Ara
04
2018
--

Ludwig Wittgenstein kimdir?


EVV3L kapsamında yayımlanan Wittgenstein ilgilerine
https://evvel.org/ilgi/ludwig-wittgenstein adresinden ulaşabilirsiniz.


Kas
25
2018
--

İlhan Berk Sempozyumu Konuşması (21 Kasım 2018, Zafer Yalçınpınar, YKKS, Beyoğlu)


Zafer Yalçınpınar’ın, 21 Kasım 2018’de Yapı Kredi Kültür
Sanat(Beyoğlu Binası’nda) gerçekleştirilen İlhan Berk
Sempozyumu (#ilhanberk100yaşında) konuşması…
İzlemek için: https://youtu.be/O_bv0S2dkcs
(Görüntüleyen: Ali Kandaz)



Ayrıca bkz: “Şiir Her Yerdedir” Sergisi’nden İzlenimler


Sempozyum Programı


#İlhanBerk100Yaşında İçerikleri

ilhanberkiğne /Anı /Poetika
https://upas.evvel.org/ilhanberkigne.pdf

Bakmak (İlhan Berk’in Dergilerdeki Yazıları)
https://zaferyalcinpinar.com/ilhanberkbakmak2.pdf

21 Kasım 2018, İlhan Berk Gezegeni
Sempozyum Konuşma
https://youtu.be/O_bv0S2dkcs

“Şiir Her Yerdedir” Sergisi’nden İzlenimler
https://evvel.org/ilhan-berk-100-yasinda-siir-her
-yerdedir-sergisinden-izlenimler-zafer-yalcinpinar

Yeni Basım: Mısırkalyoniğne
https://evvel.org/tipkiyenibasim
-misirkalyonigne-ilhan-berk

Mısırkalyoniğne Günlüğü
https://upas.evvel.org/?p=430

“Şiir Her Yerdedir” Sergisi
evvel.org/ilhanberk100yasindab.jpg

İlhan Berk Sempozyumu
https://evvel.org/sempozyum-ilhan-berk
-gezegeni-ykks-loca-21-kasim-2018


EVV3L’in İlhan Berk Çalışmaları
https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk
https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk/page/2
https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk/page/3
https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk/page/4
https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk/page/5

Kas
22
2018
--

İlhan Berk 100 Yaşında: “Şiir Her Yerdedir” Sergisi’nden İzlenimler (Zafer Yalçınpınar)

Dün, “İlhan Berk 100 Yaşında” etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen “İlhan Berk Gezegeni” başlıklı sempozyuma konuşmacı olarak katıldım. 2006 yılının Kasım ayında, İlhan Berk hayattayken, gene Yapı Kredi Kültür Sanat tarafından düzenlenen “İlhan Berk Defter Kapakları Sergisi”nin (ve etkinlik programının) ardından ilk kez (yani 12 yıl sonra) Galatasaray Meydanı’ndaki Yapı Kredi Kültür Sanat’ın binasının içinde bulundum, yer aldım. Demek ki 12 yıl boyunca sürmüş Yapı Kredi Kültür Sanat’la aramızdaki çift taraflı ve dik yokuşlar… Eğer “İlhan Berk 100 Yaşında” etkinliklerini düzenleyen Dr. Necmi Sönmez olmasaydı, belki de bir 12 yıl daha sürerdi bu çift taraflı ve dik yokuşlar, insanın insana koyduğu bu acı ve tuhaf mesafeler vesselam!

Sempozyumun başlangıcından yaklaşık bir saat önce, “Şiir Her Yerdedir” mottosuyla kurgulanan İlhan Berk sergisini detaylıca gezme ve sergi hakkında izlenimler edinme fırsatını buldum. Küratörlüğünü Dr. Necmi Sönmez’in, tasarım uygulamalarını Yeşim Demir Pröhl’ün ve eşgüdümünü de Ahsen Erdoğan’ın gerçekleştirdiği bu güçlü serginin İlhan Berk poetikasını yansıtmadaki başarısını “yerden göğe kadar” kutlamak gerekiyor. Serginin mottosunun belirlenmesinden tutun da İlhan Berk’in ‘cehennemvari’ imgesel alan derinliğini izleyiciye sunarken oluşturulan kurguya, katmanlara ve tasniflere kadar her şey semiyotik açıdan son derece tutarlıydı. Sadece semiyotik açıdan değil, bütünsel olarak, dilbilimsel açıdan da tutarlıydı… İlhan Berk’in görüngülerindeki fraktal morfolojiyi, deneysel yaklaşımları, dönemsel duygudurum geçişlerini, tuşeleri ve efemeratik öğeleri, İlhan Berk’in imgesel alan derinliğine zarar vermeden bir araya getirmek:- günün sonunda da ‘yığıntı’ gibi durmayan, ideal bir sergi oluşturmak “yerden göğe kadar” zorlu bir iştir. Dr. Necmi Sönmez’in kürasyonu öncelikle bu zorluğun üstesinden gelmiş ve her şeyden önce bu yön takdiri hak ediyor.

Sergiyi oluşturan imgesel katmanlar içerisinde beni en çok etkileyen tasniflerin “Yörünge/Kitaplık” ve “Kılavuz/Defterler” adıyla oluşturulan katmanlar olduğunu ifade etmeliyim. Zaten bu iki katman, küratöryal açıdan birçok ‘buluşlu’ ve yeni yönü de içeriyor. Örneğin; İlhan Berk’in kendi kitaplığı -kitapların yerleri, raf duruşları değiştirilmeden- dijital bir katalog eşliğinde izleyiciye sunulmuş. Dijital katalogun yardımıyla İlhan Berk’in kitaplığındaki kitapların ön kapak görüntüleri ve ilk sayfada bulunan öğeler, hangi kitabın hangi kitapla nerede, hangi rafta yan yana bulunduğu, İlhan Berk’in kitaplığını düzenlediği/kullandığı tasnifle birlikte incelenebiliyor. Bu yaklaşımı, İlhan Berk’in okumalarındaki nihai bilişsel haritayı sezmek ve dünya edebiyatındaki etkileşimler çerçevesinde İlhan Berk’in poetikasını düşünmek için edebiyat araştırmacısına sunulmuş büyük bir imkân olarak değerlendiriyorum. [*]

“Kılavuz/Defterler” bölümünde ışıklandırma optimum tasarlanmış, daha önce dikkat etmediğim birçok özel bilgiyi bu incelikli ışıklandırma sayesinde yakaladım. Defterlerin içeriksel sıralaması ile gösterilen sayfalardaki bazı bilgiler yıllardır üzerinde durduğumuz ve öncelik verdiğimiz “imgelemin özgürleşmesi” kavramını teyit eder nitelikte tasarlanmış.

Serginin “Omurga/Kitaplar” başlıklı tasnifinde de çok etkileyici yerlemler ve görüngüler bulunuyor. Özellikle serginin giriş/ilk bölümünden itibaren sağı takip eden duvarın (İlhan Berk Kitapları’nın) akışına karşılık olarak sol duvarın akışına denkleştirilmiş o gizil nokta… 1962 tarihli Mısırkalyoniğne’nin orijinal baskısından görüngülerle İlhan Berk’in kaleme aldığı son şiir kitabı olan Tümceler Geliyorum’daki görüngülerin kesiştiği nokta… Bu çakışma, bu kesişme ve o noktadaki gizil N. harfi beni çok etkiledi.

“Sağ Duvar Akışı”

“Sol Duvar Akışı”

Aslında lafı uzatmak ya da kafa ütülemek istemiyorum:  İlhan Berk’in 100. yaşını kutlayan bu önemli sergiyi kaçırmamanızı öneriyorum. İlhan Berk’in imgesel alan derinliğine bakarak onun poetikasından çeşitlendirilmiş uzamları/uzayları görmeye, gayret etmeye çağırıyorum sizleri… Bu gayret şiirle ilgilenen veya ilgilenmeyen herkes için çok kıymetli olacaktır. Çünkü farkına varsanız da varmasanız da “Şiir Her Yerdedir”.

Zafer Yalçınpınar
22 Kasım 2018, İstanbul

[*] “Tabiî bir not eklemeliyim: 2006 yılında, İlhan Berk’i Halikarnas’taki evinde ziyaret ettiğimde (bkz: ilhanberkiğne) söz konusu kitaplığı kendi gözlerimle görmek ve incelemek fırsatı bulmuştum. O günden çektiğim fotoğraflara bakarak, sergideki kitaplık sunumunu orjinal tasnifle karşılaştırdığımda, gerçekten de İlhan Berk’in çalışma odasında/atölyesinde bulunan kitaplık ile kitap sıralamalarının doğru bir bütünsellik içinde muhafaza edildiğini görüyorum. Ancak, 2006’daki ziyaretimde bazı kitapların rafın önünde -ön yüzü görünecek şekilde-  duruyor olması dikkatimi çekmişti. Örneğin Jorge Luis Borges’in öykülerinden derlenen “Yolları Çatallayan Bahçe” adlı kitap bunlardan biriydi. Bu öne çıkan kitapları da -var ise zamana veya İlhan Berk’in tercihlerine göre değişen bir şekilde- bilebilseydik, mükemmel olurdu tabiî…”



#İlhanBerk100Yaşında İçerikleri

ilhanberkiğne /Anı /Poetika
https://upas.evvel.org/ilhanberkigne.pdf

Bakmak (İlhan Berk’in Dergilerdeki Yazıları)
https://zaferyalcinpinar.com/ilhanberkbakmak2.pdf

21 Kasım 2018, İlhan Berk Gezegeni
Sempozyum Konuşma
https://youtu.be/O_bv0S2dkcs

“Şiir Her Yerdedir” Sergisi’nden İzlenimler
https://evvel.org/ilhan-berk-100-yasinda-siir-her
-yerdedir-sergisinden-izlenimler-zafer-yalcinpinar

Yeni Basım: Mısırkalyoniğne
https://evvel.org/tipkiyenibasim
-misirkalyonigne-ilhan-berk

Mısırkalyoniğne Günlüğü
https://upas.evvel.org/?p=430

“Şiir Her Yerdedir” Sergisi
evvel.org/ilhanberk100yasindab.jpg

İlhan Berk Sempozyumu
https://evvel.org/sempozyum-ilhan-berk
-gezegeni-ykks-loca-21-kasim-2018



EVV3L’in İlhan Berk Çalışmaları
https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk
https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk/page/2
https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk/page/3
https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk/page/4
https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk/page/5

Kas
18
2018
--

İlhan Berk 100 Yaşında

2018 yılı, İlhan Berk’in doğumunun yüzüncü,
ölümünün ise onuncu yılı olma özelliğini taşıyor.



#İlhanBerk100Yaşında İçerikleri

ilhanberkiğne /Anı /Poetika
https://upas.evvel.org/ilhanberkigne.pdf

Bakmak (İlhan Berk’in Dergilerdeki Yazıları)
https://zaferyalcinpinar.com/ilhanberkbakmak2.pdf

21 Kasım 2018, İlhan Berk Gezegeni
Sempozyum Konuşma
https://youtu.be/O_bv0S2dkcs

“Şiir Her Yerdedir” Sergisi’nden İzlenimler
https://evvel.org/ilhan-berk-100-yasinda-siir-her
-yerdedir-sergisinden-izlenimler-zafer-yalcinpinar

Yeni Basım: Mısırkalyoniğne
https://evvel.org/tipkiyenibasim
-misirkalyonigne-ilhan-berk

Mısırkalyoniğne Günlüğü
https://upas.evvel.org/?p=430

“Şiir Her Yerdedir” Sergisi
evvel.org/ilhanberk100yasindab.jpg

İlhan Berk Sempozyumu
https://evvel.org/sempozyum-ilhan-berk
-gezegeni-ykks-loca-21-kasim-2018


İlhan Berk “BAKMAK: Dergilerden Yazılar”
YAYINPasaj69.org, 2. Edisyon, Ağustos 2016, 84 Sayfa

okumak için: https://zaferyalcinpinar.com/ilhanberkbakmak2.pdf

İlhan Berk’in 1962-65 ve 1975-1977 yılları arasında “Yeni Ufuklar” ile “Milliyet Sanat” adlı dergilerde yayımlanan inceleme yazılarını “Bakmak” adlı e-kitapta topladık. Bu bütünü, imgelem, şiir dili, dize tekniği, doğu-batı şiiri gibi konular kapsamında çok değerli, İlhan Berk’in kendi poetikasına ilişkin ayrıntılı açıklamaları kapsamında ise örneklerle dolu ve aydınlatıcı bir derleme olarak görüyorum. Ayrıca, İkinci Yeni şiir akımının 1950′den günümüze uzanan imgesel yaklaşımındaki kökenleri, getirdiği yenilikleri ve oluşturduğu poetikanın gerekçelerini de İlhan Berk’in bu güçlü inceleme yazıları aracılığıyla kavrıyoruz. (Zy)



EVV3L’in İlhan Berk Çalışmaları
https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk
https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk/page/2
https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk/page/3
https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk/page/4
https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk/page/5
https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk/page/6


İLHANBERKİĞNE, Zafer Yalçınpınar
UPAS Yayın/Anlatı, Ağustos 2018, 20 Sayfa
Okumak için: https://upas.evvel.org/ilhanberkigne.pdf

Kas
13
2018
--

Sempozyum: “İLHAN BERK GEZEGENİ” (YKKS, Loca, 21 Kasım 2018, 12.00-19.00)


 EVV3L kapsamında yayımlanan İlhan Berk başlıklı ilgilerin tümüne
https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.



#İlhanBerk100Yaşında İçerikleri

ilhanberkiğne /Anı /Poetika
ilhanberkigne

Bakmak (İlhan Berk’in Dergilerdeki Yazıları)
https://zaferyalcinpinar.com/ilhanberkbakmak2.pdf

21 Kasım 2018, İlhan Berk Gezegeni
Sempozyum Konuşma
https://youtu.be/O_bv0S2dkcs

“Şiir Her Yerdedir” Sergisi’nden İzlenimler
https://evvel.org/ilhan-berk-100-yasinda-siir-her
-yerdedir-sergisinden-izlenimler-zafer-yalcinpinar

Yeni Basım: Mısırkalyoniğne
https://evvel.org/tipkiyenibasim
-misirkalyonigne-ilhan-berk

Mısırkalyoniğne Günlüğü
https://upas.evvel.org/?p=430

“Şiir Her Yerdedir” Sergisi
evvel.org/ilhanberk100yasindab.jpg

İlhan Berk Sempozyumu
https://evvel.org/sempozyum-ilhan-berk
-gezegeni-ykks-loca-21-kasim-2018


Broşürü büyütmek için tıklayın…

Kas
13
2018
--

İlhan Berk’in “Mısırkalyoniğne Günlüğü” UPAS Yayın’da…


İlhan Berk’in Mısırkalyoniğne adlı şiir kitabı için kaleme aldığı günlükleri https://upas.evvel.org/?p=430 adresinden okuyabilirsiniz. Bu günlük parçaları, İlhan Berk’in kurguladığı şiirsel alan derinliğinin sınırlarını sezmek ve ‘Mısırkalyoniğne’ için ‘doğru yan okumalar’ sağlamak adına önemli işaretler taşıyor.
(Ayrıca bkz: ilhanberkiğne)


(Ayrıca bkz: İLHANBERKİĞNE)


#İlhanBerk100Yaşında İçerikleri

ilhanberkiğne /Anı /Poetika
ilhanberkigne

Bakmak (İlhan Berk’in Dergilerdeki Yazıları)
ilhanberkbakmak

21 Kasım 2018, İlhan Berk Gezegeni
Sempozyum Konuşma
https://youtu.be/O_bv0S2dkcs

“Şiir Her Yerdedir” Sergisi’nden İzlenimler
https://evvel.org/ilhan-berk-100-yasinda-siir-her
-yerdedir-sergisinden-izlenimler-zafer-yalcinpinar

Yeni Basım: Mısırkalyoniğne
https://evvel.org/tipkiyenibasim
-misirkalyonigne-ilhan-berk

Mısırkalyoniğne Günlüğü
https://upas.evvel.org/?p=430

“Şiir Her Yerdedir” Sergisi
evvel.org/ilhanberk100yasindab.jpg

İlhan Berk Sempozyumu
https://evvel.org/sempozyum-ilhan-berk
-gezegeni-ykks-loca-21-kasim-2018


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “İlhan Berk” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.

Kas
12
2018
--

İLHANBERKİĞNE (Zafer Yalçınpınar)

İLHANBERKİĞNE, Zafer Yalçınpınar
UPAS Yayın/Anlatı, Ağustos 2018, 20 Sayfa
Okumak için: https://upas.evvel.org/ilhanberkigne.pdf


2018 yılı, İlhan Berk’in doğumunun yüzüncü, ölümünün ise onuncu yılı olma özelliğini taşıyor. Zafer Yalçınpınar tarafından kaleme alınan İLHANBERKİĞNE, İkinci Yeni’nin “uç beyi” olarak tanınan İlhan Berk’in poetikasına dair izlenimleri, felsefi yaklaşımları ve çeşitli efemeraları içeriyor.



#İlhanBerk100Yaşında İçerikleri

ilhanberkiğne /Anı /Poetika
https://upas.evvel.org/ilhanberkigne.pdf

Bakmak (İlhan Berk’in Dergilerdeki Yazıları)
https://zaferyalcinpinar.com/ilhanberkbakmak2.pdf

21 Kasım 2018, İlhan Berk Gezegeni
Sempozyum Konuşma
https://youtu.be/O_bv0S2dkcs

“Şiir Her Yerdedir” Sergisi’nden İzlenimler
https://evvel.org/ilhan-berk-100-yasinda-siir-her
-yerdedir-sergisinden-izlenimler-zafer-yalcinpinar

Yeni Basım: Mısırkalyoniğne
https://evvel.org/tipkiyenibasim
-misirkalyonigne-ilhan-berk

Mısırkalyoniğne Günlüğü
https://upas.evvel.org/?p=430

“Şiir Her Yerdedir” Sergisi
evvel.org/ilhanberk100yasindab.jpg

İlhan Berk Sempozyumu
https://evvel.org/sempozyum-ilhan-berk
-gezegeni-ykks-loca-21-kasim-2018


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan İlhan Berk ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.

Kas
11
2018
--

tıpkı(yeni)basım: MISIRKALYONİĞNE (İlhan Berk)


Ayrıntılar için bkz:
https://kitap.ykykultur.com.tr/kitaplar/misirkalyonigne



Selçuk Demirel İlhan Berk’in 100. doğum yıldönümünde, şairin Dost Yayınları’ndan çıkan 1962 tarihli “Mısırkalyoniğne” kitabının ilk baskısını resimledi. Yapı Kredi Yayınları’nın tıpkıbasımını gerçekleştirdiği bu kitap İlhan Berk’in zengin imgeler dünyasına Selçuk Demirel’in kaleminden görsel bir yol açıyor…
(Tanıtım Bülteni’nden…)


İlhan Berk’in 1962’de yayımlanan Mısırkalyoniğne Günlüğü‘nü
https://upas.evvel.org/?p=430 adresinden okuyabilirsiniz.


Ayrıca bkz: İLHANBERKİĞNE


#İlhanBerk100Yaşında İçerikleri

ilhanberkiğne /Anı /Poetika
https://upas.evvel.org/ilhanberkigne.pdf

Bakmak (İlhan Berk’in Dergilerdeki Yazıları)
https://zaferyalcinpinar.com/ilhanberkbakmak2.pdf

21 Kasım 2018, İlhan Berk Gezegeni
Sempozyum Konuşma
https://youtu.be/O_bv0S2dkcs

“Şiir Her Yerdedir” Sergisi’nden İzlenimler
https://evvel.org/ilhan-berk-100-yasinda-siir-her
-yerdedir-sergisinden-izlenimler-zafer-yalcinpinar

Yeni Basım: Mısırkalyoniğne
https://evvel.org/tipkiyenibasim
-misirkalyonigne-ilhan-berk

Mısırkalyoniğne Günlüğü
https://upas.evvel.org/?p=430

“Şiir Her Yerdedir” Sergisi
evvel.org/ilhanberk100yasindab.jpg

İlhan Berk Sempozyumu
https://evvel.org/sempozyum-ilhan-berk
-gezegeni-ykks-loca-21-kasim-2018


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan İlhan Berk ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.

Kas
10
2018
--

Şiir: “Gazi Paşa’ya Ağıt” (Turgut Uyar)

(…)

Atatürk Şiirleri Antolojisi’nden…
Hazırlayan: Behçet Necatigil

Türk Dil Kurumu Yayınları, 4.Baskı, 1988, s.148

Kas
04
2018
--

Kafka’nın Üç Kısa Öyküsü… UPAS’ta…


Franz Kafka’nın ‘Komşu Köy’, ‘İmparatordan Bir Haber’ ve ‘Aile Babasının Kaygısı’ isimli üç kısa öyküsünü -Oruç Aruoba’nın titiz çeviri notlarıyla birlikte- https://upas.evvel.org/?p=420 adresinde okuyabilirsiniz.


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Oruç Aruoba başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/oruc-aruoba adresinden ulaşabilirsiniz.

Eki
07
2018
--

Sülün Osman’ın Açıklaması


İstanbul’un efsanevi karekterlerinden Sülün Osman,
“Şiir dünyamıza yeni bir soluk getiren Upas Yayın‘ı ben de
zevkle takip ediyorum…”
dedi.


Ağu
28
2018
--

UPAS’ın ilk kitabı “İLHANBERKİĞNE” yayımlandı…


UPAS‘ın ilk kitabı “İLHANBERKİĞNE” yayımlandı…


“Sıkı şiire öncelik vermek” ve “imgelemin özgürleşmesini sağlamak” için yola çıkan UPAS Yayın, sıkı şiirin kurucularından İlhan Berk‘le birlikte özgür yayıncılık serüvenine başlıyor!

2018 yılı, İlhan Berk’in doğumunun yüzüncü, ölümünün ise onuncu yılı olma özelliğini taşıyor. Zafer Yalçınpınar tarafından kaleme alınan İLHANBERKİĞNE, İkinci Yeni’nin “uç beyi” olarak tanınan İlhan Berk’in poetikasına dair izlenimleri, felsefi yaklaşımları ve çeşitli efemeraları içeriyor.

İLHANBERKİĞNE‘nin tam metnini https://upas.evvel.org/ilhanberkigne.pdf adresinden pdf dokümanı olarak okuyabilirsiniz.

UPAS Yayın, Eylül 2018’de dolaşıma girecek olan “Kirli Çıkın”(Rafet Arslan), “Varoluş Denemeleri”(Tan Tolga Demirci), “Ölü Deve Dikeni”(Eren Burhan) ve “Kötü”(Zafer Yalçınpınar) başlıklı kitaplarla özgür yayıncılık serüvenini sürdürecek…

Detaylar için upas.evvel.org adresini ziyaret edebilir, şiirsel materyallerinizi
ve kitap dosyalarınızı upasnesriyat@gmail.com adresine gönderebilirsiniz.

Son olarak, şunu unutmayın;
“ŞİİR, herkesi sevmek zorunda değildir!”

Ağu
28
2018
0

İlhan Berk 100 yaşında!

2018, İlhan Berk’in doğumunun 100. yılı!
saygı ve özlemle anıyoruz…


 

“Kendi çizgileriyle İlhan Berk”


EVV3L kapsamında yayımlanan İlhan Berk ilgilerinin tümüne
https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz. (Zy)


 


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan İlhan Berk ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.

Ağu
24
2018
0

Efsane sol açık; “Metin Kurt”

Emeğin onurunu yüklenen efsane sol açık (ve gladyatör) Metin Kurt‘u saygıyla hatırlıyoruz: https://interaktif.sol.org.tr/metin-kurt/



Hamişler:

1/ Fenerbahçeli Santrfor Yaşar Yalçınpınar kimdir: https://evvel.org/santrfor-yasar-yalcinpinar-1914-1998

2/ EVV3L kapsamında yayımlanan “imzalı” ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/imzali adresinden ulaşabilirsiniz.

3/ EVV3L kapsamında yayımlanan “Fenerbahçe Spor Kulübü” başlıklı ilgilere https://evvel.org/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden, “Yaşar Yalçınpınar” arşivine ise https://evvel.org/ilgi/yasar-yalcinpinar adresinden ulaşabilirsiniz.

Tem
22
2018
--
Tem
21
2018
--

William Butler Yeats’in çalınan mektupları bulundu…

“William Butler Yeats’in 70’li yıllarda çalınan mektupları Princeton Üniversitesi Kütüphanesi’nde bulundu. Durumu fark eden, yıllarını Keats’in metinleri üzerinde çalışmaya veren akademisyen John Kelly oldu.

İrlanda’nın -ve belki de edebiyat tarihinin- en önemli şairlerinden Yeats’in mektupları, yakın zamanda, kahverengi bir paketin içinde, anonim bir şekilde kütüphaneye yollandı.

Paketin içindeki, daha önce yayımlanmamış 17 adet mektup, 1908-1910 yılları arasında kaleme alınmış. Bu dönem, usta şairin yaşamı hakkında pek çok soru işaretinin olduğu bir zaman periyoduna denk geliyor. Mektuplar, Yeats’in o zamanki yayıncısı Arthur Bullen’a yazılmış.”

Kaynak: https://www.sabitfikir.com/haber/yeatsin-calinan-mektuplari-kutuphaneye-paketle-yollandi

Haz
23
2018
--

“EGENİN DİBİ” Çizimleri (Halikarnas Balıkçısı, 1971)


Egenin Dibi, 1971, 2. Baskı, Hikâye Kitabı
Çizimler: Halikarnas Balıkçısı


“Karaoğlan” adlı hikâye için…


“Çingene Ali” adlı hikâye için…


“Karabulutoğulları” adlı hikâye için…


“Deccal” adlı hikâye için…


Egenin Dibi, 1971, 2. Baskı, Hikâye Kitabı
Çizimler: Halikarnas Balıkçısı


“Dönmiyen” adlı hikâye için…


“Egenin Dibi” adlı hikâye için…


“Adadan Adaya” adlı hikâye için…


Ayrıca bkz: https://evvel.org/?s=Halikarnas


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Yeditepe Yayınları” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/yeditepe-dergisi adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
21
2018
--

Cesur Delikanlı’dan… (William Saroyan)


“Soğuk Bir Gün” adlı öykü için… çizim…


Yeditepe Yayınları, 1952


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Yeditepe Dergisi ve Yayınevi” başlıklı ilgilere https://evvel.org/ilgi/yeditepe-dergisi adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
19
2018
--

İnci’nin Kapakları (John Steinbeck)

Işık Yayınları, 1955


Varlık Yayınları, 1955


Varlık Yayınları, 1961


Sel Yayınları, 2017
(Kapak Tasarımı: Savaş Çekiç)


Bamtam -Panthfinder Edition-, 1963


Penguin Books, 2000


Penguin Books, 2012


The Viking Press, 1.Baskı, 1947

Haz
12
2018
--

M.C. Escher’in eserleri internette…

“(…)Kütüphaneler ve sanat galerileri, son yıllarda dijital arşivlerini internette ücretsiz olarak yayınlayarak hepimizi mutlu ediyor. Geçtiğimiz günlerde Leonardo Da Vinci’nin 1480-1518 yılları arasındaki notlarından oluşan Codex Arundel, British Library tarafından internete açılmıştı. Şimdi de Boston Public Library (Boston Halk Kütüphanesi), M.C. Escher’in çizim ve baskı çalışmalarını internette yayınladığını duyurdu. (…)”


Haberin tam metni: https://bigumigu.com/haber/escherin-eserleri-yuksek-cozunurluklu-olarak-internete-acildi/


May
26
2018
--

Rüzgâr (Eduardo Galeano)

RÜZGÂR

Tohumları saçar, bulutları yönlendirir, denize açılmışlara meydan okur.
Bazeb temizler havayı, bazen de kirletir.
Bazen uzakta olanı yakınlaştırır, bazen de yakınındakini yzaklaştırır.
O görünmez, dokunulmaz.
Okşadığı olur seni ya da çarptığı sana.
Şöyle dediği söylenir:
“İstediğim yere eserim.”
Sesi fısıldar ya da kükrer, ama ne dediği anlaşılmaz.
Gelecek olanı haber verir mi?
Çin’de zamanı önceden haber verenlere rüzgârın aynaları diyorlar.

Eduardo GALEANO
“Hikâye Avcısı”, Çev: Süleyman Doğru
Sel Yayıncılık, 1. Baskı, 2017, s.15


Ayrıca bkz; Rüzgâr Defteri; https://evvel.org/ilgi/ruzgar-defteri


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Eduardo Galeano” başlıklı ilgilere https://evvel.org/?s=eduardo+galeano adresinden ulaşabilirsiniz.

May
25
2018
--

Ece Ayhan’ı Ararken… (Doğan Kemancı)

“İkinci Yeni!  ikinci Yeni!  diye
burnundan getirdiler adamların,
şimdi kıymete bindi.”
Murathan Mungan’dan aktaran Ece Ayhan

“ECE AYHAN’I ARARKEN…”
Yazan: Doğan Kemancı

1969 yılıydı. Türkiye İşçi Partisi Kadıköy İlçesi, Altıyol otobüs durağının arkasındaki binanın dördüncü katındaydı. Biz on beş, on altılık liseliler özellikle TKP davasından yatıp çıkmış Şevki Akşit’in diyalektiği, materyalizmi, ‘çıt usul İsa asi olmuş’u anlatan derslerini büyük ilgiyle izlerdik. Üsküdar İlçesi’nde ise Doğu Perinçek’i görmüştük ilk kez. Din ve Marksizm diye bir konferans vermişti. Işıl ışıl parlayan gözleri vardı. Dışarıda ezan başlayınca konuşmasını kesip beklemişti bitene kadar.

Biz küçükler partiye üye olamazdık ama her tarafa gönüllü koşar, yakalanırsak Sirkeci’de, Sansaryan Hanı’nın en üst katındaki ‘K’ masasına götürülürdük. Boş kalınca da ilçe örgütündeki kitapları okuyup ‘bilinçlenmeye’ çalışırdık. Edebiyat dergilerini karıştırırken ise en çok, Yeni Dergi’lerin her sayısında şiiri çıkan Ece Ayhan’ı şahsen çok merak ederdim. Bu şiirleri yazan nasıl birisi acaba diye düşünürdüm.

Aralık ayının ortalarında bir gün, Behramoğlu kardeşlerin en küçüğü Turan’la Kadıköy İlçe binasında oturuyorduk. Benden dört yaş büyüktü, üniversiteliydi Turan. Ya, ne kadar çok Stalinci olduğundan sözeder ya da dakikalarca, sessizce boşluğa bakardı. İkimiz de parkalı, postallıydık. Benimkiler Osmanağa Camii’nin yanındaki bit pazarından alınma ucuz Türk malıydı. Turan’ınkiler gıcır gıcır Amerikan PX’inden çıkmaydı! O  gün, öğleden sonra çok acı bir haber geldi. Faşistler Yıldız Teknik’te devrimci bir arkadaşımızı, Battal Mehetoğlu’nu vurmuşlardı. Turan’la ben, hemen Beşiktaş’a doğru yola çıktık. Yıldız Teknik’in önünde devrimciler kapıyı tutmuş, kontrol etmeden kimseyi içeri almıyorlardı. Turan, ‘Ataol’un kardeşiyim’ deyince hemen kenara çekilip bizi de içeri aldılar. Battal’ın cenazesi iki gün sonra Sirkeci’den büyük bir törenle Malatya’ya uğurlandı. Annesi İnsaf Ana’ya bir gazeteci neler hissettiğini sorunca o da, “Ah ki oğlumun emeğini eline verdiler” demiş. İşte Ece Ayhan’ın ‘Meçhul Öğrenci Anıtı’ şiiri bu yanıttan çıkmıştı…

Ece Ayhan ve Doğan Kemancı

1970’in ilk aylarında, tam Milli Demokratik Devrim çizgisinin doğru olduğuna karar verdiğim bir sırada MDD’ciler de ikiye bölündü! Ne garip bir tesadüftür ki, Proleter Devrimci Aydınlık’ın 3-17. Sayısındaki Şahin Alpay’ın müthiş didaktik ‘İşçi Sınıfı ve Milli Demokratik Devrim’ yazısını okuyup, ölene kadar (beyaz) Aydınlıkçı olmaya karar verdim! Gene o senede, bir gün Cağaloğlu’ndan aşağı inerken Vilayet Han’ın ikinci katındaki De Yayınları’na çıkıp Memet Fuat’a sormuştum; ‘Ece’yi nerede bulabilirim?’diye. ‘Bilmiyorum’ demişti. Ne Çengelköy’den, ne de Üsküdar’dan söz etmemişti.

1980’de artık epey büyümüş, Aydınlık Gazetesi’nde çalışıyordum!  Nezih Coş, Sanat Sayfası’nı hazırlardı. Bir gün gidip Cemal Süreya’nın yazısını almamı istemişti. Cemal Süreya’nın yeri Çemberlitaş’taydı. Yazısını aldıktan sonra ‘Hiç eski Papirüs kaldı mı?’ dedim. Bir de ‘Ece’yi nerede bulabilirim?’ diye ona da sordum.  Gizemli bir ‘bakarım…’ kelimesi çıkmıştı ağzından.

Ertesi gün gazeteye geldiğimde içi Papirüs dolu koca bir paket masamda duruyordu. Saat dört civarında da Nezih Coş telefonu uzatıp ‘Ece Ayhan… Seninle konuşmak istiyor,’ demişti. Büyükada’da kalıyormuş Ece. ‘Ben de Heybeli’de oturuyorum’ dedim.

‘Başkent’ Sirkeci’de buluştuk. Kolunda tuttuğu kalın yeşil paltosu vardı. Mayıs’ın başıydı. Çok heyecanlanmıştım. Yanımda yürüyen, işte o inanılmaz, pırlanta gibi şiirleri yazan, kafamda şiir sihirbazı diye canlandırdığım Ece Ayhan’dı. Bir süre şaşkınlıktan ne diyeceğimi şaşırdığımı hatırlıyorum. Bir şeyler söylemiştim, o da,‘bu tarafıma geç, o kulağım duymuyor,’ demişti. Sanki uzun zamandır görmediğim abimle, bir yakınımla yeniden buluşmuş gibi hissetmiştim kendimi… Ne kadar arkadaş, kardeş, sıcak ve alçak gönüllüydü. Vapurun Heybeli’ye bu kadar çabuk geldiğini hiç hatırlamıyorum. Yol boyunca anlatmıştı; ‘Ut’ şiirinde Karagöz’ü unutmuş, hâlâ ukdeymiş içinde, niçin Hacivat demiş de Karagöz dememiş… Meğerse ilk şiiri 1954’te Türk Dili’nde değil de 1953 yazında Siirt’te, ‘Siirt’in Sesi’nde çıkmış… Ve insan toplumuyla ilgili ‘doldurulmaz derin kuyuların kuşkulara, kuşkuların düşünceye dönüşmesi’… Ya da yeni keşfedip övünerek söylediği Şeyh Bedrettin’le olan akrabalığı…

Ece, Büyükada’da, eski bir köşkte, Mustafa Irgat ve Teoman Taylan’la birlikte kalıyordu. Teoman için,‘her sene kitaplarını vapurdan indirip eşeğe yükler buraya getirir’ demişti adalı arkadaşlar. Ece’nin de çok hoşuna gidiyordu o kadar kitabın olduğu bir yerde kalmak. Oğlu Ege de gelmişti. Onun için de çok mutluydu. Herhangi bir öğleden sonrası, Büyükada’nın Çankaya, ya da 23 Nisan Caddesi’nde Ece’yle Ege yanyana yürürken görülebilirdi. O yaz, bir sene sonra, 1981’de kaybettiğimiz hikâyeci Ayhan Bozfırat da Büyükada’daydı. Ece’yle birbirlerine epey arkadaşlık ettiler.

Ece’yle yaptığım röportaj Aydınlık’ta yayınlandı. Evinde doldurduğum üç saatlik kasetler için ‘bunları çözmek zor, sen bana soruları ver ben sana yazarım’ demişti. Röportaj fazla ses çıkarmadı. Ama gazetede üç kişi Nezih Coş’u ve beni acil bir yargılama toplantısına çağırdılar. Sanıklar, Ece Ayhan’la röportajı yapan ben ve sayfada yayınlayan Nezih Coş’tu. Yargıçlarımız da Celal Üster, Cenap Nuhrat ve Nur Deriş’ti. Ece’yle ilgili, artık suyu çıkmış saçma sapan suçlamaları, iftiraları, dedikoduları bir kere daha tekrar ettiler. Deliymişmiş de falan filanmışmış da… Hiç bir aydına yakışmayacak bir seviyesizlikle saldırdılar. Ece’nin yaşayan en etkili birkaç Türk şairinden biri olduğunu, yaptıkları suçlamaların onu çekemeyen kabiliyetsizler tarafından uydurulduğunu, kendilerinin de böyle yalanlara alet oldukları için utanmaları gerektiğini başım dik suratlarına söyledim. Onları ikna etmek gibi bir derdim de yoktu zaten. Gerçek şiiri ve şairi sahtesinden ayırmak da bir yetenek meselesiydi doğallıkla… O da pek herkeste olmuyor ne yazık ki!

Aslında röportajı önce Sanat Olayı’na götürüp Alpay Kabacalı’ya vermiştim. Ülkü Tamer yayınlamak istememiş. Ece’nin hatırladığına göre, Aydınlık’ta çıkınca Oruç Aruoba’nın dikkatini çekmiş. Kesip Enis Batur’a vermiş. Ece’nin ilk kez açıkladığı fikirleri vardı yazıda.

O yaz Türkiye İşçi Köylü Partisi, Büyükada’da bir gece düzenledi. Ece de gelmişti. Doğu Perinçek’le kucaklaştılar, en önde oturup izlediler geceyi… Ve sonra meşum 1980 Eylül’ü geldi. Kitaplarımız torbalara doldurulup, eşimiz, kardeşimiz GMC’ye konup Deniz Harp Okulu’na götürüldüler. Ekim’de, Mustafa Irgat İstanbul’a dönünce Ece’ye Adalar’da ev aramaya başladık. Ama o Eceabat’a gitti. Arada bir İstanbul’a geliyor ya Sirkeci’de hasır şapkasıyla aniden karşımda beliriyor ya da bana, Milliyet’e uğruyordu.

1984-1985. Kızıltoprak’ta Nilgün Marmara ve Beyoğlu’nun arka sokaklarında Bilsak’ın iki sokak aşağısında Manço Apartmanı’nın arka odalarında Mustafa Irgat günleriydi. ‘Tezgâhı kurdum’ diyordu Ece her gördüğümde. Arada Mustafa’yı eleştiriyordu. İki avuç fasulye ıslatıyormuş Mustafa. Çok diyordu. Bir avuç yeterdi. Bolluğa alışmış diyordu.

Ece Ayhan ve Cemal Süreya

Nilgün’ün evi hepimizin buluşma yeri olmuştu. Bir çeşit Ece’yi sevenler derneği gibiydi. Rakısını alan geliyordu. Başta Cemal Süreya… Bir Pazar günüydü, hadi Edip’i arayalım dediler. Nilgün’ün kocası Kaan çevirdi Edip Cansever’in numarasını, karşısına eşi Mefharet çıktı, biraz konuşup Cemal Süreya’ya verdi telefonu.

-‘Beni tanımadınız mı?… Cemal… Mefharet değil misin sen?… Ben Cemal Süreya… Edip televizyon mu seyrediyor şimdi kuzu kuzu?… Gelsin de bir hesap sorayım ben ondan…’

Ardından Edip Cansever geldi telefona.  Hastalandığını ve hastalığının adını anlatmaya çalıştı Cemal Süreya’ya.

-‘Ne? Faranjit mi oldun? Adını bile bilmem ağbi, hastalık mı o?… Hepsinin benzerlerini hepimiz geçirdik…. Ayakla ne ilgisi var?… Yapma yahu sen gut olmuşsun gut… Ağbi o zaman o başka hastalıktır o. Öyle küçük isimlerle geçiştirmeye kalkma…’

Ardından Ece konuşmak istemişti.

-‘Edip, çok matrak yahu. Televizyon izlediğin doğru mu?… Hasta mısın?… O zaman yarın geliyorum sana.’

Telefonu kapattıktan sonra Cemal Süreya, Cansever’i ufaktan çekiştirmeye başladı.

-‘Bir gün Edip sevgililerinin birinden ayrılmış, geldi bizim eve, ‘ben Türkçe’yi senden öğrendim’ dedi. N’olacak yahu ben de Melih Cevdet’ten öğrendim diyorum. Ne var bunda? Edip’i yeni şiirle ben tanıştırdım.’

Sonra da Ece’ye döndü.

-‘Sen Kudüs Fareleri’ni getirip bana okutmuştun’ dedi.

Ece inkâr etti.

-‘Yapma Cemal, Şubat’ta Ankara’da değiliz ki okul tatil… Şiir Şubat ayında çıktı ben seni Mayıs ayında tanıdım yahu.’

Cemal Süreya üsteledi.

-‘Şiirlerini bana getirmiştin. 1954’te şiirlerini bana getirmiştin. Getirmek şu, arkadaşına şiirini getirmiştin. Şimdi bak Kudüs Fareleri’ni çıkmadan önce bana okudun ağbi.’

Ve bu böylece devam etti gitti, ta ki Ece zar zor kendisini dinletip tartışmaya değişik bir boyut getirene kadar;

-‘Yılını hatırlamıyorum, 1973 olabilir, Refik’te oturuyoruz Tünel’de, benim sağımda Ömer Uluç solumda Doğan Hızlan oturuyor. Cemal sen de yuvarlak masanın bu tarafındasın yani doğal bir şekilde. Ömer de çın çın gülüyor böyle çok şeyde… Sen alındın… Ben de dedim ki; ‘ya Cemal okuldayken senin dişlerin çok güzeldi’ dedim. Gerçekten okuldayken esmer bir adamsın dişlerin pırıl pırıl bembeyaz esmer olunca daha da belirgin oluyor şeyinde… Şimdi Cemal sen, Ömer Uluç boyuna gülüyor ya çın çın alınmışın, ‘ya acaba bana mı gülüyor’ şeyinde. O günlerde sen de dişlerini yaptırıyormuşsun, ne bileyim ben… Ondan sonra sen bana dedin ki, şimdi Ömer Uluç da gülüyor ya kendi şeyinde,‘sen şiirlerini bana gösterirdin’ dedin birdenbire. Ben de sana ‘Cemal’ dedim, ‘bu tabak uçar o oyuncak gemi batar’ dedim. Sen de bana ‘herkes oyuncak gemi’ dedin ve konu kapandı… Ben daha sonra Ankara’ya gittim, 1980 yılının sonunda orada sırtının güzel olmasıyla övünen bir kız var Ayla Kurşunlu… Yaptırmışın dişlerini, Ankara’da Ayla Kurşunlu’ya böyle yapmışsın….’ deyip, Ece işaret parmağının tırnağını ön dişlerine tıklatarak Cemal Süreya’nın taklidini yaptı…

Tam burada Cemal Süreya başladı anlatmaya;

-‘Hayır efendim bu yanlış bak ben sana söyleyeyim, sadece Ayla Kurşunlu’ya değil o sırada herkese evlenme teklif ediyordum. Benim bir tutkum vardı, nihilizm üzerine, herkese evlenme teklif ederdim, evlenme nihilizmi yapıyordum. İnanmadan yani. Yalnız o kadın bana öyle demedi hiçbir zaman. Ama birine demiş ki, o daha dramatiktir benim için ‘ya şu Cemal Süreya niçin dişlerini yaptırmıyor?’ demiş. Çünkü oyuklarla geziyordum ağbi. Çünkü eski dişlerim güzeldi ya üstüme alınmıyordum. Ayrıca başka bir şey söyleyeyim Ayla Kurşunlu benle o gün evlense evlenirdim, bugün de evlense evlenmem artık çünkü şimdi bayan Nihayet var…’

-‘78’de Erzincan’dayım,’ diye devam etti Cemal Süreya, ‘memleketim gibi bir yer, aslında memleketim değil ama… Bak ne oldu biliyor musun? Bir profesör kız vardı orada. Ona bir mektup yazdım, Ece Ayhan’ın bir mısraını koydum içine… ‘Ay kin tutmuyor’… Orada düşündüm, ulan kin mi tutmuyor, kir mi tutmuyor? Altında imzam yok ama benden geldiğini anlamıştır…’

-‘Hani bir de’ dedi Ece, ‘Vapur batsın da, Bandırma’dan dönen vapur, karım ölsün kızım kurtulsun… O kadar bunalmış…’

-‘Vapur değil ama sandal benimki,’ diye devam etti Cemal Süreya. ‘İlk evlilikte hep şunu düşünürdüm. Tanrım diyordum, tanrıya da inanmıyordum… Beraberlik kesintilerle bir buçuk yıl sürdü ama on yıl evli kaldık. Ayrılamadım yani o da bende büyük kompleks yarattı. Kendimi hep nasıl düşünüyordum biliyor musun? Kalamış’tan sandala binmişiz karım, ben ve çocuğum, bir yaşında kızım… Cup diye karım düşüveriyor diye görürüm rüyalarımda. Arıyorum yok… Memnunum tabii… Çocuğumla kurtuluyorum. Tabii bu ilerleseydi ben onu iterdim bir gün…’

Nilgün’ün kaygan parkelerinde birileriyle dansettikçe Cemal Süreya, Ece oturduğu yerden kıs kıs gülerdi.

En son 1986’nın Temmuz’unda Kızıltoprak’da oturup konuşmuştuk Ece’yle. Ben, Devrimci Gençlik Birliği yöneticiliğim sırasında yayınladığımız bir bildiriden yargılanmış, 141/2’den yedi buçuk sene ceza almıştım. Yargıtay’da onanmış ve aranmaktaydım. Yurt dışına gitmek üzere olduğumu söyleyince, ‘gitme, dönmen zor olur’ demişti bana.

Ece Ayhan (Mayıs 1981)

İstanbul’da boş ve kocaman bir apartman dairesinin sadece küçük bir odun sobasının ve bir yatağın olduğu arka odalarından birinde, her an gitmeye hazır, yatağında oturmuş düşünürken hatırlıyorum Ece’yi… Yani hep atının üzerindeydi. ‘Atı da şiiri gibi çok güzeldi. Öldükten sonra da tersine yarıştı’. Sonradan demişti ya: ‘Cemal Süreya otuz, ben elli ev değiştirmişim’ diye.

***

Hakiki şiirden anlayanı hemen içine alan bir şiirdir Ece’ninki. Kaynağı başka bir şiir olmayan, taklidi imkânsız, omurgası sağlam, tarihsel perspektifi olan bir şiir…

Çok eskiden öğrenmiştik; Marksizmin özünü, esasını çıkar, geriye herkesin kabul edebileceği ekonomik bir teori kalır. İkinci Yeni’nin içindeki çekirdek, ‘öz, esas’ Ece’ydi. Ece’dir.

Sezai Karakoç’suz ve özellikle Ece Ayhan’sız bir İkinci Yeni düşünülemez…

***

‘İlk kez Muzaffer Erdost, Temmuz 1956’da Pazar Postası’nda ‘İkinci Yeni’ demişti.. Gene Muzaffer Erdost’un bastığı, Ece Ayhan’ın ilk kitabı Kınar Hanım’ın Denizleri’ndeki 26 şiirden 23’ü Pazar Postası’nda çıkmıştı.

***

Gençler mi?.. Kötülüğe karşı hep dayanışma içinde oldular Ayhan abileriyle!..

DOĞAN KEMANCI
Üvercinka Dergisi, Mayıs 2018

 


Hamişler:

1/ Yazının pdf biçemine https://bit.ly/eceayhanararken adresinden ulaşabilirsiniz.

2/ EVV3L kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin indeksine https://bit.ly/eceindeks adresinden, “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesine ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden ulaşabilirsiniz.

May
12
2018
--

Çizgi: Zafer Yalçınpınar (by Zafer Temoçin)

Sıkı karikatürist -ve ‘iğneli fırça’- Zafer Temoçin‘in
çizgileriyle Zafer Yalçınpınar (2018)

 

May
12
2018
--

Araştırma/Makale: “Sait Faik’in Şiirlerine Dair Önemli Bulgular” (Zafer Yalçınpınar)

2014 yılından günümüze ‘Sait Faik Araştırma Atölyesi’ kapsamında Sait Faik’in yaşamına ve eserlerine dair çeşitli çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bu doğrultuda Sait Faik’in kaleme aldığı şiirlere ilişkin bazı bulgulara ulaştık ve söz konusu bulguları Sait Faik okuyucusuyla/araştırmacısıyla paylaşmaktan gurur duyuyoruz.

İlkin, Sait Faik’in şair yönüne ilişkin birkaç ifadeyi öncül olarak dikkate almak gerekiyor. Ece Ayhan, birçok yazısında Sait Faik’ten “Çakır Hikâyeci” olarak bahseder. [1] ‘Çakır Hikâyeci’ benzetmesinin ardındaki birincil anlamın Sait Faik’in bakışları ya da göz rengiyle/yüz ifadesiyle -ve sürdüğü bohem yaşamıyla- sürekli çakırkeyif bir görüntü sergilemesi olduğu düşünülebilir. Ancak, Ece Ayhan bu benzetmeyi Sait Faik’in ‘yarı hikâyeci-yarı şair’ olduğunu iddia ederek açıklamıştır. Bununla birlikte, Ece Ayhan, ikinci yeni şiir akımının tümünü ima ederek, Sait Faik’in ‘Alemdağ’da Var Bir Yılan’(1954) adlı kitabı ile Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın ‘Çocuk ve Allah’(1940) adlı kitabından doğduklarını söylemiş, bu iki esere verdiği önemi kendi varoluşuyla ve ikinci yeni şiir akımının poetikasıyla vurgulamaya çalışmıştır. Gerçekten de Sait Faik’in ‘Alemdağ’da Var Bir Yılan’ adlı kitabındaki hikâyelerin anlatım tarzı son derece şiirseldir: Bu hikâyeler neredeyse ‘düzyazı şiir’ olarak tanımlanan biçemle eşleşecek kadar yoğun bir şiirsel dil ve imgesel alan derinliği içerir.

 


“Şimdi Sevişme Vakti”, Sait Faik, Yenilik Yayınları, 1. Baskı, 1953

 

‘Şimdi Sevişme Vakti’, Sait Faik’in yayımlanmış ilk ve tek şiir kitabıdır. Kitap, ilkin 1953 yılında Yenilik (Aylık Fikir ve Sanat Gazetesi) çevresinin kurduğu Yenilik Yayınları tarafından basılmıştır. (Yenilik Yayınları o yıllarda Nurullah Ataç, Cahit Külebi, Fazıl Hüsnü Dağlarca ve Salâh Birsel’in eserlerini yayımlamaktadır.) ‘Şimdi Sevişme Vakti’nin ilk baskısının Varlık Yayınları’ndan değil de Yenilik Yayınları’ndan gerçekleşmesi Sait Faik’in özellikle “şiir” konusunda Yaşar Nabi Nayır’la ayrışmasının önemli bir göstergesidir. Sait Faik, şiirlerini yayımlatmak için Varlık Dergisi’ne ve Yaşar Nabi Nayır’a güvenmemektedir. Bu güvensizliğin ardında birçok sebep vardır ancak en önemlisi Yaşar Nabi Nayır’ın ‘Güdümlü Edebiyat’ başlığını savunarak yenilikçi genç şairlere, yazarlara ve yeni neslin fikirlerine karşı takındığı olumsuz, itici ve statükocu tavırlardır. Zaman zaman Oktay Rifat’in ve Orhan Veli’nin de işbu tavırlarından ötürü Yaşar Nabi Nayır’ı kınadığı ve bir süreliğine Varlık Dergisi’nden -Sait Faik’i de ikna ederek, birlikte- uzak durduğu bilinmektedir.[2] Daha sonraki yıllarda Yeditepe Dergisi ile Seçilmiş Hikâyeler Dergisi çevresi, Varlık Dergisi-Yaşar Nabi Nayır’ın statükocu tavırlarına karşı kesenkes ve şiddetli bir cephe oluşturmuştur. [3]

Sait Faik’in 11 Mayıs 1954 tarihindeki vefatının ardından, 1954 yılının Temmuz ayında yayımlanan Varlık Dergisi’nin 408. sayısı, “güdümlü edebiyat” tarihimizin kötücüllüğü açısından çok önemli bilgiler ve belgeler taşımaktadır. Yaşar Nabi Nayır, kendisine gelen eleştirilere ve baskılara dayanamamış, zorunlu açıklama mahiyetinde “Sait Faik İçin Notlar ve Sait Faik’in İlk Şiirleri” başlığı altında uzun bir yazı kaleme almıştır. Yazıda, Sait Faik’in Yaşar Nabi Nayır’a gönderdiği ilk şiirler olumlu-olumsuz yönlerden eleştirilmekte ve Sait Faik’in mektubuyla birlikte paylaşılmaktadır. İşbu yazı kapsamında paylaşılan Sait Faik şiirleri, “Evime Dönüyorum” ile “Hasretimin Bittiği ve Başladığı Yer” adlı şiirlerdir. Her iki şiir de ‘Şimdi Sevişme Vakti’nin 1953’ten günümüze uzanan baskılarında bulunmamaktadır.[4] Yaşar Nabi Nayır, Temmuz 1954’teki söz konusu yazısında Sait Faik’in yaşantısını ve mizacını da çokça eleştirmektedir.

 


Varlık Dergisi, Temmuz 1954, Sayı:408, s.5

 

Bununla birlikte, Varlık Dergisi’nin Temmuz 1954 tarihli 408. sayısını asıl önemli kılan şey, dergide ilk kez yayımlanan “Yarı Belimiz” [5] adlı şiirdir. “Yarı Belimiz”, ancak Sait Faik’in vefatından sonra yayımlanabilmiştir! Bu şiir, Yaşar Nabi Nayır’ın Sait Faik hakkındaki yazılarından ayrıksı olarak derginin 5. sayfasında yer almıştır. Şiirin editöryal olarak Yaşar Nabi Nayır tarafından bir süre “bekletildiği-ötelendiği” anlaşılmaktadır! Daha da önemlisi şudur; “Yarı Belimiz” adlı şiir (çok büyük bir ihtimalle Sait Faik’in isteği/vasiyeti dışında!) ‘Şimdi Sevişme Vakti’nin 1958 yılında Varlık Yayınları tarafından gerçekleştirilen 2. baskısında yer almakta ve günümüze uzanan 1970-2000 yılı Bilgi Yayınevi baskıları ile 2014 ve sonrası İş Bankası Kültür Yayınları’nın  yeni baskılarında da (hiçbir editöryal not ya da uyarı içermeden) bulunmaktadır! Üstelik, ‘Şimdi Sevişme Vakti’nin Varlık Yayınları’ndan gerçekleşen 1958 yılındaki 2. baskısının hiçbir yerinde “2. Baskı” gibi bir ifade de yazmamaktadır! Şimdi Sevişme Vakti, Varlık Yayınları tarafından -Sait Faik’in ölümünden yaklaşık 4 yıl sonra- ilk kez yayımlanmış gibi sunulmuştur! Bu durum, tıpkı Sait Faik’in ölümünün ardından Sait Faik Öykü Ödülü’nün icat edilmesi gibi son derece talihsiz bir durumdur; güdümlü edebiyatın kötücül hilelerinden biridir!

 


“Şimdi Sevişme Vakti”, Sait Faik, Varlık Yayınları, 2. Baskı, 1958

 

Sait Faik’in ‘Şimdi Sevişme Vakti’ adlı şiir kitabının eski baskılarında(Yenilik, Varlık, Bilgi, İş Bankası Yay. baskılarında) yer almayan iki şiirin daha farkına vardık. Bu şiirlerden ilki “Sanki Burda Değilim” [6] adlı şiirdir. Şiir, Muzaffer Uyguner’in 1988 yılı Sait Faik Müzesi arşiv-envanter tasnifine göre 99 numaralı kayıttır. Varlığının farkına vardığımız ancak henüz tam metnine ulaşamadığımız bir şiir ise “Aleko”[7]dur. Sait Faik’in ‘Aleko’ adlı şiiri, en eski İstanbul meyhanecilerinden biri olan ‘Aleko’ya ithafen kaleme aldığı düşünülmektedir. Bu şiirin, Sait Faik tarafından -kendi imkânlarıyla- yayımlanan ‘Semaver’ adlı öykü kitabının 1936 yılındaki ilk baskısının kapağında bulunduğu tahmin edilmektedir.

Sonuçta, Sait Faik’in şiirlerine ve şairane yaşamına dair araştırmalarımız sürüyor… Sait Faik’in tüm dostlarını ve sıkı şiir/sıkı edebiyat okurunu araştırmalarımıza destek vermeye davet ediyoruz.

Sahicilikle,
Zafer Yalçınpınar
Kasım 2017


[1] “Ece Ayhan-Şiirin Bir Altın Çağı”, YKY, 1993, ss.124-128

[2] Olumsuzlama ifadesi, Oktay Rifat tarafından Yeditepe Dergisi’nin yayın yönetmeni olan Hüsamettin Bozok’a gönderilen mektuplarda (1953-1955) açıkça görülmektedir. (Bkz: “Oktay Rifat İçin”,  Sempozyum+Belgeler, Hazırlayan: Güven Turan-Yücel Demirel, Temmuz 1999, YKY)

[3] Tahir Alangu’nun hazırladığı “Sait Faik için” adlı armağan/derleme kitap 1956 yılının Nisan ayında Yeditepe Yayınları tarafından yayımlanmıştır. Bununla birlikte, ‘Seçilmiş Hikâyeler Dergisi’ de 1955 yılında Sait Faik için iki cilt oylumunda özel sayı yayımlamış ve Varlık Dergisi ile Yaşar Nabi Nayır’ın ‘Güdümlü Edebiyat’ adına icat ettiği Sait Faik Öykü Ödülü’nü kapsamlı olarak eleştirmişlerdir. Sait Faik Öykü Ödülü/Yarışması günümüzde hâlâ sürdürülmektedir.

[4] 2003 yılında Sevengül Sönmez’in yayıma hazırladığı ve YKY tarafından yayımlanan “Şimdi Sevişme Vakti ve Diğer Şiirleri” adlı kitapta, söz konusu iki şiir “Diğer Şiirler” bölümünde yer almaktadır.

[5] “Yarı Belimiz” adlı şiirin önemini vurgulayan, işaret eden ve araştırma atölyesi kapsamındaki bulgulara ulaşmamızı sağlayan Şükret Gökay’a çok teşekkür ederim. Ayrıca, Varlık Dergisi’nin Temmuz 1954 tarihli yazısını vurgulayan, işaret eden ve hikâyeci Mahmut Makal ile kapsamlı bir söyleşi gerçekleştiren Tekin Deniz’e de çok teşekkür ederim.

[6] Bkz: “Sait Faik-Bitmemiş Senfoni”, Hazırlayan: Muzaffer Uyguner, Bilgi Yayınevi, 1988, s.127. (2003 yılında Sevengül Sönmez’in yayıma hazırladığı ve YKY tarafından yayımlanan “Şimdi Sevişme Vakti ve Diğer Şiirleri” başlıklı kitapta, “Sanki Burda Değilim” adlı şiir “Diğer Şiirler” bölümünde yer almaktadır.)

[7]  Bkz: “Sait Faik-Karganı Bağışla”, Mektuplar, Hazırlayan: Sevengül Sönmez, YKY, 2003, s. 63


Hamişler:

1/ Makalenin -pdf dosyası biçemini- https://bit.ly/saitfaiksiirleri adresinden arşivleyebilirsiniz.

2/ EVV3L kapsamında yayımlanan “Sait Faik” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz.

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com