“bambaharlar” by Zy
Tüm fotoğraflar:
zaferyalcinpinar.tumblr.com
Aramızdaki mesafedir buz… Bir gölün, göl olamayışı. Bir yolun, bir türlü bitmeyişi… Denizin, Akdeniz’in tam tersi! Senin bana, benim de sana kavgamdır, yokuşumuzdur: Buz!
(…)
Yaşamın kıymetini idrak etmek için nefesini tut, solunumunu durdur. Kalbin bir vuruş atlaması, sekmesi gibi… Mesela, bir gecenin sonunda sabahın gelmediğini düşün; güneşin doğmadığını, her gün görmeye alıştığın bir deniz manzarasının veya bir gölün yerinde olmadığını düşün, o boşluğun acısını hisset!
İşte böylesine kıymetlidir nefes almak: Yaşamaya başladığında yaptığın ilk iştir; tabiî yahu – yaşamının kanıtıdır; nefes alman…
(…)
Örümcekler ağ örüyor, geceleri. Odalar yorgun, evler ve çiçekler suskun. Liman sessiz, tekneler de uykuda, ağaçlar bakışsız. Arabalar işsiz. Sadece yıldızlar birer sunak gibi parlıyor, gökyüzünde, geceye. Her şey bir bitişin ve başlangıcın eşiğinde. Gecenin her yere dolan biricik ve karanlık yalnızlığı, çatıların kimsesizliği.
Her şey ve herkes gündüzün beklentisiyle yüklü.
(…)
Bizans toprağı: Tarihin yeniden yazılabilen yükleriyle, sonsuz boğucu sıkıntısıyla ve doğu – batı geriliminin özel müziğinde: – bakırlaşmıştır.
Hilebaz bir direklerarası (tulûat) oyuncusunun icra ettiği tuhaf bilmecelerle, söylencelerle ve korkaklıkla: – zümrüt rengi boyanır baştan aşağı gökyüzüne, geçitlerine, sularına ve sarnıçlarına; büyük bir şiirin gayri resmî portresi çizilir, karanlıkta: – kasvet burçlarıyla körlüğünün: Ey İstanbul!
(…)
Evlerini, çerçevelerini –köşeli ve durağan her şeyi– soyunmak ister pencereler: İçeriyi dışarıya, dışarıyı içeriye. Bir görüntü alevleniyor ve soğuyor yaşamın her ânında, pencerenin yüzünden; yeryüzüne, gökyüzüne, ışığa, karaltıya, içeriye, dışarıya. Pencerelerden daha huysuz, değişken, sıkıntılı ve kandırmacalı bir yapı biçimi yoktur evrende.
(…)
Rahat, sakin, acelesiz ve mükemmel varlıklardır; ağaçlar. Yaşamdan soluk alıp yaşama soluk verirler ve olgun düşünceler geliştirirler yapraklarının damarlarında.
Rüzgârın ev sahibidir; ağaçlar.
(…)
“Biz buzullara şiir gömdük ve onurumuzla öldük.”
(…)
Zafer Yalçınpınar
Şegaf, Upas Yayın, 2020
Şegaf‘ın tam metnini pdf dokümanı biçeminde https://upas.evvel.org/segaf.pdf adresinden okuyabilir ve arşivleyebilirsiniz.
13 Ekim 1956 tarihinde Avusturya(Viyana)’da vefat eden şair Cahit Sıtkı Tarancı‘yı özel bir çalışmayla birlikte yâd ediyoruz. 2011 yılında gerçekleştirdiğimiz “Cahit Sıtkı Tarancı’nın Karanfili” başlıklı efemeratik edebiyat çalışmasını https://evvel.org/55-yil-sonra-cahit-sitki-tarancinin-karanfili adresinden okuyabilirsiniz. Efemeratik çalışma, Cahit Sıtkı Tarancı’nın vefatına ilişkin çeşitli belgeler, kupürler ve bilgiler de içeriyor. EVV3L takipçileriyle paylaştığımız bu efemeralar, “Yaş otuz beş! yolun yarısı eder / Dante gibi ortasındayız ömrün (…) Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında? / Bir namazlık saltanatın olacak/ Taht misali o musalla taşında.” dizelerini yazan ve 46 yaşında vefat eden bir şairin varoluşu ile tüm zamanların yüklendiği şiirsel alan derinliğinin “içinde” çok önemli bir yer tutuyor. İyi okumalar dileriz. (Zafer Yalçınpınar)
Ayrıca bkz: Efemera Nedir?
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “İmzalı” ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/imzali adresinden ulaşabilirsiniz.
Şegaf, Zafer Yalçınpınar
UPAS Yayın, Eylül 2020, 32 Sayfa
Okumak için: https://upas.evvel.org/segaf.pdf
Bir dağın kesitini alıyormuş gibi düşünelim onu. Zafer Yalçınpınar, kelimelerin omurgasına -yani dağın merkezine- iniyor ve oradaki madenden/özütten tanımlamalar sunuyor bize… Yanarak, kavrularak, kendini yakarak! Velhasıl tüm mesele şu; anlamını bulamamak… Heyhat! Bir ağacın gövdeden çatırdayışı, henüz kapanmış bir mezardan gelen o “güm” sesi, sabahın o gri yalnızlığı yüzümüze dikmesi… Heyhat! Şegaf!
(Emir Alisipahi)
Önemli Not: “Sıkı şiire öncelik vermek” ve “imgelemin özgürleşmesini sağlamak” amacıyla dijital yayıncılık serüvenine başlayan UPAS Yayın‘ın tüm kitaplarını upas.evvel.org adresinden ücretsiz olarak okuyabilirsiniz.
Soldan Sağa; Sena Taşkıran, Alparslan Beyhan, Cem Onur Seçkin, Zafer Yalçınpınar, Emir Alisipahi
26/7/2020 tarihinde, Burgaz Adası Cennet Bahçesi Sahnesi‘nde Türkçe’deki ilk “Simultane Şiir” performansı gerçekleştirildi.
Ustamız Oruç Aruoba tarafından adıma ithafen imzalanan kitapların -hemen hepsinin- çok değişik hikâyeleri ve anlamları vardır. Bu efemeraların taşıdığı anlamları ve çeşitli detayları Şubat 2021’de Upas Yayın kapsamında yayımlamayı planladığım Usta Defteri‘nde paylaşmak istiyorum. Fakat, Aruoba tarafından adıma ithafen oluşturulmuş öyle özel bir efemera var ki, bu imzanın hikâyesini ve önemini ayrıca vurgulamak gerekiyor.

19 Eylül 2002’de, Oruç Aruoba’yla Galata Köprüsü’ndeki ilk buluşmamızda ben 23 yaşındaydım. Marmara Üniversitesi’nin enstitülerinden birinde ‘Sermaye Piyasası ve Borsa’ üst-başlığında yüksek lisans yapıyordum ve yüksek lisansın tez aşamasına yeni geçmiştim. Aruoba, ekonometri lisansımı ve yüksek lisansımdaki “borsa” başlığını duyduğunda “Orada, borsada, tüm olup bitene baktığımda, bir çeşit tapınma görüyorum,” dedi ve “Tıpkı kutsal mekânlarda gerçekleştirilen ritüeller gibi, tapınma içeren bir düzen var orada…” diye ekledi. Ardından, üzerinde Arapça harfler bulunan bir kâğıt para/banknot (10 Pakistan Rupisi) çıkardı cüzdanından ve banknotun görünmez filigranının gizlendiği boşluğa şunları yazdı:
Zafer’e.-
‘Borsa’da kullanabilir mi, bilmem-
Oruç,
19 Eylül ’02
Bir süre, Aruoba’nın bu hamlesine ve kâğıt paranın üzerine yazdığı nota anlam vermeye çalıştım. Aklıma gelen ilk şey; birçok ülkede banknotların üzerine yazı yazmanın çok büyük bir suç olarak kabul edildiği ve Aruoba’nın bu hamlesinin mali değerler sistemini -veya bizatihi devlet düşüncesini- reddetmek yönünde bir anlam taşıdığıydı. Fakat emin olamıyordum. Yıllar sonra, Aruoba’ya bu hamlesinin anlamını sorduğumda, “Senin borsada veya bir bankada çalışamayacağını o günden biliyordum.” diyecekti, ustamız…
Zafer Yalçınpınar
9 Haziran 2020
Oruç Aruoba’dan
Zafer Yalçınpınar‘a ithafen
imzalı kitaplar…
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Oruç Aruoba çalışmalarının tümüne https://evvel.org/ilgi/oruc-aruoba adresinden ulaşabilirsiniz.
26/7/2020 tarihinde, Burgaz Adası Upas Yayın Buluşması esnasında oynadığımız “Cadavre Exquis” (Zarif Ceset) adlı sürrealist oyun sonucunda oluşan Devrildiğim Her Yerde‘nin tam metnini https://upas.evvel.org/?p=1356 adresinden okuyabilirsiniz.
Ayrıca bkz:
Dürüst Tren Geliyor
Mavi Canavar Kepenk Kapatır
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Sürrealizm” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/gercekustu adresinden ulaşabilirsiniz.
Kilyos, Anadolu Feneri, Riva 2020
Fotoğraflar: Zafer Yalçınpınar
Ayrıca bkz: zaferyalcinpinar.tumblr.com
The Poet House bünyesinde İsmail Sertaç Yılmaz‘la birlikte gerçekleştirdiğimiz -ve En Uzun Geceden‘in devamı niteliğinde olan- Dudağının Kenarındaki Çizgi projemiz yayımlandı. Proje kapsamında sunduğu tasarımsal ve siirsel katkılar ile gösterdiği özen için İsmail Sertaç Yılmaz’a çok teşekkür ediyorum. (Zafer Yalçınpınar)
Önemli Not:
“Dudağının Kenarındaki Çizgi” adlı şiirle
birlikte üç etkin “yan okuma” yapılabilir:
/1/ Çizgi
/2/ En Uzun Geceden
/3/ En Kısa Gündüzden
Zafer Yalçınpınar‘ın yayımlanan tüm şiirlerini, şiir kitaplarını ve edebiyat çalışmalarını https://www.zaferyalcinpinar.info adresinden ücretsiz (pdf dosyası biçeminde) okuyabilirsiniz.






En Uzun Geceden, Zafer Yalçınpınar
The Poet House, Mart 2020 (pdf, 20 sayfa, 19 mb)
Tam metin -filigranlı- pdf sürümünü
görmek/indirmek için:
https://zaferyalcinpinar.com/enuzungeceden.pdf
Mart 2020’de The Poet House bünyesinde İsmail Sertaç Yılmaz‘la birlikte gerçekleştirdiğimiz En Uzun Geceden adlı proje eserimizin tam/bütünsel biçemini filigranlı pdf dokümanı olarak https://zaferyalcinpinar.com/enuzungeceden.pdf adresinde inceleyebilirsiniz.
Heyecan verici bir haber de şu: En Uzun Geceden’in devamı niteliğinde olan Dudağının Kenarındaki Çizgi başlıklı eser için de İsmail Sertaç Yılmaz ile The Poet House bünyesinde tasarım/içerik çalışmalarımız devam ediyor. 2020’nin Haziran ayında Dudağının Kenarındaki Çizgi‘nin özel koleksiyon nüshaları da hazır olacak… Merakla bekleyiniz!
İşbu projeler kapsamında sunduğu tasarımsal ve şiirsel katkılar ile gösterdiği özen/anlayış için İsmail Sertaç Yılmaz’a çok teşekkür ediyorum.
Zafer Yalçınpınar
25 Mayıs 2020
Önemli Not: “En Uzun Geceden” adlı şiirle
birlikte üç etkin “yan okuma” yapılabilir:
/1/ Çizgi
/2/ Dudağının Kenarındaki Çizgi
/3/ En Kısa Gündüzden
Zafer Yalçınpınar‘ın yayımlanan tüm şiirlerini, şiir kitaplarını ve edebiyat çalışmalarını https://www.zaferyalcinpinar.info adresinden ücretsiz (pdf dosyası biçeminde) okuyabilirsiniz.
__
yukarıdan bakıyorduk müziğe,
___________________yukarılardan
sana sordum, iyi değildi her şey yaşamda.
dalgıçlar gibi seyrettik geçmişimizi
_______________________yukarıdan,
yalnızlığın tortusunu anlattım
ellerine gözlerine, dudaklarımdan
dudağının kenarındaki çizgiye.
ve deniz dolu ve sınırsız
_______________heyecanlıyız,
birbirimizi tanımak için
burgaçlı bir adadayız şimdi.
açtın odaların kilitlerini
ve yüzlerce vapur girdi
________________kalbimize.
martılarla selamlaşarak
dudağının kenarındaki çizgiden.
sensiz ve gölgeli bir şiir yazdım,
__________________bir gömüt
göknar ağaçlarının çizgilerinden
kar altında bıraktım kendimi
________________ölümüne
___________________mecburen
kendi gökyüzümü kurdum,
en uzun geceden.
kum taşıyorduk, sırt hamalıydık,
çöl yapıyorduk güneş tanelerinden,
tersine gökyüzüyle, iki kişilik bir çölü
zerre zerre bütünlüyorduk hiçlikte.
ve zamanla inşa edilirdi gerçek aşk,
geleceğin dokuma tezgâhlarında.
sonra sıkıldık
yeryüzünün darlarında
büyük geldi odalara kalbimiz
umudun ve endişenin sığınağında
tekmeledik ve kapılarca kırdık kendimizi
pür rezaletin bin yüzlü cam parçalarından
birkaç görkemsiz muska sardık kendimize.
sonra,
serden geçtim
kalktım sana geldim,
dudağının kenarındaki çizgiye.___
Zafer Yalçınpınar
27 Mart 2020
Hamiş: Şiirin pdf dosyası biçemine https://bit.ly/kenarcizgi adresinden, Yalçınpınar’ın tüm şiirlerine ve şiir kitaplarına ise https://bit.ly/zypsiir adresinden ulaşabilirsiniz.




Üvercinka Dergisi, Sayı: 66, Nisan 2020, s.17
okumak için:
https://zaferyalcinpinar.com/enuzungeceden.pdf
The Poet House bünyesinde İsmail Sertaç Yılmaz‘la birlikte gerçekleştirdiğimiz En Uzun Geceden adlı proje eserimiz yayımlandı. Proje kapsamında sunduğu tasarımsal ve siirsel katkılar ile gösterdiği özen için İsmail Sertaç Yılmaz’a çok teşekkür ediyorum. (Zafer Yalçınpınar)
Önemli Not: “En Uzun Geceden” adlı şiirle
birlikte üç etkin “yan okuma” yapılabilir:
/1/ Çizgi
/2/ Dudağının Kenarındaki Çizgi
/3/ En Kısa Gündüzden
Zafer Yalçınpınar‘ın yayımlanan tüm şiirlerini, şiir kitaplarını ve edebiyat çalışmalarını https://www.zaferyalcinpinar.info adresinden ücretsiz (pdf dosyası biçeminde) okuyabilirsiniz.
“BURUNSUZ”
Zafer Yalçınpınar & Duygu Gündeş
(Seslendiren: Emir Alisipahi)
Kötü adlı şiir kitabından… (Upas Yayın, Eylül 2018)
Tam metin pdf, okumak için: bit.ly/kotusiir
UPAS YAYIN‘IN YOUTUBE KANALI AÇILDI:
https://youtube.com/channel/UCPnzJBui1m5WP9E2zlOuG4g
Önemli Not: “Sıkı şiire öncelik vermek” ve “imgelemin özgürleşmesini sağlamak” amacıyla dijital yayıncılık serüvenine başlayan UPAS Yayın‘ın tüm kitaplarını upas.evvel.org adresinden ücretsiz olarak okuyabilirsiniz.

Zafer Yalçınpınar‘ın tüm şiirlerini ve
şiir kitaplarını https://bit.ly/zypsiir adresinden
ücretsiz -pdf dosyası olarak- okuyabilirsiniz
dün gece sen uyurken
nefes alıp verişini
kalbinin atışını
ve sessiz ânlarını
_____________dinledim.
seninle birlikte
_____________her seferinde
yaşamayı ve ölmeyi,
yeniden öğrendim.
Zafer Yalçınpınar
14 Şubat 2020
Yalçınpınar’ın tüm şiirlerini ve şiir kitaplarını https://bit.ly/zypsiir adresinden okuyabilirsiniz.

kitapyurdu‘nun ‘doğrudan yayıncılık’ girişimi, dijital yayıncılığın ticarileştirilmesinden başka bir fonksiyon taşımıyor bence.
Şiire bir katkısı falan da olmaz, diye düşünüyorum.
Olan şey şu: Bir internet kitap satış sitesi, dağıtım ağı ile dijital listeleme/görünürlük avantajlarını kullanarak, matbaacılık mesleğinin kâr marjına ortak olmaya ve yeni nesil bir cazibe merkezi yaratmaya çalışıyor!
Ne müthiş bir strateji!
Ayrıca, ‘editöryal ve dilsel açıdan da bilgi, titizlik, tutarlılık, hassasiyet’ dediğimiz şeylerin tamamıyla bitişini, edebiyat ve şiir için kritik bir önem taşıyan bu alanlarda oluşacak kalite kaybını, kötücüllüğü söylemiyorum, düşünemiyorum bile! Sonuçta, bu işin, edebiyata ve şiire marjinal bir fayda sağlayacağını düşünmüyorum.
Bu ‘doğrudan yayıncılık’ işi, hepi topu bir tür moda ya da ‘yeni nesil cukkalama yöntemi’ falan olabilir.
Nokta.
(kitapyurdu’nun girişimi bir ilk falan da değil. ISSUU yıllardır benzer bir yöntem kullanıyor…)
Zafer Yalçınpınar / 7 Şubat 2020
Hamiş: Yalçınpınar’ın tüm köşe yazılarını https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar adresinden okuyabilirsiniz.

2010’lardan günümüze uzanan ‘yeni nesil popüler kültür dalgası’ ve içerdiği hızlı endüstrileşme/ticarileşme, tüm sanat aurasında etkisini gösterdi, gösteriyor. Özellikle de müzikte… Neler neler… Retro-sound mu istersiniz, 80’ler-synth mi istersiniz, tuhaf loop’lar mı, turistik şarkılar mı, şamanizm mi…
“Ne ararsan var, gel vatandaş!”
Hızlı tüketimsel süpermarketimizde ne ararsanız var, maşallah! Bununla birlikte tabiî, yeni nesil popüler kültürün (ya da billurlaşmamış deneysel çeşitliliğin) taşıdığı çok kötü bir ortaklık var: Söz konusu eserlerin hızlıca üretiliyor ve hızlıca tüketiliyor olması! (Bu hızın öyle değişik yolları var ki, nasıl bir kalpazanlıkla oluştuğunu ve müziğin özündeki kıymeti nasıl iğdiş ettiğini anlatamam size! Sırf bu nedenle, bu kötücül anlayıştan uzak durmak için yeni tanımlar icat etmek zorunda kaldım: Örneğin; ‘bağımsızdan da bağımsız olmak’ gibi!)
“Allahım, bu kötücül sistematiğin, bu kalpazanlığın dışında kimse yok mu, hiçbir şey üretilmiyor mu acaba?” diye kara kara düşünüyorken, sıkı gitarist Bora Sarı ve arkadaşlarının (Bora Sarı Band) “Yüksek Tansiyonlu Yorgunlar” adlı ilk şarkısı spotify’da beliriyor.

Dinliyorum, sonra birkaç kez, üst üste dinliyorum şarkıyı, gitar rifflerini ve sözleri…
Kendi kendime -yüksek sesle- bağırmışım; “Bu… Bu sound işte! Bu sound, bu tuşe sahici bir öz taşıyor, sahici bir kök ve anlam taşıyor!”
Demek ki mesele blues-rock alanına geldiğinde, hâlâ sahici eserler veren (yani, kalpazan üretimi olmayan) müzisyenler yetişebiliyormuş. Bu düşünceyle birlikte kafamdaki karanlık dağılıyor; nasıl desem, “mıy mıy olmayan” bir parıltıyla karşılaşıyorum.
Mutlu oluyorum, onur duyuyorum falan… Neyse! Daha fazla kafanızı karıştırmadan, özet geçeyim:
Bora Sarı Band, “Yüksek Tansiyonlu Notalar” üst-başlığıyla tasarlanmış uzun bir blues-rock serüveninin ilk adımını atıyor: Yüksek Tansiyonlu Yorgunlar! Spotify üzerinde şu adresten dinlemenizi -yüksek sesle- öneriyorum:
https://open.spotify.com/track/5IZkErba4aFkuE8y4X1TC3?si=hLDxMRf5S6KFwUN2OZJ0Tw
Zafer Yalçınpınar / 30 Ocak 2020
Hamiş: Yalçınpınar’ın tüm köşe yazılarını https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar adresinden okuyabilirsiniz.
Canımız, biriciğimiz, güzeller güzeli çevirmen Duygu Gündeş‘i yitireli 1 yıl oldu. Geçen bu 1 yılda yaşadım mı, yaşamadım mı, Duygu’nun yokluğuna, bu acıya, bu özleme dayandım mı, dayanamadım mı, neler-nasıl ve neden oldu hiç bilemiyorum… (Tam-eksiksiz bir çırpınış!) Geçen zamana dair içselleştirdiğim -daha doğrusu, içselleştirdiğimi sandığım- tek şey şu: Duygu’ya bir ağıt olarak Ölümcül Defter‘i kaleme aldım, ölümü anlamaya/sınamaya çalıştım. Ne kadar başarılı olduğum bilinmez; yaşayan ölülerin çağına/dünyasına kıyasla… (Zafer Yalçınpınar)
Duygu Gündeş (1976-2019)
10 Kasım 1976 tarihinde Ankara’da dünyaya gelen Duygu Gündeş, 1994’te Kadıköy Anadolu Lisesi’nden, 1996’da İstanbul Üniversitesi Turizm Otelcilik Meslek Yüksek Okulu’ndan mezun oldu. 2005 ile 2007 yılları arasında Kanada’da yer alan Güney Alberta İngilizce Dil Vakıfları’nın “Amerikan Edebiyatı ve Yaratıcı Yazarlık” bölümünde eğitimini sürdürdü. Çevirileri ve yazıları birçok edebiyat platformunda (Kaçak Yayın, Yeni Harman, Koridor, Patika, EVV3L, Karga Mecmua, Üvercinka) yayımlanan Duygu Gündeş’in “Psikopat, Keith Ablow” (Pegasus Yayınları, 2008) ile “Duman Hırsızı, Shana Abe” (Erko Yayıncılık, 2007) adında iki roman çevirisi de bulunmaktadır.
Yaşamının büyük bölümünü İstanbul Kadıköy’de (Fenerbahçe-Dalyan ve Erenköy-Ethem Efendi’de) geçiren Duygu Gündeş, 26 Ocak 2019 tarihinde Kadıköy’de yaşamına son vermiştir. Bilinen tüm çevirileri ve yazıları duygugundes.info adresinde toplanmıştır.
(Kupür: 26 Ocak 2020, Sözcü Gazetesi, Türkiye Baskısı)
Ölümcül Defter, Zafer Yalçınpınar
UPAS Yayın, Eylül 2019, 55 Sayfa
Okumak için: https://upas.evvel.org/olumculdefter.pdf
Çeviri Şiirler, Duygu Gündeş
UPAS Yayın/Şiir, Eylül 2018, 30 Sayfa
(2. Edisyon, 3 Şubat 2019)
Okumak için: bit.ly/cevirisiirler
William Blake, Charles Bukowski,
Leonard Cohen, Emily Dickinson,
George Eliot, John Milton, Pablo Neruda,
Carl Sandburg, Sappho, Robert Snyder,
Humbert Wolfe, Andrei Voznesenski,
William Butler Yeats
“Yeni Harman ve Kaçak Yayın gibi edebiyat dergilerinden tanıdığımız Duygu Gündeş‘in 2000’li yılların başından günümüze özenle gerçekleştirdiği şiir çevirileri (13 şairden 21 şiir) bu kitapta bütünleniyor. Çeviri Şiirler, William Blake‘den Charles Bukowski‘ye uzanan geniş bir yelpazede edebiyatın güçlü şairlerinden imgesel kıvılcımlar yansıtıyor.”
acıyı çekiyorum
göz bebeklerime kadar
karın altında,
kelimeler gömülü.
ne yapılabilir
denizin dibinde,
en büyük gemiler
___________gömülü.
ve bu tırmanış iyi değil.
manolya ölmeye hazırlanıyor,
bitecek her şey bu gece.
havada asılı kalan duman
boyun eğmeyen ağaçlar
yaşamı anlatan ırmak
konuşkan martı
sabaha karşı!
mecburen,
kendi gökyüzümü kuruyorum
dudağının kenarındaki
_______________çizgiyle
en uzun geceden.
Zafer Yalçınpınar
Ocak 2020
Yalçınpınar’ın tüm şiirlerini ve şiir kitaplarını https://bit.ly/zypsiir adresinden okuyabilirsiniz.
“Duygu vefat edeli 1 yıl olacak… Biricik-mu‘yu yerden göğe kadar özlüyorum. Bu yazdığım defter bir ağıt… Siyah içi bir Ölümcül Defter yazarak, bu defterin başında düşünerek ölüm denen şeyi anlamaya çalışıyorum, anlayamıyorum…” (Zy)
Ölümcül Defter,Zafer Yalçınpınar
UPAS Yayın, Eylül 2019, 55 Sayfa
Okumak için: https://upas.evvel.org/olumculdefter.pdf


Hamiş: Zafer Yalçınpınar’ın tüm kitaplarını https://www.zaferyalcinpinar.info adresinden okuyabilirsiniz. Upas Yayın ise şurada; upas.evvel.org
Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com