Şub
21
2013
0

Dada Sineması’ndan Örnekler

*

Dada Sineması’ndan örnekler, Video Art sergisi ve söyleşiler
5 Mart – 5 Nisan 2013 tarihleri arasında Asfalt ArtGallery’de…
https://www.asfaltartgallery.com/

*

Şub
20
2013
0

İstanbul’da Büyük Gün: 30 Nisan 2013

Bkz: https://www.ntvmsnbc.com/id/25423659/

Her yıl 30 Nisan’da gerçekleştirilen Uluslararası Caz Günü, dünyanın dört bir yanından insanları caz müziğini kutlamak, bu müziğin kökenleri hakkında bilgilendirmek ve farklılıkları aşan bir iletişim biçimi olarak sahip olduğu önemli rolü vurgulamak amacıyla bir araya getiriyor.

Bu yıl Uluslararası Caz Günü’nün merkezi İstanbul olacak. UNESCO Genel Direktörü Irina Bokova konuyla ilgili olarak “30 Nisan’da gerçekleştirilecek 2013 Uluslararası Caz Günü kutlamasının ‘Ev Sahibi Kent’inin İstanbul olacağını açıklamaktan büyük mutluluk duyuyorum. Küresel kültürlerin buluşma noktası olarak İstanbul, cazın geniş etkisini vurgulamak için ideal bir yer. Geçen seneki ilk Uluslararası Caz Günü’nün büyük başarısının bir uzantısı olarak İstanbul ve dünyanın çeşitli yerlerinde resmi kutlamalar, konserler ve eğitim programları düzenlenecek” dedi.

İstanbul’da gerçekleştirilecek kutlamalar 30 Nisan Salı sabahı Galatasaray Lisesi’nde, Herbie Hancock ve Wayne Shorter önderliğinde, lise öğrencilerinin katılımıyla gerçekleştirilecek özel bir performansla başlayacak. Aynı akşam, Aya İrini Müzesi’nde düzenlenecek konserde ise, aralarında piyanistler John Beasley, George Duke, Robert Glasper, Herbie Hancock, Abdullah Ibrahim, Keiko Matsui ve Eddie Palmieri; vokalistler Al Jarreau, Milton Nascimento ve Dianne Reeves; trompet sanatçıları Hugh Masekela, İmer Demirer ve Christian Scott; bas sanatçıları James Genus, Marcus Miller ve Ben Williams; davulcular Terri Lyne Carrington ve Vinnie Colaiuta; gitaristler Bilal Karaman, John McLaughlin, Lee Ritenour ve Joe Louis Walker; saksafon sanatçıları Dale Barlow, Igor Butman, Jimmy Heath, Wayne Shorter ve Liu Yuan; klarnet sanatçıları Anat Cohen ve Hüsnü Şenlendirici; kemancı Jean-Luc Ponty; perküsyon sanatçısı Pedro Martinez ve önümüzdeki haftalarda açıklanacak diğer özel konukların bulunduğu, dünyanın dört bir yanından gelen yıldız müzisyenler aynı sahnede buluşacak. Etkinliğin müzik direktörlüğünü John Beasley üstleniyor.

Şub
17
2013
0

Poetika 2013 Odaklanmaları

Poetika 2013 Odaklanmaları’nı içeren dokümana
https://bit.ly/poetika2013
adresinden ulaşabilirsiniz.

*

Hüsamettin Bozok yönetimindeki Yeditepe Dergisi’nin Şubat 1960’da gerçekleştirdiği “Büyük Anket”ten  feyz alarak Şubat 2011’de, İkinci Yeni Şiir Akımı’nın günümüzdeki etkisini deneyimlemeye yönelik bir soruşturma düzenlemiştim. “50 Yılın Ardında; İkinci Yeni” adını verdiğim bu çalışmanın sonuçlarını 12 Şubat 2011’de E V V E L kapsamında paylaşmıştım. “50 Yılın Ardında; İkinci Yeni”, geçmişe uzanan bir deneyim alanında (“t-” ânlarında, diyelim) yürüdü.

Şubat 2012’de gerçekleştirdiğimiz Poetika 2012 Anketi’yle “imgelemin özgürleşmesi” ifadesinin bilişsel sınırlarını, verili imgelemin taşıdığı şiirsel yükü ve bu yükün geleceğe uzanışının önündeki engelleri araştırmaya, bir “uzgörü” sağlamaya gayret ettim. Bu soruşturma ise geleceğe doğru uzanan bir tahmin alanında (“t+” ânlarında)  yürüdü.

Poetika 2012 Anketi’nin ardından, “imgelemin özgürleşmesi” kavramı eşliğinde genişleyen şiirsel alan derinliğini, sonsuza yakınsayan tüm “t+” ânları için işaret etmek gibi büyük bir amaçla emek harcadığımı düşündüğümde, “farklı” katılımcılara sorulan “aynı” sorularla ilerleyen bir anketin bu araştırmayı “boyutsuzlaştırıcı” bir yöntemsel olumsuzluğa ittiğini fark ettim. Bu nedenle 2013 Poetika soruşturmasını “farklı” katılımcılara yöneltilen “farklı” sorularla ve bir tür “odaklanma” yaklaşımıyla yürütmeyi planladım. Bu “odaklanma” yaklaşımı, araştırma sonucu elde ettiğim verilerin kalitesini arttırdığı oranda bir emek ihtiyacına da neden oldu. Emeğimin yetmediği ve planımın düzgün çalışmadığı durumlar (katılımcılar) için gelecekte inceleyeceğimiz sezgisel alan derinliğindeki değişkenleri ortaya koyabilecek “tersine sonsuz” bir veya birkaç soruyu “hareket ya da çıkış noktası” olarak -mecburen- belirledim. Sonuçta, Poetika 2013 Odaklanmaları ortaya çıktı: Katılım sağlayan herkese çok teşekkür ederim.

Poetika üzerine eriştiğim/derlediğim verileri E V V E L kapsamında üç yıldır paylaşıyorum, ancak bu verileri analiz etmedim henüz… 2014 yılında katılımcı odaklı bir Poetika soruşturması yürütmeyeceğim. Bugünden 2014 yılının Şubat ayına uzanan zaman diliminde, geçmiş üç yılın soruşturmalarında eriştiğim verileri değerlendirmeye yöneleceğim ve çeşitli çıkarımlar ile kestirimlere -belki de kestirimler ile çıkarımlara- varmaya çalışacağım.

2014’ün Şubat ayında görüşmek üzere…

Poetika 2013 Odaklanmaları’nı içeren dosyayı olabildiğince yaygınlaştırmanız dileğiyle…

Sahicilikle,
Zy

 

Katılımcılar: Ali Rıza Esin, Aybars Şenyıldız, Barış Yarsel, Cemil Aydın, Efe Tuşder, Erdem Çolak, Evin Okçuoğlu, Feryal Çeviköz, Güher Gürmen, Hande Edremit, Kenan Yücel, Mukadder Kırmızı, Nisa Söylev, Nur Alan,  Ömer Kaçar, Dr. Özgür Uçkan, Rafet Arslan, Sanem Uçar, Senem Korkmaz, Tayfun Ak, Tarık Günersel, Uluer Aydoğdu, Vedat Kamer

 

 

2011 ve 2012′de yürüttüğümüz
“Poetika” çalışmalarına aşağıdan ulaşabilirsiniz…

         

Poetika 2012 Anketi
https://j.mp/poetika2012

İkinci Yeni 2011 Anketi
https://zaferyalcinpinar.com/ikinciyeni2011.pdf

 

Şub
16
2013
0

Sergi: “Sana Saraylar Vadetmedim” (19-28 Şubat 2013)

SANA SARAYLAR VADETMEDİM
19–28 Şubat 2013
Halka Sanat, Kadıköy

Halka Sanat Projesi, Şafak Kemancı, Mehmetcan Serinkaya, Özalp Eröz, Emre Ezelli, Kayde Anobile, Öykü Ersoy, Övünç Meriç, Melis Sevinçli, Tuğba Çeliktir, Olga Müstecaplıoğlu, Dilem Serbest, Mustafa Kağan Hekim, Selma Hekim, Proje300 (Erdem Can & Buğra Erol), Doğu Çankaya, İpek Ataman, Nazlı Çetiner, Şinasi Göktürkler’in katılımıyla gerçekleşen “Sana Saraylar Vadetmedim” isimli sergiye ev sahipliği yapıyor.

Bkz: https://www.halkaartproject.net/egitim.html?id=398

Şub
13
2013
0

48. “Mersenne Asal Sayısı” bulundu…

Şu ana kadar bilinen en büyük Mersenne asal sayısının bulunduğu açıklandı.

Mersenne Asalları Araştırma Büyük İnternet ( GIMPS) projesi gönüllüsü ve Missouri Üniversitesi Matematik bölümünde görevli Dr.Curtis Cooper şu ana kadar bilinen en büyük Mersenne asal sayısını buldu.

Asal sayılar yalnızca 1’e ve kendisine bölünen sayılardır. Asal sayıların sayısının sonsuz olduğu M.Ö 300 yılında Öklid tarafından ispatlanmış bir gerçek. Ancak asal sayılarının nasıl bir kalıba sahip oldukları henüz bilinmiyor. Asal sayılar ailesi içerisinde özel formda bulunan asalların kendisi ve sayıları da matematikte sayılar teorisi için önemli bir araştırma konusu.

Mersenne Asalları da 2^P(2 üstü p)-1 biçiminde yazılabilen özel bir asal sayı ailesidir. Bu asallar ailesine adını veren Marin Mersenne, 1588-1648 yılları arasında yaşamış köylü bir anne-babanın oğlu felsefe ve müzik teorisiyle ilgilenmiş bir matematikçidir. Örneğin ilk Mersenne asalları, P’yi sırasıyla 2,3,5 ve 7 seçtiğimizde elde ettiğimiz 3, 7, 31, 127 sayılarıdır. Şu an kadar bilinen Mersenne asallarının sayısı 48. Ancak Mersenne asallarının sayısının sonlu olup olmadığı matematik için çözüm bekleyen problemlerden biri.

1996 yılında Büyük Mersenne Asalları Arama Ağı (GIMPS), George Woltman tarafından en büyük Mersenne Asal sayısını keşfetmek için kuruldu. Bu ağ, saniyede 150 trilyon hesaplama yapan 360 bin işlemci kullanıyor. Dünyanın her yerinde güçlü bir bilgisayara sahip insanlar bu ağa gönüllü olarak üye olabilir. Tüm gerekli yazılımlar www.mersenne.org/freesoft.htm sitesinden elde edilebiliyor.

GIMPS gönüllüsü ve Merkez Missouri Üniversitesi Matematik ve Bilgisayar Bilimleri’nde öğretim üyesi Dr. Curtis Cooper, www.mersenne.org sitesinde 25 Ocak 2013 tarihinde yapılan açıklamaya göre şu ana kadar bilinen en büyük Mersenne asalını buldu. Bulunan sayı 17,425,170 basamaklı 2^57,885,161 -1 sayısı. Bu rekor Dr. Cooper ve üniversitesi için 3 kez kırılan rekor. Daha önce 2005 ve 2006 yıllarında da bu rekor aynı üniversite tarafından kırılmıştı. Bu alanda bilinen son rekoru Kaliforniya Üniversitesi (Los Angeles)’nde bulunan bilgisayarlar 2008 yılında kırmıştı ve bulunan Mersenne Asalı 12,978,189 basamaklıydı.

Daha önce bulunan GIMPS Mersenne Asal sayıları farklı ülkelerdeki üyeler tarafından bulundu. Nisan 2009’da Norveç’te 47. Mersenne Asalı, Eylül 2008’de Almanya’da 46. Mersenne Asalı, Ağustos 2008’de Amerika’da 45. Mersenne Asalı, Eylül 2006’da Amerika’da 44. Mersenne Asalı, Şubat 2005’te Almanya’da 42.Mersenne Asalı, Kasım 2001’de Kanada’da 39.Mersenne Asalı, Kasım 1996’da Fransa’da 35.Mersenne Asalı bulundu.

Kaynak: soL

Şub
06
2013
0

Selahattin Pınar, Todori’de…

https://www.fenerbahce.org/fb2008/detay.asp?ContentID=18561

Eski adıyla Todori Meyhanesi’nde, 6 Şubat 1960’da geçirdiği kalp krizi sonucu vefat eden  Klasik Türk Müziği bestecisi Tanburi Selahattin Pınar için, Fenerbahçe Spor Kulübü Todori Tesisleri’nde bir anma gecesi düzenlendi. Gecede, Selahattin Pınar’ın eserleriyle eski günler yad edildi.

Şub
02
2013
0

Kitap: Hatırda Kalmaz Satırda Kalır: 58 Portre (Ümit Bayazoğlu)

Bkz: https://www.pandora.com.tr/urun/hatirda-kalmaz-satirda-kalir-58-portre/289390

Aras Yayıncılık, gazeteci-yazar Ümit Bayazoğlu’nun kaleme aldığı 58 portreden oluşan Hatırda Kalmaz Satırda Kalır’ı okuyucularla buluşturuyor.

Ümit Bayazoğlu, kamuoyunun gözü önünde yer almış figürlerin saklı kalmış yönlerini gün yüzüne çıkarırken, bir yandan da zamanla unutulup hatırlardan silinen insanların hayat hikâyelerini sunuyor.

Ahmet Rifat Çalıka, Cemal Granda, Limancı Hamdi, Sami Günzberg, John Godolphin Bennett, Atatürk, Pierre Loti, Namık Kemal, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Melek Kobra, Karekin Deveciyan, Necip Fazıl Kısakürek, Sami Sabit Karaman, Yahya Kemal, Hasan Amça…

İçkici, dişçi, yasaklı karikatürist, İttihatçı, tarihçi, figüran, Milli Mücadeleci, ressam, milletvekili, Beyaz Rus, padişah, mimar, yazar, ağaçsever, Çerkez, gurme, kafatasçı, Kürt, külhanbeyi, uşak, Osmanlıcı, vatan haini, Yahudi, sahaf, dolandırıcı, manav, Ermeni, talancı, vatan şairi…

Osmanlı ve Cumhuriyet tarihinden 58 “aykırı” portre.

Tanıtım metninden…

Oca
31
2013
0

Sergi: “Alnımın Çizgilerindesin Memleketim” (Nâzım Hikmet’in Yolculuk Fotoğrafları)

“Alnımın Çizgilerindesin Memleketim”
Nâzım Hikmet’in Yolculuk Fotoğrafları Sergisi
Küratör: M. Melih Güneş

*

30 Ocak-28 Şubat 2013
Yapı Kredi Kültür Merkezi-Beyoğlu

Bkz: https://www.ykykultur.com.tr/sergi/yapi-kredi-kultur-merkezi-nazim-111-yasinda-alnimin-cizgilerindesin-memleketim

*

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Nâzım Hikmet” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/tas-ucak adresinden ulaşabilirsiniz.

Written by in: Duyurular, Tartışmalar | Etiketler:
Oca
17
2013
0

P.E.N. ayakta!

Uluslararası PEN, Türkiye PEN Hakkındaki Soruşturmayı Kınadı
Bkz: https://www.pen.org.tr/tr/node/1762

Bu Kez Fazıl Say’dan PEN’e Destek Geldi…
Bkz: https://www.pen.org.tr/tr/node/1763

Ayrıca bkz: https://evvel.org/pen-turkiye-merkezine-sorusturma

Oca
17
2013
0

Her zaman, her yerde, Fenerbahçe…

“Lefter Kütüphanesi” hizmete girdi
Bkz: https://www.fenerbahce.org/fb2008/detay.asp?ContentID=32790

“Fenerbahçe Destanı” İstanbul’da sahnelenmeye başladı
Bkz: https://www.fenerbahce.org/fb2008/detay.asp?ContentID=32814

*

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Fenerbahçe Spor Kulübü” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden ulaşabilirsiniz.

Oca
16
2013
0

12. Kalem: “Nefret”

“Kalem” Dergi’nin “Nefret” başlıklı 12. sayısı yayımlandı…
Bkz: https://kalemdergi.com

*

Oca
13
2013
0

Lefter, özgürlüktür!

“Ordinaryüs” Lefter Küçükandonyadis’i saygıyla anıyoruz…

*

*

“Hayat futbol gibidir. Defansa çekilmek gol yemek demektir!” Lefter

*

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayınlanan “Fenerbahçe Spor Kulübü” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden ulaşabilirsiniz.

Oca
11
2013
0

PEN Türkiye Merkezi’ne Soruşturma!

Bkz: https://www.pen.org.tr/tr/node/1760
Bkz: https://www.pen.org.tr/tr/node/1762

PEN Yönetim Kurulu, Fazıl Say’a destek mesajı için TCK 301 bağlamında savcılığa ifade verdi:

PEN Yönetim Kurulu olarak, Fazıl Say’a destek niteliğindeki 3 Haziran günkü duyurumuzdan ötürü 301. madde bağlamında ifade vermek üzere savcılığa çağrıldık. 10 Ocak 2013 günü ifade verdik. Şikayet konusu açıklamamızda şöyle diyorduk:

“Dünya Yazarlar Birliği PEN Türkiye merkezi olarak değerli besteci ve piyanistimiz Fazıl Say’ın mahkemeye sevk edilmesini dehşetle karşılıyor, kuvvetle kınıyoruz. Dünya kamuoyu Türkiye’deki faşist gelişmeler karşısında alarma geçmiş durumdadır.”

Yönetim Kurulu olarak verdiğimiz ifadede yukarıdaki sözlerin bir düşünce açıklaması ve bir eleştiri olduğu, hakaret amacı güdülmediği belirtildi. Bir anayasal ve yasal hak olan eleştiri hakkının kullanıldığı vurgulandı. Bu nedenle takipsizlik kararı verilmesi istendi.

PEN Türkiye’nin savcılığa verdiği ifadeye şu adresten ulaşabilirsiniz: https://www.pen.org.tr/files/PENIfade.doc

***

Dünya Yazarlar Birliği PEN, devleti eleştirmesi nedeniyle PEN Türkiye hakkında soruşturma açılmasını kınıyor:

Soruşturma PEN Türkiye Merkezi’nin web sitesinde besteci ve piyanist Fazıl Say’ın sosyal medya üzerinden “dini değerleri aşağıladığı” suçlamasıyla yargılanmasını eleştiren bir açıklamanın 3 Haziran 2012 tarihinde yayınlanması sonucu başlatılmıştır. Say’ın davası hâlâ devam etmektedir. Bahsi geçen açıklamada Türkiye’deki ‘faşist gelişmeler’ ele alınmıştır. 301 sayılı yasa Türkiye Cumhuriyeti’ne, Türk kimliğine ve Türk devlet kurumlarıne “hakareti” yasaklar.

25 Aralık 2012 tarihinde bir polis memuru PEN Türkiye Merkezi’nin İstanbul’daki ofisine gerelerek, Yönetim Kurulu üyelerinin ev adreslerini talep etmiştir. Bu soruşturmanın Adalet Bakanlığı tarafından onaylanması durumunda, PEN Türkiye Başkanı Tarık Günersel, İkinci Başkanı Halil İbrahim Özcan, Genel Sekreteri Sabri Kuşkonmaz, Uluslararası Sekreteri Ahmet Erözenci, Saymanı Tülin Dursun ve Yönetim Kurulu’nun diğer üyeleri Zeynep Oral ile Mario Levi ve ayrıca açıklamayı PEN sitesine aktaran şair ve eleştirmen Nihat Ateş, Türkiye’de bu kanun üzerinden halihazırda yargılanmakta olan çok sayıdaki yazara katılacaklardır. Bu kanunun ifade özgürlüğü ilkesi ile taban tabana zıt olduğunu ve hem Türkiye içinde hem de bütün dünya tarafından ayıplandığını belirtmek gerekir.

PEN Uluslararası Başkanı John Ralston Saul konuyla ilgili şu açıklamayı yapmıştır:

“Bu soruşturma, ülkedeki meslektaşları tarafından seçilerek görevlendirilmiş olan PEN Türkiye Yönetim Kurulunun tamamına yapılmış bir saldırıdır. Üstelik, yapılmakta olan suçlama, uluslararası ifade özgürlüğü standartları düşünüldüğünde kendisinin de varolmaması gereken bir yasanın yanlış yorumlanması sonucu oluşmuştur. PEN Türkiye Başkanı yakın geçmişte oluşturulan ve Türkiye’deki ifade özgürlüğü kısıtlamaları ile ilgili kaygılarını Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile AB İşleri Bakanı Egemen Bağış’a ileten Uluslararası PEN Heyeti’nin de resmi bir üyesi idi.”

İfade verdikten sonra basına açıklama yapan PEN Türkiye Yönetim Kurulu şöyle demiştir:

“PEN Yönetim Kurulu olarak, Fazıl Say’a destek niteliğindeki 3 Haziran günkü duyurumuzdan ötürü 301. madde bağlamında ifade vermek üzere savcılığa çağrıldık. 10 Ocak 2013 günü ifade verdik. Şikayet konusu açıklamamızda şöyle diyorduk:

“Dünya Yazarlar Birliği PEN Türkiye Merkezi olarak değerli besteci ve piyanistimiz Fazıl Say’ın mahkemeye sevk edilmesini dehşetle karşılıyor, kuvvetle kınıyoruz. Dünya kamuoyu Türkiye’deki faşist gelişmeler karşısında alarma geçmiş durumdadır.”

Yönetim Kurulu olarak verdiğimiz ifadede yukarıdaki sözlerin bir düşünce açıklaması ve bir eleştiri olduğu, hakaret amacı güdülmediği belirtildi. Bir anayasal ve yasal hak olan eleştiri hakkının kullanıldığı vurgulandı. Bu nedenle takipsizlik kararı verilmesi istendi.”

Uluslararası PEN ifade özgürlüğüne karşı yapılan bu açık ihlali kuvvetle kınamakta ve Türkiye Hükümetini PEN Yazarlar Derneği hakkında başlatılan soruşturma ve adli işlemleri gecikmesiz olarak ortadan kaldırmaya ve 301. maddeyi tamamen iptal etmeye davet etmektedir.

https://www.pen-international.org/newsitems/pen-international-condemns-investigation-against-pen-turkey-for-criticising-the-state/

Oca
02
2013
0

Necip Fazıl Kısakürek’in Adnan Menderes’e yazdığı gizli mektuplar ve mektuplarda yer alan maddi talepler…

Necip Fazıl Kısakürek’in Adnan Menderes’e yazdığı gizli mektuplar ve Menderes’ten talep ettiği maddi destekler gün ışığına çıktı… Artık kimse, kolay kolay, “yazarlık onuru”ndan filan bahsedemez, diye düşünüyorum. Bu mektuplardan ve mektuplarda yer alan dilden çok utanıyorum. Nasıl desem bilmiyorum, neredeyse yüzüm kızarıyor!

Habertürk Gazetesi’nden Abdullah Kılıç’ın gündeme sunduğu ve 50’li yıllarda Necip Fazıl Kısakürek tarafından Adnan Menderes’e ithafen yazılmış gizli mektuplardan bazı bölümler aşağıdadır:

21 Ocak 1954, “Muhterem efendim”
“Muhterem efendim” diye başlayan mektupta Emniyet Genel Müdürü’ne kovuşturmalarla ilgili gerekli talimatın verilmesini, huzura kabul edilmesini ve kendisine yardım yapılmasını talep ediyor.

26 Aralık 1956, “Her şeyi uğrunuza risk ettim”
“Müsteşar Bey’den 2500 lira ve ‘Mecmuanı çıkar da görelim ve sonra yardım edelim’ cevabı aldım. İlk defa bir itimatsızlık sezer gibiyim. Ben parayı alır da mecmuayı mı çıkarmam veya çıkarırım da uygunsuz bir istikamet mi tutarım? Ben ki her şeyi uğrunuza riske etmiş, her defa mükemmel eseri vermiş ve bu kadar tecrübe ve çileden geçmiş bir adamım. Şahsım, kalbim ve kalemim her türlü teminatın üzerindedir.

“Sürünmekteyim”
Benim yaptığımı yapanlara hükümetler ve rejimler servetlerini ve nimetlerini yağdırır. Bütün bunlara karşı 15 bin lira zarar çarpıtılmış ve daha nice kasıt ve sabotaja karşı yalnız bırakılmış olarak sürünmekteyim. Haftalardır Ankara’nın bu hücra ve münzevi otelinde cinnet buhranları içinde çırpınmaktayım. Bütün istediğim zarara birkaç bin zamla 20 bin lira temininden ibarettir. Bunca muvaffakiyetten sonra uğratıldığım bu hal ve düştüğüm şeref kırıklığı hayatıma mal olabilir. (…) Artık Necip hakkında olmak mı olmamak mı kararı sizi de üzüntüden kurtaracak şekilde verilmeli ve bu iş bitirilmelidir. Ben kararlıyım ve her şeye razıyım.”

14 Ocak 1958, “Hesabı nasıl vereceksiniz”
“Ben hastayım. Şekerliyim. Ayrıca çıldırmak üzereyim. Bütün hastane halime acıyor. Bu vaziyette emrin uzaması benim ölüme ve cinnete terk edilmem demektir. Başıma bir hal gelecek olursa Allah’a, Türk Milletine ve “Allah bir” diyenlere karşı hesap nasıl verecektir. Kadiri mutlakın üzerine yemin ederim ki yalan söylemiyorum, mübelağa etmiyorum, rol oynamıyorum, edebiyat yapmıyorum.”

14 Haziran 1958, “10 bin lira lütfedilirse”
Reklam ve sair ihtiyaçlarım için 10 bin lira lütfedilirse… Ayda 6 bin lire tahsis olunursa… Akis, Kim, Form gibi mecmuacıklarla bütün muhalefet matbuatını saf fikirle çürütücü, muazzam bir içtimai ve edebi, ideoloji, bina edici kaalara ve yüreklere nüfuz edici bir mecmua kuracağıma emin olunabilir. Bu da olmazsa tam altı aydır bir tek yardım görmeyen beni vazife günüme kadar her ay muayyen ve mukarrer bir mikyas altında kurmaktan ve göz yaşları içende yalnız ibadet ve mücerret eserler kaleme almaya terk etmekten başka iş kalmaz.”

Oca
02
2013
0

Sergi: “İlerlemenin Kutsallığı ve Zorbalığı”

 

“İlerlemenin Kutsallığı ve Zorbalığı”

 

Murat Germen-Melih Görgün-Borga Kantürk–Vahit Tuna–Erol Eskici

Küratör: Emre Zeytinoğlu

04 Ocak 2013 – 02 Şubat 2013
ALANistanbul

Written by in: Duyurular, Tartışmalar | Etiketler:
Oca
02
2013
0

İki “sansür” rezaleti…

Dünyaca ünlü edebiyatçıların eserlerini sansürün bilinçli körlüğüne/karanlığına maruz bırakma olaylarını/girişimlerini esefle kınıyoruz ve ayıplıyoruz:

“Şeker Portakalı” müstehcen oldu!
Bkz: https://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=389916

Steinbeck’in “Fareler ve İnsanlar” adlı eserine “sansür” talebi!
Bkz: https://haber.sol.org.tr/kultur-sanat/steinbeckin-klasik-eseri-akpnin-gozunden-kacmadi-fareler-ve-insanlara-sansur-talebi

Oca
01
2013
0

“İstanbul Destanı” Sergisi (Bedri Rahmi Eyüboğlu)

“İstanbul Destanı” Sergisi, 4 Ocak’dan 19 Şubat’a kadar Çırağan Sarayı’nın giriş katındaki Sanat Galerisi’nde günün her saati ücretsiz olarak sanat severlerin ziyaretine açık…

Bkz:https://www.hurriyet.com.tr/kultur-sanat/etkinlik/22224253.asp

*

Ara
29
2012
0

soL haber: “Edebiyatçılardan Sadık Albayrak’a destek için imza kampanyası”

Bkz: https://haber.sol.org.tr/devlet-ve-siyaset/edebiyatcilardan-sadik-albayraka-destek-icin-imza-kampanyasi-haberi-65126

Orhan Pamuk’un savaş kışkırtıcılığına tepki gösteren yazar Sadık Albayrak’a yapılann saldırıya karşı bir imza kampanyası başlatıldı.

Sedat Simavi ödül töreninde, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a gönderdiği mektupta kullandığı ifadeler nedeniyle Orhan Pamuk’a tepki gösteren yazar Sadık Albayrak’ın saldırıya uğramasına ve savaş kışkırtıcısı Orhan Pamuk’un yapıtının belgeseline ödül verilmesine karşı bir imza kampanyası başlatıldı.

“Savaş Kışkırtıcısı Orhan Pamuk’u ve ‘Sahibinin Sesi’ Olanları Kınıyoruz” başlıklı imza metni şu şekilde:

Edebiyat, yaşamı savunur; doğayı ve insanı tahrip eden, yaşama hakkını yok sayan her yaklaşımı reddeder. Oysa Orhan Pamuk, edebiyatın bu temel niteliğini hiçe sayarak bir süre önce beş kişiyle birlikte Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a gönderdiği mektupta “ İstifa dışında sizi, aileniz için üzücü olan tek bir yol bekliyor: Saddam Hüseyin ya da Kaddafi gibi ölmek ya da Lahey’de dezenfekte edilmiş bir hücrede ömür boyu hapis…” ifadesiyle yazarlık onurunu ayaklar altına alan bir tehditte bulunmuştur. Bilim, sanat ve siyaset çevrelerinde büyük tepkiye yol açan bu ifadelerden sonra, mektuba imza atanlardan Alman gazeteci, sosyolog ve siyaset bilimci Alfred Grosser, imzasını geri çektiğini açıklamıştır.

Ülkemiz adına üzücü bu tablo ortadayken, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin düzenlediği Sedat Simavi ödülleri töreninde televizyon dalında Demet Haselçin’e “Masumiyet Müzesi” adlı belgeseli nedeniyle ödül verilirken, Haselçin’in Orhan Pamuk’a teşekkür etmesi, haklı olarak tepkilere yol açtı. Tören sırasında tepki gösteren edebiyat eleştirmeni ve yazar B.Sadık Albayrak, Orhan Pamuk için “masum ama savaş kışkırtıcısı” diyerek Pamuk’un bazı yazarlarla birlikte Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a yazdığı mektubu hatırlattı. “Ödülün, savaş kışkırtıcısı Orhan Pamuk’un eserine istinaden verilmesi kabul edilemez,” diyen B. Sadık Albayrak’ın tepkisi, salon içerisinden de destek görmesine karşın, bir izleyici Albayrak’a saldırmış ve yazar bunun üzerine salonu terk etmişti.

Bir aydın sorumluluğu ve edebiyatçı duyarlığıyla tepkisini demokratik biçimde ortaya koyan B. Sadık Albayrak’a yapılan bu saldırıyı kınıyoruz. Emperyalist güçlere, Suriye’yi işgal çağrısı yapan utanç verici mektubun düzenleyicisi Orhan Pamuk’u, barış ve yaşamı savunan sanatçı ve edebiyatçılar olarak lanetlerken, onun yapıtından yola çıkılarak hazırlanan belgesele ödül verenleri de vicdan muhasebesi yapmaya davet ediyoruz. Çünkü, güzelim ülkemizin hapishanelerini dolduran yüzü aşkın gazeteci, televizyoncu, yazar varken, onların içinden bu süreci değerlendiren belgesellere imza atanlar söz konusuyken, “sahibinin sesi” bir yazarın yapıtının belgeseline ödül verilmesini, ülkemiz aydınına ve sanatçısına haksızlık olarak görüyoruz.

Kazanan, yaşamı savunanlar olacaktır.

(soL – Haber Merkezi)

Written by in: Duyurular, Tartışmalar | Etiketler:
Ara
28
2012
0

Sadık Albayrak’a destek için imza kampanyası…

“İnsan Okur” adlı web sitesi, Sedat Simavi Ödül töreninde eleştiri hakkını kullanmak isteyen Sadık Albayrak’a karşı gerçekleşen faşizan saldırıyı kınamak amacıyla bir imza kampanyası başlattı. “İnsan Okur” adlı web sitesinde yayımlanan bildiriye ve imza kampanyasına şu adresten ulaşabilirsiniz: https://www.insanokur.org/?p=44109

Written by in: Duyurular, Tartışmalar | Etiketler:
Ara
27
2012
0

Nâzım Hikmet Kültür Merkezi: ‘Savaş kışkırtıcısının fedailerini kınıyoruz’

Bkz: https://haber.sol.org.tr/kultur-sanat/nhkmden-odul-torenindeki-skandala-tepki-savas-kiskirticisinin-fedailerini-kiniyoruz

Nâzım Hikmet Kültür Merkezi (NHKM) önceki gün The Marmara Taksim Oteli’nde Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından düzenlenen Sedat Simavi ödül töreninde yaşananlar hakkında bir açıklama yaptı. Törende, televizyon dalında Demet Haselçin’e “Masumiyet Müzesi” adlı programı nedeniyle ödül verilmesine tepki gösteren edebiyat eleştirmeni ve yazar Sadık Albayrak, Orhan Pamuk için “masum ama savaş kışkırtıcısı” diyerek Pamuk’un bazı yazarlarla birlikte Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a yazdığı mektubu hatırlatmıştı.

Albayrak’ın tepkisi salon içerisinden de destek görmesine karşın, bir izleyici Albayrak’a saldırmış ve yazar bunun üzerine salonu terk etmişti.

NHKM konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Savaş kışkırtıcısı ‘yazar’ı protesto eden B. Sadık Albayrak’a yapılan saldırıyı kınıyoruz” dedi.

Açıklamada şunlar söylendi:

“11 Aralık tarihinde ‘İşgalin öncü kuvveti’ komutanlığına soyunan Nobelli yazar Türkiye aydınlarını temsil etmemektedir başlığıyla bir açıklama yaparak, yanına beş yazarı daha alarak emperyalistlere Suriye’yi işgal çağrısı yapan kişiye ilişkin görüşlerimizi paylaşmıştık. Dünyanın dört bir yanında aydınların protestosuna neden olan ve kimi imzacıların imzalarını çekmeleriyle sonuçlanan tehdit bildirgesi, insanlık adına utanç vesilesi olarak tarihe geçti.”

“Dün (25 Aralık) Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından düzenlenen Sedat Simavi ödül töreninde televizyon dalında savaş kışkırtıcısı yazarın kitabına atfen çekilen ve TRT Türk’te yayınlanan Masumiyet Müzesi adlı belgesel ödül verildi. Yazar Sadık Albayrak bu fiyaskoya karşı durduğu için ‘yazar’ın fedailerinin saldırısına uğramıştır.”

“Bir aydın sorumluluğuyla ve olgunlukla tepkisini dile getirmesine rağmen saldırıya uğrayan Sadık Albayrak yalnız değildir. Ne mutlu ki, savaşlara ve işgallere karşı olan aydınlar, gençler, emekçiler ülkemizde çoğunluktadır.”

“Türkiye; işgalcileri, Patriotçuları, NATO’cuları ve onların fedailerini yalnız bırakacak bir birikime sahiptir.”

“Savaş kışkırtıcısının yaptıkları dünyanın dört bir yanında ve ülkemizde tepkilere neden olurken, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin bu kişiye sahip olmadığı bir itibar kazandırmak anlamına gelen bu ödülünü kınıyoruz.”

“Savaş heveslilerine ve işgalcilere karşı cesurca haykıran ‘Bizim’ Sadık Albayrak’a yapılan saldırıyı kınıyoruz.”

(soL-Haber Merkezi)

Ayrıca Bkz:  SADIK ALBAYRAK’IN YANINDAYIZ ve HAKLI TAVRINI DESTEKLİYORUZ!

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com