26 Eylül – 13 Kasım 2013
Ottomatik Düşler, Onston / Can Yeşiloğlu
Bkz: https://ottomatikdusler.com/?page_id=49
*
“G-art”
Harbiye Mah. Kadırgalar Cad. No:6
Maçka (G-Mall) İstanbul
*
26 Eylül – 13 Kasım 2013
Ottomatik Düşler, Onston / Can Yeşiloğlu
Bkz: https://ottomatikdusler.com/?page_id=49
*
“G-art”
Harbiye Mah. Kadırgalar Cad. No:6
Maçka (G-Mall) İstanbul
*
Bkz: https://taksimdayanisma.org/taksim-dayanismasindan-basina-ve-kamuoyuna-duyuru
BASINA ve KAMUOYUNA,
Taksim Gezi Parkı’nda 27 Mayıs 2013 tarihinde başlatılan kaçak inşaat nedeniyle tarihi ve doğal değerimiz olan parkı ve ağaçları tahrip eden hukuksuz ve vandalca uygulamayı durdurabilmek için çabalayanlara uygulanan şiddetin ardından; Taksim Dayanışması’nın “sağlıklı kentleşme ve yaşanılır kent” talebi, ülkenin milyonlarca yurttaşının daha fazla özgürlük ve daha fazla demokrasi talebiyle birleşmiş; GEZİ PARKI ile simgeleşen toplumsal bir duyarlılık ortaya çıkmıştır.
Bu haklı ve barışçıl tepkiler sonucunda Taksim Dayanışması temsilcileri hakkında hukuksuz gözaltı süreçleri ile başlatılan soruşturma devam ederken; Savcılık, TMMOB Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu, TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Şubesi çalışanı mimar Derya Karadağ, Beyoğlu Semt Dernekleri Sözcüsü Cem Tüzün ve KESK Kadın Sekreteri Canan Çalağan’ın ifadesinin alınması için talimat vermiştir.
27 Mayıs tarihinden bugüne yaşanan polis şiddetinin ve bu şiddet sonucunda hayatını kaybeden ve yaralanan arkadaşlarımızın failleri, gerçek suçlular hakkında hukuk kurallarına uygun herhangi bir soruşturma ve yargılama yapılmazken; Taksim Dayanışması temsilcileri gerçeklikle hiçbir ilgisi bulunmayan imalara, suçlamalara, ve soruşturmaya tabi tutulmak istenmektedir.
Gerçek suçlular ödüllendirilirken, yaşamı ve yaşam değerlerini savunmak için barışçıl yöntemlerle, demokratik tepkilerin meydanlarda ve kamusal alanlarda ortaya konulmasında yetkililer tarafından yaratılan şiddet ortamının sona ermesi için hassasiyet ve çaba gösteren Taksim Dayanışması temsilcileri; asılsız suç isnatları ile, düzenlenen düzmece soruşturma dosyalarında hiçbir suç isnadı bulunmadığı halde, ifadeleri alınmak üzere talimatlar düzenlenerek sindirilmek istenmektedir.
Taksim Dayanışması her şeye rağmen hukuki ve meşru talepleri iletmek, diyalog kanallarını geliştirerek demokrasi geleneğine güç katmak için elinden geleni yapmaya devam edecektir.
Taksim Dayanışması’ndan suç örgütü çıkarmaya çalışarak kendi hukuksuzluklarının üzerini örtmeye çalışanlara açıklıkla ve bir kez daha sesleniyoruz:
Taksim Dayanışması, çağrıcıları, bileşenleri, talepleri, basın açıklamaları, etkinlikleri belli, bilinen, aleni, meşru, yasal ve demokratik bir yurttaş ve kurum dayanışmasıdır. Kentine sahip çıkan meslek odalarını, onlarla dayanışma gösteren sendikaları, siyasi partileri, mahalle ve çevre derneklerini, taraftar gruplarını, “suçlu” göstermek ve “suç örgütü” haline getirmeye çalışmak hukuken suçtur.
Dayanışmamızın bileşenleri anayasal hak ve ödevlerini yerine getirmekte olup etkinliklerimiz ve çağrılarımız bütünüyle yasal, meşru ve barışçıdır. Bu süre içinde haklarımızı kullanmamızı hukuksuz ve zorla engelleyen, kamuoyunu yanıltan, halka şiddet uygulayan bütün kamu görevlileri suç işlemektedir. Buradan ilgili ve yetkililere bir kez daha sesleniyoruz: Asıl suçluları ortaya çıkarmak ve yargılamak üzere görevinizi yapın.
Bizler, haklı, demokratik ve meşru taleplerimizi barış içinde ve bir arada savunmaya devam edeceğiz. Anayasanın ve uluslararası insan hakları sözleşmelerinin tanıdığı haklar ve özgürlükler adına mücadele verirken gözaltına ve soruşturmaya alarak yargılanmaya çalışılan Taksim Dayanışması temsilci, bileşen ve destekçilerine yapılan hayali suç isnatlarını ve suçlu gibi davranılmasını asla kabul etmiyoruz.
Yaşasın Dayanışmamız!
TAKSİM DAYANIŞMASI
TOMA suyunda kimyasal…
Bkz: https://haber.sol.org.tr/devlet-ve-siyaset/toma-suyunda-kimyasal-kullanildigi-belgelendi-haberi-79973
Gezi’nin ses dünyası…
Bkz: https://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=442752
Bkz: https://www.halkizbiz.com/gundem/ne-avm-ne-otopark-kusdili-cayiri-yesil-alan-olacak-h4405.html
Bkz: https://haber.sol.org.tr/kent-gundemleri/kusdili-cayiri-yesil-alan-olacak-haberi-79926
Basın açıklamasını Kuşdili Platformu adına mimar Arif Atılgan okudu:
“Bir süre önce ‘Kuşdili Kurtuldu’, ‘AVM yapılmayacak’, ‘Altı otopark, üstü yeşil alan olacak’ gibi manşetlerle yerel ve ulusal basına taşınan Kuşdili Çayırı konusunda ne yazık ki ciddi bir bilgi kirliliği mevcuttur. Söz konusu maşetler gerçeği yansıtmamaktadır.
Her şeyden önce bilinmelidir ki, Kuşdili Çayırı’nda yaklaşık 200.000 m2 kapalı alanı içeren ve AVM’yi öngören Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırlamış olduğu 14/05/2012 tarihli imar planı hala geçerlidir. Bu planın durdurulması için Kuşdili Platformu olarak 5500 imzalı dilekçeye yanıt gelmemiştir.
Neden hâlâ Kadıköy’ün raylı sistemle Üsküdar ve Bostancı’ya bağlanmadığı, eski iskelelerinin kullanılarak deniz ulaşımının canlandırılmadığı, cevap verilmesi gereken sorunlardır. Zira halen Kadıköy toplu taşıma anlamında 100 yıl öncesini yaşamaktadır.
Kuşdili Platformu olarak bizler, altı da üstü de toprak olan Kuşdili Çayırı’nı ve yatağı değiştirilmemiş Kurbağalı Dere’yi istemekteyiz.
Sonuç olarak bilinmelidir ki burası Kadıköy’ün son kalan boş alanıdır, imar veya otopark rantına asla kurban edilmemelidir.”
(…)
ölülerimizi gömüyoruz doğduğumuz yere.
uzaya kadar minibüsle ayakta gidiyoruz
yıldızları soyuyoruz
susan bir kedinin tırnaklarını görüyoruz karaya vurduğumuzda
gözlerimiz bir açılıp bir kapanıyor
son kumsal da yitirilmiş
(…)
MÜSLÜM ÇİZMECİ
Şiirin tam metnine https://www.direngen.net/yim-yim-orgutu-1-mesruniyet-bildirgesi.html adresinden ulaşabilirsiniz.
Ömer Hayyam’ın dizelerini paylaştığı için 10 ay hapis cezası verilen Fazıl Say, karar sonrası “aydınlık bir Türkiye’de doğduk, aydınlık bir Türkiye’de öleceğiz. Direniyor yürek!” dedi.
Bkz: https://haber.sol.org.tr/kultur-sanat/fazil-say-karari-degerlendirdi-direniyor-yurek-haberi-79911
İstanbul Tarihi’nin ilk futbol maçı 1896 yılında
Kadıköy ĶUŞDİLİ ÇAYIRI’NDA Moda kulübü ile İzmir karması arasında oynandı.
Kuşdili çayırında yetişmiş “sıkı topçu”ların ruhu ve hatırası için
20 Eylül Cuma günü saat 18.30’da İskele Meydanı‘nda buluşup
“Ne AVM, ne otopark, Kuşdili yeşil alan olacak!” diyoruz.Bkz: https://haber.sol.org.tr/kent-gundemleri/kusdili-cayiri-icin-20-eylulde-eylem-var-haberi-79816
*
“(…)Eski günlerde Fenerbahçe Stadı ilkel olduğu zamanda Kadıköy’deki futbola meraklı gençler mahalleler asındaki çeşitli arsalarda maçlar yapıyorlardı. O tarihlerde Kadıköy’ün muhtelif semtlerinden: Moda, Kuşdili, Bakla tarlası, Kızıltoprak, Erenköy, Bostancı, Hasanpaşa, İbrahimağa mahallelerindeki çayır ve arsalarda yetişen gençler çoğunlukla Fenerbahçe kulübüne giriyorlardı.
Bu anlamda zaman içinde, Moda’dan; Esat Kaner, Kuşdili’nden; Yaşar Yalçınpınar, Bakla tarlası’ndan; Fikret ile Semih Arıcan ve Bülent Büyükyüksel, Erenköy’den; Fikret Kırcan, Erol Keskin ile Naim Şukal ve Hasanpaşa’dan; Halit Deringör, Müjdat Yetkiner, Sabri Kiraz ve Zeynel Üner temayüz ederek Fenerbahçe’ye gelmişler ve onun şampiyonluklarında emek vermişlerdi. (…)”
FARUK ILGAZ
11 Şubat 2011, Fenerbahçe Gazetesi
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Fenerbahçe Spor Kulübü” başlıklı ilgilere https://evvel.org/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden, “Yaşar Yalçınpınar” arşivine ise https://evvel.org/ilgi/yasar-yalcinpinar adresinden ulaşabilirsiniz.
Kasımpaşa 2-1 öndeyken, Kasımpaşa’nın taraftarları “üç üç üç…” diye bağırıyorlardı. Maçın son dakikalarında Fenerbahçeli Webo, Kasımpaşa taraftarlarına istediklerini verdi!
Kasımpaşa: 2
Fenerbahçe: 3
16 Eylül 2013
*
Bu daha başlangıç!
Bkz: https://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=441512
Kadıköy’de, İstanbul Park Forumları tarafından birçok sanatçının da destek verdiği ‘Adalet, Özgürlük ve Barış İçin Eylül’de Gel’ festivali düzenleniyor.
Kadıköy Rıhtım’da düzenlenen etkinlikte Gezi direnişinde hayatını kaybedenler anıldı. Yurttaşlar, ellerinde Ahmet Atakan, Ali İsmali Korkmaz, Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert ve Mehmet Ayvalıtaş’ın resimlerini taşıdı. Kadıköy meydanına “AKP’den hesap soracağız” yazılı direnişte hayatını kaybedenlerin fotoğraflarının bulunduğu dev bir pankart asıldı.
CUMHURİYET GAZETESİ, 15 Eylül 2013
Fazıl Say ile Cansu Fırıncı tarafından gerçekleştirilen ve bugünkü soL gazetesi’nde yayımlanan söyleşide aşağıdaki müjdeli episoda rastladım:
(…)
Fazıl Say: (…)Seneye Sait Faik yılı olduğu için, projenin ilk konseri Burgazada’da, ikincisi İstanbul’da olacak. Sait Faik’in de yaşadığı (ve de artık benim de bir evim olan) Burgazada’ya gemilerle gidilecek. Sait Faik Stelyanos Hryapulos gemisi hikayesi konumuz, Demet Evgar, Songül Öden, Birsen Tezer gibi pek çok solistimin olduğu, Özen Yula´nın sahneye koyduğu bir sahne eseri projesi. Benim için ilginç olan şu; bu bir ilk, bu eserin tamamını hicaz makamında Türk Sanat Musikisi olarak bestelemeyi planlıyorum. Sait Faik benim için hicazdır.
(…)
Söyleşinin tam metnine
https://haber.sol.org.tr/kultur-sanat/fazil-say-sola-konustu-yasadigimiz-bir-aydinlanma-dirilisidir-haberi-79644 adresinden ulaşabilirsiniz.
Hamiş: Evvel Fanzin kapsamına yayımlanan “Sait Faik” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz.
BirGün Gazetesi’nden… (2007)
*
ÖNEMLİ DUYURUDUR!
Son bir-iki gündür “Evvel Fanzin taifesi İstanbul Bienali’yle neden ilgilenmiyor?” şeklinde abuk subuk, cart curt sorular geliyor. Kimse kusura bakmasın: 2007’den bu yana Bienal’e ve böylesi organizasyonlara “açık açık karşıyız/kapalıyız!”
Karşıtlığımızın nedenleri aşağıdaki bağlantılardan okunabilir:
2013:
1-https://haber.sol.org.tr/kultur-sanat/13-uluslararasi-istanbul-bienali-protestolari-gezi-direnisi-ve-sinik-metinler-devrim-bi
2-https://evvel.org/sahte-katarsis2011‘le hiç ilgilenmemişiz zaten :)
2009:
–https://evvel.org/brecht-ayna-bahcesinden-neyi-kurtarabilir-cavit-mukaddes2007:
1-https://evvel.org/iyimserlik-kurbanligi
2-https://evvel.org/kitap-bir-bienal-bir-bilanco
*
“Bir Bienal Bir Bilanço”
Hazırlayan: Cavit Mukaddes
Çekirdek Sanat Yayınları, 2007
Yazarlar; Rafet Arslan, Nazan Azeri, Erkan Doğanay, Müfit İşler, Ekrem Kahraman, Cavit Mukaddes, Özcan Türkmen, Zafer Yalçınpınar, Feyyaz Yaman
2009’da kaleme alınan önemli bir şiirdir:
KÖR YÜRÜYÜŞ
körler ülkesinde
bir su yolunda
gözler
im
iz
kapalı
yürüyoruz
ucuca birleşik adımlar
ve gökyüzüne kalkan kuşlar:“ardıardınaiçilmişbinsigaranınbirbirinedağlanışıgibi
körler alfabesiyle yazılmış bir şiirdi
büyük ve açık bir kalbe benzeyen
avuçlarımıza ilişti”karanlığı kucaklamayı öğrendik böylece
kanatlandık yürüdükçe
seyirciler yok oldu hiç olmadıkları kadar
kulaklarımız da ceplerimizden çıkmış
tüm fısıltılar ve tıkırtılar yere atılmış
yürüdük kendimizesonra açtık gözlerimizi gökyüzüne
dişlerimizi sıka sıka:“Hürya!”
10 Aralık 2009
Zafer Yalçınpınar
Hamiş: Yalçınpınar’ın diğer şiirlerine https://zaferyalcinpinar.com/siir.html adresinden ulaşabilirsiniz.
ACININ ADI
Yavaş sessiz senin buyruğunda toplanır altın yavaş sessiz
Yavaş sessiz senin buyruğunda dağılır buğday yavaş sessiz
Yavaş sessiz senin buyruğunda bölünür halkın ekmeği.
Seninle hızla kararır bozulur ipek seninle hızla
Hızla düğümlenir bulanır su seninle
Körlenir seninle hızla emeğin tarihi.
Ve seninle yavaş yavaş çıkar bakıra kuvarsa tunca yavaş
yavaş acının uzun uzun yazılan adı.
İlhan Berk
FORUMLAR “EYLÜLDE GEL”E ÇAĞIRIYOR!
Forumlar; Adalet, Özgürlük ve Barış talebiyle hepimizi çağırıyor.
Ethem’in, Mehmet’in, Abdullah’ın, Medeni’nin, Ali İsmail’in, Ahmet’in, Serdar’ın yitirdikleri hayatlarının, yaşanan tüm bu şiddet ve zorbalığın hesabını sormak için;
Daha demokratik, doğadan, barıştan, bilimden, insandan yana birarada yaşayabileceğimiz kentlerimiz ve yaşamımız için;
Taksim Dayanışması olarak defalarca dile getirdiğimiz taleplerimizin takipçisi olduğumuzu bir kez daha haykırmak için;
Forumların çağrısına ses veriyor
ve
15 Eylül, Pazar Günü, 15.00’da Kadıköy İskele Meydanı’nda düzenlenecek olan “Eylülde Gel” etkinliğinde
BULUŞUYORUZ!
TAKSİM DAYANIŞMASI
Bkz: https://taksimdayanisma.org/forumlar-eylulde-gele-cagiriyor
Kadıköy’de günlerdir yoğun polis gazına maruz kalan Serdar Kadakal dün gece kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. İşyerinde geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren 35 yaşındaki Kadakal’ın kalp rahatsızlığı olduğu ve 3 gündür evi ve iş yerinin yakınında yoğun gaza maruz kaldığı kaydedildi.
OdaTv’nin haberinde Kadıköy’ün ünlü konser mekânlarından Shaft Bar’ın Tonmaister’i olan Kadakal’ın hem evi hem de işyeri polisin yoğun gaz kullandığı bölgede yer alıyordu. Kalp yetmezliği nedeniyle kalp pili taşıyan Kadakal, sürekli gaz solumaktan şikâyetlerini arkadaşlarına söylüyordu.
Kadakal’ın arkadaşlarından Eczacı G.T de Kadakal’ın ölümü ile ilgili şunları söyledi: “Önceki gece Serdar’ın evinin yakınındaki barda oturuyorduk. Zaman zaman dışarıdaki hareketliliği görüyorduk. Ancak biz barda içki içip sohbet etmeye devam ediyorduk. Serdar evine giderken tesadüfen bizi gördü. Polisin attığı gaz nedeniyle işyerini erken kapatmak zorunda kalmışlardı. Serdar yanımıza gelip 5 dakika oturdu. Gazdan ‘mahvolduk. Nefes alamıyoruz’ diye şikâyet ediyordu. Düşünün biz orada otururken hiçbir şekilde bir eylemin içerisinde değilken 20-25 kişilik bir polis grubu dönüp ayağımızın dibine gaz bombası attı. Hepimiz oturduğumuz yerden kaçışmak zorunda kaldık. Serdar bu olayın yaşandığı sokakta oturuyordu. 3 gün boyunca bu gaza maruz kaldı. Kalp krizi geçirmesinde etkili olduğunu düşünüyorum.”
CUMHURİYET GAZETESİ, 14 Eylül 2013
Tamer Temel‘in “Bir Kedi Kara” adlı caz projesi yayımlandı… Ece Ayhan’ın “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı efsanevi şiir kitabındaki imgelemin -imgesel alan derinliğinin- “haklı çağrışımları” yavaş yavaş ve doğru bağlamlarla sıkı mecralara akıyor. Böylelikle Ece Ayhan’ın imlediği şiirsel alan derinliği “yeniden, yeniden, yeniden” -ve “gördüm, gördüm, gördüm” tümcesiyle birlikte- genişliyor. Birilerinin (sıkı ve sahici bir şairin, Ece’nin!) “60”lı yıllardan günümüze uzanan bir “poetika”yı önceden “sezebilmiş” olması, beni, içinde bulunduğumuz şu “inanılmaz imkânsız” çevrimsel dönemde çok heyecanlandırıyor. Kısacası, Tamer Temel’in caz projesi, Ece Ayhan’ın poetikasına yönseyecek sahici ve sıkı bir proje! St. Louis çevresinde takılan “Chris King” ve “Poetry Scores” adlı Amerikan şiir taifesinin projeleri (2008: https://evvel.org/ece-ayhan-amerikan-sokaklarinda-da-dolasiyor) ve “Blind Cat Black” adlı zombi filminin Türkiye Gösterimi gibi… (2010: https://zaferyalcinpinar.com/bcbbulten.pdf )
Cazcı Tamer Temel’in “Bir Kedi Kara” adlı “caz projesi albümü”nün tanıtım videosuna https://www.youtube.com/watch?v=uaOIItCLRW4 adresinden ulaşabilirsiniz.
Sahicilikle
Zy
Tamer Temel: saksafon
Serkan Özyılmaz: piyano
Cem Aksel: davul
Volkan Topakoğlu: kontrbas
Eylül Biçer: gitar
Kenny Wollesen: vibrafon
*
1. Hamiş: Her şeyden ayrı olarak; Cem Aksel’in albümdeki davul cümleleriyle özel olarak ilgileniyorum… 2007’de yazdığım ve “Meydansız” adlı kitabımda yer alan şu şiir nedeniyle;
“Ece Ayhan” için bir davul cümlesi
Hi-Hat, Trampet ya da “Gece”:mürekkep gece denizine bakarak
kolaçan ediyor geceyi dümdüz
bakışsız bir kedidir kara gece
ve ece
havada karada denizde…
-sus-
iki gece yüz yüze
Cowbell ya da “Ecel”:ecel ecel ecel
-sus-
yüksek ecel kaldırımdan ecel zarlarını ecel atar ecel adımını
ecel adını ecel sarkıtıp ecel Karaköy’de ecel tutar ecel zarları
-sus-
düşeş gelir ecel
Alto Tom;ya da atak
“geçiyor bir hükümet kuşu kanatları yoluk”
Ziller ya da “Biz”:“korkuturuz
bizzzzz bir şairi şiir yazsın için ölümle
korkuturuz”
Tom tom:“dom!”
27 Ocak 2007 – Erenköyü
Zafer Yalçınpınar
2. Hamiş: Tamer Temel’in albümünü E V V E L’e haber veren -kardeşim- Barış Yarsel‘e çok teşekkür ederim.
3. Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ece Ayhan” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden, “Caz” başlıklı ilgilerin tümüne ise https://evvel.org/ilgi/caz-cumlesi adresinden ulaşabilirsiniz.
İlhan Berk (Uzun Bir Adam) için E V V E L fanzin ilgileri kapsamında “yeni”den yola çıktık. Hem yalnızız, hem değiliz. “İlhan Berk (Uzun Bir Adam)” adlı Facebook Sayfası “yeni”den ve şu “ân” yayında…
Heybeliada’da bulunan Hüseyin Rahmi Gürpınar Müze binası, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) devrediliyor!
Ayrıntılar için bkz: https://haber.sol.org.tr/kent-gundemleri/huseyin-rahmi-gurpinar-muzesi-ibbye-devrediliyor-haberi-79562
Sting’in, bir müzikal tiyatro oyunu etkileşimiyle/için yazdığı şarkılarından oluşan yeni albümü “The Last Ship” 23 Eylül’de çıkacak… Albümden “And Yet…” adlı şarkıya https://www.youtube.com/watch?v=7qV7nM83IBQ adresinden ulaşabilirsiniz.
Arkeoloji temalı kitabevi, aynı zamanda Arkeoloji ve Sanat Dergisi’nin yayın bürosu Arkeopera, Galatasaray’daki binasının otele dönüştürülmek istenmesi nedeniyle kepenk kapatacak.
20 Eylül’e dek mekânı boşaltmak durumunda olan Arkeopera, aynı bölgede başka bir mekânda varlığını sürdürebilmek için direniyor.
Arkeoloji yayınları satışının yanı sıra düzenlenen sergiler ve konferanslarla da bir kültür evi niteliğindeki üç katlı Arkeopera Kitabevi, 2000 yılından bu yana işlevini sürdürüyor. Yerli yabancı pek çok ziyaretçisi bulunan Arkeopera yabancı turizm dergilerinde de İstanbul’da görülmesi gereken yerler arasında gösteriliyor.
Tarih öncesinden günümüze Türkiye arkeolojisi, eski uygarlıklar, tarihi eserler, sanat tarihi, mimarlık tarihi ile ilgili pek çok yayına yer veren kitabevi arkeoloji ile ilgili hazırladığı yayınlarla da tanınıyor.
Arkeoloji ve Sanat Dergisi’nin yayın yönetmeni, Arkeopera’nın kurucusu arkeolog Nezih Başgelen, günümüz İstanbul’unda otel-rezidans-AVM sarmalından kurtuluş olmadığını vurgulayarak “Anlıyorum ki bu şehirde kültür ve sanatın akropolisi sayılan Beyoğlu’nda da artık bizim gibi kültür girişimlerine, kitaba ve kitabevlerine yer bulabilmek zorlaşıyor, hatta imkânsızlaşıyor” dedi.
Başgelen, bu durum nedeniyle arşivlerini depoya kaldırdıklarını, on binlerce değerli harita, gravür, fotoğraf, kitap ve görsel belgeyi kutulara koyduklarını, ancak eserlerin bu şekilde çürüme tehlikesi içinde olduklarını belirtti.
Başgelen, “İğneyle kuyu kazarcasına arkeoloji ve sanat alanında 1978’den bu yana araştırarak ürettik. Sayısı 1500’e ulaşan yayın projesini Türkiye’ye kazandırdık. Müslüman mahallesinde salyangoz mu satacaksınız denilen ortamda 35 yılda imkânsız denen pek çok kültürel girişimi başardık ve Türkiye’de arkeoloji yayıncılığının öncüsü olduk” dedi.
12 Eylül 2013, Cumhuriyet Gazetesi
Haber: Ceren Çıplak
Fotoğraflar: Didem Alptekin
Fotoğrafların tamamına şu adresten ulaşabilirsiniz:
https://haber.sol.org.tr/devlet-ve-siyaset/
kadikoy-direnisinden-kareler-haberi-79483
“Antakya’da polis müdahalesi sırasında hayatını kaybeden Ahmet Atakan için binlerce yurttaş Kadıköy’de yürüyüşe geçti.”
Bkz: https://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=440720
Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com