Bilgi Üniversitesi Yayınları tarafından tıpkıbasımı gerçekleştirilen
“Çankırıdan Piraye’ye Mektublar” adlı defterden…
(…)
Gökyüzünün yarısında bulutlar dolaşıyor..
Böyle hışımla gelen
____________Zonguldak tirenidir.
(…)
Kalktı tiren.
Acı acı öttürüyor düdüğünü.
Kulak çınlaması gibi..
Senin de kulakların çınlasın karıcığım.
Başladı radyo.
Halkevinden verdiler hoparlöre…
Kalın kalın konuşuyor terziler.
Terzilerin makinası Singer.
(…)
Radyo alafranga havalar çalıyor.
Çok uzun sürerse
Belediye reisi kapatır mutlak.
Biliyorum:
Sevmiyor garb musikisini…
Yine sesini duydum o kadının.
Belki böyle bir ses yoktur.
Geliyor senin sesin kulağıma Pirayem.
Terziler 5 numara gazlambası yakıyor.
Gazı nerden bulmuşlar?
Radyo kemençeyle taksime başladı.
Dağlar bembeyaz.
(…)
Tiren işçileri geçiyor yoldan,
Yalnız onlar konuşurlar böyle bağıra bağıra…
Yol aydınlık…
Radyo şarkı söylüyor:
“Ne gelen var, ne haber..
Gün uzun, yollar uzak!”
Neden?
Halbuki ben,
halbuki biz
haber, her halde
ve çok yakında gelecek,
____________biliyoruz…
1-10-940
Nâzım Hikmet
“Çankırıdan Piraye’ye Mektublar”, Bilgi Üniv. Yay., 2010
Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan tüm Nâzım Hikmet ilgilerine https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=tas-ucak adresinden ulaşabilirsiniz.