Haz
04
2011
0

Başkaca bir şeçenek de yok.. Ve ben iş aramak için Ankara’ya geleceğim. Çalışmaya başlarsam bir-iki yıla toparlanırım. (Ece Ayhan)

“Sincan istasyonu” adlı derginin Haziran 2011’de yayımlanan 46. sayısında Ece Ayhan’ın kaleme aldığı iki mektuba yer verilmiş. 1981’in kışında Ece Ayhan tarafından emekli vali Güngör Aydın’a yazılan bu mektuplarda çok ilginç ifadeler ve isimler var. İşbu mektuplar, Ece Ayhan’ın tutunmak/geçinmek adına sergilediği “çaba”lara ve “aile” düşüncesine ilişkin önemli ipuçları veriyor bize. Sonrasında da -gene- “insan toplumu”nda yaşanmadığına ilişkin çıkarımlar, kestirimler ve sonuçlar geliyor; o büyük -dünya kadar büyük olan- “yıkıntı” görüntüsü tekrarlanıyor.

Mektuplara ve Güngör Aydın’ın bazı önemli söylemlerine  https://zaferyalcinpinar.com/eceayhangungoraydin.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.  Sincan İstasyonu Dergisi,  Ece Ayhan’ın Güngör Aydın’a yazdığı mektupların devamını yayımlayacağını bildirmiş. Coşkuyla karşılıyorum bu haberi ve “Sincan İstasyonu” taifesini tebrik ediyorum.

1. Hamiş: İşbu mektupların yayımlanışını Evvel Fanzin’e haber veren Şükret Gökay’a çok teşekkür ederim.

2. Hamiş: Ece Ayhan’ın Güngör Aydın’a ithafen kaleme aldığı bir başka mektup Sincan İstasyonu’nun 47. sayısında yayımlandı: https://zaferyalcinpinar.com/blog/?p=6243

2. Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin tümüne https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz. “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesi ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinde bulunuyor.

Haz
01
2011
0

“Sana doludizgin güveniyorum. Göster kendini Raşit.” (Nâzım Hikmet)

Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal (Bursa Hapishanesi yılları)

Nâzım Hikmet’in Orhan Kemal’e (Raşit Öğütçü’ye) yazdığı mektuplardan;

(…)
Muhakkak ki bir sıçrama devresindesin. Ve bu sıçramanın başarıyla gerçekleşmesi gelecek edebiyat faaliyetinin üzerinde çok tesirli olacaktır. Ben senin memleketimin en büyük muharrirlerinden biri olacağına eminim… İnsanların birçok taraflarını doğru olarak değerlendirmekte çok yanılmışımdır. Yanılmadığım bir şey varsa o da bir insandaki sanat kabiliyetidir. Beni yalnız bu hususta dolandırmadılar. Sende sanatkâr malzemesi, yapısı, soluğu mükemmeldir. Sana dolu dizgin güveniyorum. (“Nâzım Hikmet’in Orhan Kemal’e iki mektubu”, Sanat Emeği Dergisi, Sayı:4, 1978, s.39)
(…)
Ben şahsen, gün geçtikçe ve aramızda zaman uzadıkça seni bir kat daha seviyorum. Memleketime, Türk halkına, dünyaya ve insanlarıma faydalı ve onlara lâyık olacağından eminim. Sana güveniyorum. Sahici Türk edebiyatı senden dünya ölçüsünde eser beklemektedir. Göster kendini Raşit. (Nâzım Hikmet,”Yayımlanmamış Eserler”, Cem Yay., 1977, s.350)

Şu başlıklara da bakınız;

-Orhan Kemal’in Gözünde Nâzım Hikmet
-Bir Doğumgünü Armağanı

-Orhan Kemal, Sait Faik’i anlatıyor…
-Orhan Kemal’den Kemal Sülker’e imzalı…

 

May
31
2011
0

İmzalı: Ödeşmeler (Tomris Uyar)

Tomris Uyar’dan “Sevgili Burhan için, eski ama sevdiğim bir kitap. /Tomris Uyar/1984”
ithafıyla imzalı “Ödeşmeler” adlı kitap. (Yazko Yayınları, 1974)

Z. Yalçınpınar Koleksiyonu’ndan…


Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “imzalı” ilgilerin tümüne https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=imzali adresinden ulaşabilirsiniz.

Written by in: Buluntular (Efemeralar) | Etiketler:
May
29
2011
0

Biraz da DADA: “Merz”


“MERZ”, Kurt Schwitters’ın Almanya-Hannover’da 1923-1932 yılları arasında çıkardığı dadacı bir dergidir. Schwitters, “MERZ” adlı dergisini ve bu bağlamda oluşturduğu tekniğini “her şeyi kullanmanın ilkesi” olarak tanımlar. Dada’nın ayrıksı isimlerinden olan Schwitters’ın dergisi Dada akımının etkisini kaybettiği bir dönemde yayımlanmaya başlamıştır.

1915’te F. Picabia’nın akıma katılmasıyla “karşıtlık” ruhu hızlanan Dada’nın, 1920’de “Uluslararası Dada Fuarı”yla zirveye ulaştığı, Winter Birahanesi rezaleti sonrası Max Ernst’ün çekip gitmesiyle, 1922 yılı dolaylarında kendi sonunu açıkladığı düşünülmektedir. 1922’de Bauhaus’ta Hans Arp ve Tristan Tzara, Dada üzerine ağıtvari bir söylev çekerler. Bu söylev sonradan MERZ’de yayımlanmıştır.


Merz Konstrüksiyonu’nun 1933 yılındaki görüntüsü.

Schwitters, o dönemlerdeki en sıkı ve etkileyici eserini 1920’de vermiştir. Evinin içini ve dışını garip malzemelerle kaplayıp adını da “Merz Konstrüksiyonu” koymuştur. “Merz” düşüncesi 1.Dünya Savaşı’nın ardından Schwitters’ın akademide öğrendiği her şeyin işlevini kaybetmesi sonucu oluşmuştur. Savaşın yıkıntı parçalarından, kayıplardan ve acılardan ortaya çıkardığı bileşkelere “MERZ” adını verir. (Merz Konstrüksiyonu, 1943’te bir İngiliz hava saldırısı sırasında yıkılmıştır.)

Zy

MERZ adlı derginin bazı sayıları şu adresten incelenebiliyor: https://sdrc.lib.uiowa.edu/dada/merz/index.htm

Ayrıca bkz: https://zaferyalcinpinar.com/blog/?p=5593

May
29
2011
0

İmzalı: Bir Hanımefendinin Ölümü (Peride Celal)

Peride Celal’den imzalı “Bir Hanımefendinin Ölümü” (KaracanYayınları, 1981)
Z. Yalçınpınar Koleksiyonu’ndan…


Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan tüm “imzalı” ilgilere https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=imzali adresinden ulaşabilirsiniz.

Written by in: Buluntular (Efemeralar) | Etiketler:
May
29
2011
0

Artaud’dan Louis Broder’e; “Öfke” üzerine…

 

Antonin Artaud’tan Louis Broder’e ithafen yazılmış bir mektup… (1946)

Mektupta Artaud, “öfke duygusunun -zamanla keşfedilen- antik bir gizem olduğundan” ve “insanın kendi korkunç doğasını keşfetmesinden” bahsetmektedir.

Hamiş: Artaud’un kaleme aldığı “Moğolistan Sınırındaki İki Ulus” ve “18 Saniye” adlı iki senaryoya https://zaferyalcinpinar.com/artaudsenaryo.jpg adresinden ulaşabilirsiniz. Uğur Ün’ün çevirdiği senaryolar Gergedan Dergisi’nin “Gerçeküstücülük Özel Sayısı(1987-6)”nda yayımlanmış…

Ayrıca, Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Artaud ilgilerinin tümüne https://zaferyalcinpinar.com/blog/?s=artaud adresinden ulaşabilirsiniz.

May
27
2011
0

Ressam Katalogları

“Pazar Mezatı” taifesinin düzenlediği büyük müzayedelerin üçüncüsünün kapsamında da önemli şeyler var. 28-29 Mayıs 2011’de, İstiklal Caddesi Hazzopulo Pasajı’nda gerçekleşecek müzayedede  birçok ressama ait katalogların satışa sunulduğunu görüyoruz. Ömer Uluç, B. R. Eyüboğlu, F. Mualla, A. Dino, S. Berkel, L. Lévy, C. Tollu gibi isimlerin katalogları ve bu kataloglarda bulunan “sıkı metinler” ilginizi çekebilir.
Çekmeli de.

May
25
2011
0

İlhan Usmanbaş 90 Yaşında…

Bugün Prof. Dr. İlhan Usmanbaş, 90. yaşını kutluyor…

İlhan Usmanbaş’ın “Bakışsız Bir Kedi Kara” bestesi üzerine yazdığı müzikal/poetik açıklamalara https://zaferyalcinpinar.com/bbkara/usmanbas.jpg adresinden ulaşabilirsiniz. İşbu açıklamalar, “Ludingirra” adlı derginin 1997’de yayımlanan Ece Ayhan özel sayısından…

Ayrıca bkz; https://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=245580

https://zaferyalcinpinar.com/bbkara/eceusmanbas.jpg
May
24
2011
0

Kapak: Medar-ı Maişet Motoru (Sait Faik)

Sait Faik’in 1944 yılında Yokuş Kitabevi’nden yayımladığı
“Medar-ı Maişet Motoru” adlı kitabının kapak görüntüsü.

Kapak çizimi ve tasarımı Agop Arad tarafından gerçekleştirmiş.
(Sadık Karamustafa Arşivi’nden…)


(…) Sait Faik’in “Medarı Maişet Motoru” adlı romanının başına gelmeyen kalmamıştır. Öncelikle, bu romanı Babıali’deki hiçbir yayınevi basmak istememiştir. Sait Faik, annesinden aldığı parayla kitabı basmak zorunda kalmıştır. Yokuş Kitabevi’nden çeşitli zorluklarla basılan bu kitap, garip bir şekilde toplatılmış ve tüm nüshaları imha edilmiştir. Romanın 1952 yılında Varlık Yayınları tarafından yapılan ikinci baskısı  ise “Birtakım İnsanlar” adıyla yayımlanmıştır. Rivayete göre kitabın bazı bölümleri hâlâ eksiktir veya kitaptaki bölümler çeşitli nedenlerle karışık olarak basılmıştır. (…)

Z. Yalçınpınar
Sait Faik’in Durumu” adlı yazıdan…

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan tüm Sait Faik ilgilerine https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz.

May
21
2011
0

Desen: Enayi (Abidin Dino)

Abidin Dino’nun bir deseni… (Nâzım Hikmet’in “Enayi” adlı tiyatro oyununun 1965 yılında Dost Yayınları’ndan yayımlanan baskısının kapağında yer almıştır.)

May
21
2011
0

EN HAKİKİ MÜRŞİT (Oruç Aruoba)

Ustam Oruç Aruoba, 1980 sonrasında üniversitelerdeki değişimlere ilişkin yazılarının çoğunu Arayış Dergisi’nde yayımlamış. Daha önce Aruoba’nın “Üniversite’nin Ölümü”, “Mel’meketimden Rektör Manzaraları” ve “Özerklik Üzerine” başlıklı yazılarını Evvel Fanzin ilgileri kapsamında paylaşmıştım. Bu yazılarla birlikte ele alınması gereken “En Hakiki Mürşit” başlıklı bir başka yazıya daha Arayış Dergisi’nin 18 Temmuz 1981 tarihli 22. sayısında rastladım. “En Hakiki Mürşit” adlı yazının tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/enhakikimursit.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.

Hamiş: Aruoba’nın “Üniversiteler” üzerine kaleme aldığı yazılarını (üniversite giriş sınavı, puanlama-başarı sistematiği, fakülte-kürsü-ders-öğretim görevlisi ilişkisi, rektör seçimleri,  ÖSYM’nin ve YÖK’ün varlığı gibi) yaşanan güncel tartışmalarla beraber düşündüğümüzde, bu yazıların tarihsel arkaplan açısından çok daha büyük bir önem, anlam ve -evet- hakikat taşımakta olduğunu görürüz.

2. Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan tüm Oruç Aruoba ilgilerine https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=oruc-aruoba adresinden ulaşabilirsiniz.

May
18
2011
0

Yves Tanguy’un bir deseni… (1934)

Yves Tanguy’un bir deseni. (1934)

Written by in: Buluntular (Efemeralar) | Etiketler:
May
17
2011
0

Giacometti’nin Desenleri

Alberto Giacometti’nin bazı desenleri
(Bruno Giacometti Arşivi’nden… 1959)

May
15
2011
0

Özerklik Üzerine (Oruç Aruoba)

Arayış Dergisi’nin 27 Haziran 1981 tarihli 19. sayısında Oruç Aruoba,  “Özerlik Üzerine” adlı bir yazı kaleme almış… Yazının tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/ozerklikuzerine.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.

Hamiş:  Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Oruç Aruoba ilgilerinin tamamına https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=oruc-aruoba adresinden ulaşabilirsiniz.

May
13
2011
0

“İplikhane” ya da “Uzuncaova”

“Uzuncaova” lakaplı İplikhane Fabrikası, İstanbul’un tarihindeki gizemli konularından biridir. NTV Tarih’in Şubat 2009 tarihli ilk sayısında M. Erdem Kabadayı, İplikhane’ye ilişkin bir yazı kaleme almış. Yazının tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/iplikhane.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.

(…)
1.
sıcak soğuk ayırt etmeden
sabah akşam kendimizden geçtik
gerçeğe dokunduk diyedir
uzuncaovaya gönderildik

2.
zorlandık iplikhanedeki sürgünümüzde
görünmez ve kalın halatlar ördük
yalanlardan yalanlarla
________________yalanların arasına
nakış gibi eliböğründeler diktik
hırslıların hırslarının
_______________tüm çıkıntılarına

3.
bir el arabası bile yoktu
gaz tenekesiyle taşlar taşıdık
kalbsizlerin kalbinin olmadığı yerden
(…)

Z. Yalçınpınar, 2010

Hamiş: Şiirin tamamına https://zaferyalcinpinar.com/s76.html adresinden ulaşabilirsiniz.

May
13
2011
0

Biraz da DALİ…

Salvador Dali’nin Giyom Tell deseni… (1932)

S. Dali ve Gala tarafından kaleme alınmış, Paul Eluard ile Andre Breton’a gönderilmiş mektup… Bu mektupta Dali’ler, gerçeküstücü düşüncenin/manifestonun etkinliğine ve haklılığına dair övgü dolu sözleri A. Breton ile P. Eluard’a iletmektedir. (1936)


 

Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “gerçeküstücü” ilgilerin tümüne https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=gercekustu adresinden ulaşabilirsiniz.

“İmzalı” ilgiler ise https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=imzali adresinde yer almaktadır.

May
11
2011
0

Sait Faik için “Seçilmiş Hikâyeler” dergisi (1954)

Salim Şengil’in yönettiği “Seçilmiş Hikâyeler” adlı dergi, Nisan 1954 tarihli 27. sayısını “Sait Faik için” başlığıyla yayımlamış… Dergide, Sait Faik’in en önemli hikâyelerinin yanı sıra Nezihe Meriç’in ve Vüs’at O. Bener’in  Sait Faik’i anmak amacıyla yazdığı ağıtvari betikler yer alıyor. Ayrıca İlhan Berk’in üç adet  “requiem” şiiri de ilgimi çekti… Sözkonusu yazılara ve şiirlere https://zaferyalcinpinar.com/saitfaikicin.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.

1954 yılında İlhan Berk’in Sait Faik için yazdığı “requiem”lerden biri…
(Bu şiir öncelikle “Yenilik” Dergisi’nde, ardından Seçilmiş Hikâyeler’de yayımlanmıştır.)


Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Sait Faik ilgilerinin tümüne https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz.

May
09
2011
0

Karanlığı kudurtmak…

(…)
İhsan Yılmaz:
Gece’nin yavaş yavaş gelip her yeri karanlığa boğmasından sonra bu karanlığın içinde yaşayabilirmiş gibi görünen tek şeyin dil olacağını söylüyorsunuz. Dili tek umut ışığı olarak mı görüyorsunuz?

Bilge Karasu: Baygın yatmıyorsanız, ölü değilseniz, ya da acıyla kıvranmanın dayanılmaz bir noktasında değilseniz, dil, içinizden çıkamıyor bile olsa, içinizde işlemektedir. İşitecek tek bir kulak varsa, sizinki değilse o kulak, büyük olasılıkla bir dil daha işleyebilir. Karanlığı kudurtmağa yeter bu!

Hürriyet Gazetesi’nden… (1991)

Hamiş: Söyleşinin tam metnine https://www.kaosgl.com/node/1270 adresinden ulaşabilirsiniz.

May
08
2011
0

Sait Faik ilgileri…

11 Mayıs’a yaklaşırken, bir Evvel Fanzin teamülü olarak geriye dönüp baktığımda, Sait Faik üzerine oldukça ilginç paylaşımlar gerçekleştirdiğimizi farkediyorum… 2008’den bugüne kadar paylaşımından coşku duyduğum şeylerin en başında Ece Ayhan tarafından kaleme alınan “Sait Faik’in açık ya da gizli kış mekânları-2” adlı yazı geliyor. Bu yazının birinci bölümü Ece Ayhan’ın kitaplarında yer almış, fakat ikinci bölümü  -nedense- Ece Ayhan’ın kitaplarına girmemiş… Yaşar Kemal’in Sait Faik’le yaptığı söyleşiye ve daha önce gözden kaçırılmış olan Ahmet Oktay, Salim Şengil, Özdemir Asaf,  Mehmed Kemal, B. R. Eyüboğlu, Orhan Veli, Salâh Birsel, Asaf Halet gibi isimlerin Sait Faik’le ilgili anılarından, düşüncelerinden çeşitli parçalara da çok önem veriyorum. Ayrıca, Cengiz Kılçer’le birlikte 2009’da gerçekleştirdiğimiz sohbet, benim için “Sait Faik’in Sivilliği” üzerine düşünmek ve serbestçe konuşmak bağlamında özel bir önem taşıyor…

Sonuçta, Evvel Fanzin’de  Sait Faik’e ilişkin paylaşımlar devam edecek… Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Sait Faik ilgilerinin tümüne https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz.

Zafer Yalçınpınar

(…)“Onu canavar haline getirmek için hiç bir firsatı kaçırmayacağız.” diyerek bitiriyor hikâyeyi Sait Faik… “Onu şair, küskün, anlaşılmayan biri yapacağız. Bir gün hassaslığını, ertesi gün sevgisini, üçüncü gün korkaklığını, sükûnunu kötüleyecek, canından bezdireceğiz. İçinde ne kadar güzel şey varsa hepsini, birer birer söküp atacak. Acı acı sırıtarak İsa’nın tuttuğu belinin ortasındaki parmak izi yerlerini, mahmuzları, kerpeteni, eğesi, testeresi ve baltasıyla kazıyacak. İlk çağlardaki canavar halini bulacak.Bir kere suyumuza alışmağa görsün. Onu canavar haline getirmek için hiç bir firsatı kaçırmayacağız.” diyor… Çok açıktır ki Sait Faik kendini “insan” kılan farklılıkların yitmesinden, körelmesinden korkuyor… Hoyratlıktan ve kalabalıktan korkuyor; bu durumun insanlığı “insanlıktan çıkaracağını, suyunu, huyunu değiştireceğini, yavaş yavaş öldüreceğini” düşünüyor. En çok da “kalabalığın hoyratlığı”ndan korkuyor gibi geliyor bana. Dülger Balığı’na bir kimlik, sualtında bir dünya yakıştırmasının nedeni de bu arayıştır. Mesela Sait Faik hikâyenin hiçbir yerinde “Dülger Balıkları” dememiştir. Bir Dülger Balığı’nın “suyumuza alışması” Sait Faik için -kendisi adına- bir “canavar” yaratmak demek… Öyle ki tarih boyunca üzerinde ilerlenmiş bir yolun “öfke”yle ve “zorlama”yla silineceğini, başa dönüleceğini sezdirmeye çalışıyor. Yani “Homo Faber”, Sait Faik için korkutucu bir şey, bir canavar belki de… Tüm bunları “gidip-gelen” bir uzamda, sürekli yönelim değiştiren, “gidip-gelen” bir bakışla, suyun bir altına inerek, bir üstüne çıkarak anlatıyor. Sait Faik, “Dülger Balığı’nın Ölümü” hikâyesiyle kimin daha “özgür”, “insan” ya da “sahici” olduğunu arıyor, bu yönde salınıyor gibidir. Bazen onun hikâyelerindeki tüm karakterlerin, ele aldığı tüm sorunların “Dülger Balığı”nın hikâyesinde vücut bulduğunu, sınandığını düşünüyorum. (…) (Sait Faik Üzerine Serbestçe Konuşmak‘tan…)

May
06
2011
0

Her Yıl Yeniden Ölen Adam: Sait Faik

S.H. Dergisi: Sait Faik sağ olsaydı, kendi adına kurulan bu armağanı üç yıldan beri kazananlar için ne derdi?
Ece Ayhan: Sait Faik sağ olsaydı, herhalde; “Yahu teselli mükafatı mı bu?” derdi.


Mart-Nisan 1957 tarihli “Seçilmiş Hikâyeler” dergisinde yer alan “Sait Faik: Her Yıl Yeniden Ölen Adam” başlıklı dosyayı tekrardan yayımlıyoruz. Dosyanın tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/olenadamsaitfaik.pdf (18  Mb.)adresinden ulaşabilirsiniz.

Salim Şengil’in yönettiği “Seçilmiş Hikâyeler” adlı derginin Mart-Nisan 1957 tarihli 62. sayısı çok önemlidir. Önemlidir çünkü modern edebiyat tarihimizde ilk kez kayda değer şekilde -dimdik durarak, topluca ve ayağa kalkarak- bir edebiyat yarışmasının(armağanının) sonucuna ve dağıtımındaki haksızlığa karşı çıkılmıştır. Salim Şengil ve “Seçilmiş Hikâyeler” dergisi çevresinde yer alan yazarlar, 1957 yılının “Sait Faik Hikâye Armağanı”nın adil bir şekilde dağıtılmadığına işaret etmişlerdir; derginin 62. sayısı “Sait Faik: Her Yıl Yeniden Ölen Adam” adında oylumlu bir dosyaya ayrılmıştır. Salim Şengil ve arkadaşlarının iddiası; 1954-57 yılları arasında Sait Faik Hikâye Armağanı’nın Varlık Dergisi çevresindeki yazarlara haksız bir şekilde dağıtıldığı yönünde eleştirel bir bakış içeriyor. Dosyanın başında Salim Şengil’in açıklaması ve Seçilmiş Hikâyeler dergisi çevresinin “Sait Faik Hikâye Armağanı”ndan çekilişinin, ayrılışının öyküsü ile açık/sert bir mektup yer alıyor. Ardından konuya ilişkin olarak Attila İlhan‘ın “İş İştir”, Burhan Arpad‘ın “Sait Faik Adına Saygı Gerekir”, Tevfik Çavdar‘ın “Varlık Sanat Tekeli” ve Orhan Duru‘nun “Maskeli Balo” adlı ağır eleştiri yazıları yer almaktadır. Ciddi haksızlıklara karşı yayımlanan bu dosyada kısa bir soruşturma da gerçekleştirilmiş… Soruşturmaya Fikret Otyam, Ece Ayhan, Çetin Altan, Suat Taşer, Tarık Buğra, Mehmed Kemal, Sabahattin Batur, Vüs’at O. Bener, Baki Kurtuluş, Nezihe Meriç, Muzaffer Erdost, Güner Sümer, Tarık Dursun K., Orhan Duru, Tevfik Çavdar, Celâl Vardar, Sevgi Batur, Şükran Özkutlu, Can Yücel, M. S. Arısoy, Mahmut Makal ve Tektaş Ağaoğlu cevap vermiş. Soruşturma cevaplarının çoğu Sait Faik Hikâye Armağanı’nda yaşanan haksızlığı işaret ediyor…

Seçilmiş Hikâyeler dergisinin 1957’de sergilediği “karşı duruş ve haklı tepki” bize şunu göstermektedir: “Günümüzdeki hakkaniyetsiz edebiyat yarışmaları, edebiyat oligarşisi, edebiyat kâhyaları, üleştirmenler ve ödüllendirme sistematiği arasındaki habis birliktelik “yeni” bir şey değil… Yeni olan şey, söz konusu  habis birlikteliğe tepkisiz kalışımız…”

Sonuçta, Evvel fanzin kapsamında (sözkonusu edebi ayaklanmadan tam 54 sene sonra, yani 2011 yılında) herkese ibret olsun diyedir, “Seçilmiş Hikâyeler” dergisinin “Sait Faik: Her Yıl Yeniden Ölen Adam” başlıklı dosyasını tekrardan yayımlıyoruz. Dosyanın tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/olenadamsaitfaik.pdf (18  Mb.)adresinden ulaşabilirsiniz.

Sahicilikle
Zafer Yalçınpınar

ÜÇ ÖZEL HAMİŞ:

1. Hamiş: Ece Ayhan’ın soruşturmaya verdiği zekice yanıt beni çok heyecanlandırdı.

2. Hamiş: 54 yıl sonra, günümüzde, hâlâ aynı yerde saydığımızı görmek beni üzüyor. Hâlâ aynı kifayetsiz muhterisler, üleştirmenler ve edebiyat kâhyaları, benzer edebiyat armağanlarını ya ele geçirmiş durumdalar ya da manüple etmekteler…  “Varlık” sebepleri bu olsa gerek!

3. Hamiş: Mayıs ayı boyunca, Evvel Fanzin kapsamında birçok Sait Faik ilgisini paylaşmaya devam edeceğiz.

May
06
2011
0

Biraz da DADA…

1916’da yayımlanan ve uluslararası dadaist çağrı metinlerinin bulunduğu bu kitapçığın kapak tasarımı Hans Arp’a aittir. CABARET VOLTAIRE, içerisinde “Dada” ifadesinin geçtiği ilk dadacı yayın olarak kabul edilir. Fransızca, Almanca ve İtalyanca metinlerin bulunduğu kitapçıkta Huelsenbeck, Janco, T. Tzara, Hugo Ball, G. Apollinaire, Hennings, Van Hoddie, V. Kandinsky, Marinetti, Blaise Cendrars ve Cangiullo’nun betikleri yer almaktadır. Kitapçıktaki çizimler ise Hans Arp, Picasso, Modigliani, Oppenheimer, Janco, Hennings ve Van Rees’e aittir. Hugo Ball’un edisyonuyla yayımlanan kitapçıktan 500 kopya basılmıştır.

1915’in sonuna doğru Félix Vallotton’un kapak tasarımıyla yayımlanan CHEMAREA (Çağrı) adlı uluslararası derginin ilk sayısıdır. Dada öncesi hazırlık betiklerinin yer aldığı bu avangard dergiden 500 kopya basılmıştır.

Tristan Tzara Bükreş’te, Romen Gazeteciler Birliği’nde… (1946)
(G. Dinu arşivinden…)

Hamiş:  “Dada” akımı üzerine Jean-Jacques Thomas tarafından 2007 yılında kaleme alınmış ve özellikle göstergebilimsel açıdan çok sıkı, derli toplu olan bir inceleme yazısının tam metnine (İngilizce olarak) https://www.ieeff.org/dadafinal.pdf adresinden ulaşabilirsiniz.

Nis
26
2011
0

491’e ON ÜÇ! (Ey vakitsizlik!)


491’e ON ÜÇ!

Ey vakitsizlik!

https://zaferyalcinpinar.com/491onuc.pdf

*

Yokoluşlarının ağıtını yazan o kifayetsiz muhterislerle senin ilgilenmeyişinin 2010’lardaki yüzüdür 491
DÖRTDOKUZBİR “Evvel Fanzin” cakasıdır ve Kadıköy kafasıdır.
491, seslidir… Ses ver!

491‘in tüm sayılarını https://zaferyalcinpinar.com/491.html adresinden indirebilirsiniz. (E-posta: dortdokuzbir@gmail.com)

Nis
23
2011
1

Havayı dinliyorum… (Nâzım Hikmet)

Damardan boşanan kan gibi ılık ve uğultulu
Son lodoslar esmeye başladı
Havayı dinliyorum
Nabız yavaşladı
(…)

Nâzım Hikmet

Türk edebiyatının en önemli şairi Nâzım Hikmet’in 1956 ve 1957 yılında Prag’da el yazısıyla Osmanlıca yazdığı şiirler ortaya çıktı. İçlerinde hiç bilinmeyen mısralar da var, ezbere bildiğimiz dizelerden çok farklı olanlar da…

Ankaralı koleksiyoner Erdal Dikmen’in Nazım Hikmet’in ailesinden aldığı ‘evrak-ı metruke’den pek çok şiirin orijinalleri çıktı. Koleksiyonda Nazım’ın yazdığı 77 daktilo, 17 el yazması ve 13 Osmanlıca mektup ve şiir var. Dikmen, ‘evrak-ı metruke’nin ehil ellere geçmesi için çaba gösterdiğini söylüyor.

Radikal gazetesinden Abdullah kılıç’ın haberine göre, Nâzım Hikmet’in 54 yıl önce vatan hasretiyle yazdığı şiirlerin ilham kaynağı Prag kenti. Şarl Meydanı, Prag Şatosu, Vatslav Caddesi, Doktor Faust’un evi, nehirler, köprüler… ancak şairin asıl özlemi Türkiye, eşi, dostları ve oğlu. Bu hasretini dizelere dökmüş. Nâzım’ın Prag’da yazdığı dizeler, sanki İstanbul için yazılmış. Prag’ın nehirlerine, tarihi köprülerine bakarken, aslında İstanbul vardı gönlünde… Belki de bu yüzden Prag şiirlerini okurken İstanbul geliyor okurun aklına…

Haberin devamı için bkz:  https://www.ntvmsnbc.com/id/25205440/

Nis
22
2011
0

İmza: S. Kudret Aksal

S. K. Aksal’dan Güner Ceylan’a ithafen imzalı…
“Eşik” (1975)

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında paylaşılan “imzalı” ilgilere/eserlere https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=imzali adresinden ulaşabilirsiniz.

Written by in: Buluntular (Efemeralar) | Etiketler:

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com