mudanya iskelesinden bu yanı öpüştük senle
sırayla ölüyorduk ama genelde ben
sırayla bütün dünya bütün evren
hırsız bir susuşun oldu bir ara
simit yerine izmarit attığımda
__________________martılara
adı umut olan çocuklar uğurladık içimizden
bir yıldız üç kez gülümsedi greenwich’ten
göz göze geldik o an değişen çehrenle
biz hâlâ mudanya iskelesinden bu yanı
________________öpüşüyorken senle
sonra
göründü kara
bir kez daha rastladığımızda martılara
bölünmüştü çoktan denizin uykusu
faytonlar bisikletler ve tezek kokusu
bir de o saçlarına taç yaptığım çiçekler
ayaklandılar kalbimde bir yerde
___________________sıra sıra
kaç aşkı devirdiler
bir sen kaldın göğsümde mahpus
bilsem hiç tutar mıydım elini o sokağın başında
işte o an tam da o an küçülmezdi belki
dudaklarımızın arasında büyük ada
ücra sokağında
soluklandık beş dakika
nefesimiz dar geliyordu aşka
alsancak’ta rastladığımız
o duvar yazısını hatırla
küçük karabalıklar iktidara
ve çocuklar bir de sokak kedileri
gözlerin dağlıydı her haliyle
ama gülüşün masmavi
gülüşün marmara
birlikte olduğumuz resimlere baktık bir ara
sen gülüyordun ve ben yüzme bilmiyordum hâlâ
çünkü ben bir terk edilmişliktim
sevincim en az hüznüm kadar ücra
DOĞUŞ FURAT