(…) Nasıl olsa artık dönmeyeceğim; işaretlerinize aldırmayacak, bir bardak şarap, bir gezi, bir tiyatro gibi davetlerinizi kabul etmeyeceğim. (…) “Sen” demeyeceğim, “Evet” demeyeceğim. Bütün bu sözler kalkacak ortadan, nedenini de sanırım söyleyebilirim. Çünkü soruları herhalde bilirsiniz, hepsi “Neden?” diye başlar. Benim hayatımda soru yok. Suyu seviyorum ben, ondaki yoğun saydamlığı, ondaki yeşili seviyorum, sudaki suskun yaratıkları (ben de çok geçmeden onlar gibi susacağım), bu yaratıklar altında kalan saçlarımı, ondaki, o hak gözeten sudaki, sizi başka türlü görmemi önleyen o umarsız aynadaki saçlarımı seviyorum. Kendim ile kendim arasındaki o ıslak sınırı…
(…)
Ingeborg Bachmann
“Undine gidiyor” adlı öyküsünden…
Çev: Kâmuran Şipal