İlk gelen asar ceketini, kuru bir meyve gibi-
Süpürür dükkânın önünü ve işsiz kalabalık
zombiler gibi birikir yavaşça. Toplanır umutlar
sobanın başında. Bir çay bin çay, tüm çaylar
memleket özlemi olur tüter burunlarda.
Sonra bir bir açılır kartlar, taşlar yuvarlanır.
Zarlar belirler aç uyuyanı. Çırak gelir,
usta terk eder tezgâhı, çoğalır devletin sirenleri,
boşalır hınçla yıkanmış sokaklar.
Beklemeye koyulur gece, yaşlı bir bakire gibi.
Mehmet Şenol Şişli
Masa Tenisçisinin Güncesi (ya da Savaşçının Yolu)
Esen Kitap, 2014, s.19