(…) “Emin oluş, kesinlik hissine gelince: Bazen kendi kendime “Eminim ki saat…” derim ve bunu az çok kendinden emin bir ses tonuyla söylerim, vs. Eğer bu emin oluşun temelini soruyorsan; hiçbir temelim yok.”
Sahiden de Wittgenstein’ın ahlak anlayışına yönelen bazı çalışmalarda, tıpkı Wittgenstein’dan alıntıladığımız bu pasajda görüldüğü gibi, aranan temelin davranışımızın kendisinde olduğu noktasına dikkat çekilmiştir. Dolayısıyla ahlakın temellendirilmesi konusundaki tartışma, buraya kadar aktardığımız noktalardan hareketle, göz önünde olanın, şimdi burada olan özgül tecrübenin, yani aslında basit ahlaki kesinliğin görülebilmesi meselesine gelip dayanır. Monk’un eserinde bu durum, şöyle ifade edilir:
“Sonuç olarak sadece “çalınması ile beste arasındaki ilişkilerdeki kuralı görmemiz” gerekir. Eğer bunu göremiyorsak hiçbir açıklama onu anlaşılır kılmayacaktır; eğer görebiliyorsak, o zaman açıklamaların gereksiz olduğu bir noktaya gelinir: hiçbir “temel” türden açıklamaya ihtiyacımız yoktur.” (…)
Gümüşhane Üniversitesi’nden Peyyamisefa Gülay‘ın akademik makalesinin tam metnini https://www.flsfdergisi.com/sayi25/239-253.pdf adresinden okuyabilirsiniz.
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Ludwig Wittgenstein ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ludwig-wittgenstein adresinden ulaşabilirsiniz.