Eki
10
2012

Budala

(…) Zeki kişi, eksiksiz, normal bir adam oldu artık. Değerli bir varlığın anormalliklerine, büyük insan-karşıtlarının tazeliğine ve özgürlüğüne sahip olduğu için bizde bulunmayan, ilginç olan, ender rastlanan

BUDALA’dır.

(…)

Tristan Tzara size diyor ki: başka şeyler yapmak istermiş, ama bir budala, bir maskara, bir üçkâğıtçı olarak kalmayı yeğliyormuş.

Bir an içten olun: size demin söylediğim hoş mu ahmakça mı?

Öyle insanlar (gazeteciler, avukatlar, filozoflar) vardır ki işleri, evlilikleri, ziyaretleri, savaşları, çeşitli kongreleri, anonim şirketleri, siyaseti, kazaları, dans salonlarını, ekonomik krizleri, sinir krizlerini dada çeşitlemeleri olarak görürler. Emperyalist olmadığım için onların görüşlerini paylaşmıyorum (…)

Basitlik basit midir yoksa dada mı?

Kendimi bayağı sevimli buluyorum.

Tristan Tzara
“Dada Manifestoları”, Çev: Elif Gökteke, Norgunk Yay., 2004

Yorum yapılmamış »

RSS feed for comments on this post.


Leave a Reply

You must be logged in to post a comment.

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com