Tem
01
2016
--

Zomzom!

her yer yok
neresi burası
kaçışma doluyuz
nereye kadar

bakışım bakış değil artık:
zomzom!

tüm köşeler korkuyla boyanmış,
herkes yok artık, can pazarı bu
korkuya her şeyle bağlanmış
havasız bir nemin içindeyiz
kendisine yankılanıyor herkes:

zomzom!

Zafer Yalçınpınar
28 Haziran 2016
İstanbul Atatürk Havalimanı


Hamiş: Zafer yalçınpınar’ın tüm şiirlerine https://bit.ly/zypsiir adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
23
2016
--

“Nicanor Parra’nın ‘Karşışiir’leri” (Zafer Yalçınpınar)

parra

Şili ve Latin Amerika edebiyatının modern şiirdeki en kuvvetli temsilcilerinden biri olan Nicanor Parra Sandoval’ın bütün şiirlerini içeren “Şiirler, Karşışiirler, Başka Şiirler” Ayrıntı Yayınları tarafından yayımlandı. Nicanor Parra’nın şiirlerini İspanyolca’dan dilimize Bülent Kale çevirmiş ve çevirinin şiirsel dengesini sağlamak konusunda Emirhan Oğuz sürece destek olmuş.

Kitabın “Şiirler ve Karşışiirler” başlıklı ilk bölümü oldukça ilginç bir hikâyeye sahiptir: Parra, 1953 yılında üç ayrı dosya biçeminde ve Juan Nadie(Hiç Kimse) rumuzunu kullanarak Şili Yazarlar Sendikası’nın şiir yarışmasına katılır. Yarışmada kapalı isim usulü geçerlidir ve jüri tarafından bilinmeyen gerçek isim olarak da satranç şampiyonu dostu Rodrigo Flores’in ismini bildirir. Yarışma sonucunda Parra’nın üç ayrı dosyası yarışmada ilk üçe girer! Ancak, kendisiyle alay edildiğini düşünen sendika, Parra’nın şiir dosyalarının yayın haklarına el koyar ve üç dosya 1954 yılında “Şiirler ve Karşışiirler” adıyla yayımlanır.

Nicanor Parra’nın ‘Karşışiir’ tanımlamasını oluşturan faktörlerin en önemlisi, şiirlerinde günlük, genel geçer konuşma dilini kullanarak “uzlaşımcı(konvansiyonel) bir şiirsel alan” kurabilme başarısıdır. Bu ‘Karşışiir’ dili, şair kimliğinin arketip öğelerinden uzaklaşarak biçimlenmiştir. Parra, poetika kuramını tüm hatlarıyla reddetmemiş ancak lirizmin insanlık tarihi boyunca alışılagelmiş ön-kabullerini şiirlerinde hep sonuncu sıraya itmiştir.  ‘Karşışiirler’de duygusal öğelerin ön-planda olmadığını, buna karşın insanlık tarihinin gelişimindeki sistematik hataların ve mantıksızlıkların derin bir biçimde sorgulanarak ön-plana alındığını görmekteyiz. ‘Çay Saatinde Sorular’ başlıklı ‘Karşışiir’den kısa bir bölüm bu durumu anlatan iyi bir örnektir:

“Şu solgun benizli adam bir balmumu
Müzesinden bir figüre benziyor;
Yırtık tüllerin ardından bakıyor:
Hangisi daha değerlidir, altın mı güzellik mi?
(…)
Kristal kadeh onu yaratan insanın
Elinden daha mı üstündür?
Tükenmiş bir atmosfer bu soluduğumuz,
Külden, dumandan, hüzünden:
Bir kez görülen şey bir daha aynı
Haliyle görülmez, der bize kuru yapraklar.
Çay saati, kızarmış ekmekler, margarin
Hepsi bir tür sisle kaplanmıştır.”

Nicanor Parra’nın şiirlerinde vurgulanan toplumsal ve tarihsel gerçeklikler, şair tipolojisinin lirik yöntemleriyle değil de matematik kurallarının yanlış işleyişini irdeleyen bir anti-karakterin bilimsel incelemeleriyle ele alınmış gibidir. Parra, eğretilemelerin dozunu sürekli kontrol altında tutmaktadır. (Bu açıdan Fransız şair Eugène Guillevic’in şiirleri, yakın dönem dünya şiirinde Nicanor Parra ile benzeştiğini düşündüğüm tek örneklerdir.) Parra, şiirlerinde işlediği toplumsal sorunları matematiksel terimler gibi ele alır ve şiirini bir mantık denklemi ya da mantık silsilesi şeklinde kurmaya çalışır. “İnsanlık” olgusunun “düşünsel yoksunluk” ihtiva ettiğine inanır ve toplum/topluluk bileşkesinin mantıksız bir parodiden ibaret olduğu sonucuna ulaşır:

“(…)
Kurşunla yaralanmış biri gibi kitaplıklara
___sürüklendim.
Özel evlerin eşiklerinden geçtim,
Dilimin keskin yanıyla iletişim kurmaya çalıştım
___seyircilerle:
Onlarsa ya gazete okuyorlardı
Ya da yitip gidiyorlardı bir taksinin peşi sıra.

Nereye gitmeli o zaman!
Bu saate dükkânlar da kapalıdır;
Ben akşam yemekte gördüğüm bir dilim kuru soğanı
___düşünüyordum
Ve bizi öteki uçurumlardan ayıran uçurumu.”

‘Karşışiir’lerin sürekli ‘sıfır’ sonucuna varan, ‘insanın yoksunluğu’nu işaret eden alegorik bir yapısı olduğunu görüyoruz. Parra’nın şiirlerinin Sait Faik’teki “durum öyküsü” niteliğine benzeyen öykülemeci bir yönü olduğunu ve birçok açıdan Sait Faik’in toplumsal çelişkilere yaklaşımındaki unsurlarla özdeşleştiğini söyleyebilirim.

Nihayetinde, Nicanor Parra’nın bütün şiirleri, modern şiirin karmaşık imgeselliğinin ve klasik şair arketipinin karşısında benzersiz ve güçlü bir ‘karşışiir denklemi’ oluşturmaktadır.

Zafer Yalçınpınar
Aydınlık Kitap, Sayı: 216, 10 Haziran 2016, s.10


nicanor-parra


Hamişler:

1/ Yazının ‘pdf’ biçemine https://bit.ly/nicanorparrakarsisiir adresinden ulaşabilirsiniz.

2/ Yalçınpınar’ın inceleme yazılarına https://zaferyalcinpinar.com/inceleme.html adresinden, tüm kitaplarına ve özgeçmişine https://zaferyalcinpinar.blogspot.com adresinden ulaşabilirsiniz.


Ayrıca Bkz:

-John Berger’in Şiirlerindeki Tinsellik
Tam metin pdf: https://bit.ly/johnbergersiirler
Aydınlık Kitap, Sayı: 243, 30 Aralık 2016

-Nilgün Marmara’nın Kâğıtları’ndaki İmgelem
Tam metin pdf: https://bit.ly/nilgunmarmarakagitlar
Aydınlık Kitap, Sayı: 241, 9 Aralık 2016

-Oktay Rifat’ın Dışarıda Kalan Şiirleri
Tam metin pdf: https://bit.ly/oktayrifatdisarida
Aydınlık Kitap, Sayı: 235, 28 Ekim 2016

-Ingeborg Bachmann ve Dil Felsefesi
Tam metin pdf: https://bit.ly/bachmanndilfelsefesi
Aydınlık Kitap, Sayı: 220, 8 Temmuz 2016

-Werner Herzog’un Bakışının Biçimini Taşıyan Bir Yolculuk
Tam metin pdf: https://bit.ly/herzogbuzdayurur
Aydınlık Kitap, Sayı: 214, 27 Mayıs 2016

-Julio Cortázar’ın zihninden; “Küba Devrimi’nin Başlangıç ‘Buluşma’sı”
Tam metin pdf: https://bit.ly/cortazarbulusma
Aydınlık Kitap, Sayı: 211, 6 Mayıs 2016

-Alfred Jarry’den “Günler ve Geceler” Ötesi Tinsellik
Tam metin pdf: https://bit.ly/alfredjarrygunlergeceler
Aydınlık Kitap, Sayı: 202, 4 Mart 2016

-MŞŞ’nin ‘Yalnızlık Çölü’nde; “Sayıklayanlar”
Tam metin: https://evvel.org/m-s-s-nin-yalnizlik-colunde-sayiklayanlar-z-yalcinpinar-aydinlik-kitap-2682016
Aydınlık Kitap, Sayı: 226, 26 Ağustos 2016

-ECE AYHAN ile ‘KARA GERÇEK’
Tam metin: https://zaferyalcinpinar.com/bbkara/eceayhanilekaragercek.jpg
Aydınlık Kitap, Sayı: 195, 15 Ocak 2016

Haz
14
2016
--

Julio Cortázar’ın zihninden; “Küba Devrimi’nin Başlangıç ‘Buluşma’sı” (Zafer Yalçınpınar)

bulusma

Son altı ay zarfında yayımlanan çeviri edebiyat eserlerini incelediğimde içerik açısından en etkileyici ve kuvvetli eserlerin Latin Amerika edebiyatı kapsamında yer aldığını görüyorum: “Carlos Maria Dominguez, Kâğıt Ev (Jaguar Yay.)”, “Emiliano Monge, Bakır Gök (Yapı Kredi Yay.)”, “Nicanor Parra, Şiirler-Karşışiirler-Başka Şiirler (Ayrıntı Yay.)” ve “Eduardo Galeano, Kadınlar (Sel Yay.)”. Nisan ayında bu güçlü bileşkeye Julio Cortázar’ın “Buluşma” adlı eseri eklendi. ‘Deli Dolu Kitap’ etiketiyle yayımlanan ‘Buluşma’yı Altuğ Akın dilimize çevirmiş ve Julio Cortázar’ın anlatısındaki sahnelere Enrique Breccia’nın siyah beyaz çizimleri eşlik ediyor. Kitabın baskısı, tasarımı ve içerdiği tarihsel çevrimin özelliği düşünüldüğünde kitabın edebi değeriyle birlikte yüksek bir koleksiyon değeri de taşıdığını ifade etmeliyim.

‘Buluşma’da işlenen tarihsel anlatı, Küba halkının maruz kaldığı diktatör Fulgencio Batista’yı devirmek ve Küba Devrimi’ni ateşlemek için Meksika’dan “Granma” adlı tekneyle yola çıkan seksen iki devrimcinin 2 Aralık 1956 günü Küba’da karaya adım atmalarıyla başlıyor. Küba’ya ulaşan devrimcilerin arasında Ernesto ‘Che’ Guevara da bulunmaktadır. Che’nin ve devrimcilerin amacı, devrimin lideri olan Fidel Castro (kitaptaki kod adıyla Luis) ve Fidel Castro’nun kardeşi Raúl Castro (kitaptaki kod adıyla Pablo) ile buluşarak Sierra Maestra Dağları’nda  “26 Temmuz Hareketi” adı altında örgütlenen devrim güçlerine katılmaktır. Guevara’nın içinde bulunduğu grubun tarihsel ‘buluşma’ öncesinde Batista’nın askeri güçleriyle yaşadığı çarpışma, 1959’un Ocak ayına kadar sürecek olan Küba devrim savaşının başlangıç ânlarından biri olarak kabul edilmektedir.

cortazar2

Julio Cortázar, ‘Buluşma’nın anlatısını ‘Ernesto Guevara’nın gözünden biçimlendiriyor. Grubun karaya adım attığı ilk ândan itibaren bataklıkta yaşadığı fiziksel zorluklar ve ilerleyen çatışma ya da gizlenme ânlarındaki hayatı idame güdüsü tüm sahnelerin mihenk noktasını oluşturuyor: Hedefe -buluşma ânına- doğru ilerlenirken ölen devrimcilere ve yaralananların süreksel acılarına rağmen devrim düşüncesinin özgürlüğüyle birlikte işlenen hayatta kalma güdüsü ve bu güdünün grup üzerindeki ruhsal etkisi, yaşamın özünde bulunan ‘umut’ duygusuyla birleşerek anlatının temelini oluşturuyor. Ayrıca, grubun ‘buluşma’ umudunun azaldığı noktalarda ortaya çıkan Latin Amerika’ya özgü ironik diyaloglar ve esprili deyişler birer ‘dengeleyici motif’ olarak Cortázar tarafından anlatıya eklenerek anlatının akışı ve karakterler arasındaki etkileşim güçlendirilmiş.

Anlatının gelişimi, Guevara’nın zihin süzgecinden geçirilerek -Cortázar’ın tüm eserlerinde olduğu gibi- entelektüel ve imgesel bir ‘düşün katmanı’ oluşturuyor. Anlatıyı edebi açıdan güçlü kılan özelliklerden biri de Guevara’nın zihnindeki zaman algısının Cortázar’ın düşünsel yazım tekniğiyle (içe bakış yöntemiyle) ortadan kaldırılmasıdır. Örneğin Guevara’nın hayatında verdiği en önemli kararı (yani zengin bir doktor olarak burjuva yaşamını sürdürmeyi reddedip devrim hareketine katılmasını) geçmişe dönük olarak irdelenmesinin yolculuk sırasında yaralanan Tinti’nin ölüm ânına denk gelmesi, Julio Cortázar’ın anlatıya kattığı kurgusal başarılardan biridir.

cortazar3

Julio Cortázar’ın dile getirdiği en etkileyici sahne, çatışmaların azaldığı ‘soluklanma ânları’ndan birinde Ernesto Guevara’nın yıldızlı ve berrak geceye karşı ağaç dallarından oluşan bir çizimi, Mozart’ın “Av” adlı bestesiyle özdeşleştirerek anlattığı ândır. Bu sahnede Guevara, devrimin ve Castro’yla buluşmak için ilerleyen grubun içinde bulunduğu zihinsel durumu Mozart tarafından bestelenen “Av” kuartetinin giriş bölümüyle hem imgesel hem de müzikal açıdan -çoklu olarak- özdeşleştirir:

“(…)Mozart ve ağaç bilmese de, biz de kendi meşrebimizce, umutsuz, amatör bir savaşı ona anlam veren, onu meşrulaştıran ve en sonunda zafere taşıyan bir düzene dönüştürmek istedik, ki bu zafer, yılların boğuk av borazanlarının ardından bir melodinin yeniden inşası olabilir; ‘adagio’yu takip eden ‘allegro’ son, aydınlığa kavuşma gibi olabilir.(…)”

Julio Cortázar’ın özenli bir dille okuyucuya sunduğu bu tarihsel anlatının sonunda, devrimciler sayıları yirmiden az kişi olarak Fidel Castro’yla buluşmayı başarmıştır. Buluşma ânının getirdiği coşkulu özgürlük ve umut duygusu Ernesto Guevara’nın ağzından şu tümcelerle ifade edilir:

“(…)Sonunda ona (Castro’ya) bir şey söylemedim ama kuartetin adagio bölümüne geçtiğimizi hissediyordum, birkaç saatlik kırılgan bir ferahlama, fakat şüpheye yer bırakmayan bir geçiş, unutmamamız gereken bir işaret.(…)”

Küba devriminin ruhunu ve dirayetini taşıyan tüm özgül duyguların dile getirildiği ‘Buluşma’ adlı uzun öyküyü herkesin okumasını dileyerek, Julio Cortázar’ın özgün anlatımıyla Küba devriminin başlangıcını oluşturan bu önemli buluşma yolculuğunu (özgürlük için gerçekleşen birlikteliklerin tarihsel kıvılcımını) her okuyucunun içselleştirmesi gerektiğine inanıyorum.

Zafer Yalçınpınar
Aydınlık Kitap, Sayı: 211, 6 Mayıs 2016, s.5


Hamişler:

1/ Yazının ‘pdf’ biçemine https://bit.ly/cortazarbulusma adresinden ulaşabilirsiniz.

2/ EVV3L kapsamında yayımlanan “Julio Cortázar” başlıklı ilgilere https://evvel.org/ilgi/julio-cortazar adresinden ulaşabilirsiniz.

3/ Yalçınpınar’ın inceleme yazılarına https://zaferyalcinpinar.com/inceleme.html adresinden, tüm kitaplarına ve özgeçmişine https://zaferyalcinpinar.blogspot.com adresinden ulaşabilirsiniz.


Ayrıca Bkz:

-John Berger’in Şiirlerindeki Tinsellik
Tam metin pdf: https://bit.ly/johnbergersiirler
Aydınlık Kitap, Sayı: 243, 30 Aralık 2016

-Nilgün Marmara’nın Kâğıtları’ndaki İmgelem
Tam metin pdf: https://bit.ly/nilgunmarmarakagitlar
Aydınlık Kitap, Sayı: 241, 9 Aralık 2016

-Oktay Rifat’ın Dışarıda Kalan Şiirleri
Tam metin pdf: https://bit.ly/oktayrifatdisarida
Aydınlık Kitap, Sayı: 235, 28 Ekim 2016

-Ingeborg Bachmann ve Dil Felsefesi
Tam metin pdf: https://bit.ly/bachmanndilfelsefesi
Aydınlık Kitap, Sayı: 220, 8 Temmuz 2016

-“Nicanor Parra’nın ‘Karşışiir’leri”
Tam metin pdf: https://bit.ly/nicanorparrakarsisiir
Aydınlık Kitap, Sayı: 216, 10 Haziran 2016

-Werner Herzog’un Bakışının Biçimini Taşıyan Bir Yolculuk
Tam metin pdf: https://bit.ly/herzogbuzdayurur
Aydınlık Kitap, Sayı: 214, 27 Mayıs 2016

-Alfred Jarry’den “Günler ve Geceler” Ötesi Tinsellik
Tam metin pdf: https://bit.ly/alfredjarrygunlergeceler
Aydınlık Kitap, Sayı: 202, 4 Mart 2016

-MŞŞ’nin ‘Yalnızlık Çölü’nde; “Sayıklayanlar”
Tam metin: https://evvel.org/m-s-s-nin-yalnizlik-colunde-sayiklayanlar-z-yalcinpinar-aydinlik-kitap-2682016
Aydınlık Kitap, Sayı: 226, 26 Ağustos 2016

-ECE AYHAN ile ‘KARA GERÇEK’
Tam metin: https://zaferyalcinpinar.com/bbkara/eceayhanilekaragercek.jpg
Aydınlık Kitap, Sayı: 195, 15 Ocak 2016

Haz
12
2016
--

Kendini Anlatan: “Mevcut Edebiyat Ortamı’ndan Temsili Görünümler”

20160528_152236


“Edebiyatımızdan Temsili Görünümler”, 2016
Fotoğraflar: Zafer Yalçınpınar


20160503_180719

20160528_152135


“Edebiyatımızdan Temsili Görünümler”, 2016
Fotoğraflar: Zafer Yalçınpınar


20160428_190541

20160502_180206


Hamiş: Z. Yalçınpınar’ın “Kendini Anlatan” fotoğraflarına https://zaferyalcinpinar.tumblr.com adresinden ulaşabilirsiniz.

May
13
2016
0

ECE AYHAN ile ‘KARA GERÇEK’ (Aydınlık Kitap, 15/01/2016, Sayı: 195, Zafer Yalçınpınar)

IMG_20160115_155632

Ece Ayhan ile ‘Kara Gerçek’ (Z. Yalçınpınar)
15/01/2016, Aydınlık Kitap Eki, Sayı: 195

ecemakalekucuk

Okumak için tıklayınız…


Hamişler:

1/ Ayrıca bkz: 2012: İKİ SERGİ: “Ozanın Yaşaması için;1975” ve “Ece Ayhan için;1976” (Ece Ayhan’ın tedavisi için açılan destek sergilerine ilişkin buluntular)

2/ Ece Ayhan’ın Enis Batur’a yazdığı mektupların 1978 sonrasındaki bölümlerinde de birçok “kara gerçek” bulunuyor: Başının belaya girdiği çetelerle, oğluyla, çeşitli dergi editörleriyle, siyasi olaylarla, yayımlanmayan -taslak halinde bulunan- son eserleriyle ve Çanakkale’yle ilgili…

3/ EVV3L  kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin indeksine https://bit.ly/eceindeks adresinden, “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesine ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden ulaşabilirsiniz.


Ayrıca Bkz:

-John Berger’in Şiirlerindeki Tinsellik
Tam metin pdf: https://bit.ly/johnbergersiirler
Aydınlık Kitap, Sayı: 243, 30 Aralık 2016

-Nilgün Marmara’nın Kâğıtları’ndaki İmgelem
Tam metin pdf: https://bit.ly/nilgunmarmarakagitlar
Aydınlık Kitap, Sayı: 241, 9 Aralık 2016

-Oktay Rifat’ın Dışarıda Kalan Şiirleri
Tam metin pdf: https://bit.ly/oktayrifatdisarida
Aydınlık Kitap, Sayı: 235, 28 Ekim 2016

-Ingeborg Bachmann ve Dil Felsefesi
Tam metin pdf: https://bit.ly/bachmanndilfelsefesi
Aydınlık Kitap, Sayı: 220, 8 Temmuz 2016

-“Nicanor Parra’nın ‘Karşışiir’leri”
Tam metin pdf: https://bit.ly/nicanorparrakarsisiir
Aydınlık Kitap, Sayı: 216, 10 Haziran 2016

-Werner Herzog’un Bakışının Biçimini Taşıyan Bir Yolculuk
Tam metin pdf: https://bit.ly/herzogbuzdayurur
Aydınlık Kitap, Sayı: 214, 27 Mayıs 2016

-Julio Cortázar’ın zihninden; “Küba Devrimi’nin Başlangıç ‘Buluşma’sı”
Tam metin pdf: https://bit.ly/cortazarbulusma
Aydınlık Kitap, Sayı: 211, 6 Mayıs 2016

-Alfred Jarry’den “Günler ve Geceler” Ötesi Tinsellik
Tam metin pdf: https://bit.ly/alfredjarrygunlergeceler
Aydınlık Kitap, Sayı: 202, 4 Mart 2016

-MŞŞ’nin ‘Yalnızlık Çölü’nde; “Sayıklayanlar”
Tam metin: https://evvel.org/m-s-s-nin-yalnizlik-colunde-sayiklayanlar-z-yalcinpinar-aydinlik-kitap-2682016
Aydınlık Kitap, Sayı: 226, 26 Ağustos 2016

May
11
2016
0

“Alfred Jarry’den “Günler ve Geceler” Ötesi Tinsellik” (Zafer Yalçınpınar)

IMG_20160305_113722

Alfred Jarry’nin ismiyle ilk karşılaşmam Monokl Dergisi’nin 1 Şubat 2007’de yayımlanan ikinci sayısında Mustafa Uzuner’in derlediği özel metinler aracılığıyla oldu. Dergide, “Patafizik Koleji” alt başlığında Alfred Jarry ve benzerlerinin metinlerinden çeviriler ile “Patafizik Koleji” bünyesinde yer alabilecek sanatçıların -örneğin Raymond Quenau ve Boris Vian’ın- dünya görüşünü ve tinsel manifestolarını anlatan bir değerlendirme yazısı bulunuyordu. Monokl Dergisi’ndeki bu dosyanın bütünsel bir dengesi yoktu ancak 20. yüzyılın başlarında Fransa’da gelişen avangard bir akımın düşünsel tarzını anlatmak açısından oldukça kuvvetli çeviriler ve aktarımlar içeriyordu. Zaten, akılcılığı merkezden kaldırıp yerine tinselliği koyan patafizik kolejinin aydınlanmacı bilim tarafından kafamıza kazınan teoriler bağlamında bir “denge”si olmadığı, olamayacağı da açıkça görülüyordu.

Alfred Jarry’nin ismiyle ikinci karşılaşmam ise Dan Franck’ın “Bohemler” (2009, Sel Yayıncılık, Çev: İsmail Yergüz) adlı eserinde yer alan “Kral Ubu” episodunda gerçekleşti. 1880-1950 dönemi Paris ekolünün (Seine nehrinin ayırdığı Montmartre/ressamlar ve Montparnasse/şairler bölgesinde yaşayan sanatçıların) hayatının anlatıldığı bu sıkı biyografik eserde Alfred Jarry, “Patafizik” yaklaşımına inanan dostlarıyla birlikte kaleme aldığı, kendisinin ve deneysel tiyatronun en önemli eseri olan “Ubu Baba” karakteriyle birlikte inceleniyordu. Alfred Jarry’nin bisiklet sürmeye ve ateşli silahlara olan tutkusu, agresyonu, meyhanelerde çıkardığı ağız kavgaları, sokaklarda sevmediği insanlara çektiği silahlar, içtiği gerçek(bildiğiniz) kırmızı mürekkep, Paris’te ikame ettiği alçak tavanlı(yarım) apartman dairesi… 34 yaşında verem nedeniyle sonlanan bir yaşam… Şiirsel açıdan eşsiz bir yaşamın en önemli ayrıntılarını görüyorduk Dan Franck’in kitabında… (Aslında, Alfred Jarry’nin yaşamı bizdeki Beyoğlu varoluşuna denk gelmektedir: ki zaten “Ubu” adlı tiyatro eserinin Türkçe’deki en sıkı uyarlaması Asaf Çiyiltepe tarafından gerçekleştirilmiş ve 1962 yılının Kasım ayında Beyoğlu Sıraselviler Tiyatrosu’nda Ergun Köknar’ın Ubu Baba başrolünü oynamasıyla birlikte sahnelenmiştir.

Geçtiğimiz ay, Alfred Jarry’nin 1897’de kaleme aldığı “Günler ve Geceler” adlı romanı, yazıldığı dönemden yaklaşık 120 sene sonra Türkçe’de, Işık Ergüden’in çevirisiyle Sel Yayıncılık tarafından kitaplaştırıldı. Günler ve Geceler’in alt başlığı “Bir Asker Kaçağının Romanı” olarak belirlenmiş. Romanın başkarakteri olan Sengle, askerlik görevi dönemindeki fiili bir kaçıştan ziyade ruhsal bir uzaklığın bedene bürünmüş hâli olarak görülüyor. Sengle, kardeşi Valens’le birlikte hem zihinsel hem de uzamsal yolculuklara çıkarak savaş dönemlerinde biçimlenen psikometrik bir varoluşu ve tinsel özgürlüğü değişik bir dille okuyucuya sunuyor. Bu tuhaf, düşün-deneysel varoluş, 20. yüzyılın aydınlanmacı bilimle çelişen insanlık tanımının en önemli özelliklerini hiciv dolu örneklerle ortaya koymayı başarmış. Romandaki çoklu anlatım teknikleri, sürekli uzam değiştiren sahne ve diyaloglarla birlikte özel bir dramaturjik durum oluşturuyor. Romandaki tüm sahneler ve diyaloglar Alfred Jarry’nin isim babası olduğu “patafizik” izleğini ve bu izleğin aydınlanmacı bilime yönelttiği tinsel eleştirileri somutlaştırmaya çalışıyor. Romanın en etkileyici, hiciv dolu sahneleri, Sengle’ın çürüğe ayrılmadan önce askeri hastanede geçirdiği tuhaf dönemde gelişiyor. Patafizik eleştirilerin tümü, Sengle’ın tedavi gördüğü askeri hastanedeki doktorların ve başhekimin çeşitli vakalara yaklaşımı, tutumları ile tıp biliminin çeşitli tanısal yanılgıları üzerinden biçimleniyor.

20. yüzyılın başlarında zuhur eden avangard akımların amiral gemisiyle, yani 1880-1910 dönemi Paris ekolünün bisikletli, silahlı ve ünlü şiirsel kuvveti olan Alfred Jarry’nin patafizik tinselliğiyle tanışmanızı öneriyorum.

Zafer Yalçınpınar
Aydınlık Kitap, Sayı: 202, 4 Mart 2016, s.4


Hamişler:

1/ Yazının ‘pdf’ biçemine https://bit.ly/alfredjarrygunlergeceler adresinden ulaşabilirsiniz.

2/ Yalçınpınar’ın inceleme yazılarına https://zaferyalcinpinar.com/inceleme.html adresinden, tüm kitaplarına ve özgeçmişine https://zaferyalcinpinar.blogspot.com adresinden ulaşabilirsiniz.


Ayrıca Bkz:

-John Berger’in Şiirlerindeki Tinsellik
Tam metin pdf: https://bit.ly/johnbergersiirler
Aydınlık Kitap, Sayı: 243, 30 Aralık 2016

-Nilgün Marmara’nın Kâğıtları’ndaki İmgelem
Tam metin pdf: https://bit.ly/nilgunmarmarakagitlar
Aydınlık Kitap, Sayı: 241, 9 Aralık 2016

-Oktay Rifat’ın Dışarıda Kalan Şiirleri
Tam metin pdf: https://bit.ly/oktayrifatdisarida
Aydınlık Kitap, Sayı: 235, 28 Ekim 2016

-Ingeborg Bachmann ve Dil Felsefesi
Tam metin pdf: https://bit.ly/bachmanndilfelsefesi
Aydınlık Kitap, Sayı: 220, 8 Temmuz 2016

-“Nicanor Parra’nın ‘Karşışiir’leri”
Tam metin pdf: https://bit.ly/nicanorparrakarsisiir
Aydınlık Kitap, Sayı: 216, 10 Haziran 2016

-Werner Herzog’un Bakışının Biçimini Taşıyan Bir Yolculuk
Tam metin pdf: https://bit.ly/herzogbuzdayurur
Aydınlık Kitap, Sayı: 214, 27 Mayıs 2016

-Julio Cortázar’ın zihninden; “Küba Devrimi’nin Başlangıç ‘Buluşma’sı”
Tam metin pdf: https://bit.ly/cortazarbulusma
Aydınlık Kitap, Sayı: 211, 6 Mayıs 2016

-MŞŞ’nin ‘Yalnızlık Çölü’nde; “Sayıklayanlar”
Tam metin: https://evvel.org/m-s-s-nin-yalnizlik-colunde-sayiklayanlar-z-yalcinpinar-aydinlik-kitap-2682016
Aydınlık Kitap, Sayı: 226, 26 Ağustos 2016

-ECE AYHAN ile ‘KARA GERÇEK’
Tam metin: https://zaferyalcinpinar.com/bbkara/eceayhanilekaragercek.jpg
Aydınlık Kitap, Sayı: 195, 15 Ocak 2016

May
03
2016
--

Kendini Anlatan: “Ezbere Günaydınlar”

gunaydinlar4

gunaydinlar


“Ezbere Günaydınlar”, 2016
Fotoğraflar: Zafer Yalçınpınar


gunaydinlar3

gunaydinlar5


günaydinlar2

“Günaydın Öpücüğü”


Hamiş: Z. Yalçınpınar’ın “Kendini Anlatan” fotoğraflarına https://zaferyalcinpinar.tumblr.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Nis
22
2016
--
Nis
02
2016
--

2000’li Yıllara Egemen Olmuş Kötücül Bir Kavram: “YENİ SİNSİYET”

ys

Yaşadığımız “korkunç” durumun ve tüm kötülüklerin sebebini “Yeni Sinsiyet Tipolojisi”nin egemen olmasında bulabiliriz. 2010 yılından bugüne anlatıyoruz… Okuması olanlara, iyi okumalar dileriz…


YENİ SİNSİYET TİPOLOJİSİ KAVRAMSAL YAZILAR
(2010-2015, Zafer Yalçınpınar)

1/ “Yeni Sinsiyet ve Bazı Enstrümanları”
12 Nisan 2010, BirGün Gazetesi
Bkz: https://zaferyalcinpinar.com/i21.html

2/ “Yeni Sinsiyet Tipolojisi’nin ‘Biz’ Söylemi ve Retorik Arsızlığı”
26 Eylül 2010, BirGün Gazetesi
Bkz: https://zaferyalcinpinar.com/i22.html

3/ “Yeni Sinsiyet’in Seçkinlik Arayışı”
Ocak 2011, Bkz: https://zaferyalcinpinar.com/i23.html

4/ “Yeni Sinsiyet’in İkbal Ezberi”
11 Kasım 2012, Bkz: https://zaferyalcinpinar.com/i29.html

5/ “Yeni Sinsiyet’in Haksızlık Yordamı”
1 Haziran 2014, Bkz: https://bit.ly/haksizlik

6/ “Yeni Sinsiyet’in Kokmuş Tuz Çeşitlemesi”
11 Mayıs 2015, Bkz: https://bit.ly/kokmustuzcesitlemesi


Zafer Yalçınpınar kimdir: https://bit.ly/zykimdir
Zaman Tüneli: https://bit.ly/zytunel

Mar
20
2016
0

Baharda…


Hamiş: Zafer yalçınpınar’ın tüm şiirlerine https://bit.ly/zypsiir adresinden ulaşabilirsiniz.

Mar
13
2016
0

Kendini Anlatan: “İktidar”

20160227_204518yuz

“İktidar”
by Zy, 2016


Hamiş: Z. Yalçınpınar’ın “Kendini Anlatan” fotoğraflarına https://zaferyalcinpinar.tumblr.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Şub
24
2016
0

“Yokluk için Küçük Bir Kakafoni”

gökyüzünün olmadığını düşün
evrenin altında eziliyorsun
bilinmez ve tekil bir yokluğun
simsiyah denizine düştüğünü

Zafer Yalçınpınar


Hamişler:
1/ bkz: https://evvel.org/kendini-anlatan-gokyuzu-kafesleri
2/ Yalçınpınar’ın tüm şiirleri şurada: https://bit.ly/zypsiir

Şub
12
2016
0

Şiir: “İSTANBULKARTLAŞIRKEN”

ütü kafalılar
elbiseleri takımlı
yüklediler omuzlarına
şirket boyu yalanları
çarpık bacaklılar
bürünerek taytlarına
gözlerini diktiler
karanlık mağaralara

inliyor kulaklarımda
pazartesilerin tanıdık mutsuzluğu

denizin üzerinde
uçuşuyor beyaz yeleleriyle
erken kalkan İstanbul balıkları
____________bakırkentli gemiler
delip geçiyor grileri
iş yerine sürünürken deliler

bulutsu köpükler
köpüksü bulutlar
iyi niyetli olan
sadece martılar

İstanbulKartlaşırken

Duygu Gündeş ile Zafer Yalçınpınar
13 Şubat 2016


Ayrıca;
bkz: Burunsuz
bkz: Şaşırı

Şub
07
2016
0

Kendini Anlatan: “Gökyüzü Kafesleri”

gk6


Fotoğraflar: Zafer Yalçınpınar


gk7

 

gk1

 

gk4

 

gk5

 

gk2

 

gk3


Hamiş: Z. Yalçınpınar’ın “Kendini Anlatan” fotoğraflarına https://zaferyalcinpinar.tumblr.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Şub
03
2016
0

“Yazınımızın Görünmez Devi Tahsin Yücel’le Yaşanmış Bir Anı” (Zafer Yalçınpınar)

tahsinyucelimza

Prof. Dr. Tahsin Yücel ile 2003 yılında İstanbul Tüyap Kitap Fuarı’nda tanıştım.

2003 yılında fuarın onur yazarı Tahsin Yücel’di ve Alpay Kabacalı tarafından “Yazınımızın Görünmez Devi: Tahsin Yücel” başlığıyla özel bir armağan kitap hazırlanmıştı. O yıl Radikal Kitap Eki, ofis çalışanlarıyla (ekibiyle) birlikte Tüyap Kitap Fuarı’nda bir stand açmış, “Yeni sayımızı Tüyap Kitap Fuarı’ndan çıkarıyoruz!” mottosuyla birlikte reklamvari bir etkileşim yaratmaya çalışıyordu. Radikal Kitap’ın standının tam karşısında Türkiye Yazarlar Sendikası’nın standı bulunuyordu. Ben ve bir arkadaşım sendika adına stand görevlisiydik. Fuar günlerinden bir gün (25/10/2003) her iki standın bulunduğu koridorda Tahsin Yücel’in tek başına yürüdüğünü gördüm. Radikal Kitap’ın standının önünde durdu, biraz bekledi, ama Radikal Kitap standında kimse Tahsin Yücel’i tanımamıştı. Bu durumdan rahatsız oldu ve etrafına bakınıyormuş gibi yaparak Türkiye Yazarlar Sendikası’nın standına yaklaştı. Heyecanlandım ve kendisini “Hoşgeldiniz Tahsin Hocam…” diyerek karşıladım. Hemen, “Anlatı Yerlemleri” adlı akademik çalışmasındaki dilbilimsel unsurlar hakkında kendisine çeşitli sorular sormaya başladım. Sakin sakin cevapladı sorularımı ve bana okumam için bazı kitaplar ile araştırmam için bazı kavramlar önerdi. Sohbet esnasında ara ara Radikal Kitap standına dönüyor ve stand çalışanlarını gözlemliyordu. O günlerde okumakta olduğum “Salaklık Üstüne Deneme” adlı kitabını Tahsin Yücel’e imzalatmak üzere çantamdan çıkardım. İmzaladı. Türkiye Yazarlar Sendikası’nın standının önündeki sohbetimiz yaklaşık 10-15 dakika sürdü. Sonunda, Radikal Kitap standında bulunan insanların içerisinden Cem Erciyes, Tahsin Yücel’i tanıdı ve standa davet etti…

Anlattığım bu kısacık anıda ilginç olan şey şudur: Fuardan birkaç gün öncesinde yayımlanan Radikal Kitap Eki’nin kapağında büyük puntolarla “Fuarın Onur Konuğu: Tahsin Yücel” başlığı ile Tahsin Yücel’in tam sayfa bir fotoğrafı yer almaktaydı!

2003 Tüyap Kitap Fuarı süresince ve sonrasında Prof. Dr. Tahsin Yücel ile birkaç kez daha görüştük: Edebiyatın (yazının) özündeki hakikati çok iyi bilen, eserleriyle, çevirileriyle, yorumlarıyla, dilbilimsel ve akademik çözümlemeleriyle edebiyatımıza (yazınımıza) değer katan en önemli insanlardan biriydi. 2003 yılında Alpay Kabacalı’nın hazırladığı Tüyap Onur Konuğu Armağan Kitabı’nın başlığında ifade edildiği gibi “Yazınımızın Görünmez Devi”ydi; Prof. Dr. Tahsin Yücel…

Sahicilikle
Zafer Yalçınpınar
23 Ocak 2016

tahsinyucel2


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “İmzalı” ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/imzali adresinden ulaşabilirsiniz.

Şub
01
2016
0

“saatlerinizi kontrol ediniz”

saatlerinizikontrolediniz

Söz: Zafer Yalçınpınar
Tipografik Tasarım: Uğur Yanıkel


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Görsel Şiir” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/gorsel-siir adresinden ulaşabilirsiniz.

Oca
23
2016
0

Karga Mecmua’nın 100. sayısı için…

kargamecmua100sayi

Karga Mecmua‘nın Ocak 2016 tarihli 100. sayısı yayımlandı.

Karga taifesinin Kadıköy eksenli olarak 9 yıldır sürdürdüğü yayın serüvenine, ağırlıklı olarak 2007-2013 yılları arasında yayımlanmış 25 betikle katılmaktan onur duyduğumu ifade etmeliyim. (bkz: https://bit.ly/kargaca) Bu süreçte Tayfun Polat ile Utkan Çınar‘a -sahici/sıkı insan oldukları için- ne kadar teşekkür etsem azdır: Beni, metinlerimi, şiirlerimi ve evvel.org‘u hiçbir zaman, hiçbir sıkıntıda yalnız bırakmadılar.

Mecmua’nın 100. sayısında yer alan özel seçkide benim yazılarımdan da iki fragman bulunuyor. Körler Ülkesi’nin akkor karanlığını, ruhunu; Karga’yı, aurasını ve taifesini içselleştiren tüm dostların 100. sayıyı oluşturan özel seçkiyi kaçırmamasını, kelime kelime okumasını öneriyorum…

İçtenlikle
Zafer Yalçınpınar
22 Ocak 2016


IMG_20160122_011022

Hamiş: Karga Mecmua’da 2007-2013 yılları arasında yayımlanan Zafer Yalçınpınar yazılarının tümüne https://bit.ly/kargaca adresinden pdf biçeminde ulaşabilirsiniz.

Oca
20
2016
0

Yeniden Yazım: “İnsanların Kötüleri” (Ece Ayhan)

İNSANLARIN
İYİLERİ

Saçlarımı diktiler yeniden kendim için
Köprünün altında adamlar oturuyor.
____________________________göllere

Dolmuş düşünceleri başlamış
Biri molozunu saydı evsizliğinin

Ölümümüzün şarkısını bilmiyorlar
Ve ben hüzünlendim yine
Sessiz kalan gence inan
Açık ve hareketli gülüyor
Sen sigarayı bırakıyorsun hıncıma dönerek
Ben son günümüzü hatırlıyorum bulutlarımın
__________________________________altında.

Zafer Yalçınpınar
20 Ocak 2016

 


Hamişler:

1/ Şiirin Ece Ayhan tarafından kaleme alınan özbiçemine(orjinaline)
https://zaferyalcinpinar.com/bbkara/insanlarinkotusu.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.

2/ EVV3L  kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin indeksine https://bit.ly/eceindeks adresinden, “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesine ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden ulaşabilirsiniz.

3/ Zafer Yalçınpınar’ın tüm şiirleri ve kitapları da şurada; https://bit.ly/zypsiir

Oca
16
2016
0

“İnsanların hepsinin göründüğü gibi insancıl olmadıklarını bilmem gerekti.” (Ece Ayhan)

20160105_020618

“Hoş Çakal Hoş Tilki”, Ece Ayhan
(Enis Batur’a Mektuplar 1975-2002)
Noktürn Yayınları, Eylül 2015


Ece Ayhan’ın Enis Batur’a yazdığı (1975-2002 tarih aralığını kapsayan) mektuplar, “Hoş Çakal Hoş Tilki” adıyla Noktürn Yayınları tarafından Eylül 2015’te kitaplaştırıldı. İşbu mektupları Ece Ayhan’a ait diğer bazı metin ve mektuplarla karşılaştırmalı olarak okumayı 4 Ocak 2015 tarihinde tamamladım.

Ece Ayhan’ın hayatını incelemeye uğraştığınızda -yakın tarih gibi görünse de- son derece karmaşık, anlaşılması zor, çağlar boyunca sürmüşçesine karanlık bir tarihsellik ve tuhaf (ters, eksiltili) bir varoluş biçimiyle karşılaşırsınız: Çıkışlarla veya kazanımlarla değil, süreksel inişlerle veya kayıplarla donanmış (Ece Ayhan bunu  ‘düşüş’ olarak ifade ediyor mektuplarında) mitolojik özellikleri olan bir karakter hakkındaki rivayetleri arkeolojik açıdan araştırıyor gibi olursunuz. Ece Ayhan’ın hayatını çeşitli unsurlara bölerek (edebî akımlar, siyasal çevrimler, sosyolojik çıkarımlar ya da ideolojiler gibi) yapısal olarak tasnif etmeye çalıştığınızda da birçok ismin, olayın, katmanın ve nedensellik ilişkisinin sürekli yönelim değiştirdiğini (düştüğünü, çeliştiğini), bununla birlikte, onun hayatındaki her etkileşimin “kara duygululuk” diyerek tanımlayabileceğimiz hakikate (kara gerçeğe) eklemlenip Ece Ayhan’ı fenomenleştirdiğini hissedersiniz. Eşinin vefatı, Denizli-Çardak’ta kaymakamlık görevindeyken yaşadığı olaylar, maruz kaldığı kumpas, mülki amirlikten (devletten) ayrılışı, hapis cezası, 12 yaşındaki oğlunun velayetini kaybedişi, yaşlı annesinin (Ayşe Hanım) Çanakkale’de (köyde) yalnız kalışı, geçirdiği cerrahi operasyonlar, beyin ameliyatları, hastalıklar, evsizlik, parasızlık, işsizlik ve kimsesizlik… Süreksel inişler; ‘düşüş’ler…

Ece Ayhan’a ilişkin olarak bugüne kadar yayımlanan -ve henüz yayımlanmayan- efemeratik belgelerin hepsini birlikte düşündüğümde, Ece Ayhan’ın yaşamındaki “kara duygululuk” durumunu sabitleyen (yani, ‘insanlık’ olgusunun mevcut gelişmişliğine ve ilerleme prensibine Ece Ayhan’ın duyduğu güvensizliği, karamsarlığı bütünleyen, bu güvensizliğin son merhalesini oluşturan) olaylara dair bazı ‘özel’ mektuplarla karşılaşıyorum: Ece Ayhan’ın Enis Batur’a yazdığı 1 Eylül 1977, 12 Şubat 1978, 14 Mart 1978, 8 Nisan 1978 tarihli mektuplarda açıkladığı olaylar, sanırım, bu açıdan en önemlileri…  Söz konusu mektuplar Ece Ayhan’ın Zürih’teki beyin ameliyatlarına, tedavi sürecine ve bu süreçte Ece Ayhan için sanatçılar tarafından İstanbul’da toplanan yardım paralarına (yardım fonuna) ilişkin çeşitli bilgiler, isimler, suçlamalar ve hukukî girişimler (adalet arayışları) içeriyor. Aynı zamanda bazı arkadaşlarının ve bazı avukatların Ece Ayhan’ı nasıl zor bir durumda -düşüşte- bıraktığını, o dönem Ece Ayhan hakkında nasıl bir kara propagandanın kimler tarafından yürütüldüğünü, Ece Ayhan’a uygulanan birçok haksızlığın ve insafsızlığın nasıl örtbas edildiğini, çoğu -sözde- arkadaşının Ece Ayhan’a nasıl sırt çevirdiğini ve nasıl kaçıştığını da gösteriyor… Söz konusu mektuplarda anlatılan olaylar, Ece Ayhan’ı “bir insan topluluğunda yaşamadığı” sonucuna çıkarıyor ve bu “kara gerçek”, Ece Ayhan’ın tüm hayatını geri dönülmez bir şekilde etkiliyor. Kısacası, Ece Ayhan’ın en büyük -belki de son- ‘düşüş’ünün birçok ayrıntısını Enis Batur’a yazdığı 1977 ve 1978 tarihli mektuplarda bulabilirsiniz.

“Hoş Çakal Hoş Tilki” adlı kitapta yer alan 12 Nisan 1978 tarihli mektubunda şöyle diyor Ece Ayhan: “(…)böyle her şeyin ucundayken bir kişinin içyüzünü açıklamayacaktım, öylesine Doğrucu Davut’luk fazla kaçtı. İnsanların hepsinin göründüğü gibi insancıl olmadıklarını bilmem gerekti.(…)”

Sahicilikle
Zafer
Yalçınpınar
5 Ocak 2015


Hamişler:

1/ Ayrıca bkz: 2012: İKİ SERGİ: “Ozanın Yaşaması için;1975” ve “Ece Ayhan için;1976” (Ece Ayhan’ın tedavisi için açılan destek sergilerine ilişkin buluntular)

2/ Ece Ayhan’ın Enis Batur’a yazdığı mektupların 1978 sonrasındaki bölümlerinde de birçok “kara gerçek” bulunuyor: Başının belaya girdiği çetelerle, oğluyla, çeşitli dergi editörleriyle, siyasi olaylarla, yayımlanmayan -taslak halinde bulunan- son eserleriyle ve Çanakkale’yle ilgili…

3/ EVV3L  kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin indeksine https://bit.ly/eceindeks adresinden, “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesine ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Oca
08
2016
0

Yaşadıkça/Almanak: Zafer Yalçınpınar (2006-2015)

ikibin16


Meşhur Manyaklık!
Zafer Yalçınpınar Oto-Almanağı (2006-2015)
İndirmek için: https://bit.ly/zypalmanak


Başlıksız-1


Avadanlık olmayan (kendi hakikatiyle yazılmış/yanmış) özel bir tarihtir dokuz yıldır yayımladığım bu Almanak…

Bu sene birçok “haklı” çalışma gerçekleştirmişiz. Ama sanırım, en değerlisi Rüzgâr Defteri‘nin yayımlanmasıydı.

“Eşya olmadığımızı, insan olduğumuzu vurgulamak” adına bu yıl yaptığımız en önemli şey, icra edilen melaneti, yalanı, arsızlığı ve haksızlığı görüp “utanç” duygumuzu kaybetmemek… 2015’te hakikat yolundaki kalb ile vicdan arayışımızı sürdürmeye çalıştık: “Yeni Sinsiyet’in Kokmuş Tuz Çeşitlemesi”ne karşı koyduk.

2016 yılının birçok “yıkım” getireceğini düşünüyorum, hissediyorum. Mezalim başladığında eşya olmamaya özen gösterin; insan olmaya veya insan kalmaya çalışın. ‘Denizin sessizliği’ gibi, direnin…

Herkes için umut dolu bir 2016 diliyorum.

Sahicilikle
Z. Yalçınpınar

Ara
25
2015
0

Özet: “2015 Atraksiyonları” (Z. Yalçınpınar)

ŞİİRLER

Kıyıların Kıyısında
https://bit.ly/kiyilarinkiyisinda

Burunsuz
https://bit.ly/burunsuz

Yeni Gün Yoktur
https://bit.ly/yenigunyoktur

Joachim Raphaël Boronali
https://bit.ly/boronali

Şaşırı
https://bit.ly/sasiri

Adımız Soğur
https://bit.ly/adimizsogur

Ağaç ve Dalkılıç
https://evvel.org/siir-agac-ve-dalkilic

İnsanlık Tekerlemesi
https://bit.ly/tekerleme

Tarihinsancısı Söyledi (III)
https://bit.ly/tarihinsancisi3


KİTAP

RÜZGÂR DEFTERİ, Ağustos 2015

12243574_956702774409379_6113587157709282643_n


SÖYLEŞİLER

Uğur Yanıkel ile “Rüzgârı Şiirlemek” (Eylül, 2015)
https://bit.ly/ruzgarisiirlemek

Uluer Oksal Tiryaki ile “Gerçeğin Sağlamlığı Üzerine…” (Mart, 2015)
https://evvel.org/soylesi-uluer-oksal-tiryaki-ile-gercegin-saglamligi-uzerine-10-mart-2015


İNCELEME

Yeni Sinsiyet’in Kokmuş Tuz Çeşitlemesi
https://bit.ly/kokmustuzcesitlemesi


BULUNTULAR

https://evvel.org/category/buluntu-efemeralar
https://evvel.org/category/buluntu-efemeralar/page/2


SAİT FAİK ve BİLİŞSEL HARİTALAMA

Türkiye’de, edebiyat alanına yansıyarak Sait Faik odağında gerçekleştirilen ilk “Bilişsel Haritalama” çalışmalarına ilişkin ayrıntılı bilgilere https://saitfaikmuzesi.org/sait-faik-odakli-bilissel-haritalama/ adresinden ulaşabilirsiniz.


ikibin16

Meşhur Manyaklık!
Zafer Yalçınpınar Oto-Almanağı (2006-2015)
bkz: https://bit.ly/zypalmanak


Hamiş: Zafer Yalçınpınar’ın özgeçmişine https://bit.ly/zykimdir adresinden ulaşabilirsiniz. Ayrıca, Yalçınpınar’ın tüm kitapları ise şu adreste yer alıyor: https://zaferyalcinpinar.blogspot.com

Ara
05
2015
0

Şiir: “Adımız Soğur”

tüm beyazlara desenler eskittik
her gece on ölçü sessizlik
sus gezgin yolu bulamazsın
bizim ana babamız arar
adımız düşer
kanımız soğur
(…)

Zafer Yalçınpınar ve Uğur Yanıkel
5 Aralık 2015


Hamişler:

1/ “Adımız Soğur” adlı şiirin tam metnine https://bit.ly/adimizsogur adresinden ulaşabilirsiniz.

2/ Yalçınpınar’ın tüm şiirlerine https://bit.ly/zypsiir adresinden ulaşabilirsiniz.

3/ “Yalçınpınar da kimdir?” diyenler için; https://bit.ly/zykimdir

Ara
02
2015
0

“Rüzgâr Defteri’ne İçkin Bir Sözlük” (Zafer Yalçınpınar)

icsozluk

11988515_457472711122319_2650679609159987636_n
anzin
No.1
Kasım 2015


12243574_956702774409379_6113587157709282643_n

Zafer Yalçınpınar’ın “Rüzgâr Defteri” yayımlandı!
https://evvel.org/ruzgar-defteri-yayimlandi

Söyleşi: “Rüzgârı Şiirlemek…”
Zafer Yalçınpınar & Uğur Yanıkel, Eylül 2015
Tam metin, PDF, https://bit.ly/ruzgarisiirlemek

Rüzgâr Defteri’ni https://www.oyunyayinevi.com/urun/ruzgar-defteri/
adresinden çevrimiçi olarak satın alabilirsiniz.


Hamişler:

1/ EVV3L kapsamında yayımlanan “Rüzgâr Defteri” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/ruzgar-defteri adresinden ulaşabilirsiniz.

2/ Yalçınpınar’ın 2015 yılı öncesinde yayımlanan tüm kitaplarının pdf biçemine https://zaferyalcinpinar.blogspot.com adresinden, tüm şiirlerine ise https://bit.ly/zypsiir adresinden ulaşabilirsiniz. Zafer Yalçınpınar kimdir? sorusunun cevabı da https://bit.ly/zykimdir adresinde yer alıyor.

3/ Yalçınpınar’ın “Kendini Anlatan” fotoğrafları şurada; https://zaferyalcinpinar.tumblr.com

Ara
02
2015
0

ÜVERCİNKA’da; Rüzgârı Şiirlemek…

Rüzgâr Defteri üzerine Uğur Yanıkel’le birlikte gerçekleştirdiğimiz söyleşi, Üvercinka Dergisi’nin Kasım 2015 tarihli 13. sayısında yayımlandı. Söyleşinin tam metnine https://bit.ly/ruzgarisiirlemek adresinden ulaşabilirsiniz. ‘Rüzgârı Şiirlemek…’ başlıklı poetika çalışmasının gerçekleşmesinde Uğur Yanıkel’in, yayımlanmasında ise Seyyit Nezir’in büyük emeği ve katkısı bulunuyor… Kendilerine -yerden göğe kadar- teşekkür ediyorum.  (Zy)


IMG_20151108_213352

IMG_20151108_220254

IMG_20151108_221152

IMG_20151108_220613

IMG_20151108_220702


Rüzgâr Defteri’ni
https://www.oyunyayinevi.com/urun/ruzgar-defteri/
adresinden çevrimiçi olarak satın alabilirsiniz.


Facebook Sayfası: https://facebook.com/ruzgardefteri


Hamişler:

1/ EVV3L kapsamında yayımlanan “Rüzgâr Defteri” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/ruzgar-defteri adresinden ulaşabilirsiniz.

2/ Zafer Yalçınpınar’ın 2006-2015 yılları arasında gerçekleştirdiği tüm söyleşiler https://bit.ly/dilinkemigi adresinde yer alıyor.

3/ Yalçınpınar’ın 2015 yılı öncesinde yayımlanan tüm kitaplarının pdf biçemine https://zaferyalcinpinar.blogspot.com adresinden, tüm şiirlerine ise https://bit.ly/zypsiir adresinden ulaşabilirsiniz. Zafer Yalçınpınar kimdir? sorusunun cevabı da https://bit.ly/zykimdir adresinde yer alıyor. (Ayrıca bkz: https://zaferyalcinpinar.com)

Kas
16
2015
0

Şiir: “Ağaç ve Dalkılıç”

dalkilic


Hamiş: Yalçınpınar’ın 2015 yılı öncesinde yayımlanan tüm kitaplarının pdf biçemine https://zaferyalcinpinar.blogspot.com adresinden, tüm şiirlerine ise https://bit.ly/zypsiir adresinden ulaşabilirsiniz. Zafer Yalçınpınar kimdir? sorusunun cevabı da https://bit.ly/zykimdir adresinde yer alıyor.

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com