Fransız Edebiyatı’nda La Réécriture olarak geçen yeniden yazım, önceden yazılmış bir edebi metnin ayrışık ögelerini, açık ya da kapalı anlamlarını, poetik duruşunu yeniden düzenleyerek duygu-duygulanım, düşünce-düşünce düşkünlüğü diyalektikleri arasındaki uyumlarını yeniden sağlayarak yeni bir metin ortaya çıkarma işlemidir. Yazar başka metinlerden aldığı ayrışık ögeleri bir araya getirerek yeni bir yapıt ürettiği için Antoin Compagnon yazmayı bir yeniden yazmak olarak nitelendirerek alıntıdan ve kolajdan bir farkı olmadığını dile getirmiştir. Ancak yeniden yazımı sadece metinlere ait unsurların yeni bir metinde dönüştürülmesi olarak sınırlamamak gerekir. Bir şair ya da yazar kendi yazdığı metne redaksiyon uygulamak, metni derinleştirmek vb. amaçlarla da kendi yapıtlarını yeniden yazabilir. Bu yargıya bakıldığında örnek verilebilecek yazarlardan biri Margeurite Duras’tır. Duras, kendi yapıtlarını yeniden yazdığından dolayı onda metinler arasılık (autointertextualite)ya da bir öz yeniden yazma(autoréécriture) biçiminde görülür. Yazarın yeniden yazım gerçekleştirdiği yapıtlarda, eski yapıtların izleri yoğun biçimde bulunur. Böylelikle yapıtlar arasındaki bütünlük, çizgisellik ve geçiş sağlanmış olur.
“Dünya güneşin etrafında 1 kez dönmüş Şegaf yayımlanalı… Şegaf’ta “bir hissiyatın nasıl düşünsel olabileceğini” ifade/not etmeye çalıştım. Yıldönümü kutlu -ve mutlu ve umutlu- olsun, isterim.” (Zy)
Bir dağın kesitini alıyormuş gibi düşünelim onu. Zafer Yalçınpınar, kelimelerin omurgasına -yani dağın merkezine- iniyor ve oradaki madenden/özütten tanımlamalar sunuyor bize… Yanarak, kavrularak, kendini yakarak! Velhasıl tüm mesele şu; anlamını bulamamak… Heyhat! Bir ağacın gövdeden çatırdayışı, henüz kapanmış bir mezardan gelen o “güm” sesi, sabahın o gri yalnızlığı yüzümüze dikmesi… Heyhat! Şegaf! (Emir Alisipahi)
Önemli Not: “Sıkı şiire öncelik vermek” ve “imgelemin özgürleşmesini sağlamak” amacıyla dijital yayıncılık serüvenine başlayan UPAS Yayın‘ın tüm kitaplarını upas.evvel.org adresinden ücretsiz olarak okuyabilirsiniz.
(Prelüd) ışıkları kapattım oh be! dünya varmış gökyüzünde nasıl oluşmuş olacağı üzerine düşünüyorlar köklerle birlikte köklerin kıyısında yıldızlar
(Gövde) ruhsatlılara sesleniyorum: bir çıkmaz sokağın bahçesi arabaların örgüsünün içinde öğürtü uğultu kekemelik ve trafik besliyor
(Köprü) tüm sinekleri ve ateş böceklerini itinayla öldürür özenle ev ve yuva yıkar yerine yüklenici ve kümes koyar belediyelerimiz kendisine benzetir bizi dünyanın tüm cildiyecilerine dünyanın tüm emlakçılarına ruhsatlılara sesleniyoruz:
(Koro) bu dünya ağaçlara çok yüklendi bu etlerde çeşitli ölümler gerçekleşiyor bu tarlalarımızı ölüler sürüyor bu topraklarımızdan ölüler yeşeriyor
(Gövde) ruhsatlılara sesleniyorum: yangının kalbindeyim kafama rakı sürdüm ve aklıma güvenmiyorum ve şimdi herkesi anlıyorum artık anlıyorum herkesin tek tek anlamını
(Solo) ruhsatlılara sesleniyorum: bedenimi toprakla yıkayın yıkayın beni gündüze doğru ruhumu da
The Poet House bünyesinde İsmail Sertaç Yılmaz‘la birlikte gerçekleştirdiğimiz En Uzun Geceden adlı proje eserimiz, Nisan 2020’nin ilk günlerinde yayımlanmıştı. Proje kapsamında sunduğu tasarımsal ve şiirsel katkılar ile gösterdiği özen için İsmail Sertaç Yılmaz’a çok teşekkür ediyorum. (Zafer Yalçınpınar)
Önemli Not: “En Uzun Geceden” adlı şiirle birlikte üç etkin “yan okuma” yapılabilir:
6:45 Yayın tarafından kitaplaştırılan -özel eklentilerle genişletilmiş- basılı nüshayı satın almak için tıklayınız…
Oruç Aruoba’yla gerçekleştirdiğimiz tüm görüşmelerin ayrıntıları -benim için- ‘ustalık ile yaşama onuru’ kıymetini taşıyor. 21 Mayıs 2011 tarihinde yazımını tamamladığım bu defter, ustayla 8 Mayıs 2011 tarihinde gerçekleştirdiğimiz görüşmenin notlarını içeriyor. (Zafer Yalçınpınar)
2/ “Sıkı şiire öncelik vermek” ve “imgelemin özgürleşmesini sağlamak” amacıyla dijital yayıncılık serüvenine başlayan UPAS Yayın‘ın tüm kitaplarını upas.evvel.org adresinden ücretsiz olarak okuyabilirsiniz.
The Poet House bünyesinde İsmail Sertaç Yılmaz’la birlikte gerçekleştirdiğimiz -ve En Uzun Geceden‘in devamı niteliğinde olan- Dudağının Kenarındaki Çizgi projemiz yayımlandı. Proje kapsamında sunduğu tasarımsal ve şiirsel katkılar ile gösterdiği özen için İsmail Sertaç Yılmaz’a çok teşekkür ediyorum. (Zafer Yalçınpınar)
Önemli Not: “Dudağının Kenarındaki Çizgi” adlı şiirle birlikte üç etkin “yan okuma” yapılabilir:
Kendi hakikatiyle yazılmış/yanmış özel bir tarihtir 14 yıldır yayımladığım bu Almanak… Zihinsel ve bedensel olarak hastalanmış bir ortamın tüm zorluklarına rağmen, “eşya olmadığımızı, insan olduğumuzu vurgulamak” adına hakikat yolundaki kalb ile vicdan arayışımızı 2020 yılında da sürdürmeye çalıştık. Herkes için daha kolay ve umut dolu bir 2021 diliyorum.