Haz
08
2014
0

ölüme alışmayacağız

Karanlık, bizi, ölüme alıştıramayacak!

Haz
08
2014
0

Sergi: Kargaşa 14 // “Mümkün-Hayata Geçen Ütopyalar” (11-30 Haziran 2014, KargART)

kargasa14

Kargaşa 14 / 11-30 Haziran 2014
“Mümkün – Hayata Geçen Ütopyalar” // KargART //Kadıköy


Aslı Taner–Veysel Çolak, Aslı Dinç, AslieMk, Burcu Barakacı
Çağrı Saray, Deniz Mehmet Örnek, Emrah Bekdikli, Erhan Cihangiroğlu
DefterKazıyıcılarKooperatifi(Ali Mete Sancaktaroğlu,Cem Gezginti–Dilara Tekin)
Harun Töle, MAHAL, Melike Kılıç, Murat Mrt Seçkin, Nazım Serhat Fırat
Okay Özkan, Onur Kaçmaz, Rafet Arslan,
Sedat Türkantoz, Seha Can
Tayfun Polat, Yonca Enderer, Zafer Yalçınpınar


KargART’ın geleneksel sezon kapanış sergisi Kargaşa, bu sene Gezi’den ilhamla ve Gezi’nin öğrettikleriyle, “Hayata Geçen Ütopyalar”ı hatırlamak ve “Mümkün,” demek istiyor.

Sezon sonlarındaki Geleneksel karma sergi alışkanlığımız, bu yıl ilk defa zengin bir yan etkinlikler programıyla destekleniyor. 22 isim altında 30’un üzerinde işin yer aldığı sergiyle paralel gerçekleştirilecek yan etkinlik programının bir kısmı, ayrıca Kadıköy’den iki dayanışmanın ev sahipliği yaptığı Don Kişot Sosyal Merkezi ve Caferağa Dayanışma Evi’nde de tekrarlanacak.

Yan etkinlikler (Belgesel Film Programı, DOCUMENTARIST Kısa Film Seçkisi, Performanslar, Sunumlar…) ve programı ayrıca duyurulacaktır.

Açılış: 11 Haziran, Çarşamba, 19:00
Açılışta, Gonca Gümüşayak’ın “Likit Politika” isimli performansı saat 20:00’da gerçekleştirilecektir.

DOCUMENTARIST, Don Kişot Sosyal Merkezi ve Caferağa Dayanışması’nın katkılarıyla…


Facebook Etkinlik Bağlantısı:
https://www.facebook.com/events/457822721028886

*

Haz
08
2014
0

duvarda: “acaibulmalukat”

10369406_750454995006264_177013020_n

“acaibulmalukat”

Bkz: https://instagram.com/p/o3sejSKHoX/


Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Sokak Sanatı” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/duvarda adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
07
2014
0

Önemli Değerlendirmeler / Bahar 2014 / Alain Badiou, Slovaj Žižek

Slavoj Žižek (6 Mayıs 2014)

“Süpergüç-sonrası kapitalist dünya düzenini kim denetleyebilir?
Bkz: https://yersizseyler.wordpress.com/2014/05/09/superguc-sonrasi-
kapitalist-dunya-duzenini-kim-denetleyebilir-slavoj-zizek/


Alain Badiou (23 Nisan 2014)

“Şimdiki bir zaman yenik sayılır – kalabalık kendini ilan etmezse”
Bkz: https://yersizseyler.wordpress.com/2014/04/23/simdiki-bir-zaman-
yenik-sayilir-kalabalik-kendini-ilan-etmezse-alain-badiou/


Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “3. Dalga” ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/3-dalga adresinden ulaşabilirsiniz.

Written by in: Usta Beni Öldür! (AKSAK KOLAj) | Etiketler:
Haz
06
2014
0

“İstanbul” esinli bir mural… (by Chazme & Sepe)

Kadıköy-Yeldeğirmeni’nde gerçekleştirilen “Common Experience” etkinliği kapsamında ortaya çıkan “İstanbul” (kültürlerin/savaşların/politikaların kesişimi) esinli mural çalışma da çok etkileyici… Çalışmayı Polonya’dan Chazme ve Sepe adlı ünlü sokak sanatçıları ortaklaşa gerçekleştirmiş…

mural2


Hamişler:

1. Proje kapsamındaki diğer mural çalışmanın görüntüsüne https://evvel.org/yeldegirmenine-yeni-mural adresinden ulaşabilirsiniz.

2. E V V 3 L  kapsamında yayımlanan “Sokak Sanatı” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/duvarda adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
06
2014
0

Şiir: “Sokağın Yağmuru”

SOKAĞIN YAĞMURU

1. önce

ben bu sokağın yağmuruyum
her şeyin arasındayım
kaçılmaz ellerimden
____________ellerimin çizgilerinden

inanmazsınız ama ben bu sokağın kendisiyim
evlerinizi birbirine bağlarım
istersem
her şeyi düğümler
im
istersem
_____her düğümü açarım

tüm lambaların ışıklarını karıştırırım

ben bu sokağın yüzüyüm
_______________kırışıklarıyım
çamurdan çizgiler yapar
ağaçların dallarına
_____________uzanırım

ben bu yaprakların yerle olan ilişkisiyim
müziğiyim
duvarların ve kapıların

 

2. sonra

ben bu sokağın durgunluğuyum
her şey benim
durgunluğumu yüklenir
ben de onların altından
yürürüm her yere
___________köşelerin yanından

ben bu sokağın yağmuruyum
caddesiz
_____im
______yaşıyorum

 

Zafer Yalçınpınar
8 Aralık 2008


Hamiş: Yalçınpınar’ın tüm şiirlerine https://zaferyalcinpinar.com/siir.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
05
2014
0

Neoliberal Öznel İmgelerin İki Katmanlı Reddi

(…)

Nüfusun çoğunluğu açısından ekonomik bir özneye dönüşme (“insan sermayesi”, “kişisel girişimci”), sanki bütün bunlar bir şirketin nihai kâr-zarar hanesinin bir parçasıymışçasına, maaş ve gelirlerdeki azalma, iş güvencesizliği, işsizlik ve yoksulluğu yönetme talebinden öte bir şey değildir. Ve kapitalizm, tekrarlanan “finansal” bozgunların yarattığı krize daha da battıkça, giderek artan oranda bilgi ve veri toplumu ile görkemli özneleştirmelerine (bilişsel işçiler, simge manipülatörleri, mücadeleci yaratıcılar ve kazananlar) dair retoriğini terk etmektedir. Kriz, borcu ve boyun eğdirme kiplerini, yani borçlu insanı öne çıkarır.

Kredi ve finans aracılığıyla herkesin zenginleşeceğine dair vaatler bir kez çökünce, geriye kalan tek politika sadece kreditörlerin, yani sermaye “varlıklarının” sahiplerinin korunması olur. Özel mülkün merkezîliğini onaylamak adına, “üretim” ve “öznellik üretimi” arasındaki bağlantı, borç ve borçlu insan temelinde oluşturulur. Borç ekonomilerinde, sermaye her zaman bir özneleştirme noktası işlevi görür; ancak bu, yalnızca bazılarını “kapitalistler”, ötekileri “işçiler” olarak değil, aynı zamanda “kredi verenler” ve “borçlular” olarak imlemek amacıyla yapılır. Borçlu insanın negatif bir özneleşme süreci tecrübe ettiği açıktır; borçlu insan -sürekli peşlerinde koşulsa da- bilgi, etkinlik ve hareketlilik akışlarının, salt baskıcı ve geriye giden bir özneleştirmeye vardığı bir durumun semptomudur. Bu artık bir yenilikçilik, yaratıcılık, bilgi veya kültür meselesi değil, vergi vermeyi reddederek “refah devleti”nin faydalarından cömertçe beslenen sermaye sahiplerinin toplumun diğer kesimlerinden “ayrılması” meselesidir. Bunun sonucunda, üretim kavramının çok net olmasından, “finansal krizin” sırf ekonomik bir kriz değil; aynı zamanda her bireyi bir iş sahibi, bir işletme, bir hissedara dönüştürmeyi arzulayan ve ABD’de ipotek teminatlı menkul kıymetlerin çöküşüyle mutlak bir başarısızlığa uğrayan neoliberal yönetişimin bir krizi olduğu sonucu çıkarılabilir. Ekonomik başarısızlık ile iş sahibi, hissedar ve girişimcinin öznel imgelerinin üretimindeki başarısızlık arasında çok yakın bir ilişki vardır. Bu başarısızlıkların kökeni, neoliberal öznel imgelerin iki katmanlı reddinden kaynaklanır: “insan sermayesi”ne dönüşmenin reddi ve krizle birlikte “borçlu insan”a dönüşmenin reddi.

(…)

Maurizio Lazzarato
“Mevcut Krizde İtaatsizlik ve Politik Özneleştirme”

Çev: Nâzım Hikmet Richard Dikbaş


İşbu yazının tam metnine https://saltprogramlar.blogspot.com.tr/2014/06/mevcut-krizde-itaatsizlik-ve-politik.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Written by in: Usta Beni Öldür! (AKSAK KOLAj) | Etiketler:
Haz
05
2014
0

Dosya: “Sürrealizm ve Mimarlık”

Skop Dergi‘nin bu yakınlarda tamamlanan “Sürrealizm ve Mimarlık” başlıklı dosyasını yeni fark ettim… Sıkı çevirilerin derlendiği dosyanın editörlüğünü Nur Altınyıldız Artun gerçekleştirmiş. Bazı yazıları ve bağlantı adreslerini aşağıda paylaşıyorum.


-“Sürrealist Mimarlık Manifestosu” (Jean Arp, Çev: Nur Altınyıldız Artun)
Bkz: https://www.e-skop.com/skopdergi/surrealist-mimarlik-manifestosu/1949

-“Sürrealist Mimarlık Kuramları, Fantezi ve Tekinsiz”
(Anthony Vidler, Çev: Renan Akman)
Bkz: https://www.e-skop.com/skopdergi/surrealist-mimarlik
-kuramlari-fantezi-ve-tekinsiz/1963

-“Çözünür Kent: Sürrealist Paris Algısı” (Roger Cardinal, Çev: Nur Altınyıldız Artun)”
Bkz: https://www.e-skop.com/skopdergi/cozunur-kent-surrealist-paris-algisi/1964

-“Sürrealizm, Mit ve Modernite” (Dalibor Veseley, Çev: Nur Altınyıldız Artun)
Bkz: https://www.e-skop.com/skopdergi/surrealizm-mit-ve-modernite/1937


Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Sürrealizm” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/gercekustu adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
04
2014
0

“Kuşlar, öldüklerinde sadece düşerler.” (Andrea Bajani)

BantMag‘ın Haziran 2014 tarihli 31. sayısında,  Andrea Bajani tarafından kaleme alınmış “Olur Böyle Şeyler” adlı çok etkileyici bir hikâyeyle karşılaştım. Hikâyenin imgesel düzlemi ve konuyu/odağı/haksızlığı işleyiş biçimi beni -yazınsal olarak- büyüledi. “Olur Böyle Şeyler”, 2008 yılında, İtalya’da yayımlanan “İşçilikten Ölmek” adlı derlemede yer almış. Annalena Di Giovanni’nin İtalyanca’dan İngilizce’ye, ardından da Doruk Yurdesin tarafından İngilizce’den dilimize çevrilmiş bu sıkı hikâyenin tam metnine https://bantmag.com/news/bant-mag-no31den-fitratinda-var adresinden ulaşabilirsiniz. (Zy)

 

Kuşlar, öldüklerinde sadece düşerler.

Çoğunlukla onları fark edecek kimse yoktur. Onu vuran avcı ve avlayacak olan köpek hariç, kimse. Sonra avcı kuşun gökteki kısa hikâyesini izler, böğürtlenlerden sıyrılıp geçen köpek onu buluverir. Uçaklar, bulutların üzerinde infilak ettiklerinde, sadece düşerler. Başta çoğunlukla onları fark edecek kimse yoktur. Uzaklardaki bir yerde, ekranındaki küçük bir ışık noktasının çıldırdığını gören bir radar görevlisi hariç, kimse. Ve bir de uçağın bulutları yırtıp gürültüyle ve bütün o yolcularıyla yerde patlarken gören biri.

Ve yıldızlar da. Öldüklerinde, sadece düşerler. Çoğunlukla gündüz vakti olur bu, kimse fark etmez. Ama gece olursa, iğne başı kadar bir ışığın uzaklarda karanlığı deldiğini ve yine karanlığa gömüldüğünü gören bir kimse hep vardır.

Ama sen, sen sadece öldün ve orada kaldın.

(…)

Andrea Bajani

 

Haz
04
2014
0

Yeldeğirmeni’ne Yeni “Mural” (by Mariusz Waras)

Polonyalı sanatçıların işbirliğiyle devam eden  “Common Experience” etkinliği kapsamında ortaya çıkan ilk mural çalışmayı, maruz kaldığımız mezalim ortamını tarif etmek açısından ve “sokak sanatı” imkânlarının “imgelemin özgürleşmesi” meselesinde vites arttırdığını fark etmek yolunda  son derece önemli/yerinde/başarılı buluyorum. Mural, “Mariusz (M-city) Waras” tarafından gerçekleştirilmiş. (Zy)

10296562_10152385363461597_455968757230103646_n


Hamiş: E V V 3 L  kapsamında yayımlanan “Sokak Sanatı” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/duvarda adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
04
2014
0

soL gazetesi günlük yayınına ara veriyor…

1 Ekim 2012 tarihinde yayın hayatına başlayan soL Gazetesi, bir buçuk yılın ardından günlük yayınına ara verme kararı aldı. Gazete, haftalık olarak yoluna devam edecek… Bkz: https://haber.sol.org.tr/medya/sol-gazetesi-yalan-soylemenin-suc-oldugunu-yine-hatirlatacagiz-haberi-93286

Haz
04
2014
0
Haz
03
2014
0
Haz
01
2014
0

Elleri Var Özgürlüğün (Oktay Rifat)

DSCN2328

 

Her Şiirin Sonu

………
Tuzun saat gibi işlediğini duyacaksın,
Dörtnala kalkan ağaçların uğultusunda.
Her fiskede çın çın ötecek denizin sırçası,
Suyun sudan arındığını duyacaksın
(…)
Bakacaksın bulutların ipi elinde,
Dağı taşı sensin güden;
Sensin kum tanesini, bir, bir daha bölen,
Böldükçe büyüyen yitiren yalnızlığı.
Açmadan geçeceksin kapılardan,
İçmeden kanacak susuzluğun.
Sonsuzluğun boyu bir karıştan
Üç beş parmak uzun!

(…)

Her Akşam

Biz her akşam döşeklerde sarmaş dolaş,
Başlarımız en ürkek yıldıza yaslı,
Düşlere harcarız paramızı.
O masal her akşam sıyrılır kınından.
Gönlünce, usul usul bitsin diye mum,
Uyur, ölümle açarız aramızı.

(…)

OKTAY RİFAT


Hamişler:

1. Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Oktay Rifat” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/oktay-rifat adresinden ulaşabilirsiniz.

2. Ayrıca bkz: Oktay Rifat’in Önemi (Zafer Yalçınpınar)

May
29
2014
0

issuu’da E V V E L : 241 parça…

evvelissuu

E V V E L fanzin ilgileri kapsamında yayımlanan
241 parça özgür neşriyat, derli toplu olarak issuu‘da!

bkz: https://www.issuu.com/adabeyi/stacks
bir başka açı: https://issuu.com/adabeyi/docs

iyi okumalar dileriz.

*

May
29
2014
0

Üsküdar Cezaevi’nden Bir Mektup (Sabahattin Ali, 1947)

Sevgili Aliye,

(…)

Ben dün İstanbul Cezaevi’nden Üsküdar Cezaevi’ne nakledildim. Çünkü İstanbul Tevkifhane, cezası katileşenleri buraya gönderiyor. Burası daha sakin, daha rahat ve vukuat da olmuyor. (…)

Cezaevi Karacaahmet’e yakın, üzülecek hiçbir şey yok. Her şey düzelir, hele Filiz hiç üzülmesin. Okullar başlamadan çıkarım. Yeni davalar o kadar ehemmiyetli değil. Siz gelirken bana şunları getirin:

1-Pijama, eski sarı ayakkabılar, mayo, çamaşır.
2-Şu kitaplar:
a)Misafir odasındaki raftan:
Bros: Der Pharao(Firavun)
Ehrenburg: Der Fall von Paris (Paris Düşerken)
b)Oturma odasındaki raftan:
Steinbeck: Früchte das Zorns (Gazap Üzümleri)
Norah Lofts: Hölle der Barmherzigkeit (Merhamet Cehennemi)

Bunları muhakkak beraber getirin. Oradaki arkadaşlar ne vaziyette? Cevdetler, Muvaffaklar ne yapıyor? Rebia benim cezanın tasdik edilmiş olduğunu öğrenip daha evvelden bana bildiremez mi idi? Hiç olmazsa ona göre işlerimi tanzim ederdim ve tevkif böyle ani olmazdı.

Ne ise, arkadaşlara, (ama sahiden arkadaş olanlara) selam.
(…)

Sabahattin Ali
“Canım Aliye, Ruhum Filiz” (Mektuplar)
Haz: Sevengül Sönmez, YKY, Kasım 2013, s.141-143

 

May
29
2014
0

Çeviri

Bana kızıyorsunuz ama,
Size ne yaptım,
Balıklar açıkta kaldıysa bana ne?
Deniz içe dönüktü, çevirdim,
Fena mı yaptım.

İlhan Demiraslan
“Türk Şiirinde Hiciv, Taşlama, Yergi”
Haz: Mehmet Semih, Miyatro Yay., 1983, s. 198

May
29
2014
0

Sergi: “Elleri Var Özgürlüğün…” // Oktay Rifat 100 Yaşında…

“Elleri Var Özgürlüğün – Oktay Rifat 100 Yaşında sergisi, 23 Mayıs – 22 Haziran tarihleri arasında Yapı Kredi Kültür Merkezi’nde ziyaret edilebilecek.

18 Nisan 1988’de 74 yaşında aramızdan ayrılan Oktay Rifat’ın yaşamından kesitler veren, ailesi ve edebiyatçı dostlarıyla ilişkilerinin yansıtıldığı sergide şairin avukatlık mesleğinden kalan eşyaları, resmi belgeleri, mektupları, daktilosu, küllüğü, pardösüsü, kasketi, saati gibi özel eşyaları da görülebilecek.

Elleri Var Özgürlüğün sergisini ziyaret edenler; şair, oyun yazarı, romancı, denemeci, ressam, avukat, balıkçı, marangoz, aşçı, sporcu, gerçek dost, dürüst insan, toplumcu bir halk adamı ve büyük bir aydın olarak Oktay Rifat’ı bulacaklar.”

(Tanıtım Bülteni’nden)

Bkz: https://www.ykykultur.com.tr/sergi/yapi-kredi-kultur-merkezi-elleri-var-ozgurlugun-oktay-rifat-100-yasinda


Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Oktay Rifat” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/oktay-rifat adresinden ulaşabilirsiniz.

Written by in: Duyurular, Tartışmalar | Etiketler:
May
28
2014
0

İnsanız! Meydandayız!

meydandayiz

Taksim Dayanışması’nın Basın Açıklaması
Bkz: https://taksimdayanisma.org/meydandayiz

*

May
28
2014
0
May
28
2014
0

Sait Faik Araştırma Atölyesi’nin ilk episodu gerçekleşti…

atolye1

Sait Faik Araştırma Atölyesi‘nin ilk episodu, 25 Mayıs 2014 tarihinde Burgazada-Sait Faik Müzesi’nde gerçekleştirildi.

Sait Faik Müzesi’nin tarihsel ve tasarımsal arka-planı ile atölye çalışmalarının kapsamı Müze Müdürü Canan Cürgen tarafından katılımcılarla paylaşıldı; Sait Faik’in edebiyatının ve yaşamının yeni araştırma yöntemleri ile sürekli yenilenen “yaratıcı çalışmalar” kapsamında ele alınmasının önemi vurgulandı.

1012601_664351843644475_5204168000185208735_n

Türkiye’de edebiyat alanında icra edilen ilk “Bilişsel Haritalama” deneyimi ve proje süreci katılımcılara Zafer Yalçınpınar ile Şükret Gökay tarafından sunuldu. Sait Faik odağıyla birlikte elde edilen Pilot Bilişsel Harita’nın sayısal hesaplama ve uygulama yöntemi, bulgular, analitik çıkarımlar, kavramsal kümelenmeler ve kıyaslamalar detaylarıyla birlikte paylaşıldı.

atolye3

Bilişsel Haritalama sunumunun ardından Sait Faik ve öykücülüğü üzerine Mahmut Makal ile gerçekleştirilen “sözlü tarih” çalışmasından bazı izlenimler ve Sait Faik’in edebiyatında yer alan toplumsal açılımlar etkileşimli olarak Tekin Deniz tarafından atölye katılımcılarıyla paylaşıldı. Özdeğerlendirme sohbetinin ardından atölye çalışması tamamlandı.

atolye2

Sait Faik Araştırma Atölyesi ve Bilişsel Haritalama faaliyetlerine ilişkin atölye çalışmalarının takvimi, önümüzdeki günlerde Sait Faik Müzesi’nin sosyal medya platformlarından paylaşılacak…

Tüm ziyaretçi ve katılımcılara sundukları katkı için teşekkür ederiz.

SAİT FAİK ARAŞTIRMA ATÖLYESİ
Zafer Yalçınpınar, Canan Cürgen, Şükret Gökay, Tekin Deniz

May
28
2014
0

Gezi Tanıklığı (Emin Özmen)

Bkz: https://www.worldpressphoto.org/multimedia-gallery/2014/witnessing-gezi

Emin Özmen’in çektiği ‘Gezi Tanıklığı’ isimli film, protestoları ve polis şiddetini, 31 Mayıs 2013 günü Taksim Meydanı’ndaki sessiz oturma eylemine yapılan müdahaleden itibaren belgeliyor.

May
28
2014
0

31 Mayıs’ta; “Meydandayız!”

Taksim Dayanışması’nın Basın Açıklaması (27 Mayıs 2014)
Bkz: https://taksimdayanisma.org/meydandayiz

MEYDANDAYIZ!

Taksim Meydanı ve Gezi Parkı başta olmak üzere yaşam ve yaşam alanlarımıza müdahale ederek topluma dayatılan projelerin gerçekleştirilmesi uğruna etik, bilim, teknik ve hukuk tanımaz iktidarın ısrarlı çabaları, 27 Mayıs 2013 tarihinde amansız ve hukuksuz bir şiddete dönüşmüştür.

Taksim Dayanışmasının “sağlıklı kentleşme ve yaşanılır kent” talebi, ülkenin milyonlarca yurttaşının daha fazla özgürlük ve daha fazla demokrasi talebiyle birleşmiş; 31 Mayıs 2013 tarihinden itibaren ülkenin dört bir yerine yayılarak yepyeni ve evrensel bir boyut kazanmıştır.

Gençlerin yaratıcı zekâsı, annelerin kucaklayan şefkati, işçilerin emekten gelen gücü, kadınların gür sesi, LGBTİ bireylerin biz de varız çığlığıyla büyüyen “Gezi Direnişi”, ülkemiz toplum, kent ve demokrasi tarihinde ortadan kaldırılamayacak onurlu bir iz bırakmıştır.

Ancak iktidar, dünyaya örnek olacak bu dayanışma ve direnişten hala korkmakta, “Geziciler” olarak bizi dillerinden düşürmemekte; yolsuzluklarını, cinayetlerini katliamlarını unutturmak için hukuksuz polis şiddetini teşvik eden, adaletsizlik ve cezasızlıkla cesaretlendiren politikalar eşliğinde ülkemizi ciddi bir gerilim ortamına sürüklemektedir.

Bu nedenle ülkenin neredeyse bütün meydanları, parkları, mahalleleri ve kentleri abluka altına alınmakta; 300’den fazla emekçinin hayatını kaybettiği Soma Katliamı’nın yasını tutmamız,1 Mayıs Emek ve demokrasi bayramını kutlamamız, 8 Mart Dünya Kadınlar günü meydana olmamız, akıl almaz polis şiddetiyle kaybettiğimiz çocuklarımızın cenazesinde bile bir araya gelmemiz engellenmektedir.

Ancak bilinmelidir ki; muktedirlerin çaresizliğinin ve korkaklığının göstergesi olan bu kirli politika, şiddet ve adaletsizliğe karşın bizler; en yalın, en çıplak ve en haklı halimizle; bizi biz yapan bütün değer ve renklerimizle, sarsılmaz bir sağduyu, direnme gücü, kararlılık ve inanılmaz bir yaratıcılıkla, yaşamın olduğu her alanda bir aradayız ve meydandayız…

Taksim Dayanışması olarak taleplerimizden ve kazanımlarımızdan vazgeçmediğimizi tekrar hatırlatmak için 31 Mayıs’ta Taksim’de, meydandayız!

Biz milyonlarca insan, onlarca ayrı dille, sesle, renkle bir aradayız; meydandayız!

3-5 ağacımızla, arzumuzla, fikrimizle, insan olma hasretimizle, umudumuzla, direnişimizle, birlikte nefes aldığımız her yerde, meydandayız!

Katliamlarınıza, yolsuzluklarınıza isyanımızdan, yağmaladığınız kentlerimize, doğamıza, yaşam alanlarımıza, bütün ortak değerlerimize sahip çıkmamızdan korkup kapattığınız meydanlar için meydandayız!

Bizler; işçiler, işsizler, emekçiler, güvencesizler, göçmenler, öğrenciler, halklar, görmezden geldikleriniz.. Görüyor musunuz, biz meydandayız!

Durmadığımız, sessiz kalmadığımız, boyun eğmediğimiz için; fabrikalarda, madenlerde, tersanelerde, plazalarda ölümüne, güvencesiz, sendikasız, taşeron çalışmayı gün be gün daha da şiddetle reddettiğimiz için; yaptıklarınızın üzerini örten medyanıza güvenmediğimiz, adaleti bizleri cezalandırdığınız mahkemelerinizde bulamadığımız için her yerdeyiz. Meydandayız!

Bizler ürettiklerimizle, mahalle evlerimiz, fabrikalarımız, bostanlarımız, forumlarımızla, yarattığımız yeni renklerimizle, sizin yok ettiklerinize karşı var ettiklerimizle, adaletimizle meydandayız!

Bizler, ETHEM, ALİ İSMAİL, MEHMET AYVALITAŞ, MEDENİ, HASAN FERİT, AHMET, ABDULLAH, MEHMET İSTİF, FADİME ANA, BERKİN ELVAN, UĞUR KURT, AYHAN YILMAZ ve SOMA’DA KAYBETTİĞİMİZ CANLAR için meydandayız!

WALL STREET’TEN SİNTAGMA’YA PUERTA DEL SOL’DAN TAKSİM’E, meydandayız! 31 Mayıs’ta meydandayız!

Ankara’da meydandayız, İzmir’de meydandayız; Antakya’da, Eskişehir’de, Bursa’da, Adana’da, Mersin’de, Diyarbakır’da, ülkenin dört bir yanında, meydandayız!

Meydanlarımızı,  parklarımızı, sokaklarımızı, yaşam alanlarımızı ve yaşamımızı özgür kılmak için meydandayız!

TAKSİM DAYANIŞMASI
Bkz: https://taksimdayanisma.org/meydandayiz

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com