Eki
31
2013
0

Akademisyenlerden ODTÜ’ye Destek Kampanyası (30 Ekim 2013)

 

Hükümet Tarafından Yapılan Hukuksuz Çevre Katliamına Karşı ODTÜ Direnişi’ne Destek Açıklaması

AKP’li Ankara Büyükşehir Belediyesi, tüm itirazlara rağmen şehrin içinden geçen ve aynı zamanda ODTÜ arazisi olan ormanlık alanda yol yapım projesini başlattı.

ODTÜ kampüsü etrafındaki mahalle sakinlerinin yanı sıra ODTÜ öğrencileri ve emekçileri de bu projeye başından beri şiddetle karşı çıktılar. Öğrenciler, belediye ekiplerinin ağaçları kesmesine engel olabilmek için çeşitli girişimlerde bulundu. Ancak Ankara Büyükşehir Belediyesi, üniversite yönetiminin projeye itirazlarını ifade ettiği yasal süreç devam ediyor olmasına rağmen 18 Ekim gecesi herhangi bir uyarı ya da yasal izin olmadan 3000 ağacı yok ederek bir çevre katliamı gerçekleştirdi. Belediye ekiplerinin gece baskınını inşaat araçları ordusu ve protestolara müdahale etmesi için kampüse sevk edilen çevik kuvvet polisleri takip etti. Bu arada, hükümet de sorunu çözmek için yargıdan geçen bütün olası yolları organize bir çaba ile engelledi. Polis inşaata karşı çıkan üniversite öğrencilerine yoğun biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etmeye devam ediyor. Başka bir deyişle, ODTÜ’nün kendi ormanı için yürüttüğü mücadele, demokratik hakkı olan protesto ve ifade özgürlüğü mücadelesine dönüşmüştür.

Bu olaylar tıpkı Gezi Direnişi’nde olduğu gibi, hükümetin çevreyle ilgili konularda halkın endişelerini nasıl göz ardı ettiğini gösteriyor. ODTÜ’ye yapılan saldırı, hükümetin inşaat projeleri için kamusal yeşil alanları yok etme kararlılığının sadece bir örneğidir. Ayrıca bu durum hükümetin yüksek öğretimin özerkliğini yok etme çabasının da bir parçasıdır.

Biz, aşağıda imzası olan akademisyenler, Orta Doğu Teknik Üniversitesi kampüsündeki hukuksuz çevre katliamını ve polis şiddetini kınıyoruz. Bu, ODTÜ’ye ve Türkiye akademisine yapılan, etik olmayan ve kabul edilemez bir saldırıdır. Direnen tüm ODTÜ öğrencilerine, akademisyenlerine ve personeline sonsuz destek ve dayanışma içinde bulunduğumuzu bildiririz.

Dayanışmayla!

Destek vermek için adınızı ve bağlı olduğunuz akademik kurumun adını solidaritywithmetu@gmail.com adresine gönderebilirsiniz.

(30 Ekim 2013, Cumhuriyet Gazetesi)
Bkz: https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/4894/ODTU_ye_uluslararasi_destek.html

Eki
31
2013
0
Eki
24
2013
0

Kadıköy, ODTÜ için ayakta…

Bkz: https://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=448670

“Beşiktaş İskelesi’nde toplanan Abbasağa Forumu üyeleri  Her Yer ODTÜ Her Yer Direniş’ sloganları atarak Kadıköy’e geçerek Bahariye’de Boğa heykelinin önünde Kadıköy Forumu üyeleriyle buluştu. Yurttaşlar ODTÜ’de yol gerekçesi ile gerçekleşen ağaç katliamına ve ODTÜ direnişine yönelen polis şiddetine karşı yürüyüşe geçti.”

Eki
23
2013
0

“Gezi” sularından önemli başlıklar-3

Taksim Dayanışması’nın Açıklaması
Bkz: https://taksimdayanisma.org/377

Medyanın 4 aylık gezi güncesi (Emel Gülcan)
Bkz: https://bianet.org/bianet/ifade-ozgurlugu/150727-medyanin-dort-aylik-gezi-guncesi

Genco Erkal, Ferhan Şensoy ve Levent Kırca’ya Gezi cezası!
Bkz: https://haber.sol.org.tr/kultur-sanat/genco-erkal-ferhan-sensoy-ve-levent-kircaya-gezi-cezasi-haberi-81421

Gezi Partisi kuruldu…
Bkz: https://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=448376

Eki
21
2013
0

Haber: “Gezi Parkı Olayları, Çizgi Öykülerle Londra’da”

Free Word Center’in desteği ile ReFrame adı verilen yeni bir çizgi roman yakında yayına girecek.

ReFrame, Gezi Parkı Olayları’nı merkez alarak çizgilerle Türkiye’de yaşananları konu alacak.

Bkz: https://frpnet.net/haberler/cizgi-roman-haberleri/gezi-parki-olaylari-cizgi-oykulerle-londrada

Eki
19
2013
0

Bozcaada’nın karşısındaki termik santral projesi durduruldu!

Bozcaada’ya 30 km. uzaklıkta bulunan Ayvacık – Babadere mevkiinde yapılması planlanan termik santral, ilgili firmanın geri adım atması nedeniyle durduruldu.

Bkz: https://www.adaposta.com/?p=2177

Written by in: Duyurular, Tartışmalar | Etiketler:
Eki
15
2013
0

Tamer Temel’in ‘Koyu Caz’ Yürüyüşü

Son birkaç gündür, Tamer Temel’in “Bir Kedi Kara” adlı proje albümündeki caz cümlelerini tekrar tekrar dinliyorum. Tamer’in bu albümü için kafamda dolaşan birincil kelime “koyu” oldu. Koyu, sıkı, hakiki bir caz albümü… Yani, albümde “light/hafif” diyebileceğimiz bir konsept ya da türev, ikincil bir caz tavrı yok: “Bir Kedi Kara”da 2010’ların has ya da öz cazı olarak tanımlayabileceğimiz sıkı bir müzikal tavırla karşılaşıyoruz. Bu açıdan bakıldığında tıpkı Ece Ayhan şiirleri gibi -henüz, nihai ânda- anlamlandırması pek de kolay olmayan ve “geleceğe uzanan” bir armonik yapısı var albümün… Sonuçta, albümün geneli için “diminished” tonlarla kurgulanmış diyebiliriz ki ben Ece Ayhan’ın poetikasında da aynı çizgiyi görüyorum: Tamer Temel’in Bir Kedi Kara’sı -hem edebiyatta, hem de diğer sanatsal salınımlar kapsamında- bir sürü örnekten daha tutarlı ve daha “çok” Ece Ayhan kavuşması/buluşması içeriyor, diye düşünüyorum. Ve albümü dinlerken içimde oluşan Ecevari-karaşın hisler, “müziğin poetikası”nı teyit eden bir alan derinliğine yönelerek, ona eklemleniyor…

Albümde Tamer Temel, saksafonuyla dörtlüye liderlik etse de projedeki mihenk enstrümanın -en azından tasarımsal açıdan- “piyano” olduğu seziliyor. Özellikle, albüme ismini veren Bir Kedi Kara’daki(no.3) piyano partisyonları bu durumu açıkça gösteriyor. Zaten en sevdiğim parça da o! Davul ise diğer enstrümanlara göre biraz geri planda kalmış, durmuş, azıcık memurlaşmış gibi.. Bas partisyonlarına baktığımda ayrı ve önemli birer mesele olarak duyumsadığım 7 ve 8 numaralı parçalar, “kontrpuan açısından” çok zekice yazılmış, çözülmüş ve beni diğerlerinden daha çok etkiliyor…

Nihayetinde, Tamer Temel ve dörtlüsünün “kara kedinin caz yürüyüşü” diyebileceğim “koyu” albümünü tüm Ece Ayhan ve cazseverlerin kaçırmaması gerektiğine inanıyorum.

Sahicilikle
Z. Yalçınpınar
15 Ekim 2013

Ayrıca bkz: https://evvel.org/tamer-temelin-bir-kedi-karasi

ba

Tamer Temel: saksafon

Serkan Özyılmaz: piyano
Cem Aksel: davul
Volkan Topakoğlu: kontrbas
Eylül Biçer: gitar
Kenny Wollesen: vibrafon

*

Eki
12
2013
0

“Hayâl” Dergisi’nin 47. sayısında edebiyat efemeraları…

Müslüm Çizmeci tarafından yayına hazırlanan “Hayâl” Dergisi’nin “Ekim-Aralık 2013” tarihli 47. sayısından söz etmemek imkânsız… Derginin dosya konusu “Edebiyat ve Mektup” olarak belirlenmiş. Edebiyat efemerasına ilgi duyan araştırıcılar için bu özel sayı bir hazine niteliğinde derlenmiş.

Özellikle, İlhan Berk’in kaleme aldığı bir mektup ve kartpostal ile Ece Ayhan’ın Arif Damar’a(nam-ı diğer Ece Ovalı’ya) yazdığı “inanılmaz derecede önemli” bir mektup benim ilgi-inceleme alanıma giriyor. Kısacası, Hayâl’in 47. sayısını edebiyat efemerası açısından Ocak-Ekim 2013 döneminin en sıkı “olayı” olarak görüyorum.

Kimse kaçırmasın, derim.

Sahicilikle
Zy

hayal47

Eki
09
2013
0

İlhan Berk’e “Ev” Ziyareti

“İlhan Berk,  ölümünün 5. yılında, “İlhan Berk’e Ev Ziyareti” Anma Sergisi ile Bodrum’dan Bursa’ya taşınıyor. 10 Ekim – 20 Kasım tarihlerinde, Bursa’da Nilüfer Belediyesi Nâzım Hikmet Kültürevi’nde; şeylerin, nesnelerin, taşların, çamurun, çöpün, evin, odanın, kapının, pencerenin, duvarın, tavanın, merdivenin, masanın, kâğıt kalemin şairine, İlhan Berk’e bir ev ziyareti yapılabilecek.”

Bkz:  https://www.radikal.com.tr/kultur/ilhan_berk_muzesi_bursaya_tasiniyor-1154524

Bkz: https://www.edebiyathaber.net/ilhan-berke-ev-ziyareti-anma-sergisi/

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “İlhan Berk” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.

Eki
07
2013
0

Kitap: Yalnız Gezgin (Jack Kerouac)

yalniz-gezgin509141319

Bkz: https://www.ayrintiyayinlari.com.tr/KitapDetay-685-yalniz-gezgin.html

“Beat kuşağı denince akla ilk gelen isim Jack Kerouac’ın bu ilk otobiyografik eseri, yazarın Kaliforniya’da demiryolu işçiliği, gemilerde kamarotluk, Cascade Dağı’nda yangın gözcülüğü yaparak yollarda geçirdiği yılların izini sürüyor. Amerika’dan Meksika’ya, oradan Fas’a, Fransa’ya ve İngiltere’ye uzanan bu yolculukta şehirlerin, dağların, okyanusların içinden geçerken heybesine attığı işçilik, meteliksizlik, alkol, yazarlık, yollardaki üç günlük tanışmalar, yalnızlık ama en çok da aylaklık anlatılıyor bu hikâyelerde.” (Tanıtım Metni’nden…)

Eki
06
2013
0

Haber: “Mersin’de kendini yakan simitçi öldü”

Bkz: https://www.radikal.com.tr/turkiye/mersinde_kendini_yakan_simitci_oldu-1154217

Mersin’de kendisini ve simit satmasına izin vermeyen kafeterya sahibini, üzerlerine benzin dökerek yakan Murat Özkör, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.

Olay 30 Eylül tarihinde Mersin Serbest Bölgesi girişinde meydana geldi. 45 yaşındaki Murat Özkör sabah saatlerinde Serbest Bölge girişinde tezgahta simit satarken, kafeterya sahibi Mehmet Kılıç, müdahale ederek başka yerde satmasını istedi. Bunun üzerine Özkör ile Kılıç arasında tartışma çıktı. Sinirlenen simitçi Murat Özkör, ‘Kendimi de yakarım, seni de yakarım’ diyerek ayrıldı. Kısa süre sonra üzerine benzin dökülmüş halde dönen Özkör, kafeterya sahibi Kılıç’a sarılıp çakmağı ateşledi. Alevler içinde kalan her iki kişiye kafeterya çalışanları ile çevrede bulunanlar su dökerek müdahale etti. Ancak alev topuna dönen Murat Özkör ağır yaralanırken Kılıç’ın ise sırtı yandı.

Yaralılardan Özkör Mersin Devlet Hastanesi’ne, Kılıç ise Mersin Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Acil serviste ilk müdahalesi yapılan simitçi Murat Özkör, sevk edildiği Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hayatını kaybetti.

Seyyar satıcının kendisi ile birlikte ateşe verdiği kafeterya sahibi Mehmet Kılıç’ın tedavisi ise Mersin Devlet Hastanesi’nde sürüyor.

MUSTAFA ERCAN / DHA

Eki
05
2013
0

Taksim Dayanışması’nın Açıklaması (5 Ekim 2013)

Bkz: https://taksimdayanisma.org/basina-ve-kamuoyuna-bilgilendirme

“Basına ve kamuoyuna,

Siyasal iktidarın Mayıs ayından bu yana katlanarak artan baskı ve tehditlerini, polis şiddetinin yol açtığı insan hakları ihlallerini dünyaya, uluslararası kurumlara, ilgili ve duyarlı örgütlere raporlar sunarak anlatmak, bilgilendirmek üzere başlatılan çalışmalar devam ediyor. 03.10.2013 günü Avrupa Konseyi’nde görüşmeler yapıldı.

Türk Tabipler Birliği adına Prof. Dr. Feride Tanık, Taksim Dayanışması adına Mücella Yapıcı, ÇHD ve bu süreçte öldürülenlerin avukatları adına Ethem Sarısülük’ün avukatı Kazım Bayraktar, İnsan Hakları Derneği adına Cengiz Mendillioğlu, öldürülenlerin aileleri adına Ethem Sarısülük’ün ağabeyi Mustafa Sarısülük’ün yer aldığı heyet, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks, Parlamenterler Assamblesi Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Christopher Chope, Parlamenterler Assamblesi Liberal ve Demokratlar Grup Başkanı Anne Brausser, Parlamenterler Assamblesi Türkiye İzleme Komitesi Sekreteri Sylvie Affholoer ile görüşmeler yaparak raporlarını sundu.

Prof. Dr. Feride Tanık, Haziran ayı boyunca uygulanan polis şiddeti sırasında Türkiye ölçeğinde bir günden fazla olmak üzere günde sekiz saatten fazla süreyle biber gazına maruz kalan 11 bini aşkın kişiden edinilen bulguları, ölümler, yaralanmalar konusundaki bilimsel verileri açıkladı. Ayrıca bu acımasız şiddet sırasında tıp mensuplarının mesleki etik ve görevleri nedeniyle şiddete uğrayan yurttaşlara verdikleri hizmetler nedeniyle uğradıkları baskıları ileterek Türk Tabipler Birliği tarafından hazırlanan raporu sundu.

Taksim Dayanışması Sekreteri Mücella Yapıcı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından seçimlerden sonra açıklanan Taksim Meydanı ve Gezi parkını yok edecek proje ilanı üzerine 124 meslek odası siyasi parti mahalle derneği taraftar grubu ve insiyatiften oluşan Taksim Dayanışması’nın kuruluş amacını, barışçıl ve demokratik haklarını kullanırken uğranılan şiddeti, halen devam eden hukuksuz gözaltılar, tutuklamalar konusundaki endişeleri aktardı. Dünyadaki herkesi ve ilgili kurumları bu temel insanlık ve hak arayışı mücadelesini politik ve ekonomik çıkar çatışmaları alanından çıkarmaya hukuka demokrasiye ve insan haklarına saygı göstermeye çağırarak; Taksim Dayanışması’nın hazırlamış olduğu raporu ve Uluslararası Af Örgütü’nün Gezi olayları nedeniyle hazırlamış olduğu raporu sundu.

Av. Kazım Bayraktar, Mayıs ayından bu yana artan polis şiddetinin yol açtığı yaşam hakkı, toplantı ve gösteri hakkı ihlallerine, işkence ve kötü muameleye karşın iç hukuk yollarının giderek etkisizleştiğini ve işlemez hale geldiğini; yaygın bir biçimde suç işleyen polislerin ve amirlerinin hukuka ve yargıya karşı kollandığını, fiili bir dokunulmazlık sağlandığını; siyasal iktidar, yargı ve polisin ittifak halinde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini ihlal ettiklerini ve bu ihlallerin ülke çapında yayılarak yoğunlaştığını; iç hukuk yollarının etkisizleşmesi nedeniyle doğrudan AİHM’ne başvurular hazırladıklarını; Ethem Sarısülük, Ali İsmail Korkmaz ve Abdullah Cömert’in öldürülmeleri ile ilgili başvurularını 10.10.2013 günü AİHM’ne vereceklerini ifade etti ve hazırladıkları raporları Ethem Sarısülük ile ilgili başvurunun bir örneği ile dayanakları olan belgeler listesini, çok sayıda polis saldırısından derlenmiş video ve fotoğraflardan oluşan dijital kayıtları sundu.

İnsan Hakları Derneği Temsilcisi Cengiz Mendillioğlu, Türkiye’de yaşanan ve Mayıs ayından itibaren hızla artan insan hakları ihlalleri hakkında bilgi vererek İHD’nin hazırlamış olduğu raporu sundu.

Öldürülenlerin aileleri adına heyete katılan Mustafa Sarısülük ölümlerin aileler üzerinde yol açtığı etkileri, yaşadıkları olayları, yargıya ve iç hukuk yollarına olan güvensizliklerini anlattı.

Ayrıca heyet tarafından aynı gün, saat 13.00′te Avrupa Konseyi basın salonunda heyeti konseye davet eden Avrupa Konseyi Sol Parlamenterler Grubu adına Ertuğrul Kürkçü’nün takdimi eşliğinde basın toplantısı yapılarak raporlar basına sunuldu.

Avrupa Konseyi’de görüşmelerini tamamlayan heyet, Avrupa Parlamentosunda yapacağı görüşmelerden sonra 10.10.2013 günü AİHM önünde basın açıklaması yaparak hazırlanan başvuru dosyalarını Mahkemeye teslim edecek.”

Türk Tabipler Birliği Temsilcisi Prof. Dr. Feride Tanık
Taksim Dayanışması temsilcisi Mücella Yapıcı
ÇHD temsilcisi ve Sarısülük ailesi vekili Av. Kazım Bayraktar
İHD temsilcisi Cengiz Mendillioğlu
Aileler adına Mustafa Sarısülük

Eki
04
2013
0

Haber: Eskişehir Valisi’nden “Kişiye Özel” Tehdit

“Ali İsmail Korkmaz’ın Gezi Direnişi sırasında dövülerek öldürülmesini aydınlatan gazetecilerden İsmail Saymaz’ı tehdit eden Eskişehir Valisi Tuna, e-postayı kendisinin gönderdiğini kabul etti. Tuna, özür dilemek yerine tepki gösterdi.

Gezi Direnişi sırasında polislerin de aralarında bulunduğu eli sopalı bir grup tarafından dövülerek öldürülen 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz ile ilgili yaptığı haberler nedeniyle Radikal gazetesi muhabiri İsmail Saymaz’a e-postayı atarak hakaret ve tehdit eden Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna, ilk açıklamasının aksine e-postayı kendisinin gönderdiğini kabul etti. Tuna, özür dilemek yerine e-postanın “kişiye özel” olarak gönderildiğini belirterek, bunu açıklayan Saymaz’a tepki gösterdi. Tuna, Saymaz’ın yaptığı haberlerle kendisini hedef gösterdiğini ileri sürdü.

Korkmaz’ın katledilmesinin aydınlatılmasında yaptığı haberlerle önemli rol oynayan Radikal gazetesi muhabiri İsmail Saymaz’a “Oğlum İsmail, yine rahat durmuyorsun… Bir daha aynı şekilde yorum yaparak bu konuyu işlersen sen adi ve şerefsizsin. Yerin altı da var unutma, eninde sonunda orada görüşeceğiz” diyerek tehdit ve hakaret dolu bir e-posta atmasının ardından İçişleri Bakanlığı inceleme başlatmıştı. Önceki gün e-postası kendisinin göndermediğini savunan Vali Tuna, dün yaptığı açıklamayla maili kendisinin gönderdiğini itiraf etti. Tuna, “Sayın Saymaz, bu müessif olayı kendi penceresinden ve kendi bakış açısı ile ele almaya ve kamuoyumuza çarpıtarak sunmaya devam etmiştir. Söylemediğim ya da kastetmediğim manalar yüklediği sözleri sürekli gündemde tutmaya, özellikle şahsımı hedef haline getirmeye özel bir gayret sarf etmiştir” ifadesini kullandı.

‘Kişeye özel’ tehdit

Vali Tuna, şu ifadeleri kullandı, “Radikal gazetesi muhabiri İsmail Saymaz’ın kişisel e-posta adresine gönderilen e-posta yukarıda ifade edilen yerli yersiz ve süreklilik arz eden yanlış ve çarpıtılmış haberlere sitem, bir manada tepki amacıyla ‘kişiye özel’ olarak gönderilmiştir ve medyada ele alınış biçimine ilişkin kişisel rahatsızlığımı ifade etmenin ötesinde bir anlam taşımamaktadır.”

4 Ekim 2013, Cumhuriyet Gazetesi
Bkz: https://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=445284

Eki
03
2013
0

Taksim Dayanışması’nın Açıklaması: “Gençlerin ölümüne alışmamız mı bekleniyor?”

hfg3_0

Bkz: https://haber.sol.org.tr/devlet-ve-siyaset/taksim-dayanismasi-genclerin-olumune-alismamiz-mi-bekleniyor-haberi-80517

“Ülkesine, parkına, doğasına, deresine, sağlıklı çevreye, evine, okuluna, hastanesine, sinemasına, kültür merkezine, meydanına; yani yaşamına sahip çıkan gençlerin İstanbul’da, Eskişehir’de Ankara’da, Antakya’da polis şiddeti ile ölümünü bütün ülke gördü…

Milyonların, bu şiddetin ve ölümlerin sorumlusu “emniyet müdürleri ve valiler” görevlerinden alınsın çığlığı hala ülkenin meydanlarında yankılanmaya devam ediyor. Ne yazık ki bu haklı, bu meşru, bu insani, bu toplumsal talep ülkeyi yönetenlerce görmezden gelinmeye, failler korunmaya devam ediyor.

29 Eylül 2013 günü Gülsuyu mahallesinde uyuşturucu çetelerini yürüyüşle protesto eden gençlere ateş eden ve 21 yaşındaki Hasan Ferit Gedik’in ölümüne biri ağır 5 kişinin yaralanmasına neden olan çetelerin İstanbul’un ortasındaki bu pervasızlığını kabullenemiyoruz.

Barış ve hoşgörünün Gezi Parkından ülkenin bütününe taşınmasını beklerken kentlerine ve yaşam alanlarına sahip çıkan gençlerin ölümüne alışmamız mı bekleniyor? Aylardır mahallesine sahip çıkan gençlere kurşun yağdıran, şimdiye kadar onlarcasının yaralanmasına neden olan çetelerin “derin odaklarca” korunmadan bu pervasızlığı sürdürebileceklerine inanılır mı?

Kentsel dönüşümün, kent yağmasının gündem olduğu her mahallede benzer “çetelerin” ortaya çıkması ve kentine, mahallesine, barınma hakkına sahip çıkanlara karşı silah kullanmasını tesadüf olarak değerlendirmek mümkün değil.

Bilinmelidir ki, toplumsal barışın ve hoşgörünün temelini yurttaşların demokratik talep ve tepkilerinin algılanması oluşturur. Gezi Parkına, yani yaşamına sahip çıkanların ülkenin her yanında olduğu gibi Gülsuyu’nda da kentsel dönüşüm adı altındaki kent yağmasına, uyuşturucu bataklığı yaratmaya çalışan çetelere, onları koruyan ve kollayanlara karşı durması kaçınılmazdır. Bu nedenle Başta Gülsuyu Mahallesi olmak üzere kentsel dönüşüm adı altındaki kent yağmasının durdurulmasını, Hasan Ferit Gedik’in katillerinin bulunmasını, destekçilerinin açığa çıkarılmasını istiyoruz. Şu ana kadarki mücadelesine, taleplerine, yaşam hakkına saygı göstermeyenlerin, Hasan Ferit Gedik’in cenazesine ve ailesine saygı göstermesini, cenaze törenini istediği yerde yapma ve istediği yerde defnetmeleri konusunda çıkarılan engellerin bir an önce ortadan kaldırılmasını istiyoruz.”

TAKSİM DAYANIŞMASI

Eki
02
2013
0

Uluslararası Af Örgütü’nün “Gezi Parkı Eylemleri” Raporu

gap

“Gezi Parkı Eylemleri” Raporu
Uluslararası Af Örgütü
pdf, 71 sayfa

*

Uluslararası Af Örgütü’nün hazırladığı kapsamlı raporla ilgili açıklamaya https://www.amnesty.org.tr/ai/node/2281/ adresinden, raporun tam metnine ise (pdf biçeminde, 71 sayfa) burayı tıklayarak  ulaşabilirsiniz.

*

Eki
02
2013
0

Haber: “Hasan Ferit Gedik’in Ölümü Meclis’te…”

“CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Hasan Ferit Gedik’in öldürülmesini TBMM gündemine taşıdı.”

Bkz: https://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=444918

Eyl
30
2013
0

teknemiz Livar, adada balığa çıkar… (e-kitap)

ada20131

“teknemiz Livar, adada balığa çıkar…”

2007’de yayımlanan “Livar” adlı şiir kitabının
kapak görüntüsü… (Zy)

Livar‘ın tam metnine
https://bit.ly/livar2007
ya da
https://issuu.com/adabeyi/docs/livar
adreslerinden pdf dosyası biçeminde ulaşabilirsiniz.

“Livar” hakkında yazılan bazı yazılara ise
https://zaferyalcinpinar.com/livarhakkinda.pdf
adresinden ulaşılıyor.

*

Ayrıca bkz: MEYDANSIZ (2009)

*

ada20132

 “bulutsu”

*

ada20133

Marmara Adası, 2013

Ayrıca bkz: kendini anlatan

Ayrıca bkz: Livar

Eyl
30
2013
0

“Gezi”; Avrupa Konseyi, Avrupa Parlementosu ve AİHM’ne gidiyor…

İstanbul Taksim Meydanı’ndaki Gezi Parkı’nda ağaç kesimini önlemek isteyenlere karşı polisin sert tavrının ardından gelişen protestolar sürecinde yaşanan ölümler, binleri aşan yaralanma, şiddet ve işkence, gözaltında hak ihlalleri politik ve hukuki yönleriyle Avrupa’nın gündemine taşınıyor. İnsan hakları savunucuları, doktorlar, hukukçular, milletvekilleri ve yaşamını yitirenlerin ailelerinden oluşan heyet, 2-22 Ekim tarihleri arasında Avrupa Konseyi (AK) ve Avrupa Parlamentosu’nda (AP) toplantılar gerçekleştirerek, AİHM’e de Türkiye’ye dava açılması yönünde başvuru yapacak.

Bkz: https://direnisteyiz.org/haber/gezi-direnisi-ak-ap-ve-aihme-tasiniyor/

Eyl
30
2013
0

Yassıada için dava dilekçesi…

Yassıada Forumu, 21.7.2013
Fotoğraf: Selah Özakın

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, Yeşil Düşünce Derneği, Uğraş Salman, Av. Sennur Baybuğa’nın, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 29.05.2013 tarih ve 5446 sayılı kararla onanan; İstanbul İli, Adalar İlçesi, Heybeliada Mahallesi, 156 ada, 1 No’lu parselin (Yassıada) “Askeri Alan” kullanımının “Turizm+Kültürel Tesis Alanı”, “Kayalık Alan” ve “İskele Alanı” kullanımına dönüştürülmesine ilişkin 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı Revizyonu ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı’nın iptali hakkında açtıkları davanın dilekçesi önemle sunulur kamuoyunun dikkatine…

Bkz: https://adalarpostasi.wordpress.com/2013/09/30/2731/

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com