(…)uzlaşma, konsensus kavramları küresel kültürün-hayat tarzının temel değerleri haline geldi. (…) müzakereyi temel alan bu kültür geliştikçe, insan var oluşunun uysallık eğilimi artıyor. Gündelik hayatın sunduğu her seçenek, sistem içi rol modelleri arasından -güya- “özgürce” seçim yapmak üzerine kurulu. Oysa insanoğlu verili düzenekler içinde seçim yaptıkça köleliliği daha da artıyor. Dünya ile, uygarlık ile, insan ile kökten hesaplaşmayı, yalnız kalmayı göze almayan her üretim ya da varoluş, sistemi güçlendirmekten başka işe yaramayacak. Bu yüzden kötümserliğimizi örgütlemek zorundayız.(…)
Söyleşinin devamı için bkz: https://www.yapi.com.tr/Haberler/durma-harekete-gec_76874.html