Oca
16
2016

“İnsanların hepsinin göründüğü gibi insancıl olmadıklarını bilmem gerekti.” (Ece Ayhan)

20160105_020618

“Hoş Çakal Hoş Tilki”, Ece Ayhan
(Enis Batur’a Mektuplar 1975-2002)
Noktürn Yayınları, Eylül 2015


Ece Ayhan’ın Enis Batur’a yazdığı (1975-2002 tarih aralığını kapsayan) mektuplar, “Hoş Çakal Hoş Tilki” adıyla Noktürn Yayınları tarafından Eylül 2015’te kitaplaştırıldı. İşbu mektupları Ece Ayhan’a ait diğer bazı metin ve mektuplarla karşılaştırmalı olarak okumayı 4 Ocak 2015 tarihinde tamamladım.

Ece Ayhan’ın hayatını incelemeye uğraştığınızda -yakın tarih gibi görünse de- son derece karmaşık, anlaşılması zor, çağlar boyunca sürmüşçesine karanlık bir tarihsellik ve tuhaf (ters, eksiltili) bir varoluş biçimiyle karşılaşırsınız: Çıkışlarla veya kazanımlarla değil, süreksel inişlerle veya kayıplarla donanmış (Ece Ayhan bunu  ‘düşüş’ olarak ifade ediyor mektuplarında) mitolojik özellikleri olan bir karakter hakkındaki rivayetleri arkeolojik açıdan araştırıyor gibi olursunuz. Ece Ayhan’ın hayatını çeşitli unsurlara bölerek (edebî akımlar, siyasal çevrimler, sosyolojik çıkarımlar ya da ideolojiler gibi) yapısal olarak tasnif etmeye çalıştığınızda da birçok ismin, olayın, katmanın ve nedensellik ilişkisinin sürekli yönelim değiştirdiğini (düştüğünü, çeliştiğini), bununla birlikte, onun hayatındaki her etkileşimin “kara duygululuk” diyerek tanımlayabileceğimiz hakikate (kara gerçeğe) eklemlenip Ece Ayhan’ı fenomenleştirdiğini hissedersiniz. Eşinin vefatı, Denizli-Çardak’ta kaymakamlık görevindeyken yaşadığı olaylar, maruz kaldığı kumpas, mülki amirlikten (devletten) ayrılışı, hapis cezası, 12 yaşındaki oğlunun velayetini kaybedişi, yaşlı annesinin (Ayşe Hanım) Çanakkale’de (köyde) yalnız kalışı, geçirdiği cerrahi operasyonlar, beyin ameliyatları, hastalıklar, evsizlik, parasızlık, işsizlik ve kimsesizlik… Süreksel inişler; ‘düşüş’ler…

Ece Ayhan’a ilişkin olarak bugüne kadar yayımlanan -ve henüz yayımlanmayan- efemeratik belgelerin hepsini birlikte düşündüğümde, Ece Ayhan’ın yaşamındaki “kara duygululuk” durumunu sabitleyen (yani, ‘insanlık’ olgusunun mevcut gelişmişliğine ve ilerleme prensibine Ece Ayhan’ın duyduğu güvensizliği, karamsarlığı bütünleyen, bu güvensizliğin son merhalesini oluşturan) olaylara dair bazı ‘özel’ mektuplarla karşılaşıyorum: Ece Ayhan’ın Enis Batur’a yazdığı 1 Eylül 1977, 12 Şubat 1978, 14 Mart 1978, 8 Nisan 1978 tarihli mektuplarda açıkladığı olaylar, sanırım, bu açıdan en önemlileri…  Söz konusu mektuplar Ece Ayhan’ın Zürih’teki beyin ameliyatlarına, tedavi sürecine ve bu süreçte Ece Ayhan için sanatçılar tarafından İstanbul’da toplanan yardım paralarına (yardım fonuna) ilişkin çeşitli bilgiler, isimler, suçlamalar ve hukukî girişimler (adalet arayışları) içeriyor. Aynı zamanda bazı arkadaşlarının ve bazı avukatların Ece Ayhan’ı nasıl zor bir durumda -düşüşte- bıraktığını, o dönem Ece Ayhan hakkında nasıl bir kara propagandanın kimler tarafından yürütüldüğünü, Ece Ayhan’a uygulanan birçok haksızlığın ve insafsızlığın nasıl örtbas edildiğini, çoğu -sözde- arkadaşının Ece Ayhan’a nasıl sırt çevirdiğini ve nasıl kaçıştığını da gösteriyor… Söz konusu mektuplarda anlatılan olaylar, Ece Ayhan’ı “bir insan topluluğunda yaşamadığı” sonucuna çıkarıyor ve bu “kara gerçek”, Ece Ayhan’ın tüm hayatını geri dönülmez bir şekilde etkiliyor. Kısacası, Ece Ayhan’ın en büyük -belki de son- ‘düşüş’ünün birçok ayrıntısını Enis Batur’a yazdığı 1977 ve 1978 tarihli mektuplarda bulabilirsiniz.

“Hoş Çakal Hoş Tilki” adlı kitapta yer alan 12 Nisan 1978 tarihli mektubunda şöyle diyor Ece Ayhan: “(…)böyle her şeyin ucundayken bir kişinin içyüzünü açıklamayacaktım, öylesine Doğrucu Davut’luk fazla kaçtı. İnsanların hepsinin göründüğü gibi insancıl olmadıklarını bilmem gerekti.(…)”

Sahicilikle
Zafer
Yalçınpınar
5 Ocak 2015


Hamişler:

1/ Ayrıca bkz: 2012: İKİ SERGİ: “Ozanın Yaşaması için;1975” ve “Ece Ayhan için;1976” (Ece Ayhan’ın tedavisi için açılan destek sergilerine ilişkin buluntular)

2/ Ece Ayhan’ın Enis Batur’a yazdığı mektupların 1978 sonrasındaki bölümlerinde de birçok “kara gerçek” bulunuyor: Başının belaya girdiği çetelerle, oğluyla, çeşitli dergi editörleriyle, siyasi olaylarla, yayımlanmayan -taslak halinde bulunan- son eserleriyle ve Çanakkale’yle ilgili…

3/ EVV3L  kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin indeksine https://bit.ly/eceindeks adresinden, “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesine ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Yorum yapılmamış »

RSS feed for comments on this post.


Leave a Reply

You must be logged in to post a comment.

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com