (1991)


E V V 3 L  kapsamında yayımlanan “Bilge Karasu” ilgilerinden bazıları:

Bilge Karasu üzerine…(Oruç Aruoba, 13 Haziran 2013)

Dil dışı imbilimlerin kuruluşu… (Bilge Karasu)

İmbilim Ders Notları’ndan… (Bilge Karasu)

Bilge Karasu’dan Masallar

“Ioakim’in Tilki’si” (Oruç Aruoba)

“Her yapıtın tarihinde ölü noktalar olabilir.”(Bilge Karasu)

Söylenecek söz yok…

Kendi kendini aşar.

Gece

Bu yokuşun ölçüsünü…

Tem
08
2023
--

MFÖ’den Özkan Uğur vefat etti…

Tam adı, Raif Özkan Uğur’dur. 17 Ekim 1953 yılında İstanbul’da doğdu. Ailenin beşinci çocuğu olan Uğur, Reşat Nuri Güntekin İlkokulu’nda okurken mandolin ile tanıştı. Fenerbahçe Lisesi’nde okurken müzik sevdası ağır bastı ve ilk olarak “Atomikler” adında amatör bir grup kurup, dönemin popüler şarkılarını yorumladı.

Müzik hayatına 1970’te birçok ünlü ismin de zaman zaman yer aldığı Şerif Yüzbaşıoğlu Orkestrası’nda başladı. 1971 senesinde Kızıltoprak’ta tanıştığı Mazhar Alanson ve Fuat Güner ile ilk grubu Kaygısızlar’la profesyonel bas gitaristliğe başladı. O dönem Sadık Kuyaş da grupta bas gitaristlik yapmaktaydı. Bir süre beraber çaldıktan sonra Kuyaş gruptan ayrıldı ve Uğur grubun tek bas gitaristi oldu. Kaygısızlar’ın dağılmasından sonra 1972’de Barış Manço’nun kendisine eşlik etmesi için kurduğu rock grubu Kurtalan Ekspres adlı grubun ilk kadrosunda yer aldı ve Ankara Dedeman’daki ilk konserde yer aldı. İlk plaklarından sonra Barış Manço askere gitti. Grup bir süreliğine dağılınca Özkan Uğur, Aydın Çakuş ve Nur Yenal ile birlikte Ter grubunu kurdu. Grup, o dönem kendi grubunu dağıtmış Erkin Koray ile birleşti ve 1972’de “Hor Görme Garibi / Züleyha” 45’liğini çıkardı.

Barış Manço’nun askerden dönmesiyle Özkan Uğur tekrar Kurtalan Ekspres’e döndü. 1973-1974 yılları arasında bu grupla çalıştı. 2 plak kaydında yer aldı. 1974’te gruptan ayrıldıktan sonra bu dönemden eski arkadaşları Mazhar – Fuat’ın hazırladığı stüdyo albümünde de bas çaldı. Kurtalan Ekspres’e 1976’da kısa süreli bas gitarist, 1978’de bir Anadolu turnesi için de gitarist olarak grupta yer aldı. 1974’te Kurtalan Ekspres’ten arkadaşı Murat Ses ile bir süre Edip Akbayram’ın Dostlar Orkestrası’nda yer aldı. Ancak müzikal anlaşmazlıklardan dolayı ayrıldı. Anadolu Rock’ın başka bir ünlü ismi olan Ersen ve Dadaşlar grubuna Taner Öngür’ün yerine bas gitara geçti. Üç 45’likten sonra dönemin siyasi koşulları nedeniyle Ersen Dinleten ile Dadaşlar’ın yolları ayrıldı. Özkan Uğur bir süre daha Dadaşlar’da kaldı ve Selda Bağcan ile “Selda ve Dadaşlar” adıyla çıkan Türkülerimiz LP’sinde bas gitar çaldı. 1976’da Seyhan Karabay ve Kardaşlar grubunun bir 45’liğinde yer aldı.

1976’da yine Fuat Güner ve Mazhan Alanson ile İpucu Beşlisi’ne geçti. Bir 45’lik yayımlayıp, Seyyal Taner ile çalıştılar. Grubun dağılmasıyla 1978’de Galip Boransu ve Cengiz Teoman ile Grup Karma’yı kurdu. Bu grup ile katıldıkları 1978 Türkiye Eurovision elemelerinde bestesi Galip Boransu’ya ait “İmkansız” adlı şarkıyla 4. olmuştur.

1980’lerin başında Özkan Uğur, Mazhar Alanson ve Fuat Güner, ünlü isimlerin de arkasında çalıp para biriktirdiler. 1980-1983 tarihleri arasında Fuat Güner’le birlikte, Ferhan Şensoy’un “Şahları da Vururlar” ve “Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı” adlı oyunlarında müzisyen ve oyuncu olarak yer aldı. 1984’te MFÖ olarak ilk albümleri Ele Güne Karşı Yapayalnız ile şöhreti yakaladılar. 1985’te Diday Diday Day ve 1988’de Sufi şarkısı ile olmak üzere iki kez Türkiye’yi Eurovision’da temsil etmiştir. Özkan Uğur, MFÖ’de bas gitar çalarken, aynı anda inanılmaz zor derecedeki vokalleri tenor ses rengi ile başarıyla icra etmektedir. Ayrıca sanatçının hiçbir anlama gelmeyen sözlerle yaptığı şarkılar bulunmaktadır. Yayınladıkları birçok şarkıda besteciliğiyle dikkat çekti. “Lay Lili Lili Lay”, “Mecburen”, “No Problem”, “New York Sokaklarında” gibi şarkıların bestesinde yer almış, “Hep Aynı” şarkısının bas performansıyla dikkat çekmiştir. “Bazen”, “Amanın Aman”, “O Neydi O” gibi bestelerinin vokalinde de yer almıştır. “Ali Desidero” ve “İdare Edip Gidiyoruz” şarkılarında ses rengini değiştirerek vokalle düet yapmıştır.

Özkan Uğur, grup üyeleri içinde solo albüme sahip olmayan tek sanatçıdır. İlk yayınladığı solo şarkı Karışık Pizza filminin müziği “Maksat Muhabbet Olsun”dur. G.O.R.A. filmi için yazdığı “Olduramadım” da kendisinin bir klibe de sahip olan ikinci şarkısıdır. Özkan Uğur, müzik dünyasında birçok ismin albümlerinde vokallerde yer almıştır. Bunlardan bazı örnekler Sezen Aksu, Tarkan, Nev, Yavuz Çetin, Baba Zula, Ayhan Sicimoğlu, Asya’dır. Sezen Aksu’nun “Dert Faslı” şarkısının bestecilerinden biridir. Ayşegül Aldinç’in “Bir Kız”, “Ne Güzel”, “Nenni” isimli parçalarının müzikleriyle, Sertab Erener’in “Kera” ve Yavuz Çetin’in “Fanki Tonki Zonki” parçalarının sözleri de ona aittir. En son 2016’da DMC’den “Aynada” single’ını çıkartmıştır.

Öte yandan 1996 yılında Yavuz Turgul’un yönettiği, Şener Şen ve Uğur Yücel’in başrollerini paylaştığı Eşkıya filminde rol almıştır. Atv kanalında yayınlanan İkinci Bahar dizisinde zabıta rolünde oynamıştır. Atv’de yayınlanan Ağırlığınca Altın yarışmasını sunmuştur. Komser Şekspir filminde oynamıştır. Atv’de yayınlanmış olan Yeter Anne dizisinde anne rolündeki Suna Pekuysal’ın oğlunu canlandırmıştır. Alacakaranlık adlı dizide Bedir Büyükdereci rolünü canlandırmıştır. G.O.R.A. filminde Garavel rolünde oynamıştır. A.R.O.G. filminde ise Dimi rolünde oynamıştır. 2009 yapımı olan Yahşi Batı filminde de Kızılderili şefi Kızılkayalar rolüyle beyazperdede Cem Yılmaz’a eşlik etmiştir. 2010 yılında başlayan Türk Malı dizisinde oynamıştır. 2014 yılında Pek Yakında filminde Ejder rolüyle beyazperdeye bir kez daha çıkmıştır.

Kaynak: https://www.birgun.net/haber/sanatci-ozkan-ugur-yasamini-yitirdi-451449

Tem
08
2023
--

“Bir beklentim yok. Bir şey istemiyorum. Ev istemiyorum, rüşvet istemiyorum, para istemiyorum, ödül istemiyorum.” (ECE AYHAN)

12 Temmuz 2002’de vefat eden sıkı şair
Ece Ayhan’ı saygıyla anıyoruz…


“Beni kafakola alamıyorlar. Şu anda bile -ki 60 yaşındayım- kafakola alamıyorlar. Bir beklentim yok. Bir şey istemiyorum. Ev istemiyorum, rüşvet istemiyorum, para istemiyorum, ödül istemiyorum.” (Ece Ayhan)


EVV3L’in Ece Ayhan İlgileri İndeksi (2007-2023)
https://bit.ly/eceindeks


Ece Ayhan Web Sitesi:
https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html


Zafer Yalçınpınar’ın İnceleme Yazıları

1/ Ece Ayhan Hakkında Bilinmeyenler (2016)
Okumak için: https://bit.ly/eceayhanbilinmeyenler

2/ Ece Ayhan’ın İktidar Karşıtlığı (2017)
Okumak için: https://bit.ly/eceayhaniktidarkarsitligi

3/ Ece Ayhan Çağlar Adası (2012)
Okumak için: https://bit.ly/eceayhanadasi


Not: Kupür ile fotoğraf için Tekin Deniz‘e (ve twitter kapsamında gerçekleştirdiği kıymetli paylaşımlara) özel teşekkürlerimizi sunarız.

Tem
05
2023
--

Ece Ayhan’ın İktidar Karşıtlığı… UPAS’ta…


Ece Ayhan’ın İktidar Karşıtlığı… UPAS’ta…
Okumak için: https://upas.evvel.org/?p=894


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Ece Ayhan” başlıklı ilgilerin indeksine https://bit.ly/eceindeks adresinden, Ece Ayhan web sitesine ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Tem
04
2023
--

Ece Ayhan’a ilişkin olarak Devlet Arşivleri’nde bulunan Resmî Belgeler (1966)

EVV3L taifesinin emektarlarından Uğur Yanıkel, sıkı şair Ece Ayhan Çağlar‘ın yaşamına ve poetikasına dair gerçekleştirdiği araştırmalar sonucunda resmî gazete -ve diğer devlet arşivleri- kaynaklı çeşitli buluntulara ulaştı. 1966 yılında Ece Ayhan’ın kaymakamlık görevinden ayırılmasına ilişkin olarak devlet arşivlerinde rastlanılan çeşitli belgeleri/kararları https://bit.ly/eceayhanresmigazete adresinden inceleyebilirsiniz.

İşbu evrakları incelerken 12 Temmuz 2016 tarihinde Aydınlık Gazetesi’nde yayımlanan “Ece Ayhan Çağlar Hakkında Bilinmeyenler” başlıklı makaleyi de dikkatlice okumanızı öneririz. (Zy)


Ece Ayhan’a ilişkin olarak devlet arşivlerinde rastlanılan
çeşitli belgeleri/kararları https://bit.ly/eceayhanresmigazete
adresinden inceleyebilirsiniz.


Hamiş: EVV3L  kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin indeksine https://bit.ly/eceindeks adresinden, “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesine ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden ulaşabilirsiniz.

May
26
2023
--
May
25
2023
--

Kadıköy’ün İmge Sahaf’ı kapandı!

Bugün, Kadıköy’ün merkezi kültürel kıymetlerinden biri olan İmge Sahaf’ın artan kiralar ve dönemsel ekonomik zorluklar nedeniyle kapandığını öğrendim. İmge Sahaf (ve sonradan İmge Sahaf’la birleşen Gençler/Dostlar Sahaf) yirmili yaşlarımdan bu yana vazgeçilmez uğrak mekânımdı. Efemeratik edebiyat koleksiyonumdaki en kıymetli eserlerden bazılarına ulaşmamda (evvel.org’da paylaştığımız edebiyat ve şiir buluntularında) İmge Sahaf’ın önemi/payı büyüktür. Haluk Ceylandağ ile Babür Bey hiçbir zaman, hiçbir koşulda benden entelektüel dostluklarını ve desteklerini esirgememişlerdir.

Özellikle Kadıköy’e musallat olan “hızlı tüketim, eğlence, dükkân-emlak-rant baronları ve vurgunculuk tipolojisi” nedeniyle Kadıköy öz niteliklerini hızla kaybediyor. (Belki de çoktan kaybetmiştir, işler kontrolden çıkmıştır ve Kadıköy’ün ruhu çoktan tükenmiştir bile! Maşallah… Kadıköy Belediyesi de bu duruma ses çıkarmayıp en kritik konularda bile rantçıların kulağına ‘yürü ya kulum’ diye fısıldayarak mevcut hızlı tüketim ve rant ortamını eksiksiz bir şekilde ruhsatlandırıyor!) Ve sonuçta Kadıköy’de harcadığım gençlik yıllarımın en önemli, en kıymetli kültürel mekânlarından biri daha kapanıyor yine! (Büyük ihtimalle İmge Sahaf’ın yerine meyhane, kebapçı veya yeni nesil türevi cafe-bistro vs açılır…) Kim ne derse desin; yerden göğe kadar üzülüyorum! Kadıköy can çekişiyor!

Hem böylesi tükenişlere şahit olacak kadar yaşlandığım için, hem Körler Ülkesi şiirsel geçmişi en güçlü noktalarından birini kaybettiği için, hem de mevcut Kadıköy’ün içine düştüğü bu kötücül nihai ahval için -gerçekten ve gerçekten- çok üzülüyorum.

Sahicilikle
Zafer Yalçınpınar
25 Mayıs 2023


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “imzalı” ilgilere https://evvel.org/ilgi/imzali adresinden ulaşabilirsiniz.

May
11
2023
0

Çakır Hikâyeci Sait Faik’i saygıyla anıyoruz…

(…) Onu şair, küskün, anlaşılmayan biri yapacağız. Bir gün hassaslığını, ertesi gün sevgisini, üçüncü gün korkaklığını, sükûnunu kötüleyecek, canından bezdireceğiz. İçinde ne kadar güzel şey varsa hepsini, birer birer söküp atacak. Acı acı sırıtarak (…) İlk çağlardaki canavar halini bulacak.

Bir kere suyumuza alışmağa görsün. Onu canavar haline getirmek için hiçbir fırsatı kaçırmayacağız.

SAİT FAİK
“Dülger Balığı’nın Ölümü” adlı hikâyesinden…


EVV3L kapsamında yer alan
‘Sait Faik İlgileri ve Çalışmaları’ (2007-2024)

https://evvel.org/ilgi/sait-faik
https://evvel.org/ilgi/sait-faik/page/2
https://evvel.org/ilgi/sait-faik/page/3
https://evvel.org/ilgi/sait-faik/page/4
https://evvel.org/ilgi/sait-faik/page/5
https://evvel.org/ilgi/sait-faik/page/6


1954 yılında İlhan Berk’in Sait Faik
için yazdığı “requiem”lerden biri…

(Bu şiir öncelikle “Yenilik” Dergisi’nde,
ardından Seçilmiş Hikâyeler’de yayımlanmıştır.)

Okumak için: https://upas.evvel.org/?p=2684


Nis
15
2023
--

instagram’da; 6000. gönderi


Bu “apsis” fotoğrafı instagram hesabımdan (https://instagram.com/evvelfanzin) yayımladığım 6000. gönderi…. “Ne anladın bunca zamandan, bunca görmekten, bunca düşünmekten?” diye sorabilirsiniz. Bunca ân ve yaşantı parçası -gerçekten de- neyi ifade ediyor, neyi çerçevelemeye çalışıyor? Cevabım şöyle olsa gerek: “Gök kubbede bâkî kalan hoş bir sadâ” ya da Oktay Rifat’ın 1946’da yayımladığı şiir kitabının adı: “Yaşayıp Ölmek Aşk ve Avarelik Üzerine Şiirler” … (Zafer Yalçınpınar)


Nis
14
2023
--

Ece Ayhan’ın “Devlet ve Tabiat” adlı eseri 50 yaşında!

Ece Ayhan’ın Devlet ve Tabiat’ı 50 Yaşında…


297 no’lu nüsha bende…” (Zy)
(Kapak Çizimi: Şamil Potur)


EVV3L kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin
indeksine https://bit.ly/eceindeks adresinden,
“Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesine ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html 
adresinden ulaşabilirsiniz.

Nis
07
2023
0

66 Yıldır Yeniden Ölen Adam: Sait Faik

S.H. Dergisi: Sait Faik sağ olsaydı, kendi adına kurulan bu armağanı üç yıldan beri kazananlar için ne derdi?

Ece Ayhan:
Sait Faik sağ olsaydı, herhalde; “Yahu teselli mükafatı mı bu?” derdi.


Mart-Nisan 1957 tarihli “Seçilmiş Hikâyeler” dergisinde yer alan “Sait Faik: Her Yıl Yeniden Ölen Adam” başlıklı dosyayı tekrardan yayımlıyoruz. Dosyanın tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/olenadamsaitfaik.pdf (18  Mb.) adresinden ulaşabilirsiniz.

Salim Şengil’in yönettiği “Seçilmiş Hikâyeler” adlı derginin Mart-Nisan 1957 tarihli 62. sayısı çok önemlidir. Önemlidir çünkü modern edebiyat tarihimizde ilk kez kayda değer şekilde -dimdik durarak, topluca ve ayağa kalkarak- bir edebiyat yarışmasının(armağanının) sonucuna ve dağıtımındaki haksızlığa karşı çıkılmıştır. Salim Şengil ve “Seçilmiş Hikâyeler” dergisi çevresinde yer alan yazarlar, 1957 yılının “Sait Faik Hikâye Armağanı”nın adil bir şekilde dağıtılmadığına işaret etmişlerdir; derginin 62. sayısı “Sait Faik: Her Yıl Yeniden Ölen Adam” adında oylumlu bir dosyaya ayrılmıştır. Salim Şengil ve arkadaşlarının iddiası; 1954-57 yılları arasında Sait Faik Hikâye Armağanı’nın Varlık Dergisi çevresindeki yazarlara haksız bir şekilde dağıtıldığı yönünde eleştirel bir bakış içeriyor. Dosyanın başında Salim Şengil’in açıklaması ve Seçilmiş Hikâyeler dergisi çevresinin “Sait Faik Hikâye Armağanı”ndan çekilişinin, ayrılışının öyküsü ile açık/sert bir mektup yer alıyor. Ardından konuya ilişkin olarak Attila İlhan‘ın “İş İştir”, Burhan Arpad‘ın “Sait Faik Adına Saygı Gerekir”, Tevfik Çavdar‘ın “Varlık Sanat Tekeli” ve Orhan Duru‘nun “Maskeli Balo” adlı ağır eleştiri yazıları yer almaktadır. Ciddi haksızlıklara karşı yayımlanan bu dosyada kısa bir soruşturma da gerçekleştirilmiş… Soruşturmaya Fikret Otyam, Ece Ayhan, Çetin Altan, Suat Taşer, Tarık Buğra, Mehmed Kemal, Sabahattin Batur, Vüs’at O. Bener, Baki Kurtuluş, Nezihe Meriç, Muzaffer Erdost, Güner Sümer, Tarık Dursun K., Orhan Duru, Tevfik Çavdar, Celâl Vardar, Sevgi Batur, Şükran Özkutlu, Can Yücel, M. S. Arısoy, Mahmut Makal ve Tektaş Ağaoğlu cevap vermiş. Soruşturma cevaplarının çoğu Sait Faik Hikâye Armağanı’nda yaşanan haksızlığı işaret ediyor…

Seçilmiş Hikâyeler dergisinin 1957’de sergilediği “karşı duruş ve haklı tepki” bize şunu göstermektedir: “Günümüzdeki hakkaniyetsiz edebiyat yarışmaları, edebiyat oligarşisi, edebiyat kâhyaları, üleştirmenler ve ödüllendirme sistematiği arasındaki habis birliktelik “yeni” bir şey değil… Yeni olan şey, söz konusu  habis birlikteliğe tepkisiz kalışımız…”

Sonuçta, Evvel fanzin kapsamında (sözkonusu edebi ayaklanmadan tam 61 sene sonra, yani 2018 yılında) herkese ibret olsun diyedir, “Seçilmiş Hikâyeler” dergisinin “Sait Faik: Her Yıl Yeniden Ölen Adam” başlıklı dosyasını tekrardan yayımlıyoruz. Dosyanın tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/olenadamsaitfaik.pdf (18  Mb.) adresinden ulaşabilirsiniz.

Sahicilikle
Zafer Yalçınpınar

Hamiş: 66 yıl sonra, günümüzde, hâlâ aynı yerde saydığımızı görmek beni üzüyor.

Mar
01
2023
--

Şiir Kitabı: DİPSİZ GÖL (zafer yalçınpınar)


Dipsiz Göl, Zafer Yalçınpınar
UPAS Şiir, Mart 2023, 33 Sayfa
Okumak için: https://upas.evvel.org/dipsiz.pdf


Dipsiz Göl, 2017-2023 yılları arasında yazılmış şiirlerden oluşuyor. Zafer Yalçınpınar‘ın daha önceki şiir kitaplarında yer almayan bu 21 pâre, tek bir imgenin alan derinliğinde, tek bir şiir olarak kurgulanmış. Yalçınpınar, altıncı şiir kitabını 27 yaşında hayatını kaybeden sıkı dostu Uğur Yanıkel‘e ithaf ediyor… Sıkı şiiri arayanlar ve özleyenler, Dipsiz Göl’ü mutlaka okumalı. (Derya Turhan)


Önemli Not: “Sıkı şiire öncelik vermek” ve “imgelemin özgürleşmesini sağlamak” amacıyla dijital yayıncılık serüvenine başlayan UPAS Yayın‘ın tüm kitaplarını upas.evvel.org adresinden ücretsiz olarak okuyabilirsiniz.

Şub
27
2023
--

Depremle birlikte, tarihin sancısı hakkında; 6 yaşındaki şiir kitabım için…


Tarihinsancısı , Pasaj69 Yayın, Şubat 2017,
Şiir Kitabı (İki bölüm halinde 19 şiir ve 45 sayfa)
Tam Metin, PDF: zaferyalcinpinar.com/tarihinsancisi.pdf
Yayına Hazırlayan: Uğur Yanıkel


DEPREMLE BİRLİKTE; TARİHİN SANCISI HAKKINDA…

Dördüncü şiir kitabım tarihinsancısı‘nın yayımlanışının üzerinden altı yıl geçmiş. Geriye dönüp baktığımda, hem editöryal-tasarımsal açıdan özgür yayıncılığa sunduğu katkı nedeniyle, hem de ağır bir tarihsel yükü imleyen (işleyen) şiirsel alan derinliği sonucunda, tarihinsancısı‘nın diğer şiir kitaplarım arasında çok farklı bir yeri olduğunu açık yüreklilikle ifade etmek zorundayım. Bu kitabın adını koyarken “Tarihin Sancısı” ile “Tarih İnsancısı” seçenekleri arasında kararsız kalmış ve kitabın ismini “tarihinsancısı” şeklinde bitişik yazarak, algıyı okurun göreceli zihnine bırakmıştım. Fakat yayımlanışından altı yıl sonra -2023’ün Şubat ayının getirdiği büyük felaketi ve yaşananları göz önüne alarak- kitabın ismini “Tarihin Sancısı” şeklinde belirleseymişim daha doğru olurmuş diye düşünüyorum. Ve aslında, örneğin, yaşadığımız depremler, depremlerin yinelenen -ve yinelenecek olan- somut ve yalın gerçeği, bu geçişken coğrafyada yaşadığımız -yinelenen ve yinelenecek olan- benzeri devasa acılar-sancılar, bizim tuhaf insanlığımıza ve geleceğimize dair çeşitli kanıtlar sunarak şiir-tarihsel bir içeriğin belirleyici rolünü sürekli işaret ediyor. Ve edecek de… Ece Ayhan bu durumu şöyle vurgular:

“Çok Eski Adıyladır gerçekten de benim 40’a yakın insan yılını bulan yazı yaşamımda varabileceğim en yetkin ve en sıkı kitabımdır. (…) Ben en güzel, en yetkin… filan diyorum ama ‘Çok Eski Adıyladır’ kitabı altı yıldır Adam Yayınları’nda ancak 300-400 kadar sattı, kalanı da hiç kıpırdamadan olduğu gibi duruyormuş.(…) Yazdıklarım bin yıllık algı ortalamasının çok altında da olabilir bakın, hepten başarısız da. (…) ‘Çok Eski Adıyladır’ için, aynı zamanda karamsardır da dedim, hem de koyusu ve zifiri. Böylesi bir ‘topluluk’ta, uçsuz bucaksız bu ‘kötülük dayanışması’ ortamında karamsar olunmaz da, ne olunur bilemem. Ama benim karanlığımın rengi akkor’dur, o ayrı.” (Şiirin Bir Altın Çağı, YKY, 1993, s.137)

Tarihinsancısı adlı şiir kitabım için tamı tamına -ne bir eksik, ne bir fazla, ne ifrat hatasına düşerek, ne de tefritte kalarak söylüyorum ki- Ece Ayhan’dan alıntıladığım değerlendirmeyle tümü tümüne örtüşen kara duygulu bir his içerisindeyim. Gerçekten de kendi poetikamı düşündüğümde, yani yaklaşık 16 küsur yılda kaleme alınmış beş şiir kitabından ve 180 küsur şiirden oluşan alan derinliğinin çok boyutlu haritasına baktığımda, imlemek istediklerimi -tarihsellikleriyle birlikte- en doğru şekilde konumlandırarak okura sunabildiğim, en yetkin, en işe yarar, öz-söyleyiş bütünlüğünü en dengeli şekilde oluşturabildiğim, kısacası, en sıkı şiir kitabımdır tarihinsancısı… Gene, Ece Ayhan’dan bir alıntıyla ifade edersek:

“Son biçim”ini alıp almadığını anlamak sorununa gelince, şiirin, buna neden “son öz” denmemiş olduğunu da düşünüyorum, izin verin de bir kömürün bir elmasa dönüşmüş olduğunu artık anlayalım! Bir şiir kıpırdanıyorsa, deviniyorsa sona ermiş demektir; sözgelimi herhangi bir şey eksikse kıpırdanmaz! Ustalar şunu çok iyi anlayacaklardır; şiir tam bir avadanlıktır, tarihsel bir avadanlıktır!… (Türk Dili Dergisi, 1982)

Bu kadar değil mesele, tarihinsancısı‘nın benim için taşıdığı çok kıymetli bir nüve daha var: Kitap, yayıncılık tercihleri anlamında da geleneksel yayıncılığı terk ederek, özgür yayıncılık yaklaşımında kesinkes karar kıldığım bir dönemin ürünüdür. Aralık 2022’de talihsiz bir olay sonucunda 27 yaşında vefat eden sıkı dostum -ve genç yayıncı- Uğur Yanıkel‘in taşıdığı direnişçi ruh ve uzgörü dolu sahici yaklaşım, özgür yayıncılığa geçişimde son derece belirleyiciydi. Uğur Yanıkel o yıllarda kurduğu “Pasaj69” başlıklı özgür yayıncılık platformu kapsamındaki çalışmalarıyla, holdingvari (aşırı ticari, finansal ve düzme/kalp) yayıncılığa taş çıkartacak -hatta, sanat alanında bezirgânlaşmış bir mutat tipolojiye “Eleğinizi duvara asma vakti geldi artık!” dercesine- güçlü dijital tasarımlar hazırlıyor, özenli bir editöryal süreç uyguluyor ve müthiş derinlikli araştırmalar gerçekleştirerek Türkiye’de edebiyat ve şiir alanındaki en sıkı e-kitapları oluşturuyordu. Uğur’un Pasaj69’da kurduğu başarılı zeminde yer almak, hem kendi özgürlük yaklaşımımı teyit etmek hem de Uğur’un yayıncılık mücadelesine katkı sunmak açısından çok önemliydi ve benim için büyük bir onurdu. Tarihinsancısı‘nın “son özü”nü doğru bir şekilde kavrayan ve o “son özü” tasarımıyla, editöryal yaklaşımlarıyla bir e-kitap bütünlüğünde işleyerek tüm hatlarıyla yayına hazırlayan Uğur Yanıkel’dir. (Ayrıca, kitabın arka kapağındaki tipografik tasarım da bizzat Uğur’un fikri ve uygulamasıdır.) Uğur gibi uzgörü sahibi, güçlü, sahici, azimli ve onurlu bir dostumu genç yaşta kaybetmek, onun başına gelen felakete engel olamamak da -tıpkı depremin hatırlattığı yalın gerçekler gibi- tarihsel çevrimlerle vurgulanan -dinmeyecek, yinelenecek- bir başka büyük sancımdır. Belki, Uğur’un anısını ve Pasaj69’daki çalışmalarını yaşatmak, Uğur’un genç arkadaşlarıyla birlikte Uğur’a atfedilmiş yeni nesil yayıncılık projeleri üretmek bu sancıyı hafifletebilir diye düşünüyorum. Herkes gibi… Ama bu umutlu düşünce bir rüzgâr gibi kaçıyor zihnimden… Çünkü ölümün sarsılmaz hakikatini bertaraf etmek için oluşan bu yapay umut hissi “kendini kandırma”, “teselli”, “avunma” motifleri taşıyor ve aslında hepsinden çok bir “safdillik” benim için… Çünkü hiçbir şey Uğur’u geri getirmeyecek. Ölümün hakikatinin ve ağır yükünün önüne -bildiğimiz tüm dillerdeki tüm söylemlerle, bu dünyanın lisanlarıyla- geçmek imkânsız. Böylesi çaresizlikleri daha önce de yaşadım, hissettim ve çok iyi biliyorum. Ölümün suskusundan ve tarihin sancısından daha hakiki bir şey yok.

Bu noktada düşüncemi sabitliyorum…

Sahicilikle,

Zafer Yalçınpınar
23 Şubat 2023


Hamiş: Zafer Yalçınpınar‘ın özgeçmişine ve tüm edebiyat çalışmalarına https://zaferyalcinpinar.info adresinden ulaşabilir, tüm şiir kitaplarını https://bit.ly/zypsiir adresinden ücretsiz pdf biçeminde arşivleyebilirsiniz.

Şub
15
2023
--

Pablo Neruda’nın zehirlenmiş olduğu kanıtlandı…


Nâzım Hikmet ve Pablo Neruda

(…) Pablo Neruda’nın kalıntılarından örnekler, analiz için dört farklı ülkeye gönderildi ve 2015’te Şili hükümeti, “ölümden yüksek ihtimalle üçüncü bir partinin sorumlu olduğunu” söyledi. Neruda’nın yeğeni Rodolfo Reyes, İspanyol haber ajansı Efe’ye yaptığı açıklamalarda şairin kalıntılarında botulinum toksini bulunduğunu, bunun da Neruda’nın zehirlendiği iddialarını doğruladığını belirtti. Reyes, “Neruda’yı öldüren kurşunu bulduk, vücudundaydı. Kim ateşledi? Yakında öğreneceğiz, ama Nerduda’nın üçüncü bir partinin müdahalesiyle öldürüldüğüne şüphe yok” dedi. (…)

Haberin tam metnine https://www.tv100.com/on-yillar-sonra-dogrulandi-pablo-neruda-zehirlenmis-haber-652488 adresinden ulaşabilirsiniz.

Daha detaylı bilgiler şurada: https://www.cumhuriyet.com.tr/dunya/nobel-odullu-silili-sair-pablo-neruda-hakkinda-korkunc-iddia-2051943

Written by in: Duyurular, Tartışmalar | Etiketler:
Şub
08
2023
--

Uğur Yanıkel bir edebiyat direnişçisiydi!


Uğur Yanıkel (1995-2022)

Uğur Yanıkel bir edebiyat direnişçisiydi. Kurulu düzenin ve kapitalist sistemin maaşlı koyunlarından olmak istemiyordu. 2018 yılındaki bir telefon görüşmemizde bana “Üzülme abi, onlara benzemezsek bize yeter!” demişti. Uğur, çok açık bir şekilde kurulu düzeni -yaşamının her ânında- reddetti! Bu hakikati söylemek, vurgulamak gerekiyor: Uğur’un yaşamı gerçekten de “onlara benzemeden” sonlandı… Bu hakikati görmek, anlamak gerekiyor. Uğur’la tanışıklığımızı, anılarımızı, oluşturduğumuz dijital kitapları, eleştiri gayretlerimizi, birlikte gerçekleştirdiğimiz efemeratik edebiyat çalışmalarını ve Uğur’un şiirsel mücadelesini anlatan kapsamlı bir kitap kaleme almaya başladım. (Zafer Yalçınpınar)



EVV3L kapsamındaki Uğur Yanıkel başlıklı arşive
https://evvel.org/ilgi/ugur-yanikel
https://evvel.org/ilgi/ugur-yanikel/page/2
adreslerinden ulaşabilirsiniz.

Oca
26
2023
--

Duygu Gündeş’in anısına…


Duygu Gündeş‘in anısına, saygıyla…
Hüseyin Can Yücel, Göktürk Yaşar ve Emir Alisipahi yazdı…
Okumak için: https://upas.evvel.org/?p=2175


EVV3L kapsamındaki tüm Duygu Gündeş arşivine
aşağıdaki adreslerden ulaşabilirsiniz:

1/ https://evvel.org/ilgi/duygu-gundes
2/ https://evvel.org/ilgi/duygu-gundes/2

Oca
25
2023
--

Genç yayıncı, şair ve sıkı dostumuz Uğur Yanıkel vefat etti… (Bu hayat adil değil!)


Uğur Yanıkel (1995-2022)

BU HAYAT ADİL DEĞİL!

Genç yayıncı ve sıkı dost Uğur Yanıkel 27 yaşında vefat etti. Uğur’la şiir, edebiyat, dergicilik ve yayıncılık kesişimindeki birçok mücadelede ve efemeratik-sahafiye araştırmalar kapsamında yıllarca omuz omuza çalıştık… [1] evvel.org ve pasaj69.org adreslerinde çok güzel dijital kitaplar ile araştırma, eleştiri ve şiir dosyaları hazırladık birlikte… [2] İlhan Berk ve Ece Ayhan üzerine derinlikli yayınlar/incelemeler gerçekleştirdik. Sıkı şiiri yaygınlaştırmak ve sıkı şiirin hakettiği saygıyı görmesi için çok uğraştık; bazı hadiselere, kumpaslara karşı Uğur’la birlikte haysiyet mücadelesi verdik. [3] Ülkenin en büyük yayınevlerinin haksızlıklarına karşı -her seferinde, daha yüksek sesle- sağlam bir duruş sergiledik. [4] Çeşitli şiir kitaplarımın tasarımı, mizanpajı Uğur’a aittir [5], poetika çalışmalarımın çoğunu Uğur yayına hazırladı ve yayınladı. [6] Ne diyeceğimi, ne yapacağımı, bu üzüntüyle nasıl başa çıkacağımı hiç bilmiyorum artık…

43 yaşımdayım, çok fazla ölüm gördüm. Bu hayat adil değil! Kurulu kapitalist ve sömürgeci düzenekler en iyi, en yetenekli, en dürüst, en düzgün insanları -son zamanlarda da gençleri- en önce harcıyor! Bu hayat adil değil…

Zafer Yalçınpınar
25 Aralık 2022

[1] Bkz: https://evvel.org/ilgi/ugur-yanikel
Bkz: https://evvel.org/ilgi/ugur-yanikel/page/2
[2] Bkz: https://yayin.pasaj69.org
[3] Bkz: https://pasaj69.org/sorusturma-bir-siir-emlakciligi-ya-da-daglarcanin-parsellenmesi-hakkinda/
[4] Bkz: https://evvel.org/yalcin-armagana-acik-zorunlu-bir-mektup-bir-tesekkuru-cok-gormek-ya-da-gormezden-gelmek
[5] Bkz: Tarihinsancısı, 2017
Bkz:Rüzgâr Defteri, 2018 (2. Edisyon)
[6] Bkz: İlhan Berk, YARI-SAKLI GÜNLÜKLER, 2016
İlhan Berk, BAKMAK (Dergilerdeki Yazıları) (2. Edisyon) 2016



UĞUR YANIKEL’İN VEFATI HAKKINDA
ULUSAL BASINDA VE INTERNETTE ÇIKAN ÖNEMLİ
HABERLER/BİLGİLER/YORUMLAR
(Son güncelleme: 5.1.2023)

Uğur Yanıkel’in ölümünde hastanenin büyük ihmali var!
https://www.diken.com.tr/halk-tv-ugur-yanikelin-olumunde-ihmal-var/


Ekşi Sözlük’te “Uğur Yanıkel’in Şüpheli Ölümü” Başlığı:
https://eksisozluk.com/ugur-yanikelin-supheli-olumu–7514158

Ekşi Sözlük’te “Uğur Yanıkel” Başlığı:
https://eksisozluk.com/ugur-yanikel–5511374


Halk TV’den Açıklama: İhmalleri araştırıyoruz..
(28/12/2022, Cumhuriyet Gazetesi)


Arkadaşımız Uğur Yanıkel’in Ölüm Nedeni Belli Oldu
(27/12/2022, halktv.com.tr)


Gazeteci Uğur Yanıkel’in şüpheli ölümünde
son görüntüleri ortaya çıktı.
(27/12/2022, Yeni Çağ)


HALK TV Çalışanının Ölümünde Şüphe…
İnceleme Başlatıldı.
(26/12/2022, Oda TV)




Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Uğur Yanıkel” başlıklı içeriklere https://evvel.org/ilgi/ugur-yanikel adresinden ulaşabilirsiniz.

Oca
21
2023
--

“Vecihli Duvar” (Mustafa Eren Karakaş)


“Vecihli Duvar”
Mustafa Eren Karakaş
Ocak 2023, 30 Sayfa
okumak için: https://upas.evvel.org/vecihliduvar.pdf


Mustafa Eren Karakaş, ilk şiir kitabı olan Vecihli Duvar‘da “berrak görüş” deneyleriyle bütünleştirdiği şiirlerini okuyucunun dikkatine sunuyor…


Önemli Not: “Sıkı şiire öncelik vermek” ve “imgelemin özgürleşmesini sağlamak” amacıyla dijital yayıncılık serüvenine başlayan UPAS Yayın‘ın tüm kitaplarını upas.evvel.org adresinden ücretsiz olarak okuyabilirsiniz.

Oca
20
2023
--

Taş Üstüne Ay Bulaştı


“Cadavre Exquis” (Zarif Ceset) adlı sürrealist oyun sonucunda oluşan Taş Üstüne Ay Bulaştı‘nın tam metnini https://upas.evvel.org/?p=2146 adresinden okuyabilirsiniz.


Ayrıca bkz:
Dürüst Tren Geliyor
Mavi Canavar Kepenk Kapatır
Devrildiğim Her Yerde


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Sürrealizm” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/gercekustu adresinden ulaşabilirsiniz.

Oca
19
2023
--

24. Yıl: “Nerden baksak kendini anlatıyor her şey.”

Fotoğraf çekmeye başlayalı 24 yıl olmuş. 1999’dan bugüne ânları görüntülüyorum, vizörden bakıp deklanşöre basıyorum. Yaşamı ânlamak için yapıyorum bunu ve hâlâ ilk ândaki gibi heyecan duyuyorum. Fotoğraf konusundaki ustam -dünyayı sırtında taşıyan- Tunç Üvendire‘dir. Fotoğraftan hiçbir zaman para kazanmadım. (Yalnız bir kez, Gümüşlük Akademisi’nde İlhan Berk adına düzenlenen bir fotoğraf yarışmasına katıldım ve üçüncü seçildim falan… Tahmin edebileceğiniz gibi ödülü reddettim, umursamadım tabiî ki…) Fotoğraf sanatındaki ilkelerimi İlhan Berk’in şu dizesi bütünlemiştir; “Nerden baksak kendini anlatıyor her şey.” Yaşamı dinlemek, ânlamak için fotoğraf çekiyorum. Dokuları ve duygudurum tuşelerini çok önemsiyorum. Ne daha fazlası, ne de daha azı… (Şüphesiz, yeni teknolojilerle birlikte yeni nesil çok daha iyi görüntüler elde ediyordur ki zaten öyle olması gerekir; bu durum tevazuyla kabulümdür.) Aşağıda en sevdiğim üç fotoğrafım bulunuyor. Bir de yıllara tasnif edilmiş şekilde en sevdiğim fotoğraflarımdan oluşan bir dijital galeri…

Seyircilere iyi ânlamalar dilerim.

Zafer Yalçınpınar
Ocak 2023


Kaş, 1999

Zafer Yalçınpınar Fotoğrafları (1999-2023)

2023 / 2022-(2) / 2022-(1) / 2021 / 2020
2019 / 2018 / 2017 / 2016 / 2015 / 2014 / 2013
2011-2012 / 2008-2010 / 2005-2007 / 1999-2004


Safranbolu, 2009

Marmara Adası, 2011

Hamiş: Zafer Yalçınpınar‘ın tüm fotoğraflarına https://zaferyalcinpinar.tumblr.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Oca
18
2023
--

Bağımsız Müzik’te “yerli” 2022 Dökümü (Tayfun Polat)


Tayfun Polat diyor ki;
(…) Yılın genel değerlendirmesini de yapmak isterim. Öncelikle bu yıl önceki yıllardan çok daha az yeni isim keşfettim. Aslında çok çok fazla üretim yapıldı ve yayınlandı. Ancak bu üretim hacminin yeni isimleri de barındıran büyük bir kısmı algoritma popu olarak nitelendirdiğim, birbirinin aynısı şarkılardan oluşuyor. Dolayısıyla bir süre sonra ilgimi kaybettim ve yeni çıkan isimleri merak etmeyi de, takip etmeyi de bıraktım. Listelerin büyük bir kısmı zaten takip etmekte olduğum müzisyenlerin üretimleriyle dolu. Ama tabii ki yeni ve heyecan verici isimler bu yıl da var. (…)

İncelemek için: https://www.tayfunpolat.net/muzik/yerli-2022-dokumu/

Oca
17
2023
--

Aziz Nedelya Kilisesi Önünde Bir Kadını Düşlerken (Göktürk Yaşar)


Sıkı dostumuz Göktürk Yaşar‘ın yeni kitabı yayımlandı…


Satın almak için:
https://www.simurgart.com/kitap-detay/aziz-nedelya-kilisesi
-onunde-bir-kadini-duslerken-gokturk-yasar/


Hamiş: Göktürk Yaşar’ın Upas Yayın kapsamındaki eserlerine https://upas.evvel.org/?tag=gokturk-yasar adresinden ulaşabilirsiniz.

Oca
15
2023
--

ÇOK YEĞİN YILDIZ RÜZGÂRLARI (Şahin Çetin)


Şahin Çetin‘in yeni görüngülerinden özel bir çizim Upas Yayın’da vücut buluyor… Eserin bütünsel biçemini https://upas.evvel.org/?p=2136 adresinden inceleyebilirsiniz.


Önemli Not: “Sıkı şiire öncelik vermek” ve “imgelemin özgürleşmesini sağlamak” amacıyla dijital yayıncılık serüvenine başlayan UPAS Yayın‘ın tüm kitaplarını upas.evvel.org adresinden ücretsiz olarak okuyabilirsiniz.

Oca
09
2023
--

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com