Şub
14
2014
0

Amerika’da Nâzım Hikmet Sempozyumu

Bkz: https://kitap.radikal.com.tr/Makale/nazim-amerikayi-da-fethetti-392168

“ABD’nin New England kentinde bulunan köklü eğitim kurumu Brown Üniversitesi, 11 Şubat’ta “Nâzım Hikmet; bir şair, bir ulus, bir dünya” adlı bir sempozyum düzenledi. Nâzım Hikmet üzerine ABD’deki ilk akademik sempozyum olma özelliği taşıyan etkinliğe Brown Üniversitesi’nden İngilizce profesörü Mutlu Konuk Blasing, Karşılaştırmalı Edebiyat ve Almanca üzerine çalışmaları bulunan Prof. Dr. Azade Seyhan, yine aynı üniversiteden asistan profesör Robyn Creswell ve gazeteci Stephen Kinzer konuşmacı olarak katıldı. Türkiye’den ise yazar- psikolog Gündüz Vassaf ve Prof. Dr. Talat Halman oldu. Sempozyumda Nâzım’ın yaşamı, eserleri ve kişiliği konuşuldu. Gösterilen yoğun ilgiden dolayı üniversitenin web sitesinden canlı olarak yayınan sempozyum tüm gün sürdü.”

Written by in: Duyurular, Tartışmalar | Etiketler:
Şub
11
2014
0

Karaköy’de Gizli: Bedri Rahmi Eyüboğlu Mozaikleri

brmozaik

Ekin Karaca tarafından hazırlanan ilginç habere şu adresten ulaşabilirsiniz: https://www.bianet.org/bianet/kultur/153046-kasapta-gizli-kalan-bedri-rahmi-mozaikleri

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Bedri Rahmi Eyüboğlu” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/bedri-rahmi adresinden ulaşabilirsiniz.

Şub
09
2014
0

2011’in başında söylemişiz…

Karga Mecmua, Mart-Nisan 2011′de (47. ve 48. sayılarında) dosya konusu olarak “Yerli” üstbaşlığını  işlemişti. Dosya kapsamında edebiyat, sinema, müzik, tiyatro ve çağdaş sanatlardaki “yerli” söylemini analiz etmeye çalışmıştı. Karga Mecmua’nın Mart 2011 tarihli 47. sayısında yayımlanan “Yerli Edebiyat” soruşturmasına verdiğim cevaplar aşağıdadır:

Karga Mecmua: “Yerli” edebiyat denince aklınıza ne geliyor?

Zafer Yalçınpınar: Aklıma “yetiştiği, yeşerdiği dile özgü, yetiştiği dilin zihinselliğiyle ve bileşenleriyle olgunlaşmış, yaşamın imgesel imkânlarını, bütünlüğünü, coşkusunu, umudunu, şiirselliğini, mücadelesini ve insani hakikatini kısacası her şeyi, ama her şeyi yetiştiği dilde -yani yetiştiği yerde- arayan” bir edebiyat geliyor. Sonra da -nedense- tüm bunlar birden aklımdan uçup gidiyor. Hepsi bir yanılsamaymış, geçersizmiş ya da geçersizleşecekmiş gibi bir düşünce eşliğinde karamsarlığa kapılıyorum.

K.M.: Son 10 yılda “yerli” edebiyatta genel eğilimlerden bahsedebilir miyiz?

Z.Y.: Önce fotoğrafın geneline bir baykuş bakışı atalım ve neler var görelim…
Yeni Kapitalizm kültürüne eklemlenmeye ve kendini küresel pazarda alınıp satılan bir tüketim unsuru haline getirmeye çalışan, bu yönde mağazalaşan yerli(!?) edebiyat var; bu bir. Sivilleşmeye, sıkılaşmaya, sürüden çıkmaya, bağımsızlığını güçlendirmeye ve eşyadan çok insana benzemeye çalışan bir yerli edebiyat var; bu iki. Sosyal ve kültürel politikalar yoluyla toplumu (aslında topluluğu) yönlendirenlerin pompaladığı, belediyecilik araç ve gereçleriyle mankenleşen, bütçelenen, naz yapan, gerdan kıran bir yerli edebiyat var; bu üç. Yeni Sinsiyet Tipolojisi’nin “biz” söylemleriyle cehalet alanını kalabalıklaştıran bir yerli edebiyat var; bu da dört. Birinci ve dördüncü tipolojinin niceliksel üstünlüğü ve kalabalığı aşikâr… Niteliksel olarak ise ikinci tipolojinin üstünlüğü, yalnızlığı, biricikliği aşikâr… Genel eğilimi, sanırım, niceliksel üstünlüğü olan birinci ve dördüncü tipoloji belirliyor. “Hileli bir demokrasi” gereği olarak filan… Bununla birlikte, bir “bezdiri” şeklini aldığından beri genel eğilimleri fazlaca umursamıyorum.

K.M.: “Yerli” kitap endüstrisinde bir gelişme var mı? Varsa gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Z.Y.: Sorunun çapı gereği, olsa olsa, endüstriyel gelişmeler vardır. Standartlaşma, azamileştirme, merkezileştirme filan… Bunların kahrediciliğinden “üçüncü dalga” konulu mecmuada bahsetmiştim. Şimdi, bir kez daha yüzleştirme beni bunlarla… Zaten her gün -belirli oranlarda- böylesi bir endüst-realite’ye maruz kalıyorum.

K.M.: “Yerli” edebiyat dışarıda nasıl algılanıyor?

Z.Y.: Başta ortaya koyduğum tipolojiler kapsamında cevap vermeye çalışayım. Birinci ve dördüncü tipoloji batıda “gelişmeye-kullanıma açık” olarak algılanıyor, doğuda nasıl algılanıyordur, bilmiyorum. Üçüncü tipoloji batıda “otantik ve zayıf”, doğuda ise “batıcıl ve zayıf” olarak algılanıyor. İkinci tipolojinin ise dışarıda algılandığını düşünmüyorum.

K.M.: Türkiye’de hem sanatçı hem de okuyucu kitlenin popülerlik anlayışını nasıl buluyorsunuz?

Z.Y.: Bu meseleye “gerçeklik terörü” üzerinden bakmak gerekiyor… Bu bir “gösteri arzı ile seyirci talebi dengesi” meselesi oldu artık… Podyum, mikrofon, alkış, eyyam heveslileri ve böyle şeylere meraklıların sayısı arttı. Birisi -hiç düşünmeden- podyuma çıkar ve beline “Ben dünya güzeliyim” yazan bir kuşak takarak türlü pozlar verir. İzleyenler de -gene hiç düşünmeden- podyumdakini alkışa boğar. Ertesi gün bir komşunuz diğerine şöyle fısıldıyordur: “Dünkü dünya güzelini gördün mü… Ne harika şeydi!” Sonuçta, zihinselliğin zayıfladığı her yerde “popülerlik” güç kazanır. Aslında, popülerliğin spot ışıklarının altında gerçek bir “aydınlanma” yoktur. Koşutluğu devam ettirirsek, “komşu-okuyucu” okuduğundan aydınlanamaz haldedir ve bunun da farkında değildir.

Karga Mecmua, Mart 2011, Sayı:47

Şub
08
2014
0

Taksim Dayanışması’nın Basın Açıklaması (7 Şubat 2014)

Taksim Dayanışması’nın 7 Şubat 2014 tarihli basın açıklamasına https://taksimdayanisma.org/441 adresinden ulaşabilirsiniz.

Şub
06
2014
0

Narlı

narli

“Narlı”

Foto: Zy
Heybeliada, 2014

Ayrıca bkz: kendini anlatan

*

Şub
06
2014
0

Yeni Yasa, Internet’te Sansürün İşleyişi ve Son Olaylar

Futuristika taifesi yeni internet yasası ve son olaylar hakkında  yerden göğe kadar sıkı ve faydalı bir araştırma yazısı yayımlamış. Herkes özgürce okusun, sansür ve oto-sansür olmasın, gaddarlık ve baskı koca bir neslin mizacı olmasın, olamasın diyedir; bakınız;  https://www.futuristika.org/yeni-5651-internette-sansurun-isleyisi-ve-son-gelismeler/

Şub
04
2014
0

Adalar Savunması

Bkz: https://haber.sol.org.tr/kent-gundemleri/adalar-savunmasi-kuruldu-haberi-87062

İstanbul Büyükada’da dün basın toplantısı düzenleyen Adalar Savunması kuruluşunu ilan etti. Grup, toplantıda amaçlarını ve hedeflerlerini açıkladı.

Adalar Savunması toplantıda yaptığı açıklamada Karadeniz dereleri, Marmara Ege denizleri ve adalarının rant yolsuzluk ve talan kıskacında olduğunu belirtti ve herkesi mücadeleye çağırdı. İstanbul Yassıada, Sivriada, Çanakkale Gökçeada ve Bozcaaada ve Balıkkesir Ayvalık gibi adaların imara açılarak turizm bölgesi ilan edildiğini belirten grup “adalarımızı savunuyoruz savunmaya devam edeceğiz” dedi.

Açıklamanın sonunda yolsuzluğa talan hırsızlığa karşı mücadele etmek için Adalar Savunması’nda yanyana geldiklerini kaydeden grup Adalar halkı olarak, Adalarımızın sesini İstanbul’dan ve tüm Türkiye’den yükselen kentine ve yaşam alanlarına sahip çıkan, sorunlarına çözümler üretmeyi hedefleyen seslere katıyoruz. Kentlerimizin yağmaya, talana, hırsıza teslim edilmemesi, insanlığın ortak mirası olan değerlerimize, adalarımıza, birbirimize sahip çıkmak için bir kez daha, hem de yüksek sesle tüm duyarlı insanları mücadeleye çağırıyoruz” dedi.

Kaynak:  Rıfat Doğan / soL haber portalı / 2 Şubat 2014

Şub
01
2014
0

“Çoğunlukla Sıradanlık” Karşıtı “Farkındalık”

“Çoğunlukla Sıradanlık” kavramına karşı Koltukname taifesi, “farkındalık” çalışmalarıyla ön-plana çıkıyor.

Bkz: https://koltukname.com/2014/01/31/odullerde-goz-ardi-edilen-eserlerin-odulu/

Şub
01
2014
0

Krzysztof Kieslowski Poetikası

Sıkı yönetmen Krzysztof Kieslowski’nin poetika dolu retrospektifi 6-23 Şubat’ta İstanbul Modern’de başlıyor.
Bkz: https://www.istanbulmodern.org/tr/sinema/pek-yakinda/kieslowski-hakkinda-her-sey_1311.html

Oca
30
2014
0

Haber: Bir Edebiyat Tartışması Cinayeti

Rusya’da iki kişi arasında başlayan “Şiir mi daha üstündür, düz yazı mı” tartışması kanlı bitti.

Reuters‘in haberine göre, Sverdlovsk’un Irbit kentinde yaşanan olayda, iki arkadaş arasında başlayan “Şiir mi daha üstündür, yoksa düzyazı mı” tartışması cinayetle sonuçlandı.

Polis tarafından yapılan açıklamada, 53 yaşındaki emekli bir öğretmen olan şiir tutkunu kişi, alkolün de etkisiyle düzyazının daha üstün olduğunu savunan arkadaşını bıçaklayarak öldürdü.

67 yaşındaki düzyazı savunucusunu öldürdükten sonra kaçan emekli öğretmen, başka bir arkadaşının evinde saklanırken yakalandı.

Rusya’da daha önce de ünlü Alman filozof Immanuel Kant üzerine yapılan bir tartışmada, bir kişi arkadaşına silahla ateş etmişti.

Kaynak: soL haber portalı

Bkz: https://haber.sol.org.tr/dunyadan/rusyada-siir-mi-duzyazi-mi-cinayeti-haberi-86864

 

Oca
26
2014
0

İmgelemin Özgürleşmesi’nin Filmi: “Imagine”

imaginefilm

Yıllardır icra ettiğimiz poetika çalışmalarını ve kavramsallığını ortaya koymaya çalıştığımız “imgelemin özgürleşmesi”, “imgesel alan derinliği” gibi ifadelerin sezgisel varoluşunu bize teyit eder nitelikte bir filmle karşılaştım sonunda… Polonyalı yönetmen Andrzej Jakimowski’nin 2012 yapımı “Imagine” adlı şaheserindeki şiirselliği “görmeyenlerin”, şiirden bahsetmek yolunda kifayetsiz kalacağını düşünüyorum. Filme konu olan “geribildirimsel mekânlama/haritalama” (echo-location) yöntemini,  sosyal bilimlerdeki “tahayyül” ya da fizikteki  “işitim ötesi” (ultra-sound) kuramları kapsamında düşünüp “poetika” ile özdeşleştirerek, “Imagine” adlı filmi mutlaka ve ivedilikle izlemenizi/dinlemenizi öneriyorum. (Zy)

imagine_03

Filmin ayrıntılı tanıtımı için bkz: https://www.imaginethefilm.org/files/Presskit.pdf

*

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Poetika Çalışmaları” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/poetika-calismalari adresinden ulaşabilirsiniz.

 

Oca
21
2014
--

Fenerbahçe Spor Kulübü bir haysiyet direnişidir: “Kara deryalarda bir Fenerdir!”

Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın WSJ (Wall Street Journal) gazetesine verdiği önemli röportajın tam metnine şu adresten ulaşabilirsiniz: https://www.baskahaber.org/2014/01/fenerbahce-baskan-aziz-yldrm-bizim.html

“birgün girsek biz mezara/ gözümüz kalmaz arkada
evlâdıma miras bu sevda!  (…)”

*

Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Fenerbahçe Spor Kulübü” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden ulaşabilirsiniz.

Oca
20
2014
0

Tartışma: “Belediye Heykelciliği” (22-27 Ocak 2014)

belediyeheykelciligi

 

“Belediye Heykelciliği”, Türkiye’de park, meydan gibi tasarlanmış kamusal mekânlara ve çeşitli kurumsal yapılara yerleştirilen heykel, rölyef gibi sanat eserlerine istinaden bir kurmacadır. Bu gibi eserler zaman içerisinde, mekânların kullanımları farklılaştıkça, anlayışlar dönüştükçe yer değiştirir, tahrip edilir, kaybolur veya hızla aşınmaya terk edilir.

Program, geçmişten bugüne uzanan ve taşradan merkeze hareket hâlinde olan temsiliyet biçimlerine yönelik refleks, kabul ve alışkanlıkları mekânlar ve eserler üzerinden tartışmaya açmayı amaçlar.

(Basın Bülteni’nden…)

Oca
17
2014
0

“evvel.org” Şiarları (17 Ocak 2014)

2014’ün ilk günlerinde -çok büyük bir çevrimsel dönemin bitip diğerinin başladığına inandığımız şu günlerde- evvel.org’un şiarlarını takipçilerimize hatırlamakta fayda görüyoruz:

1/ evvel.org,  bir efemeratik edebiyat, kültür, sanat ve koleksiyon arşividir. Yaşamsal ilgileri doğrultusunda kapsamlı ve heveskârdır.

2/ evvel.org içeriği ve taifesi, “açık kaynak” ile “özgür neşriyat” kavramlarını ve uzgörüsünü benimsemiştir. Bununla birlikte, binlerce yıldır süre gelen yayın ahlâkına da saygılıdır.

3/ evvel.org ve taifesi,  edebiyat-sanat oligarşisi ile bu oligarşinin yarattığı “Yeni Sinsiyet” tipolojisine, ödüllendirme sistematiğinin tüm bileşenlerine, yayıncılık istismarlarına ve retorik arsızlıklarına karşıdır.

4/ evvel.org’un poetika çalışmaları “imgelemin özgürleşmesi” kavramının alan derinliğinde yürür.

5/ evvel.org ve taifesi, her devr-i daim, hakikat yolundaki kalb ve vicdan arayışına inanır. Haklılığın inadını (hak dirayetini ) kendine mihenk edinmiştir. Kapsama alanındaki hiçbir gaddarlığa sessiz kalmamayı kendine şiar edinmiştir.

6/ evvel.org taifesi, “eşya değildir ve insan olmaya çalışır.”

evvel.org
17 Ocak 2014

Oca
15
2014
0

“Nâzım’a Armağan” Sergiden Görüntüler

nazimsergi

Foto: D. Ayyıldız

*

Dün, “Nâzım’a Armağan” adlı serginin NHKM Kadıköy’deki açılışına  katıldım. İyi bir sergi; baykuş taifesinin (Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar taifesinin) çoğu orda(ydı); ki 80’lerin ve 90’ların anlatımları ile birçok sanatsal tekniği sergide birlikte, omuz omuza görebiliyorsunuz…

Sergi 19 Ocak 2014’e kadar Kadıköy NHKM’de olacak.

Sahicilikle
Zy

Hamiş: Özel olarak, İsmet Değirmenci’nin fırçasıyla sergide yer alan Nâzım Hikmet portresinin beni çok -farklı- bir derecede/açıda etkilediğini de eklemem gerekiyor.

 
*
idegirmencinazim
“İsmet Değirmenci’nin Nâzım Hikmet Portresi”
*
_mg_0291
_mg_0277

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Nâzım Hikmet” başlıklı ilgilere https://evvel.org/ilgi/tas-ucak adresinden ulaşabilirsiniz.

Oca
15
2014
0

Sansürsüz İnternet Temel Bir İnsan Hakkıdır!

Sansürsüz İnternet için; “Kullanıcı Hakları Bildirgesi”

  1. İnternet’e erişim temel bir haktır.
  2. Devlet gerekli yasal düzenlemeler ve icra organlarıyla bu hakkı güvence altına almakla yükümlüdür.
  3. İnternet’e erişim için gerekli olan altyapı teknolojilerinden, mümkünse ücretsiz ya da olabilecek en az bedeller karşılığında faydalanabilmek herkesin hakkıdır.
  4. Ulusal/fiziki sınırların olmadığı, evrensel bir ortam olan internette kullanıcılar, hiç bir sınıfsal, ulusal, kültürel, cinsel, dinsel vb. ayrımlar gözetilmeksizin eşittirler.
  5. İnternet’in etkin bir biçimde kullanılabilmesi için gerekli güncel bilgileri temel eğitim sisteminin bir parçası haline getirmek bir kamu sorumluluğudur.
  6. İnternet için kurulan altyapılar şeffaf olmalıdır. Bu sistemler için kullanılan donanımsal/yazılımsal teknolojiler ile bu yapıları kuran/işleten, özel/kamusal kuruluşlar kullanıcıların denetimlerine açık olmalıdır. Şeffaflık yurttaşın temel hakkı, kamusal düzenleyici ve hizmet sağlayıcıların ödevidir.
  7. Kullanıcıların seçimlerine saygı, İnternetin hem sosyal açıdan hem de teknik açıdan özgürce gelişebilmesi için ağ tarafsızlığı, altyapı ve hizmet sağlayıcılar için zorunlu bir ilkedir. Ağ tarafsızlığı, altyapı ve hizmet sağlayıcılarının farklı içerik ve uygulamalar arasında ayrımcılık yapamayacağı anlamına gelir. Ayrıca kullanıcının her ekipmanı, içeriği ve hizmeti, hizmet sağlayıcının herhangi bir müdahalesi olmadan kullanabilmesini mümkün kılar. Tarafsız internet erişimi her kullanıcının hakkıdır.
  8. İnternet bugün, düşünce ve ifade özgürlüğünün gerçekleştiği öncelikli iletişim alanı haline gelmiştir; aynı şekilde, müdahale edilmeden, sansürlenmeden bilgi edinme ve haber alma hakkının özgürce kullanılabildiği en önemli platformdur. Dahası, internet herkesi bir yayıncı haline getirmekte, bu yönüyle iletişimi demokratikleştirmekte ve kamu yararının ortaya çıktığı ayrıcalıklı iletişim ve etkileşim platformuna dönüşmektedir. İşte bu yüzden, internetin evrenselliği, bütünlüğü, açıklığı ve çok sesliliği korunmalıdır.
  9. İnternet insani etkileşim ve sosyal ilişki için temel bir platform haline gelmiştir. Bu durum, internet erişimini en az seyahat özgürlüğü kadar temel bir insan hakkı haline getirmektedir. Bugün bir insanın seyahat özgürlüğü engellenemeyeceği gibi, internet erişimi de engellenemez.
  10. İnternet, sadece bir iletişim alanı değildir; o bir etkileşim alanıdır. Bu da interneti örgütlenme özgürlüğünün asli parçası haline getirmektedir. İnternet bugün insanların örgütlenmek, demokratik bir biçimde katılımda bulunmak, tepki ve protestolarını demokratik bir biçimde ifade etmek için kullandıkları en önemli platform haline gelmiştir. Bu yüzden internete erişim hakkı, örgütlenme hakkının asli bir parçasıdır ve kısıtlanması demokratik hakların ihlali demektir.
  11. İnternetin gayri-merkezi, tarafsız, sınır-aşan ve etkileşimli doğası, onu düşünce, ifade, bilgi edinme ve haber alma özgürlüğünün asli parçası kılmaktadır. İnternete devlet denetimi ve gözetimi, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki en büyük engellerdir. Özgür ve sınırsız bir İnternet her kullanıcının hakkıdır. İnternet erişim hakkının korunması, temel haklar olan düşünce, ifade, bilgi edinme ve haber alma özgürlüğünün korunmasına sıkı sıkıya bağlıdır. Dünyayı izleyebilen, kendi adına seçimler yapabilen geniş görüşlü fertler olabilmek için sınırsız ve özgür internet erişimi elzemdir.
  12. Düzenleyici yasalar, sansür ve yasakları değil, hak ve özgürlükleri öncelemelidir. Suçla mücadele, çocuk ve aileyi korumak, terörizm gibi konjoktürel, muğlak, evrensel olmayan sebeplerle gerçekleştirilen erişim engellemeleri, kelime yasakları, merkezi filtrelemeler vb. yasak ve yaptırımlar sansürdür. İnternet’te sansür İnternet kullanıcılarının bilgiye erişim hak ve özgürlüğünü ihlal eder. Sansürsüz İnternet her yurttaşın hakkıdır.
  13. İnsanlar şeffaf yasal zorunluluklar olmadığı sürece İnternet ortamındaki faaliyetleri nedeniyle kimliklerini açıklamaya zorlanamazlar. Anonim olmak her kullanıcının hakkıdır. Temel bir hak olan mahremiyet hakkı internet üzerinde yasal güvence altında olmak zorundadır.
  14. İnternet kullanıcılarının kişisel verilerinin gizliliği esastır. Kullanıcılar, bu verilerinin hangi amaçlarla toplandığı ve nasıl kullanıldığını bilmek, buna itiraz etmek, kişisel verilerinin silinmesini, yok edilmesini istemek hakkına sahiptir.

Bkz: https://www.alternatifbilisim.org/wiki/Kullanıcı_Hakları_Bildirgesi

Oca
14
2014
0

Linux Kullanıcıları Derneği’nin Açıklaması: “5651 Sayılı Yasa ve Özgürlüklerin Kısıtlanması” (11 Ocak 2014)

 5651 Sayılı Yasa ve Özgürlüklerin Kısıtlanması

5651 sayılı yasanın yeniden yapılandırılması zaruri bir ihtiyaçtır. Fakat, mevcut hükümetin yasa yapma tekniğindeki kolaycılığı (birbiri ile alakasız onlarca maddenin torbaya doldurulup oldu bittiye getirilmesi tekniği) tekrarlanmakta ve Türkiye’de İnternet Özgürlüğü konusunda çok ciddi sıkıntılara neden olan 5651 sayılı yasa son derece yanlış amaçlar ile yangından mal kaçırırcasına yeniden yazılmak istenmektedir.

Bu yasanın sorunlu olan maddelerinin düzeltilmesi konusundaki toplumun beklentileri yine karşılanmamakta, uluslararası hukukun, anayasanın ve yasaların koruduğu özgürlükler tamamen rafa kaldırılmakta ve konunun uzmanı hukukçuların, bilişim uzmanlarının ve STK’ların görüş ve önerileri dinlenmeden ve yaptıkları uyarılar dikkate dahi alınmadan 5651 sayılı yasa torba teklif içinde yasalaştırılmaya çalışılmaktadır.

İnternet’in sansürlenmesini; katalog suçların bahane edilerek web sayfalarının ve sitelerinin toptan kapatılmasını; site kapatma ve erişim engellemelerinin denetime açık ve şeffaf olarak kamuoyu ile paylaşılma beklentisinin karşılanmamasını; Bakanlık ve TİB gibi siyasi kurumların hukukun da üstüne çıkarak İnternet’i yönetme ve kontrol etme yetkisini ellerine almasını; İnternet üzerinde servis, hizmet, yer sağlayıcılık vb. ticari faaliyetlerde bulunan özel şirketleri, Hükümetin kontrolündeki bir birliğin içine alarak otoriter ve despot bir yönetim tarzının getirilmesini; erişim engellemesini URL bazında yapmak için tüm Türkiye’nin İnternet trafiğinin denetlenmesini, gözetlenmesini ve hatta kayıt altına alınıp saklanmasını İSTEMİYORUZ.

İnternet üzerinden haberleşme, haber alma-verme ve iletişim özgürlüklerinin kontrol ve kayıt altına alınma çabasına karşı İnternet’in Özgür kalmasını İSTİYORUZ.

5651 sayılı yasada yapılmak istenen değişikliklerin derhal geri çekilmesini, bu yasanın konusuna giren başlıklarda Uluslararası hukuka uygun, bireylerin Anayasal haklarını koruyan ve İnternet’in özgür kalmasını sağlayacak düzenlemelerin konu hakkında uzmanlığı ve faaliyetleri olan tüm tarafların katılımı ile yeniden ele alınmasını talep ediyoruz.

Linux Kullanıcıları Derneği
Yönetim Kurulu (11 Ocak 2014)

Bkz: https://www.lkd.org.tr/2014/01/11/5651-sayili-yasa-ve-ozgurluklerin-kisitlanmasi/

Oca
12
2014
0

Buluntu: “Yaşayan Edebiyat (1975) / Kitaplarda ölmek, yazarınız ve siz”

Untitled-1

Eksik olmasınlar, Facebook’ta oluşan “İkinci_Yeni” taifesinden(topluluğundan) sıkı bir buluntu geldi. Buluntuyla ilgili mesaj şöyle:

“Yaşayan Edebiyat, 1975 yılında TRT’de yayınlanan bir program. En sevilen en çok okunan yazarlar şairler bu programın konuğu olmuş. Edip Cansever, İlhan Berk, Necati Cumalı, Behçet Necatigil… Hepsi bu programdalar. Orhan Veli’nin kardeşiyle Reşat Nuri Güntekin’in ise eşiyle röportaj yapılmış. Orhan Veli’nin Anlatamıyorum şiirini kendi sesinden dinliyoruz programda. Şiirler okunmuş, canlandırmalar yapılmış ayrıca.”

Bkz: https://www.facebook.com/photo.php?v=699512796755058

Videoyu indirmek için:
https://evvel.org/yasayanedebiyat1975.mp4

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “İlhan Berk” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.

 

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com