“(…) Şimdiye kadar da imzalı bir fotoğrafı veya mektubu müzayedelere çıkmayan Seyfettin’in yıllar sonra mahalleden arkadaşı Münir’e gönderdiği bir mektup kartpostalı ilk kez İstanbul Müzayede aracılığıyla koleksiyonerini bekliyor. (…)” Cumhuriyet Gazetesi, 19 Mart 2021
6:45 Yayın tarafından kitaplaştırılan -özel eklentilerle genişletilmiş- basılı nüshayı satın almak için tıklayınız…
Oruç Aruoba’yla gerçekleştirdiğimiz tüm görüşmelerin ayrıntıları -benim için- ‘ustalık ile yaşama onuru’ kıymetini taşıyor. 21 Mayıs 2011 tarihinde yazımını tamamladığım bu defter, ustayla 8 Mayıs 2011 tarihinde gerçekleştirdiğimiz görüşmenin notlarını içeriyor. (Zafer Yalçınpınar)
2/ “Sıkı şiire öncelik vermek” ve “imgelemin özgürleşmesini sağlamak” amacıyla dijital yayıncılık serüvenine başlayan UPAS Yayın‘ın tüm kitaplarını upas.evvel.org adresinden ücretsiz olarak okuyabilirsiniz.
13 Ekim 1956 tarihinde Avusturya(Viyana)’da vefat eden şair Cahit Sıtkı Tarancı‘yı özel bir çalışmayla birlikte yâd ediyoruz. 2011 yılında gerçekleştirdiğimiz “Cahit Sıtkı Tarancı’nın Karanfili” başlıklı efemeratik edebiyat çalışmasını https://evvel.org/55-yil-sonra-cahit-sitki-tarancinin-karanfili adresinden okuyabilirsiniz. Efemeratik çalışma, Cahit Sıtkı Tarancı’nın vefatına ilişkin çeşitli belgeler, kupürler ve bilgiler de içeriyor. EVV3L takipçileriyle paylaştığımız bu efemeralar, “Yaş otuz beş! yolun yarısı eder / Dante gibi ortasındayız ömrün (…) Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında? / Bir namazlık saltanatın olacak/ Taht misali o musalla taşında.” dizelerini yazan ve 46 yaşında vefat eden bir şairin varoluşu ile tüm zamanların yüklendiği şiirsel alan derinliğinin “içinde” çok önemli bir yer tutuyor. İyi okumalar dileriz. (Zafer Yalçınpınar)
2017 yılının Ekim ayında büyük şair Fazıl Hüsnü Dağlarca‘nın poetikasını saygıyla anmak ve yayımlanan şiir kitaplarının kapak tasarımları ile imgesel alan derinliğine katkılarını işaret etmek amacıyla koleksiyon öğeleri taşıyan kısa bir seçki hazırlamıştık. Bugün, seçkiye yeni kapaklar/buluntular ekleyerek 2.edisyonu oluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Fazıl Hüsnü Dağlarca Kitap Kapakları Seçkisi’ne https://bit.ly/daglarcakitapkapak adresinden -pdf dosyası biçiminde- ulaşabilirsiniz. İyi okumalar/izlenimler dileriz…” (Zy)
Hamiş: EVV3L kapsamında yer alan “Fazıl Hüsnü Dağlarca” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/daglarca adresinden ulaşabilirsiniz.
Kadıköy’den Son Çıkış, Rafet Arslan UPAS Yayın/Şiir, Eylül 2020, 26 Sayfa Okumak için: bit.ly/kadikoysoncikis
“Bu kitap Rafet Arslan‘ın gayriresmî -ve kişisel- Kadıköy tarihinin saf şiire dönüşmüş ahvalidir. İmgelemin Özgürleşmesi’ne güç veren sanatçı dostlarıyla birlikte Rafet Arslan, Kadıköy’den Son Çıkış‘taki tükeniş ânında her şeyin -evrenin bile- acıyla biçimlenen yıkımını omuzluyor!” (Zy)
Önemli Not: “Sıkı şiire öncelik vermek” ve “imgelemin özgürleşmesini sağlamak” amacıyla dijital yayıncılık serüvenine başlayan UPAS Yayın‘ın tüm kitaplarını upas.evvel.org adresinden ücretsiz olarak okuyabilirsiniz.
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan İlhan Berk başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz. (2020 İlhan Berk Anma Etkinliği’ne dair bilgiyi evvel.org‘a ulaştıran Sn. Ahmet Berk‘e çok teşekkür ederiz.)
Ustamız Oruç Aruoba tarafından adıma ithafen imzalanan kitapların -hemen hepsinin- çok değişik hikâyeleri ve anlamları vardır. Bu efemeraların taşıdığı anlamları ve çeşitli detayları Şubat 2021’de Upas Yayın kapsamında yayımlamayı planladığım Usta Defteri‘nde paylaşmak istiyorum. Fakat, Aruoba tarafından adıma ithafen oluşturulmuş öyle özel bir efemera var ki, bu imzanın hikâyesini ve önemini ayrıca vurgulamak gerekiyor.
19 Eylül 2002’de, Oruç Aruoba’yla Galata Köprüsü’ndeki ilk buluşmamızda ben 23 yaşındaydım. Marmara Üniversitesi’nin enstitülerinden birinde ‘Sermaye Piyasası ve Borsa’ üst-başlığında yüksek lisans yapıyordum ve yüksek lisansın tez aşamasına yeni geçmiştim. Aruoba, ekonometri lisansımı ve yüksek lisansımdaki “borsa” başlığını duyduğunda “Orada, borsada, tüm olup bitene baktığımda, bir çeşit tapınma görüyorum,” dedi ve “Tıpkı kutsal mekânlarda gerçekleştirilen ritüeller gibi, tapınma içeren bir düzen var orada…” diye ekledi. Ardından, üzerinde Arapça harfler bulunan bir kâğıt para/banknot (10 Pakistan Rupisi) çıkardı cüzdanından ve banknotun görünmez filigranının gizlendiği boşluğa şunları yazdı:
Zafer’e.- ‘Borsa’da kullanabilir mi, bilmem- Oruç, 19 Eylül ’02
Bir süre, Aruoba’nın bu hamlesine ve kâğıt paranın üzerine yazdığı nota anlam vermeye çalıştım. Aklıma gelen ilk şey; birçok ülkede banknotların üzerine yazı yazmanın çok büyük bir suç olarak kabul edildiği ve Aruoba’nın bu hamlesinin mali değerler sistemini -veya bizatihi devlet düşüncesini- reddetmek yönünde bir anlam taşıdığıydı. Fakat emin olamıyordum. Yıllar sonra, Aruoba’ya bu hamlesinin anlamını sorduğumda, “Senin borsada veya bir bankada çalışamayacağını o günden biliyordum.” diyecekti, ustamız…
“Türkiye’nin en önemli blues gitaristlerinden Yavuz Çetin ile müzisyen, besteci, aranjör ve söz yazarı Bülent Ortaçgil’in birlikte katıldığı 1995 tarihli “Rokoko” programının kaydı YouTube’a yüklendi.
Moğollar’ın bas gitaristi Taner Öngür ile tiyatro sanatçısı Hakan Sepetçi’nin birlikte sundukları ve Flash TV’de yayımlanan televizyon programı “Rokoko”ya 1995 yılında Yavuz Çetin ve Bülent Ortaçgil katıldı.
Yavuz Çetin’in canlı performans konuğu, Bülent Ortaçgil’in de söyleşi konuğu olarak yer aldığı 50 dakikalık programda Çetin “Sahil”, “Hiç Düşünmezsin”, “Fanki Tonki Zonki”, “Bir Kaç Saat” adlı şarkılarının ilk hallerini seslendirdi.”
The Poet House bünyesinde İsmail Sertaç Yılmaz‘la birlikte gerçekleştirdiğimiz -ve En Uzun Geceden‘in devamı niteliğinde olan- Dudağının Kenarındaki Çizgi projemiz yayımlandı. Proje kapsamında sunduğu tasarımsal ve siirsel katkılar ile gösterdiği özen için İsmail Sertaç Yılmaz’a çok teşekkür ediyorum. (Zafer Yalçınpınar)
Önemli Not: “Dudağının Kenarındaki Çizgi” adlı şiirle birlikte üç etkin “yan okuma” yapılabilir:
(…) Nâzım Hikmet’in şu ana kadar hiçbir yerde yayımlanmayan beş şiiri, Yapı Kredi Yayınları editörlerinin TÜSTAV Komintern Arşivi’nde yürüttüğü çalışmalarla ortaya çıkarıldı. Şiirler kitap-lık dergisinin son sayısında yayımlandı.(…)
Mart 2020’de The Poet House bünyesinde İsmail Sertaç Yılmaz‘la birlikte gerçekleştirdiğimiz En Uzun Geceden adlı proje eserimizin tam/bütünsel biçemini filigranlı pdf dokümanı olarak https://zaferyalcinpinar.com/enuzungeceden.pdf adresinde inceleyebilirsiniz.
Heyecan verici bir haber de şu: En Uzun Geceden’in devamı niteliğinde olan Dudağının Kenarındaki Çizgi başlıklı eser için de İsmail Sertaç Yılmaz ile The Poet House bünyesinde tasarım/içerik çalışmalarımız devam ediyor. 2020’nin Haziran ayında Dudağının Kenarındaki Çizgi‘nin özel koleksiyon nüshaları da hazır olacak… Merakla bekleyiniz!
İşbu projeler kapsamında sunduğu tasarımsal ve şiirsel katkılar ile gösterdiği özen/anlayış için İsmail Sertaç Yılmaz’a çok teşekkür ediyorum.
Şair Tekin Gönenç‘in vefat ettiğini öğrendim. 2000’lerin başında (Kuzey Yıldızı Edebiyat Dergisi döneminde) hepimize çok destek olmuş, saygın ve sakin bir edebiyat simasıydı. Üzgünüm… (Zy)
“1 Mayıs İşçi ve Emekçi Günü’nde büyük şair Nazım Hikmet’in bir şiiri ilk kez gün yüzüne çıktı. Türkiye Sosyal Tarih Araştırma Vakfı (TÜSTAV) Komintern Arşivi’nde yer alan Nâzım Hikmet’in “İstanbul’da 1 Mayıs” şiirini Banu İşlet bularak çevirisini yaptı.” (1 Mayıs 2020, Cumhuriyet Gazetesi)
“Türkiye Sahaf Kolektifi, korona virüsü salgını sebebiyle yaşanan ekonomik güçlüklere ilişkin bir yazı kaleme aldı. Yazıda, sahaf esnafının salgının sonuna kadar dayanmasının mümkün olmadığının belirtildi.”
“Sahaf esnafı ve çizgi romancılar, efemeracılar, filatelist ve nümismatlar, küçük objeciler, ikinci elciler, seyyar kitapçılar gündelik yaşayan, nakit sermaye ve birikimi olmayan ticaret erbabındadır. İşte bu nedenle dükkânların kapalı, kitap ticaretinin sonlanmış olmasına pek uzun bir zaman dayanamazlar. Kendilerini idare ve idame etmeleri gündelik kazanç kapıları kapatılırsa mümkün olmaz. Uzun süreceği söylenen bu vahim pandeminin öngörülen bitiş tarihine kadar dayanması pek çoğu için gerçekten zor” diyen Sahaf Kolektifi yazıyı, “Sahafını koru, kitap aşkına” mesajıyla sonlandırdı.